Slav Thomas
Slav Thomas | |
---|---|
Doğum | y. 760 Gaziura |
Ölüm | 823 AD Arkadiopolis |
Bağlılığı | Bizans ordusu |
Hizmet yılları | y. 803 - 820 |
Rütbesi | tourmarches |
Slav Thomas (Yunanca: Θωμᾶς ὁ Σλάβος, romanizasyonu: Thōmas ho Slavos, y. 760 – Ekim 823), 9. yüzyıl Bizans askerî komutanıdır. Amoriumlu II. Mihail'e (h. 820-829) karşı 821-823 yılları arasında yaşanan geniş ölçekli isyanın lideridir.
Günümüz Türkiye'sinin kuzeydoğu bölümünde yer alan Pontus bölgesinden Slav asıllı bir ordu subayıydı. Geleceğin imparatorları Ermeni Leon ve Amoriumlu Mihail ile birlikte General Bardanes Turkos'un himayesinde yükseldi. 803 yılında Bardanes'in isyanının başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra, Ermeni Leon'un V. Leon olarak tahta geçip onu orta Anadolu'nun kıdemli askerî komutanlığına atamasına kadar kızağa çekildi. Leon'un öldürülmesinden ve Amoriumlu II. Mihail'ın tahtı gasp etmesinden sonra Thomas isyan edip, tahtı kendisi için talep etti. Birçok thema ve Anadolu'da bulunan birliklerin desteğini alırken; ilk başlarda Mihail'i yenilgiye uğrattı ve Abbasiler ile ittifak sağladı. Deniz gücü olan Themaların sağladığı gemiler ile Avrupa tarafına ordusuyla geçti ve Konstantinopolis'i kuşattı. İmparatorluk başkenti karadan ve denizden yapılan saldırılara karşı koyarken, Mihail de Bulgar hükümdarı Omurtag'a yardım çağrısında bulundu. Omurtag, Thomas'ın ordusuna saldırdı; ancak geri püskürtülmesine rağmen Thomas'ın askerlerine ağır zarar verdi. Birkaç ay sonrasında ise Mihail'in saldırısı sonrasında askerler dağıldı. Thomas ve destekçileri Arkadiopolis'e sığındı. Şehir kısa süre sonra Mihail'in birlikleri tarafından muhasara altına alındı. Sonunda, destekçileri Thomas'ı af karşılığı teslim etti ve Thomas idam edildi.
Thomas'ın isyanı, Bizans İmparatorluğu tarihinin en geniş ölçekli isyanlarından biri olsa da onun muhalif isminin karartılması için Mihail tarafından uydurulmuş iddialar içeren tarihî hikâyeler yüzünden etkileri net değildir. Sonuç olarak, Thomas ve destekçilerinin isyan çıkarmalarına çeşitli gerekçeler atfedilmiştir. Thomas'ın isyanının sebepleri Oxford Dictionary of Byzantium tarafından "ikonoklazma karşı tepki, sosyal devrim ve halk ayaklanması, imparatorluğun Yunan olmayan etnik gruplarının bir isyanı, Thomas'ın kişisel hırsı ve V. Leon'un intikamını alma isteği" olarak özetlenmiştir.[1] Ayrıca isyanın İmparatorluğun askerî pozisyonu üzerine ve özellikle Araplara karşı etkileri tartışmalı konulardır.
İlk yılları ve kariyeri
11 yüzyılda Oi meta Theofanin, Thomas'ın önceki Bizans İmparatorları tarafından Anadolu'ya yerleştirilen Güney Slavlarından olduğunu belirtmesine rağmen, 10. yüzyıl vakanüvisi İosif Genesios onu "Ermeni ırkından Gouzourou Gölü'nden Thomas" olarak isimlendirir. Çoğu modern tarihçi, onun Slav kökenli olduğu fikrini destekler ve doğum yeri olarak Pontus'ta bulunan Gaziura yakınları olarak gösterirler.[2][3] Sonuçta "Slav" lakabı sadece modern zamanlarda kullanılmıştır.[4] Ailesi ve ilk yılları hakkında, ebeveynlerinin fakir olduğu ve hiç eğitim almadığı dışında başka bir şey bilinmemektedir. İsyan ettiği sırada 50 ile 60 yaşları arasında olduğu kabul edilirse, muhtemelen 760 yılı civarında doğmuştur.[1][5]
Genesios ve Oi meta Theofanin, Thomas'ın yaşamı ile ilgili kayıtlar tutmuştur. En erken kayda göre, ilk defa General Bardanes Turkos'un yanında 803 yılında görülmüş ve 820 sonlarında isyanını başlatana kadar askerî kariyerini sürdürmüştür. İkinci versiyona göre ise, Konstantinopolis'e fakir bir genç olarak gelmiş ve patrikios unvanlı bir kişinin hizmetine girmiştir. Daha sonra efendisinin karısı ile zina suçu işleyip, 25 yıl süreyle Suriye Araplarına sığınmıştır. Öldürülen VI. Konstantinos'muş (h. 780-797) gibi davranarak Arap destekli Anadolu istilasına liderlik etmiş, fakat yenilip cezalandırılmıştır.[4][6] Tarihçi J. B. Bury bu iki hikâyeyi uyumlu hale getirmeye çalışmış, Abbasilere kaçışını yaklaşık 788 civarına, Bizans hizmetine dönüşünü ise 803 öncesine yerleştirmiştir.[7] Rus tarihçi Aleksandr Vasilyev, kaynakları, VI. Konstantinos'un tahttan indirildiği 797 yılında Abbasilere kaçtığı ve Bardanes isyanına katılmasının tamamen ihtimal dışı olduğu şeklinde yorumlamıştır.[8] Thomas'ın hikâyesinin ikinci versiyonu Genesios ve Oi meta Theofanin tarafından tercih edilir ve yalnızca 9. yüzyıl kaynağı Georgios Amartolos'un vakainameleri ve Midillili Azizler David, Simeon ve Georgios'un Hayatları olarak bilinen kaynaklarda kaydedilmiştir. Diğer taraftan Fransız Bizantolog Paul Lemerle bunu, rakibi II. Mihail tarafından Thomas'ın itibarsızlaştırılması için sonradan yaratılmış söylenti olması nedeniyle güvenilir bulmaz ve tümünü reddederek yalnızca ilk kayda güvenmeyi tercih eder. Günümüz tarihçilerinin çoğu da onun bu yorumunu takip etmektedir.[4][9]
