İçeriğe atla

Sondaj

Sondaj Dünya'da bir delik, tünel veya kuyu açmak için delme işlemidir. Kayaları parçalamak ya da delikte kesikler açmak gibi prensiplerle yürütülen işlemlerdir.

Jeoloji, tarım, su bilimi, inşaat mühendisliği ve maden arama alanlarında çeşitli uygulamalar için kullanılır. Günümüzde, Dünya sondajlarının çoğu aşağıdaki amaçlardan birine hizmet eder:

  • matkabın geçtiği toprak ve/veya kayadan numuneler almak
  • malzemenin çıkarılabileceği kayalara erişmek
  • daha sonra ölçülebilen kayalara erişmek
  • mühendislik desteği sağlamak amacıyla kayaya erişim sağlamak

Amaç bir amaç için bir delik açmak olan diğer malzemelerdeki sondajların aksine, genellikle sondaj veya karot alma işlemi zemin/litoloji hakkında bilgi edinmektir. Bu, madencilik için bir cevher gövdesini tanımlamak ve miktarını belirlemek için araştırma amacıyla veya bir bina veya yükseltilmiş yapı için gereken temel tipini belirlemek veya tüneller ve derin bodrumlar gibi yeraltı yapıları için yapılabilir; burada zeminin anlaşılması, kazma ve destek felsefesinin nasıl belirleneceği için hayati önem taşır. Delme, dikey ve eğimli şaft yapımında da kullanılır.

1911 Encyclopædia Britannica'dan bir sondaj makinesi çizimi.
Kuyuları delerken litolojiyi incelemenin yaygın bir yolu olan çamur kütüğü işlemi.

Tarihçe

Sondajın ilk olarak nerede ve hangi tarihte yapıldığına dair farklı görüşler bulunmaktadır. İlk sondajın M.Ö. 2000 yıllarında bugünkü "darbeli sondaj" tekniğine yakın bir yöntemle tuzlu su elde etmek için Çin’de yapıldığı sanılmaktadır. Mısır’da da yine M.Ö. ki yıllarda basit sondaj yöntemleri kullanarak kuyular açıldığı tahmin edilmektedir.

Darbeli sondaj tekniği ile ilk petrol sondajı 1794 yılında Fransa’da yapılmıştır. İlk karot alma makinası 1864'te İsviçre’li bir mühendis tarafından yapılırken bugünkü sondaj makinalarının çalışma prensibini ortaya koyan ilk karot alma makinası İsveç’li maden mühendisi Craelius tarafından 1885 yılında yapılmıştır. Craelius’la darbeli teknik terkedilerek yavaş yavaş döner sondaja geçilmiştir.

Türkiye’de bilinen en eski sondajlar bir Alman firması tarafından petrol araştırması amacıyla İskenderun’da açılmıştır. Tekirdağ’da açılan bir petrol kuyusunun ardından, hakkında yazılı bilgi bulunan ilk su sondajı 1920 yılında İstanbul’da açılmıştır. 1935 yılında MTA ve EİE’nin kurulması ile sondajcılığın Türkiye’deki gelişimi hızlanmış ve bugünkü seviyeye ulaşmıştır.

Sondaj dünya üzerinde delik açmaya yarayan yöntemlere verilen addır. Kayaları parçalamak ya da delikte kesikler açmak gibi belirli prensiplerle yürütülen sondalama işlemidir. Her türlü zeminde ve sert kayada su sondajı yapabilir.

Sondaj kaya ortamda hava sirkülâsyonu ile yumuşak zeminlerde ise çamur sirkülâsyonu ile yapılır. Arazinin durumuna göre, jeolojik yapıya formasyonların özelliklerine göre Her iki sondaj tekniğinin kullanılmasını gerektiren durumlar olabilmektedir.

Yumuşak ve yıkılan zeminlerde sondaj çamur sirkülâsyonu ile yapılır ve delme işleminden sonra kuyu teçhiz edilerek boru ile kuyu cidarı arası çimentolanır. Daha sonra kuyu inkişafı yapılır.

