Mohandas Karamçand Gandi, Hindistan'ın ve Hindistan Bağımsızlık Hareketi'nin siyasi ve ruhani lideri. Görüşleri Gandizm olarak anılır. Kötülüğe karşı aktif ama şiddetsiz direniş ve gerçek ile ilgili olan Satyagraha felsefesinin öncüsüdür. Bu felsefe Hindistan'ı bağımsızlığına kavuşturmuş ve dünya üzerinde vatandaşlık hakları ve özgürlük savunucularına ilham kaynağı olmuştur. Gandi, Hindistan'da ve dünyada, Tagore tarafından verilen ve yüce ruh anlamına gelen Mahatma ve baba anlamına gelen bapu adlarıyla anılır. Hindistan'da resmî olarak "Ulusun Babası" ilan edilmiştir ve doğum günü olan 2 Ekim Gandhi Jayanti adıyla ulusal tatil olarak kutlanır. 15 Haziran 2007'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu oybirliği ile 2 Ekim gününü "Dünya Şiddetsizlik Günü" olarak ilan etmiştir. Gandi, hakkında en fazla eser yazılan kişiler listesinde 8. sırada yer almıştır.
Abdulgaffar Han veya ona takılan ismiyle Badşah Han (1890-1988) ünlü Peştun politik lider. Hudutların Gandhi'si olarak da anılmıştır.
İnsan hakları, tüm insanların sadece insan olmakla sahip olduğu temel hak ve özgürlüklere denir. İnsan hakları; ırk, ulus, etnik köken, dış görünüş, din, dil,ense ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların yararlanabileceği haklardır. Bu hakları kullanmakta herkes eşittir. Diğer yandan insan hakları terimi bir ideali içerir. Bu terimi kullananlar, bu alanda olanı değil, olması gerekeni dile getirirler.
Martin Luther King Jr. veya doğum adıyla Michael King Jr., 1955'ten 1968'deki suikastına kadar sivil haklar hareketinin en önde gelen liderlerinden biri olan Amerikalı Baptist papaz, aktivist ve siyaset filozofuydu. Siyahi bir kilise lideri ve ilk sivil haklar aktivisti olan papaz Martin Luther King Sr.'ın oğlu olan King, Jim Crow yasalarına ve diğer yasallaştırılmış ayrımcılık biçimlerine karşı şiddet içermeyen direniş ve şiddet içermeyen sivil itaatsizlik yöntemlerini kullanarak Amerika Birleşik Devletleri'ndeki beyaz olmayan insanların sivil haklarını geliştirdi.
Vicdani ret, bir bireyin politik görüşleri, ahlaki değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesidir. Vicdani retçiler kendilerini antimilitarist ya da pasifist olarak tanımlayabilmektedirler.
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nun Haziran 1948'de hazırladığı ve birkaç değişiklik yapıldıktan sonra 10 Aralık 1948'de, BM Genel Kurulunun Paris'te yapılan 183. oturumunda kabul edilen 30 maddelik bildiridir.
Aktivizm, aksiyonizm veya etkincilik, toplumsal değişme ya da politik değişiklik meydana getirmek için kasıtlı bir biçimde yapılan eylem olarak tanımlanabilir. Bu eylem çelişmeli tartışmalarda taraflardan birini desteklemek ya da muhalefet etmektir.
Rowlatt Yasaları, Hindistan'da İngiliz yönetimi tarafından çıkarılan ve savaş zamanındaki olağanüstü önlemlerin sürdürülmesini amaçlayan yasalar. Siyasal davalarda yargılanmanın jüri olmadan yapılmasına ve kuşkulu kişilerin yargılanmadan gözaltına alınmasına izin veren bu yasalar Yargıç Rowlatt başkanlığındaki bir komitenin raporuna (1918) dayanıyordu. Rowlatt Yasaları Mahatma Gandhi'nin Amritsar Katliamı'yla sonuçlanan bir protesto hareketi ile Pasif Direniş Eylemi başlatmasına yol açtı.
