İçeriğe atla

Siyaset bilimi tarihi

Ayrı bir alan olarak "siyaset bilimi" terimi sosyal bilimler açısından oldukça geç kavramlaşmış bir alan olsa da siyasal iktidarı ve tarih üzerindeki etkilerini analiz etmek yüzyıllardır var olan bir olgudur. Bununla birlikte, "siyaset bilimi" terimi her zaman siyaset felsefesinden ayırt edilmemiştir modern disiplinin içinde ahlakî felsefe, siyasi ekonomi, siyasi teoloji, tarih, olması gerekenlerin normatif olarak belirlenmesi ile ideal devletin özelliklerinin ve işlevlerinin tümdengelimiyle uğraşan diğer alanlar olmak üzere bir dizi öncüler vardır. Siyaset bilimi bir bütün olarak belirli disiplinlerde tüm dünyada vuku bulur, ancak terimin diğer belirli yönlerinde de eksik olabilir.

Batı

Antik Çağ

Batı siyasetinin öncülleri Aristoteles ("Siyaset Bilimi'nin Babası") (M.Ö. 384-322) gibi Sokratik siyasi filozoflara kadar uzanabilir. Aristoteles, siyaset biliminin çalışan bir tanımını veren ilk kişilerden biriydi. Güçlü bir bilim dalı olduğuna ve askerî bilim gibi diğer dallar üzerinde özel otoriteye sahip olduğuna inanıyordu.[1] Platon ve Aristoteles gibi siyaset filozofları, kendilerinden önce gelen Yunan filozofların siyasi düşünceyi tasvir ettiğinin tersine bir yönde siyasi düşünceyi siyaset biliminin bilimsel yönüne daha fazla önem verecek şekilde analiz etmeye başladılar. Platon'dan önce siyaset hakkındaki ana yorum şairlerden, tarihçilerden ve günün ünlü oyun yazarlarından geliyordu.[2]

Roma İmparatorluğu'nun en müreffeh zamanı boyunca hem tarihi olduğu gibi belgeleyen hem de kendi bakış açılarını kullananlar olmuştur, aynı zamanda günün siyasetini uygulayan ve tarihi olduğu gibi etkileyenler de olmuştur. Ana tarihçilerden bazıları; Polibios, Livius ve Plutarhos idi. Bu tarihçiler yalnızca Roma İmparatorluğu'nun yükselişini belgelemekle kalmayıp diğer ulusların yükselişine ve düşüşüne de odaklanmıştır.[3] Siyasi politikaları uygun gördüklerinde uygulayanlar arasında Jül Sezar ve Cicero gibi liderler olmuştur. Sezar gücünü korumak için halkını sıkı denetim altında bulunduran bir diktatörken, halkın yararına olacak reformlar yapmıştı.[4] O zamanlar siyaset bilimi; yönetim organlarının etkisini ve yöneticilerin yasaları nasıl uyguladığını anlamanın yanında, bir bütün olarak belirli ülkelerin tarihini anlama süreciydi.[5] MÖ 753 yılında Roma şehrinin kuruluşundan Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşüne ve Orta Çağ'ın başlangıcına kadar yaklaşık bin yıl geçmiştir. Bu muvakkatta Helen kültürünün Roma tabakasına belirgin bir çevirisi görülür. Sonunda hem Yunan tanrıları hem de Yunan felsefesi Romalıların eline geçmiştir. Stoacılık olarak bilinen Yunan felsefesi Roma hukuku olarak uygulanmıştır. Stoacılar, devletin bir bütün olarak istikrarlı kalması için devlette uygun hiyerarşik rolleri ve görevleri korumaya karar vermişlerdir. En iyi bilinen Roma Stoacıları arasında filozof Seneca ve imparator Marcus Aurelius vardır. Zengin bir Roma soylusu olan Seneca, bazı modern yorumcular veya tarihçiler tarafından kendi kurallarına göre yeterince yaşamadığı için sık sık eleştirilir. Bir diğer taraftan Marcus Aurelius'un Kendime Düşünceler eseri ise, felsefî arzuları ile Roma İmparatorluğu'nu dış düşmanlarına karşı çeşitli askerî seferler ile savunmak için hissettiği görev arasında bölünmüş bir imparatorun düşüncelerinin en iyi felsefî yansımaları olarak ele alınabilir.

