İçeriğe atla

Siyasi denetim

Siyasi denetim, kamu yönetiminin yasama organı tarafından denetlenmesi yöntemidir.[1] Kuvvetler ayrılığının işleyebilmesi için gerekli olan siyasi denetim, güvenoyu, gensoru, meclis soruşturması gibi yöntemlerle devreye sokulabilir.

Türkiye'de

Siyasi denetim, 1982 Anayasası’nın 98. maddesinde “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bilgi edinme ve denetim yolları” başlığı altında düzenlenmiştir. Buna göre TBMM; “soru, Meclis araştırması, genel görüşme, gensoru ve Meclis soruşturması yollarıyla denetleme yetkisini kullanır” denilmekteydi. 2017 yılında yapılan referandum sonrasında Anayasada yapılan değişiklik ile (md.98, Değişik: 21.1.2017-6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, md.6) TBMM, “Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini” kullanabileceği belirtilmiştir.

Kaynakça

  1. ^ Kamu Yönetimi Ansiklopedisi (PDF) (2 bas.). Astana Yayınları. 2019. s. 157. ISBN 978-605-9623-85-8. 21 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 21 Ağustos 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Anayasa</span> devleti yöneten temel ilkeler bütünü

Anayasa, ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin içeriğinde belirtildiği şekliyle devlete verildiğini belirleyen toplumsal sözleşmelerdir. Hans Kelsen'in normlar hiyerarşisine göre diğer bütün hukuki kurallardan ve yapılardan üstündür ve hiçbir kanun ve yapı anayasaya aykırı olamaz. Devletin temel örgüt yapısını kuran, önemli organlarını ve işleyişlerini belirleyen; ayrıca temel hak ve özgürlükleri tespit edip, sınırlarını çizen hukuk metinleridir. Toplumsal bir sözleşme niteliği taşır. Devlet faaliyetlerini ve oluşum biçimini düzenleyen yasa metnidir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de siyaset</span> Türkiye Cumhuriyetinin siyasi yapısı

Türkiye'de siyaset, Türkiye'nin kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı bir yapısı vardır. Yasama, Yürütme ve Yargı erklerinden oluşan üçlü kuvvet ayrılığı ilkesi temel alınmıştır. Buradaki üç erk; Yasama (TBMM), Yürütme (Cumhurbaşkanı) ve Yargı (Mahkemeler) tarafından oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Büyük Millet Meclisi</span> Türkiye Cumhuriyetinin parlamentosu

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti'nin yasama organıdır. 23 Nisan 1920'de Osmanlı Devleti'nin İtilaf Devletleri'nce işgaline direniş göstermek üzere kurulmuştur. Asli görevi yürütmeyi denetlemektir ve yasama erkini kullanır. "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" ilkesi, TBMM'nin varoluşunun temel dayanağını oluşturur.

Kanun hükmünde kararname (KHK), yasama organının konu, süre ve amacı belirleyen bir yetki kanunu ile verdiği yetkiye veya doğrudan doğruya anayasadan aldığı yetkiye dayanarak, hükûmetin çıkardığı, maddi anlamda kanun gücüne sahip, parlamentonun tasdiki ile şekli ve organik anlamda kanun gücünü kazanacak olan kararnamelerdir. Türkiye'de 1982 Anayasası'nın 87'nci maddesi ile "bakanlar kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek" TBMM'nin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.

Yüce Divan, Türkiye'de Anayasa Mahkemesinin; Cumhurbaşkanını, TBMM Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, yüksek yargı mensuplarını, Genelkurmay Başkanını ve kuvvet komutanlarını görevleriyle ilgili suçlarından ötürü yargılarken kullandığı sıfattır. Mahkemenin bu yetkisi Anayasa'nın 148. maddesinin 6. fıkrasına dayanır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi</span> Türkiyedeki en yüksek yargısal devlet organı

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye'de anayasal denetimi yürüten en yüksek yargı organıdır. Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Görevleri, Türkiye Anayasası'nın 148. ve 153. maddeleri arasında belirtilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yüksek Seçim Kurulu (Türkiye)</span> Türkiyede seçim işleriyle ilgili en yüksek devlet kurumu