İlk söylenti, Thomas'ın Doğu Themaları monostrategos'u ("tek-general", başkomutan gibi) Bardanes Turkos'a spatharios (emir subayı) olarak hizmet etmesiyle ilgilidir. Bardanes 803 yılında I. Nikiforos'a (h. 802-811) karşı ayaklanmıştı. Bardanes'ın maiyetinde Thomas ile beraber iki genç spatharioi, geleceğin V. Leon'u Ermeni Leon ile geleceğin II. Mihail'ı Amoriumlu Mihail vardı ve onlar bir kardeşlik grubu oluşturmuşlardı. Sonraki hagiografilere göre, Bardanes isyanını başlatmadan önce hamiliğini yaptığı bu üç genç ile Philomelion yakınlarında geleceği bilmesiyle meşhur bir bir keşişi ziyaret ettiler. Keşiş; Bardanes'ın isyanının başarısızlığa uğrayacağını, Leon ile Mihail'in her ikisinin imparator olarak hüküm süreceğini ve Thomas'ın da kendini imparator ilan edip, öldürüleceğini bildi.[10] Bardanes gerçekten isyanı başlattığında geniş tabanlı bir destek bulamadı. Leon ve Mihail kısa sürede onu terk edip imparatorluk tarafına geçerek kıdemli askerî makamlar ile ödüllendirildiler. Thomas, tek başına Bardanes teslim olana kadar ona sadık kaldı.[11] Bardanes'ın başarısızlığından sonra Thomas, kaynaklarda yaklaşık on yıl görülmemişti.[12] Bury onun Araplara sığındığını (onun yorumuna göre ikinci kez) belirtirken[13] bu görüş Romilly James Heald Jenkins gibi diğer bazı tarihçiler tarafından da kabul edilir.[1][14] Fakat tarihçi Warren Treadgold, Thomas'ın imparatorlukta kalıp aktif askerlik hizmetine devam ettiğini iddia eder ve Thomas'ın Bardanes ile olan ortaklığının onun kariyerine engel olduğunu belirtir.[15]
Temmuz 813'te Ermeni Leon, imparator oldu ve eski arkadaşlarına seçkin askerî birliklerin komutanlıklarını vererek onları hızlıca ödüllendirdi. Mihail, Excubitor (Konstantinopolis etrafında yerleşik muhafız süvari alayı) tagma'sı (komutanı) olurken, Thomas Anatolikon Theması'nda yerleşik Foederati birliği tourma'sı oldu.[16]
İsyan
Arka plan ve sebepleri
820 yılının Noel günü Leon, Amoriumlu Mihail'ın azmettiriciliğinde saray bürokratları tarafından sarayın şapelinde öldürüldü, hemen sonrasında ise Mihail hiç beklemeksizin taç giydi.[17] Hemen hemen aynı zamanlarda Thomas, Anatolikon Theması'nda bir isyan başlattı. Kaynaklar isyanın kronolojisi ve sebepleri konusunda bölünmüşlerdir. Georgios Amartolos, hagiografi kaynakları ve II. Mihail Kutsal Roma imparatoru Dindar Ludwig'e yazdığı mektupta, Thomas'ın isyanını kendisinin tahtı gaspından önce başlattığını iddia eder. Bu kronoloji, sonra gelen Genesios, Oi meta Theofanin ve İoannis Skilicis gibi hemen hemen tüm Bizans vakainame yazarları ile John B. Bury ve Alexander Kazhdan gibi modern tarihçilerin birçoğu tarafından izlenmiştir.[1][18][19] Thomas ve isyanı çalışmasında Paul Lemerle zaman çizelgesini dikkate almayıp, Leon'un isyanı bastırmaktaki başarısızlığına cevap olarak kendi isyanını meşrulaştırmak için sonradan Mihail tarafından yapılmış bir teşebbüs ve imparatorluk kuvvetlerinin başlangıçtaki yenilgileri dolayısıyla yaşanan sıkıntılardan kendini muaf görme çabasıdır.[20] Son dönem çalışmaların bazıları Lemerle'i izlemekte ve -genellikle 10 yüzyıl kaynaklarının en doğrusu olarak kabul edilen[21]- Simeon Metafrastis'in Thomas'ın isyanının Leon'un öldürülmesinden birkaç gün sonra buna tepki olarak başladığını belirten kayıtlarını tercih etmektedir.[1][22][23]
John B. Bury[7]
Sonuç olarak imparatorluk, yerleşik hükûmet kuvvetlerine karşı bir isyandan çok iki eşit rakibin taht için yaptıkları yarış olan bir mücadele ile bölünmüş oldu. Mihail, Konstantinopolis ve Avrupa vilayetlerini elinde tutuyor, imparatorluk bürokrasisini kontrol ediyor ve Konstantinopolis Patriği tarafından uygun şekilde taç giydirilmişti fakat tahta bir cinayet ile ulaşmıştı diğer taraftan Thomas devrilen Leon'un intikamı iddiası ile destek ve meşruluk sağlamış ve hem Asya sonra Avrupa Themalarının desteğini kazanmıştı.[24] Thomas, V. Leon'un kayda değer destek aldığı Anadolu'da iyi bilinen, halk tarafından sevilen ve saygı duyulan biriydi. Mihail, diğer taraftan, başkent dışında neredeyse hiç tanınmıyordu; askerî başarıları önemsiz, düşük eğitimli ve görgüsüz, onunla alay edilen kekemeliği ve ailesinin bağlı olduğu kafir bir Athinganoi mezhebine sempati duymakla ünlemişti.[25] Thomas isyanını anlatan Bizans kaynakları, Thomas'ın gerçekte tacı kendi adına değil fakat 797 yılında Annesi Atinalı İrini tarafından tahttan indirilip, öldürülen VI. Konstantinos kimliğinde istediğini belirtirler.[26] Modern tarihçiler, bununda diğerleri gibi sonradan uydurulduğunu düşünen Lemerle'i izler.