Sovyetler Birliği'nde sinema
Sovyet sineması |
---|
1917 öncesi Rusya İmparatorluğu filmleri listesi |
Rusya sineması |
Rusya filmleri 1992- |
Sovyetler Birliği'nde sinema veya Sovyet sineması veya Devrim sineması[1] diye Sovyetler Birliği'nde üretilen sinema filmleri adlandırılır.
Devrim sonrasındaki durum
Ekim Devrimi sonrasında sinemanın önde gelen sanatçılarının çoğu yurtdışına gitti ve stüdyolar büyük ölçüde işlemez duruma girdi.
Devrim coşkusunun körüklediği ve belgesellerde başlayan canlanma çok kısıtlı koşullar altında gelişti.
Eski kusak sinemacılardan V. Gardin ilk Sovyet uzun filmi Ser i Molot'u (Türkçe: Orak ve Çekiç) 1921 yılında çekerken genç kuşak sanatçılar proletkült hareketinin çeversinde toplandı. Teorik ve uygulamalı çalışmalarını filmde kurgu üstüne yoğunlaştıran Lev Kuleşov (1899-1944) ve sinemanın, yaşamı olduğu gibi, yakalaması gereği üstüne temellendirilen kinoglaz (sinema-göz) anlayışını geliştiren Dziga Vertov (1896-1954) Sovyet sineması’nın öncüleri oldular. Kulesov'la başlayan deneysel çalışmalar Serege M. Eisenstein'la (1898-1948) en yetkin ürünlerini verdi. Ayrıva Vsevoldo Pudovkin (1893-1953) ve Alexandre Doçvenko (1894-1956) sessiz sinemanın en iyi örneklerini verdiler. Aynı yönetmenler 1930’ların başında sesli sinemada da başarılarını sürdürdü.
Yıllar
- 1918 — 6 film
- 1919 — 57 film
- 1920 — 29 film
- 1921 — 12 film
- 1922 — 16 film
- 1923 — 8 film
- 1924 — 69 film
- 1925 — 80 film
- 1926 — 102 film
- 1927 — 118 film
- 1928 — 124 film
- 1929 — 92 film
- 1930 — 128 film
II. Dünya Savaşı zamanı ve sonrası
1941'de Sovyetler Birliği toprakları Alman işgali altına girerken sinema sanayisi de Almatı'da toplandı. Savaş üstüne ve moral yükseltici öne çıktı. 13 Haziran 1942'de savaş cephesi boyunca yerleştirilen 240 alıcının çektği filmlerin kurgusuyla oluşturulan Den Vojny (Türkçe: Savaşın Bir Günü) bu filmlerin en ilgincidir. ABD Sineması’nın gösteriye yönelik yapısına karşın, aynı Sovyet Sineması daha çok eğitici ve propaganda amacına yönelik bir çizgi içinde yer aldı. Bu eğilim, devletin içte ve dışta karşılaştığı güçlükler karşısında giderek artan sınırlamalarıyla sinemada durgunluk yarattı. Sinemanın ele aldığı konular, insanlar ve anlatım biçimleri kalıplaşırken, uzun metreli, konulu film sayında büyük düşüş görüldü. Örneğin, 1946'da 18, 1951'de 8 film yapıldı. Ancak 1953'te film sayısı 28'e çıkarken, eskilerin yanında genç sinemacılar Sovyet Sineması'na güçlü birsoluk getirdi. G.Çukray, M.Kalatozov, S.Yutkeviç, Y.Segel'in filmleri başta olmak üzere özgün eserler ortaya koydu. 1960'ların başında yılda çekilen fim sayısı 200, sinema sandalye sayısı 23 milyon (bunun 16 milyonu kırsal alnda) dolayındaydı. Moskova, Kiev dışında Bakü, Riga, Taşkent, Minsk, Odesa gibi çeşitli yerlerde 30'un üstünde film stüdyosu kuruldu. Yaygın sinema sağlanan olanaklar, 1970'lere doğru Sovyetler Birliği’ni oluşturan Cumhuriyetlerde yetkin filmlerin yapılmasını sağladı. Kırgızistan'da S.Urusevski, B.Şemsiyev, Türkmenistan'da Altay Karlıyev, Ermenistan'da Frunze Dolvatyan, Gürcistan'da G.Çengelaya, T.Abuladze, Estonya'da Y.Muvr, Letonya'da B.Leymanis, Moldova'da E.Lotianu geniş piramidin üstünde yer alan adlar arasındadır. Her cumhuriyetin bir film üretme merkezi bulunur. Konulu uzun metreli filmlerin yansıra çok sayıda belgesel ve çizgi filmler çekilirdi. S.Bondorçuk, A.Tarkovski, N.Mihalkov, G.Panfilov 1979’da 46 yaşında ölen Larissa Şepitto yalnız Sovyet Sineması'nın değil, dünya sinmasının da önde gelen ustalarıdır.