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Türkiye Cumhuriyeti'nde, Yargıtay ve Danıştay'ın kendi içlerinden çıkardıkları üyelerden oluşan, Türkiye'deki seçimlerin genel yönetimi ile denetimini sağlayan ve seçimlerin yargısal denetimini sağlayan bir karma idari ve yargı merciidir. 1950 yılında kurulun oluşturulması ile seçimler üzerinde yargı denetimi esas alındı. Milletvekili tutanaklarının iptali yetkisi meclise verildi. 1954'te yapılan değişikliklerle bu yetki YSK'ye verildi ve kurulun teşekkülü belirlendi. Kurulun başkanının Yargıtay Başkanı olacağı, üyelerin de Yargıtay ve Danıştay üyelerinden seçileceği, kurulun vereceği kararların kesin nitelikte olduğu hükme bağlandı. 1957 yılında yapılan değişiklikle, partilerin seçimlere ittifak yaparak girmeleri engellendi.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye cumhurbaşkanı</span> Türkiye Cumhuriyetinin devlet ve hükûmet başkanı

Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet ve hükûmet başkanıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanlığını, Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil eder. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın uygulanmasını ve devlet kurumlarının uyum içinde çalışmasını temin eder. Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 104. maddesinde düzenlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasası</span> 1982 yılından beri yürürlükte olan Türkiye Anayasası

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası veya resmî olmayan kullanımıyla 1982 Anayasası, Türkiye'nin 9 Kasım 1982'den bu yana geçerli olan anayasasıdır. 12 Eylül Darbesi sonrasında askerî yönetimin emriyle Danışma Meclisi tarafından hazırlanmış, 23 Eylül 1982 tarihinde Danışma Meclisi tarafından ve 18 Ekim 1982 tarihinde Millî Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilmiştir. Devlet Başkanı Kenan Evren, Anayasa'nın ilk üç maddesinin "değiştirilemeyeceğini ve değiştirilmesinin teklif edilemeyeceğini" dördüncü madde olarak taslağa ekletmiştir. 7 Kasım 1982 Pazar günü yapılan halk oylaması sonucu yüzde 91,37 oranında kabul oyu ile kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">TBMM 1981 Danışma Meclisi</span> 1982 Anayasasını hazırlamak için kurulan Kurucu Meclisi oluşturan iki organdan biri

Danışma Meclisi (DM), 12 Eylül 1980 Darbesi'nden sonra, Millî Güvenlik Konseyi'yle (MGK) birlikte, 1982 Anayasası'nı hazırlamak için kurulan Kurucu Meclisi oluşturan iki organdan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Meclis soruşturması</span>

Meclis soruşturması, başkanlık sisteminde başkanın cezai sorumluluğuna yol açabilecek bir yasama meclisi soruşturmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kabine</span>

Kabine, yürütme organının üst düzey yetkililerinden oluşan bir organdır. Bazı ülkelerde, Kabine "Bakanlar kurulu" veya "Devlet Konseyi" gibi isimlerle bilinir. Kabine üyelerine genellikle bakan veya sekreter denilir. Bir kabinenin işlevi ülkeden ülkeye değişir. Kabineler tipik olarak hükûmetin günlük yönetiminden ve ani olaylara müdahaleden sorumlu organdır, oysa yasama ve yargı organları, uzun prosedürlere göre oturumlar halinde ölçülü bir hızda çalışır. Kabineler genellikle bakanlıklarda önerilen mevzuatın parlamentoya geçmeden önce hazırlanmasından sorumludur. Bu nedenle, yeni yasaların çoğu aslında kabineden ve bakanlıklardan gelir.

<span class="mw-page-title-main">Cumhurbaşkanlığı Kabinesi</span> Türkiye Cumhuriyetinin yürütme organı

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Hükûmet veya Kabine, Türkiye'de Cumhurbaşkanının başkanlık ettiği ve tüm bakanların bir araya gelip kararlar aldığı kuruldur. Her bakan, kendi bakanlığını ilgilendiren iş ve emri altındaki kamu personelinin yerine getirdikleri işlem ve eylemlerinden sorumludur.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de anayasal süreç</span> Türk anayasal sürecinin geçmişi ve bugünü

