İçeriğe atla

Sosyal zekâ

Konu ekle

Sosyal zekâ, kendini ve başkalarını tanıma kapasitesi, nesne veya sesleri bilme kapasitesi gibi insani koşulların vazgeçilmez parçasıdır ve pek çok yönüyle araştırılmaya değerdir.[1] Sosyal bilimci Ross Honeywill'e göre sosyal zekâ, kendinin ve toplumsal farkındalığın, gelişen sosyal inançların, tutumların ve karmaşık sosyal değişimi yönetme kapasitesin toplu bir ölçüsüdür.[2] Psikolog Nicholas Humphrey, insan olarak kim olduğumuzu tanımlayanın, niceliksel zekâdan ziyade sosyal zekâ olduğunu öne sürmüştür.

Edward Thorndike 1920'de sosyal zekâ kavramını “insan ilişkilerinde akıllıca davranmak için yetişkin erkekleri ve kadınları, genç erkekleri ve kızları anlama ve yönetme yeteneği” şeklinde tanımlamıştır.[3] Bu, Howard Gardner'ın çoklu zekâ kuramında tanımlanan kişilerarası zekâya eşdeğerdir ve zihin teorisi ile yakından ilişkilidir.[4] Bazı yazarlar, yalnızca sosyo-psikolojik reklamcılık ve pazarlama stratejileri ile ilgisine bakarak, sosyal zekânın tanımını sadece sosyal durumlar hakkında bilgi sahibi olmak şeklinde daraltmışlardır. Sean Foleno'ya göre sosyal zekâ, çevreyi en iyi şekilde anlamak ve başarılı bir sosyal davranışa yönelik uygun tepkiyi vermek için bireyin yetkinliğidir.[4] Sosyal zekânın yetenek, sözlü ve sözsüz işaretleri okuma, bilgileri kullanma, insanlari bilgilendirme gibi birçok farklı bileşenleri oldugu gözlenmiştir.[5] Sosyal etkileşimlerde başarılı olan bireylerin aynı zamanda duyguları kontrol etme becerisinde başarılı oldukları belirtilmiştir.[5] Ayrıca empati, sosyal zekâ yapısı içeriğinin bir parçası olarak ortaya çıkmaktadır. Sosyal zekânın operasyonel tanımı konusunda henüz tam bir fikir birliği bulunmadığından, yukarıda sıralanan çoklu tanımları göz önünde bulundurmak önemlidir.[6]

Sosyal Zeka Hipotezi

Sosyal zeka hipotezi, sosyal zekânın, yani siyaset, romantizm, aile ilişkileri, çekişmeler, işbirliği, karşılıklılık ve özgecilik gibi karmaşık sosyalleşmenin, insan beyninin boyutunu geliştirmede itici güç olduğunu ve bugünkü karmaşık sosyal ortamlarda bu büyük beyinleri kullanım yeteneğimizi sağladığını belirtir.[7]

Bu hipotez, zekaya duyduğumuz ihtiyaca yönlendiren şeyin, birlikte yaşama gereksinimi olduğunu iddia eder. Arkeolog Steven Mithen 14 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., sosyal zeka hipotezini bağlamsallaştıran iki beyinsel büyüme döneminin olduğunu öne sürmüştür. Bunlardan ilki, beyin boyut olarak iki kat fazla büyüdüğü iki milyon yıl öncesidir. Mithen, bu büyümenin, insanların daha büyük, daha karmaşık gruplarda yaşamasından ve daha fazla insanı ve ilişkileri takip etme zorunluluğundan kaynaklandığına inanıyor. Bu değişiklikler daha büyük bir zihinsel kapasite ve daha büyük bir beyin boyutu gerektiriyordu.[8]

İnsan beyni için ikinci kritik büyüme dönemi, beyin modern boyutuna ulaştığı 600.000 ila 200.000 yıl önce meydana geldi. Bu büyüme hala tam olarak açıklanmamıştır. Mithen bu değişimin dilin evrimi ile ilgili olduğuna inanır. Dil, üstlendiğimiz en karmaşık bilişsel görev olabilir. Sosyal zeka ile doğrudan ilgilidir çünkü temel olarak sosyal ilişkilerimize aracılık etmek için dili kullanırız.[8]