Kaya ortamda - Sert kayalarda kullanılan sondaj tekniği çamur sirkülâsyonlu sondajdan daha farklıdır. Kaya ortamda sondaj, hava sirkülâsyonu ile gerçekleşir. Sonuçta bu işlemlerin sonucun da Akiferden (su taşıyan formasyondan) su alınır.

Yöntemler

Taş delme işleminde, özellikle malzeme türüne dikkat edilmelidir. Taş delme işleminde kullanılan matkap uçlarının üç farklı sınıflandırması vardır: yumuşak, orta ve sert. Yumuşak oluşum kaya uçları, konsolide olmamış kumlarda, killerde ve yumuşak kireç taşlarında vb. kullanılır. Orta oluşum uçları, dolomitlerde, kireç taşlarında ve şistlerde kullanılırken, sert oluşum uçları sert şist, çamurtaşları, granit, kireç taşları ve diğer sert ve/veya aşındırıcı oluşumlarda kullanılır.

Yumuşak zemin delme, döner burgu veya yıkama delme teknikleri kullanılarak gerçekleştirilebilirken, kaya delme genellikle, kayanın mukavemetini, aşınma derecesini, ne kadar sağlam olduğunu (RQD) belirlemek ve herhangi bir süreksizliği veya diğer zayıflık düzlemlerini tespit etmek için incelenebilen bir malzeme çekirdeğinin çıkarılmasına izin veren NMLC gibi yöntemler kullanır.

Malzemenin sondaj deliklerinde test edilmesi de mümkündür. Yumuşak zeminde, malzemenin mukavemetini belirlemek için standart penetrasyon testi kullanılabilir. Hidrolik kırılma veya üstten delme kullanılarak kaya yerinde gerilim testinde, Acoustic Televiewer, yönlerini belirlemek için süreksizlikleri haritalamak için kullanılabilir. Ayrıca, sondaj deliği tamamlandıktan sonra geçirgenliği ölçmek de mümkündür. Ayrıca inceleme ve laboratuvar testi için su ve malzeme örnekleri alınır.

Sondaj makineleri ve pompalar

Sondaj kısaca yeryüzüne açılan bir nevi deliktir. Sondaj makinesi kısaca, bir kızağa veya kamyona monteli basit yapılı sondaj donanımı olarak tanımlanabilir. Büyük sondaj donanımlarında ayrı ayrı makinelerce yürütülen işlevler sondaj makinelerinde birleştirilmiş ve bir makine tarafından yapılma olanağı getirilmiştir. Genellikle sığ sondajların açımında kullanılırlar. Döner sondaj donanımında döner masanın yerine sondaj makinelerinde morset bulunur. Sondaj makineleri çoğunlukla etüt, maden ve su amaçlı kullanılırlar. Sondaj makineleri delme yöntemine göre üç gruba ayrılırlar:

  1. Rotari sondaj makineleri
  2. Darbeli sondaj makineleri
  3. Kombine çalışan sondaj makineleri

Ayrıca montaj durumuna göre rotari makineleri üç sınıfa ayırmak mümkündür:

  1. Kızaklı sondaj makineleri: EİE‘ deki sodaj makinelerinin tamamına yakını bu tiptedir.
  2. Özel amaçlı sondaj makineleri: Bunlardan Hausher sondaj makinelerinin hareketli paletleri vardır. Genellikle enjeksiyon sondajlarında kullanılırlar.
  3. Bindirilmiş sondaj makineleri: Bir kamyon ya da römorka montelidir.

Sondaj makinalarının bölümleri

Sondaj makinaları beş bölümden oluşur.

  1. Tahrik ünitesi: Güç üniteleri dizel, benzinli, elektrik motorludur. EİE makina parkında bulunan sondaj makinalarından elektrik motorlu iki Hausher ve üç Diamec –250 dışındakiler dizeldir. 10 adedi su soğutmalı diğerleri hava soğutmalıdır.
  2. Güç aktarma organı: Kuru kavramalı tip debriyaj ve şanzımandan oluşur.
  3. Sondaj ünitesi: Morset kısmı, kedi başı, vinç ve hidrolik kısımdan oluşur.
  4. Kızak: Şase kısmıdır.
  5. Matkap: Sondaj yapılması için gereken en önemli malzemelerden biridir.toprak(yumuşak, sert, killi vb.) ve taştan (kaya,çakıl vb.) olan zeminler için farklı çeşitleri bulunmaktadır.

