İçeriğe atla

Skopolamin

Skopolamin (veya scopine tropate veya hyoscine), Solanaceae familyası bitkilerinden elde edilen bir tropan alkaloid. Bitkilerdeki ikincil metabolitlerin bir bölümüdür.

Yapısal olarak nörotransmitter asetilkoline benzeyen skopolamin, muskarinik asetilkolin reseptörlerini baskılayarak çalışır. Bu nedenle de bir antikolinerjik olarak sınıflandırılır.

Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

İlgili Araştırma Makaleleri

Bir alkaloid olan asetilkolin tanımlanan ilk nörotransmitterdir. Merkezî sinir sisteminde yer alan bir kimyasal nörotransmitter (iletici) olmasının yanı sıra birçok organizmanın parasempatik sinir sisteminde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Asetilkolinesteraz</span>

Asetilkolinesteraz, sinaptik fissürdeki (aralıktaki) asetilkolini inaktive eden enzimdir.

<span class="mw-page-title-main">Kolin</span>

Vücut beslenmesinde gerekli olan renksiz bazik madde, kolin (C5H15O2N). Andreas Strecker tarafından 1862 keşfedilmiş ve 1866'da kimyasal olarak sentezlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Serin</span> Amino asit

Serin , organik bir molekül ve aynı zamanda hayvansal proteinlerde sıkça bulunan aminoasitlerden biridir. Hayvansal proteinlerde serinin sadece L-stereoizomeri bulunur. Serin insan vücudu tarafından glisin gibi diğer metabolitlerden sentezlenebildiği için dışarıdan beslenme yoluyla alınması şart değildir. Serin, ilk olarak ipek proteinlerinden 1865 yılında izole edilmiştir. İpek bol miktarda serin içerir. Serin ismini, ipek'in latincesi sericum 'dan almaktadır. Serin'in moleküler yapısı ilk defa 1902 yılında çözülmüştür.

Bu bir protein listesidir. "%" ile işaretlenmemişlerin hepsi insan proteomunda bulunabilir. Eğer bir proteinin EC numarası varsa, aşağıdaki başlıklardan birine uysa dahi bu sayfada değil de enzim listesinde yer almalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kürar</span>

Kürar, Güney Amerika'da avcıların oklarına sürdükleri zehirli bitkilerden yapılan bir maddedir. Felç etme özelliği vardır.

<span class="mw-page-title-main">Asetil koenzim A</span> Kimyasal bileşik

Asetil koenzim A veya asetil KoA, birçok biyokimyasal tepkimede kullanılan metabolizmadaki önemli bir moleküldür. Ana kullanım alanı enerji üretimi için oksitlenmek üzere asetil grup içindeki karbon atomlarını Krebs döngüsüne taşımaktır.

Somatik sinir sistemi (SSS), çevresel sinir sisteminin bir bölümüdür. Vücut hareketinin çizgili kas vasıtasıyla istemli kontrolünü sağlar. SSS, kas kasılmasını uyarmak için motor sinir lifinden oluşur. Bunlara iskelet kaslarına ve deriye bağlanan, duyusal olmayan sinir hücreleri de dahildir.

<span class="mw-page-title-main">Kas kasılması</span>

Kas kasılması veya kontraksiyon, kas dokusunda bulunan aktin ve miyozin arasındaki çapraz köprülerin kullanılması ile bir gerginlik yaratılması. Bu gerginlik durumunda, kas uzama, kısalma gösterdiği gibi boyutu değişmeyebilir. İsteğe bağlı kasılma merkezi sinir sistemi tarafından kontrol edilir. Beyinde oluşturulan aksiyon potansiyeli birçok kas fiberi ile bağlantı kurmuş motor nöron ile kasa aktarılır. Bazı refleks durumlarında ise kasılma sinyali omurilikten gelebilir. kalp kası veya düz kaslarda gözlemlenen istemsiz kasılmalar, kasın kendi kendini uyarması ile meydana gelir.

Anizokori ya da Anisocoria; pupilla, yani göz bebeklerinin farklı büyüklüklerde olması ile karakterize bir klinik bozukluktur.

<span class="mw-page-title-main">Otto Loewi</span> Alman eczacı (1873 – 1961)

Otto Loewi Almanya doğumlu farmakolog. Asetilkolin nörotransmitter maddesinin kâşifidir. Bu keşif ona 1936 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü getirdi. Bu ödülü 1902 yılında Londra'da University College Ernest Starling laboratuvarında tanıştığı Sir Henry Dale ile birlikte kazanmıştır. Nörobilimin babası olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Henry Hallett Dale</span> İngiliz eczacı ve doktor (1875-1968; Nobel Tıp Ö. 1936)

Sir Henry Hallett Dale İngiliz farmakolog ve fizyolog. Sinir uyarılarının (nörotransmisyon) kimyasal iletim ajanı olarak asetilkolin ile ilgili yaptığı çalışmalar nedeniyle Otto Loewi ile 1936 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü paylaştı.