Ölçüm

Sosyal zeka bölümü (SQ), geleneksel IQ testlerinde kullanılan “standart puan” yaklaşımına benzer istatistiksel bir soyut terimdir ve ortalama olarak 100 puandır. 140 veya üstü puanlar çok yüksek olarak kabul edilir. Standart IQ testinden farklı olarak, sabit bir model değildir.[9] Jean Piaget’in teorisine göre zeka, sabit bir özellik değildir ve birey ile çevre arasındaki uyumsal bir dengenin altında yatan karmaşık bir bilgi işlem becerisi hiyerarşisine dayanır.[10] Bu nedenle, bireyler kendi SQ düzeyini karmaşık sosyal çevrelerine yönelik tutum ve davranışlarını değiştirerek ayarlayabilir.[9]

SQ yakın zamana kadar soru ve cevap oturumları gibi tekniklerle ölçülmüştür. Bu oturumlar, bireyin belirli özel eğitim alanlarındaki niteliğini test etmek için pragmatik yeteneklerini değerlendirir. Ancak son zamanlarda sosyal zekayı ölçmek için bazı istatistiksel testler geliştirilmiştir. Bu testler otizm ve Asperger sendromu da dahil olmak üzere otizm spektrum bozukluklarını teşhis ederken kullanılabilir. Ayrıca,semantik pragmatik bozukluk, şizofreni, dyssemia ve DEHB gibi otistik olmayan veya yarı otistik bazı durumları ölçmek için de kullanılabilir.

Öz-bildirime dayanan bazı sosyal zeka ölçümleri vardır.[11] Uygulanması kolay olmakla birlikte, öz-bildirime dayanan sosyal zeka ölçümlerinin sosyal özyeterlilik (yani kişinin sosyal bilgilerle başa çıkabilme becerisine olan güveni) açısından daha iyi yorumlanıp yorumlanmayacağı sorusu akla gelmektedir.
Düşük SQ'lu kişiler, müşteriler veya diğer çalışanlarla başarıya ulaşmak için gerekli kişilerarası iletişim ve sosyal becerilere sahip olamayabildikleri için, müşteri ilişkilerinde çalışmaya daha az uygundur veya daha küçük gruplarla veya ekiplerle, çalışmaya daha uygundur.[7] 120'den fazla SQ'su olan insanlar sosyal olarak yetenekli kabul edilir ve diğer insanlarla doğrudan temas ve iletişim içeren işlerde son derece iyi çalışabilirler.[7]

George Washington Üniversitesi Sosyal Zeka Testi: Sosyal zekayı değerlendirmek için mevcut olan tek beceri ölçüsüdür ve 1928 Haziran'ında George Washington Üniversitesi'nde bir psikolog olan Dr.Thelma Hunt tarafından geliştirilmiştir.[12] Başlangıçta, bireyin diğerleriyle ve sosyal ilişkilerle ilgilenme kapasitesinin bir ölçüsü olarak önerilmiştir. Test, insan davranışlarını, sosyal durum değerlendirmelerini, isim ve yüz hafızasını ve yüz ifadelerinden gelen zihin teorisini gözlemlemeye dayanan çeşitli sosyal yetenekleri değerlendirmek için tasarlanmıştır.[12] George Washington Üniversitesi Sosyal Zeka Testi ikinci baskısında revize edilen şu ğelerden oluşmaktadır:[13]

  • İnsan davranışlarının gözlemlenmesi[13]
  • Konuşmacının zihinsel durumunun tanınması[13]
  • İsimler ve yüzlere yönelik hafıza[13]
  • Sosyal durumlarda yargı[13]
  • Mizah duygusu[13]

Geleneksel Zeka ile Farklılıkları

Nicholas Humphrey 21 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., IQ testleri ve sosyal zeka ile ölçülen zeka arasındaki bir farklılığa işaret eder. Bazı otistik çocuklar son derece zekidir, çünkü bilgi birikimlerini gözlemleme ve ezberleme becerilerini geliştirmişlerdir, ancak sosyal zekaları düşüktür. Benzer şekilde şempanzeler gözlem ve ezberlemede çok ustadırlar, fakat Humphrey'e göre, kişilerarası ilişkileri ele alma konusunda becerikli değillerdir. Onların eksikliği, başkalarının zihinlerinin bir teorisine sahip olmamalarıdır. Uzun bir süre boyunca, davranışçılık disiplini alana hakimdi, yani insan ve hayvan davranışlarının yalnızca gözlemleme ve korelasyonlar bulma yoluyla anlaşılacağı düşünülüyordu. Ancak son teoriler, kişinin içsel yapısının davranışı değerlendirirken dikkate alınması gerektiğini gösterir.[14]