Polybius'a göre, Roma kurumları imparatorluğun belkemiğiydi ama Roma hukuku ise imparatorluğun medullasıydı.[6]

Orta Çağ

Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşüyle birlikte, siyaset çalışmaları için daha yaygın bir alan ortaya çıkmıştır. Tektanrıcılığın yükselişi ve özellikle Batı geleneği için Hristiyanlık, siyaset ve siyasi eylem için yeni bir alan açığa çıkarmıştır. Augustinus'un Tanrı'nın Şehri gibi eserler mevcut felsefeleri ve siyasi gelenekleri Hristiyanlık'ınkilerle sentezleyerek, dinî olanla politik olan arasındaki sınırları yeniden tanımlamıştır. Orta Çağ boyunca kiliselerde ve mahkemelerde siyaset çalışması yaygındı. Kilise ve devlet arasındaki ilişkiyi çevreleyen siyasi soruların çoğu bu dönemde açıklığa kavuşturuldu ve tartışıldı.

Rönesans

İtalyan Rönesansı sırasında Niccolò Machiavelli, modern siyaset biliminin, siyasal kurumların ve aktörlerin doğrudan ampirik gözlemine vurgu yapmıştır.. Prens adlı incelemesinde Machiavelli, bir yöneticinin durumunu elde etmeye ve sürdürmeye yardımcı olurlarsa kötü araçların bile düşünülmesi gerektiğini savunan gerçekçi bir bakış açısı sunar. Bu nedenle Machiavelli ayrıca politikada idealist modellerin kullanılmasına karşı çıkar ve böylece siyaset biliminin "politika modeli"nin babası olarak tanımlanır.[7] Machiavelli, daha az bilinen eseri olan Titus Livius'un İlk On Yılı Üzerine Söylev'de farklı bir ton alır. Bu çalışmada cumhuriyetçiliğin erdemleri ve iyi bir vatandaş olmanın ne anlama geldiğini anlatmaktadır. Bununla birlikte, Prens'den bazı benzer temalar Söylevler'de de bulunabilir.[8] İlerleyen zamanlarda, Aydınlanma sırasında bilimsel paradigmanın genişlemesi, siyaset çalışmasını normatif tespitlerin ötesine itmiştir.

Aydınlanma

Fransız filozofların (birkaçını saymak gerekirse Voltaire, Rousseau, Diderot) eserleri siyasi analiz, sosyal bilim, sosyal ve siyasi eleştiri için mükemmel bir örnek teşkil eder. Bu filozofların Fransız devrimine yol açan etkileri, dünya çapında modern demokrasinin gelişmesinde çok büyük rol oynamıştır.

Sosyal sözleşme teorisi ile tanınan Thomas Hobbes, Machiavelli'ye benzer şekilde monarşi gibi güçlü bir merkezi gücün bireyin doğuştan bencilliğini yönetmek için gerekli olduğuna inanmaktaydı, ancak her ikisi de kralların ilahî hakkına inanmamışlardır. Öte yandan, Yönetim Üzerine İki İnceleme'yi yazan ve kralların ilahî haklarına inanmayan John Locke, Aquinas'ın yanında konumlanarak ve Aristoteles'in insanın sosyal bir hayvan olarak sosyal bir uyum içinde mutlu olmayı amaçladığı sözünü kabul ederek Machiavelli ve Hobbes'a karşı durmuştur. Aquinas'ın ruhun orijinal günahtan kurtuluşu hakkındaki baskın görüşünün aksine Locke, insanın bu dünyaya temelde bir tabula rasa olan bir zihinle geldiğine inanıyordu. Locke'a göre, Hobbes'un önerdiği mutlak bir hükmedici gereksizdir, çünkü doğal hukuk akıl ve eşitliğe dayanmaktadır ve insanların barışı ve hayatta kalmasının peşindedir.

Aydınlanma döneminde us arayışından doğan Batı felsefesinin yeni temelleri kilise ve devletin ayrılması gerektiğini vurgulayan politikaların önünü açmaya yardımcı olmuştur. Maddî bilimlere egemen olan ilkelerin benzerleri, sosyal bilimlerin kökeni olarak topluma bütüncül bir şekilde uygulanabilirdi. Politika bir laboratuvarda olduğu gibi sosyal çevrede de incelenebilirdi. 1787'de Alexander Hamilton ". . . Diğer bilimler gibi siyaset bilimi de büyük gelişme kaydetti." demiştir (Federalist Yazılar Sayı 9 ve 51). Hem Marquis d'Argenson hem de Abbé de Saint-Pierre siyaseti bir bilim olarak tanımlamıştır; d'Argenson bir filozoftu Saint-Pierre Aydınlanma'nın müttefik bir reformcusu idi.[9]

Aydınlanma sürecine katılan Amerikan siyasetindeki diğer önemli kişiler Benjamin Franklin ve Thomas Jefferson'dur.