Sondajda kullanılan pompalar ve özellikleri

Sondajda dört ayrı grupta yer alan pompalar kullanılmaktadır. Bunlar pistonlu pompalar, santrfüjpompalar, dalgıç pompalar vederin kuyu pompalarıdır. EİE de bunlardan pistonlular kullanılmaktadır.

  1. Pistonlu pompalar: Tek pistonlu, iki pistonlu ve üç pistonlu olarak üretilirler. EİE ‘de üç pistonlu (tripleks) pompalar kullanılmaktadır. Yalnızca enjeksiyon pompaları iki pistonludur. Pistonlu pompaların santrfüjlere nazaran verimleri az ancak basınçları yüksektir. Bu nedenle sondajda tercih edilir. Tripleks pompa dengeli çalışır, hafiftir, parçalara bölünebilir. Enjeksiyon pompaları elektrik motorlu olup diğer pompalar dizel motorlu ve hava soğutmalıdır.
  2. Santrfüj pompalar: Basınç gereksinimi küçük debisi büyük yerlerde kullanılır.
  3. Dalgıç pompalar: Elektrikle çalışır. Pompa ve motor suya batarak çalışır.
  4. Derin kuyu pompaları: Emme yüksekliğinin 6–7 m’den büyük olduğu yerlerde kullanılır. Suyun basma özelliğinden yararlanarak çalışır.

Sirkülasyon pompaları 50-70 Atm basınçta 135-250 lt/dk debide, enjeksiyon pompaları 80 Atm basınçta ve 65 lt/dk debide su basabilmektedir. Tripleks pompaların syrok ayarı bir somun aracılığı ile ayarlanarak 35-45-50 kg/cm kare olarak basınç ayarlaması yapılabilir. Ayarlama sonucu basınç arttıkça debi düşer..

Sondajcılıkta yapılan başlıca işler

Sondajın istenilen noktada yapılabilmesi için ilk olarak fiziki şartların sağlanması gerekir. Bu da ancak sondaj lokasyonuna ulaşmakla ve kullanılacak makina ve ekipmanı nakletmekle gerçekleşebilir. O halde öncelikler şu şekilde olacaktır :

  1. Yol yapımı
  2. Platform yapımı
  3. Nakliyat
  4. Su temini
  5. Monte

Sondaj yolunu en az eğimli ve kısa olacak biçimde planlamak nakliyatın kolaylığı için son derece önemlidir.

Platform yeterli genişlikte ve meyilsiz olarak hazırlanmalıdır. Zeminin ıslanıp çamur olmaması için tedbirler alınmalıdır. Nakliyat, bilindiği gibi iş kazalarının meydana geme olasılığının yüksek olduğu bir çalışma sürecidir. Bu nedenle çok dikkatli vetedbirli olunmalıdır. Su hattını döşerken hattın dik olması kaygısına kapılmadan en kısa güzergâh seçilmelidir. Pompanın gücünü hattın eğiminin değil, kot farkının etkilediği unutulmamalıdır. Monte çalışmasında da açılacak kuyunun derinliği ile orantılı sağlamlık esas alınmalıdır.

  • Sondajcılıkta yapılan başlıca işler şöylece özetlenebilir :
  1. Karot veya sediman numune alma işleri.
  2. Yeraltı su seviyelerinin ölçülmesi
  3. Basınçlı su deneyi yapılması
  4. Sızma deneyi (permeabilite deneyi )yapılması
  5. Standart penetrasyon deneyi
  6. Koni Penetrasyon Deneyi
  7. Bozulmamış veya bozumuş numune alma işleri
  8. Boya deneyleri
  9. Kuyu sapmalarının ölçülmesi
  10. Kuyu saptırma kamalarının kullanılması
  11. Kuyuların borulanması
  • Sondajcılıkta kullanılan ölçü birimleri :
  1. DCDMA standardı
  2. Craelius metrik standardı
  3. Comecon standardı

Bunlardan ilki Amerikan kökenlidir. BX, NX gibi. İkincisi metrik sistemdir, mm ile söylenir. 76 mm,84 mm gibi. Üçüncüsü de mm ile ifade edilen ve eski Sovyetler Birliği’nde geliştirilmiş bir standarttır.EİE’de Craelius metrik standarta uygun malzemeler kullanılmaktadır.