Hem Nicholas Humphrey hem de Ross Honeywill, insanı insan yapanın niceliksel zekamızdan ziyade, sosyal zeka ya da niteliksel yaşamımızın zenginliği olduğuna inanırlar. Örneğin, insan olmak, bilinçliliğin merkezinde yaşamak, kokular, tatlar, hislerle çevrili olmak ve fiziksel dünyaya pek benzemeyen olağanüstü bir metafizik varlık olmaktır. İşte bu sosyal zeka olarak belirtilir.[2]

Ek Görüşler

Sosyal zeka, biliş ve duygusal zeka ile yakından ilişkilidir. Sosyal biliş ve sosyal nörobilim alanında çalışan araştırmacı psikologlar, insan sosyal zekasının işlediği birçok ilkeyi keşfettiler. Psikolog Nancy Cantor ve John Kihlstrom bu konudaki ilk çalışmasında, insanların sosyal ilişkilerini anlamlandırmak için kullandıkları kavram türlerini (örneğin, “Nasıl bir durumdayım?”. Bu nasıl bir kişidir ?, Benimle kim konuşuyor?), çıkarımları yapmak için kullandıkları kuralları (“ Ne demek istedi?”) ve eylem planlarını (“ Bu konuda ne yapacağım? ”) belirtmişlerdir.[15]

Sameer M. Babu, sınıf iklimi ve sosyal zeka hakkında çalışmalar bir profesördür. Babu, sosyal zekâyı “kişinin kendi kimliğini koruyarak ve empatik işbirliğini göz önünde bulundurarak, sosyal çevreyi daha geniş bir anlayışta birleştiren sosyal girdilerden yararlanması ve etkili, düşünceli bir şekilde başa çıkabilme yeteneği” olarak tanımlamaktadır.[16]

Son zamanlarda, ünlü bilim yazarı Daniel Goleman sosyal zekanın, sosyal farkındalıktan (örneğin, empati, uyum ve sosyal biliş) ve sosyal becerilerden (eşzamanlılık, benlik sunumu 14 Aralık 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., etkilenme ve kaygı) oluştuğunu öne sürmek için sosyal nörobilim araştırmaları gerçekleştirmiştir. Goleman’ın araştırması, sosyal ilişkilerimizin fiziksel sağlığımız üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olduğunu ve daha derin ilişkilerin daha derin fiziksel etkilelerinin olduğunu göstermektedir. Kan akışının düşmesi, nefes almada zorluk, yorgunluk ve depresyon gibi duygudurum bozuklukları ve bağışıklık sisteminin zayıflaması, bu etkiler arasında yer alır.[17]

Maalesef, sosyal zekaya yapılan çoğu referans bireyin sosyal becerileri ile ilgilidir. Daha önce değinilmeyen ve daha önemlisi, sosyal zekânın dünya hakkında bilgiyi nasıl işlediği ve bunu gruplardaki katılımcılarla paylaştığıdır. Sosyal yapılar var mıdır, yoksa bilgi biriktirmek ya da bireye ve diğer gruplara göstermek için sonradan tasarlanabilirler mi? Daha büyük soru, grupların ve toplumların çevreyi (ekolojik, sosyal ve kişisel) bir sosyal yapıya nasıl yerleştirdikleridir. Bu yapı, nasıl bir dünya görüşü içerir ve bu görüşü katılımcılara nasıl açıklayabilir? Kararlar nasıl verilir? Tüm bu sorular cevaplanmayı beklemektedir.