19. yüzyıl

Darwinci evrim modelleri ve doğal seçilim 19. yüzyılın sonlarında önemli bir etki yaratmıştı. I. Dünya Savaşı'nın toplumu parçaladığı inancının aksine toplum sürekli yükseliyor gibi görünmekteydi.

"Tarih, geçmiş siyasettir ve siyaset ise şimdiki tarihtir" 1882-1900 arası Amerikan siyaset bilimcilerinin ilk kuşağının sloganı idi. Slogan Oxford profesörü Edward Augustus Freeman tarafından icat edilmişti ve siyaset bilimcilerinin ilk büyük ölçekli eğitiminin başladığı Johns Hopkins Üniversitesi'ndeki seminer odasının duvarında yer etmişti.[10] Alanın kurucu profesörleri arasında Westel Woodbury Willoughby, Johns Hopkins'te Herbert Baxter Adams, Columbia'da John Burgess ve William Dunning, Princeton'da Woodrow Wilson ve Harvard'da Albert Bushnell Hart vardı. Lisansüstü seminerlerinde, tipik olarak Alman Üniversitesi seminerlerindeki deneyimlerini yansıtan kalın tarihsel bir döküm mevcuttu. Ancak, gelecek kuşak bilim insanları, tarih ve kasıtlı modayı kademeli olarak azaltmışlardır. İkinci nesil fiziksel bilimler üzerinde bir model olmak istemiştir.[11]

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki İlerlemeci Dönem'de (1890'lar-1920'ler), siyaset bilimi sadece prestijli bir üniversite müfredatı değil, aynı zamanda devlet yönetimi sorunlarına uzmanlığı uygulamanın bir yolu olarak kabul edilen uygulamalı bir bilim hâline gelmiştir. Bu dönemin en önde gelen uygulamalı siyaset bilimciler arasında Woodrow Wilson,[12] Charles A. Beard ve Charles E. Merriam vardır. Birçok şehir ve eyalet yeni sonuçları uygulamak için araştırma büroları kurmuştur.

1920 sonrası

1903 yılında kurulan Amerikan Siyaset Bilimi Derneği siyaset bilimcilerinin en büyük meslek örgütüdür.

Davranışsalcılık

Davranışsalcılık, 1930'larda Amerika Birleşik Devletleri'nde ortaya çıkan ampirik bir yaklaşımdır. Bu kavram siyasi davranışı açıklamak ve tahmin etmek için nesnel ve nicel bir yaklaşımı vurgulamıştır. Guy, "Davranışsalcılık, politik davranışın tüm tanımlanabilir tezahürlerinin sistematik olarak anlaşılmasını vurguladı. Ancak aynı zamanda, testi standartlaştırmak ve siyaset dünyasının değersiz istifhamını denemek için titiz bilimsel ve istatistiksel yöntemlerin uygulanması anlamına geliyordu... Davranışsalcı için siyaset biliminin rolü öncelikle gerçekleri olabildiğince titiz ve nesnel olarak toplamak ve analiz etmektir." demektedir.[13] Petro ise "Davranışçılar genellikle siyasetin sert bilimlerle aynı şekilde incelenmesi gerektiğini hissettiler." demektedir.[14] Bu, doğa bilimlerinden sonra modellenen davranışsal bilimlerin yükselişi ile ilişkilidir. Guy'ın belirttiği gibi, "Davranışsalcılık terimi, şimdi davranışsal bilimler olarak adlandırılan tüm sosyal bilimlerde eşzamanlı olarak meydana gelen daha büyük bir bilimsel hareketin parçası olarak kabul edildi.".[15] Bu, davranışsalcılığın davranışı yansız, tarafsız bir bakış açısıyla açıklamaya çalıştığı anlamına gelmektedir.

