İçeriğe atla

Solunum yolu hastalığı

Solunum yolu hastalığı
Amfizematöz bir akciğerin mikrografı; amfizem nadir görülen bir solunum hastalığıdır ve sigara ile güçlü bir şekilde ilişkilidir. H&E boyası.
UzmanlıkGöğüs hastalıkları

Solunum yolu hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları veya akciğer hastalıkları,[1] hava soluyan hayvanlarda gaz alışverişini zorlaştıran organ ve dokuları etkileyen patolojik durumlardır. Soluk borusu, bronşlar, bronşiyoller, alveoller, plevra, plevral boşluk, sinirler ve solunum kasları dahil olmak üzere solunum yollarının durumlarını içerir. Solunum yolu hastalıkları soğuk algınlığı, grip ve farenjit gibi hafif ve kendi kendini sınırlayan hastalıklardan bakteriyel pnömoni, pulmoner emboli, tüberküloz, akut astım, akciğer kanseri[2] ve COVID-19[3] gibi ciddi akut solunum sendromları gibi hayatı tehdit eden hastalıklara kadar uzanır. Solunum yolu hastalıkları, ilgili organ veya doku, ilişkili belirti ve semptomların türü ve şekli veya hastalığın nedeni de dahil olmak üzere birçok farklı şekilde sınıflandırılabilir.

Solunum yolu hastalıkları çalışması pulmonoloji veya göğüs hastalıkları olarak bilinir. Solunum hastalıkları konusunda uzmanlaşmış bir hekim, göğüs hastalıkları uzmanı, solunum tıbbı uzmanı, solunum yolu uzmanı veya pulmonolog olarak bilinir.

Obstrüktif akciğer hastalığı

Astım, kronik bronşit, bronşektazi ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) hava yolu tıkanıklığı ile karakterize obstrüktif akciğer hastalıklarıdır. Bu durum, iltihaplanma nedeniyle bronş ağacının daralması nedeniyle alveollere girebilen hava miktarını sınırlar. Obstrüktif akciğer hastalıkları genellikle semptomlar nedeniyle tanımlanır ve spirometri gibi solunum fonksiyon testleri ile teşhis edilir. Birçok obstrüktif akciğer hastalığı, tetikleyicilerden kaçınarak (toz akarları veya sigara gibi), bronkodilatörler gibi semptom kontrolü ile ve ciddi vakalarda inflamasyonun baskılanması (kortikosteroidler gibi) ile yönetilir. Amfizem ve kronik bronşit dahil olmak üzere KOAH'ın yaygın nedenlerinden biri tütün içmektir ve bronşektazinin yaygın nedenleri arasında ağır enfeksiyonlar ve kistik fibrozis yer almaktadır. Astımın kesin nedeni henüz bilinmemektedir.[4]

Restriktif akciğer hastalıkları

Ülkelere göre solunum yolu hastalıklarından kaynaklanan yaşa göre standardize edilmiş engelliliğe uyarlanmış yaşam yılı (DALY) oranları (100.000 kişi başına).

Restriktif akciğer hastalıkları, solunum sıkıntısı sendromu olan bebeklerde olduğu gibi, akciğer kompliyansının kaybı ile karakterize,[5] tam olmayan akciğer genişlemesine ve akciğer sertliğinin artmasına neden olan bir solunum hastalığı kategorisidir. Restriktif akciğer hastalıkları iki kategoriye ayrılabilir: intrinsik faktörlerin neden olduğu hastalıklar ve ekstrinsik faktörlerin neden olduğu hastalıklar. İntrinsik faktörlerden kaynaklanan restriktif akciğer hastalıkları, inflamasyon veya toksinlere bağlı doku ölümü gibi akciğerlerin kendi içinde meydana gelir. Buna karşılık, ekstrinsik faktörlerin neden olduğu kısıtlayıcı akciğer hastalıkları, nöromüsküler disfonksiyon ve düzensiz göğüs duvarı hareketleri gibi akciğerlerin dışından kaynaklanan durumlardan kaynaklanır.[6]

Kronik solunum yolu hastalığı

Kronik solunum yolu hastalıkları (KSYH'ler) hava yollarının ve akciğerin diğer yapılarının uzun süreli hastalıklarıdır. Bu hastalıklar yüksek inflamatuar hücre (nötrofil) ve/veya yıkıcı enfeksiyon döngüsü (örneğin Pseudomonas aeruginosa'nın aracılık ettiği) ile karakterize edilir. En yaygın olanlarından bazıları astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve akut solunum sıkıntısı sendromudur. KSYH'lerin tedavisi mümkün değildir; ancak ana hava kanallarını genişletmeye ve nefes darlığını iyileştirmeye yardımcı olan çeşitli tedavi biçimleri semptomları kontrol etmeye ve yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.[7]

Kronik solunum yolu hastalıkları için telerehabilitasyon

En son kanıtlar, kronik solunum hastalığı olan kişiler için telerehabilitasyon yoluyla sağlanan birincil pulmoner rehabilitasyon ve idame rehabilitasyonunun, merkez tabanlı rehabilitasyona benzer sonuçlara ulaştığını göstermektedir.[8] Herhangi bir güvenlik sorunu tespit edilmemiş olmakla birlikte, bulgular az sayıda çalışma ile sınırlı kanıtlara dayanmaktadır.[8]

Solunum yolu enfeksiyonları

Enfeksiyonlar solunum sisteminin herhangi bir bölümünü etkileyebilir. Geleneksel olarak üst solunum yolu enfeksiyonları ve alt solunum yolu enfeksiyonları olarak ikiye ayrılırlar.[]

Üst solunum yolu enfeksiyonu

Krupu gösteren klasik çan kulesi işareti

Üst solunum yolu, glottisi ağız ve buruna bağlayan bütün yapılar olarak tanımlanır.[9] En sık görülen üst solunum yolu enfeksiyonu soğuk algınlığıdır. Ancak sinüzit, tonsilit, orta kulak iltihabı, farenjit ve larenjit gibi üst solunum yolunun belirli organlarının enfeksiyonları da üst solunum yolu enfeksiyonu olarak kabul edilir.

