Sinyal-gürültü oranı
Sinyal-gürültü oranı, arka plandaki gürültü seviyesiyle istenilen sinyalin düzeyini karşılaştıran bir ölçüdür. Bu gürültü gücünün sinyal gücüne oranı olarak tanımlanır. Genellikle desibelle açıklanır.
Sinyal-gürültü oranı, arka plandaki gürültü seviyesiyle istenilen sinyalin düzeyini karşılaştıran bir ölçüdür. Bu gürültü gücünün sinyal gücüne oranı olarak tanımlanır. Genellikle desibelle açıklanır.
Akustik, sesi inceleyen bir bilim dalıdır. Katı, sıvı veya gaz halindeki maddelerde dalga yayılımının fiziksel özelliklerini inceler. Bunlar arasında gürültüye yol açan titreşimlerin ve gürültünün kontrolü de vardır.
Sinyaller ve sistemler kavram ve teorisi diğer birçok mühendislik ve bilim dallarıyla birlikte, elektrik ve elektronik mühendisliğinin hemen her alanında ve Biyomedikal mühendisliğinin tıbbi cihazlar ve biyoelektrik gibi elektrikle ilgilenen alt disiplinlerinde gerekli olup, haberleşme, EKG, EEG gibi tıbbi cihazlar, devreler ve sistemler ve kontrol sistemleri gibi alanlardaki ileri düzeyde çalışmaların matematiksel temelini oluşturur.
Turbofan, itişi egzoz gazıyla beraber, ön kısımdaki geniş fanla da sağlanan güvenilir ve bakımı kolay jet motoru tipidir. Ön kısmı büyük, arka kısmı koni şeklinde ve daha küçüktür. Genelde yolcu uçaklarında kullanılır.
Barkod bir ışık kaynağının barkotlu yüzeye çarparak siyah çizgilerden daha az aralardaki beyaz boşluklardan daha fazla yansıyan ışığı çözümleyip elektriksel sinyallere çevirerek çalışan cihazdır. Düz tarayıcılar gibi, bir ışık kaynağı, bir lens ve optik işaretleri elektriksel sinyallere çeviren bir fotoiletken içerir. Ek olarak günümüzde üretilen tüm barkod okuyucular fotoiletken tarafından sağlanan barkod verisini analiz eden ve barkodun içeriğini tarayıcının çıkışına gönderen bir kod çözücü devre içerir.
Mikrofon, ses dalgalarını elektriksel titreşimlere çeviren, elektroakustik bir cihazdır. Mikrofon ses dalgalarına göre sinyal gerilimi verdiğinden hoparlörü tamamlayan bir unsurdur. Bir ses dalgasındaki titreşimlerin elektriksel benzeri olan sinyali üretmeye yarayan birçok fiziksel prensip vardır. Bunlar, bağlantı direncinin değişimi, piezo elektrik, elektromanyetik ve manyetostriksiyon prensiplerini içine alır. Bütün bu prensipler ve diğerleri yıllarca denenmiş, ancak sonunda piezo-elektrik, elektromanyetik, elektrostatik ve kapasitif prensipleri uygulamaya konmuştur.
LNB, uydu giriş sinyalini ilk karşılayan elektronik ünitedir.
Önvurgu ses yayıncılığında sinyal gürültü oranını artırmak amacıyla kullanılan bir tekniktir.
Gürültü, elektronikte iletilmek istenen bilgi sinyaline karışan, istenmeyen sinyallere verilen isimdir.
Frekans modülasyonu, İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türüdür. FM kısaltmasıyla gösterilir. Bu modülasyon türü 1933 yılında Amerikalı mühendis Edwin Howard Armstrong (1890-1954) tarafından geliştirilmiştir.
Gürültü, yaygın olarak, istenmeyen ses veya ses kirliliği anlamıyla kullanılır. Elektronik alanında gürültü; pre amplifikatör, televizyon gibi ses veya görüntünün çevrilmesini sağlayan sistemlere etki eden, iletilmek istenen bilgi sinyaline karışan parazitlerdir. Analog veya dijital sinyallerin işlenmesi veya veri işleme sırasında sinyale karışan, uygulanan işlemlerin istenmeyen ve belli anlama gelmeyen yan ürünü olarak da tanımlanabilir. Daha geniş anlamda, bir plaktan gelen cızırtı veya bir internet sayfasındaki reklam gürültü olarak nitelendirilebilir.
Radyo kaynağı SHGb02+14a, Mart 2003'te SETI@home projesinde keşfedilmiş ve 1 Eylül 2004 tarihli New Scientist´te duyurulmuş bir radyo kaynağı ve Dünya-dışı akıllı varlık araştırması (SETI) adayıdır.
Radyo yayını bozma, Sahte sinyaller gönderilerek radyo yayınının bozulması. Bu şekilde, gürültü oranı, radyo yayınının sinyalini azaltarak iletişimi bozabilir.
Amplifikatör veya yükselteç, elektronik sinyalleri artırmak için kullanılan elektronik cihazlardır. Amplifikatörler bu işlemi bir güç sağlayacısından alıp bu çıkış sinyallerinin şeklini eşleştirerek yaparlar. Yani, bir amplifikatör güç sağlayıcısından aldığı sinyalleri düzenler.
Sinyal-gürültü oranı bilim ve mühendislikte kullanılan, istenen bir sinyalin seviyesini arka plandaki gürültü seviyesiyle karşılaştıran bir ölçüdür. SNR, sinyal gücünün gürültü gücüne oranı olarak tanımlanır, genellikle desibel cinsinden ifade edilir. 1: 1'den yüksek bir oran gürültüden daha fazla sinyal olduğunu gösterir.
Başarım ölçüsü çeşitli alanlarda kullanılan bir deyimdir. Ancak uydu yayın teknolojisinde kazanç sıcaklık oranı olarak tanımlanır.
Gürültü katsayısı telekomünikasyonda bir cihazın gürültüye olan katkısını ifade eden bir çarpandır. Şayet birim kazançları desibel cinsinden ifade ediliyorsa, gürültü katsayısı yerine gürültü sayısı terimi kullanılır.
Analog televizyon, video ve ses iletmek için analog sinyalleri kullanan orijinal televizyon teknolojisidir. Analog bir televizyon yayınında, parlaklık, renkler ve ses bir analog sinyalin genliği, fazı ve frekansı ile temsil edilir. 2010'ların sonlarına kadar dünya çapında kullanımda olan üç ana analog televizyon sistemi vardı: NTSC, PAL ve SECAM.
Aktif gürültü kontrolü (ANC) gürültü engelleme veya aktif gürültü azaltma (ANR) olarak da bilinir, özellikle birinciyi iptal etmek için tasarlanmış ikinci bir sesin eklenmesiyle istenmeyen sesi azaltmak için bir yöntemdir.
Gürültünün veya gürültü spektrumunun rengi, ses mühendisliği, elektronik ve fizik gibi birçok alanda bir gürültü sinyalinin güç spektrumunu ifade eder. Farklı gürültü renkleri önemli ölçüde farklı özelliklere sahiptir. Örneğin, ses sinyalleri olarak insan kulağına farklı gelirler ve görüntü olarak farklı bir dokuya sahip olurlar. Bu nedenle, her uygulamada gürültü için belirli bir renk gerekir. Gürültü sinyalleri için bu "renk" duygusu, müzikteki tını kavramına benzer.