İçeriğe atla

Sosyal inşacılık

Sosyal inşacılık, sosyoloji, sosyal ontoloji ve iletişim teorisinde kullanılan bir terimdir. Bu terim her alanda farklı işlevlere hizmet edebilmektedir; ancak bu teorik çerçevenin temeli, kavramlar, inançlar, normlar ve değerler gibi toplumsal gerçekliğin çeşitli yönlerinin, fiziksel gerçekliğin ampirik gözleminden ziyade toplum üyeleri arasındaki sürekli etkileşimler ve müzakereler yoluyla oluşturulduğunu öne sürmektedir.[1] Sosyal inşacılık teorisi, bireylerin 'gerçeklik' olarak algıladıkları oluşumların çoğunun aslında sosyal gelenekler ve yapılardan etkilenen dinamik bir inşa sürecinin sonucu olduğunu öne sürmektedir.[2]

Doğuştan gelen veya biyolojik olarak önceden belirlenmiş olguların aksine, bu sosyal yapılar içinde var oldukları sosyal çevreler tarafından toplu olarak formüle edilir, sürdürülür ve şekillendirilir. Bu kurgular, bireylerin hem davranışlarını hem de algılarını önemli ölçüde etkiler ve deneysel olarak doğrulanabilir olsun ya da olmasın, genellikle kültürel anlatılara dayalı olarak içselleştirilir. Bu iki yönlü gerçeklik inşası sürecinde, bireyler sadece sosyal ilişkileri aracılığıyla bilgiyi yorumlayıp özümsemekle kalmaz, aynı zamanda mevcut toplumsal anlatıların şekillenmesine de katkıda bulunurlar.

Sosyal yapıların örnekleri, paranın belirlenmiş değerini, öz/öz kimlik kavramı kavramlarını, Fiziksel çekiciliği, Toplumsal cinsiyeti, dili, ırkı, etnik kökeni, Toplumsal sınıfı, Toplumsal tabakalaşmayı, milliyeti, dini, sosyal normları, modernliği kapsayan geniş bir yelpazeye sahiptir. takvim ve diğer zaman birimleri, evlilik, eğitim, vatandaşlık, stereotipler, kadınlık ve erkeklik, sosyal kurumlar ve hatta 'sosyal yapı' fikrinin kendisidir.[3][4][5][6] Bu yapılar evrensel doğrular olmayıp, farklı kültürler ve toplumlar arasında önemli farklılıklar gösterebilen esnek varlıklardır. İşbirliğine dayalı uzlaşıdan doğarlar ve toplu insan etkileşimleri, kültürel uygulamalar ve paylaşılan inançlar yoluyla şekillenir ve sürdürülürler. Bu, toplumdaki insanların, bu kavramları doğrulayacak insanlar veya dil olmadan var olamayacak fikirler veya kavramlar inşa ettiği görüşünü ifade eder; yani bir toplum olmadan bu yapılar var olmayacaktır.[7]

Genel Bakış

Sosyal yapı ya da inşa, bir toplum tarafından bir nesne ya da olaya yüklenen ve o toplum tarafından nesne ya da olaya nasıl bakıldığı ya da ele alındığına ilişkin olarak benimsenen anlam, kavram ya da çağrışımdır.[8]

Hedef kitlelerin sosyal inşası, davranışları ve refahı kamu politikasından etkilenen kişi veya grupların kültürel karakterizasyonlarını veya popüler imajlarını ifade etmektedir.[9]

Sosyal inşacılık, olguların anlamlarının, insanların tarihleri boyunca onlar hakkında geliştirdikleri ve paylaştıkları gerçeklik haline gelen zihinsel ve dilsel temsillerin dışında bağımsız bir temele sahip olmadığını öne sürmektedir.[10] Dilbilimsel bir bakış açısıyla, sosyal inşacılık anlamı dışsal bir gerçeklikten ziyade dil içindeki içsel bir referans olarak merkeze almaktadır.[11][12]

Menşei

Her insan, davranışlarını yönlendiren kendi "yapılandırılmış gerçekliğini" yaratır.

16. yüzyılda Michel de Montaigne şöyle yazmıştır: "Bir şeyleri yorumlamaktan çok yorumları yorumlamaya ihtiyacımız var." [13] 1886 ya da 1887'de Friedrich Nietzsche de benzer şekilde ifade etmiştir: "Gerçekler yoktur, sadece yorumlar vardır." Walter Lippmann, 1922 tarihli Public Opinion (Kamuoyu) adlı kitabında, "Gerçek çevre, insanlar ve çevreleri arasında doğrudan bir tanışıklık için tamamen çok büyük, çok karmaşık ve çok geçicidir" demiştir. Her insan, dünyanın öznel, önyargılı ve zorunlu olarak kısaltılmış bir zihinsel imgesi olan sözde bir çevre inşa eder ve bir dereceye kadar herkesin sözde çevresi bir kurgudur. İnsanlar "aynı dünyada yaşarlar, ancak farklı dünyalarda düşünür ve hissederler." [14] Lippman'ın "çevresi" "gerçeklik" olarak adlandırılabilir ve onun "sözde çevresi" bugün "inşa edilmiş gerçeklik" olarak adlandırılan şeye eşdeğer görünmektedir.

Sosyal inşacılığın kökleri yakın zamanda " Simgesel etkileşimlik " ve " fenomenoloji "ye dayandırılmıştır.[15][16] Berger ve Luckmann'ın 1966'da yayınlanan Gerçekliğin Sosyal İnşası adlı eseriyle bu kavram kendine yer bulmuştur. Kırk yılı aşkın bir süre sonra, pek çok teori ve araştırma, insanların "sosyal ve kültürel dünyalarını, bu dünyalar onları oluştururken aynı zamanda oluşturdukları" temel ilkesine kendini adamıştır.[16] Bu, "aynı anda hem eğlenceli hem de ciddi olan, gerçekliğin hem açığa çıktığı hem de gizlendiği, faaliyetlerimiz tarafından yaratıldığı ve yok edildiği" bir toplumsal süreci kökten değiştiren bir bakış açısına sahiptir.[16] Araştırmacının " önermeler aracılığıyla gerçekliğin temsilinde kesinliği ciddiyetle aradığı" "Batı entelektüel geleneği"nin yerine bir alternatif sağlamaktadır.[16]

Sosyal inşacı terimlerle ifade edecek olursak, "kabul edilmiş gerçeklikler" "sosyal özneler arasındaki etkileşimlerden" doğar; ayrıca gerçeklik "pozitivist bilimsel sorgulama yoluyla ortaya çıkarılmayı bekleyen" nesnel bir hakikat de hiç değildir.[16] Aksine, "hakikat ve meşruiyet için yarışan birden fazla gerçeklik" olabilmektedir.[16] Sosyal inşacılık "dil ve iletişimin temel rolünü" anlayarak ve bu anlayış " dilsel dönüşe " ve daha yakın zamanda " söylev teorisine dönüşe" katkıda bulunmuştur.[16][17] Sosyal inşacıların çoğunluğu, "dil gerçeği yansıtmaz, aksine onu oluşturur (yaratır)" fikrine yatkındır.[16]

