İçeriğe atla

Sistik ven

Portal ven ve kolları

Sistik ven (Latince: vena cystica), safra kesesinden kanı alan ve sistik kanal ile birlikte yan yana giderek portal venin sağ dalında sonlanan bir toplardamardır.[1] Sistik ven genellikle bulunmayan bir yapıdır ve bulunmadığı takdirde safra kesesi, yatağındaki küçük damarlar yoluyla kanı doğrudan karaciğer parankimi ile drene eder.

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 23 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Kasım 2019. 

Dış bağlantılar

  • Fine A (1997). "The cystic vein: the significance of a forgotten anatomic landmark". JSLS. 1 (3). ss. 263-6. PMC 3016730 $2. PMID 9876684. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Karaciğer</span>

Karaciğer, sadece omurgalılarda bulunan, detoksifikasyon, protein sentezi ve sindirim için gerekli olan enzimlerin üretimi de dahil olmak üzere pek çok işleve sahip bir organdır. İnsanlarda karaciğer karın bölgesinde, diyaframın altında bulunur. Karaciğerle ilgili terimler, tıbbi literatürde genellikle Grekçe karaciğer anlamına gelen ἧπᾰρ (hêpar) sözcüğünden türeyen hepat- kökü ile başlar.

<span class="mw-page-title-main">Kolesterol</span> kan plazmasında taşınan bir tür sterol

Kolesterol, hayvanların vücut dokularındaki hücre zarlarında bulunan ve kan plazmasında taşınan bir sterol, yani bir steroid ve alkol birleşimidir. Daha düşük miktarlarda bitkilerde de bulunur. İlk defa 1754'te safra taşlarında kolesterol bulunduğu için bu maddenin ismi Yunanca chole- (safra) ve steros (katı) sözcükleri ile kimyadaki -ol ekinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sarılık</span> İnsan hastalığı

Sarılık (ikter; icterus), bir hastalık değil, çoğu karaciğerle ilgili olan bazı hastalıkların belirtisidir. İkter tablosunda gözakı (sklera), deri, mukozalar ve organlar sarıya boyanır. En önemli nedeni kandaki bilirubin düzeyinin artmasıdır. Normalde periferik kanın 100 ml’sinde 1 mg kadar bilirubin bulunur. Kandaki bilirubin düzeyinin 2.5 mg’ın üzerine çıkmasına “hiperbilirubinemi”, bunun neden olduğu klinik tabloya "sarılık; ikter (icterus)” adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Toplardamar</span> pulmoner ven haricinde kalbe doğru oksijeni giderilmiş kan taşıyan kan damarları

Venler veya toplardamarlar kanı kalbe taşıyan kan damarlarıdır. Venler dolaşım sisteminin bir bölümünü oluştururlar. Oksijen bakımından fakir, metabolizma artıklarını taşıyan, kirli kanın kalbe dönüşünü sağlayan damardır. Derinde bulunan toplardamarlar, kasların arasından geçer. Bu damarlar ve yüzeysel toplardamarlar arasında köprüler bulunmaktadır. Bu oluşumda dolaşımın en fazla zorlandığı bölge bacaklardır.

<span class="mw-page-title-main">Dolaşım sistemi</span> hayvanlarda kan dolaşımını sağlayan organ sistemi

Dolaşım sistemi veya kardiyovasküler sistem maddelerin vücuttaki dolaşımını sağlayan organ sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Kan damarı</span> Kanı taşıyan dolaşım sisteminin tübüler yapısı

Kan damarları dolaşım sisteminin organlarındandır. Görevleri kanı vücudun bölümlerine taşımak olan kan damarlarının farklı türleri vardır. Temel kan damarı tipleri atardamarlar (arter) ve toplardamarlardır (ven). Atardamarlar kanı kalpten alıp vücudun farklı bölümlerine taşırken, toplardamarlar vücudun farklı bölümlerinden kanı kalbe taşırlar. Bununla birlikte iki istisna mevcuttur: pulmoner arter kirli kan, pulmoner ven ise temiz kan taşır. Vücuttaki en büyük damar kanın kendisi aracılığıyla tüm vücuda doğru pompalandığı aort atardamarıdır. Vücutta bulunan her organın en az bir tane temiz kanı kalpten getiren ve birden fazla kirli kanı kalbe götüren damarı vardır. İnsan vücudundaki damarların toplam uzunluğu 100 km kadardır.

<span class="mw-page-title-main">Cambazlı, Ahmetli</span> Ahmetlinin mahallesi

Cambazlı, Manisa ilinin Ahmetli ilçesine bağlı bir mahalle idi. 2018 yılında yapılan bir referandum ile Manisa ilinin Turgutlu ilçesine bağlandı. Fakat Manisa Büyükşehir Belediyesi, bu mahalleyi Ahmetli ilçesinden ayırıp Turgutlu ilçesine bağlamadığı için, hiçbir ilçeye bağlı olmayan bağımsız bir mahalledir.

<span class="mw-page-title-main">Alembey, Altınordu</span>

Alembey, Ordu ilinin Altınordu ilçesine bağlı bir mahalledir.