  • Sondajcılıkta kullanılan ölçü birimleri ve metrik sistemdeki karşılıkları şu şekildedir:
  1. İnç(parmak) : 2,54 cm
  2. Feet(ayak) : 30,48 cm
  3. Kara mili : 1609,35 m
  4. Galon : 3,785 lt
  5. Libre(pound) : 0,453 kl
  6. 1 Atm : 1 kg/cm :760 mm-Hg : 10,3 mss
  7. 0/0 50 eğim : 45 derece
  8. 1 kw : 1,341 B.G.
  9. 1karat : 0,2 gr

Pompaların emme yüksekliği atmosfer basıncı ile ilgilidir. Ortamda hava bulunmasaydı suyu emerek basmak mümkün olmazdı. Emme yüksekliği teorik olarak atmosfer basıncına yani 1 at’e eşittir. Bu da 10,3 m’ye tekabül eder. Pratikte bu yükseklik 6–7 m’dir.Yani daha yüksek bir emme düzeyi pompanın görev yapmasına engeldir.

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Seramik</span> ısı etkisiyle hazırlanan inorganik, metalik olmayan katı

Seramik iyonik veya kovalent bağlara sahip metal ve metal olmayan inorganik bileşik içeren katı bir malzemedir. Yaygın kullanım örnekleri çanak-çömlek, porselen ve tuğladır.

<span class="mw-page-title-main">İçten yanmalı motor</span> yakıtın yanma odasında oksitleyici ile yandığı motor

İçten yanmalı motorlar, yakıt'ın motor içinde yanma odası adı verilen sınırlı bir alan içinde yakılması ile oluşan basıncın, piston denen parçayı hareket ettirmesi ile oluşan makinelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Pompa</span>

Pompa, genelde elektrik enerjisini hidrolik enerjiye çevirerek sıvıları veya bazen çamur gibi bulamaçları, mekanik güçle hareket ettiren makinadır.

<span class="mw-page-title-main">Piston</span> pistonlu motorların bir silindir tarafından tutulan ve piston segmanları tarafından gaz sızdırmaz hale getirilen hareketli bileşeni

Piston veya itenek, bir silindir içine 1000'de 7 boşluk olacak şekilde yerleştirilmiş disk şeklinde parça. Motor, pompa ve kompresör gibi makinelerde silindirden dışarı uzanan (biyel) piston koluna bağlı olarak kullanılır. Motorlu araçlarda kimyasal enerjiyi mekanik enerjiye çeviren düzenektir.

<span class="mw-page-title-main">Isı pompası</span> Isıyı bir alandan diğerine aktaran sistem

Gerçekte bir soğutma çevrimi olan ısı pompası çevriminin temel prensibini Nicolas Léonard Sadi Carnot 1824 yılında ortaya atmıştır. 26 yıl sonra 1850 yılında Lord Kelvin'in, soğutma cihazlarının ısıtma maksadı ile kullanılabileceğini ileri sürmesiyle ısı pompası uygulamaya girdi. II. Dünya Savaşı'ndan önce ısı pompasının geliştirilmesi ve kullanılır hâle getirilmesi için birçok mühendis ve bilim insanı bu alanda araştırmalar ve çalışmalar yaptı. Savaş yıllarında endüstri, imkânlarını daha acil problemlere yönelttiği için ara verilen bu çalışmalara savaştan sonra tekrar başlandı.