Sosyal inşacılığın geniş bir tanımının örgütsel bilimlerde destekçileri ve eleştirmenleri bulunmaktadır.[16] Çeşitli örgütsel ve yönetsel olgulara inşacı bir yaklaşımın daha yaygın ve yükselişte olduğu görülmektedir.[16]

Andy Lock ve Tom Strong, sosyal inşacılığın bazı temel ilkelerinin izini 18. yüzyıl İtalyan siyaset felsefecisi, retorikçi, tarihçi ve hukukçu Giambattista Vico'nun çalışmalarına kadar sürmektedir.[18]

Berger ve Luckmann, sosyal inşa teorisini etkileyen bilgi sosyolojisi fikrini yarattığı için Max Ferdinand Scheler'e geniş bir etki alanı tanımaktadır.

Lock ve Strong'a göre, çalışmalarıyla sosyal inşacılığın gelişimine katkıda bulunan diğer etkili düşünürler şunlardır: Edmund Husserl, Alfred Schütz, Maurice Merleau-Ponty, Martin Heidegger, Hans-Georg Gadamer, Paul Ricoeur, Jürgen Habermas, Emmanuel Levinas, Mikhail Bakhtin, Valentin Volosinov, Lev Vıgotski, George Herbert Mead, Ludwig Wittgenstein, Gregory Bateson, Harold Garfinkel, Erving Goffman, Anthony Giddens, Michel Foucault, Ken Gergen, Mary Gergen, Rom Harre ve John Shotter.[18]

Uygulamaları

Kişisel yapı psikolojisi

1950'lerde ortaya çıkışından bu yana, kişisel yapı psikolojisi (PCP) esas olarak yapılandırmacı bir kişilik teorisi ve büyük ölçüde tedavi edici bağlamlarda bireysel anlam oluşturma süreçlerini dönüştüren bir sistem olarak gelişmiştir.[19][20][21][22][23][24] Kişilerin kendi yaşam dünyaları hakkında teoriler oluşturan ve bunları test eden bilim insanları olduğu düşüncesine dayanmaktaydı. Bu nedenle, deneyimin yapıcı doğasını ve kişilerin deneyimlerine verdikleri anlamı takdir etmeye yönelik ilk girişimlerden birini temsil etmektedir. Sosyal inşacılık ise esas olarak bir eleştiri biçimi olarak gelişmiş,[1] toplumsal anlam yaratma süreçlerinin baskıcı etkilerini dönüştürmeyi amaçlamıştır.[25] Yıllar geçtikçe, tek bir Sosyal inşa konumu olmayan, farklı yaklaşımlardan oluşan bir kümeye dönüşmüştür.[26][27] Bununla birlikte, Sosyal inşa genel terimi altındaki farklı yaklaşımlar, dil, bilgi ve gerçeklik hakkındaki bazı ortak varsayımlarla gevşek bir şekilde bağlantılıdır.[28]

Kişisel yapı psikolojisi ve sosyal inşa arasındaki ilişki hakkında düşünmenin olağan bir yolu, onları bazı açılardan benzer, ancak diğer açılardan da çok farklı iki ayrı varlık olarak ele almaktır. Bu ilişkiyi kavramsallaştırmanın bu yolu, ortaya çıkışlarındaki koşullara bağlı farklılıkların mantıksal bir sonucudur. Sonraki analizlerde, kişisel yapı psikolojisi ve sosyal inşa arasındaki bu farklılıklar, ikili karşıtlıklar olarak formüle edilen çeşitli gerilim noktaları etrafında çerçevelenmiştir: kişisel/toplumsal; bireyci/ilişkisel; eylemlilik/yapı; inşacı/yapılandırmacı.[29][30][31][32][33][34] Her ne kadar çağdaş psikolojideki en önemli konulardan bazıları bu katkılarda detaylandırılmış olsa da, kutuplaşmış konumlandırma aynı zamanda kişisel yapı psikolojisi ve sosyal inşa arasında bir ayrım fikrini destekledi ve aralarındaki diyalog için yalnızca sınırlı fırsatlara yol açtı.[35]

Kişisel yapı psikolojisi ve sosyal inşa arasındaki ilişkinin yeniden çerçevelenmesi hem Kişisel yapı psikolojisi hem de sosyal inşa topluluklarında faydalı olabilir. Bir yandan sosyal inşa teorisini genişletip zenginleştiriyor ve Kişisel yapı psikolojisi "araç takımının" yapılandırmacı terapi ve araştırmada uygulanmasının faydalarına işaret etmektedir. Öte yandan, yeniden çerçeveleme Kişisel yapı psikolojisi teorisine katkıda bulunur ve tedavi konuşmalarında sosyal inşayı ele almanın yeni yollarına işaret eder.[35]

Eğitimsel psikoloji

Sosyal inşacılık gibi, inşacılık da insanların eserler inşa etmek için birlikte çalıştığını belirtir. Sosyal inşacılık, bir grubun sosyal etkileşimleri yoluyla yaratılan eserlere odaklanırken, sosyal yapılandırmacılık bir bireyin bir gruptaki etkileşimleri nedeniyle gerçekleşen öğrenmesine odaklanır.

Sosyal yapılandırmacı yaklaşım birçok eğitim psikoloğu tarafından incelenmiş ve bu psikologlar sosyal yapılandırmacılığın öğretme ve öğrenme üzerindeki etkileri ile yakından ilgilenmişlerdir. Sosyal yapılandırmacılığın psikolojik boyutları hakkında daha fazla bilgi için Lev Vygotsky,[36] Ernst von Glasersfeld ve A. Sullivan Palincsar'ın çalışmalarına bakılması gerekmektedir.[37]

Sistemik tedavi

Sosyal inşacılığı kullanan sistemik modellerden bazıları Öyküsel Terapi ve Çözüm Odaklı Terapidir [38]

Yoksulluk

Max Rose ve Frank R. Baumgartner (2013), Framing the Poor: Media Coverage and U.S. Poverty Policy, 1960-2008 adlı çalışmalarında, medyanın ABD'deki yoksulları nasıl çerçevelediğini ve olumsuz çerçevelemenin devlet harcamalarında nasıl bir kaymaya yol açtığını incelemektedir. 1960 yılından bu yana devlet, sosyal yardım gibi sosyal hizmetler için giderek daha az para harcamaktadır. Kanıtlar, medyanın 1960'tan bu yana "tembel" ve "dolandırıcılık" gibi kelimelerin daha fazla kullanılmasıyla yoksulları daha negatif bir şekilde çerçevelendirdiğini ortaya çıkarmaktadır.[39]

