İçeriğe atla

Siyanür

Siyanür anyonu
Space-filling model of the cyanide anion: carbon bound to smaller nitrogen atom
Adlandırmalar
Cyanide
Nitridokarbonat(II)
Tanımlayıcılar
CAS numarası
3D model (JSmol)
ChEBI
ChemSpider
UNII
  • InChI=1S/CN/c1-2/q-1
    Key: XFXPMWWXUTWYJX-UHFFFAOYSA-N
  • [C-]#N
Özellikler
Kimyasal formülCN
Molekül kütlesi26,02 g mol−1
Konjuge asit Hidrojen siyanür
Aksi belirtilmediği sürece madde verileri, Standart sıcaklık ve basınç koşullarında belirtilir (25 °C [77 °F], 100 kPa).

Siyanür, bir karbon ve ona üçlü bağ ile bağlanmış bir azot içeren C≡N grubuna sahip kimyasal bileşiklere verilen addır. Bu grup aynı zamanda siyano grubu olarak da bilinir.[1] Organik ve inorganik çeşitleri bulunan siyanürler özellikle endüstride kullanılmaları için üretilmektedir. İnorganik siyanüre örnek olarak çok zehirli potasyum siyanür, organik siyanüre örnek olarak da düşük toksisiteli asetonitril (metil siyanür) verilebilir. Her siyanür yüksek oranda zehirli değildir.

Organik siyanür bileşikleri nitril olarak isimlendirilir ve toksisiteleri düşüktür.[2] Sitalopram, fadrozol ve ledrozol gibi ilaçlar bu gruba örnek olarak gösterilebilir. Öte yandan siyanürü doğal olarak üreten birçok bitki, bakteri, mantar ve böcek de vardır. Kiraz, badem, kayısı, şeftali ve erik çekirdekleri, fasulye, patates, turp, lahana, şalgam, brokoli ve mısır gibi bitkiler siyanürlü bileşikleri, otçul hayvanlara karşı bir savunma mekanizması olarak doğal bir şekilde üretmektedir.[3] Ancak bazı organik siyanür bileşikleri hidrojen siyanür saldıkları için yüksek oranda zehirlidir.

Endüstride ise genellikle taşıma ve saklama güvenliği sebebiyle toksik sodyum siyanür ve trityum siyanür tuzları demir-çelik ve maden sanayii gibi çok çeşitli sanayi kollarında kullanılmakla beraber gaz olarak saklanan hidrosiyanik asit (HCN, hidrojen siyanür) akrilik lif, plastik üretimi ve sentetik kauçuk uygulamalarında sıklıkla kullanılmaktadır. Hidrosiyanik asit 28 santigrat derecede kaynama noktasına ulaşır ve acı badem kokusuna sahiptir. Siyanürün en tehlikeli ve zehirli formlarından biridir.[4]

Kullanım alanları

Günümüzde çeşitli siyanür çeşitleri farklı endüstri kollarında kullanılmaktadır. Bunlardan en önemlisi kimyasal üretim endüstrisidir. Bunu naylon, poliamit, akrilik ve plastik üretim sanayileri takip eder. Madencilikte de altın ve gümüş liç aşamalarında kullanılmaktadır.

Madencilikte kullanım

Madencilikte siyanür kullanımı 1880'li yıllara dayanmaktadır. Özellikle altın ve gümüş üretiminde kullanılan siyanürün, kapalı devre sistemler ile kullanımı gerçekleşmektedir. Üretim sonucu oluşan atıklardaki siyanürü uzaklaştırmak INCO prosesi gibi çeşitli prosesler ile mümkündür. Madene uygun planlama, yönetmelikler ve günümüz teknolojisi ile siyanürün taşıdığı riskler ortadan kaldırılmaktadır.

Siyanür liçi

Altın ve gümüş gibi kıymetli metallerin üretiminde siyanür liçi prosesi uygulanır. Bunun en temel sebebi, siyanür liçinin yüksek verimliliği ve hızıdır. Kıymetli metaller, alkali koşullarda seyreltik siyanür çözeltisinde çözündürülür. Siyanür türleri içinde, bu amaçla kullanımı en uygun olan NaCN tuzudur. Liç prosesi sırasında, altın siyanürle bileşik yaparak sıvı faza geçer. Bu olay sırasında gerçekleşen temel reaksiyonlar:[5]

4 Au + 8 NaCN + O2 + 2 H2O → 4 NaAu(CN)2 + 4NaOH
2 Ag + 2 CN- + O2 + 2H2O → 2 Ag(CN)2 + H2O2 + 2 OH-

Ortamın pH'nın asitleşmesi durumunda, NaCN bozunarak HCN'ye dönüşür. Bu durumda siyanür sıvı formdan, gaz formuna dönüşür ve bu hâlde çevre ve yaşayan canlılar için tehlike oluşturur. Bu sebeple güvenlik sağlanması için, NaCN'nin bulunduğu ortama kireç ilave ederek pH'ı 10-11 civarında tutulur.

