İslam (Arapça: اَلْإِسْلَامُ, romanize:
İslami feminizm, modern düşün hayatında yer bulmaya başlayan melez ideolojilerin bir örneği. İslami paradigma içinde dile getirilen feminist söylem ve uygulamalar bütününe verilen adlandırma. Modern İnsan Hakları bildirgelerinde tüm insanların eşit olduğu söylenirken, İslam dünyasında, gündelik yaşamda geleneksel inanışlar ve dini inanca dayalı, konjonktür ile uyuşmayan kadın-erkek ayrımı ve erkeklerin üstünlüğü söylemine karşı, kadınların eşitliği ve/veya üstünlüğünü savunan bir düşünce sistemiyle İslam düşüncesini harmanlamaya itmiştir.
Seyyid Hüseyin Nasr, George Washington Üniversitesi'nde İslâmî ilimler uzmanı İranlı profesör, müslüman mütefekkir.
İslamcılık, modern devlet ve devletçiklerin anayasal, ekonomik ve yargısal olarak, bu kesimde canlanma ya da otantikliğe dönüş olarak algılanan İslami uygulamalarla yeniden kurulması gerektiğini öne süren siyasi ideolojidir. Bu akımlardaki hakim anlayış Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker'in yerine getirilmesidir. Siyasal İslam'ın Seyyid Kutub ve Mevdudî gibi köktendinci öncüleri "Allah'ın sistemi" olarak gördükleri şeriata dayanmayan güç sahipleri olarak tanımladıkları tağuta isyanı tevhidin ön şartı olarak sundular.
Hicap veya modern kullanımda tesettür, Müslüman kadınların farklı biçimlerde olabilen giyim ve örtünme davranışlarını, başörtüsü ise saçları örten ve genellikle baş ve boynu saran, ancak yüzü görünür hâlde bırakan bir giyim şeklini ifade eder.
Zina, aralarında bir nikâh bağı bulunmayan yetişkin bir erkek ile kadın arasındaki cinsel ilişkidir, ancak efendi-cariye ilişkisinde de nikah bağı yoktur ve onlar zina sayılmamıştır.
Müt'a veya muta nikâhı, ilk Müslüman toplumunda ve günümüzde bazı Şii mezheplerinde uygulanan kadın ve erkeğin belirli bir süre ve ücret karşılığında anlaşarak başlattıkları bir evlilik çeşididir.
Hizb ut-Tahrir, tüm Müslümanları birleştirerek şeriat kurallarıyla yönetilecek İslami hilafet devleti kurmayı amaçlayan uluslararası bir pan-İslamcı, köktendinci siyasi örgüt. 1953'te Filistinli İslam alimi Muhammed Takiyyuddin en-Nebhani tarafından Kudüs'te kurulmuştur.
Endonezya'daki Yahudilerin tarihi ilk Avrupa kaşiflerinin bölgeye yerleşmesiyle başlar. Yahudiler, Endonezya'da 20 kişilik nüfuslarıyla çok küçük bir cemaat oluşturmaktadır, ve bunların çoğu Sefarad'dır.
İslam dünyası veya Müslüman dünyası, İslâmî bir devlet yapısına sahip ülkeler ile birlikte nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ülkelerin tümünü ifade eden bir kavramdır. Bu, İslâm'ın dini inançlarına ve yasalarına veya İslam'ın uygulandığı toplumlara bağlı olan herkesi kapsamaktadır. Günümüzde İslam ülkelerinin tek çatı altında toplandığı tek uluslararası kurum, İslâm İşbirliği Teşkilatı'dır. Modern bir jeopolitik anlamda bu terimler, dahil edilmek için üzerinde anlaşmaya varılmış kriterler olmamasına rağmen, İslâm'ın yaygın olduğu ülkeleri ifade etmektedir. Müslüman çoğunluklu ülkeler terimi, genellikle ikinci anlamda kullanılan bir alternatif terimdir.
Müslüman kadınların deneyimleri farklı toplumlarda ve aynı toplum içinde büyük farklılıklar gösterir. Ortak yönleri ise, hayatlarını değişen derecelerde etkileyen, aralarındaki geniş kültürel, sosyal ve ekonomik farklılıklar arasında köprü kurmaya hizmet edebilecek ortak bir kimlik veren İslam dinine bağlılıklarıdır.
Çin'de İslam, Çin toplumuyla sürekli etkileşimle vardır. Halihazırda Müslümanlar Çin'de büyük bir azınlık grubu oluşturmaktadır. Çin'deki Müslümanların çoğunu Huiler oluşturur, ancak Müslümanların en yoğun olduğu bölge, büyük bir Uygur nüfusuna sahip Sincan Uygur Özerk Bölgesi'dir. Ningksia, Gansu ve Çinghay bölgelerinde daha az yoğunlukta olsa da yine büyük Müslüman nüfusları vardır. Çeşitli kaynakların ileri sürdüğü tahminlerce Çin nüfusunun %1,5-4'ü arası İslam dinine mensuptur. Çin'in resmi olarak tanıdığı 56 halk arasında çoğunlukla Müslümanlardan oluşan 10 tane azınlık grubu var: Hui, Uygur, Kazak, Donşian, Kırgız, Özbek, Salar, Tacik, Bonan ve Tatar.