Suç

Potter ve Kappeler (1996), Constructing Crime: Perspective on Making News And Social Problems (Suç Oluşturmak: Haber Yapma ve Sosyal Sorunlar Üzerine Perspektif) adlı kitabın önsözünde şöyle yazmışlardır: "Kamuoyunun görüşleri ve suç olgusu birbiriyle örtüşmemektedir. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki suça ilişkin gerçeklik, bir bataklık gazı kadar geçici olan kurgulanmış bir gerçekliğe dönüştürülmüştür." [40]

Kriminoloji uzun zamandır toplumun suçlu davranışı ve genel olarak suçu neden ve nasıl tanımladığına odaklanmıştır. Suça sosyal inşacılık perspektifinden bakarken, suç eylemlerinin sosyal bir yapı olduğunu, anormal veya sapkın eylemlerin toplumun görüşlerine göre suç haline geldiğini destekleyen kanıtlar bulunmaktadır.[41] Sosyal inşacılıkla ilgili bir başka suç açıklaması da bireysel kimlik yapılarının sapkın davranışlara yol açmasıdır.[41] Birisi toplumun tanımına dayanarak kendisi için bir "deli" veya "suçlu" kimliği inşa etmişse, bu onu bu etiketi takip etmek zorunda bırakabilir ve bu da suç davranışına neden olabilir.[41]

Tarihi ve Gelişmesi

Berger ve Luckmann

İnşacılık ABD'de Peter L. Berger ve Thomas Luckmann'ın 1966 tarihli The Social Construction of Reality adlı kitabıyla öne çıktı.[42] Berger ve Luckmann, gündelik gerçekliğin en temel, olduğu gibi kabul edilen sağduyu bilgisi de dahil olmak üzere tüm bilgilerin, sosyal ilişkilerden türetildiğini ve bu etkileşimler tarafından sürdürüldüğünü savunmaktadırlar.[43] Onların oluşturduğu bu modelde, insanlar gündelik hayata dair algılarının başkalarıyla paylaşıldığı anlayışıyla etkileşime girmekte ve bu ortak gerçeklik bilgisi de bu etkileşimlerle pekiştirilmektedir.[44] Bu sağduyu bilgisi insanlar tarafından müzakere edildiğinden, insan tiplemeleri, anlamlandırmaları ve kurumları, özellikle de orijinal müzakere sürecine dahil olmayan gelecek nesiller için nesnel bir gerçekliğin parçası olarak sunulmaya başlanır. Örneğin, ebeveynler çocuklarının uyması gereken kuralları müzakere ederken, bu kurallar çocukların karşısına değiştiremeyecekleri, dışarıdan üretilmiş "verili şeyler" olarak çıkmaktadır. Berger ve Luckmann'ın sosyal inşacılığının kökleri fenomenolojiye dayanmaktadır. Aynı zamanda Berger'in doktora danışmanı olan Alfred Schutz'un öğretisi aracılığıyla Heidegger ve Edmund Husserl ile bağlantı kurmaktadır.

Anlatı dönüşü

1970'ler ve 1980'ler sırasında, sosyal inşacı kuram, inşacı sosyologların Michel Foucault ve başkalarının çalışmalarıyla etkileşime girmesi ve sosyal bilimlerdeki anlatısal dönüşümün uygulamada da işlenmesiyle bir dönüşüm geçirmiştir. Bu durum özellikle yeni ortaya çıkan Bilimsel bilginin sosyolojisi ve giderek büyüyen bilim ve teknoloji çalışmaları alanını etkilemiştir. Özellikle Karin Knorr-Cetina, Bruno Latour, Barry Barnes, Steve Woolgar ve diğerleri, bilimin tipik olarak nesnel gerçekler olarak nitelendirdiği şeyleri sosyal inşa süreçleriyle ilişkilendirmek için sosyal inşacılığı kullanmışlardır. Amaçları, insan öznelliğinin nesnel olarak kabul edilen olgulara kendisini dayattığını göstermekti, sadece tersini değil. Bu düşünce çizgisinde özellikle kışkırtıcı bir başlık Andrew Pickering'in Constructing Quarks: A Sociological History of Particle Physics ( Kuarkları İnşa Etmek: Parçacık Fiziğinin Sosyolojik Tarihi) adlı eseridir. Aynı zamanda sosyal inşacılık teknoloji çalışmalarını da şekillendirdi. Sofield, özellikle teknolojinin sosyal inşası veya SCOT üzerine ve Wiebe Bijker, Trevor Pinch, Maarten van Wesel vb. yazarlar üzerinden oluşmuştur.[45][46] Nesnel olarak yaygın algılanmasına rağmen, matematik sosyal inşacı açıklamalara karşı bağışık değildir. Sal Restivo ve Randall Collins gibi sosyologlar, Reuben Hersh ve Philip J. Davis gibi matematikçiler ve Paul Ernest gibi filozoflar matematiğin sosyal inşacı yaklaşımlarını yayınlamışlardır

Postmodernizm

Postmodernizmin sosyal inşacı kolu içinde, sosyal olarak inşa edilmiş gerçeklik kavramı, toplumla diyalektik etkileşim içinde olan bireylerin dünya görüşlerinin aynı anda kitlesel olarak inşa edilmesini vurgular. Bu şekilde oluşan sayısız gerçeklik, bu bakış açısına göre, insanın sosyal varlığının ve faaliyetinin hayali evrenlerini oluşturmaktadır. Bu dünya görüşleri, alışkanlıklarla, dil gelenekleri tarafından desteklenen, mitoloji, din ve felsefe tarafından sürekli olarak meşruiyet kazandırılan, terapiler ve sosyalleşme tarafından sürdürülen ve yetiştirme ve eğitim tarafından öznel olarak içselleştirilen kurumlar halinde kademeli olarak belirginleştirilir. Bunlar birlikte toplumsal vatandaş kimliğinin bir parçasını oluşturmaktadır.

İngiliz sosyolog Dave Elder-Vass, The Reality of Social Construction (Sosyal İnşanın Gerçekliği) adlı kitabında sosyal inşacılığın gelişimini postmodernizmin mirasından kaynaklanan bir sonuç olarak değerlendirmektedir. "Postmodernizmin mirası ile hesaplaşma sürecinin belki de en yaygın ve etkili ürünü, 1980'lerden bu yana sosyal teori alanında patlama yaşayan sosyal inşacılıktır" diye belirtmektedir.[47]

Eleştiriler

Eleştirmenler, sosyal inşacılığın biyolojinin davranış ve kültür üzerindeki etkilerini yadsıdığına ya da insan davranışını anlamak için bunların önemli olmadığını öne sürdüğüne inanmaktadır.[11][48][49] Sosyal inşacılık, insan davranışında nedensel bir faktör olarak toplum ve kültüre aşırı dar bir şekilde odaklandığı ve doğuştan gelen biyolojik eğilimlerin etkisini göz ardı ettiği için de eleştirilmektedir. Bu eleştiri, The Blank Slate'te [50] Steven Pinker gibi psikologlar tarafından ve What Science Offers the Humanities(Bilimin Beşeri Bilimlere Sunduğu Şeylerde) Asya Araştırmaları uzmanı Edward Slingerland tarafından incelenmiştir. John Tooby ve Leda Cosmides, beynin evrimleşmiş özelliklerini hesaba katmadığına inandıkları sosyal teorilere atıfta bulunmak için " standart sosyal bilim modeli " terimini kullanmışlardır.

