İçeriğe atla

Siyasal kayıtsızlık

Siyasal kayıtsızlık (veya Politik ilgisizlik), siyasete (yalnızca siyasi çalışmalara katılma anlamında değil, tüm siyasi faaliyetlere ve bunları takip etmeye) karşı ilgisizlik durumudur.[1]

Belirleyiciler

Kimi zaman bu kayıtsızlık hali bilgisizlikten kaynaklanmaktatdır. Bir bireyin seçimlere, siyasi olaylara, halka açık toplantılara ve oylamaya ilgisizliğini içerir. Siyasi ilgisizlik, seçimlerde düşük katılım oranlarına ve durgunluğa yol açabilir. Örneğin ABD'de seçimlere katılım oranları oldukça düşüktür. Siyasi ilgisizlik, demokrasi kaybına neden olabilir ve kişisel siyasi etkileşim eksikliği sonucu taraflar birbirini anlamaktan uzak kalabilir. Zorunlu oy kullanma hakkına sahip ülkelerde seçmen ilgisizliği azalır. Belçika'da siyasi katılım % 87,2 iken Türkiye'de % 84,3'tür.[2]

İdeolojik farksızlaşma

Siyasi kayıtsızlığa neden olan durumlardan birisi ideolojik farksızlaşma sonucu seçmen tarafında tüm partilerin birbirinin aynısı gibi algılanmasıdır. İnsanlık tarihi boyunca var olan siyasi saf değiştirme olgusuna kimi toplumlarda ve dönemlerde daha fazla rastlanmaktadır. Bu durumun en önemli nedenlerinden birisi (yalnızca Türkiye’de değil) tüm Dünya’da yaşanan ideolojik farksızlaşma ve siyasi görüşlerin bulanıklaşmasıdır. Çünkü bir zamanlar Dünya'da siyaset sahnesi üzerinde çok önemli rol oynayan ve kesin çizgileri olan ideolojiler, çeşitli etmenlerin ortaya çıkışıyla birlikte önemini yitirmeye başlamışlardır.[3] Bunun sonucunda ise siyasi akımlar ve ideolojik bakış açıları daha esnek ve geçişken bir yapıya bürünmüşlerdir. Bu durumun toplumsal hayata olumlu yansımaları olduğu gibi olumsuz yönleri de açıkça kendisini ortaya koymaktadır.

Katı ideolojik düşünceleri terk etmek demokrasiyi güçlendirebilmektedir. Örneğin sanki bir futbol takımını destekler gibi fanatik (tutucu) bir yaklaşımla belirli bir ideolojinin savunucusu olmak veya bir partinin mensubiyetini kayıtsız şartsız kabul etmek yerine eleştirel yaklaşımlar sergileyip, daha iyi hizmet edeceği düşünülen partileri oy verme mantığı ideolojik katılığı terk etmenin en olumlu dışavurumudur. Böylece değişik zamanlarda (hatta kısa sayılabilecek dönemler içerisinde) politik yelpazenin farklı yerlerinden farklı partiler iktidara gelebilmektedir.

Ancak diğer taraftan; sürekli olarak iktidarda gelen hangi parti veya görüş olursa olsun ondan yana durma, böylece iktidar değişince derhal yeni gelene tabi olma, ilkesizlik (veya belirli bir duruşu reddetme), görüş değiştirmede hiçbir kurala sahip olmama, toplumsal yararları geri plana iterek sürekli olarak bireysel menfaatleri önceleme gibi durumlar ise siyasi farksızlaşmanın en büyük dezavantajlarıdır. Böylece siyasi renkler ve çeşitlilikler kaybolmaktadır. Muhalefet kavramı -görüntüde var olsa bile- anlamını yitirmekte ve ciddi antitezler ortaya koyamamaktadır. Üstelik aynı durum çelişik bir biçimde bir zamanlar iktidardayken daha sonra muhalefet konumuna geçen partiler için de geçerli olmaktadır. Bütün bunların üzerine, birbirinin tam tersi görüşlere sahip olduğunu iddia eden siyasi partilerden birbirlerine üye geçişleri ise hiçbir etik kritere uyulmadan gerçekleştirilmektedir.

Bunun sonucunda partilerin birbirlerinden farklı olmadığı algısı ve hiçbir şeyin değişmeyeceği düşüncesi nedeniyle seçmen tercih yapmaktan uzaklaşacaktır.