Davranışsalçılık, farklı sosyal ortamlardaki yasama organları, yöneticiler ve yargı ve diğer sosyal gruplar gibi kurumların özelliklerini değil, bireylerin davranışlarını, eylemlerini ve edimlerini incelemeyi ve bu davranışı siyasi olarak açıklamayı amaçlamaktadır.[16]

Sistemler

Gunnell, 1950'lerden beri sistem kavramının Amerikalı siyaset bilimcileri tarafından kullanılan en önemli teorik kavram olduğunu savunmaktadır. Bu fikir sosyoloji ve diğer sosyal bilimlerde ortaya çıksa da David Easton bunun siyaset hakkındaki davranışsal araştırmalara en iyi nasıl uygulanabileceğini belirtmiştir.[17]

Kanada

1950'lere kadar Kanada üniversitelerine, siyaset bilimine yüksek öncelik vermeyen İngiliz eğitimli bilginler önderlik etmiştir. Kanadalılar, siyasi iktisat çalışmalarını desteklemişlerdir. 1950'den sonra genç akademisyenler giderek artan bir şekilde Amerikan doktora derecelerini almıştır ve böylece Kanada bölümleri davranışçılık ve nicelikselleştirmeyi desteklemiştir.[18]

Avrupa

Siyaset bilimi, Avrupa üniversitelerinde Amerikan üniversitelerine göre daha küçük bir ölçekte faaliyet göstermektedir. Geleneksel olarak siyasi çalışmalar hukuk profesörleri veya felsefe profesörleri tarafından yürütülmüştür. Amerikalılar tarafından yapılan akademik çalışmaların davranışçılık alanına etkileri Avrupa Siyasî Araştırmalar Konsorsiyumu'nu (ECPR) birleştirici bir güç hâline getirmiştir. ECPR; European Political Science (EPS) (2001'den beri), European Journal of Political Research (EJPR) ve European Political Science Review (EPSR) dâhil olmak üzere birçok bilimsel dergiye sponsorluk yapmaktadır.

Hindistan

Hindistan'da, Çanakya'nın Arthashastra eseri, MÖ 3. yüzyılda Hindistan'daki en eski siyaset bilimi çalışmalarından biri olarak yazılmıştır.[19] Arthashastra, kapsadığı diğer konulara ek olarak uluslararası ilişkileri, savaş stratejilerini ve malî politikaları tartışan bir politik düşünce incelemesidir.

Antik Hindistan siyasetinin öncüllerine bakmak, Hinduizmin dört Vedasının üçüne, Mahabharata ve Pali Derlemesine yol açar. Vedaların eserleri arasında Rigveda, Samhita ve Bramanas yer almaktadır. Çanakya'nın zamanından yaklaşık iki yüz yıl sonra Manusmriti yayınlanmıştır ve zamanında Hindistan için bir başka önemli siyasi inceleme hâline gelmiştir.[2]

Çin

Konfüçyüsçülük ve Taoizm din olarak bilinir, fakat bu yaygın inanca rağmen aynı zamanda temel siyasi felsefelerdir. Sözü edilen siyasi felsefeler, Legalizm ve Mohizm ile birlikte, İlkbahar ve Sonbahar Dönemi'nde Antik Çin'de ortaya çıkmıştır. Çin tarihindeki bu dönem özgürce tartışılan birçok farklı fikre yol açtığı için Çin felsefesinin Altın Çağı idi. İlkbahar ve Sonbahar döneminde insan yaşamının askerî strateji ve siyasi miras gibi boyutları, insanların tinlere odaklanmasından etkilenmiştir.[20]

Bahsedilen dört siyaset filozofu, Çin felsefesinde Sima Tan tarafından belirlenen altı klasik düşünce okulunun bir parçasıdır. İmparatorluk Dönemi'nde Konfüçyüsçülük, legalizmden büyük ölçüde etkilenerek zamanla değişti ve Çin siyaset felsefesine egemen oldu.[2]

Orta Doğu

Orta Doğu'nun Aristotelesçileri (örneğin İbn-i Sina ve Musa bin Meymun), Aristoteles'in eserleri hakkında incelemeler yazarak Aristotelesçi ampirizm ve analiz geleneklerini canlı tutmuşlardır. İlerleyen dönemlerde ise Orta Doğu'da Aristoteles'in siyaset bilimi ideolojisi bırakılıp Platon'un Devlet eserine odaklanmaya başlanmıştır. Bu değişim ile Devlet, Fârâbî ve İbn Rüşd'ün eserlerinde de görülebileceği şekilde, Yahudi-İslâm siyaset felsefesinin temeli hâline gelmiştir.[21]