Epiglottit, yetişkinlerde %7 ve çocuklarda %1 ölüm oranıyla epiglottisin hayatı tehdit eden şişmesine neden olarak larinksin bakteriyel bir enfeksiyonudur.[10] Haemophilus influenzae, aşılara rağmen hala birincil nedendir. Ayrıca Streptococcus pyogenes de epiglottite neden olabilir. Semptomlar arasında salya akması, stridor, nefes alma ve yutma güçlüğü ve boğuk ses yer alır.[11]

Krup (Laringotrakeobronşit), ses tellerinin tipik olarak beş ila altı gün süren viral bir enfeksiyonudur. Ana belirti havlar tarzda öksürük ve düşük dereceli ateştir. Röntgende krup, soluk borusunun daralması olan "çan kulesi işareti" ile tanınabilir. En sık kış aylarında 3 ay ile 5 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Bakterilerin neden olduğu şiddetli formuna bakteriyel trakeit denir.[12]

Tonsillit, bakteriyel veya viral bir enfeksiyon nedeniyle bademciklerin şişmesidir. Bu iltihaplanma hava yolu tıkanıklığına yol açabilir. Bademcik iltihabından, en yaygın üst solunum yolu enfeksiyonu olan ve özellikle genç yetişkinlerde görülen peritonsiller apse meydana gelebilir. Bademciklerden birinin şişerek uvulayı etkilenmemiş tarafa itmesine neden olur.[9] Tanı genellikle başvuru ve muayeneye göre konur. Belirtiler genellikle ateş, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü ve ağızda "sıcak patates" varmış gibi ses çıkarmayı içerir.[13]

Alt solunum yolu enfeksiyonu

En yaygın alt solunum yolu enfeksiyonu, genellikle bakterilerin, özellikle de Batı ülkelerinde Streptococcus pneumoniae'nin neden olduğu bir akciğer enfeksiyonu olan pnömonidir. Dünya genelinde tüberküloz önemli bir pnömoni nedenidir. Virüsler ve mantarlar gibi diğer patojenler de pnömoniye neden olabilir, örneğin şiddetli akut solunum yolu sendromu, COVID-19 ve pnömosistis pnömonisi. Pnömoni, akciğer apsesi, akciğerde enfeksiyonun neden olduğu yuvarlak bir boşluk gibi komplikasyonlar geliştirebilir veya plevral boşluğa yayılabilir.[]

Diş eti hastalığından kaynaklanan bakteriler solunum yollarından akciğerlere geçebileceğinden, kötü ağız bakımı alt solunum yolu hastalıklarına katkıda bulunan bir faktör olabilir.[14][15]

Üst ve alt solunum yolu enfeksiyonu

Primer silyer diskinezi, kirpiklerin koordineli bir şekilde hareket etmemesine neden olan genetik bir bozukluktur. Bu durum kronik solunum yolu enfeksiyonlarına, öksürüğe ve burun tıkanıklığına neden olur. Bu durum bronşektaziye yol açarak yaşamı tehdit eden solunum sorunlarına neden olabilir.[16]

Tümörler

Malign tümörler

Solunum sisteminin kötü huylu tümörleri, özellikle de akciğerin primer karsinomları, tüm kanser tanılarının %15'inden ve tüm kanser ölümlerinin %30'undan sorumlu önemli bir sağlık sorunudur. Solunum sistemi kanserlerinin büyük çoğunluğu tütün kullanımına atfedilebilir.[]

Solunum sistemi kanserinin başlıca histolojik türleri şunlardır:

Buna ek olarak, birçok kanser kan dolaşımı yoluyla yayıldığından ve kalp debisinin tamamı akciğerlerden geçtiğinden, kanser metastazlarının akciğerde meydana gelmesi yaygındır. Meme kanseri doğrudan lokal yayılım yoluyla ve lenf nodu metastazları yoluyla yayılabilir. Kolon kanseri karaciğere metastaz yaptıktan sonra sıklıkla akciğere metastaz yapar. Prostat kanseri, germ hücreli kanser ve renal hücreli karsinom da akciğere metastaz yapabilir.

Solunum sistemi kanserinin tedavisi kanserin türüne bağlıdır. Akciğerin bir kısmının (lobektomi, segmentektomi veya kama rezeksiyonu) veya tüm akciğerin cerrahi olarak çıkarılması (pnömonektomi), kemoterapi ve radyoterapi ile birlikte kullanılır. Akciğer kanserinden kurtulma şansı, kanserin teşhis edildiği andaki kanser evresine ve bir dereceye kadar histolojisine bağlıdır ve genel olarak sadece %14-17 civarındadır. Akciğere metastaz durumunda, tedavi bazen küratif olabilir, ancak sadece belirli, nadir durumlarda.