Ancak yine de belirtilmesi gereken bir husus ise, ideolojilerin oluşturduğu çeşitli kavramların ve sınıflandırmaların yalnızca görüntüde bile olsa her şeye rağmen etkilerini devam ettirmekte olduklarıdır. Yani insanlar saflara ayrılma ve gruplaşma güdülerine sahiptirler.[4] Örneğin Amerika Birleşik Devletleri'nde var olan iki büyük parti dönüşümlü olarak iktidara gelmektedir.[5] Aralarında çok önemli farklar bulunmadığı halde bu partilerin mensubu olmak ve karşısında bir rakip bulmak, çekişme halinde olmak hem insani güdülerin tatmini hem de demokrasi çarkının dönmesi için zaruri görülmektedir. Tüm dünyada insanlar kendilerini belirli tanımlamalar ve kategoriler içerisinde sınıflandırma eğilimi içerisindedirler. Bu sınıflandırmaların en kolay olanlarından biri de siyasi partilere dayalı olanıdır. Hatta siyasi partileri daha basit ama daha bulanık olarak genelleyen bir yaklaşım vardır. Örneğin sağcı, solcu kavramlarında olduğu gibi.

Apolitizm

Kavramlar birbirine çok benzemekle birlikte Apolitizm'de kayıtsızlık değil, bilinçli olarak tarafsız bir duruş sergileme söz konusudur.

Kaynakça

  1. ^ Harder, Joshua (2008). "Why Do People Vote? A Psychological Analysis of the Causes of Voter Turnout" (PDF). Stanford Journal of Social Issues. 64. 23 Ocak 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2020. 
  2. ^ "U.S. voter turnout trails most developed countries". Pew Research Center. 2 Ağustos 2016. 9 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Kasım 2016. 
  3. ^ İdeolojinin Sonu, Daniel Bell, Çeviren: Volkan Hacıoğlu, Sentez Yayıncılık, 2013, ISBN 9786055790523
  4. ^ İdeoloji ve Devletin İdeolojik Araçları, Louis Althusser, İletişim yayınları.
  5. ^ Paul Kleppner, et al. The Evolution of American Electoral Systems (1983)

Kitaplar

  • Rosenberg, Morris (1954-01-01). "Some Determinants of Political Apathy". The Public Opinion Quarterly. 18 (4): 349–366. doi:10.1086/266528. JSTOR 2745968. (İngilizce)
  • Sandro Setta, L'uomo qualunquo, Rome, Laterza, 2005, 342 p. (ISBN 88-420-7513-2, notice BnF no FRBNF40944312, Service bibliothécaire national RMS1249902) (Fransızca)
  • Seymour Martin Lipset: Soziologie der Demokratie. Neuwied am Rhein 1962 (Band 12 der Reihe „Soziologische Texte“), S. 157 (Almanca)
  • Fanatizm, Alberto Toscano, Çeviri: Barış Özkul, Metis Yayıncılık, 2013, ISBN 9789753429092
  • Jack Rabin, James S. Bowman (1984). Politics and Administration: Woodrow Wilson and American Public Administration. Public Administration and Public Policy. 22. New York: Dekker. ISBN 0-8247-7068-4
  • Andrew Heywood, Siyaset, Çeviren: Bekir Berat Özipek, Bahattin Seçilmişoğlu, Atilla Yayla, Hasan Yücel Başdemir, Anakara: Adres Yayınları, 18. Baskı, 2017.

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Marksizm</span> Alman filozof Marxın düşüncelerine dayanan devrimci sosyalist akım

Marksizm, özgün bir siyasal felsefe akımı, tarihin diyalektik materyalist bir yorumuna dayanan ekonomik ve toplumsal bir dünya görüşü, kapitalizmin Marksist açıdan çözümlenmesi, bir toplumsal değişim teorisi, Karl Marx'ın ve Friedrich Engels'in çalışmalarından çıkarılan, insanın özgürleşmesiyle ilgili bir düşünce sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Komünist parti</span> işçi sınıfının önderliğinde üretim araçlarının mülkiyetinin kolektifleştirilmesini hedefleyen siyasi parti

Komünist parti, işçi sınıfının önderliğinde üretim araçlarının mülkiyetinin kolektifleştirilmesini hedefleyen ve tüm dünyada herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacı kadar ilkesi doğrultusunda sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz bir dünya kurmayı amaçlayan yasal veya yasa dışı olarak örgütlenen, silahlı kanadı da bulunabilen siyasi parti.