Orta Çağ İran'ında siyasi analiz, Ömer Hayyam'ın Rubaiyat ve Firdevsî'nin Şehnâme eserlerinde görülmektedir.[21]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Arşivlenmiş kopya, 12 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 23 Mayıs 2020 
  2. ^ a b c Dr.Shrikant Yelegaonkar. Career in Political Science (İngilizce). Lulu.com. ISBN 9781329082748. 
  3. ^ Champion. "Livy and the Greek Historians from Herodotus to Dionysius: Some Soundings and Reflections". Mineo/A Companion to Livy (İngilizce): 190-204. 
  4. ^ "BBC - History - Julius Caesar". www.bbc.co.uk (İngilizce). 7 Ekim 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Kasım 2019. 
  5. ^ Arşivlenmiş kopya, 8 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 23 Mayıs 2020 
  6. ^ Ventures in political science. Lynne Rienner Publishers. 2002. s. 29. ISBN 978-1-58826-055-0. 21 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2020. Polybius attributes the remarkable growth and power of Rome to its political institutions. 
  7. ^ Ruth Lane; Ronald J. Hill (1996). Political science in theory and practice: the 'politics' model (İngilizce). M. E. Sharpe. s. 89. ISBN 978-1-56324-939-6. 6 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2020. 
  8. ^ Clarke (2013). "The Virtues of Republican Citizenship in Machiavelli's Discourses on Livy". The Journal of Politics. 75 (2): 317-329. 
  9. ^ Peter Gay (1996). The enlightenment (İngilizce). 2. W. W. Norton & Co. s. 448. ISBN 978-0-393-31366-6. 6 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2020. The men of the Enlightenment sensed that they could realize their social ideals only by political means. 
  10. ^ The Johns Hopkins University Studies in Historical and Political Science. Johns Hopkins University Press. 1883. s. 12. 
  11. ^ Seymour Martin Lipsett, ed., Politics and the Social Sciences (1969) pp 1-3
  12. ^ Glenn Hastedt, "Woodrow Wilson and Literature on Political Science," White House Studies (2011) 10#4 pp 451-458
  13. ^ James John Guy, People, Politics and Government: A Canadian Perspective (2000) p 58
  14. ^ Nicolai Petro, The Rebirth of Russian Democracy: An Interpretation of Political Culture (1995) p 6
  15. ^ Guy, People, Politics and Government p 58
  16. ^ Hanes Walton, Invisible Politics pp 1-2.
  17. ^ John G. Gunnell, "The Reconstitution of Political Theory: David Easton, Behavioralism, and the Long Road to System," Journal of the History of the Behavioral Sciences (2013) 49#2 pp 190-210.
  18. ^ Reginald Whitaker, "'Confused Alarms of Struggle and Flight': English-Canadian Political Science in the 1970s," Canadian Historical Review (1979) 60#1 pp 1-18.
  19. ^ Paripūrṇānanda Varmmā (1993). Ancient Indian Administration & Penology (İngilizce). Vishwavidyalaya Prakashan. s. 22. ISBN 9788171241149. Political Science was not unknown to ancient Indians. ArthasHastra of Kautilya of 3rd century B.C. is a purely political science work. 
  20. ^ Overmyer (1995). "Chinese Religions- The State of the Field Part I Early Religious Traditions: The Neolithic Period through the Han Dynasty (ca. 4000 B.C.E to 220 C.E.)". Association for Asian Studies. 54 (1): 124-160. 
  21. ^ a b Muhsin Mahdi (2001). Alfarabi and the foundation of Islamic political philosophy (İngilizce). s. 35. ISBN 978-0-226-50186-4. 21 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2020. 

