İçeriğe atla

Siguatoksin

Siguatoksin CTX1B'nin kimyasal yapısı

Siguatoksinler, balıklarda bulunan ve ciguatera'ya neden olan toksik polisiklik polieter sınıfıdır.

Bu sınıfta birkaç farklı kimyasal vardır. "CTX" genellikle bunlar için bir kısaltma olarak kullanılır.

  • CID 5311333 ; PubChem - Ciguatoxin 1
  • CID 6441260 ; PubChem - Ciguatoxin 2
  • CID 6444399 ; PubChem - Ciguatoxin 3
  • CID 6450530 ; PubChem - Ciguatoxin 4B (Gambiertoxin 4b)

İnsanlar üzerinde toksik etki

Siguatoksinler onları taşıyan balıklara zarar vermezler ama insanlar için oldukça zehirlidirler. Kokusu veya tadı alınamaz ve pişirilerek yok edilemezler.[1] Gıdalarda bu toksin için hızlı testler standart olarak kullanılmaz.

Bazı siguatoksinler, sinir sisteminde uyarıcı voltaj kapılı sodyum kanallarını açma eşiğini düşürür. Bir sodyum kanalının açılması depolarizasyona neden olur ve bu da sırasıyla felce, kalp kasılmasına ve ısı ve soğuk duyularının değişmesine neden olabilir. Siguatoksinlerden bu tür zehirlenme durumu ciguatera olarak bilinir.

Siguatoksinler lipofiliktir, kan beyin bariyerini geçebilir ve hem merkezi hem de periferik nörolojik semptomlara neden olabilirler.

Başlıca semptomlar toksin alımından sonraki 1-3 saat içinde gelişir. Bunlar kusma, ishal, ekstremitelerde, ağızda ve dudaklarda uyuşma, sıcak ve soğuk hissinin tersine dönmesi, kas ve eklem ağrıları şeklindedir. Semptomlar, her bir duruma bağlı olarak günlerden haftalara ve hatta aylara kadar sürebilir. Bilinen bir panzehiri yoktur ancak birkaç terapötik hedef tanımlanmıştır.[2][3] Siguatoksinin LD50 değeri 0,25 μg/kg'dır.[4]

Biyobirikim

Siguatoxin, bir tür dinoflagellat olan Gambierdiscustoxicus tarafından üretilir. Bu üretim, Karayip Denizi, Hawaii ve kıyı Orta Amerika'da meydana gelir. Toksin genellikle orfoz, wrasse, tetik balığı, aslan balığı ve amberjack gibi büyük resif balıklarının derisinde, kafasında, iç organlarında ve yumurtalarında birikir. Aynı zamanda barracuda, hogfish, kral uskumru ve levrekleri de etkiler.[5]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Ciguatera". Journal of Toxicology. Clinical Toxicology. 31 (1): 1-29. 2008. doi:10.3109/15563659309000371. PMID 8433404. 
  2. ^ "Ciguatoxins activate specific cold pain pathways to elicit burning pain from cooling". The EMBO Journal. 31 (19): 3795-808. October 2012. doi:10.1038/emboj.2012.207. PMC 3463840 $2. PMID 22850668. 
  3. ^ "Ionic mechanisms of spinal neuronal cold hypersensitivity in ciguatera". The European Journal of Neuroscience. 42 (11): 3004-11. December 2015. doi:10.1111/ejn.13098. PMC 4744673 $2. PMID 26454262. 
  4. ^ Marine Toxins as Research Tools (İngilizce). Springer Science & Business Media. 31 Ocak 2009. ISBN 978-3-540-87895-7. 
  5. ^ "Fishes Carrying This Incurable Poison Are on the Rise". Medium (İngilizce). 19 Nisan 2020. 13 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mayıs 2020.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Nezle</span> Soğuk almaktan ileri gelen, burun akması, aksırma ile beliren hastalık, ingin, tumağı, dumağı, çaputlama

Nezle ya da soğuk algınlığı, üst solunum sisteminde oluşarak kolay şekilde yayılan ve en çok burnu etkileyen bir bulaşıcı hastalıktır. Nazofarenjit, rinofarenjit veya akut koriza olarak da bilinen nezlenin semptomları arasında öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı (rinore) ve ateş yer alır. Semptomlar genellikle yedi ila on gün içinde ortadan kaybolur. Bununla birlikte, bazı semptomlar üç haftaya kadar sürebilir. İki yüzden fazla virüs nezleye sebep olabilmektedir. Nezlenin en yaygın nedeni rinovirüslerdir.

