
Falanks, genellikle mızrak ve benzeri silahlar kullanan askerlerin birbirinden ayrılmadan art arda saflar halinde savaşmasını esas kabul eden bir savaş düzenidir. İlk uygulamaları Arkaik Yunanistan'da Hoplites adı verilen ağır piyadelerin savaş düzeni olarak ortaya çıkmıştır. Falanks düzeninden önce savaşlar, düzensiz gruplar arasında bire bir çatışmalar şeklinde yürütülmektedir. Falanks düzeni, kütlesel bir vuruş gücüyle son derece etkili bir savaş düzeni olarak ortaya çıkmıştır.

Kursk Muharebesi, II. Dünya Savaşı sırasında Doğu Cephesi'nde, Alman kuvvetlerinin Kursk çıkıntısına karşı 1943 yılının Temmuz ve Ağustos aylarında giriştikleri genel taarruzdur. II. Dünya Savaşı sırasında yapılmış en büyük tank çarpışmalarından biri ve bir günde en fazla kayıp verilmiş hava çatışmaları bu muharebede gerçekleşmiştir. Almanların Doğu Cephesi'nde gerçekleştirdiği son stratejik taarruzdur. Sonucundaki Sovyet zaferi, Doğu Cephesi'nde inisiyatifi Sovyetlere vermiştir ve savaşın sonuna kadar da öyle kalmıştır.

Tanksavar terimi her ne kadar tank türünü işaret etse de aslında tüm askeri amaçlı ZSA sınıf araçları kapsamaktadır. Bu terim bu türden araçların imhasını veya etkisiz hale getirilmesi için kullanılan tüm silah türlerini kapsar. Bunlar başlıca yüksek namlu çıkış hızına sahip topçu sistemleri, füzeler, değişik otomatik top ve tanksavar mayınlarını kapsar.

Kundak Motorlu Topçu Sistemi (KMT) tekerlekli veya paletli bir şase üzerinde başka bir aracın çekme gücüne gereksinim duymadan manevra kabiliyeti olan topa denir. Bu terim hem kundağı motorlu obüsler hem de roket atan platformları kapsar. Bu araçları yüksek hareket kabiliyetine sahip genellikle paletli, üzerlerinde obüs, havan, roket veya güdümlü füze taşıyan araçlardır. Bu silahlar çatışma bölgesine uzun menzilli dolaylı ateş gücü sağlarlar.

Tank; ana görevi doğrudan ateş gücü kullanımıyla düşman kuvvetlerine saldırmak olan, paletli ve zırhlı savaş aracı veya bu araçlardan oluşan birlikleri kapsayan askeri sınıf. Tankı diğer savaş araçlarından ayıran özellikleri ağır bir zırha, yüksek ateş gücüne ve her türlü arazide hızlı gidecek şekilde tasarlanmış sürüş takımlarına sahip olmasıdır. Her ne kadar masraflı ve lojistik açıdan çaba gerektiren araçlar olsa da, yer hedeflerine saldırma yeteneği ve piyadelerin moralini çökertmesi nedeniyle modern orduların vazgeçilmez unsurlarındandır.

Sovyetler Birliği'nin askerî tarihi Kızıl Ordu ve Sovyetler Birliği Silahlı Kuvvetlerinin askerî tarihini kapsar. Bolşeviklerin iktidara geldiği 1917 Ekim Devrimini izleyen günlerde başlar. Yeni hükûmet Rus İç Savaşı'nda değişik rakipleriyle başa çıkabilmek amacıyla Kızıl Ordu'yu kurdu. 1939'da Mançukuo ile Moğolistan arasındaki sınır anlaşmazlığında Moğolistan'ı destekleyerek Halhin Gol Muharebesi'nde Mançukuo'yu sahiplenen Japonya ile çarpıştı. Molotov-Ribbentrop paktıyla Nazi Almanyası ile anlaşarak Polonya'nın doğu illerine saldırdı ve kuvvetlerini konuşlandırdı. Baltık Devletleri'ni, Romanya'dan Besarabya ve Kuzey Bukovina'yı ilhak etti. 1939-1940'ta Finlandiya'yı işgal etti. II. Dünya Savaşı'nda Nazi Almanyası'nı yenilgiye uğratan ana askerî kuvvet Kızıl Ordu'ydu. Savaştan sonra Almanya'nın doğu yarısı ile Orta ve Doğu Avrupa'daki birçok ülkeyi işgal etti, bunlar daha sonra Doğu Bloğu'nun uydu devletleri olmuşlardır.

Blitzkrieg ya da yıldırım harbi, II. Dünya Savaşı sırasında Almanların temel savaş doktrinidir. Doktrinin amacı hızlı ve ani saldırılarla, düşmanın düzenli bir savunma kurmasını engelleyip sonra da hızlı bir şekilde yok etmektir. I. Dünya Savaşı'nda uygulanan siper savaşı yöntemine karşı geliştirilmiştir. Tankların, uçakların ve zehirli gazların gelişmesiyle siper savaşları terk edilmeye başlanmış, daha çok hareketli savunmaya geçilmiştir. Almanların bütün savaş araçları bu doktrin üzerine üretilmiştir.
Askerî tarih, insanlık tarihi boyunca süregelen ve çatışma kategorisine giren olaylardan oluşur. Bunlar iki kabile arasındaki küçük çaplı dövüşmeden yeryüzündeki birey nüfusunun çoğunluğunu etkileyen düzenli ordular arasında geçen bir dünya savaşına kadar sıralanırlar. Bu olayları yazarak ya da diğer yollardan kaydeden kişilere de askerî tarihçi denir.