Konuyla ilgili yayınlar

  • Adcock, Robert. Modern Political Science: Anglo-American Exchanges Since 1880. (Princeton University Press, 2007.) online8 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Adcock, Robert. Liberalism and the Emergence of American Political Science: A Transatlantic Tale5 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Oxford University Press, 2014)
  • Almond, Gabriel A. Ventures in Political Science: Narratives and Reflections5 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. (Rienner, 2002)
  • Almond, Gabriel A., ed. A Discipline Divided: Schools and Sects in Political Science (1989) excerpt and text search15 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Baer, Michael A., Malcolm E. Jewell and Lee Sigelman, eds. Political Science in America: Oral Histories of a Discipline (University Press of Kentucky 1991) online9 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Crick, Bernard. The American Science of Politics. (1960)
  • Easton, David, John G. Gunnell, and Luigi Graziano, editors. The Development of Political Science: A Comparative Survey. (Routledge, 1991). online26 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Easton, David, John G. Gunnell, and Michael B. Stein, editors. Regime and Discipline: Democracy and the Development of Political Science19 Mayıs 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. (University of Michigan Press, 1995).
  • Eulau, Heinz. The Behavioral Persuasion in Politics (1963)
  • Farr, James and Raymond Seidelman. Discipline and History: Political Science in the United States5 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. (University of Michigan Press, 1992).
  • Garson, George David. Group Theories of Politics. Beverly Hills, Calif.: Sage Publications, 1978.
  • Goodin, Robert E. ed. The Oxford Handbook of Political Science (2010) excerpt and text search8 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.; a one volume version of 10 vol. Oxford Handbooks of Political Science listing
  • Goodin, R. E.; Klingemann, Hans-Dieter,eds. A New Handbook of Political Science. (Oxford University Press, 1996)
  • Gunnell, John G. Imagining the American Polity: Political Science and the Discourse of Democracy (Penn State University Press, 2004).
  • Karl, Barry Dean. Charles E. Merriam and the study of politics (1974) the standard scholarly biography
  • Klingemann, Hans-Dieter, ed. The State of Political Science in Western Europe. (Opladen: Barbara Budrich Publishers, 2007). Long essays on each country excerpt and text search15 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Klosko, George, ed. Oxford Handbook of the History of Political Philosophy (2012)
  • Lipset, Seymour Martin, ed. Politics and the Social Sciences (Oxford U. P., 1969)
  • Marenco, André. "The Three Achilles' Heels of Brazilian Political Science." Brazilian Political Science Review 8.3 (2014): 3-38. online
  • Monroe, Kristen Renwick, ed. Perestroika!: The Raucus Rebellion in Political Science. (Yale University Press, 2005)
  • Ryan, Alan. On Politics, a new history of political philosophy (2 vol 2012), 1152pp, Herodotus to the present
  • Seidelman, Raymond and Harpham, Edward J. Disenchanted Realists: Political Science and the American Crisis, 1884-1984. Albany, N.Y.: State University of New York Press, 1985.
  • Utter, Glenn H. and Lockhart, Charles. American Political Scientists: A Dictionary. (2nd ed. Greenwood Press, 2002). summary of the work of 193 scholars online8 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • The Evolution of Political Science5 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Kasım 2006). APSR Centennial Volume of American Political Science Review. Apsanet.org. 4 Şubat 2009.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bilim</span> bilgiyi inşa eden ve organize eden sistematik sistem ve bu sistem tarafından üretilen bilgi kümesi

Bilim veya ilim, nedensellik, merak ve amaç besleyen, olguları ve iddiaları deney, gözlem ve düşünce aracılığıyla sistematik bir şekilde inceleyen entelektüel ve uygulamalı disiplinler bütünüdür. Kimi kullanımlarda bu tanımın "ilim" için geçerli olmadığının altını çizmek gerekir. Çünkü bilim somut, evrensel olayları kendine konu edinmişken ilim doğaötesi olaylarla da ilgilenebilir fakat somut kanıt sunmaz. Bilimi sınıflandıran bilim felsefecileri bilimi formal bilimler, sosyal bilimler ve doğa bilimleri olmak üzere üçe ayırır. Bilimin diğer tüm dallardan en ayırt edici özelliği, savunmalarını somut kanıtlarla sunmasıdır. Bu sayede bilim, bilinmeyen olguları açıklamamıza ve evreni idrak etmemize güçlü destek olur.

Siyaset bilimi, politika bilimi ya da politoloji, siyasi teorileri ve siyasi teorilerin pratiklerini inceleyen, siyasi sistemler ve siyasi davranışlar alanıyla ilgilenen bir sosyal bilim alanıdır.

<span class="mw-page-title-main">İbn Sina</span> Fars tıp bilgini ve filozof (980–1037)

İbn Sînâ veya Ebu Ali Sînâ ya da Batılıların söyleyişiyle Avicenna, İslam'ın Altın Çağı döneminin en önemli doktorlarından, astronomlarından, düşünürlerinden, yazarlarından ve bilginlerinden biri olarak kabul edilen Fars polimat ve "polimerik erken tıbbın babası" olarak bilinen tabiptir.

