
Vincent Willem van Gogh, Hollandalı ard izlenimci ressamdır. Batı dünyası sanat tarihinin en tanınmış ve en etkili şahsiyetlerinden biridir. On yıldan biraz fazla bir süre içinde aralarında 860 yağlı boya tablonun da olduğu 2.100 kadar resim ve çizim çalışması üretti ve bunların çoğu yaşamının son iki yılında yapıldı. Bunların arasında manzaralar, natürmortlar, portreler ve otoportreler bulunmaktadır ve modern sanatın temelleri sayılan cüretkâr renkler ile canlı, fevrî ve ifade dolu fırça darbeleriyle ayırt edilirler. 37 yaşında yıllardır süren psikolojik rahatsızlığı ve yoksulluğun ardından trajik bir biçimde kimilerine göre intihar, kimilerine göre bir cinayet sebebiyle silahla yaralandıktan otuz saat sonra hayata veda etti.

Piet Mondrian, Hollandalı ressam Pieter Cornelis “Piet Mondriaan” 1912 sonrası Mondrian.
Soyutlama, bir kavramın bilgi içeriğini azaltma veya indirgeme sürecine denir. Bu indirgeme, çoğunlukla belirli bir amaç için gerekli olan bilginin daha rahat elde edilebilmesi için yapılır.

De Stijl, 1917'de Hollanda'da ortaya çıkan sanat akımı. Aslında De Stijl terimi 1917 ve 1931 arası etkisini göstermiş bir grup Hollandalı sanatçının çalışmalarını belirtmek için kullanılır. De Stijl aynı zamanda ressam ve eleştirmen Theo van Doesburg'un yayımladığı grubun teorilerini destekleyen bir derginin de adıdır. Van Doesburg ile birlikte grubun önemli üyeleri arasında ressam Piet Mondrian ve Bart van der Leck, mimar Gerrit Rietveld ve Jacobus Oud sayılır. Grubun çalışmalarının temelini oluşturan sanatsal felsefe neoplastisizme dayanır.

Karel Appel, çok renkli ve yarı soyut kompozisyonlarıyla tanınan Hollandalı ressam ve heykelci.
Ferruh Başağa Türk ressam.
Taşizm, resim sanatında düzensiz biçimli renk lekeleri ve damlalarının kullanılmasını temel alan sanat biçimidir. Terim, Fransızca "tache" (leke) sözcüğünden türetilmiştir. Bu anlayış önceden bir resmetme eylemini yadsıyarak, sanatsal yaratmada rastlantısalcılığın ön plana alınmasını öngörmektedir. Amerika'da ortaya çıkan soyut dışavurumculuk akımının Avrupa sanatındaki eşleniği olarak değerlendirilebilir. Bu akıma verilen diğer adlar l'art informel ve abstraction lyrique idir.

Musée National d'Art Moderne Fransa'daki bir modern sanat müzesidir. Müze Paris'teki Centre Pompidou'da, 4.arrondissement'ında bulunur. 1947 yılında aslen Palais de Tokyo'da kurulmuştur ama 1977 yılında müze şu anki yerine taşınmıştır. Müze dünyadaki çağdaş ve modern sanat müzelerindeki ikinci en büyük koleksiyona sahiptir. En büyük modern ve çağdaş sanat koleksiyonu ise New York'ta bulunan MoMa'dadır. Müzenin koleksiyonunda 70,000'den fazla sanat eseri vardır. Bu koleksiyon resim, mimari, fotoğrafçılık, sinema, yeni medya, heykel ve tasarım gibi birçok alandaki eserlerin derlenmesi sonucu oluşmuştur. Bu koleksiyonun bir kısmı iki kattan oluşan 14,000 metre karelik bir alanda sergilenmektedir. Bu sergi alanı Centre Pompidou'nun 4. ve 5. katlarında bulunur. Bu iki kattan biri modern sanat(1905'ten 1960'a kadar, 5. kat)'a ayrılmıştır. Diğerinde ise çağdaş sanat(1960'tan beri, 4.kat) eserleri yer alır. Koleksiyonda yer alan daha değerli çağdaş ve modern sanat eserleri ise binanın 6.katında sergilenir.

Vincent van Gogh'un ünü, yaşamının son yılında Fransa ve Belçika'ya, öldükten hemen sonra da Hollanda ve Almanya'ya yayılmaya başlamıştır. Küçük kardeşi Theo ile olan arkadaşlıkları 1872 Ağustos'undan beri yazdıkları mektuplarla belgelenmiştir. Bu mektuplar Theo'nun eşi Johanna van Gogh-Bonger tarafından 1914'te üç cilt olarak yayımlanmıştır. Vincent'ın ve eşinin ölümünden sonra van Gogh'un tabloları kendisine miras kalan Johanna, bunları ödünç vererek ilk van Gogh sergilerinin düzenlenmesini desteklemiştir. Mektupların yayımlanması, kendini resme adamış, sanatı için cefa çekmiş ve genç yaşta ölmüş olan Vincent van Gogh'un çok etkili ve çekici gizeminin Avrupa'ya ve oradan da dünyaya yayılmasında yardımcı olmuştur.