<span class="mw-page-title-main">Aspirin</span> ağrı, ateş ve iltihaplanmayı azaltmak için kullanılan bir ilaç

Asetilsalisilik asit (ASA) olarak da bilinen aspirin, ağrı, ateş ve/veya inflamasyonu azaltmak için ve antitrombotik olarak kullanılan nonsteroid antiinflamatuar bir ilaçtır (NSAID). Aspirinin tedavi etmek için kullanıldığı spesifik inflamatuar durumlar arasında Kawasaki hastalığı, perikardit ve romatizmal ateş yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Ağrı kesici</span> insanın herhangi bir uzvunda ağrıya yol açan herhangi bir yere karşı oluşturulan yüksek baskı

Analjezik ya da ağrı kesici ağrıyı dindirmek ve analjeziye yol açmak için kullanılan her türlü ilaca verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Romatoid artrit</span>

Romatoid artrit (RA), öncelikle eklemleri etkileyen uzun süreli bir otoimmün hastalıktır. Tipik olarak sıcak, şiş ve ağrılı eklemlerle sonuçlanır. Ağrı ve sertlik genellikle istirahatten sonra kötüleşir. En yaygın olarak, bilek ve eller tutulur ve aynı eklemler tipik olarak vücudun her iki tarafında tutulur. Hastalık ayrıca cilt, gözler, akciğerler, kalp, sinirler ve kan dahil olmak üzere vücudun diğer kısımlarını da etkileyebilir. Bu, düşük alyuvar sayısı, akciğer çevresinde iltihaplanma ve kalp çevresinde iltihaplanma ile sonuçlanabilir. Ateş ve düşük enerji de mevcut olabilir. Genellikle semptomlar haftalar ve aylar içinde kademeli olarak ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Aldosteron</span> Stereoid yapılı hormon

Aldosteron böbrek üstü bezlerinin kabuk katmanı Zona Glomerulosa'da üretilen, kanda sodyum ve potasyum dengesini düzenleyen bir mineralokortikoiddir.

<span class="mw-page-title-main">Siroz</span> fibrozis ile karakterize kronik karaciğer hastalığı

Karaciğer sirozu veya kısaca siroz, uzun süreli karaciğer hasarının neden olduğu, karaciğer fonksiyonunun yaygın ve çoğu zaman geri dönüşümsüz olarak bozulmasıyla karakterize kronik ve ilerleyici bir hastalıktır. Karaciğerde meydana gelen hasar sonucu zamanla normal karaciğer dokusunun yerini fibröz skar dokusu alır ve bu da karaciğer fonksiyonlarının bozulmasına yol açar. Hastalık tipik olarak aylar veya yıllar içinde yavaşça gelişir. Erken belirtiler arasında yorgunluk, halsizlik, iştah kaybı, açıklanamayan kilo kaybı, bulantı, kusma ve karnın sağ üst kadranında ağrı olabilir. Hastalık ilerledikçe belirtiler arasında kaşıntı, alt bacaklarda şişme, karında sıvı birikmesi, sarılık, kolay morarma ve ciltte örümcek benzeri kan damarlarının gelişmesi yer alabilir. Karında biriken sıvı spontan enfeksiyonlara yol açabilir. Daha ciddi komplikasyonlar arasında hepatik ensefalopati, özofagus, mide veya bağırsaklardaki genişlemiş damarlardan kanama ve karaciğer kanseri yer alır. Sirozun evreleri arasında kompanse siroz ve dekompanse siroz yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Sodyum bikarbonat</span> kimyasal bileşik

Sodyum bikarbonat ya da soda kimyasal formülü NaHCO3 olan bir kimyasal bileşiktir. Kabartma tozu olarak da bilinir. Sodyum tuzlarından birisidir. Antiasit özelliği vardır. Kabartma tozu olarak da kullanılır. Suda çözünür. Beyaz katı kristal tozdur. Sodyum karbonat'ı andıran hafif alkali tadı vardır. Salin solüsyonu bileşiminde de kullanılır.