Seçim, bir nüfusun kamu görevini yerine getirmesi için birey veya birden fazla birey seçtiği resmi bir grup karar alma sürecidir. Toplu bir iradenin birden fazla aday arasında tercihte bulunması. Tayin etme, atama işleminin zıddı. Milletvekili, herhangi bir meclis veya encümen üyelerinin, dernek yöneticilerinin vs. seçimi. Demokratik ülkelerde çeşitli seçim sistemleri, değişik usullerle uygulanmaktadır. Seçim, yasama, yürütme ve yargı organlarının üyelerinin seçiminde de kullanılır.

İdeoloji, özellikle tamamen epistemik olmayan nedenlerle bir kişi veya grup tarafından benimsenen inanç veya felsefeler kümesidir. bu durumda "pratik unsurların teorik unsurlar kadar önemli olduğu" anlamına gelir. Daha önceden genellikle ekonomik, siyasi veya dini teorilere ve politikalara uygulanan terim, Karl Marx ve Friedrich Engels'e kadar uzanan bir geleneğe sahipti. Ancak daha yakın zamanlarda yapılan kullanımlarda terim genellikle ek olarak kullanılmaktadır.

Temsili demokrasi, sınırları belirli bir alan içinde bulunan bireylerin, kendi iradeleriyle seçtikleri bir temsilci veya temsil grubunun aracılığıyla siyasi fikirlerini ve görüşlerini belirtmesi durumu.

<span class="mw-page-title-main">Hükûmet</span> organize bir topluluğu yöneten sistem, kişi veya bir grup insan, genellikle bir devlet

Hükûmet, genellikle bir devlet olan düzenli bir topluluğu yöneten sistem veya insan grubudur.

<span class="mw-page-title-main">Siyasi parti</span> politik hayatın en önemli ögesi olan ve belli bir siyasi görüşü temsil eden siyasal örgüt

Siyasi parti, belirli bir ülkenin seçimlerinde yarışacak adayları koordine eden bir örgütlenmedir. Bir parti üyelerinin genellikle politika konusunda benzer fikirlere sahip olması yaygındır ve partiler belirli ideolojik veya politika hedeflerini destekleyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Stalinizm</span> Marksist-Leninist ideolojinin teori ve pratiği

Stalinizm veya Stalincilik, Marksist-Leninist ideolojinin 1928-1953 yılları arasında Sovyetler Birliği’ni yöneten Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Josef Stalin’in uyguladığı siyasi sistemde kullanılan teori ve pratiğine verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Seçmen katılımı</span>

Seçmen katılımı, bir seçimde oy kullanan kayıtlı seçmenlerin yüzdesidir.

<span class="mw-page-title-main">Tek parti rejimi</span> sadece bir partinin hükûmeti kurma hakkına sahip olduğu devlet

Tek parti rejimi, devlet yönetimiyle özdeşleşen bir siyasi partinin tek başına yasama meclisi ve hükûmeti oluşturduğu rejimlere verilen addır. Mutlak hakim tek parti dışındaki tüm partiler ya yasa dışıdır ya da tek parti rejiminde partiler bulunuyorsa da; bu partiler seçimlere yalnızca sınırlı ve kontrollü katılım hakkına sahiptir. Ülkede başka siyasi partilerin kurulmasının yasak olmadığı, mecliste yürütme ve yasamada farklı partilerin koltuk sahibi olabildiği ancak devletin tek partiyle yönetildiği de facto durumlara ise tek parti yönetimi denir.

Muhalefet, bir veya daha fazla siyasi parti veya diğer örgütlü gruplardan oluşur ve bir şehir, bölge, devlet, ülke veya diğer siyasi birimde siyasi kontrolü elinde tutan hükûmete, partiye veya gruba, öncelikle ideolojik olarak karşı çıkar. Karşıtlık derecesi siyasi koşullara göre değişir. Örneğin, otoriter ve demokratik sistemlerde, karşıtlık sırasıyla baskılanabilir veya istenen bir durum olabilir. Bir muhalefetin üyeleri genellikle diğer partilere karşı antagonistik roller üstlenir.

Çok partili sistem, oy hakkı bulunanların birçok parti arasında seçim yapabildiği bir sistemdir. Çok partili sistemler demokratik ve çoğulcu modellerdir. Dünya geneli demokratik birliklere sahip neoeratik hükûmetlerin çoğunda işlemektedir. Bu sistemin ilk olarak Yunanistan'daki şehir devletlerinde görüldüğü biliniyor. Neoeratik olarak bazı monarşik yönetime sahip siyasi organizmalarda da görülüyor. Ve hatta bazı dikta rejimlerinde dahi kısmi bir şekilde ve neopolitik olarak görülüyor.