Siyaset veya politika, gruplar arasında kararların alındığı veya bireyler arasındaki güç ilişkilerinin, kaynakların dağıtımı veya statü gibi diğer etkileşim biçimlerinin ilişkilendirildiği bir dizi faaliyeti ifade eder. Siyaset ve hükümeti inceleyen sosyal bilim dalı ise siyaset bilimi olarak adlandırılır.

İdeoloji, özellikle tamamen epistemik olmayan nedenlerle bir kişi veya grup tarafından benimsenen inanç veya felsefeler kümesidir. bu durumda "pratik unsurların teorik unsurlar kadar önemli olduğu" anlamına gelir. Daha önceden genellikle ekonomik, siyasi veya dini teorilere ve politikalara uygulanan terim, Karl Marx ve Friedrich Engels'e kadar uzanan bir geleneğe sahipti. Ancak daha yakın zamanlarda yapılan kullanımlarda terim genellikle ek olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Siyasi parti</span> politik hayatın en önemli ögesi olan ve belli bir siyasi görüşü temsil eden siyasal örgüt

Siyasi parti, belirli bir ülkenin seçimlerinde yarışacak adayları koordine eden bir örgütlenmedir. Bir parti üyelerinin genellikle politika konusunda benzer fikirlere sahip olması yaygındır ve partiler belirli ideolojik veya politika hedeflerini destekleyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Doğa bilimleri</span> doğal dünyayı inceleyen bilim dalları

Doğa bilimleri, gözlem ve deneylerden elde edilen ampirik kanıtlara dayalı olarak doğal olayların tanımlanması, anlaşılması ve tahmin edilmesiyle ilgilenen bilim dallarından biridir. Akran değerlendirmesi ve bulguların tekrarlanabilirliği gibi mekanizmalar, bilimsel ilerlemelerin geçerliliğini sağlamaya çalışmak için kullanılır.

Sosyal bilimler, toplumsal bilimler veya toplum bilimleri; insanın muhatabı olan her şey ile ilişkisini araştıran, olayları incelerken merkeze insanı ve insanların oluşturduğu toplumu koyan akademik disiplinler bütünüdür. İnsan ile yazı bulunduktan sonraki zamanın ilişkisini araştıran tarih, insan ile bulunduğu çevrenin ilişkisini araştıran coğrafya, insanların oluşturduğu toplumu araştıran sosyoloji gibi bilim dalları sosyal bilimlere örnek olarak gösterilebilir. Türkiye'de zaman zaman sözel bilimler olarak da anılırlar. Sosyal bilimlerin sanat ve beşeri bilimlerden temel farkı, insanlığı incelerken nitel ve nicel bilimsel yöntemlerin kullanımını içermesidir. Bu terim, 19. yüzyılda, "toplumun özgün bilimi" sosyolojiyi ifade etmek için kullanılmaktaydı. Ancak günümüzde antropoloji, arkeoloji, iktisat, ilahiyat ve din bilimleri, beşeri coğrafya, dil bilimi, işletme, müzik bilimi, siyaset bilimi, psikoloji, hemşirelik ve sosyal tarihi içeren birçok akademik branşı ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Doğa felsefesi</span> doğa ve fiziksel evrenin modern bilimin gelişmesinden önce baskın olan eski felsefi çalışması

Doğa felsefesi fiziğin, yani doğanın ve fiziksel evrenin felsefi çalışmasıdır. Modern bilimin gelişmesinden önce baskın bir alandı.

<span class="mw-page-title-main">Siyasi ekonomi</span> üretim, alım-satım ve bunların kanun, gümrük ve devlet ile ilişkilerinin incelenmesine verilen ad

Siyasi iktisat aslen üretim, alım-satım ve bunların kanun, gümrük ve devlet ile ilişkilerinin incelenmesine verilen addır. Siyasi iktisat kavramı ahlak felsefesinde ortaya çıkmıştır. 18. yüzyılda devletlerin ("polities") iktisatlarının çalışılması olarak gelişmiş dolayısıyla da "siyasi" iktisat (ekonomi) adını almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Felsefe</span> soyut, genel ve temel birtakım probleme ilişkin yapılan sistematik çalışma

Felsefe veya düşünbilim; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır. Felsefe ile uğraşan kişilere filozof denir.