Kazakistan'da İslam, ülkedeki en yaygın dindir ve ülke nüfusunun %70,2'si Müslüman'dır. Kazakların çoğu Sünnilik'in Hanefi mezhebine mensuptur. Ayrıca ülkede az sayıda Şii ve Ahmedî Müslüman yaşamaktadır. Coğrafi olarak Kazakistan, nüfusunun çoğunlu Müslüman olan ülkelerin en kuzeyde yer alanıdır. Ülkedeki Müslüman nüfusunun yarıdan fazlasını Kazaklar oluşturur; Müslüman olan diğer etnik gruplar Özbekler, Tatarlar ve Uygurlardır. İslam, ülkeye ilk olarak 8. yüzyılda Araplar aracılığıyla geldi.
İslam'dan çıkış genellikle bir Müslüman tarafından düşünce, söz veya fiil yoluyla İslam'ın terkidir. İslam'dan dönene mürted denir. Tanıma sadece başka bir dine dönen veya dini tamamen terk edenler değil küfür, sapkınlık veya inançsızlığı ima eden herhangi bir eylem veya söz yoluyla, İslam'ın "temel bir inanç veya akidesini" inkâr edenler de dahildir.
Manal el-Şerif, 2011'deki kadınların araba sürmelerine yönelik kampanyanın başlatılmasını sağlayan Suudi Arabistanlı kadın hakları aktivistidir. Daha önceden araba sürerken kendini videoya alan kadın hakları aktivistlerinden biri olan Wajeha al-Huwaider, kampanyanın bir parçası olarak el-Şerif'i araç sürerken filme aldı. Video, YouTube ile Facebook'a yüklendi. El-Şerif, 21 Mayıs 2011 tarihinde gözaltına alındı ve serbest bırakıldı ve ertesi gün yeniden tutuklandı. 30 Mayıs'ta sorgulama için talep edildiği takdirde geri dönme, araç sürmeme ve medyayla konuşmama şartlarıyla kefaletle serbest bırakıldı. New York Times ve Associated Press, kadınların sürüş kampanyasını Arap Baharı'nın daha geniş şekli olarak ilişkilendirdi ve ve Suudi yetkililerin protesto korkusu nedeniyle Şerif'in tutuklanmasının uzun sürmediğini belirtti.
İran'da kadın hakları, devleti yöneten rejimin şekline göre değişmiştir. Her rejimin yükselişiyle birlikte, kadın haklarına yönelik bir dizi zorunluluk ortaya çıktı ve oy haklarından kıyafet kurallarına kadar geniş bir yelpazedeki sorunları etkiledi.
İslam dünyasında liberalizm ve ilerlemecilik, İslami anlayış ve pratik konusunda önemli bir ilerici düşünce birikimi oluşturan kendini bildiren Müslümanları içerir. Bu çalışmalar bazen "ilerici İslam" olarak adlandırılır. Bazı bilim insanları, Omid Safi gibi, "İlerici Müslümanlar" ile "İslam'ın liberal savunucuları" arasında ayrım yapar.
İslam eleştirisi, İslam dinine yönelik çeşitli eleştirilerdir. İslam'a yönelik eleştiriler ilk dönemlerinden beri var olmuştur. Erken yazılı kayıtlarda, Hristiyanlar ve Yahudilerin yanı sıra İbnü'r Râvendî gibi eski Müslümanlardan gelmekteydi. Daha sonra İslam dünyasının kendisi eleştirildi. İslam'a yönelik Batılı eleştiriler, 21. yüzyılda özellikle 11 Eylül saldırıları ve diğer terör olaylarından sonra büyüdü. 2014 yılı itibarıyla, dünya ülkelerinin ve bölgelerinin yaklaşık dörtte birinde (%26) dine hakaret ve dinden çıkmaya yönelik cezalandırıcı yasalar olup, bunlardan çoğunluğu Müslüman olan 13 ülkede dinden çıkma için ölüm cezası bulunmaktadır.
İslam ve çocuklar konusu, İslam'daki çocukların haklarını, çocukların ebeveynlerine karşı görevlerini ve ebeveynlerin hem biyolojik hem de evlatlık çocukları üzerindeki haklarını içerir. Ayrıca farklı düşünce okullarına ilişkin haklar konusundaki görüş ayrılıklarından bazıları da tartışılmıştır.
İslam'da cinsiyet ayrımı, sosyal ve diğer ortamlarda erkek ve erkek çocuklarının, kadın ve kız çocuklarından ayrılmasına yönelik İslam ülkeleri ve topluluklarındaki uygulamaları ifade eder. Alimler, Kuran'ın cinsiyet ayrımı gerektirip gerektirmediği ve eğer öyleyse bunu gerektiren hadisler konusunda farklı görüşler belirtirler. İslam ilahiyatçıları arasında cinsiyet ayrımı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.