[27][28] Eğer bu herhangi bir gerçeklik taşıyorsa, "Konstantinos" hükümdarlık ismiyle taç giymeyi düşünen Thomas kaynaklı bir hikâye olması muhtemeldir fakat böyle bir eylemle ilgili kanıt mevcut değildir.[4] Mihail'in ikona karşıtı görüşlerine muhalefet nedeniyle, VI. Konstantinos'un kimliğinin muhtemel benimsenmesi ile bazı Bizans kaynakları İkona destekleyicisi hizbin Thomas hakkında yarattığı ifade ile ilişki kurmuşlardır: Onun yönetimi altında ikonaların yeniden kutsandığı kararların alındığı 787 tarihli İkinci İznik Konsili'ni toplanmıştı. Bununla beraber, kaynaklardaki muğlak ifadeler, Anadolu'daki birçok themada bulunan ikona karşıtı eğilimler ve Thomas'ın Araplar ile ittifakı onun ikona tapınması için hiçbir açık taahhütte bulunmadığını göstermektedir.[28][29] Fakat II. Mihail'in hükümdarlığının başlarındaki uzlaştırıcı tavrına bakarak, ikona tapınma ihtilafının o zaman ana bir mesele olmadığını izlenimi uyandırmaktadır ve Modern tarihçilerin bakışı da Thomas'ın isyanında çok muhtemel ana rol oynamadığıdır. İkona karşıtı II. Mihail'e karşı Thomas'ın İkona destekleyici görünümü, Makedon dönemi kaynaklarının ikonoklazm karşıtı önyargılarının muhtemel sonucu olarak sonradan ortaya çıkmıştır.[30] Üstelik Warren Treadgold eğer bu doğruysa, Thomas'ın VI. Konstantinos olma iddiasının destek kazanmak için dolaştırılan bir hikâyeden biraz daha fazla, ikonalara karşı "çalışılmış belirsizlik" ile İkona destekleyicilerinin desteğini çekmek için tasarlandığını önermektedir. Treadgold'un kendi kelimeleri ile ifade edilirse: "Thomas tüm imparatorluğu ele geçirene kadar, herkesin her şeyiydi ve sonra bazı destekçilerini hayal kırıklığına uğratacak kadar zamanı olacaktı".[31]
Oi meta Theofanin ise Thomas'ın isyanı hakkında, "kul, efendisine eline kaldırdı, asker subayına, yüzbaşı generaline" demiştir. Bu başta Aleksandr Vasilyev ve Georgiy Ostrogorskiy gibi tarihçilerin, Thomas'ın isyanını ağır vergiler altında ezilen kırsal nüfusun yaygın memnuniyetsizliğinin ifadesi olarak almalarına neden olmuştur.[32][33] Diğer Bizans uzmanları, özellikle Lemerle, isyan boyunca ana faktörün kırsal huzursuzluk olduğunu düşünmezler.[34]
Genesios ve diğer vakainameler daha da ileri giderek Thomas'ın "Hagareneler, Hintler, Mısırlılar, Süryaniler, Medler, Abhazlar, Zichler, İberyalılar, Kabirler, Slavlar, Hunlar, Vandallar, Getaeler, Mani dini inananları, Lazlar, Alanialar, Haldialılar, Ermeniler ve diğer insanların her türünün" desteğini aldığını belirtmişlerdir.[35] Bu da modern tarihçilerin Thomas'ın isyanının imparatorluğun Yunan olmayan etnik gruplarının bir başkaldırısını temsil ettiğini iddia etmelerine neden olmuştur,[1][36] fakat Lemerle'e göre bu iddia da bir başka abartılı bir görüş ve bir başka düşmanca bilgi kirliliği kırıntısıdır. Ancak, Thomas'ın imparatorluğun Abhazlar, Ermeniler ve İberyalıların ordusunda yer almasından hareketle Kafkas komşularının desteğini aldığı neredeyse kesindir, bu bilgi olaya yakın bir zamanda II. Mihail ile Dindar Ludwig arasındaki mektuplarda zikredilmiştir. Bu desteğin sebepleri belirsizdir; Thomas'ın kendi hükümdarlarına bilinmeyen sözler vermesi muhtemeldir fakat Lemerle, Ermenilerin Thomas'a katılmasının sebebini katledilmiş akrabaları Leon'un intikamını almak olduğunu iddia eder.[37]
İsyanın çıkışı ve Anadolu'da yayılması
Foederati komutanı olarak, Thomas Anatolikon Theması başkenti Amorium'da konumlanmıştı. Themanın Stratigos (askerî vali) görevlisinden daha az kıdemli olmasına rağmen, onun bildirisi Anadolu'da çok geniş destek aldı. Kısa bir sürede, II. Mihail'ın yeğeni patrici Katakilas yönetimindeki Opsikion Theması ile Stratigos Olbianos yönetimindeki Armeniakon Theması hariç tüm Asya Themaları Thomas'ı destekledi. Trakyalılar Theması iki rakip arasında gitti geldi ama sonunda Thomas'ı destekledi. İmparatorluğun Asya ordularınınki de üçünden daha fazlası Thomas'ın arkasında yer alırken, vilayetlerdeki vergi memurlarının çekilmesi ile ihtiyaç duyduğundan fazla gelir sağladı.[38][39]