SSCB'de Avantgarde Sineması
SSCB'de Avantgarde Sineması, özellikle iki dünya savaşı arasındaki dönemde, etkili olan bir dizi akıma verilen toplu isimdir.
Ekim Devrimi'nin hemen sonrasında Sovyetler Birliği'nde genç sanatçılar sosyalist bir sanat ortaya koymaya çalıştılar. Diğer sanat dallarında da olduğu gibi sinemada da fütürizm ve konstrüktivizm hakim sanat akımıydı. David W. Griffith'in montaj tekniği bu sanatçılar arasında önemli bir etki yaratmıştı.
Genç sanatçılar öncelikle biçimsel ilerlemenin politik imaları üzerinde duruyorlardı. Hollywood filmlerinin özel biçiminin ideolojik bir mesaj taşıdığını saptıyorlar ve "görünmeyen kesme" gibi kurgu teknikleri ve Amerikan rüyasını işleyen gerilim dramaturjisiyle seyircileri kışkırtmak yerine yönlendirdiğini söylüyorlardı. Oysa sosyalist estetiğe göre izleyicilerin birlikte düşünmeleri teşvik edilmeli ve toplumsal ilişkiler yansıtılmalıydı.
Griffith'in dramaturjik gerilimi artırmak için kullandığı kurgu teknikleri Rus avantgardelarını çok etkiledi. Moskova Film Yüksek Okulu'nda okulun yöneticisi Lev Kuleshov'un çevresinde toplanan genç filmciler teorik ve deneysel yollar bulmaya çalıştılar. Bu çevrenin temel tezi, filmde kurgunun resimden hiyerarşik olarak üstte bulunduğu ve anlamın montajla aktarıldığı yolundaydı.
Bu çevrenin en önemli isimleri belgesel yapımcısı Dziga Vertov, Sergey Eisenstein ve Vsevolod Pudovkin'di. Eisenstein filmlerinde duygusal olarak yoğun resimlerin hızlı bir peşpeşeliğini, şok edici bir şekilde birbirleriyle bir araya getirilmelerini ve böylece izleyicinin yeni bilgilere ulaşmasını sağlamak gerektiğini düşünüyordu. Ünlü filmleri Grev ve Potemkin Zırhlısında bu montaj anlayışını başarıyla pratiğe geçirdi. Özellikle Potemkin Zırhlısında geliştirdiği ritmik montaj tekniğiyle güçlü metaforlar kullandı.
Vsevolog Pudovkin de filmlerinde benzer montaj teknikleri kullanıyordu. Bununla birlikte Pudovkin Eisenstein'dan daha fazla Hollywood'un anlatısal sinemasına yakın duruyordu. Potemkin Zırhlısında kitleleri başrolde kullanan Eisenstein'ın aksine Pudovkin ülkenin önde gelen yıldızlarını kullanıyordu. İzleyiciyi düşünsel olarak kışkırtmak yerine, duygusal olarak etkilemeye çalışıyordu.
Sovyet avantgarde sineması, özellikle Stalin döneminde formalizm ve sosyalist gerçekçilik tartışmaları sonucu büyük oranda etkisini kaybetti.
Genel bilgiler
Televizyonun gelişmesinin SSCB'de halkın sinemaya olan ilgisini soğutmadığı belirtilmektedir. Çünkü Sovyetler Birliği'nde sinema biletlerinin fiyatları, Batı'da olduğundan çok daha düşüktür. Bir sinema bileti hiçbir zaman 70 Kopek'ten (93 Cent) fazla tutmaz. Yapılan bir araştırmaya göre bir Sovyet yurttaşının yılda ortalama 18 kez sinemaya gittiği belirlenmiştir. Bu sayı bir Amerikalı'dan üç kez, bir İngiliz ve bir Fransız'dan da altı kez ve bir Federal Almanyalı'dan dokuz kez daha fazladır. Ayrıca Ural bölgesinde yapılan bir araştırmaya göre her yüz işçiden 95'inin sinemaya gittiği belirlenmiştir.[2]
Film yönetmenleri
- Cafer Cebbarlı
- Aleksandr Dovjenko
- Sergey Eisenstein
- Elem Klimov
- Grigori Çukhray
SSCB film yapım şirketleri
Kaynakça
- ^ "Sinema Akımları : Sovyet (Devrim) Sineması". 17 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2012.
- ^ Sosyalizm 60 yılda Neler Getirdi - SSCB Üzerine Sorular ve Cevaplar, s. 129-30, Eğitim - Kültür ve Spor, Bilim Yayınları
Dış bağlantılar
- Sixty seconds of Ballad of a Soldier turned into a Russian lesson. 12 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Russian Film Database, University of Innsbruck, Austria 7 Ağustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.