Osteoartrit veya Osteoartroz, Amerika Birleşik Devletleri'nde 7 yetişkinden 1'ini etkileyen, eklem kıkırdağı ve altındaki kemiğin yıkımından kaynaklanan dejeneratif bir eklem hastalığıdır. Dünyadaki engelliliğin dördüncü önde gelen nedeni olduğuna inanılıyor. En yaygın semptomlar eklem ağrısı ve sertliğidir. Semptomlar genellikle yıllar içinde yavaşça ilerler. Diğer belirtiler arasında eklem şişmesi, hareket açıklığının azalması ve sırt etkilenmesinde kol ve bacaklarda zayıflık veya uyuşma şeklindedir. En sık tutulan eklemler, parmak uçlarına yakın iki eklem ve başparmaktaki dip eklem, diz ve kalça eklemleri ve boyun ve bel eklemleridir. Semptomlar işe ve normal günlük aktivitelere engel oluşturabilir. Diğer bazı artrit türlerinin aksine, iç organlar etkilenmez. Sıklıkla el küçük eklemlerini, diz, kalça ve omurga eklemlerini etkilemektedir. Diz eklemi tutulumu gonartroz, kalça eklemi tutulumu koksartroz olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Sodyum nitrat</span> Kimyasal Bileşik

Sodyum nitrat formülü NaNO3 olan kimyasal bileşiktir. Güherçile'den ayırmak için Şili güherçilesi (bu ülkede büyük miktarda yığınlar halinde bulunması nedeniyle bu ad verilmiştir) adı da verilen bu beyaz renkli kristal tuz, potasyum nitrata oranla suda çok fazla çözünmektedir. Havadan nem çeker.

Sodyum salisilat salisilik asitin sodyum tuzudur. Yüksek sıcaklık ve basınç altında sodyum fenolat ve karbon dioksit den elde edilebilir. Tarihsel olarak, metil salisilatın sodyum hidroksit fazlalığıyla tepkimeye sokulup geri akım altında ısıtılmasıyla sentez edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Dehidratasyon</span> beraberinde metabolik süreçlerin bozulmasına neden olan toplam bir vücut suyu noksanlığı

Dehidratasyon ya da dehidrasyon, fizyolojide, beraberinde metabolik süreçlerin bozulmasına neden olan toplam bir vücut suyu noksanlığı durumudur. Serbest su kaybının, genellikle egzersiz, hastalık veya yüksek çevre sıcaklığı nedeniyle serbest su alımını aştığında ortaya çıkar. Hafif dehidratasyon ayrıca dalma diürezinden de kaynaklanabilir ve bu da dalgıçlarda dekompresyon hastalığı riskini artırabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hayvan zehri</span> bir canlı tarafından salgılanan toksin

Hayvan zehri ya da venom, bir hayvanın bir diğerine zarar vermek için ürettiği bir veya daha fazla toksin içeren bir salgıdır. Venom, hem avcılarda hem de avlarda, hem omurgalılarda hem de omurgasızlarda olmak üzere çeşitli hayvanlar arasında ortaya çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Pregabalin</span> Kimyasal bileşik

Lyrica markası altında pazarlanan Pregabalin, epilepsi, nöropatik ağrı, fibromiyalji, huzursuz bacak sendromu, opioid yoksunluğu ve yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisi için kullanılan bir ilaçtır. Analjesik ve anksiyolitik etkiye sahiptir. Epilepside parsiyel nöbetler için ek bir tedavi olarak kullanılmaktadır. Ameliyattan önce kullanıldığında ağrıyı azaltır, ancak daha fazla sedasyon ve görme bozukluğuna neden olabilir. Ağız yoluyla alınır.

<span class="mw-page-title-main">Göğüs ağrısı</span> semptom

Göğüs ağrısı, göğüste, tipik olarak göğsün ön tarafında ağrı veya rahatsızlıktır. Keskin, künt, baskı, ağırlık veya sıkma olarak tanımlanabilir. İlişkili semptomlar, mide bulantısı, terleme veya nefes darlığı ile birlikte omuz, kol, üst karın veya çenede ağrı olabilir. Kalple ilgili ve kalple ilgili olmayan ağrı olarak ikiye ayrılabilir. Kalbe yetersiz kan akışı nedeniyle oluşan ağrı, anjina pektoris olarak da adlandırılır. Diyabet hastaları veya yaşlılar daha az belirgin semptomlara sahip olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Balıklarda acı</span>

Balıkların, insanlara benzer bir şekilde mi yoksa insanlardan farklı bir şekilde mi acı çektiği tartışmalı bir konudur. Ağrı, karmaşık bir zihinsel durum olup farklı bir algısal niteliğe sahiptir ancak aynı zamanda bir duygusal durum olan acı ile de ilişkilidir. Bu karmaşıklık nedeniyle hayvanlarda acı, insanlar tarafından gözlemsel yöntemler kullanılarak açık bir şekilde belirlenemez ancak hayvanların ağrı yaşadıkları, genellikle karşılaştırmalı beyin fizyolojisine ve bunun yanı sıra hayvanların fiziksel ve davranışsal tepkilerine bakılarak gözlenen hayvansal bilincin, muhtemel varlığına dayanılarak çıkarılır.