Anayasa hukuku, ulus devletlerin ve diğer siyasi organizasyonların kurucu ve temel yasaları hakkındaki çalışmaları içermektedir. Anayasalar hükûmetler için bir çatı oluşturur, otorite, yeni yasa ve düzenlemelerin yapılmasında siyasi yapıların işlevlerini sınırlandırabilir veya tanımlayabilir.
Sivil İtaatsizlik, Henry David Thoreau'nun 1848 yılında kaleme alınıp ilk baskısı 1849 yılında yapılan deneme türündeki kitabıdır. Sivil İtaatsizlik kitabının etkileri 20. yüzyıl başında Gandi'ye, ortalarındaysa Martin Luther King'e ve onları izleyen binlerce adalet yanlısına dek uzanır.
Türkiye'de vicdani ret, kanunlarda hak olarak tanınmadığı ve vicdani retçilerle ilgili özel bir düzenleme yapılmadığı için vicdani retçiler, diğer tüm askerlik çağına gelmiş erkek Türk vatandaşları ile aynı şekilde muamele görürler. Türkiye'de vicdani ret kararından sonra alınan cezaya rağmen askerlik görevi için çağrının ve silah altına alınma emrinin devam etmesi sebebiyle retçiler ya retlerinden vazgeçip askerlik görevini yerine getirmekteler ya da sivil itaatsizliğe devam etmekteler. Reddinde ısrar edenler ya firari olarak yaşamakta ya da silah altına alınmalarına rağmen verilen görevleri reddettikleri için askeri cezaevlerine atılmaktadırlar.
Şiddetsizlik, her koşulda kendine ve başkalarına zarar vermemeyi benimseyen bir kişisel uygulamadır. Bir sonuca ulaşmak için insanlara, hayvanlara ve/ya da çevreye zarar vermenin gereksiz olduğu inancından kaynaklanabileceği gibi, genel olarak şiddetten kaçınma felsefesine de dayanabilir. Ahlaki, dini ya da manevi ilkelere dayanabilir fakat bunun nedenleri tamamen programatik ya pragmatik olabilir.
Hindistan Bağımsızlık Hareketi Hindistan ve Güney Asya'da gerçekleşen siyasi organizasyon. Hindistan yarımadasında Britanya krallığının ve Doğu Hindistan Şirketinin egemenliğini sonlandırmak amacını güden bir hareketti. 1757'den 1947'ye kadar 190 yıl sürmüştür. İlk askeri bağımsızlık mücadelesi Bengal'de başladı. Daha sonra Hindistan'da devam etti.
Kozmopolitanizm, bireyin insanlık adı verilen büyük komüniteye aitliğini savunan, yerel nitelikteki bağlılığın yerini evrensel bağlılığın aldığı, evrensel düşüncelerin benimsendiği, tüm dünyanın ülke ya da vatan olarak görüldüğü; genellikle bu görüşlerle ilgili etiksel, sosyolojik ve siyasi felsefelerin tanımlanmasında kullanılan bir kavramdır. Bu fikirleri benimseyen kişi kozmopolit veya kozmopolitan diye adlandırılır.
Lâik hukuk insanların bir toplum olarak birlikte yaşama ihtiyacından doğan, kaynağını doğrudan insan aklından alan, toplumsal gereksinimlere göre değişebilen, evrensel nitelikte genel geçerliliğe sahip olduğu kabul edilen hukuk anlayışıdır.