Van Gogh'un resimlerinde ailesi, Vincent van Gogh'un aile üyelerini resmettiği ya da onlar için yaptığı bir grup eseridir. Vincent 1881 yılında kendisi ile aynı ada sahip olan büyükbabasının ve kız kardeşi Wil'in portrelerini çizmiştir. Nuenen'de yaşarken, babasının 1885'te ölümünün sonrasında, onun anısına İncilli Natürmort tablosunu yapmıştır. Ayrıca 1884 ila 1885 yılları arasında yaptığı, ailesinin yaşadığı papaz evi, bahçesi ve kiliseyi konu alan çok sayıda resmi ve çizimi bulunur. Arles'te kariyerinin doruğunda iken annesinin portresini, annesi ve kız kardeşinin resmini ve kız kardeşi Wil olduğu sanılan Roman Okuyucu tablolarını yapmıştır.

Vincent van Gogh'un otoportreleri yaptığı resimler içinde önemli bir kısmı oluşturmaktadır. Otoportreleri yaparken muhtemelen ayna kullanan ressamın yüzü aynada göründüğü gibi resmedilmiştir, yani resimdeki yüzünün sağı aslında yüzünün soludur.

Johanna Gezina "Jo" van Gogh-Bonger, ressam Vincent van Gogh'un kardeşi sanat simsarı Theo van Gogh'un eşidir. Vincent van Gogh'un ünlenmesinde anahtar isimlerden biridir.

Vincent van Gogh'un yaptığı kopyalar, ressamın 1887 ila 1890 yılları arasında yaptığı resimler arasında önemli bir grubu oluşturur. Vincent van Gogh Saint-Rémy-de-Provence'de kendi isteğiyle yattığı Saint-Paul akıl hastanesinde iken uzun süren kış ayları boyunca resim yapacak konu bulmak için çabaladı. Sanatsal açıdan yeniden canlanma çabasıyla sevdiği ressamların eserlerini temel alan 30'dan fazla kopya yaptı. Bunların yirmi biri Jean-François Millet'nin eserlerinden yapılan kopyalardır. Birebir kopyalamaktan çok van Gogh kopyaladığı resimlerin konu ve kompozisyonlarını kendi perspektifi, renkleri ve tekniği ile yansıtmaya çalışmıştır. Spiritüel anlam ve duygusal rahatlık sembolizm ve renk ile ifade edilmiştir. Kardeşi Theo van Gogh bu resimlerden bazılarının Vincent'ın en iyi resimleri olduğunu belirtmiştir.

Gece Kahvesi Hollandalı sanatçı Vincent van Gogh tarafından Eylül 1888'de yapılan bir yağlı boya resimdir. Resmin ismi sağ altta yer alan imzanın altına yazılmıştır. Resim Yale Üniversitesi tarafından sahiplenilmiş olup; New Haven, Connecticut'ta bulunan Yale Üniversitesi Sanat Galerisi'nde sergilenmektedir.

Vincent van Gogh'un natürmort resimleri (Paris), çizdiği birçok çizim, eskiz ve tabloya konu olan; 1886 ve 1887'de Vincent van Gogh'un, Hollanda'dan; Paris'te Montmartre'ye taşınmasından sonra gerçekleştirdiği çalışmalardır. Paris'teyken Van Gogh, natürmort resimlerinde kullandığı konuları, renkleri ve teknikleri değiştirdi.

Abstraction-Création, 15 Şubat 1931'de Belçikalı ressam, heykeltıraş ve mimar Georges Vantongerloo önderliğinde Paris'te kurulmuş kosmopolitan bir sanatçı kulübüdür. 1937'ye değin varlığını sürdüren kulüp kısmen 1930'larda Nazi Almanyasından kaçan modern dönem artistlerinden oluşmaktaydı. Gruba dahil olan diğer isimler arasındaSophie Taeuber-Arp, Jean Arp, Vasili Kandinski, Theo van Doesburg, Antoine Pevsner, Naum Gabo ve Auguste Herbin gibi isimler bulunmaktadır.

Rayonizm, Işıncılık ya da Rayizm, 1910-14 yılları arasında Rusya'da gelişen bir soyut sanat tarzıdır.
Theo van Doesburg resim, yazı, şiir ve mimarlık alanında çalışmış Hollandalı bir sanatçıdır. En çok De Stijl'in kurucusu ve lideri olarak bilinir. Sanatçı, piyanist ve koreograf olan Nelly van Doesburg ile evlenmiştir.

Vincent van Gogh, çoğu 1889'da Saint-Rémy-de-Provence'da olmak üzere en az 15 zeytin ağacı resmetti. 1889 yılı Mayıs ayından 1890 yılı Mayıs ayına dek kendi isteğiyle burada bulunan bir akıl hastanesine yattı; burada hastanenin bahçesini ve duvarlarının dışına çıkma izni olduğunda, yakındaki zeytin ağaçları, selviler ve buğday tarlalarını resmetti.
Georges Vantongerloo, en çok Theo van Doesburg ile tanıştıktan sonra De Stijl grubunun kurucu üyesi olmasıyla tanınan Belçikalı ressam ve heykeltıraş. modern dünyanın gereksinimlerine uygun kavramları geliştirmeyi kendisine amaç edinen Vantongerloo, 1921'de De Stijl'den ayrılarak Paris'e taşındı. Burada 1930 yılında Cercle et Carré grubuna katılan Vantongerloo, bir yıl sonra Abstraction-Création'un kurucu üyesi oldu.