1996 yılında fizik profesörü Alan Sokal, sosyal inşacılığın ve postmodernizmin entelektüel zaaflarını göstermek için Social Text adlı akademik dergiye kasıtlı olarak anlaşılmaz bir şekilde yazılmış, ancak derginin yayınladığı makalelere özgü ifadeler ve jargon içeren bir makale göndermiştir. Yayınlanan bu makale, derginin "kulağa hoş gelen ve editörlerin ideolojik önyargılarını okşayan saçmalıklarla dolu bir makaleyi yayınlayıp yayınlamayacağını" görmek için yapılan bir deney niteliğindeydi.[49][51] 1999'da Sokal, ortak yazar Jean Bricmont'la birlikte postmodernizmi ve sosyal inşacılığı eleştiren Moda Saçmalık kitabını yayınladı.

Filozof Paul Boghossian da sosyal inşacılığa karşı yazmıştır. Ian Hacking'in, pek çok kişinin sosyal inşacılığı potansiyel olarak özgürleştirici duruşu nedeniyle benimsediği yönündeki argümanını takip etmektedir: eğer bir şeyler doğal olarak değil de sadece insanların sosyal gelenekleri nedeniyle bu şekildeyse, o zaman onları insanların olmasını istedikleri şekle dönüştürmek mümkün olmalıdır. Daha sonra sosyal inşacıların, insanların neyin doğru olduğu konusunda mutlak yargılarda bulunmaktan kaçınmaları ve bunun yerine bir şeyin şu veya bu teori ışığında doğru olduğunu belirtmeleri gerektiğini savunduklarını belirtir. Buna karşı şöyle demektedir:

Fakat bu tavsiyeyi tutarlı bir şekilde nasıl takip edebileceğimizi görmek zordur. Epistemik sistemleri oluşturan önermelerin, neyin neyi kesinlikle gerekçelendirdiğine dair çok genel önermeler olduğu düşünüldüğünde, neyin neyi gerekçelendirdiğine dair mutlak "genel" yargıları "kabul etmemize" izin verirken, neyin neyi gerekçelendirdiğine dair mutlak " özel" yargılarda bulunmaktan vazgeçmemizde ısrar etmenin bir anlamı yoktur. Ancak epistemik görelilikçinin önerdiği şey aslında tam da bu olmaktadır.[52]

Woolgar ve Pawluch, inşacıların sosyal koşulları analizlerinin içine ve dışına "ontolojik olarak yerleştirme" eğiliminde olduklarını ileri sürmektedir.[53]

