Türk alfabesi, Türkçenin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.
Fizikte enerji, bir cisime veya fiziksel bir sisteme aktarılan, işin performansında ve ısı ve ışık biçiminde tanınabilen niceliksel özelliktir. Enerji korunan bir miktardır; Enerjinin korunumu yasası, enerjinin istenen biçime dönüştürülebileceğini ancak yaratılamayacağını veya yok edilemeyeceğini belirtir. Uluslararası Birimler Sisteminde (SI) enerjinin ölçü birimi joule'dür (J).
Bakteri (İngilizce telaffuz: [bækˈtɪəriə] ( dinle); tekil isim: bacterium), tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır, kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu, kimi virgül şeklinde olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardır. Tipik olarak bir gram toprakta bulunan bakteri hücrelerinin sayısı 40 milyon, bir mililitre tatlı suda ise bir milyondur; toplu olarak dünyada beş nonilyon (5×1030) bakteri bulunmaktadır, bunlar dünyadaki biyokütlenin çoğunu oluşturur. Bakteriler gıdaların geri dönüşümü için hayati bir öneme sahiptirler ve gıda döngülerindeki çoğu önemli adım, atmosferden azot fiksasyonu gibi, bakterilere bağlıdır. Ancak bu bakterilerin çoğu henüz tanımlanmamıştır ve bakteri şubelerinin sadece yaklaşık yarısı laboratuvarda kültürlenebilen türlere sahiptir. Bakterilerin araştırıldığı bilim bakteriyolojidir, bu, mikrobiyolojinin bir dalıdır.
Dilbilim, dil bilimi, lengüistik ya da lisaniyat; dilleri dilbilgisi, söz dizimi (sentaks), ses bilgisi (fonetik), ses bilimi (fonoloji), biçimbilim (morfoloji) ve edimbilim (pragmatik) gibi çeşitli yönlerden yapısal, anlamsal ve bildirişimin çıkış bağlamını temel alarak sözlerin gönderimlerini ve iletişimde dilin yaptırım gücünü inceleyen bilim dalıdır.
Biyolojik sınıflandırmada alt tür, bir türün dağılım alanı içinde farklı bölümlenmelerde yaşayan ve birbirlerinden morfolojik özelliklerinin farklılıkları ile ayrılan iki ya da daha fazla popülasyondan her biri için kullanılan terimdir. Tek bir alt tür kendi başına tanınamaz: Bir türün ya hiç alt türü yoktur ya da soyu tükenmiş dahi olsa en az iki alt türü olabilir. Bilimsel literatürde alt tür için subsp. ya da ssp. kısaltması kullanılır.
Biyolojide taksonomi , ortak özelliklere dayalı olarak biyolojik organizma gruplarını adlandırma, tanımlama (sınırlandırma) ve sınıflandırma bilimsel çalışmasıdır. Organizmalar taksonlar halinde gruplandırılır ve bu gruplara taksonomik bir seviye verilir; belirli bir seviyedeki gruplar daha yüksek rütbeli daha kapsayıcı bir grup oluşturmak için toplanabilir, böylece taksonomik bir hiyerarşi oluşturulur. Modern kullanımdaki başlıca sıralamalar üst âlem, âlem, şube, sınıf, takım, familya, cins ve türdür. İsveçli botanikçi Carl Linnaeus, organizmaları kategorize etmek için Linnaean taksonomisi olarak bilinen sıralı bir sistem ve organizmaları adlandırmak için ikili adlandırma geliştirdiği için mevcut taksonomi sisteminin kurucusu olarak kabul edilir.
Carl Linnaeus, İsveçli biyolog, hekim ve fizikçidir.
Cin, İbrahimi dinler de dahil olmak üzere modern veya antik birçok din ve inanışta bulunan bir tür ruhani mitolojik yaratıktır. Farklı inanışlarda farklı karakteristiklere ve özelliklere sahiptir.