<span class="mw-page-title-main">Tortul kayaçlar</span>

Üç ana kayaç türünden biri olan tortul kayaçlar, yeryüzünde en çok görülen kayaç türüdür. Dünya'nın yüzeyinin yaklaşık yüzde 75'ini yerkabuğunun ise yaklaşık yüzde 8'ini kaplarlar. Bu kayaçlar genellikle tabakalı olarak bulunurlar ve içerisinde organizma kalıntıları (fosil) bulundururlar. Sarkıt ve dikitler bu kayaçların oluşturduğu jeolojik yapılara örneklerdir. Tortul kayaçların büyük bir kısmı dış etmenler tarafından yeryüzünün aşındırılmasıyla meydana gelen çeşitli büyüklükteki unsurların (sediman) taşınarak çukur sahalara biriktirilmesi sonucu oluşmuşlardır. Bu olaya genel anlamda tortullaşma denir. Biriken unsurlar önceleri boşluklu gevşek bir yapıya sahiptirler. Fakat zamanla sıkışıp sertleşirler. Bir birikme sahasında, sonradan biriken unsurlar öncekiler üzerinde birikerek ağırlıkları vasıtasıyla basınç yaparlar. Bu basınç sonucu unsurlar, aralarındaki boşlukların küçülmesi ve büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla sıkışır ve sertleşirler. Tortul depoların veya kayaçların oluştukları ortamlar yerden yere farklılık gösterirler.

Havayla çalışan diyaframlı pompalar endüstrinin birçok alanında değişik amaçlarla kullanılmaktadır. Pompa ölçüsüne uygun kapasitedeki bir kompresöre bağlanarak çalıştırılır. Elektrikle çalışmadığı ve içinde elektrikle çalışan parça barındırmadığı için patlamazlık (ex-proof) özelliği vardır. Sıklıkla bu nedenden dolayı patlayıcı üretiminde tercih edilmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Su Jet</span>

Su jeti su ile bir karışım kullanarak çeşitli malzemeleri kesme yeteneğine sahip endüstriyel bir araçtır. Aşındırıcı jet terimi, özellikle metal, taş veya cam gibi sert malzemeleri kesmek için su ve aşındırıcı karışım kullanımına özgüdür, saf su jeti ve sadece su kesimi terimleri ise eklenmiş aşındırıcı kullanmadan su jeti kesimini ifade eder ve genellikle ahşap veya lastik gibi daha yumuşak malzemeler için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Kayaç döngüsü</span>

Yer kabuğunu oluşturan üç temel kayaç türü vardır. Bunlar; magmatik kayaçlar, tortul kayaçlar ve başkalaşım kayaçlarıdır. Bu kayaçlar oluştukları günden bugüne kadar geçen zamanda birçok değişikliğe uğramışlardır. Her ne kadar bulundukları yerde hiç hareket etmeden kalsalar da, her biri çok uzun yıllardır süren bir değişikliğin parçasıdır. Kayaçların oluştukları günden bu yana devam eden ve farklı tür kayaçların doğal yollarla birbirine dönüşmesini açıklayan bu olaya "kayaç döngüsü" denir. Kayaç döngüsünü devam ettiren etken, doğal olaylardır. Kayaç döngüsünün geçtiği evreler:

<span class="mw-page-title-main">Baryum sülfat</span> inorganik bileşik

Baryum sülfat BaSO4 formüllü inorganik bileşik. Bu beyaz kristal katı renksizdir ve suda çözünmez. Barit halinde bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Karotlu sondaj</span>

Karotlu sondaj ya da Sütun sondaj, bir delik testeresi gibi bir malzeme silindirini çıkarmak için özel olarak tasarlanmış esaslı bir matkaptır. Karotlu sondaj ucunun içinde kalan malzemeye çekirdek denir.

<span class="mw-page-title-main">Tane boyu</span>

Tane boyutu münferit tortu tanelerinin çapı veya kırıntılı kayaçlardaki lithified parçacıklardır. Terim ayrıca diğer zerre şekilli malzemelere de uygulanabilecektir. Bu, bir parçacık veya tahıl içindeki tek bir kristalin boyutunu ifade eden kristalit boyutundan farklıdır. Tek bir tane birkaç kristalden oluşabilir. Granül malzeme çok küçük kolloidal parçacıklardan kil, silt, kum, çakıl ve parke taşlarından kayalara kadar değişebilir.