Antik çağlarda savaş yazılı tarihin başlangıcından antik dönemin sonuna kadar geçen dönemdeki savaş tarzıdır. Avrupa'da Eski Çağ'ın sonu genellikle Batı Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla (476) eş tutulur. Çin'de de aynı şekilde beşinci yüzyılın sonu sayılabilir.
Orta Çağ'da savaş, genellikle Orta Çağ Avrupası'nda kullanılan savaş tarzını anlatmak için kullanılır.

İstihkâm veya askerî mühendislik, savaşan birliklerin saldırısını kolaylaştıran, savunma gücünü artıran, yapı işleriyle uğraşan teknik askerî sınıftır. Günümüzün ve geleceğin muharebeleri her seviyede ve sürekli bir biçimde manevra yapmayı, üstün hareket kabiliyetine sahip kuvvetlerin bir bütün hâlinde eğitilmesini, başarılı bir şekilde bütünleştirilerek kullanılmasını ve karşılaşılan her türlü engelden süratle geçilmesini gerektirmektedir. İlgi ve etki alanları genişleyen muharebe sahasının bir görevi olan “Geçit Açma Harekâtı'nın başarılı bir şekilde uygulanması harekâtın sonucunu belirlemektedir.
Askeri amaçlar için geliştirilen, zırhla korunan ve silahlı araçlara zırhlı savaş aracı (ZSA) denir.

Fransa Prusya Savaşı, 19 Temmuz 1870 - 10 Mayıs 1871 tarihleri arasında Fransız İkinci İmparatorluğu ile Prusya Krallığı arasında yapılan savaş. Fransa'da genellikle 1870 Savaşı olarak adlandırılır.
Topyekûn savaş, bir milletin bütün kaynaklarını seferber ederek başka bir millete kesin olarak iradesini kabul ettirebilmek amacıyla, onun askerî gücünü yok etmek için yapılan savaştır. Topyekûn savaşı diğer savaş türlerinden ayıran özellik, bir ulusun tüm kaynaklarını bu savaş için seferber etmesi ve karşı tarafa kendi iradesini kayıtsız şartsız kabul ettirmeyi amaçlamasıdır. Bu kayıtsız şartsız kabul ettirmek, pratikte ancak, karşı tarafının askerî gücünü tümüyle imha etmekle mümkün olacaktır. Yüzyıllardır pratikte uygulanmakta olan topyekûn savaş, ilk olarak 19. yüzyılda bir savaş çeşidi olarak tanınmıştır. Topyekûn savaşta sivil-asker ayrımı yoktur, herkes asker olarak kullanılabilir.

Crysis Warhead, birinci şahıs nişancı bakış açısında; aksiyon, bilimkurgu gibi ögeleri içeren Crytek firması tarafından 16 Eylül 2008 tarihinde Crysis'in devamı niteliğinde, Electronic Arts tarafından yayınlanan bir bilgisayar oyunudur. Crytek, Crysis'ın aynı zaman diliminde olan bu oyunu da tam Türkçe olarak piyasaya sürmüştür.
Siper savaşı ya da mevzi harbi, büyük bölümü askerî birliklerin, düşmanın hafif silahlarla açtığı ateşle yüz yüze kaldığı ve toplarından korunduğu siperlerde geçen savaş türüdür. Hareket harbinin tersine, düşman güçlerinin zamanla eridiği yıpratma savaşının temel ögesidir.

Tahkimat veya istihkâm, savaşlarda kullanılmak üzere savunma amaçlı inşa edilmiş askerî yapılar ve binaları tanımlar. İnsanoğlu binlerce yıllık uygarlık tarihinde çok çeşitli şekillerde savunma amaçlı yapı inşa etmiştir.

Yamato (大和) 2.Dünya Savaşı sırasında Japon İmparatorluk Deniz Kuvvetleri tarafından kullanılmış olan bir savaş gemisidir. Yamato ve kardeş gemisi Musashi yapılmış olan en ağır savaş gemileridir. Ana silahı olan 46 cm Type 94 topu bir savaş gemisine monte edilmiş olan en büyük silahtır. Ancak bu kadar güçlü olmasına rağmen iki gemi de savaştan sağ çıkamamıştır. Amerikan uçaklarının saldırısına uğradı ve ağır hasar gördü.

Kuşatma makinesi kuşatmalarda ağır kale kapılarını, kalın şehir surlarını ve diğer tahkimatları yıkmak veya üzerinden atlamak için tasarlanmış bir cihazdır. Bazıları sabittir, uzaktan düşman tahkimatlarına saldırmak için inşa edilirken diğerleri düşman tahkimatına ilerlemek için tekerleklere sahiptir.
Yaylım ateşi, temel olarak verilen bir komut üstüne hafif veya ağır ateşli silahların aynı anda ateşlenmesi ile oluşan atış perdesidir. Bu atış şeklinin icrası ile amaç düşmanın taarruza kalmasını engellemek, hareket kabiliyetini en aza indirmek veya zaten taarruza geçmiş düşman unsurun taarruzunu kırmaktır. Uygulamanın ilk kullanılmaya başlaması Napolyon Savaşları dönemine tarihlenir. Bu ilk devirlerde amaç belirli bir hat üzerinde sabit duran piyadeyi en kısa sürede etkisiz hale getirmek ve süvari taarruzunu olabildiğince kırmaktır. En yaygın ve ağır sonuçları olan uygulamaları ise teknolojinin de gelişmesi ile I. ve II. Dünya Savaşları sırasında görülmektedir. Özellikle 1. Dünya Savaşı sırasında yenilikçi bir ordu olan Fransız ordusu tarafından, bu savaş taktiği uygulanmıştır.