Benign tümörler

Benign tümörler solunum yolu hastalıklarının nispeten nadir nedenleridir. Benign tümörlere örnek olarak şunlar verilebilir:

Plevral boşluk hastalıkları

Plevral boşluk hastalıkları yukarıda bahsedilen plevral mezotelyomayı içerir.

Plevral boşlukta sıvı toplanması plevral efüzyon olarak bilinir.[17] Bunun nedeni konjestif kalp yetmezliği ve siroz gibi durumlar nedeniyle kan dolaşımından plevral boşluğa sıvı kayması olabilir.[17] Ayrıca enfeksiyon, pulmoner emboli, tüberküloz, mezotelyoma ve diğer durumlarda meydana gelebileceği gibi plevranın kendisinin iltihaplanmasına da bağlı olabilir.[17]

Pnömotoraks, akciğeri kaplayan plevrada meydana gelen ve akciğerdeki havanın plevral boşluğa kaçmasına izin veren bir deliktir. Etkilenen akciğer sönmüş bir balon gibi "çöker". Tansiyon pnömotoraksı, plevral boşluktaki havanın kaçamadığı bu durumun özellikle şiddetli bir şeklidir, bu nedenle pnömotoraks kalbi ve kan damarlarını sıkıştırana kadar büyümeye devam eder ve hayatı tehdit eden bir duruma yol açar.

Pulmoner vasküler hastalık

Pulmoner vasküler hastalıklar, pulmoner dolaşımı etkileyen durumlardır. Örnekler şunlardır:[18]

  • Pulmoner emboli, bir damarda oluşan, serbest kalan, kalpten geçen ve akciğerlere yerleşen bir kan pıhtısıdır (tromboemboli). Büyük pulmoner emboliler ölümcüldür ve ani ölüme neden olur. Bir dizi başka madde de akciğerlere embolize olabilir (kan akışı yoluyla seyahat edebilir), ancak bunlar çok daha nadirdir: yağ embolisi (özellikle kemik yaralanmasından sonra), amniyotik sıvı embolisi (doğum ve doğum komplikasyonları ile), hava embolisi (iyatrojenik - invaziv tıbbi prosedürlerden kaynaklanır).
  • Pulmoner arteriyel hipertansiyon, pulmoner arterlerde yüksek basınçtır. Çoğunlukla idiyopatiktir (yani nedeni bilinmemektedir) ancak başta KOAH olmak üzere başka bir hastalığın etkilerine bağlı olabilir. Bu, cor pulmonale olarak bilinen bir durum olan kalbin sağ tarafında zorlanmaya yol açabilir.
  • Akciğer ödemi, akciğerdeki kılcal damarlardan alveollere (veya hava boşluklarına) sıvı sızmasıdır. Genellikle konjestif kalp yetmezliğinden kaynaklanır.
  • Akciğer kanaması, akciğerdeki kılcal damarların iltihaplanması ve hasar görmesi sonucu alveollere kan sızması. Bu durum kanın öksürükle atılmasına neden olabilir. Akciğer kanaması, polianjiitisli granülomatozis ve Goodpasture sendromu gibi otoimmün bozukluklara bağlı olabilir.

Yenidoğan hastalıkları

Akciğer hastalıkları yenidoğanları da etkiler ve bu hastalıklar genellikle yetişkinleri etkileyen hastalıklardan farklıdır.

Bebek respiratuvar distres sendromu en yaygın olarak Amerika Birleşik Devletleri'ndeki tüm doğumların yaklaşık %1'inde doğumdan sonraki altı saatten kısa bir süre içinde ortaya çıkar.[9] Ana risk faktörü prematüreliktir ve 750 gramın altındaki bebeklerde görülme olasılığı %71'e kadar çıkmaktadır.[19] Diğer risk faktörleri arasında diyabetik anne bebeği (IDM), doğum yöntemi, fetal asfiksi, genetik, uzamış membran rüptürü (PROM), maternal toksemi, koryoamniyonit ve erkek cinsiyet yer almaktadır.

Respiratuvar distres sendromunun yaygın olarak kabul edilen patofizyolojisi, yetersiz sürfaktan üretimi ve olgunlaşmamış akciğer ve damar gelişiminden kaynaklanmasıdır. Sürfaktan eksikliği akciğerleri atelektatik hale getirerek ventilasyon ile perfüzyon uyumsuzluğuna, kompliyansın azalmasına ve hava direncinin artmasına neden olur. Bu da pulmoner hipertansiyona yol açabilen hipoksi ve solunum asidozuna neden olur. Röntgende buzlu cam görünümü vardır. Semptomlar arasında takipne, burun genişlemesi, paradoksal göğüs hareketi, homurdanma ve subkostal retraksiyonlar yer alabilir.[9]

Bronkopulmoner displazi, doğumdan sonra genellikle mekanik ventilasyon ve oksijen kullanımı nedeniyle ortaya çıkan bir durumdur. Neredeyse yalnızca prematüre bebeklerde görülür ve alveoller ile akciğer damar sisteminin iltihaplanması ve hasar görmesiyle karakterizedir. BPD'den kaynaklanan komplikasyonlar bir hastayı yetişkinliğe kadar takip edebilir. Çocukken öğrenme güçlüğü, pulmoner hipertansiyon ve işitme sorunları yaşayabilirler. Bir yetişkin olarak, astım ve egzersiz intoleransı olasılığı artar.[20]