<span class="mw-page-title-main">Filozof</span> kapsamlı bir felsefe bilgisi olan kişi

Filozof, felsefe ile uğraşan kişidir. Filozof kelimesi Antik Yunanca bilgelik aşığı anlamına gelen φιλόσοφος (filasofos) kelimesinden gelir. Cicero ve Diogenes Laertius’un, Eflâtun’un öğrencisi Herakleides Pontikos’un bugün elde bulunmayan bir eserine dayanarak verdikleri pek kesin olmayan bir rivayete göre filozof kelimesini ilk kullanan düşünür Pisagor olmuştur.

Stein Rokkan, Norveçli Siyaset bilimcisi ve Sosyologdur. Bergen Üniversitesi'nde karşılaştırmalı siyaset konusunda profesörlük yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Antik Yunan felsefesi</span>

Antik Yunan felsefesi, MÖ. 6. yüzyılda başlamış ve Hellenistik çağ ile Roma İmparatorluğu arasında devam etmiştir. Felsefe kelimesi Yunanlar tarafından kullanılmaya başlandı. Önceleri bilimi, matematiği, siyaseti ve etiği de kapsayan bir terimdi. Yunan felsefesi Batı medeniyetinin bir ürünüydü. Roma'da, Rönesans'ta, Aydınlanma çağında ve İslam filozofları tarafından kullanıldı. Yunan felsefesi Antik Yakın Doğu felsefesinden etkilenmiş olabilir.

Ilımlı, özellikle siyaset ve din açısından radikal veya aşırı görüşlerin reddini belirleyen ideolojik bir kategoridir. Ilımlı, aşırı görüşlerden ve büyük sosyal değişimlerden kaçınarak herhangi bir ana akım pozisyonunu kabul eden biri olarak kabul edilir. Birleşik Devletler siyasetinde ılımlı, sol-sağ siyasi yelpazede merkezi bir konuma sahip olan biri olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Theda Skocpol</span> Amerikalı sosyolog

Theda Skocpol, Harvard Üniversitesi'nde Victor S. Thomas Yönetim ve Sosyoloji Profesörü olan Amerikalı sosyolog ve siyaset bilimci. Her iki disiplinde de etkili bir figür olan Skocpol, en çok tarihsel-kurumsal ve karşılaştırmalı yaklaşımların yanı sıra "devlet özerkliği teorisi" ile tanınır. Hem popüler hem de akademik kitle için çok sayıda yazı yazdı. Amerikan Siyaset Bilimi Derneği ve Sosyal Bilimler Tarih Derneği Başkanlığı yapmıştır.

Karşılaştırmalı siyaset, hem bir ülke içindeki hem de ülkeler arasındaki siyasal etkileşimi analiz etmek için karşılaştırmalı yöntemi kullanan siyaset biliminin bir alt alanıdır. Diğer ampirik yöntemleri de kullanarak bu alanda özellikle, siyasi kurumlar, siyasi davranış, çatışma ve ekonomik gelişme gibi konulardaki sorunların sebepleri ve sonuçları incelenir. Belirgin çalışma alanlarına uygulandığında, karşılaştırmalı siyaset, karşılaştırmalı yönetim gibi başka isimlerle de anılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Philip Pettit</span>

Philip Noel Pettit, İrlanda doğumlu bir filozof ve siyaset teorisyenidir. 1988 yılından bu yana Avustralya ve 2005 yılından beri ABD vatandaşıdır. Son olarak Princeton University'de Laurance S. Rockefeller Siyaset ve İnsani Değerler Profesörü ve aynı zamanda Australian National University'de Seçkin Felsefe Profesörü olarak çalışmaktadır.

Gabriel Abraham Almond, karşılaştırmalı siyaset, siyasal kalkınma ve siyasal kültür üzerine öncü çalışmalarıyla tanınan Amerikalı siyaset bilimci.

Juan José Linz Storch de Gracia Almanya doğumlu İspanyol sosyolog ve karşılaştırmalı siyaset alanında uzmanlaşmış siyaset bilimci. Yale Üniversitesi'nde Sosyoloji ve Siyaset Bilimi Emeritus Profesörü ve Juan March Enstitüsü'nde Bilim Konseyi'nin onursal üyesiydi. Otoriter siyasi rejimler ve demokratikleşme üzerine yaptığı çalışmalarla tanınmaktadır.