Alan Sokal da sosyal inşacılığı toplumların varlığının bilinebilirliği konusunda kendisiyle çeliştiği için eleştirmektedir. İddiaya göre, eğer bilinebilir nesnel bir gerçeklik olmasaydı, toplumların var olup olmadığını, varsa kurallarının ve diğer özelliklerinin ne olduğunu bilmenin hiçbir yolu olmazdı. Çelişkinin bir örneği, "olguların nesnel bir standartla değil, kendi kültürlerinde ortalama olarak kabul edilen şeylerle ölçülmesi gerektiği" yönündeki savdır.[54] Ortalama kelimesinin bulunmadığı diller olduğundan, "ortalama" kavramının bu tür kültürlere uygulanması, sosyal inşacılığın kültürlerin yalnızca kendi standartlarıyla ölçülebileceği iddiasıyla çelişir. Sosyal inşacılık, bu konularda farklı duruşlara sahip çeşitli bir alandır. Bazı sosyal inşacılar nesnel bir gerçekliğin varlığını kabul etmekle birlikte, insanların bu gerçekliği anlama ve yorumlama biçimlerinin sosyal olarak inşa edildiğini savunmaktadır. Diğerleri ise "ortalama" teriminin tüm dillerde mevcut olmasa da, bu kültürlerde eşdeğer veya benzer kavramların kullanılabileceğini, dolayısıyla olguların ölçülmesinde kültürel görelilik ilkesinin tamamen geçersiz kılınamayacağını ileri sürmektedir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Berger, Peter L.; Luckmann, Thomas (2011). The Social Construction of Reality: A Treatise in the Sociology of Knowledge (İngilizce). Open Road Media. ISBN 978-1-4532-1546-3. 1 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2024. 
  2. ^ Boghossian, Paul. "What Is Social Construction? 18 Aralık 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi." Philpapers, NYU Arts & Science, 2001.
  3. ^ Brown, Sydney (17 Eylül 2013), "Social constructionism | Society and Culture | MCAT", Khan Academy, YouTube, 20 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 12 Mayıs 2018 
  4. ^ Jorgensen, Marianne; Phillips, Louise J. (2002). "Discourse Analysis as Theory and Method" (PDF). SAGE Publications. ISBN 0761971114. 23 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  5. ^ Onwuachi-Willig, Angela (6 Eylül 2016). "Race and Racial Identity Are Social Constructs". The New York Times (İngilizce). 1 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2023. 
  6. ^ "Gergen, K. Social Construction and the Transformation of Identity Politics, Swarthmore College" (PDF). 5 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 13 Mart 2024. 
  7. ^ "Social constructionism". Study Journal (İngilizce). 4 Aralık 2017. 21 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2018. 
  8. ^ "Social Constructionism | Encyclopedia.com". encyclopedia.com. 12 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2018. 
  9. ^ Schneider, Anne; Ingram, Helen (June 1993). "Social Construction of Target Populations: Implications for Politics and Policy". American Political Science Review. 87 (2): 334-347. doi:10.2307/2939044. ISSN 0003-0554. 
  10. ^ Berger, Peter L.; Luckmann, Thomas (2011). The Social Construction of Reality: A Treatise in the Sociology of Knowledge (İngilizce). Open Road Media. ISBN 978-1-4532-1546-3. 1 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2024. 
  11. ^ a b Mallon, Rona (2019), "Naturalistic Approaches to Social Construction", The Stanford Encyclopedia of Philosophy, Spring 2019, Metaphysics Research Lab, Stanford University, erişim tarihi: 2 Ekim 2021 
  12. ^ St. Clair, Robert N. (1 Ekim 1982). "Language and the social construction of reality". Language Sciences (İngilizce). 4 (2): 221-236. doi:10.1016/S0388-0001(82)80006-5. ISSN 0388-0001. 
  13. ^ Derrida, "Structure, Sign, and Play" (1966), as printed/translated by Macksey & Donato (1970). pp. 278. Derrida quotes Montagne
  14. ^ Walter Lippmann (1922), Public Opinion , Wikidata Q1768450, pp. 16, 20.
  15. ^ Woodruff Smith, David (2018). "Phenomenology". Zalta, Edward N. (Ed.). The Stanford Encyclopedia of Philosophy. Stanford, California: Metaphysics Research Lab, Stanford University. ISSN 1095-5054 – Stanford Encyclopedia of Philosophy vasıtasıyla. 
  16. ^ a b c d e f g h i j Fairhurst, Gail T.; Grant, David (1 Mayıs 2010). "The Social Construction of Leadership: A Sailing Guide". Management Communication Quarterly (İngilizce). Thouisand Oaks, California: Sage. 24 (2): 171-210. doi:10.1177/0893318909359697. ISSN 0893-3189. 
  17. ^ Janet Tibaldo (19 Eylül 2013). "Discourse Theory". 25 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2024. 
  18. ^ a b Lock, Andy; Strong, Tom (2010). Social Constructionism: Sources and Stirrings in Theory and Practice. Cambridge; New York: Cambridge University Press. ss. 12-29. ISBN 978-0521708357. 
  19. ^ Bannister, Donald; Mair, John Miller (1968). The Evaluation of Personal Constructs. Londra: Academic Press. s. 164. ISBN 978-0120779505. 
  20. ^ Kelly, George (1955). The Psychology of Personal Constructs. New York: W.W. Norton. s. 32. ISBN 978-0415037976. 
  21. ^ Mair, John Miller (1977). "The Community of Self". Bannister, Donald (Ed.). New Perspectives in Personal Construct Theory. Londra: Academic Press. ss. 125-149. ISBN 978-0120779406. 
  22. ^ Neimeyer, Robert A.; Levitt, Heidi (January 2000). "What's narrative got to do with it? Construction and coherence in accounts of loss". Journal of Loss and Trauma. Philadelphia: Brunner Routledge: 401-412. 
  23. ^ Procter, Harry G. (2015). "Family Construct Psychology". Walrond-Skinner, Sue (Ed.). Developments in Family Therapy: Theories and Applications Since 1948. Londra: Routledge & Kega. ss. 350-367. ISBN 978-0415742603. 
  24. ^ Stojnov, Dusan; Butt, Trevor (2002). "The relational basis of personal construct psychology". Neimeyer, Greg J. (Ed.). Advances of personal construct theory: New directions and perspectives. Westport, Connecticut: Praeger Publishing. ss. 81-113. ISBN 978-0275972943.  r eksik |soyadı1= (yardım)
  25. ^ Shotter, J.; Lannamann, J. (2002). "The situation of social constructionism: Its imprisonment within the ritual of theory-criticism-and-debate". Theory & Psychology. 12 (5): 577-609. doi:10.1177/0959354302012005894. 
  26. ^ Harré, R (2002). "Public sources of the personal mind: Social constructionism in context". Theory & Psychology. 12 (5): 611-623. doi:10.1177/0959354302012005895. 
  27. ^ Stam, H.J. (2001). "Introduction: Social constructionism and its critiques". Theory & Psychology. 11 (3): 291-296. doi:10.1177/0959354301113001. 
  28. ^ Burr, V. (1995), An introduction to social constructionism 7 Eylül 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. London: Routledge
  29. ^ Botella, L. (1995). Personal construct psychology, constructivism and postmodern thought. In R.A. Neimeyer & G.J. Neimeyer (Eds.), Advances in personal construct psychology (Vol. 3, pp. 3–35). Greenwich, CT: JAI Press.
  30. ^ Burkitt, I (1996). "Social and personal constructs: A division left unresolved". Theory & Psychology. 6: 71-77. doi:10.1177/0959354396061005. 
  31. ^ Burr, V. (1992). Construing relationships: Some thoughts on PCP and discourse. In A. Thompson & P. Cummins (Eds.), European perspectives in personal construct psychology: Selected papers from the inaugural conference of the EPCA (pp. 22–35). Lincoln, UK: EPCA.
  32. ^ Butt, T.W. (2001). "Social action and personal constructs". Theory & Psychology. 11: 75-95. doi:10.1177/0959354301111007. 
  33. ^ Mancuso, J (1998). "Can an avowed adherent of personal-construct psychology be counted as a social constructions?". Journal of Constructivist Psychology. 11 (3): 205-219. doi:10.1080/10720539808405221. 
  34. ^ Raskin, J.D. (2002). "Constructivism in psychology: Personal construct psychology, radical constructivism, and social constructionism". American Communication Journal. 5 (3): 1-25. 
  35. ^ a b Pavlović, Jelena (11 Mayıs 2011). "Personal construct psychology and social constructionism are not incompatible: Implications of a reframing". Theory & Psychology. Thousand Oaks, California: Sage. 21 (3): 396-411. doi:10.1177/0959354310380302. 
  36. ^ Vera Idaresit Akpan, Udodirim Angela Igwe, Ikechukwu Blessing, Ijeoma Mpamah, Charity Onyinyechi Okoro, "Social constructivism: Implications on Teaching and Learning", in: British Journal of Education Vol.8, Issue 8, pp. 49-56, September 2020 (https://www.eajournals.org/wp-content/uploads/Social-Constructivism.pdf 19 Şubat 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.); Saul McLeod, "Vygotsky's Sociocultural Theory of Cognitive Development", in: Simply Psychology, Updated August 18, 2022 (https://www.simplypsychology.org/vygotsky.html 5 Ağustos 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)
  37. ^ von Glasersfeld, Ernst (1995). Radical Constructivism: A Way of Knowing and Learning. Londra: Routledge. ; Palincsar, A.S. (1998). "Social constructivist perspectives on teaching and learning". Annual Review of Psychology. 49: 345-375. doi:10.1146/annurev.psych.49.1.345. PMID 15012472. 
  38. ^ "APA PsycNet". psycnet.apa.org (İngilizce). 10 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mayıs 2021. 
  39. ^ Rose, Max; Baumgartner, Frank R. (February 2013). "Framing the Poor: Media Coverage and <scp>U.S.</scp> Poverty Policy, 1960–2008". Policy Studies Journal. 41 (1): 22-53. doi:10.1111/psj.12001. ISSN 0190-292X. 
  40. ^ Gary W. Potter; Victor E. Kappeler, (Ed.) (1998), Constructing Crime: Perspectives on Making News and Social Problems, Waveland Press, ISBN 0-88133-984-9, OL 8173163M , Wikidata Q96343487, p. 2.
  41. ^ a b c Lindgren, Sven-Åke (June 2005). "Social Constructionism and Criminology: Traditions, Problems and Possibilities". Journal of Scandinavian Studies in Criminology and Crime Prevention. 6 (1): 4-22. doi:10.1080/14043850510035119. 
  42. ^ Knoblauch, Hubert; Wilke, René (2016). "The Common Denominator: The Reception and Impact of Berger and Luckmann's The Social Construction of Reality". Human Studies (İngilizce). 39 (1): 51-69. doi:10.1007/s10746-016-9387-3. ISSN 0163-8548. 1 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2024. Although the phrase "social construction" had been used by Ward as early as 1905, we will try to show here that the concept only took off after the publication of Berger and Luckmann’s book, particularly after the publication of an inexpensive paperback edition in 1967 
  43. ^ Knoblauch 2016: "Berger and Luckmann stressed the role of typification and other constitutional processes like meaning and knowledge only, as they state explicitly – a difference which has hardly been addressed in the literature – because it is "knowledge that guides conduct in everyday life" (1966: 33). The social construction, Berger and Luckmann stress, is accomplished not by meaning, typification, or consciousness; social reality is, rather, constructed by processes which are specifically social, such as social actions, social interactions, and institutions."
  44. ^ Czepczynski, Mariusz (2016). Cultural Landscapes of Post-Socialist Cities : Representation of Powers and Needs. Londra: Taylor and Francis. s. 34. ISBN 978-1-317-15640-6. OCLC 1018167337. 13 Mart 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2024. 
  45. ^ Pinch, T. J. (1996). "The Social Construction of Technology: a Review". Technological Change: Methods and Themes in the History of Technology. Psychology Press. ss. 17-35. ISBN 978-3-7186-5792-6. 
  46. ^ Why we do not always get what we want: The power imbalance in the Social Shaping of Technology (Tez). 2006. 
  47. ^ Dave Elder-Vass. 2012.The Reality of Social Construction. Cambridge University Press, 4
  48. ^ Brickell, Chris (1 Şubat 2006). "The Sociological Construction of Gender and Sexuality". The Sociological Review (İngilizce). 54 (1): 87-113. doi:10.1111/j.1467-954X.2006.00603.x. ISSN 0038-0261. 1 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2024. 
  49. ^ a b Sokal, A., & Bricmont, J. (1999). Fashionable Nonsense: Postmodern Intellectuals' Abuse of Science. New York: Picador. ISBN 978-0-312-20407-5. 
  50. ^ Pinker, Steven (2016). The Blank Slate: The Modern Denial of Human Nature. Penguin Books. s. 40. ISBN 978-1101200322. 1 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2024. 
  51. ^ Sokal, Alan D. (May 1996). "A Physicist Experiments With Cultural Studies". Lingua Franca. 4 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2007. 
  52. ^ Paul Boghossian, Fear of Knowledge: Against Relativism and Constructivism, Oxford University Press, 2006, 152pp, 0-19-928718-X.[]
  53. ^ Woolgar, Steve; Pawluch, Dorothy (February 1985). "Ontological Gerrymandering: The Anatomy of Social Problems Explanations". Social Problems. 32 (3): 214-227. doi:10.1525/sp.1985.32.3.03a00020. 
  54. ^ Sokal, Alan D. (March 2008) "Beyond the Hoax: Science, Philosophy, and Culture"