Mekonyum aspirasyon sendromu, mekonyum aspire eden term veya post-term bebeklerde görülür. Risk faktörleri arasında diyabetik bir anne, fetal hipoksi, hızlı doğum ve annenin yüksek tansiyonu yer alır.[21] Tanı, doğum sırasında mekonyumla boyanmış amniyotik sıvıya ve cilt, tırnaklar ve göbek kordonundaki lekelenmeye dayanır. Aspirasyon hava yolu tıkanıklığına, hava hapsine, pnömoniye, akciğer iltihabına ve inaktive sürfaktanlara neden olabilir. Röntgende yamalı atelektazi ve hiperinflasyon olarak görülür ve pnömomediastinum pnömotoraksı da mümkündür.[9]

Yenidoğanın persistan pulmoner hipertansiyonu (PPHN), rahim dışı yaşama anormal geçişten kaynaklanan bir sendromdur. Pulmoner vasküler direncin yükselmesi ve vazokonstriksiyona neden olarak kanın foramen ovale veya duktus arteriosus yoluyla sağdan sola şant oluşturması ile kendini gösterir.[9] PPHN'nin mekonyum aspirasyon sendromu gibi parankimal hastalıklar, idiyopatik ve diyafragma hernisinde olduğu gibi hipoplastik vaskülatür olmak üzere üç ana nedeni vardır. Çoğu bebekte sonunda düzelecektir.[22] Bu, inhale nitrik oksitin FDA tarafından onaylandığı tek sendromdur.[23]

Pulmoner interstisyel amfizem

Yenidoğanın geçici takipnesi, akciğerlerde alveolar sıvının tutulmasından kaynaklanır. Genellikle doğum eylemi başlamadan sezaryenle doğan bebeklerde görülür çünkü akciğerlerde amniyotik sıvının emilimi henüz başlamamıştır. Diğer risk faktörleri erkek cinsiyet, makrosomi, çoklu gebelik ve maternal astımdır. Genellikle takipne ve solunum işinde artış ile kendini gösterir. Röntgende yaygın infiltratlar, interlobar fissürler ve bazen plevral efüzyonlar görülebilir. Diğer hastalıklara benzerliği nedeniyle dışlama tanısıdır ve akciğer sıvısını pulmoner vaskülatüre itmeye yardımcı olmak için sıklıkla CPAP kullanılır.[9][24]

Pulmoner interstisyel amfizem, havanın aşırı şişmiş alveollerden pulmoner interstisyuma kaçması durumudur. Yetişkinlerde görülmesi mümkün olsa da en sık prematüre bebeklerde ortaya çıkan nadir bir hastalıktır.[25] Genellikle artan solunum desteği ihtiyacı ile birlikte yavaş bir kötüleşme şeklinde ortaya çıkar. Akciğerlerin kenarlarına uzanan doğrusal veya kistik yarı saydamlıklar olarak görüldüğü göğüs röntgeni tanı için standarttır.[9]

Bronşiyolit, bronşiyollerde şişme ve mukus birikmesidir. Genellikle bir bebeğin enfekte birinin burun veya boğaz sıvılarına dokunmasıyla yayılan solunum sinsityal virüsünden (RSV) kaynaklanır.[26] Virüs hücreleri enfekte ederek siliyer disfonksiyona ve ölüme neden olur. Debris, ödem ve iltihaplanma sonunda semptomlara yol açar.[27] Bir yaşın altındaki çocukların en yaygın hastaneye yatış nedenidir. Hafif bir solunum yolu enfeksiyonundan solunum yetmezliğine kadar geniş bir yelpazede ortaya çıkabilir. Hastalığı tedavi edecek bir ilaç olmadığından, sadece sıvı ve oksijen ile destekleyici olarak yönetilir.[28]

Tanı

Solunum yolu hastalıkları aşağıdaki testlerden bir veya daha fazlası yapılarak araştırılabilir:

Epidemiyoloji

2012'de milyon kişi başına solunum yolu hastalıklarından ölümler
  19-125
  126-169
  170-196
  197-225
  226--75
  276-308
  309-365
  366-440
  441-593
  594-1227

Solunum yolu hastalıkları tüm dünyada yaygın ve önemli bir hastalık ve ölüm nedenidir. ABD'de her yıl yaklaşık bir milyar soğuk algınlığı vakası meydana gelmektedir.[29] Yapılan bir araştırmaya göre, 2010 yılında ABD'de 18 yaş altı hastalarda solunum yolu rahatsızlıkları nedeniyle yaklaşık 6,8 milyon acil servis ziyareti gerçekleşmiştir.[30] 2012 yılında çocuklar arasında hastanede kalışların en sık nedeni solunum rahatsızlıkları olmuştur.[31]

Birleşik Krallık'ta yaklaşık her 7 kişiden 1'i kronik akciğer hastalığının bir türünden, en yaygın olarak da astım, kronik bronşit ve amfizemi içeren kronik obstrüktif akciğer hastalığından etkilenmektedir.[32] Solunum yolu hastalıkları (akciğer kanseri dahil) Kanada'da hastaneye yatışların %10'undan ve ölümlerin %16'sından fazlasından sorumludur.[33]

2011 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde YBÜ kullanımının %93,3'ünü ventilatör destekli solunum hastalıkları oluşturmuştur.[34]