Kaynakça

  1. ^ The Man Problem: destructive masculinity in Western culture, Palgrave Macmillan, New York.
  2. ^ a b "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 25 Eylül 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Nisan 2018. 
  3. ^ Thorndike, E.L. (1920). Intelligence and its use. Harper's Magazine, 140, 227–235.,
  4. ^ a b Ganaie, MY & Mudasir, Hafiz, 'A Study of Social Intelligence & Academic Achievement of College Students of District Srinagar', Journal of American Science 2015; 11(3)
  5. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 10 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Nisan 2018. 
  6. ^ Grieve, Rachel; Mahar, Doug (2013-03-01). "Can social intelligence be measured? Psychometric properties of the Tromsø Social Intelligence Scale – English Version". The Irish Journal of Psychology. 34 (1): 1–12. doi:10.1080/03033910.2012.737758. ISSN 0303-3910.
  7. ^ a b c "Arşivlenmiş kopya". 28 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2020. 
  8. ^ a b Steven Mithen Professor in Archaeology, School of Archaeology, Geography and Environmental Science, University of Reading – http://www.reading.ac.uk/archaeology/about/staff/s-j-mithen.aspx 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  9. ^ a b "Social Intelligence Lab". Social Intelligence Lab. Retrieved 2012-09-29.
  10. ^ "Piaget's developmental theory". Learningandteaching.info. 2010-02-10. Retrieved 2012-09-29.
  11. ^ Grieve, Rachel; Mahar, Doug (2013-03-01). "Can social intelligence be measured? Psychometric properties of the Tromsø Social Intelligence Scale – English Version". The Irish Journal of Psychology. 34 (1): 1–12. doi:10.1080/03033910.2012.737758. ISSN 0303-3910
  12. ^ a b "THE MEASUREMENT OF SOCIAL INTELLIGENCE". connection.ebscohost.com. Retrieved 2016-02-12.
  13. ^ a b c d e f "George Washington University Social Intelligence Test – Revised Form, 2nd Edition (GWSIT) | Psychology Resource Centre – Hebblab". psycentre.apps01.yorku.ca. Retrieved 2016-02-12.
  14. ^ Honeywill, Ross 2015, Social intelligence is also being able to make important social decisions which can change your life The Man Problem: destructive masculinity in Western culture, Palgrave Macmillan, New York.
  15. ^ "Social Intelligence". ist-socrates.berkeley.edu. Retrieved 2015-12-20.
  16. ^ Babu M, Sameer. (2013). Social Intelligence and Aggressive Behaviour in relation to Classroom Climate in relation to Classroom Climate among Upper Primary School Students of Delhi and Kerala. Unpublished Ph D Thesis. Faculty of Education, Jamia Millia Islamia, India
  17. ^ Goleman, Daniel (2006). Social Intelligence: The New Science of Human Relationships. Bantam Books. ISBN 0-553-80352-2.

İlgili Araştırma Makaleleri

Psikoloji veya Ruh bilimi, içgüdüsel davranışları ve zihni inceleyen bilimdir. Bilinçli ve bilinçsiz olayların yanı sıra daha çok duygu ve düşüncenin incelemesini içeren Psikoloji, çok kapsamlı bir bilimsel alandır. Bu alanda uzman olan ve aynı zamanda bilgi araştırması yapanlara psikolog denir. Psikologlar, beyinin ortaya çıkan özelliklerini ve ortaya çıkan özelliklerle bağlantılı tüm fenomenleri anlamaya çalışırlar ve bu şekilde daha geniş nöro-bilimsel araştırmacı grubuna katılırlar. Psikoloji bilimi, bir sosyal bilim olmasına rağmen aynı zamanda doğa bilimleri olarak da kategorize edilebilir. Özellikle beyin biyolojisi bilgisini oldukça kullanır ve geliştirir.

<span class="mw-page-title-main">Zekâ geriliği</span> nörogelişimsel bozukluk

Zihin yetersizliği veya mental retardasyon, zihinsel işlev kapasitesi, normal kabul edilen sınırların anlamlı ölçüde altında olan ve uyumsal davranışlarda yetersizlikleri olan bireyleri tanımlamak için kullanılır. Zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinin, sinir hücrelerinin ve beyin ağında meydana gelen bir sapma veya zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinde meydana gelebilecek bir zedelenme sonucu oluşan ve 18 yaşından önce gelişim dönemlerinde farklılık olarak kendisini gösteren Nörogelişimsel bir bozukluktur.

<span class="mw-page-title-main">Yapay zekâ</span> insani zekaya sahip makine ve yazılım geliştiren bilgisayar bilimleri dalı

Yapay zekâ ya da kısaca YZ,, insanlar da dahil olmak üzere hayvanlar tarafından, doğal zekânın aksine makineler tarafından görüntülenen zekâ çeşididir. İlk ve ikinci kategoriler arasındaki ayrım genellikle seçilen kısaltmayla ortaya çıkar. Güçlü yapay zeka genellikle Yapay genel zekâ olarak etiketlenirken, doğal zekayı taklit etme girişimleri yapay biyolojik zekâ olarak adlandırılır. Önde gelen yapay zeka ders kitapları, alanı zeki etmenlerin çalışması olarak tanımlar: Çevresini algılayan ve hedeflerine başarıyla ulaşma şansını en üst düzeye çıkaran eylemleri gerçekleştiren herhangi bir cihaz. Halk arasında, yapay zekâ kavramı genellikle insanların insan zihni ile ilişkilendirdiği öğrenme ve problem çözme gibi bilişsel eylemleri taklit eden makineleri tanımlamak için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Howard Gardner</span> Amerikalı psikolog