Virüs sınıflandırması, virüslerin taksonomik bir sistem içinde adlandırılma ve gruplandırılmalarını içerir. Hücresel canlıların görece oturmuş sınıflandırma sistemlerinde olduğu gibi, virüs sınıflandırması da süregiden tartışma ve önerilerin konusudur. Bu, büyük ölçüde, virüslerin henüz kesin bir şekilde "canlı" ya da "canlı olmayan" varlıklar olarak tanımlanamamış olmasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla da virüsler, bitkiler ve hayvanlar gibi hücresel canlıları konu edinen biyolojik sınıflandırma sistemleri içine çeşitli nedenlerle sorunsuz bir şekilde yerleştirilememektedir.
Biyolojide filogenetik çeşitli organizma grupları arasındaki evrimsel ilişkinin araştırmasıdır. Bu ilişkiler filogeni olarak adlandırılır. Filogenetik terimi Yunanca kökenlidir, "kabile, ırk" anlamına gelen file veya filon (φυλή/φῦλον) ve doğumla ilişkili anlamındaki genetikos (γενετικός) terimlerinden türetilmiştir. Organizmaların sınıflandırması ve adlandırması olan taksonomi, filogenetikten büyük miktarda etkilenmiştir ama yöntemsel ve mantıksal olarak farklıdır. Bu iki saha, "kladizm" veya "kladistik" olarak bilinen filogenetik sistematik bilim dalında örtüşürler. Filogenetik sistematikte taksonları birbirinden ayırt etmek için sadece filogenetik ağaçlar kullanılır. Evrimsel hayat ağacının araştırılması için filogenetik analiz yöntemleri vazgeçilmez hâle gelmiştir.
Proteobakteriler (Proteobacteria), bakteriler üstaleminin ana gruplarından birisini meydana getiren ve önemli cins ve türleri içeren şubesidir. Çeşitli hastalık etmenleri ve başka çok bilinen cinsler bu gruba dahildir. Ayrıca doğada serbest yaşayan türleri ve azot fiksasyonundan sorumlu pek çok bakteri türünü de içerir. Bu grup ribozomal RNA (rRNA) dizinlerine göre tanımlanmıştır. Bakteri biçimlerinin çeşitliliğinden dolayı grup, ismini Yunan mitolojisinde yer alan, her şekle girebilen tanrı Proteus'tan almıştır.
Popülasyon genetiği, popülasyonlardaki fertlerin benzerlik ve farklılıklarının kaynaklarını, bunun yanında popülasyonlardaki alel frekansının dağılımlarını ve değişimlerini araştıran bir genetik altdalıdır.
The Billboard Hot 100, Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleşen single satışların, radyolarda çalınma sıklığının ve müzisyenlerin yaygınlığının esas alındığı bir müzik listesidir. Billboard adlı dergi tarafından her hafta güncellenir. 4 Ağustos 1958'den beri listeleme yapmaktadır. Listenin oluşturulma biçiminin örnekli aşamaları aşağıdaki gibidir:
- Cuma, Ocak 1 - satış için haftalık takip başlıyor
- Pazartesi, Ocak 4 - airplay için haftalık takip başlıyor
- Perşembe, Ocak 7 - satış için haftalık takip biter
- Pazar, Ocak 10 - airplay için haftalık takip sonu
- Salı, Ocak 12 - Cumartesi tarihiyle yeni liste piyasaya sunulur, 20 Ocak
Ek-fiil, ek-eylem veya cevher fiil, Türkçede isimlerin sonuna eklenerek onları yüklem haline getiren bir ektir. Bu ek Eski Türkçe "ér- : olgunlaşmak, yetişmek, tamam olmak" fiilinden evrilip zaman içinde "i-mek" haline gelmiş ve zamanla kökünün de erimesiyle bugün sadece “şu veya bu durumda bulunmak” manalarını cümleye katan (i)-di, (i)-miş, (i)-se ve (i)-dir halleri kalmıştır. Diğer dillerden muadil olarak İngilizce "to be",Latince "esse" fiilleri örnek verilebilir.