Mihail'ın ilk tepkisi Armeniakon ordusunun Thomas'a saldırma emrini vermesi oldu. Armeniakon ordusu savaşta kolayca mağlup edildi ve Thomas Armeniakon Theması'nın doğusuna ilerleyip sınırda yer alan Haldia bölgesini işgal etti.[40] Armeniakon vilayetinin ele geçirmesi, Abbasiler yüzünden yarım kaldı, çünkü iç savaştan avantaj elde edip Thomas çok az birlik bıraktığı güney Anadolu'da kara ve denizden baskınlar düzenlemeye başlamıştı. Dönüp bu saldırılar ile yüzleşmek yerine, Thomas bahar 821'de Abbasi topraklarına kendisi bu sefer geniş ölçekli bir istila başlattı. Bu topraklar Bury ve diğerlerine göre Suriye, Treadgold'e göre ise Arapların elinde bulunan Ermenistan'dır.[39][41] Thomas sonra Halife Memun'a elçi yolladı. Halife, özellikle Halife kendi iç meselesi Babek Hürremi liderliğindeki Hurremiyyelerin isyanına bakışı olmak üzere Thomas'ın istediklerini almakta gösterdiği güç konusundan yeterince etkilendi. Thomas ve Memun bir barış anlaşması ve müttefiklik üzerine uzlaşmaya vardı. Halife, Arap kontrolündeki topraklardan Thomas'ın asker almasına ve ikona destekleyicisi Antakya Patriği Job tarafından taç giydirileceği Arapların elindeki Antakya'ya geçiş izni verdi. Karşılığında ise, anlaşmanın tam şartları bugün belli olmasa da, bilinmeyen bir toprağı vermek ve Halifeyi vasal olarak kabul etme sözü verdi.[42] Yakın bir zamanda, ismini Konstantinos olarak değiştirdiği kökeni bilinmeyen genç bir erkeği evlatlık almış ve ortak imparator ilan etmişti.[31]
Bu sırada, II. Mihail ikona destekleyicisi hizip arasında destek kazanmak için, akrabasını Efes başpiskoposu atadı; fakat plan, açık bir ikona karşıtı olan Konstantinopolis Patriği I. Antonios Kassimatis tarafından yeni başpiskopos kutsanmayınca başarısız oldu. Özellikle Mihail kendisine sadık iki Asya theması başta olmak üzere vilayetleri elinde tutabilmek için 821-822 yıllarında vergileri %25 indirdiğini açıkladı.[43]
821 yazında, Thomas Doğudaki pozisyonunu Opsikion ve Armeniakon Themaları hariç birleştirdi. Büyük ödül olarak Konstantinopolis'i belirledi. Yalnızca bu şehri elinde tutması bile bir imparatora tam meşruluk veriyordu. Thomas birlikler oluşturdu, gerekli kumanya ve ihtiyaçları topladı, kuşatma makineleri inşa ettirdi. Başkentte demirli güçlü İmparatorluk donanmasına karşı Ege Denizi ve Kibirreoton Themaları ile muhtemelen Hellas Theması'ndan gelen elindeki filoyu güçlendirici yeni gemiler inşa etti.[44] Thomas, V. Leon'un yeğeni ve II. Mihail tarafından İskiri adasına sürgün edilen General Grigorios Pterotos'u da çağırdı ve donanmanın komutanlığı görevini verdi. Ekim'de Thomas'a sadık Thema filosu Midilli'de hazırlıklarını tamamladı ve Thomas'ın ordusu Abidos'tan Trakya'ya geçmek üzere yürüyüşe geçti.[45]
Abidos'a yola çıkmadan önce evlatlığı Konstantinos komutasında bir orduyu Armeniakon Themasına gönderdi. Konstantinos, Stratigos Olbianos tarafından pusuya düşürülüp öldürüldü, ordu aç kayıpla geri çekilmeyi başardı. Konstantinos'un kesik başı Mihail'e gönderildi, oda onu Abidos'ta bulunan Thomas'a yolladı.[46] Bu göreceli küçük yenilgiye rağmen gözüpek şekilde Ekim sonu ya da Kasım başında Avrupa'ya geçti. Orada kısa bir süre sonra Konstantin yerine kökeni bilinmeyen bir başka birini ortak imparator ilan etti. Daha önce keşiş olan bu kişi, Thomas tarafından evlat edinilmiş ve ona Anastasius ismi verilmişti.[47]
Konstantinopolis'in kuşatılması
Thomas'ın amacını sezen Mihail bir ordunun başında, Konstantinopolis'in Avrupa hinterlandında yer alan Trakya ve Makedonya Themalarına hareket etti ve oraların halkını bağlılığını güvence altına almak için birçok kalenin garnizonunu güçlendirdi. Thomas karaya çıktığında, Avrupa Themaları halkı onu memnuniyetle karşıladı ve Mihail Konstantinopolis'e çekilmeye zorlandı. İçlerinde birçok Slav da olmak üzere gönüllüler, Thomas'ın bayrağı altında toplandılar. Konstantinopolis'e doğru ilerlerken, vakainame yazarları ordusunun 80.000 kişiye ulaştığını yazarlar.[48] Başkent Opsikion ve Armeniakon Themaları tarafından güçlendirilmiş İmparatorluk tagması ile savunuluyordu. Mihail şehir surlarının tamir edilmesini ve Haliç'e girişi engellemek için zincir çekilmesi emrini verdi, bu sırada İmparatorluk filosu denizden şehri koruyacaktı. Mihail'in bu edilgen duruşundan, ordusunun Thomas'tan az olduğu sonucuna ulaşılabilir; Warren Treadgold Mihail'in ordusunun yaklaşık 35.000 kişi olduğunu tahmin etmektedir.[49]
İlk önce Thomas'ın donanması başkente vardı. İmparatorluk donanmasından bir karşılık ile karşılaşmadan, girişindeki zinciri kırarak ya da çözerek Haliç'e girdiler, Thomas ve ordusunu bekleyecekleri Barbisos Deresi ağzında demirlediler.[50] Thomas Aralık ayı başında vardı. Bu büyük gücün görüntüsü, başkent ahalisini sindirmedi, vilayetlerden farklı olarak, şehir vatandaşları ve garnizonu Mihail'in arkasında sıkıca kenetlendiler. Birlikleri daha da cesaretlendirmek için, Mihail'in genç oğlu Theofilos gerçek haç parçası ve Meryem'in kutsal elbisesini şehir surlarında gezdirirken, büyük ölçüdeki ise Blakernai'deki Meryem Ana Kilisesi'nin tepesine iki tarafın orduları tarafından tamamen görülecek şekilde asıldı.[51]