Siyanür zehirlenmesi

Boş Zyklon B şişeleri. Siyanür bazlı Zyklon B, II. Dünya Savaşı'nda yaklaşık 1 milyon kişiyi gaz odalarında öldürmek için kullanılmıştır.[6]

Yüksek miktarda siyanür, insanları da kapsayan pek çok hayvan için tehlike arz etmesine rağmen eser miktarda insan vücudunda ve çeşitli yiyeceklerin içinde bulunur. Vücutta depolanmaz, kanserojen değildir. Günümüzde en çok sigara dumanı ve yangınların dumanının solunması ile maruz kalınmaktadır.[7] Siyanür kanda bulunan methemoglobin'e geri dönüşümsüz bir şekilde bağlanarak etkinlik gösterir. Bu özelliği kanın dokulara oksijen perfüzyonunu sağlayamaması sonucu hipoksiye ve sonuçta hipoksik şok ve ölüme neden olur.[8] Oksijen mevcuttur fakat kanda taşınamaz. Vücut âdeta oksijen havuzunda boğulur.

Tedavi

Tedavide amaç zehirli maddenin zehirsiz başka bir metabolite çevrilmesidir. Günümüzde siyanür zehirlenmesi tedavisi için hidroksikobalamin kullanılır. Bu madde siyanüre bağlanarak, siyanürün böbrekler yolu ile zararsızca vücuttan atılabilen siyanokobalamine dönüştürülmesinde rol oynar.[9] Eski metotlara karşı en büyük avantajı methemoglobin oluşumunu engellemesidir.

Daha eski bir tedavi yöntemi ise hastaya sodyum nitrit verilmesidir. Bu madde methemoglobin'e siyanür ile yarışmalı olarak bağlanır ve siyanür bu sayede methemoglobine bağlanamaz. Daha sonra verilen sodyum tiyosülfat ise siyanür ile reaksiyona girerek tiyosiyanat oluşturur. Bu madde vücut için toksik değildir ve böbreklerden atılır.[10]

Kaynakça

Özel
  1. ^ IUPAC Gold Book cyanides 7 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ "Cyanide". Chemeurope.com. 11 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2019. 
  3. ^ "ToxFAQs for Cyanide". Agency for Toxic Substances and Disease Registry. Temmuz 2006. 14 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2008. 
  4. ^ Anon (27 Haziran 2013). "Facts about cyanide:Where cyanide is found and how it is used". CDC Emergency preparedness and response. Centers for Disease Control and Prevention. 3 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2016. 
  5. ^ Rubo, Andreas; Kellens, Raf; Reddy, Jay; Steier, Norbert; Hasenpusch, Wolfgang (2006). "Alkali metal cyanides". Ullmann's Encyclopedia of Industrial Chemistry. doi:10.1002/14356007.i01_i01. ISBN 978-3527306732. 
  6. ^ Hayes, Peter (2004). From Cooperation to Complicity: Degussa in the Third Reich. Cambridge; New York; Melbourne: Cambridge University Press. ISBN 0-521-78227-9.
  7. ^ "Arşivlenmiş kopya". 14 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2013. 
  8. ^ Biller, José (2007). Interface of neurology and internal medicine (illustrated bas.). Lippincott Williams & Wilkins. s. 939. ISBN 978-0-7817-7906-7. 18 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2019. , Chapter 163, page 939 16 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  9. ^ eMedicine'de Cyanide Toxicity~treatment
  10. ^ Chaudhary, M.; Gupta, R. "Cyanide Detoxifying Enzyme: Rhodanese" Current Biotechnology, 2012, vol. 1, pp. 327-335. DOI:10.2174/2211550111201040327
Genel

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sodyum</span> atom numarası 11 olan kimyasal element

Sodyum, periyodik cetvelde Na simgesi ile gösterilen ve atom numarası 11 olan element. Sodyum yumuşak ve kaygan bir metal olup alkali metaller grubuna aittir. Doğal bileşiklerin içinde bol miktarda bulunur. Yüksek oranda reaktiftir, sarı bir alevle yanar, su ile şiddetli reaksiyon verir ve havada hızla oksitlenir. Dolayısıyla, vazelin, gazyağı gibi hava ve su ile temasını kesecek bir ortamda saklanması gerekir.