Howard Earl Gardner, hâlen Harvard Üniversitesi'nde çalışmalarına devam eden Amerikan psikolog. Çoklu zekâ kuramını ortaya atan bilim insanıdır. 1981'de MacArthur Ödülü almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sosyal psikoloji</span> toplumun insanların düşüncelerini ve davranışlarını nasıl etkilediğini araştıran bilim dalı

Sosyal psikoloji bireylerin düşüncelerinin, iç dünyalarının ve davranışlarının başkalarının gerçek, hayalî ve anlaşılan oluşundan nasıl etkilendiğine dair bir bilimsel çalışmadır. Bu alanda araştırma yapanlar genellikle psikolog veya sosyolog'lardan oluşmaktadır. Buna rağmen bütün sosyal psikologlar hem birey, hem de topluluk bazında çalışırlar. Benzerliklerine rağmen iki alan amaçları, yaklaşımları, yöntemleri ve terimlerinde farklılaşırlar. Biyofizik ve kavrama psikolojisi gibi sosyal psikoloji de disiplinlerarası bir alandır.

Duygusal zekâ veya yaygın İngilizce ifade edilişiyle EQ, bir insanın kendisine veya başkalarına ait duyguları anlama, sezinleme, yönetme ve yönlendirme yetisi, kapasitesi ve becerisinin ölçümünü tanımlamaktadır. Göreceli olarak yeni bir kavram olan duygusal zekâ'nın tanımlanışı sürekli değişmekte ve güncellenmektedir. Bazı psikologlar, duygusal zekâ ve duygusal bilgi olmak üzere iki ayrı terimin kullanılmasını tercih etmektedirler.

Zekâ ya da ruh biliminde anlak, zihnin öğrenme, öğrenilenden yararlanabilme, yeni durumlara uyabilme ve yeni çözüm yolları bulabilme yeteneğidir. Başka bir deyişle zeka, zihnin birçok yeteneğinin uyumlu çalışması sonucu ortaya çıkan bir yetenekler birleşimidir. En geniş anlamıyla, genel zihin gücü olarak da tanımlanabilir. Zihnin algılama, bellek, düşünme, uslamlama, öğrenme gibi birçok işlevini içerir. Sözcük çok geniş anlamda kullanılsa da psikologlar tarafından yaratıcılık, kişilik, bilgi ve akıl gibi değişik kategorilere ayrılmıştır.
Zekâ araştırmacılarının asıl alanı insanlardır, fakat hayvanların da öğrenme, anlama vs. yetenekleri üzerinde çalışmalar yapılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Çoklu zekâ teorisi</span> 1983te Howard Gardnerin önerdiği model

Çoklu zekâ kuramı 1983 yılında Howard Gardner tarafından zekâyı tek ve baskın bir yetenek olarak görmekten ziyade, çeşitli ve özel boyutlardan oluştuğunu öneren bir modeldir.

Kişilik psikolojisi, bireylerin kendilerine özgü davranış, düşünce ve duygu biçimleriyle ilgilenir.

<span class="mw-page-title-main">Empati</span>

Empati, eşduyum ya da duygudaşlık, bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek demektir. Kendi duygularını başka nesnelere yansıtmak anlamında da kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">IQ</span> zekâ Katsayısı

IQ, zekâ katsayısı veya zekâ seviyesi, zekâyı ölçme amaçlı birkaç farklı standartlaştırılmış testlerden çıkarılan değer.

<span class="mw-page-title-main">Öz farkındalık</span> bireyin kendi karakterini, duygularını, güdülerini ve arzularını bilinçli olarak bilme ve anlama kapasitesi

Öz farkındalık iç gözlem yapabilme yeteneği ve kendini çevre ile diğer bireylerden ayırıp bir birey olarak görebilme kabiliyetidir.

