Bomba, içi patlayıcı ve yanıcı maddeyle dolu, bir ateşleme düzeneğiyle donatılmış, çeşitli şekillerde bulunan yok edici patlayıcı silah. Son derece ani ve şiddetli bir enerji salınımı sağlamak için patlayıcı bir kimyasalın ekzotermik reaksiyonunu kullanır. Patlamalar, esas olarak, zeminden ve atmosferden iletilen mekanik stres, basınçla yönlendirilen mermilerin çarpması ve nüfuz etmesi, basınç hasarı, şarapneller ve patlamanın oluşturduğu etkiler yoluyla hasar verir. Sözcük, Latince bombus'tan gelir. Yunanca βόμβος romanlaştırılmış bombos'tan gelir, 'patlayan' ve 'uğultu' anlamlarına gelen onomatopoetik bir terimdir.
Hardal gazı (İperit), kükürt klorür içerikli, kimyasal silah olarak kullanılan bir zehirli gazdır.
Havai fişekler estetik ve eğlence amaçlı kullanılan düşük patlayıcı güçlü piroteknik aygıtlardır. Havai fişeklerin en yaygın kullanıldığı alan havai fişek gösterileridir. Bir havai fişek olayı havai fişeklerin ürettiği efektlerin gösterisidir. Ayrıca pek çok yerde havai fişek gösterisi yarışmaları da yapılmaktadır. Havai fişeklerin değişik formlarının ortak özelliği ışık, ses, duman çıkarmaları ve havada hareket edebilmeleridir. Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, mor, gümüş renkli kıvılcımlar ve renkli alevler çıkarmak için tasarlanabilirler. Havai fişek gösterileri, dünyanın değişik noktalarındaki değişik kültürlere ve değişik dini kutlamalara göre dağılım gösterir.
Stronsiyum, Sr sembollüne sahip, atom numarası 38 olan, toprak alkali metaller grubundan gümüşümsü beyaz renkli bir kimyasal element. Oda sıcaklığında katı olan elementin atom ağırlığı 87,62 g/mol'dür. Stronsiyum, kimyasal olarak son derece reaktif olup, hava ile temas ettiği takdirde sarı rengine döner. Element sölestin ve strontianit minerallerinde bulunur. Elementin nükleer fisyon sonucunda oluşan 90Sr izotopu radyoaktiftir ve 28,90 yıllık bir yarılanma ömrüne sahiptir.
Disprozyum (Fonetik: /dɪsˈprəʊziəm/, periyodik tabloda simgesi Dy, atom numarası 66 ve atom ağırlığı 162.51 olan kimyasal element.
Sinir gazı, solunum, enjeksiyon ya da deriden nüfuz yoluyla vücuda girip nöronlara zarar vererek vücutta, istemsiz kasılma ve ölüme sebep olan kimyasal maddedir.
I. Dünya Savaşı'nda zehirli gazın kullanımı, büyük bir askeri yenilikti. Gazlar, gözyaşı gazı gibi kimyasal türlerinden, iperit, hardal gazı ve klor gibi daha sert ve öldüren ajanlar olarak devam etmiştir. Bu kimyasal savaş, ilk olarak global savaşın büyük bir bileşeni ve 20. yüzyılın ilk topyekûn savaşıydı. Gazın öldürme kapasitesi sınırlandı. Yine de, ölümcül olmayan yaralıların oranı yüksekti ve gaz, askerlerin en büyük korkularının biri olarak kaldı. Gazlara karşı etkili tedbirlerin alınması mümkündü, dönemin diğer silahlarından farklıydı. Bu yüzden gazın kullanımını artırdığı gibi savaşın daha geç sahnelerinde birçok olayda etkililiği azaltıldı. Kimyasal savaşın bu ajanlarının yaygın kullanımı ve savaş zamanı, güçlü patlayıcıların düzenlemesinde ilerlemeler kaydedildi. Öyle ki "Kimyagerlerin savaşı" I. Dünya Savaşı'nın yükselen değerleri arasındaydı.
Kimyasal savaş, kimyasal silahların kullanıldığı saldırılara verilen isimdir.
Sarin bir sinir ajanıdır. 1938'de Alman kimyager Gerhad Schrader tarafından bulunmuştur. Sarin aşırı zehirli bir sinir ajanıdır, vücuttaki sinir sistemlerinin dengesini bozarak felç meydana getirir. Çok küçük bir damlası bile insanı öldürebilir. 1991'de Birleşmiş Milletler tarafından kitle imha silahları kategorisine alınmıştır. Sarinin üretimi ve depolanarak saklanması 1993'te CWC tarafından yasaklanmıştır. Spesifik antidotu pralidoksim'dir. Atropin pulmoner ve kardiyak etkileri düzeltmek amacıyla kullanılsa da mortalite üzerinde anlamlı bir etki oluşturmamaktadır.
Portakal Gazı, Amerika Birleşik Devletleri Ordusu tarafından özellikle Vietnam Savaşı'nda kullanılmış bir herbisit ve yaprak dökücüdür. Kimyasal adı 2,4,5-triklorofenoksiasetik asit'tir. Amerikan ordusu tarafından Vietnam Savaşı'nda ilk 7 Şubat 1967 gününde kullanıldı ve savaş dönemi boyunca 20 milyon galona yakın sprey edilmiştir. Madde ardında dioksin (TCDD) maddesini bırakmaktadır. Vietnam'da hâlâ insanlar üzerindeki kas ve kemik bozuklukları, doğumsal anomaliler gibi etkilerini göstermektedir.