Zarar ilkesi, bireylerin eylemlerinin sadece diğer bireylere zarar vermemek için sınırlanması gerektiğini öne sürer. John Stuart Mill, 1859 tarihli "Özgürlük Üzerine" adlı denemesinde ilkeyi şu şekilde açıklamıştır: "Medeni bir toplumun herhangi bir üyesi üzerinde, isteğine karşı doğru bir şekilde uygulanabilecek gücün tek amacı, başkalarına zarar verilmemesini sağlamaktır." Bu ilke, Fransa'nın 1789 tarihli İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi'nde de şu şekilde ifade edilmiştir: "Özgürlük, başkalarına zarar vermeyen her şeyi yapma özgürlüğünde yatar; bu nedenle her insanın doğal haklarının sınırları, diğer toplum üyelerine aynı hakları sağlayanlar dışında belirlenemez. Bu sınırlar yalnızca yasalarla belirlenebilir." Bu ilke, daha önce Thomas Jefferson'ın 1785 tarihli "Virginia Eyaleti Üzerine Notlar" adlı eserinde de ifade edilmiştir. Jefferson burada, "Hükümetin meşru güçleri, sadece başkalarına zarar veren eylemlere kadar uzanır" şeklinde yazmıştır.
Gandizm, adını Mahatma Gandi'den alan, onun dünya görüşlerini tanımlamak için kullanılan ve olaylar karşısında pasifizm, pasif direniş ve sivil itaatsizlik yöntemlerinin kullanılması esasına dayanan politik akım. Büyük ölçüde Satyagraha felsefesini içerir.
Anarşizm ve şiddet, eylemli propaganda nedeniyle popüler düşüncede birbirlerine yakın kavramlar. Anarşist düşünce şiddet sorusuna oldukça çeşitli cevaplar vermiştir. Bakunin, anarşizm “burjuvaziyi oluşturan bireylerin ölümü demek değildir, siyasi ve toplumsal varlık olarak ekonomik açıdan işçi sınıfından ayrı farklı [bağımsız] olan burjuvazinin ölümü demektir.” diyerek; Kropotkin “yüzlerce yıllık bir tarihe dayanan bir yapıyı birkaç kilo patlayıcıyla tahrip edemezsiniz.” diyerek toplumsal ilişkilerin havaya uçurulamayacağını ve anarşizmin bireye karşı olamayacağını belirtmişlerdir. Rus Devrimi tarihi, Kropotkin'in “eğer yalnızca terörle kazanılırsa gelecek devrim çok üzücü olacaktır” öngörüsünü onaylar. Emma Goldmann ise “Anarşist hareketle aşina olan hemen hemen herkesçe bilinen bir gerçektir ki; Anarşistlerin cezasını çektiği terörist eylemlerin büyük bir kısmı ya kapitalist medya tarafından uydurulmuştur veyahut –eğer doğrudan [kendileri tarafından] yapılmadıysa– polis tarafından kışkırtılmıştır.” demektedir. Tüm bunlar anarşistlerin şiddet eylemleri yapmadıkları anlamına gelmez.
Direniş hareketi, bir ülkenin sivil nüfusunun bir kısmının kendi yasalarına olarak kurulmuş hükûmetine, yönetim gücüne sahip iktidarına veya herhangi bir işgal gücüne karşı sivil düzeni ve istikrarı bozması için organize edilmiş çabadır. Bu gruplar amaçlarına pasif direniş, sivil direniş veya silahlı ya da silahsız güç kullanımı yoluyla ulaşmayı hedefleyebilir. Birçok durumda, örneğin II. Dünya Savaşı'nda Norveç'te olduğu gibi, bir direniş hareketi genellikle farklı kuruluşlar altında faaliyet gösteren ve bir ülke içinde farklı aşamalarda veya coğrafi bölgelerde faaliyet gösteren hem şiddet içeren hem de şiddet içermeyen yöntemleri kullanabilir.
Şiddetsiz direniş ya da şiddetsiz eylem, ulaşma uygulamadır sosyal değişim gibi hedeflere sembolik protestolar, sivil itaatsizlik, ekonomik ya da politik iş birliği yapmamak, satyagraha ya da başka şiddetsiz yöntemlerle ulaşma uygulamasıdır. Bu tür bir eylem, direnen kişi ya da grubun mevcut durumunu iyileştirmek için bir şeylerin değişmesi gerektiğini düşünen bir bireyin ya da grubun arzularını ortaya koyar.