Konuyla ilgili yayınlar

Kitap

  • Boghossian, P. Fear of Knowledge: Against Relativism and Constructivism. Oxford University Press, 2006. Online review: Fear of Knowledge: Against Relativism and Constructivism
  • Berger, P. L. and Luckmann, T., The Social Construction of Reality<span typeof="mw:DisplaySpace" id="mwBAw"> </span>: A Treatise in the Sociology of Knowledge (Anchor, 1967; 0-385-05898-5).
  • Best, J. Images of Issues: Typifying Contemporary Social Problems, New York: Gruyter, 1989
  • Burr, V. Social Constructionism, 2nd ed. Routledge 2003.
  • Ellul, J. Propaganda: The Formation of Men's Attitudes. Trans. Konrad Kellen & Jean Lerner. New York: Knopf, 1965. New York: Random House/ Vintage 1973
  • Ernst, P., (1998), Social Constructivism as a Philosophy of Mathematics; Albany, New York: State University of New York Press
  • Gergen, K., An Invitation to Social Construction. Los Angeles: Sage, 2015 (3d edition, first 1999).
  • Glasersfeld, E. von, Radical Constructivism: A Way of Knowing and Learning. London: RoutledgeFalmer, 1995.
  • Hacking, I., The Social Construction of What? Cambridge: Harvard University Press, 1999; 0-674-81200-X
  • Hibberd, F. J., Unfolding Social Constructionism. New York: Springer, 2005. 0-387-22974-4ISBN 0-387-22974-4
  • Kukla, A., Social Constructivism and the Philosophy of Science, London: Routledge, 2000. 978-0-415-23419-1ISBN 978-0-415-23419-1
  • Lawrence, T. B. and Phillips, N. Constructing Organizational Life: How Social-Symbolic Work Shapes Selves, Organizations, and Institutions. Oxford University Press, 2019. 978-0-19-884002-2ISBN 978-0-19-884002-2
  • Lowenthal, P., & Muth, R. Constructivism. In E. F. Provenzo, Jr. (Ed.), Encyclopedia of the social and cultural foundations of education (pp. 177–179). Thousand Oaks, CA: Sage, 2008.
  • McNamee, S. and Gergen, K. (Eds.). Therapy as Social Construction. London: Sage, 1992 0-8039-8303-4.
  • McNamee, S. and Gergen, K. Relational Responsibility: Resources for Sustainable Dialogue. Thousand Oaks, California: Sage, 2005. 0-7619-1094-8ISBN 0-7619-1094-8.
  • Penman, R. Reconstructing communicating. Mahwah, NJ: Lawrence Erlbaum, 2000.
  • Poerksen, B. The Certainty of Uncertainty: Dialogues Introducing Constructivism. Exeter: Imprint-Academic, 2004.
  • Restivo, S. and Croissant, J., "Social Constructionism in Science and Technology Studies" (Handbook of Constructionist Research, ed. J.A. Holstein & J.F. Gubrium) Guilford, NY 2008, 213–229; 978-1-59385-305-1
  • Schmidt, S. J., Histories and Discourses: Rewriting Constructivism. Exeter: Imprint-Academic, 2007.
  • Searle, J., The Construction of Social Reality. New York: Free Press, 1995; 0-02-928045-1.
  • Shotter, J. Conversational realities: Constructing life through language. Thousand Oaks, CA: Sage, 1993.
  • Stewart, J., Zediker, K. E., & Witteborn, S. Together: Communicating interpersonally – A social construction approach (6th ed). Los Angeles, CA: Roxbury, 2005.
  • Weinberg, D. Contemporary Social Constructionism: Key Themes. Philadelphia, PA: Temple University Press, 2014.
  • Willard, C. A., Liberalism and the Problem of Knowledge: A New Rhetoric for Modern Democracy Chicago: University of Chicago Press, 1996; 0-226-89845-8.
  • Wilson, D. S. (2005), "Evolutionary Social Constructivism". In J. Gottshcall and D. S. Wilson, (Eds.), The Literary Animal: Evolution and the Nature of Narrative. Evanston, IL, Northwestern University Press; 0-8101-2286-3. Full text