Biçimbilim, yapıbilim, biçim bilgisi, şekil bilgisi, morfoloji veya yapı bilgisi dilbilimde sözcüklerin içyapısını inceleyen alt dalıdır. Temel inceleme nesnesi, dilin anlam taşıyan en küçük parçaları olan biçimbirimlerdir. Biçimbilim, sözcükleri, nasıl oluşturulduklarını ve diğer sözcüklerle ilişkilerini inceler ve sözcüklerin kök, gövde ve ek gibi bileşenlerinin yapısını çözümler.
Tür kompleksi biyolojide görünüş olarak birbirine çok benzeyen ve aralarında ayrım yapılmasının oldukça güç olduğu ve bu ayrımların tam olarak ne olduğu belirli olmayan birbirleriyle yakın akraba türlerden oluşan bir grubu anlatmak için kullanılan terimdir.
Nalburunlu yarasa ya da Nalburun yarasa, Rhinolophidae yarasa familyasını oluşturan yarasalara verilen isimdir. Yaşayan tek cinsi olan Rhinolophus dışında soyu tükenmiş bir cins olan Palaeonycteris de tanımlanmıştır. Bazen Rhinolophidae familyası içinde de sınıflandırılan Hipposideridae familyası ile yakın akrabadır. Nalburunlu yarasalar altı alt cinse ve birçok tür grubuna ayrılırlar. Tüm nalburunlu yarasaların ortak atası 34 ila 40 milyon yıl önce yaşamıştır ancak bu familyanın coğrafi kökeni belirli değildir ve familya biyocoğrafyasını ortaya koyma çabaları sonuçsuz kalmıştır. Genetik kanıtların gösterdiği birçok tür kompleksinin olma olasılığının yanı sıra daha önceden ayrı bir tür olarak tanımlanmış yarasaların aslında başka taksonlardan çok az genetik farklılık göstermesi sonucu taksonomileri karmaşıktır. Çoğunlukla tropikal ve subtropikal bölgeler olmak üzere Afrika, Asya, Avrupa ve Okyanusya kıtalarında, Eski Dünya'da yaşarlar.
Zooloji ve botanikte, bir paratip, bir türün ve diğer taksonların bilimsel adının gerçekte neyi temsil ettiğini tanımlamaya yardımcı olan bir organizmanın örneğidir; ancak holotip değildir. Genellikle birden fazla paratip vardır. Paratipler genellikle müze araştırma koleksiyonlarında yapılır.
Botanik isimlendirmesinde yazar alıntısı, geçerli bir botanik adı yayınlayan, yani adı alg, mantar ve bitkiler için Uluslararası İsimlendirme Kanunu'nda (ICN) belirtilen resmi gereklilikleri yerine getirirken ilk kez yayınlayan kişi veya gruba atıfta bulunmak anlamına gelir. Bir türün artık orijinal jenerik yerleşiminde olmadığı durumlarda, hem orijinal cins yerleşiminin yazarları hem de yeni kombinasyonun yazarları verilir.
Cichorieae ; Papatyagiller bitki familyasının üyesi olan bir oymak olup içerisinde 93 cins, 1.600 eşeyli olarak üreyen tür ve 7.000'den fazla apomiktik tür barındırmaktadır. Chicorieae, başlıca Doğu Yarımküre'nin ılıman bölgelerinde bulunur. Cichorieae'nın bütün türlerinde sütlü lateks ve tek tip çiçekçik içeren kömeçleri bulunmaktadır. Gundelia ve Warionia cinsleri, yalnızca disk çiçeğine sahip cinsler olup geri kalan bütün cinslerdeki çiçekler ışın çiçeğe sahiptir. En çok tür içeren cinsleri; yaklaşık 1.600 apomiktik türü olan Taraxacum, eşeyle üreyen yaklaşık 770 tür ile eşeysiz üreyen yaklaşık 5,200 türü olan Hieracium ve eşeyle üreyen 110 tür ile eşeysiz üreyen 700 türü olan Pilosella (Tırnakotu) cinsleridir. Tanınmış üyeler arasında marul, hindiba, karahindiba ve yemlik gösterilebilir.