Koalisyon hükûmeti, parlamenter sistemde birden çok siyasi partiden oluşan hükûmet biçimi.

<span class="mw-page-title-main">2014 Avrupa Parlamentosu seçimleri</span> Avrupa parlamentosu için 2014 seçimleri

2014 Avrupa Parlamentosu seçimleri, Avrupa Birliği üyesi ülkelerde 22 - 25 Mayıs 2014 tarihlerinde Avrupa Parlamentosu'nun 751 sandalyesini doğrudan belirlemek için 8. kez yapılan seçimlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Siyasi parti sistemi</span>

Siyasi parti sistemi, demokrasinin bir parçasıdır. Halk içinden doğan ve halkın destekledği toplumsal hareketlerin, siyasi faaliyet göstermesine verilen isimdir. Siyasi parti sistemi, bir ülkede siyasi partilern bulunmasını ve seçimler yoluyla ülkenin idare edilmesini şart koşar.

Merkezcilik, toplumsal eşitliğin yanı sıra belirli bir sosyal hiyerarşinin kabul edilmesini veya desteklenmesini içeren siyasi bir bakış açısı veya duruştur. Bununla birlikte, merkezcilik, önemli ölçüde sağ veya sol yanlısı politika değişikliklerine karşı çıkar.

Apolitizm, tüm siyasi bağlantılara karşı insanların tarafsız görünmeleri durumudur. Collins Sözlüğü, apolitikliği "siyasi tutum, içerik veya ön yargı olmaksızın, politik olarak nötr" olarak tanımlar. Apolitik olmak aynı zamanda siyasi konularda ilgisiz veya antipati içeren bir yaklaşıma sahip olduklarına da işaret edebilir.

<span class="mw-page-title-main">Tek İsimli Tek Turlu Çoğunluk Sistemi</span>

Tek İsimli Tek Turlu Çoğunluk Sistemi veya Oy çokluğu sistemi, seçim sisteminde kullanılan bir oylama biçimidir. Seçmenler oylarını bir aday için kullanırlar ve en çok oyu alan aday kazanır. FPTP, çoğul oylama yöntemidir ve esas olarak tek üyeli seçim bölgelerini kullanan sistemlerde kullanılır. FPTP, dünya ülkelerinin yaklaşık üçte birinde, çoğunlukla İngilizce konuşulan ülkelerde, meclis seçimleri için koltuk belirlemenin birincil biçimi olarak kullanılmaktadır. Bu ifade, bitiş çizgisinde bir direğin olduğu İngiliz at yarışından bir metafordur.

<span class="mw-page-title-main">Birleşik Krallık'ta birlikçilik</span> Birleşik Krallık ile ilgili siyasi ideoloji

Britanya birlikçiliği olarak da anılan Birleşik Krallık'ta birlikçilik, İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'nın Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı adıyla devam eden birliğini tek bir egemen devlet olarak destekleyen siyasi bir ideolojidir. Birlikçiliği destekleyenlere "Birlikçiler" denir. Britanya birlikçiliği, İngiliz, İskoç, Galli, İrlandalı, Cornish, Jersey, Manx ve Guernsey kökenli insanların oluşturduğu Britanyalıların bir ulus olduğunu iddia eden ve Britanyalıların kültürel birliğini destekleyen Britanya milliyetçiliği ile ilişkilendirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Siyaset karşıtlığı</span> geleneksel siyasete güvensizlik

Siyaset karşıtlığı veya anti-politika, geleneksel siyasete karşı çıkma veya güvensizlik durumunu tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu, anti-establishment duygusu ve resmi siyasetten kamuoyunun uzak durmasıyla yakından ilişkilidir. Sosyal bilimde, anti-politika, politik tartışmayı halk alanından çıkarmayı amaçlayan uygulamaları ve aktörleri ifade edebilir ve bu durumda terim, politik apatiye neden olan bir durumu ifade eder; bu şekilde kullanıldığında terim apolitikleşme ile benzerlik gösterir. Eğer siyaset, tüm toplumsal kurumları ve güç ilişkilerini kapsayan bir şekilde anlaşılıyorsa, anti-politika, politik yabancılaşmadan kaynaklanan politik faaliyeti ve "alışılagelmiş siyaseti" reddetmeyi ifade edebilir.