Makale

  • Drost, Alexander. "Borders. A Narrative Turn – Reflections on Concepts, Practices and their Communication", in: Olivier Mentz and Tracey McKay (eds.), Unity in Diversity. European Perspectives on Borders and Memories, Berlin 2017, pp. 14–33.
  • Kitsuse, John I.; Spector, Malcolm (April 1973). "Toward a Sociology of Social Problems: Social Conditions, Value-Judgments, and Social Problems". Social Problems. 20 (4). ss. 407-419. doi:10.2307/799704. JSTOR 799704. 
  • Mallon, R, "Naturalistic Approaches to Social Construction", The Stanford Encyclopedia of Philosophy, Edward N. Zalta (ed.).
  • Metzner-Szigeth, Andreas (2015). "Constructions of Environmental Issues in Scientific and Public Discourse". Figshare. doi:10.6084/m9.figshare.1317394. 
  • Shotter, J., & Gergen, K. J., Social construction: Knowledge, self, others, and continuing the conversation. In S. A. Deetz (Ed.), Communication Yearbook, 17 (pp. 3–33). Thousand Oaks, CA: Sage, 1994.

İlgili Araştırma Makaleleri

Sosyal biliş sosyal etkileşimde rol oynayan bilgiyi işleme, kodlama, depolama ve hatırlama gibi bilişsel süreçlerdir. İnsanların kendilerini kuşatan fiziksel, sosyal çevrelerini ve çevreleriyle olan ilişkilerini, diğer insanlar ve kendileri hakkında nasıl izlenim oluşturduklarını, nasıl hissettiklerini ve düşündüklerini ve bu türden bir düşünce biçiminin yargıları ve davranışları nasıl etkilediğini incelemektedir. Toplumsal bağlamdan etkilenen ve toplumsal bağlamı etkileyen bilişsel süreç ve yapıları incelemektedir Ancak sosyal biliş terimi diğer psikoloji ve bilişsel sinirbilim alanlarında yaygın şekilde kullanılmaktadır. Bu alanlarda sosyal biliş terimi çoğunlukla otizm ve diğer bozukluklar nedeniyle kesintiye uğrayan çeşitli sosyal becerilere karşılık gelmektedir. Bilişsel sinirbilim alanında ise sosyal bilişin biyolojik temelleri araştırılmaktadır. Benzer şekilde Gelişim psikolojisi alanında da sosyal biliş becerileri gelişimsel perspektifle incelenmektedir.

Gerçeklik veya hakikat, günlük kullanımdaki anlamıyla, "var olan her şey" demektir. Bilimde, dinde ve felsefede farklı anlamları vardır. Düşünceden bağımsız olarak zamanda ve mekanda yer kaplayan her şey gerçektir. Herhangi bir şeyin gerçekliği insan zihnine bağlı olmaksızın var olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Peter Ludwig Berger</span> Amerikalı toplumbilimci (1929 – 2017)

Peter Ludwig Berger,, Amerikalı sosyolog ve teolog.

<span class="mw-page-title-main">Carl Rogers</span> Amerikalı psikolog (1902 – 1987)

Carl Ransom Rogers, psikolojide humanistik yaklaşımın kurucularından ve psikoterapi araştırmaları yapan psikologlar içinde en önemlilerinden birisi olarak görülen Amerikalı psikolog. Rogers, 20.yüzyılın en çok etkilenilen altı psikoloğundan biri ve Sigmund Freud'dan sonra en önemli klinik psikolog olarak gösterilmektedir.

Kendini tanıma psikolojide kullanılan bir terimdir ve bireyin “Ben neye benziyorum?” sorusuna cevap verirken kullandığı bilgiyi tanımlar. Bu sorunun cevabına yönelik kendini tanıma süreci, öz farkındalık ve öz bilinç gerektirir.
Kendini tanıma benliğin, daha doğrusu benlik kavramının, bir bileşenidir. Kişinin kendisinin veya özelliklerinin bir bilgisidir ve benlik kavramının gelişimine rehberlik eden bilgiyi aramak için bir arzudur. Kendini tanıma, benzersiz şekilde bizi kendimizle eşleştiren nitelikleri ve bu niteliklerin dinamik olup olmadığı üzerine teorileri içeren şekilde, zihinsel temsillerimiz hakkında bizi bilgilendirir.
Benlik kavramının üç ana yönü olduğu düşünülmektedir:

Sosyal temsiller teorisi, Fransız sosyal psikolog Serge Moscovici tarafından, sosyal psikolojinin bireylerin bilişsel süreçlerinden çok sosyal biliş süreçlerine önem verilmesi gerektiği eleştirisiyle geliştirdiği teorik bir yaklaşımdır. Teori ilk olarak Moscovici'nin 1950 ve 1960'lı yıllarda Fransız toplumunda psikanalizin sosyal temsillerinin nasıl oluşturulduğunu ve biçimlendirildiğini incelediği çalışması ile ortaya çıkmış ve 1961 yılında La Psychanalyse: son image et son public başlığı altında yayınlanmıştır.

Ahlâki psikoloji ya da ahlâk psikolojisi hem felsefe hem de psikoloji alanlarını ortak bir zeminde inceleyen çalışma alanıdır. Tarihsel olarak, ahlaki psikoloji terimi, ahlaki gelişim çalışmasını ifade etmek için nispeten daha dar bir şekilde kullanılmıştır. Ahlaki psikoloji sonuç olarak etik, psikoloji ve zihin felsefesinin kesişimindeki çeşitli konulara daha geniş olarak değinmeye başlamıştır. Alanın bazı ana konuları ahlaki yargı, ahlaki akıl yürütme, ahlaki duyarlılık, ahlaki sorumluluk, ahlaki motivasyon, ahlaki kimlik, ahlaki eylem, ahlaki gelişim, ahlaki çeşitlilik, ahlaki temeller, ahlaki karakter, fedakarlık, psikolojik egoizm, ahlaki şans, ahlaki tahmin, ahlaki duygu, duygusal tahmin ve ahlaki anlaşmazlık olarak verilebilir.