<span class="mw-page-title-main">Sistemik dolaşım</span>

Sistemik dolaşım, oksijenli kanı kalpten vücuda götürür ve dönüşte kirli kanı kalbe taşır. Dolaşım sisteminin bir parçasıdır. Dolaşımın fizyolojik teorisi ilk olarak William Harvey tarafından 1628'de tanımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Safra yolu</span>

Safra yolları, içerisinde safra taşınan kanallar dizisi. Bu kanallar safrayı karaciğerden oniki parmak bağırsağına taşır; on iki parmak bağırsağı yerine bu kanallarla karaciğerden safra kesesine taşınabilir, sonrasında buradan yine safra yolu aracılığıyla on iki parmak bağırsağına aktarılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Portal ven</span> Süperior mezenterik ven ile dalak veninin birleşmesiyle oluşan kısa kalın ven

Portal ven veya hepatik portal ven, karındaki gastrointestinal kanal, pankreas, dalak ve safra kesesinden kanı karaciğere taşıyan damar. Halihazırda dokulardan geçmiş olan kanın oksijen içeriği nispeten azdır; ancak sindirim sisteminden kana karışan sindirilmiş besin maddeleri açısından zengindir. Bu süreçte kana karışan toksinler de kanda olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Gluteus maximus</span>

Gluteus maximus veya büyük ilye, kıç bölgesinde kas. Bölgenin en büyük kası olma özelliğiyle diğer ilye kaslarının çoğunun üzerinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Safra kesesi</span> İnsanda ve diğer omurgalılarda bulunan organ

Safra kesesi ya da öd kesesi, bazı omurgalı canlılarda safranın ince bağırsağa salınmadan önce depolandığı ve konsantre edildiği küçük ve içi boş bir organdır. İnsanlarda armut şeklindeki safra kesesi karaciğerin altında bulunur, ancak kesenin yapısı ve konumu hayvan türleri arasında önemli ölçüde farklılık gösterebilir. Safra kesesi karaciğer tarafından üretilen safrayı ortak hepatik kanal yoluyla alır ve depolar, safranın yağların sindirilmesine yardımcı olması için oniki parmak bağırsağına salınması ise koledok olarak da adlandırılan ana safra kanalı yoluyla gerçekleştirilir.

<span class="mw-page-title-main">Ana safra kanalı</span>

Koledok olarak da bilinen ana veya ortak safra kanalı, safra kesesine sahip organizmaların gastrointestinal sisteminde yer alan bir kanaldır. Latince ductus choledochus ismi ile de bilinen kanal, karaciğerden gelen ortak hepatik kanal ile safra kesesinden gelen sistik kanalın birleşmesiyle oluşur. Ana safra kanalı daha sonra pankreas kanalı ile birleşerek Vater ampullasını oluşturur. Bu bölgede iki kanalda kaslı Oddi sfinkteri ile kaplanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sistik kanal</span>

Sistik kanal, safra kesesini ana safra kanalına bağlayan kısa bir kanaldır. Latince ductus cysticus olarak bilinen kanal genellikle sistik arterin yanında yer alır. Değişken uzunlukta olan yapı, safra akışına karşı çok fazla direnç sağlamayan "Heister'in spiral valvlerini" içerir. Sistik kanal ortak hepatik kanal ile birlikte Calot üçgenini oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Ortak hepatik kanal</span> safrayı karaciğerin sağ fonksiyonel lobundan drene eden sağ hepatik kanal ile karaciğerin sol fonksiyonel lobundan safrayı drene eden sol hepatik kanalın birleşmesiyle oluşan, safra sisteminin bir parçası

Ana veya ortak hepatik kanal, safrayı karaciğerin sağ fonksiyonel lobundan drene eden sağ hepatik kanal ile karaciğerin sol fonksiyonel lobundan safrayı drene eden sol hepatik kanalın birleşmesiyle oluşan, safra sisteminin bir parçasıdır. Latince ductus hepaticus communis ismiyle de bilinen ortak hepatik kanal, safra kesesinden gelen sistik kanala bağlanarak ortak (ana) safra kanalını oluşturur. Kanal genellikle 6–8 cm uzunluğundadır.

Safra yolu yaralanmaları, safra yollarında genellikle laparoskopik kolesistektomi sonucu meydana gelen iyatrojenik yaralanmalardır. Ana safra kanalı, sistik kanal ve ortak hepatik kanalı kapsayan ekstrahepatik safra yollarında gerçekleşen yaralanmalar yüksek morbidite ve mortalite oranlarına sahiptir. Laparoskopik kolesistektominin 1987'de uygulanmaya başlamasından sonra bu komplikasyonların görülme sıklığı artmış olup, deneyim elde edilmesi sonucunda bile hastaların %0.5'inde görülmeye devam etmektedir. Yaralanmalar intraoperatif ya da postoperatif olarak ayrılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Safra sistemi</span> Organ sistemi

Safra ağacı ya da safra sistemi, karaciğeri, safra kesesini ve safra yollarını kapsayan bir sistemdir. Safra, su, elektrolitler, safra asitleri, kolesterol, fosfolipitler ve konjuge bilirubinden oluşur. Bu bileşenlerden bazıları hepatositler tarafından sentezlenir, geri kalanlar ise kan yolu ile karaciğere alınır.

<span class="mw-page-title-main">Sistik arter</span> Damar yolu

Sistik arter, safra kesesi ve sistik kanala oksijenli kanı sağlayan atardamardır.

<span class="mw-page-title-main">Kolesistektomi</span>

Kolesistektomi, safra kesesinin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Kolesistektomi, safra taşlarının neden olduğu biliyer kolik, kolesistit, pankreatit ve kolanjit gibi ağrı ve komplikasyonlar başta olmak üzere biliyer diskinezi ve safra kesesi kanseri durumlarında da tavsiye edilen bir tedavidir. 2011 yılında kolesistektomi, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki hastanelerde uygulanan en yaygın 8. ameliyathane prosedürü olmuştur. Kolesistektomi, bir video kamera kullanılarak laparoskopi yoluyla veya açık cerrahi teknikleri ile gerçekleştirilebilir.