Başkent etrafındaki şehirleri aldıktan sonra, Thomas Konstantinopolis'e üç taraftan saldırdı, bu yoğun saldırı ile belki de ahalinin etkilenmesini ve teslim olmaya itmesini umut ediyordu. Yardımcıları Anastasius ve Grigorios Pterotos sırasıyla Theodosian bölgesine ve deniz duvarlarına saldırırlarken, kendisi Blakernai'yi koruyan daha az zorlu savunmanın olduğu tarafa ana saldırıyı gerçekleştirdi. Thomas'ın kuvvetlerinin tamamının kuşatma makineleri ve mancınıklar ile bol bol tedariki, filosunda da birçok gemi mancınığı ve buna ek olarak bol miktarda Rum ateşi vardı.[52] Thomas'ın ataklarının her biri başarısız oldu: savunanların ağı silahları üstün olduklarını kanıtladı ve kuşatma makinelerini şehir surlarından uzak tutarken ters esen rüzgar donanmayı da anlamlı bir hareket etmekten uzak tuttu. Kış ortasında karar verilen tüm saldırılar felaket olacak ve başarısızlıkla sonuçlanacaktı, Thomas bütün saldırıları bahara kadar askıya alıp, orduyu kışlıklara geri çekti.[53][54]
Mihail, bu soluklanmadan Anadolu'dan takviye askerler getirterek ve Blakernai'yi koruyan şehir duvarlarını güçlendirerek faydalandı. Thomas baharda döndüğünde, Blakernai kesimine odaklanmaya karar verdi. Saldırı başlamadan önce, Mihail duvarlara tırmandı ve Thomas'ın birliklerine seslenerek komutanlarını terk etmelerini istedi ve eğer bunu yaparlarsa af edeceğini vadetti. Thomas'ın birlikleri bu konuşmayı zayıflık işareti bir yalvarma olarak gördüler ve daha bir güvenle saldırıya başladılar fakat duvarın yanına geldiklerinde savunmacıların kapıları açıp taarruz ettiler. Bu şiddetli hücum Thomas'ın ordusunun çekilmesine neden oldu, aynı anda, İmparatorluk donanması Thomas'ın filosunu mağlup etti, filodaki mürettebat panik halinde dağıldı ve sahile kaçtı.[55] Bu yenilgi, Thomas'ın deniz gücünü azalttı ve kara tarafından kuşatmayı devam ettirmesine rağmen destekçilerinin moralini kaybetmesine ve mağlubiyetin başlangıcı olmasına neden oldu. Ailesi Mihail'in elinde olan Grigorios Pterotos, kendisine sadık bir grup asker ile Thomas'ı terk etmeye karar verdi. Asilerin kampını terk ederek, batıya yöneldi ve kararını bildirmek için bir keşişi Mihail'e yolladı. Fakat keşiş kuşatmayı aşıp başkente ulaşamadı. Bunu öğrenen, Thomas hızla bir birlikle Grigorios'u izleyip, birliklerini yendi ve onu öldürdü.[54][56]
Thomas, bu küçük zaferi, "karada ve denizde" Mihail'in ordularını yenmiş geniş ve değerli şekilde sundu. Bu noktaya kadar bu isyana ilgisiz Yunanistan yarım adasındaki Themalara ek gemi talep eden mesaj yolladı. Themalar, buna güçlü bir şekilde cevap verip Thomas'a katılacak 350 gemilik bir filo yolladılar. Böylece güçlenmiş Thomas, eski filosu Altın Boynuz'a, yeni gelen filo ise Marmara Denizi'ne bakan güney sahiline olmak üzere Konstantinopolis'in deniz surlarına iki uçlu bir saldırı yapmaya karar verdi. Mihail ise bu sırada boş durmadı: vardıktan hemen sonra Byrida'ya demirlemiş Thema'dan gelen kuvvete kendi filosu ile saldırdı. Rum ateşi kullanarak, İmparatorluk filosu asi gemilerin çoğunu yok etti, kalanların çoğunu da ele geçirdi. Sadece birkaç gemi kurtularak Thomas'ın kuvvetlerine katıldı.[54][57]
Bu zafer ile Mihail, deniz tarafının kontrolünü güvence altına aldı fakat karada Thomas'ın ordusu hala üstündü ve Konstantinopolis'i abluka altında tutuyordu. Küçük çarpışmalar yılın kalanında devam etti, Mihail'in kuvvetleri kaleden çıkıp Thomas'ın kuvvetlerine karşı taarruzlarda bulundular Her iki taraf bu çarpışmalarda küçük başarılar kazansa da hiçbiri kesin bir üstünlük sağlayamadı.[58]
Mihail, yardım için Kuzey komşusu Bulgaristan'a yöneldi. İki ülke arasında V. Leon ile Bulgar hükümdarı Omurtag (h. 814-831), tarafından imzalanan bir antlaşma vardı. Omurtag, Mihail'ın yardım talebine karşılık vermekten memnun oldu. Genesios ve Oi meta Theofanin tarafından yazılan sonraki döneme ait rivayetlerde Omurtag, Mihail'in taleplerine göre değil kendi arzusuna göre davrandığı yazmaktadır fakat bu versiyon Mihail'ı "barbarları" imparatorluğu işgal etmeye teşvik etmiş göstermemek için kurgulanmış olduğu için genel olarak reddedilir.[59] Bulgar ordusu Trakya'yı muhtemelen Kasım 822'de istila etti (Bury, Bulgar saldırısının bahar 823'te olduğuna inanır) ve Konstantinopolis'e ilerlemeye başladılar. Thomas, kuşatmayı kaldırıp, Bulgar ordusu ile karşılaşmak için yürüyüşe geçti. İki ordu, Heraklea yakınlarında bir düzlükte karşı karşıya geldi (Bizans kaynaklarında Kedouktos Muharebesi olarak bilinir). Bu savaş hakkında bilgiler farklılık gösterir: sonraki kaynaklar Thomas'ın savaşı kaybettiğini belirtirken, döneme daha yakın Georgios Amartolos Thomas "birçok Bulgar öldürdü" demektedir. Savaştan sonra Bulgar faaliyetlerindeki aksaklıklara bakarak, modern tarihçilerin çoğu (Bury'nin göz ardı edilemez istisnasıyla) Thomas'ın savaşı kazandığına inanır.[60]
Thomas'ın yenilgisi ve ölümü, isyanın sona ermesi