Linoleik asit formülü COOH(CH2)7CH=CHCH2CH= CH(CH2)4CH3. olan bir organik bileşiktir. Her iki alken grubu da cis'tir. Bazen 18:2 (n-6) veya 18:2 cis-9,12 olarak da ifade edilir. Linoleat, bu yağ asidinin tuzları veya esterleri'ne verilen isimdir.

Herpes simpleks, herpes simpleks virüsünün neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Enfeksiyonlar, vücudun enfekte olan kısmına göre kategorize edilir. Oral uçuk, yüzü veya ağzı içerir. Genellikle uçuk veya gruplanmış küçük kabarcıklara neden olabilir veya sadece boğaz ağrısına neden olabilir. Genellikle basitçe herpes olarak bilinen genital herpes, minimal semptomlara sahip olabilir veya küçük ülserlerle sonuçlanan kabarcıklar oluşturabilir. Bunlar tipik olarak iki ila dört hafta içinde iyileşir. Kabarcıklar ortaya çıkmadan önce karıncalanma veya ağrılar oluşabilir. Herpes, aktif hastalık dönemleri arasında döngü yapar ve arada semptomsuz dönemler mevcuttur. İlk bölüm genellikle daha şiddetlidir ve ateş, kas ağrıları, şişmiş lenf düğümleri ve baş ağrıları ile ilişkilendirilebilir. Zamanla, aktif hastalık ataklarının sıklığı ve şiddeti azalır. Herpes simpleksin neden olduğu diğer bozukluklar şunları içerir: parmakları tuttuğunda herpetik dolama gözün herpes enfeksiyonu, beynin herpes enfeksiyonu ve yenidoğanı etkilediğinde yenidoğan herpes enfeksiyonu.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit D</span>

Hepatit D, hem viroid hem de virüsoid ile benzerlikler paylaşan küçük, küresel zarflı bir partikül olan hepatit delta virüsünün (HDV) neden olduğu bir viral hepatittir HDV, bilinen beş hepatit virüsünden biridir: A, B, C, D ve E. HDV, yalnızca hepatit B virüsü (HBV) varlığında yayılabildiği için bir uydu virüs olarak kabul edilir. HDV bulaşı eş zamanlı olarak HBV enfeksiyonu yoluyla gerçekleşebilir (birlikte-enfeksiyon) ya da kronik hepatit B veya hepatit B taşıyıcılığında sonradan gelişebilir.

<span class="mw-page-title-main">Etenzamid</span>

Etenzamid (2-etoksibenzamid), ateş, baş ağrısı ve diğer hafif ağrı ve sızıların giderilmesinde kullanılan yaygın bir analjezik ve anti-enflamatuar ilaçtır. Aynı zamanda çok sayıda soğuk algınlığı ilacı ve birçok reçeteli analjezikte olan bir bileşendir. Japonya'da genellikle kafein ve asetaminofen ile kombinasyon halinde reçetesiz satılan bir ilaç olarak kullanılır ve diş ağrısı, adet krampları, baş ağrısı ve ateş gibi kullanımlar için pazarlanır.

Nikotin zehirlenmesi, nikotinin yutulması, solunması veya cilt teması sonrasında toksik etkilerinin semptomlarını tanımlar. Nikotin zehirlenmesi potansiyel olarak ölümcül olabilir, ancak ciddi veya ölümcül aşırı dozlar nadirdir. Tarihsel olarak, çoğu nikotin zehirlenmesi vakası, nikotinin böcek ilacı olarak kullanılmasının sonucudur. Daha yakın tarihli zehirlenme vakaları tipik olarak Yeşil Tütün Hastalığı şeklinde veya kasıtsız olarak tütün veya tütün ürünleri veya nikotin içeren bitkilerin tüketilmesi şeklinde görülmektedir.