<span class="mw-page-title-main">Gümüş</span> sembolü Ag ve atom numarası 47 olan kimyasal element

Gümüş, elementlerin periyodik tablosunda simgesi Ag olan, beyaz, parlak, değerli bir metalik element. Atom numarası 47, atom ağırlığı 107,87 gramdır. Erime noktası 961,9 °C, kaynama noktası 1950 °C ve özgül ağırlığı da 10,5 g/cm³'tür. Çoğu bileşiklerinde +1 değerliklidir. Günümüzde Dünya'da 55 yıllık gümüş rezervi kaldığı tahmin ediliyor. Yeni gümüş rezervleri keşfedilmezse 2078 yılında Dünya'daki gümüş rezervlerinin tükenebileceği tahmin ediliyor. En çok gümüş üretimi yapan ülkeler Meksika, Çin, Peru Şili ve Avustralya'dır.

<span class="mw-page-title-main">Azot</span> simgesi N ve atom numarası 7 olan element

Azot ya da nitrojen, simgesi N olan bir element olup atom numarası 7'dir. Renksiz, kokusuz, tatsız ve inert bir gazdır. Azot, dünya atmosferinin yaklaşık %78'ini oluşturur ve tüm canlı dokularında bulunur. Azot ayrıca, amino asit, amonyak, nitrik asit ve siyanür gibi önemli bileşikler de oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Karbonmonoksit</span> 0,97 yoğunluğunda, renksiz, kokusuz, zehirleyici bir gaz. Bol miktarda ısı açığa çıkararak mavi bir alevle yanar ve hava ile birleşerek birçok uygulama alanı olan patlayıcı bir karışım oluşturur (CO)

Karbonmonoksit, CO formülüne sahip sadece bir karbon ve bir oksijen atomundan oluşan inorganik bileşiktir Karbonmonoksitte karbon ve oksijen arasında üçlü bağ vardır. Endüstride jeneratör gazı, su gazı, kuvvet gazı ve hava gazı içinde kullanılır. Yakıt olarak da kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Alkol</span> karbon atomuna doğrudan bir -OH grubunun bağlı olduğu organik bileşiklere verilen genel ad

Alkol, karbon atomuna doğrudan bir -OH (hidroksil) grubunun bağlı olduğu organik bileşiklere verilen genel ad. Genel formülü CnH2n+1OH olan mono alkoller, alkollerin önemli bir sınıfıdır. Bunlardan etanol (C2H5OH), alkollü içeceklerde bulunan türüdür. Genellikle alkol kelimesi ile etanol kastedilir ki yeni fermente olmuş birada etanol oranı %3-5 arasında iken şarapta %12-15 arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Akrilik elyaf</span> Yalıtkan sentetik elyaf

Akrilik lifler, ortalama molekül ağırlığı ~100.000, yaklaşık 1900 monomer birimi olan polimer'den (poliakrilonitril) yapılan sentetik lifleridir. ABD'de bir elyafa "akrilik" denmesi için, o polimerin en az %85 akrilonitril monomer içermesi gerekir. Tipik komonomerler, vinil asetat veya metil akrilattır. DuPont, 1941'de ilk akrilik elyafları yapmış ve bunları Orlon adıyla tescillemişti.

<span class="mw-page-title-main">Asetonitril</span>

Asetonitril (ACN ya da MeCN olarak kısaltılır) formülü CH3CN olan bir kimyasal bileşiktir. Bu renksiz sıvı en basit organik nitril ve sıklıkla kullanılan bir çözücüdür. Siyano grubuna metil kökü bağlanmasıyla oluşur. Bu yüzden metil siyanür de denebilir. Akrilonitril üretiminde yan ürün olarak ortaya çıkmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Altın üretimi</span>

Altın üretimi öncelikle, metalin yer altından çıkartılması, ön zenginleştirme için uygun işlemlerin uygulanması ve ardından uygun metalurjik (hidrometalurji/pirometalurji) işlemlerin uygulanmasıyla gerçekleştirilir.

<span class="mw-page-title-main">Hidrojen siyanür</span>

Hidrojen siyanür, HCN formüllü inorganik bir bileşiktir. Endüstriyel ölçekte üretilen HCN, polimerlerden ilaçlara kadar birçok kimyasal bileşik için oldukça değerli bir öncüdür. Büyük ölçekli uygulamalar, sırasıyla madencilik ve plastikte kullanılan potasyum siyanür ve adiponitril üretimi içindir. Hidrojen siyanür, 25 °C'de kaynayan renksiz acıbadem kokusunda bir sıvıdır. Uçucu bir sıvı olduğundan, katı siyanür bileşiklerinden daha zehirlidir.

<span class="mw-page-title-main">Potasyum ferrosiyanür</span>

Potasyum ferrosiyanür formülü K4[Fe(CN)6] • 3H2O olan bir kimyasal bileşiktir. Potasyum ferrosiyanür metal kompleks bileşiğinin [Fe(CN)6]4− potasyum tuzudur. Bu tuz limon sarısı monoklinik kristallerden oluşmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Sodyum siyano borhidrür</span> Bileşik

Sodyum siyano borhidrür kimyasal formülü NaBH3(CN) olan bir bileşiktir. Normalde beyaz renkli bir tozdur ancak ticari olarak taba renginde de bulunabilir. Genellikle organik sentezlerde iminlerin indirgenmesi amacıyla kullanılır. Tuz, sulu hâlini tolere edebilir.