Kaynakça

  1. ^ "Lung diseases". MeSH.nlm.nih.gov. 12 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2019. 
  2. ^ Sengupta N, Sahidullah M, Saha G (August 2016). "Lung sound classification using cepstral-based statistical features". Computers in Biology and Medicine. 75 (1). ss. 118-29. doi:10.1016/j.compbiomed.2016.05.013. PMID 27286184. 
  3. ^ "COVID-19 and vascular disease". eBioMedicine. Cilt 58. August 2020. s. 102966. doi:10.1016/j.ebiom.2020.102966. PMC 7438984 $2. PMID 32829782. 
  4. ^ Reid PT, Innes JA (2014). "Respiratory Diseases". Walker BR, Colledge NR, Ralston SH, Penman I (Ed.). Davidson's Principles and Practice of Medicine. 22nd. Elsevier Health Sciences. ss. 661-730. ISBN 978-0-7020-5035-0. 
  5. ^ Sharma S (5 Haziran 2006). Grier LR, Ouellette DR, Mosenifar Z (Ed.). "Restrictive Lung Disease". Medscape. 19 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2008. 
  6. ^ Martinez-Pitre PJ, Sabbula BR, Cascella M (2020). "Restrictive Lung Disease". StatPearls. Treasure Island (FL): StatPearls Publishing. PMID 32809715. 28 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2020. 
  7. ^ "Chronic respiratory diseases (CRDs)". World Health Organization. 30 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ekim 2020. 
  8. ^ a b Cox NS, Dal Corso S, Hansen H, McDonald CF, Hill CJ, Zanaboni P, ve diğerleri. (Cochrane Airways Group) (January 2021). "Telerehabilitation for chronic respiratory disease". The Cochrane Database of Systematic Reviews. 1 (1). ss. CD013040. doi:10.1002/14651858.CD013040.pub2. PMC 8095032 $2. PMID 33511633. 
  9. ^ a b c d e f g h Walsh, Brian (2019). Neonatal and Pediatric Respiratory Care. Elsevier. 
  10. ^ Westerhuis, Brian; Bietz, Mandi Greenway; Lindemann, Janet (2013). "Acute epiglottitis in adults: an under-recognized and life-threatening condition". South Dakota Medicine: The Journal of the South Dakota State Medical Association. 66 (8). ss. 309-311, 313. ISSN 0038-3317. PMID 24175495. 22 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mayıs 2022. 
  11. ^ "Epiglottitis". nhs.uk (İngilizce). 18 Ekim 2017. 3 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mayıs 2022. 
  12. ^ "Croup: MedlinePlus Medical Encyclopedia". medlineplus.gov (İngilizce). 19 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mayıs 2022. 
  13. ^ Galioto, Nicholas J. (15 Nisan 2017). "Peritonsillar Abscess". American Family Physician. 95 (8). ss. 501-506. ISSN 0002-838X. PMID 28409615. 16 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mayıs 2022. 
  14. ^ "Respiratory Disease & Oral Health". United Concordia Companies, Inc. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2015. 
  15. ^ Gomes-Filho IS, Passos JS, Seixas da Cruz S (December 2010). "Respiratory disease and the role of oral bacteria". Journal of Oral Microbiology. Cilt 2. s. 5811. doi:10.3402/jom.v2i0.5811. PMC 3084574 $2. PMID 21523216. 
  16. ^ "Primary ciliary dyskinesia: MedlinePlus Genetics". medlineplus.gov (İngilizce). 19 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mayıs 2022. 
  17. ^ a b c Karkhanis VS, Joshi JM (22 Haziran 2012). "Pleural effusion: diagnosis, treatment, and management". Open Access Emergency Medicine. Cilt 4. ss. 31-52. doi:10.2147/OAEM.S29942. PMC 4753987 $2. PMID 27147861. 
  18. ^ "Pulmonary Embolism". medlineplus.gov. 18 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mart 2022. 
  19. ^ Fanaroff, Avroy A.; Stoll, Barbara J.; Wright, Linda L.; Carlo, Waldemar A.; Ehrenkranz, Richard A.; Stark, Ann R.; Bauer, Charles R.; Donovan, Edward F.; Korones, Sheldon B.; Laptook, Abbot R.; Lemons, James A. (February 2007). "Trends in neonatal morbidity and mortality for very low birthweight infants". American Journal of Obstetrics and Gynecology. 196 (2). ss. 147.e1-8. doi:10.1016/j.ajog.2006.09.014. ISSN 1097-6868. PMID 17306659. 6 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2022. 
  20. ^ "Bronchopulmonary Dysplasia". www.lung.org (İngilizce). 11 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2022. 
  21. ^ "Meconium aspiration syndrome: MedlinePlus Medical Encyclopedia". medlineplus.gov (İngilizce). 11 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2022. 
  22. ^ Steinhorn, Robin H. (March 2010). "Neonatal Pulmonary Hypertension". Pediatric Critical Care Medicine. 11 (2 Suppl). ss. S79-S84. doi:10.1097/PCC.0b013e3181c76cdc. ISSN 1529-7535. PMC 2843001 $2. PMID 20216169. 
  23. ^ "FDA" (PDF). Food and Drug Administration. 18 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 11 Mayıs 2022. 
  24. ^ Reuter, Suzanne; Moser, Chuanpit; Baack, Michelle (2014). "Respiratory Distress in the Newborn". Pediatrics in Review. 35 (10). ss. 417-429. doi:10.1542/pir.35-10-417. ISSN 0191-9601. PMC 4533247 $2. PMID 25274969. 
  25. ^ Jalota Sahota, Ruchi; Anjum, Fatima (2022), "Pulmonary Interstitial Emphysema", StatPearls, Treasure Island (FL): StatPearls Publishing, PMID 32809319, 26 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 14 Mayıs 2022 
  26. ^ "Bronchiolitis: MedlinePlus Medical Encyclopedia". medlineplus.gov (İngilizce). 30 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2022. 
  27. ^ Justice, Nathaniel A.; Le, Jacqueline K. (2022), "Bronchiolitis", StatPearls, Treasure Island (FL): StatPearls Publishing, PMID 28722988, 14 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 14 Mayıs 2022 
  28. ^ Friedman, Jeremy N; Rieder, Michael J; Walton, Jennifer M (2014). "Bronchiolitis: Recommendations for diagnosis, monitoring and management of children one to 24 months of age". Paediatrics & Child Health. 19 (9). ss. 485-491. doi:10.1093/pch/19.9.485. ISSN 1205-7088. PMC 4235450 $2. PMID 25414585. 
  29. ^ "National Institutes of Health - common cold". 1 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2008. 
  30. ^ Wier LM, Yu H, Owens PL, Washington R (May 2013). "Overview of Children in the Emergency Department, 2010". HCUP Statistical Brief #157. Agency for Healthcare Research and Quality. PMID 24006551. 3 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2013. 
  31. ^ Witt WP, Wiess AJ, Elixhauser A (December 2014). "Overview of Hospital Stays for Children in the United States, 2012". HCUP Statistical Brief #186. Rockville, MD: Agency for Healthcare Research and Quality. PMID 25695124. 24 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2015. 
  32. ^ "What is COPD?". British Lung Foundation (İngilizce). 7 Eylül 2015. 20 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mayıs 2019. 
  33. ^ "Public Health Agency of Canada - Centre for Chronic Disease Prevention and Control Chronic Respiratory Diseases". 11 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2008. 
  34. ^ Barrett ML, Smith MW, Elizhauser A, Honigman LS, Pines JM (December 2014). "Utilization of Intensive Care Services, 2011". HCUP Statistical Brief #185. Rockville, MD: Agency for Healthcare Research and Quality. PMID 25654157. 2 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2015. 