Türkiye'de anayasal süreç, 1808 tarihinde ilan edilen Sened-i İttifak ile başlayıp günümüze kadar devam etmektedir. II. Mahmud döneminde, Alemdar Mustafa Paşa tarafından hazırlanan Sened-i İttifak, merkezî otoriteyi taşrada hâkim kılmak için Rumeli ve Anadolu âyanları ile Osmanlı Devleti arasında 29 Eylül 1808’de imzalandı. Osmanlı'da Sened-i İttifak ile Türk tarihinde ilk defa devlet iktidarı sınırlandırıldığından, bu belge Türk tarihinde ilk "anayasal belge" kabul edilmektedir. Abdülmecid döneminde 3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşid Paşa tarafından hazırlanan Tanzimat Fermanı ilan edildi. Bu ferman ile padişah, fermanda ilân edilen ilkelere ve konulacak kanunlara uyacağına yemin etti. Tanzimat Fermanı'nın tamamlayıcısı ve pekiştiricisi olan Islahat Fermanı, Abdülmecid tarafından 1856 yılında "ferman" olarak ilan edildi. Tanzimat döneminde yetişen ve Genç Osmanlılar olarak bilinen aydın ve yazarlar, Avrupa'dan etkilenerek meşrutiyet yönetimini savunmaya başladılar ve meşrutiyeti ilan ettirmek için Abdülaziz’i tahttan indirerek, yerine II. Abdülhamid’i getirdiler. 23 Aralık 1876'da Mithat Paşa’nın hazırladığı Kanun-i Esasi ilan edilerek meşrutiyete geçildi. Kanun-i Esasî, şekli kritere göre bir anayasa olarak kabul edilmektedir. Türk tarihinin ilk anayasası olan ve 12 bölüm ile 119 maddeden oluşan Kanun-i Esasî'nin 113. maddesi gereğince, padişah olağanüstü durumlarda Anayasa'yı askıya alabilirdi. II. Abdülhamid, 1877 yılında Rus savaşlarını neden göstererek Anayasa'yı askıya aldı. 1908 yılındaki askeri ayaklanma sonucu II. Abdülhamid, 1876 Anayasası'nı tekrar yürürlüğe koydu ve böylece II. Meşrutiyet dönemi başladı. 1909 yılında 31 Mart Vakası'nın meydana gelmesinden sonra tahttan indirilen II. Abdülhamid'den sonra 1909 yılında Anayasa'da önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerle 1876 Anayasası, meşruti bir parlamenter monarşi Anayasası haline geldi.

Genel görüşme, TBMM'nin denetleme yetkilerinden bir tanesidir. Yürütme organının denetlenmesi amacıyla bu yetkiyi kullanır. Ülkenin bir sorunu hakkında, iktidarın meclisi bilgilendirmeye çağrılmasıdır. Ya en az 20 milletvekili, ya bir siyasi parti grubu ya da Bakanlar Kurulu genel görüşme talebinde bulunabilir. Konu için genel görüşme açılıp açılmayacağını Meclis Genel Kurulu belirler. İstişari nitelik taşır; yani bağlayıcı değildir.

Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, Türkiye cumhurbaşkanı tarafından yürütme yetkisine ilişkin konularda yayınlanan yasal düzenleme aracıdır.

Gensoru, bir parlamento grubunun ilgili hükûmete resmi bir talebidir. Soru önergesiyle karşılaştırıldığında genellikle ayrı bir prosedür içerir. Birçok parlamentoda, her milletvekilinin hükûmet üyesine soru sorma hakkı vardır. İlgili bakan veya sekreter, hükûmet politikasını savunmak ve yanıtlamakla yükümlüdür. Gensoru, böylece parlamentonun hükûmetin faaliyetlerini denetlemesine olanak tanır. Bu anlamda, güvensizlik oyu teklifine daha yakındır. "Gensoru"nun İngilizcede "parlamentodan soru sorma" anlamı, 19. yüzyılın sonlarına kadar uzanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Güçlendirilmiş parlamenter sistem</span> Türkiyede muhalefet partilerinin önerdiği parlamenter sistem

Güçlendirilmiş parlamenter sistem veya iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem, Türkiye'deki bazı siyasi partilerin geliştirdiği, parlamenter sistemi ve yönetimde etkin olmayan sembolik cumhurbaşkanı makamını temel alan bir yönetim sistemidir. Sembolik cumhurbaşkanlığı makamının yanında yetkili ve güçlü bir başbakan makamını esas alır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye hükûmeti</span> Hükûmet

Türkiye Hükûmeti, Türkiye'nin ulusal hükûmetidir. Başkanlık temsilî demokrasisi altında üniter bir devlet ve çok partili bir sistem içinde Anayasal bir cumhuriyet olarak yönetilir. Hükûmet terimi, toplu kurumlar kümesi veya özellikle Kabine (yürütme) anlamına gelebilir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı ya da TBMM kararı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından yapılan hukuki işlemlerdir. TBMM'nin, kanun yapmak dışında TBMM Genel Kurulu tarafından aldıkları kararlar bütününü kapsar. TBMM kararları, Anayasa Mahkemesi denetimindedir.