<span class="mw-page-title-main">Çinko siyanür</span> kimyasal bileşik

Çinko siyanür, Zn(CN)2 formüllü ile gösterilen bir inorganik bileşiktir. Esas olarak çinko kaplamada kullanılan beyaz renkli bir katıdır, ancak organik bileşiklerin sentezi için daha özel uygulamalara da sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Potasyum siyanür</span> kimyasal bileşen

Potasyum siyanür kimyasal formülü KCN olan bir bileşiktir. Bu renksiz kristal tuzu, görünüş olarak şekere benzer, suda yüksek oranda çözünebilir ve çok zehirlidir. KCN çoğu zaman altın madenciliği, organik sentez ve elektrikle kaplamada kullanılır. KCN'nin kullanıldığı daha küçük uygulamalar mücevher yaldızlama ve cilalamadır.

Akrilonitril, vinil grubunun bir nitril grubuna bağlanması ile oluşan, C2H3CN formüllü organik bileşiktir. Bu renksiz sıvı, akrilonitril bütadien stiren ve poliakrilonitrilin üretiminde kullanılır ve çok tepkindir. Keskin, sarımsak veya soğan benzeri bir kokusu vardır. Düşük dozlarda bile zehirlidir. Akrilonitril ilk olarak Fransız kimyager Charles Moureu tarafından 1893'te sentezlenmiştir. Akrilonitril üretiminin yan ürünleri asetonitril ve hidrojen siyanür olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Metil metakrilat</span> kimyasal bileşik

Metil Metakrilat (MMA), CH
2
C(CH
3
)COOCH
3
formüllü organik bileşik. Metakrilik asitin Metil esteridir. Renksiz, yanıcı bir sıvıdır. Polimer üretimi için her yıl tonlarca MMA monomeri üretilir. Erime noktası -48 °C, kaynama noktası 101 °C'dir.

<span class="mw-page-title-main">Potasyum ferrisiyanür</span> Kimyasal bileşik

Potasyum ferrisiyanür K3[Fe(CN)6] formülü ile gösterilen inorganik bileşiktir. Bu parlak kırmızı tuz, oktahedral olarak koordine edilmiş [Fe(CN)6]3− iyonu içerir. Suda çözünür ve çözeltisi bir miktar yeşil-sarı flüoresans gösterir. 1822 yılında Leopold Gmelin tarafından keşfedilmiştir ve başlangıçta ultramarin boyalarının üretiminde kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Formamid</span>

Metanamid olarak da bilinen formamid, formik asitin amididir. Su ile karışabilen ve amonyak benzeri bir kokuya sahip berrak bir sıvıdır. Sülfa ilaçları, diğer farmasötikler, herbisitler, böcek ilaçları ve hidrosiyanik asit üretimi için kimyasal hammaddedir. Kâğıt ve elyaf için yumuşatıcı olarak kullanılmıştır. Birçok iyonik bileşik için bir çözücüdür. Reçineler ve plastikleştiriciler için bir çözücü olarak da kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sodyum fenolat</span>

Sodyum fenolat (sodyum fenoksit) NaOC6H5 formülüne sahip bir organik bileşiktir. Beyaz kristalimsi bir katıdır. Aynı zamanda fenoksit olarak da bilinen fenolat anyonu, fenolün konjuge bazıdır. Aril eterler gibi diğer birçok organik bileşiğin öncül maddesi olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Sodyum tiyosiyanat</span>

Sodyum tiyosiyanat (bazen sodyum sülfosiyanür olarak da adlandırılır) NaSCN formülüne sahip kimyasal bileşiktir. Bu renksiz sulangan tuz tiyosiyanat anyonunun ana kaynaklarından biridir. Bu haliyle, ilaçların ve diğer özel kimyasal maddelerin sentezinde bir öncül madde olarak kullanılmaktadır. Tiyosiyanat tuzları tipik olarak siyanürün elementel kükürt ile olan reaksiyonuyla hazırlanır:

8 NaCN + S8 → 8 NaSCN

Organik kimyada nitril, −C≡N fonksiyonel grubuna sahip herhangi bir organik bileşiktir. Siyano- ön eki, endüstriyel literatürde nitril terimi ile eş anlamlıdır. Nitriller, süper yapıştırıcılarda kullanılan metil siyanoakrilat ve lateks içermeyen laboratuvar ve tıbbi eldivenlerde kullanılan nitril içeren bir polimer olan nitril kauçuk dahil olmak üzere birçok yararlı bileşikte bulunur. Asetonitril çözücü olarak kullanılır.