Dış bağlantılar

Sınıflandırma

İlgili Araştırma Makaleleri

Zatürre, pnömoni ya da batar, akciğerde görülen yangılardır. Klasik pnömonilerde, akciğerlerin hava geçitlerindeki son bölüm ve hava kesecikleri (alveoller) etkilenir. İnterstisiyel pnömonilerde, hava kesecikleri (alveoller) arasındaki bölmeler yoğunlukla etkilenen alanlardır. Akciğerler günde 10.000 litre havayı süzer. Kan dolaşımına oksijen taşıyan solunum havasıyla birlikte çok sayıda katı ve sıvı partikül ile zararlı gazlar da akciğerlere ulaşır. Solunum havası içindeki zararlı etkilere verilen tepkilerin büyük bölümü canlı etkenlerden kökenli infeksiyon hastalıklarıdır. Toksik gazların ve sıvıların büyük bölümü “kimyasal pnömoniler” olarak nitelenir.

<span class="mw-page-title-main">Akciğer kanseri</span> Akciğer dokularında gelişen bir hastalık

Akciğer kanseri, akciğer dokularındaki hücrelerin kontrolsüz çoğaldığı bir hastalıktır. Bu kontrolsüz çoğalma, hücrelerin çevredeki dokuları sararak veya akciğer dışındaki organlara yayılmaları ile (metastaz) sonuçlanabilir. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında en sık ölüme neden olan kanser türüdür ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1,6 milyon ölüme neden olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Nefes darlığı</span>

Dispne ya da nefes darlığı kişinin güçlükle nefes alıp vermesi halidir, yani nefes almada zorlanma demektir. Birçok hastalıkta görülebilen yaygın bir semptomdur. En sık görüldüğü tıbbi durumlardan bazıları; Anemi, yoğun egzersiz, kardiovasküler hastalıklar, hipertiroidi, obezite.

Göğüs hastalıkları, özellikle akciğerlerin pnömoni, plörezi, tüberküloz, bronşektazi, akciğer kanserleri, plevra hastalıkları, mediasten hastalıkları, kronik obstrüktif akciğer hastalıkları (KOAH), astım gibi solunum sisteminin alt bölümlerinin hastalıkları ile ilgilenen bir daldır.

<span class="mw-page-title-main">Pulmoner yüksek tansiyon</span> tıbbi durum

Pulmoner hipertansiyon (PH), prognozu son derece kötü olan, sebebi anlaşılamamış ve çaresi henüz olmayan, ancak hastaların yaşam kalitesini arttıran ve ömrünü uzatan tedavilerinin olduğu bir hastalıktır.

<span class="mw-page-title-main">Kalp yetmezliği</span> kalbin karıncıktaki kanı damarlara yeteri kadar gönderememesi sonucu oluşan rahatsızlık

Kalp yetmezliği, kalbin sağ, sol veya her iki karıncığının içindeki kanı, her vuruşunda damarlara yeterli miktarda gönderememesi sonucu oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Atelektazi</span>

Atelektazi, akciğerin bir kısmının ya da akciğerlerden birinin tamamen büzüşmesi sonucu yeterince genişleyememesi ve böylece işlevini yitirmesidir. Atelektazi durumunda daha az hava içeren akciğer parankimi oluşur. Bu gelişme, oksijenlenmeyi azaltır ve enfeksiyona ortam oluşturur.

Akciğer kanserinde evrelendirme primer tümörün büyüklüğü ve yayımına (T), bölgesel lenf bezi tutulumuna (N), uzak metastaz varlığına (M) dayanan TNM evrelendirmesi kullanılır. Küçük hücreli akciğer kanserinde TNM sınıflaması kullanılabilmekle beraber, bu hastalarda genellikle TNM sistemi yerine VALG tarafından önerilen evreleme sistemi kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Plevral efüzyon</span>

Plevral efüzyon plevral boşlukta sekresyon-absorpsiyon dengesinin bozulması sonucu sıvı birikimidir.