Cinsiyet kimliği, kişinin kendi cinsiyetine ilişkin kişisel duygusudur. Cinsiyet kimliği, bir kişinin atanmış cinsiyetiyle ilişkili olabilir veya ondan farklı olabilir. Çoğu bireyde, cinsiyetin çeşitli biyolojik belirleyicileri, bireyin cinsiyet kimliğiyle uyumludur ve tutarlıdır. Cinsiyet ifadesi tipik olarak bir kişinin cinsiyet kimliğini yansıtır, ancak bu her zaman böyle değildir. Bir kişi, belirli bir toplumsal cinsiyet rolüyle tutarlı davranışlar, tutumlar ve görünümler ifade etse de, bu tür ifadeler mutlaka cinsiyet kimliklerini yansıtmayabilir. Cinsiyet kimliği terimi, 1964 yılında psikiyatri profesörü Robert J. Stoller tarafından icat edildi ve psikolog John Money tarafından popüler hale getirildi.

<span class="mw-page-title-main">İç grup ve dış grup</span>

Sosyoloji ve sosyal psikolojide, iç gruplar, bir kişinin kendisini psikolojik olarak özdeşleştirdiği toplumsal gruplardır. Dış gruplar ise tersine, bireyin kendini özdeşleştirmediği toplumsal gruplardır. İnsanlar; akran grupları, aileler, spor takımları, siyasi partiler, cinsiyetler, dinler veya milletlerle kendini özdeşleştirebilir. Toplumsal gruplarla ve kategorilerle psikolojik olarak özdeşleşme ile çeşitli olgular arasında ilişkiler bulgulanmıştır.

Yapılandırılmış duygu teorisi, duygu deneyimini ve algısını açıklayan bilimsel bir teoridir. Bu teori, Lisa Feldman Barrett tarafından, onlarca yıldır duygu araştırmacılarını şaşkına çevirdiğini iddia ettiği "duygu paradoksu" olarak adlandırdığı sorunu çözmek için önerildi ve şöyle açıkladı: İnsanlar günlük yaşamda canlı ve yoğun duygu deneyimlerine sahiptir: başkalarında "öfke", "üzüntü", "mutluluk" gibi duyguları gördüklerini ve kendi kendilerine "öfke", "üzüntü" yaşadıklarını bildirirler. Bununla birlikte, psikofizyolojik ve nörobilimsel kanıtlar, bu tür ayrı deneyim kategorilerinin varlığı için tutarlı bir destek sağlayamadı. Bunun yerine, deneysel kanıtlar, beyinde ve vücutta var olanın etkilendiğini ve duyguların, birbiri ardına çalışan birden çok beyin ağı tarafından inşa edildiğini öne sürüyor.

<span class="mw-page-title-main">Sosyoloji maddeleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu liste sosyoloji maddelerinin dizinini içermektedir. Özet liste için Genel sosyoloji listesi.

<span class="mw-page-title-main">Sosyolojinin dalları</span>

Aşağıdakiler, sosyoloji disiplinine genel bakış ve güncel bir rehber olarak sunulmaktadır:

<span class="mw-page-title-main">Sosyal teori</span>

Sosyal teoriler, sosyal fenomenleri incelemek ve yorumlamak için kullanılan analitik çerçeveler veya paradigmalardır. Sosyal bilimciler tarafından kullanılan bir araç olan sosyal teoriler, farklı metodolojilerin geçerliliği ve güvenilirliği, yapının veya kurumun önceliği ve olasılık ile zorunluluk arasındaki ilişki hakkındaki tarihsel tartışmalarla ilgilidir. Kayıt dışı nitelikteki sosyal teori, akademik sosyal ve siyaset bilimi dışında kurulan yazarlık, "sosyal eleştiri", "sosyal yorum" veya "kültürel eleştiri" olarak adlandırılabilir ve hem resmi kültürel hem de edebi bilimle ve diğer akademik olmayan veya gazetecilik dışı yazı biçimleriyle ilişkilendirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Sosyoloji bibliyografyası</span>

Sosyoloji bibliyografyası listesi sosyoloji ve onun alt disiplinlerine ilişkin eserleri içerir. Eserlerin bir kısmı sosyoloji antolojisi; diğer bir kısmı da sosyoloji tarihi ya da kayda değer eserlerden seçilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Helen Longino</span>

Helen Elizabeth Longino, bilimsel araştırma için değerlerin ve sosyal etkileşimlerin önemini savunan Amerikalı bir bilim filozofudur. Kadınların bilimdeki rolü hakkında yazmıştır ve feminist epistemoloji ve sosyal epistemolojide merkezi bir figürdür. Stanford Üniversitesi'nde Clarence Irving Lewis Felsefe Profesörüdür. 2016 yılında Amerikan Sanat ve Bilim Akademisi'ne seçildi.

<span class="mw-page-title-main">Sosyal hareket teorisi</span>

Sosyal hareket teorisi, sosyal bilimler içinde, genellikle sosyal mobilizasyonun neden meydana geldiğini, ortaya çıkardığı biçimleri açıklamaya çalışan disiplinler arası bir düşünceler bütünüdür. Sosyal hareketlerin oluşumu ve işleyişinin potansiyel sosyal, kültürel ve politik sonuçları üzerine incelemeler içerir.

Ram Roy Bhaskar, eleştirel gerçekçilik (EG) olarak adlandırılan felsefi hareketin başlatıcısı olarak bilinen İngiliz bilim filozofuydu. Bhaskar, bilimin görevinin nicel yasaların keşfinden ziyade "dünyanın fenomenlerini üreten kalıcı ve sürekli aktif doğa mekanizmalarının bilgisinin üretimi" olduğunu savundu. Bu bağlamda deneysel bilimin yalnızca laboratuvarın içinde değil dışında da etki ediyorsa anlamlı olduğunu vurguladı. Mekanizmalar ve nedensel etkiler hakkındaki bu gerçekçiliği sosyal bilim felsefesine uygulamaya devam etti ve ayrıca felsefenin ve insani bilimlerin eleştirel rolünü desteklemek için bir dizi argüman geliştirdi. Bhaskar'a göre, toplum çalışmalarının bilimsel olması mümkündür ve öyle olması arzu edilir.

<span class="mw-page-title-main">George Herbert Mead</span> Amerikalı filozof ve psikolog (1863 – 1931)

George Herbert Mead, öncelikle birkaç seçkin pragmatistten biri olduğu Chicago Üniversitesi'ne bağlı Amerikalı bir filozof, sosyolog ve psikologdur. Simgesel etkileşimciliğin ve Chicago sosyolojik geleneğinin kurucularından biri olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Matematiksel sosyoloji</span>

Matematik sosyolojisi, hem sosyolojik araştırmalarda matematiğin kullanımıyla hem de matematik ile toplum arasında var olan ilişkilerin araştırılmasıyla ilgilenen disiplinler arası bir araştırma alanıdır.

Uluslararası ilişkilerde konstrüktivizm ya da inşacılık, uluslararası ilişkilerin önemli yönlerinin düşünsel faktörler tarafından şekillendirildiğini ileri süren bir sosyal teoridir. En önemli düşünsel faktörler kolektif olarak sahip olunanlardır, kolektif olarak sahip olunan bu inançlar aktörlerin çıkarlarını ve kimliklerini inşa eder.