Tulum, Anadolu'nun kuzeydoğusunda Rize, Artvin, Ardahan, Erzurum ve Gümüşhane'de kullanılan nefesli bir halk çalgısı. Balkan yarımadası ve İskoçya'da kullanılan gaydadan en önemli farklı pes sesleri kontrol edebilen boruya sahip olmamasıdır.
Zurna, Türkiye'nin birçok yerinde kullanılır. Tahta, metal ve kamış kullanılarak yapılan, yüksek sesli, bu yüzden büyük davul ile birlikte çalınan, yine bu yüzden açık havada kullanıma uygun, nefesli saz çeşididir.
Çalgı, müzik aleti veya enstrüman, müzik yapmak için kullanılan aletlere verilen genel isimdir. Prensip olarak, ses çıkaran her nesne çalgı olabilir; ancak bir nesneyi çalgı yapan şey, müzik yapmak amacıyla kullanılmasıdır. Çalgıların tarihi, insan kültürünün başlarına kadar uzanır. İlk çalgıların ritüellerde kullanıldığı düşünülmektedir: Örneğin avın başarıyla tamamlandığını belirtmek üzere trompet, dini törenlerde davul kullanılmıştır. Zaman içinde eğlenceli amaçlı müzikler üretilmeye ve melodiler icra edilmeye başlanmıştır. Kullanım alanları arttıkça çalgılar da gelişmiştir.
Cura, Yörük halk çalgılarından biridir. Akdeniz ozanları tarafından çoklukla kullanılan bu çalgının uzunluğu 55–60 cm kadardır ve bağlama ailesinin en küçük çalgısıdır. Cura genellikle altı, beş, dört ya da üç tellidir. İki telli curalar da vardır. Bu curaların alt teli "la", üst teli "re" sesine ayarlanmıştır. Curaların tekne derinlikleri ile göğüs genişlikleri 15 cm dolayındadır. Sap uzunlukları ise 40 cm kadardır. Sapın ucundaki burgu denen anahtarlarla çalgı akort edilir. Dört telli curalarda üstteki tel ahenk telidir. Öbür teller bu ahenk telinin sesine ayarlanır. Sapları kısa olduğu için curalarda az sayıda perde bulunur.
Kabak kemane, Türk halk müziği'ndeki telli, yaylı ve deri kapaklı sazların tek örneğidir. Kökeni Orta Asya'ya dayanmaktadır. Kabak kemane, Türkiye’de özellikle Batı Anadolu’da Ege Bölgesi’nde) yaygın olarak kullanılan bir sazdır. Kabak, kabak kemane, rebap ve ıklığ gibi adlar ile bilinmektedir. Orta Asya Türkmenlerinin Gijek adını verdiği ve Azerbaycan halk müziğinde Kemança adıyla kullanılan çalgı da aynı köktendir. Gövdesi kabak veya hindistan cevizi, göğsü deri, iki veya üç telli olan bir halk çalgısıdır. Yörelere göre farklılık gösterir.
Saksofon veya saksafon, çoğunlukla koni ve “S” biçiminde pirinçten üretilen, ağzındaki kamış vasıtasıyla ses çıkaran bir çalgıdır. 1840’lı yıllarda, Adolphe Sax tarafından tasarlanmıştır. Saksofon genellikle pop ve caz müziği ile ilişkilendirilse de, önceleri klasik Batı müziği ve ordu müziği çalgısı olarak tasarlanmıştı.
Klarnet, sert ve dayanıklı ağaçlardan genellikle de abanoz ağacından yapılan üflemeli bir çalgı türüdür. Bir çeşit sert kauçuk olan ebonitten, ayrıca metalden yapılanları da vardır.
Fagot, ahşap nefesli çalgıdır. Fagot, çift kamışlı ve tek parçalı bir enstrüman olan Curtal'dan, 16. yüzyıl'da Avrupa'da türemiştir. Ses aralığı 3,5 oktav olan, akçaağaç, ahşabı ve metal borudan yapılan fagotun uzunluğu 1,3 metre, borunun açılmış haliyle 2,5 metredir.
Bakır Nefeslili Çalgılar partisyonda tahta nefesli çalgıların altında yer alır. Tahta nefesli çalgılar üçer adet kullanılmışsa, bakır nefesli çalgıların sayısı genellikle şöyle olur:
- 4 Korno
- 3 Trompet
- 3 Trombon
- 1 Tuba
Çalgı topluluğu, değişik çalgıların bir arada bulunduğu küçük müzik topluluğudur. Bu çalgı topluluklarının dalları da vardır.
Trompet, bir ağızlık ve kendi üstüne kıvrılmış silindir bir borudan oluşan nefesli çalgıdır. (~Fr trompette / İt trompetta [küç.] bir nefesli çalgı, askerî borazan < İt tromba boru +ette) Aerophone sınıfına ait bir bakır üflemelidir.
Klasik Batı Müziği, kökeni Antik Yunan müzik kültürüne dayandırılan, daha sonra Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşüyle başlayan Orta Çağ ve Gotik dönemde çok sesliliğin gelişimiyle beraber daha da biçimlenmiş, kilise ve saray baskısı altında Rönesans'ın erken yüzyılında vokal polifoni çerçevesi içinde gelişmiş, Yüksek Rönesans ile beraber çalgı müziğinin de yükselişiyle içeriği bugünün klasik müzik olarak adlandırılan biçimleri ve teknikleriyle gelişimini sürdürmüş bir kurumsal müziğin, kilise baskısına direnen halk müziğinin dans ve şarkı biçimleriyle karşılıklı etkileşimi sonucu gelişimini sürdürmüş olan, uluslararası olarak kabul görmüş müzik türüdür. En önemli özelliği, çok sesli ya da çok ezgili (polifonik) ve çok ritmli (poliritmik) olmasıdır.