Tabun veya GA dünyanın en tehlikeli kimyasal silahlarından biri sayılan çok zehirli bir maddedir. Memelilerde vücuda girişi takiben, canlının merkezî sinir sisteminin fonksiyonunu bloke ettiği için sinir ajanı olarak sınıflandırılmıştır. Ayrıca bir kimyasal silah olarak kullanıldığı için, UN Resolution 687 numaralı Birleşmiş Milletler kararı ile toplu imha silahı olarak kategorilenmiş, araştırma amaçlı az miktarda üretimi çok ciddi yasal kurallara bağlanmış, büyük miktarlarda depolanması ise tamamen yasaklanmıştır. Tabun, içinde Sarin/GB, Soman/GD ve Siklosarin/GF ajanlarının da bulunduğu "G-Serisi" sinir gazlarının ilkidir.
Kimyasal silahlar, insan üzerinde fiziksel veya psikolojik tahrip etkisi yapmak üzere kimyevî maddelerin zehirleyici özelliklerinden yararlanılarak üretilmiş olan maddelerdir. Bu maddeler, cansız olmaları nedeniyle çoğalmaları veya insandan insana veya diğer canlılara bulaşmaları söz konusu değildir.
Çevre kirliliği, çevrenin doğal olmayan bir şekilde insan eliyle doğallığının bozulmasıdır. Bu ekosistemi bozma eylemleri; kirlenme şeklinde tabir edilmektedir.
Biyolojik bir etken, biyoterörizm veya biyolojik savaş için silah olarak kullanılabilen bir bakteri, virüs, protozoon, parazit, mantar veya toksindir. savaş (BW). Bu yaşayan veya çoğalan patojenlere ek olarak, toksinler ve biyotoksinler de biyo-ajanlar arasında yer almaktadır. Bugüne kadar 1.200'den fazla farklı türde potansiyel olarak silah haline getirilebilir biyo-ajan tanımlanmış ve incelenmiştir.
Siklosarin ya da NATO adlandırmasına göre GF, çok yüksek derece zehirli bir kimyasal silahtır. Sinir sistemine etki ettiği için bir sinir ajanıdır. Alman kimyager Gerhad Schrader tarafından bulunmuştur. Bir kitle imha silahı olarak sınıflandırılmıştır ve üretimi ve bulundurulması 1993 yılında Kimyasal Silahlar Konvensiyonu tarafından yasaklanmıştır.
Hava savunma savaşı, saldırgan hava araçlarının etkinliğini azaltmak ya da tamamen yok etmek için alınan tedbirler bütünü olarak tanımlanabilir. Bu tedbirler hem hava hem de kara silah sistemlerini, ilgili algılayıcı sistemleri, komuta ve kontrol düzenlemelerini ve pasif önlemleri içermektedir. Bulundukları yer neresi olursa olsun, Deniz, Kara ve Hava Kuvvetlerini korumak olarak algılanabileceği gibi, ana vatan'ın savunması için de birçok ülke tarafından kullanılmaktadır. NATO, hava araçları ile yapılan hava savunmayı, karşı hava savunma, deniz ya da yerden yapılanı ise hava savunma savaşı olarak isimlendirmiştir. Füze ile savunma hava savunmanın bir kolu olarak kabul edilmektedir.
2017 İdlib kimyasal saldırısı veya Han Şeyhun kimyasal saldırısı, 4 Nisan 2017 tarihinde Suriye İç Savaşı sırasında İdlib'in Han Şeyhun beldesinde düzenlen kimyasal saldırı. İdlib Sağlık Otoritesi, sarin veya benzeri bir maddeyi içeren zehirli gazın salınımı sonucu en az 74 kişinin öldüğünü ve 557'den fazla kişinin yaralandığını açıkladı.
Cengel Operasyonu, istihbarat ve direniş ajanlarının Polonya'ya ve Baltık ülkelerine gizlice sokulması için Soğuk Savaş'ın (1948-1955) başında İngiliz Gizli İstihbarat Servisi'nin (MI6) yürüttüğü gizli programın adı. Ajanların çoğu, İngiltere ve İsveç'te özel olarak eğitilen; Polonyalı, Estonyalı, Leton ve Litvanyalı sürgünlerden oluşuyordu. Bu ajanlar sızdıkları ülkelerde, Lanetli askerler ya da Orman Kardeşleri gibi Sovyet karşıtı gruplarla bağlantı kuruyorlardı. Operasyonun deniz ayağı Royal Navy ve Alman Mayın Tarama Yönetimi'ne bağlı askerlerdi. Amerikan destekli Gehlen Organizasyonu da Doğu Avrupa'dan ajan teminine dahil oldu. KGB bu casusluk ağına sızdı; ajanların çoğunu yakalayarak veya taraf değiştirmelerini sağlayarak, operasyonu çökertti.
Parasempatomimetik ilaçlar, bazen kolinomimetik ilaçlar veya kolinerjik reseptörleri uyarıcı ajanlar olarak da adlandırılırlar; parasempatik sinir sistemini (PSNS) uyaran kimyasallardır. Bu kimyasallara kolinerjik ilaçlar da denir çünkü asetilkolin (ACh), PSNS tarafından kullanılan ana nörotransmitterdir. Bu ailedeki kimyasallar, doğrudan nikotinik veya muskarinik reseptörleri uyararak veya dolaylı olarak kolinesterazı inhibe ederek, yani asetilkolin salınımını teşvik ederek veya diğer mekanizmalarla etki gösterebilirler.
Antikolinerjikler, merkezi ve periferik sinir sistemindeki sinapslarda asetilkolin (ACh) adı verilen nörotransmitterin etkisini bloke eden bir madde grubudur.