<span class="mw-page-title-main">Toplu zekâ</span> Toplu çabalarla ortaya çıkan grup zekâsı

Toplu zekâ (TZ), birçok bireyin işbirliği, toplu çabası ve rekabetinden ortaya çıkan ve fikir birliğine varılan karar alma sürecinde beliren paylaşılan zekâsı veya grup zekâsıdır (GZ). Bu terim sosyobiyolojide, siyaset biliminde ve akran denetimi ve kitle kaynak uygulamaları bağlamında kullanılır. Bu, uzlaşma, sosyal sermaye ve seçim sistemleri, sosyal medya ve kitlesel etkinliklerini ölçmeye yarayan diğer araçlar gibi biçimsellikleri içerebilir. Toplu IQ toplu zekânın ölçümü olmasına rağmen, çoğu zaman toplu zekâ kavramıyla aynı mânâda kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Yapay genel zekâ</span>

Yapay genel zeka (YGZ), bir insanın yapabileceği herhangi bir zihinsel görevi başarıyla gerçekleştirebilecek bir makinenin zekasıdır. Günümüzdeki bazı yapay zeka araştırmalarının temel amacıdır ve bilimkurgu ve fütüroloji'de de ortak bir konudur. Bazı araştırmacılar Yapay genel zekâyı "güçlü yapay zekâ", "tam yapay zekâ" veya bir makinenin "genel akıllı eylem" gerçekleştirme kabiliyeti olarak adlandırmaktadır; diğerleri ise sadece bilinci deneyimleyen makineler için "güçlü yapay zekâ" tabirini kullanmaktadır.

Ülkelerin ortalama IQ'ları veya ülkelerin ortalama zekâ seviyeleri zekâ testlerinde alınan millî puanlar çerçevesinde çeşitli psikolog ve akademisyenler tarafında araştırılan bir konudur. Ülke ve milletlerin ekonomik ve sosyal durumları ile zekâ testlerince ölçülmüş zekâ seviyeleri arasındaki bağlantılar toplumsal ve akademik çevrelerde tartışmalı bir konu olmaktadır.

İnsanlık, insanların içinde bulundukları durumlarladan türemiş, fedakarlığın temel ahlaki değerleri ile ilişkili bir erdemdir.

<span class="mw-page-title-main">Kafadan bacaklı zekâsı</span>

Kafadan bacaklı zekâsı, yumuşakçalar sınıfındaki kafadan bacaklıların bilişsel yeteneklerinin ölçüsüdür.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'nin zekâ seviyesi</span>

Türkiye'nin zekâ seviyesi, Türkiye'de yaşayan kişilerin IQ değerlerinin ölçülmesi ve ortalanması ile elde edilen, üzerine çeşitli çalışmalar yürütülmüş bir konudur. Richard Lynn ve Tatu Vanhanen'ın Türkiye'den elde edilmiş çeşitli zekâ testi verilerini inceleyen araştırmalarında 86 ile 90 arasında değişen farklı değerler bulunmuştur. 2015 tarihli bir çalışma Türkiye'nin IQ değerini zekâ testleriyle yüksek korelasyonlu Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı testlerini baz alarak hesaplamış ve Birleşik Krallık'ın değeriyle kıyaslayarak zeka seviyesini 94 olarak belirlemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yapay zeka felsefesi</span> Overview of the philosophy of artificial intelligence

Yapay zeka felsefesi, yapay zekayı ve yapay zekanın, etik, bilinç, epistemoloji ve özgür irade bilgi ve anlayışı üzerindeki etkilerini araştıran teknoloji felsefesinin bir dalıdır. Ayrıca teknoloji, yapay hayvanların veya yapay insanların yaratılmasıyla ilgilidir, bu nedenle disiplin, filozoflar için oldukça ilgi çekicidir. Bu faktörler yapay zeka felsefesinin ortaya çıkmasına katkıda bulunmuştur. Bazı akademisyenler, AI topluluğunun felsefeyi reddetmesinin zararlı olduğunu savunur.

Kişilerarası ilişki, bir kişinin başka toplum fertleri ile bilişsel ve fiziksel olarak devamlı etkileşimde olması durumudur. Bu tür ilişkiler genellikle insan türünün "ait olma" içgüdüsüne paralel olarak oluşturduğu sözlü veya sözsüz ilişkiler ağını kapsar. Bu ilişkiler duygu, düşünce tarzları ve davranış tarzları ekseninde gelişme gösterir. Kişilerarası ilişkilerde ilk izlenimler kilit bir rol oynar; ilk izlenimler genellikle fiziksel çekicilik, yakınlık, benzerlik ve saygınlık başlıkları altında oluşur.