Solunum yetmezliği veya respiratuar yetmezlik solunum sisteminin gaz değişiminde (ventilasyon) yetersiz kalması durumudur. Bunun sonucu olarak arteriyel oksijen ve/veya karbon dioksit seviyesi normal aralıklarda korunamaz. Oksijenasyondaki düşüş hipoksemi ve arteriyel karbon dioksit seviyesinde yükselme hiperkapni olarak bilinir. Bunların normal referans değerleri oksijen için PaO2 > 60 mmHg ve karbon dioksit PaCO2 < 45 mmHg şeklindedir. Yetersiz ventilasyon alveollerden (hava kesecikleri) kapiller dolaşıma yeterince bikarbonat geçişini sağlayamayacağı için kan pH'sı düşmeye başlar ve metabolik asidoz şekillenir. Bu, solunum yetmezliğine ilişkin önemli komplikasyonlardan biridir. Hiperkapninin varlığı veya yokluğuna göre sırasıyla tip 1 ve tip 2 şeklinde sınıflandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Pulmoner ödem</span> akciğerlerin hava boşluklarında ve parankiminde sıvı birikmesi

Pulmoner ödem, pulmonary edema, akciğer ödemi, akciğer konjesyonu; çeşitli sebeplerden ötürü alveollerde transudat birikmesi sonucu meydana gelir. Akciğer ödemi bir hastalık değil polifaktöriyel kaynaklı bir semptomdur. Süngersi bir yapısı olan akciğeri ödem oluşmasından koruyan 3 önemli faktör vardır. Bu faktörlerin olumsuz etkilendiği her süreç akciğer ödemi ile sonlanır:

<span class="mw-page-title-main">Akut solunum sıkıntısı sendromu</span> Solunum sistemi hastalığı

Şok akciğeri akciğer alveol sistemine özgü hücresel komponentlerin ileri düzeyde etkilendiği akut bir tablodur. ARDS süreci akciğerlerde hızlı başlayan yaygın inflamasyon ile tüm alveolleri etkileyen bir zararla bir solunum yetmezliği türüdür. Etken savuşturulabilirse hastadaki yüzeysel bulgular kısa sürede kaybolur. Etkenin güçlü olduğu olgularda solunum desteği gerektiren yoğun bir hipoksi tablosu gelişir. Mortalite ortalaması: %50 (yaşlılarda%90). Yaşama tutunabilen hastalarda, akciğerlerde, solunum işlevlerini ileri derecede etkileyen yaygın doku yıkımları oluşabilir.

Cor pulmonale, akciğer hastalıklarından kökenli pulmoner hipertansiyona bağlı bir kalp hastalığıdır. Kalbin sağ ventrikülünü (karıncık) etkiler. Sürecin temelinde, akciğer patolojisi nedeniyle kan dolaşımının güçleşmesi ve damarlardaki kanın geriye doğru birikerek kalbin sağ bölümüne yüklenmesi yatar. Klinikte 2 tür cor pulmonale izlenir:

  1. Akut cor pulmonale: Sıklıkla venöz tromboembolizm olgularında görülür; ikinci sırada “akut solunum güçlüğü sendromu” etkilidir. Sağ kalp yüklenmesi ansızın gelişir. Kalpte “foramen ovale açıklığı” olan hastalarda klinik tablo çok ağırdır.
  2. Kronik cor pulmonale: Bir bölümünün nedeni bilinmemektedir. Obstrüktif akciğer hastalıkları (KOAH), uyku apnesi, restriktif akciğer hastalıkları, yineleyen küçük venöz embolusların zamanla akciğerin küçük damarlarını bloke etmesi, sarkoidoz, polisitemi, damar yangıları (vaskülit) sekonder olguların başlıca nedenleridir.

Restriktif akciğer hastalığı, solunumun kısıtlanması, eforla artan solunum güçlüğü ve akciğer vital kapasitesinin azalmasıyla karakterize bir klinik tablodur. Restriktif hastalıkların tümünde etkilenen sistemin işlevlerinde azalma vardır. Solunum sistemini kısıtlayan etkiler akciğer dokusuna özgü faktörler ya da akciğer zarları (plevra) veya akciğer-dışı faktörlerden kaynaklıdır. Akut olguların büyük bölümünde saptanan nedenler ve bulgular "akut solunum güçlüğü sendromu" olgularında saptananlardır. Kronikleşen olgularda, giderek yoğunlaşan eforsuz solunum güçlüğü ve zamanla solunum yetmezliği gelişir.