<span class="mw-page-title-main">Dalgıç pompa</span>

Dalgıç pompa pompa gövdesine yakın bir şekilde hava geçirmez olarak kapatılmış motorlu bir pompadır. Tüm tertibat pompalanacak akışkanın içine daldırılır. Bu tip pompanın asıl yararı pompayla sıvı yüzeyi arasındaki yükseklik farkıyla ilişkili bir problem olan pompa kavitasyonunu önlemesidir. Dalgıç pompalar vakum oluşturan ve atmosferik basınca dayanan jet pompalarının aksine sıvıyı yüzeye iter. Dalgıç pompalar elektrik motoru yerine kuyu içi hidrolik motorunu çalıştırmak için yüzeyden gelen basınçlı sıvıyı kullanır ve hareket sıvısı olarak da ısıtılmış su ile ağır yağ uygulamalarında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Çamurtaşı</span>

Çamurtaşı, silt ve kil parçacıklarının bir karışımını içeren silisli bir tortul kayaçtır. "Çamurtaşı" terminolojisi, kireç taşları için Dunham sınıflandırma şeması ile karıştırılmamalıdır. Dunham'ın sınıflandırmasına göre, çamurtaşı yüzde ondan daha az karbonat taneleri içeren herhangi bir kireç taşıdır. Not, bir silisiklastik çamurtaşı karbonat taneleri ile ilgilenmez. Friedman, Sanders ve Kopaska-Merkel (1992), silisiklastik kayaçlarla karışıklığı önlemek için "kireç çamurtaşı" kullanımını önermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Şişirmeli kalıplama</span>

Şişirmeli kalıplama içi boş plastik parçaların yapımı ve birleştirilmesi için kullanılan bir üretim sürecidir. Cam şişeler veya diğer içi boş şekiller yapmak için de bu işlem kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">İlerleyen boşluklu pompa</span> pozitif deplasmanlı pompa

İlerleyen boşluklu pompa, bir tür pozitif deplasman pompadır ve mono pompa, helezon pompa, burgulu pompa veya sonsuz vidalı pompa, olarak da bilinir. Rotoru döndürüldüğünde, bir dizi küçük, sabit şekilli, ayrık oyukların ilerlemesi yoluyla pompadan akışkanı aktarır. Bu, hacimsel akış hızının dönüş hızı ile orantılı olmasına ve pompalanan sıvıya uygulanan düşük kayma gerilmesi seviyelerine yol açar.

<span class="mw-page-title-main">Perçinleme makinesi</span>

Malzemeleri birleştirmek için perçinleri otomatik olarak ayarlamak (sıkmak) için perçinleme makinesi kullanılır. Perçinleme makinesi, elle perçinlemeye kıyasla daha çok tutarlılık, üretkenlik ve daha az maliyet verir.

<span class="mw-page-title-main">Eksenel akışlı pompa</span>

Eksenel akışlı pompa, (EAP) esasen bir boru içinde pervane’li bir pompa türüdür. Pervane doğrudan borudaki kapalı bir motor ile veya boruya dışarıdan takılan elektrik motoru veya benzinli/dizel motorlarla veya boruyu dik açıyla delen tahrik miliyle çalıştırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Döner kanatlı pompa</span> Emme veya basınç görevleri için gazlar ve sıvılar için pozitif deplasmanlı pompa

Döner kanatlı veya paletli pompa, gövdesinin (stator) içinde dönen rotor'a takılı birkaç kanat ve kanaldan oluşan, emme veya basınç görevlerinde gazları ve sıvıları pompalayan pozitif deplasmanlı bir pompa'dır.

<span class="mw-page-title-main">Kuyu</span>

Kuyu, su başta olmak üzere sıvı kaynaklarına erişmek için toprakta kazma, sürme veya delme yoluyla oluşturulan yapıdır. En eski ve en yaygın kuyu türü, yer altı akiferlerindeki yeraltı suyuna erişim sağlayan su kuyusudur. Kuyu, sıvıyı bir pompayla veya mekanik olarak elle kaldırılan kova veya büyük su torbaları gibi kaplar aracılığıyla yukarı çeker. Kuyular ilk olarak en az sekiz bin yıl önce inşa edildi. Kuyu şaftına bir kaplama yerleştirmek stabilite oluşturmaya yardımcı olur. Kuyulardaki ahşap veya hasır kaplamaların tarihi en az Demir Çağı'na uzanmaktadır.