Thomas, kuşatmaya kaldığı yerden devam edemedi. Ordusu aldığı ağır kayıptan muzdaripken, arkasında Haliç'te bıraktığı donanması yokluğunda Mihail tarafından kuşatılmıştı. Thomas, Konstantinopolis'in yaklaşık 40 km batısında yer alan Diabasis düzlüğünde kamp kurdu, kış ile baharın başını orada geçirdi. Az miktarda adamı onu terk ederken, büyük kitle ona bağlı kaldı.[54][61] Sonunda 823 yılının Nisan sonu ya da Mayıs başı, Anadolu'dan Generaller Olbianos ve Katakylas komutasında gelen taze kuvvetler eşliğinde Mihail birlikleri ile Thomas'a karşı yürüyüşe geçti. Thomas, Mihail'in birliklerinin üzerine yürüdü ve bir askerî manevra ile onları alt etmeyi planladı. Plan, görünüşte askerlerinin morallerinin bozulup geri çekiliyor gibi yapmaları, imparatorluk ordusu onları izlemesi, sonra da geri dönüp saldırmaları şeklindeydi. Fakat, Thomas'ın birlikleri uzayan bir çatışmadan yorgun düşmüşlerdi ve bu görevlerini hakkıyla yerine getiremediler. Birçoğu Mihail tarafından esir alındı, diğerleri de yakınlardaki kalelere sığındılar. Thomas, büyük bir grupla Arkadiopolis'e; evlat edindiği oğlu Anastasius, Thomas'ın adamlarının bazılarıyla Bizye'ye; kalanlar ise Panium ve Heraklea'ya sığındılar.[62][63]
Mihail, Thomas'ın ve adamlarının sığındığı şehirleri kuşattı ama saldırı düzenlemedi, onun yerine desteğini azaltarak barışçı şekilde ele geçirmeyi amaçladı. Bu stratejisi, siyasi bir propaganda ile "Hristiyan kanı dökülmemesi" için af çıkacağı şeklinde desteklendi, Mihail bunu Dindar Ludwig'e yazdığı mektuba koymuş fakat ayrıca, vakainamelere göre, Bizans şehir kalelerinin saldırıyla düşmesini Bulgarlara göstermeme korkusu da etkili olmuştur.[64] Anadolu'da Thomas'ın partizanları Araplara serbest geçiş vererek Mihail'e sadık Opsikion ve Armeniakon Themalarının yağmalanmasını sağlamakla tehdit etmişler; ancak Mihail kuşatmayı kaldırmamıştır.[65] Birlikleri Arkadiopolis'e geçişi engellemek için hendek kazdılar. Tedariki koruyabilmek için muhasaraya alınan birlikler çok yaşlı, yaralı ya da silah tutamayanları takiben kadın ve çocukları yollamışlardır. Beş ay kuşatmadan sonra, Thomas'a bağlı insanlar nihayetinde aç atları ve zulalarındakileri yemeye başladılar. Bazıları kendileri iple şehir duvarlarından sarkıtarak ya da atlayarak kaçmaya başladılar. Kuşatmanın daha gevşek olduğu Bizye'ye kuryeler göndererek Anastasius'un durumu düzeltecek bir saldırı düzenlemesini istedi. Henüz bir şey yapılamadan, yorgun birlikler imparatorluk affı için Arkadiopolis'te liderlerini teslim aldılar.[62][66] Thomas bir eşeğin üzerinde zincirlenmiş olarak Mihail'e teslim edildi. Thomas, ayakları yenilmiş rakibinin boğazında olan imparatorun önüne kapandı, imparator, el ve ayaklarının kesilmesini ve kazığa oturtulmasını emretti. "Ey Gerçek İmparator, bana merhamet et!" diyerek af diledi. Mihail, esirine sadece kendi kıdemli komutanlarının Thomas ilişkilerini ortaya çıkarmak için sorguladı. Thomas cevap vermeden önce, Logothetis tu dromu İoannis Heksabulios, küllenen isyanı tekrar canlandırma ihtimaline karşı bu iddiaların duyulmasına karşı çıktı. Mihail, mutabık kalıp, Thomas'ın cezasını hemen infaz ettirdi.[67]
Bizye'ye sığınanlar, Thomas'ın kaderini duyunca, Thomas ile aynı kaderi paylaşacak Anastasius'u teslim aldılar. Panium ve Heraklea'da, Thomas'ın adamları Şubat 824 tarihinde bir deprem olana kadar direndiler. Deprem Panium duvarlarına ağır hasar verince, şehir düştü. Heraklea'da hasar daha az yıkıcıydı fakat Mihail birliklerini deniz tarafından indirdikten sonra orası da ele geçirildi.[62][68] Anadolu'da, Thomas taraftarları çoğunlukla barışçı şekilde teslim oldular fakat güney sahilinde bulunan Kibirreoton Theması Stratigos'u İoannis Ehimos tarafından bastırılana kadar direncini sürdürdü. Trakyalılar Theması'nda Thomas'ın askerleri eşkıyalık yapmaya başladılar. En ciddi dirence, Anadolu'nun orta bölgesinden iki kıdemli komutan neden oldu. Bunlardan biri muhtemelen Thomas'a strategoi olarak hizmet eden İkonium'un kuzeybatında Kaballa'da yerleşik Choireus, diğeri Ancyra'nın güneydoğusunda Saniana'da yerleşik Gazarenos Koloneiates idi. Ellerinde tuttukları kalelerden, Mihail'in af ve yüksek dereceli bir unvan olan magistros teklifini reddettiler, eyaletleri ayaklandırdılar. Lakin kısa bir süre sonra Mihail'in ajanları, iki kalenin sakinlerini kale kapılarını subaylara karşı kapatmaya ikna ettiler. Choireus ve Koloneiates Arap topraklarında sığınmayı denediler ama yolda Mihail'e bağlı birliklerin saldırısına uğradılar, esir alındılar ve çarmıha gerildiler.[62][69]
Sonuçları ve etkileri