<span class="mw-page-title-main">Antrakoz</span>

Antrakoz (Antrakozis) en sık görülen pnömokonyoz türüdür. Kömür tozların (karbon partikülleri) solunmasıyla ortaya çıkar. Kömür madeni emekçileri ve büyük kentlerde yaşayanlarda görülür. Kömür tozları akciğerlerde ve lenf düğümlerinde birikir. Kömür madein emekçilerindeki etkilerine göre, 3 tip antrakoz saptanır:

  1. Antrakoz (belirti vermeyen tip ): Kömür madeni emekçilerinde, sigara içenlerde ve büyük kentlerde yaşayanlarda akciğer dokusunun yer yer kapkara olduğu görülür.
    Belirti vermeyen (asemptomatik) antrakoz: Klinik bulgu saptanmayan olgulardır. Kömür madeni emekçilerinin yanı sıra büyük kentlerde yaşayanlarda ve sigara içenlerde de görülür. Otopsilerde karbon partiküllerinin neden olduğu değişik şekillerde lekeler belirlenir. Akciğerlerin kömür rengini almasının nedeni solunum havasıyla gelen karbon partiküllerinin fagositoz yapan hücrelerde, lenf damarlarında ve bronşlar çevresinde birikmesidir.
  2. Basit tip antrakoz: Otopsilerde, akciğer yüzeyinde görülen kara çizgiler lenf yollarının boyandığını gösterir. Lenf düğümlerinin kapkara olduğu saptanır. İlk ve yoğun birikmelerin görüldüğü küçük hava geçitlerinde (bronşiyol) kalıcı genişlemeler yol açabilir (emfizem). Akciğer fonksiyonlarını düşük düzeyde azaltan hafif bir katılaşma (fibrozis) olabilir; bu tablo, kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) ilk adımlarıdır. Kömür ve silisyum tozlarının birlikte solunduğu ortamlarda çalışanlarda görece sık görülür.
  3. Progressif masif akciğer fibrozisi: Akciğerler kapkaradır; bu koyu renkli ortam içinde bazılarının çapları 2 cm’yi aşabilen, 10 cm'ye dek ulaşabilen fibröz nodüller ile bunların kaynaşmasından oluşan geniş katılaşma (fibrozis) alanları izlenir. İçinde silisyum kristalleri görülen nodüllere “silikotik nodül” tanımı yapılır. Bazı nodüllerin ortasında nekroz olabilir. Akciğer fonksiyonları oldukça azalır; prognozu kötüdür. Bazı olgulara otoimmun bir hastalık eşlik ederse oluşan tabloya “Caplan sendromu” adı verilir. En sık görülen otoimmun hastalık romatoid artrittir; skleroderma ya da SLE görece seyrektir. Bu tür toz hastalıklarında akciğerlerde fibrozis, pulmoner hipertansiyon ve bunlara bağlı cor pulmonale belirebilir. Tümör ve tüberküloz oluşumuna uygun bir ortamdır.
<span class="mw-page-title-main">İnterstisyel akciğer hastalığı</span>

İnterstisyel akciğer hastalığı (İAH) veya diffüz parankimal akciğer hastalığı (DPAH), interstisyumu (akciğerlerin alveolleri çevresindeki doku ve boşluğu etkileyen bir grup solunum yolu hastalığıdır. Aslında bu hastalıklarda interstisyumun yanı sıra alveol boşlukları, küçük hava yolları, damarlar, hatta plevra tutulabilmektedir. Akciğerlerdeki bir hasar anormal bir iyileşme yanıtını tetiklediğinde ortaya çıkabilir. Normalde vücut, hasarı onarmak için doğru miktarda doku üretir, ancak interstisyel akciğer hastalığında, onarım süreci bozulur ve hava keseciklerinin etrafındaki doku yaralanır ve kalınlaşır. Bu da oksijenin kan dolaşımına geçmesini zorlaştırır. Hastalık kendini şu semptomlarla gösterir: nefes darlığı, balgamsız öksürük, yorgunluk ve birkaç ay içinde yavaş gelişme eğiliminde olan kilo kaybı. Bu hastalığa sahip birinin ortalama hayatta kalma süresi üç ila beş yıl arasındadır. İAH terimi, bu hastalıkları obstrüktif hava yolu hastalıklarından ayırmak için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Mekanik ventilasyon</span> Mekanik olarak spontane solunumu destekleme veya spontane solunumun yerine geçme metodu

Mekanik ventilasyon, spontan solunumu desteklemek veya değiştirmek için mekanik araçların kullanıldığı suni ventilasyon için kullanılan tıbbi terimdir. Bu olay ventilatör adlı makine ile gerçekleştirilir veya anestezi uzmanı, hemşire veya diğer bir sağlık görevlisi tarafından bir torba valf maske cihazını (ambu) sıkıştırma ve pompalama suretiyle de yapılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hemotoraks</span> Akciğeri saran zarların arasında kan birikmesi

Hemotoraks plevral boşluk içinde kan birikmesidir. Hemotoraksın belirtileri göğüs ağrısı ve nefes almada zorluk olabilirken, klinik bulgular etkilenen tarafta solunum seslerinin azalması ve kalp hızında artış olabilir. Hemotoraks genellikle bir yaralanmadan kaynaklanır, ancak plevral boşluğu işgal eden kanserlere bağlı, kan pıhtılaşma bozukluklarının bir sonucu olarak, endometriozisin sık görülmeyen bir klinik görünümü şeklinde, sönmüş bir akciğere bağlı veya nadiren başka durumlarla ilişkili gelişebilir.

<span class="mw-page-title-main">Hava bronkogramı</span> Radyolojik fenomen

Hava bronkogramı, hava dolu bronşların, alveollerin opaklaşması sonucu görünür hale gelmesi durumudur. Hemen her zaman alveolleri havadan başka bir şeyin doldurduğu patolojik bir sürecin sonucudur.

<span class="mw-page-title-main">Lober pnömoni</span>

Lober pnömoni, intra-alveolar boşluk içindeki inflamatuar eksuda ile karakterize edilen ve akciğer lobu’nun geniş ve sürekli bir alanını etkileyen konsolidasyonla sonuçlanan bir zatürre şeklidir.