<i>Solanum seaforthianum</i>

Solanum seaforthianum, Brezilya itüzümü, tropikal Güney Amerika'ya özgü, Solanaceae ailesinin çiçek açan yaprak dökmeyen, bir asmasıdır. Solanum cinsinin bir üyesi olarak domates ve patates gibi bitkilerle ilgilidir. Dört ila yedi yapraklı kümeler ile karakterizedir ve yeterli yer verilirse 6 metre (20 ft) yüksekliğe kadar tırmanabilir. Yıldız şeklindeki mor çiçeklenme kümeleri ve ardından çıkan kırmızı misket büyüklüğünde meyveleri ile yazın ortasından sonuna kadar çiçek açar. Bitki yüksek ısıya dayanıklıdır, ancak don koşullarına tahammül edemez. Bu tür mütevazı miktarlarda atropin ve skopolamin gibi çeşitli tropan alkaloidleri içerir ve hafif toksik ve yenmez olarak kabul edilmelidir. Glikoalkaloid içeriğine atfedilen S. seaforthianum özleri ve fraksiyonları, umut verici mollussisidal ve şistozomisidal aktiviteler sergilenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Tropan alkaloidleri</span>

Tropan alkaloidleri, kimyasal yapılarında bir tropan halkası içeren bir bisiklik [3.2.1] alkaloidler ve ikincil metabolitler sınıfıdır. Tropan alkaloidleri, Solanaceae bitki ailesinin birçok üyesinde doğal olarak bulunur. Bazı tropan alkaloidleri farmakolojik özelliklere sahiptir ve antikolinerjik veya uyarıcı olarak işlev görebilir.

<i>Solanum americanum</i>

Solanum americanum, Solanum cinsine bağlı bir bitki türüdür. Doğal yaşam alanları arasında, Amerika, Melanezya, Yeni Gine ve Avustralya'nın tropik ve subtropik bölgeleri vardır.

<span class="mw-page-title-main">Parasempatomimetik ilaçlar</span>

Parasempatomimetik ilaçlar, bazen kolinomimetik ilaçlar veya kolinerjik reseptörleri uyarıcı ajanlar olarak da adlandırılırlar; parasempatik sinir sistemini (PSNS) uyaran kimyasallardır. Bu kimyasallara kolinerjik ilaçlar da denir çünkü asetilkolin (ACh), PSNS tarafından kullanılan ana nörotransmitterdir. Bu ailedeki kimyasallar, doğrudan nikotinik veya muskarinik reseptörleri uyararak veya dolaylı olarak kolinesterazı inhibe ederek, yani asetilkolin salınımını teşvik ederek veya diğer mekanizmalarla etki gösterebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Muskarinik asetilkolin reseptörü</span>

Muskarinik asetilkolin reseptörleri, belirli nöronların ve diğer hücrelerin hücre zarlarında G proteinine bağlı reseptör kompleksleri oluşturan asetilkolin reseptörleridir. Parasempatik sinir sistemindeki postganglionik liflerden salınan asetilkolinin uyardığı, post reseptörler olmak gibi çeşitli roller oynarlar.

Antikolinerjikler, merkezi ve periferik sinir sistemindeki sinapslarda asetilkolin (ACh) adı verilen nörotransmitterin etkisini bloke eden bir madde grubudur.

<span class="mw-page-title-main">Nikotinik asetilkolin reseptörü</span>

Nikotinik asetilkolin reseptörleri veya nAChR'ler, nörotransmiter asetilkoline yanıt veren reseptör polipeptitleridir. Nikotinik reseptörler, agonist nikotin gibi ilaçlara da yanıt verir. Merkezi ve periferik sinir sistemi, kas ve birçok organizmanın diğer birçok dokusunda bulunurlar. Böceklerde kolinerjik sistem merkezi sinir sistemi ile sınırlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Deliriant</span>

Deliriantlar halüsinojen maddelerin bir alt sınıfıdır. Terim, 1980'lerin başında bu maddeleri LSD gibi psikedeliklerden ve ketamin gibi dissosiyatiflerden, deliryuma neden olan birincil etkilerinden dolayı ayırmak için icat edildi. Terim genel olarak nörotransmitter asetilkolinin fonksiyonunu inhibe eden maddeler olan antikolinerjik ilaçları ifade eder. Deliriantların yaygın örnekleri arasında Datura ve Brugmansia cinsi bitkilerin yanı sıra önerilenden daha yüksek dozlarda difenhidramin (Benadryl) yer alır. Solanaceae familyasınınki gibi bazı bitki deliriantları, özellikle Amerika'daki bazı yerli kültürler tarafından, geçiş törenleri, kehanet veya atalarla iletişim kurma gibi gelenekler veya ritüeller için değişik şuur hallerine ulaşmak için kullanılmıştır. Uzun kullanım geçmişine rağmen deliriantlar, davranışsal ve nörolojik etkileri açısından halüsinojenlerin hakkında en az çalışılan sınıfıdır.