Slav Thomas'ın büyük isyanının bittiğini, II. Mihail Mayıs 824'te Konstantinopolis'te yaptığı zafer yürüyüşüyle gösterdi. Halifelikten ve muhtemelen Slav kökenli gönüllerin idam edilmesine karşın, isyana çok miktarda kişinin katılması nedeniyle bir hoşgörü ve Hristiyanların bağışlanması ihtiyacı doğdu. İç huzurun sağlanması ihtiyacı, Mihail'in, Thomas ile savaşanlara müsamaha göstermeye zorladı; kutlamalar sırasında Hipodrom'da esir olarak gösterildikten sonra çoğu serbest bırakıldı, en tehlikeli olanları ise imparatorluğun uzak köşelerine sürgüne yollandılar.[70] Rakibini itibarsızlaştırmak için, Mihail, Thomas'ın hayatı ve isyanı hakkında ağır şekilde bozulmuş bir "resmi" sürüm yayınlattı. Bu sürüm, Diyakoz İgnatios tarafından yazıldı ve 824 yılında "Thomas'a karşı" ismiyle yayınlandı. Bu rapor kısa sürede yaşanan olayların genel kabul gören sürümü oldu.[71]
Thomas, imparatorluğun çok büyük kısmını kontrol etmesini sağlayacak geniş desteğe ve sayısal üstünlüğüne rağmen, başarısız olmuştur. Lemerle bu yenilgide birçok etmenin etkin olduğunu düşünür: Kontrol altına alamadığı Asya Themalarının Mihail'e erzak temin etmesi, Thomas'ın donanmasının kötü yönetilmesi ve Bulgar saldırısının onu başkenti ele geçirmekten alı koymasıyla ordusunu zayıflatması. Fakat en büyük engel, zapt edilemez Konstantinopolis surları olarak gösterilir.[72]
II. Mihail'ın hükümdarlığının "ana iç olayı" Thomas'ın isyanı olurken[73] maddi anlamda Trakya hariç çok yıkıcı olmamıştır. Trakya, rakip orduların uzun süren mevcudiyeti ve aralarında geçen savaşlardan muzdarip oldu.[74][75] Bizans donanması büyük kayıplar yaşamış, özellikle Thema filoları tamamen harap olmuştur, kara kuvvetleri ise görece daha az zarar görmüştür.[74][76] Bu geleneksel olarak elde tutulan yerlerde askerî zayıflığa neden oldu ve Müslümanlar tarafından iç huzursuzluklar hızla tahrik edildi: Thomas'ın isyanından sonraki yıllarda, Endülüs sürgünleri Girit'i ele geçirmişler, Tunuslu Aglebiler Sicilya'nın fethine başlamışlardır, Doğu'da ise Halifelere karşı genellikle savunma pozisyonunda kalmaya zorlanmışlardır.[74][77] Son dönem akademik çalışmalar da bu yıllardaki Bizans askerî başarısızlıklarının sorumluğunda bu iç savaşın ne kadar etkili olduğu tartışılmaktadır, bu olanları açıklayan diğer nedenleri anmak gerekirse: Warren Treadgold imparatorluğun askerî gücünü görece hızlı topladığını ve adaların kaybında yetersiz askerî liderlik ile beraber "Sicilya'nın uzaklığı, Girit'te düzenli birliklerin olmaması, her iki adaya aynı anda saldırılması, hükûmetin deniz gücünde uzun süren ilgi eksikliğinin" çok daha fazla sorumlu olduğunu düşünür.[78]
Ayrıca bakınız
- Bizans isyan ve iç savaşları listesi
- Konstantinopolis kuşatmaları
Kaynakça
- Özel
- ^ a b c d e f g Hollingsworth & Cutler 1991, s. 2079.
- ^ Bury 1912, s. 11; Lemerle 1965, ss. 264, 270, 284; Treadgold 1988, s. 229.
- ^ Kiapidou 2003, Note 1 20 Şubat 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
- ^ a b c d Winkelmann et al. 2001, s. 33.
- ^ Winkelmann et al. 2001, s. 34.
- ^ Lemerle 1965, ss. 267-272; Treadgold 1988, ss. 244-245.
- ^ a b Bury 1912, s. 84.
- ^ Vasilyev 1935, ss. 28-30.
- ^ Lemerle 1965, ss. 259-272, 284; Treadgold 1988, ss. 244-245.
- ^ Bury 1912, ss. 10-12; Kaegi 1981, s. 246; Lemerle 1965, ss. 264, 285.
- ^ Bury 1912, ss. 12-13; Treadgold 1988, ss. 131-133, 196-197.
- ^ Lemerle 1965, s. 285.
- ^ Bury 1912, ss. 84-85.
- ^ Kiapidou 2003, Note 3 20 Şubat 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
- ^ Treadgold 1988, s. 198.
- ^ Bury 1912, ss. 44-46; Lemerle 1965, s. 285; Treadgold 1988, s. 198.
- ^ Treadgold 1988, ss. 223-225.
- ^ Bury 1912, ss. 48, 85.
- ^ cf. Afinogenov, Dmitry E. (1999). "The Date of Georgios Monachos Reconsidered". Byzantinische Zeitschrift. Cilt 92. ss. 437-447. doi:10.1515/byzs.1999.92.2.437.
- ^ Lemerle 1965, ss. 273, 284.
- ^ cf. Treadgold, Warren T. (1979). "The Chronological Accuracy of the Chronicle of Symeon the Logothete for the Years 813-845". Dumbarton Oaks Papers. Cilt 33. ss. 157-197. JSTOR 1291437.
- ^ Treadgold 1988, s. 228.
- ^ Kiapidou 2003, Chapter 1 21 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
- ^ Treadgold 1988, ss. 228-229, 243.
- ^ Bury 1912, ss. 78-79, 85; Treadgold 1988, ss. 228-229.
- ^ Bury 1912, ss. 85-86.
- ^ Lemerle 1965, ss. 283-284.
- ^ a b Kiapidou 2003, Note 5 21 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
- ^ Kaegi 1981, ss. 265-266; Lemerle 1965, ss. 262-263, 285; Vasilyev 1935, s. 23.
- ^ Winkelmann et al. 2001, s. 35.
- ^ a b Treadgold 1988, s. 233.
- ^ Ostrogorskiy 1963, ss. 171-172; Vasilyev 1935, ss. 23-24.
- ^ Kiapidou 2003, Note 6 20 Şubat 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
- ^ Lemerle 1965, ss. 296-297.