Viyola, yaylı çalgılar ailesinin ikinci üyesidir ve şekli kemana benzemekle beraber kemandan biraz daha büyüktür. Alto' da denir. Fiziki yapısı kemana çok benzer. Keman ailesi müzik aletlerinde orta sese sahiptir ve keman ile çello arasında yer alır. Gövde uzunluğu 41 – 45 cm civarındadır.
Türk halk müziği ya da kısaca Türkü, Türkiye'nin çeşitli yörelerinde farklı ağızlar ve formlarda söylenen Türkçe yöresel etnik müziklerin tümü. Yapısal olarak folklorun bir parçası olan Türk halk müziği, sözlü halk müziği ve sözsüz halk müziği olmak üzere ikiye ayrılır. Sözlü halk müziğine genel olarak türkü adı verilir. Sözsüz halk müziğine ise ezgi adı verilir. Klasik Türk halk müziği, çeşitli yörelerden derlenmiş birçoğu anonim olan türkülerden ve sözsüz halk müziklerinden oluşur, anonim eserlerin sözü ve bestesinin kime ait olduğu bilinmez ve yöreye mâl olmuştur. Modern Türk halk müziği ise, 1970'li yıllardan sonraki dönemde eski yöresel müzik kalıpları örnek alınarak oluşturulmuş, sözü ve bestesi belli olan halk müzikleridir. Türk halk müziği, halk oyunları ve halkbilim ile de yakından ilgilidir. Bunun dışında genel karakteristiğine göre; bektaşi, halay, teke, zeybek gibi türlere ayrılır. Ayrıca il bazında türküler kategorilendirilmiştir.
Teke Yarımadası, Türkiye'nin güney batısında Antalya Körfezi ile Fethiye Körfezi arasında Akdeniz'e doğru uzanan yarımadadır. Göller Bölgesi'yle kuzeyden sınırlanır. Eski çağlarda Likya olarak bilinirdi. İsmi 14. yüzyıl başından 15. yüzyıl ortalarına kadar bölgeye hakim olmuş Tekeoğulları Beyliğinden gelmektedir. Teke Yöresi olarak da bilinmektedir. Bitki örtüsü makidir.
Folk metal, 1990'lı yıllarda Avrupa'da gelişmeye başlayan bir heavy metal alttarzıdır. Halk anlamına gelen "folk" sözcüğünden de anlaşılacağı gibi bu tarz, heavy metal ile halk müziği ezgilerinin bir sentezidir. Yöresel çalgıların kullanıldığı bu türde, fazla olmasa da yöresel şarkı söyleme tarzları da kullanılır.
Kornet, bakırdan veya pirinçten yapılmış bakır nefesli çalgılar grubuna bağlı üflemeli bir çalgıdır.
Flüt, yanlamasına çalınan, metalden ya da tahtadan yapılabilen bir üflemeli çalgıdır. Flüt ailesinin en yaygın türüdür, orkestralarda ve bandolarda sıkça kullanılır. Pikolo flüt, alto flüt, bas flüt gibi enstrümanlar da flüt ailesindendir; Pikolo flüt normal flütün yarısı boyundadır, alto flüt ise normal flütlerden biraz daha büyüktür.
Çimon, Doğu Karadeniz bölgesine özgü, üstte 5 altta 1 deliği olan, sipsi benzeri bir tahta nefesli çalgıdır. Kalaklı (boynuzlu) ve kalaksız olmak üzere iki çeşidi olan çalgının gövdesinin uzunluğu 17 ila 21 cm arasında değişmektedir. Üzerindeki delikler diğer üflemeli çalgılardan farklı olarak karedir. Ağızlığın boyu 5 ila 6 santimetredir. Ağızlığın üstündeki dilin aşağı yukarı oynamasıyla çimondan ses çıkar. Günümüzde pek kullanılmayan çalgı, Artvin merkez, Yusufeli, Şavşat, Rize merkez, Pazar ve Ardeşen ilçelerinde yaygındı. Çalgı, kamış, gürgen, kayısı veya söğüt ağaçlarından yapılabilir. Daha gür ses veren kalaklı çimonun gövdesine ayrıca sığır boynuzu takılır. Çalgının boynuz bölümünde zigzag motifleri olabileceği gibi, boynuz boncuklarla da süslenebilir. Çalgının tonu fa-sol-la şeklindedir. Tek başına çalınabildiği gibi, koltuk davulu veya diğer ritim sazlarıyla bir arada da çalınabilen çimon, tulum çalgısına başlamadan önce pratik yapmak için de kullanılmaktadır.
Pilili, Gürcistan'ın Acara bölgesinde kullanılan bir nefesli çalgıdır. 25 ila 30 cm arası uzunluğa ve 5 ve 7 arası deliğe sahiptir. Genellikle erik veya sambucus ağacından yapılır. Ağızlık için bambunun gövdesi kullanılır. Dans müziklerinde Gürcü davulu doli ile beraber çalınır.