- ^ Bury 1912, s. 89; Lemerle 1965, s. 265.
- ^ Ostrogorskiy 1963, ss. 171-172.
- ^ Lemerle 1965, ss. 285-286, 294-295.
- ^ Bury 1912, ss. 86-87; Lemerle 1965, s. 289; Treadgold 1988, ss. 228-229, 234.
- ^ a b Kiapidou 2003, Chapter 2.1 21 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
- ^ Lemerle 1965, ss. 286-287; Treadgold 1988, s. 229.
- ^ Bury 1912, s. 87; Treadgold 1988, ss. 229-230, 232.
- ^ Bury 1912, ss. 87-88; Lemerle 1965, ss. 287-288; Treadgold 1988, ss. 232-233.
- ^ Treadgold 1988, ss. 233-234.
- ^ Bury 1912, s. 90; Treadgold 1988, ss. 234-235.
- ^ Bury 1912, ss. 90, 92-93; Lemerle 1965, ss. 289-290; Treadgold 1988, s. 235.
- ^ Bury 1912, ss. 90-91; Treadgold 1988, ss. 235-236.
- ^ Bury 1912, ss. 90-91; Treadgold 1988, ss. 236-237.
- ^ Bury 1912, ss. 91-92; Treadgold 1988, s. 236.
- ^ Bury 1912, ss. 90-91; Treadgold 1988, ss. 234, 236.
- ^ Bury 1912, s. 93; Treadgold 1988, ss. 236-237.
- ^ Bury 1912, ss. 93, 95; Treadgold 1988, s. 237.
- ^ Bury 1912, ss. 93-95; Treadgold 1988, ss. 237, 239.
- ^ Bury 1912, ss. 93-96; Treadgold 1988, ss. 237-238.
- ^ a b c d Kiapidou 2003, Chapter 2.2 21 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
- ^ Bury 1912, ss. 96-97; Treadgold 1988, ss. 238-239.
- ^ Bury 1912, ss. 97-98; Treadgold 1988, s. 239.
- ^ Bury 1912, ss. 98-99; Treadgold 1988, s. 239.
- ^ Bury 1912, s. 99; Treadgold 1988, ss. 239-240.
- ^ Bury 1912, ss. 100-101; Lemerle 1965, ss. 279-281; Treadgold 1988, ss. 240, 425.
- ^ Bury 1912, ss. 101-102; Lemerle 1965, ss. 279-281, 291; Treadgold 1988, s. 240.
- ^ Bury 1912, s. 102; Treadgold 1988, s. 240.
- ^ a b c d Kiapidou 2003, Chapter 2.3 21 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
- ^ Bury 1912, ss. 102-103; Treadgold 1988, ss. 240-241.
- ^ Bury 1912, ss. 103-105; Treadgold 1988, s. 241.
- ^ Treadgold 1988, s. 241.
- ^ Bury 1912, s. 105; Treadgold 1988, s. 241.
- ^ Bury 1912, ss. 105-106; Treadgold 1988, ss. 241-242.
- ^ Bury 1912, s. 107; Treadgold 1988, s. 242.
- ^ Bury 1912, ss. 107-108; Treadgold 1988, ss. 242-243.
- ^ Bury 1912, ss. 104-105, 107; Treadgold 1988, s. 242.
- ^ Treadgold 1988, ss. 244-245.
- ^ Lemerle 1965, s. 297.
- ^ Ostrogorskiy 1963, s. 171
- ^ a b c Kiapidou 2003, Chapter 3 21 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
- ^ Treadgold 1988, s. 244.
- ^ Treadgold 1988, ss. 244, 259.
- ^ Ostrogorskiy 1963, ss. 172-173.
- ^ cf. Treadgold 1988, ss. 259-260.
- Genel
- Bury, John Bagnell (1912). A History of the Eastern Roman Empire from the Fall of Irene to the Accession of Basil I (A.D. 802-867). Londra: Macmillan and Company. OCLC 458995052.
- Hollingsworth, Paul A.; Cutler, Anthony (1991). "The Oxford Dictionary of Byzantium". Alexander Kazhdan (Ed.). The Oxford Dictionary of Byzantium (İngilizce). Oxford ve New York: Oxford University Press. ISBN 0-19-504652-8.
- Kaegi, Walter Emil (1981). Byzantine Military Unrest, 471-843: An Interpretation. Amsterdam: Adolf M. Hakkert. ISBN 90-256-0902-3. 13 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2015.
- Kiapidou, Irini-Sofia (28 Nisan 2003). "Rebellion of Thomas the Slav, 821-23". Encyclopaedia of the Hellenic World, Asia Minor. Atina: Foundation of the Hellenic World. 24 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2015.
- Lemerle, Paul (1965). "Thomas le Slave". Travaux et mémoires 1 (Fransızca). Paris: Centre de recherche d'histoire et civilisation de Byzance. ss. 255-297. OCLC 457007063.
- Ostrogorskiy, Georgiy (1963). Geschichte des Byzantinischen Staates (Almanca) (3.3yer=Münih bas.). C. H. Beck'sche Verlagsbuchhandlung. OCLC 301446486.
- Treadgold, Warren (1988). The Byzantine Revival, 780-842 (İngilizce). Stanford, Kaliforniya: Stanford University Press. ISBN 978-0-8047-1462-4.
- Vasiliev, Alexander A. (1935). Byzance et les Arabes, Tome I: La dynastie d'Amorium (820–867). Corpus Bruxellense Historiae Byzantinae (Fransızca). Fransızca edisyon: Henri Grégoire, Marius Canard. Brüksel: Éditions de l'Institut de philologie et d'histoire orientales. ss. 22-49. OCLC 181731396.
- Winkelmann, Friedhelm; Lilie, Ralph-Johannes; Ludwig, Claudia; Pratsch, Thomas; Rochow, Ilse; Zielke, Beate (2001). "Thomas "der Slawe" (#8459)". Prosopographie der mittelbyzantinischen Zeit: I. Abteilung (641-867), 5. Band: Theophylaktos (#8346) - az-Zubair (#8675), Anonymi (#10001-12149) (Almanca). Berlin; New York: Walter de Gruyter. ss. 33-38. ISBN 978-3-11-016675-0.