İçeriğe atla

Sigorta

Finansal Piyasa Aracıları

Kollektif Yatırım Planı
Kredi Birliği
Sigorta şirketleri
Yatırım Bankaları
Emeklilik fonu
Ana Aracılık
Yatırım Danışmanlığı

Finans dizisi

Finansal piyasalar
Aracılar
Yönetim
Kişisel Finans
Maliye
Bankalar ve Bankacılık
Finansal düzenleme

Sigorta, risklerin gerçekleşmesi sonucu doğabilecek zararları gidermek için kullanılan mali araçtır. Sigorta sözleşmesi, sigorta yapılması için hukuken gerekli sözleşmedir. Sigorta şirketi, sigorta işlerinin yönetilmesi, işletilmesi, satışı ile ilgilenen şirkettir. Sigortacılık, bu işlerle ilgilenen meslektir.

İnsanların tüm varlık ve girişimleri risk (riziko) adı verilen belirsizliklerin tehdidi altındadır. Sigorta, risklerin gerçekleşmesi halinde doğan zararı karşılar, böylece geleceğin maddi açıdan belirli hale gelmesini sağlar. Sigorta kişi ve kurumlara güven sağlar, böylece geleceğin planlanmasını mümkün kılar, girişimciliği teşvik eder.

Sigortanın işleyişi

Sigorta, temelde, benzer riske maruz kalan kişilerin (sigortalılar) maddi güçlerini birleştirerek yardımlaşmasıdır. Sigorta şirketlerinin işlevi, bu kişilerin birbirlerini bulmasını ve gerçekleşen zararların giderilmesini organize etmektir.

Aynı riske maruz kalan kişiler bir araya gelerek gerçekleşen riskleri hep birlikte karşıladıklarında, kişi başına düşen ödeme miktarı düştüğünden büyük bir risk bile herkes için karşılanabilir hale gelebilir. Bir araya gelen kişi sayısı ne kadar fazla olursa, kişi başına düşen zarar miktarı o kadar tahmin edilebilir hale gelir. Olasılık hesaplarında büyük adetler kanunu (veya büyük sayılar kanunu) adı verilen kanuna göre, aynı riske konu olan kıymetlerin sayısı ne kadar fazla olursa, gerçekleşecek hasar, riskin oluşma ihtimaline o denli yakın olacaktır.

Bir sigorta şirketinin organizasyonu altında bir araya gelen sigortalılar gelecekteki hasarları karşılamak için prim adı verilen ücreti öderler. Prim tutarına, hasarlar için yapılacak ödemelerin yanı sıra, sigorta şirketinin işletme masrafları, kârı, vergiler, acente komisyonları gibi kalemler de dahildir.

Sigorta, öngörülemez ve maddi zarar doğuracak olaylara (yani risklere) karşı yapılır. Ne zaman olacağı önceden bilinen olaylara karşı sigorta yapılmaz. Kumar, hisse senedi alım-satımı gibi spekületif riskler ve kanuna aykırı olarak yapılan işler sigortalanamaz. Keza, kanunlardan kaynaklanan cezalara karşı sigorta olmaz.

Sigorta teminatının işlemeye başlaması için sigortalı ile sigorta şirketi arasında sigorta sözleşmesi yapılır. Poliçe, sigorta sözleşmesinin koşullarını içeren ve ispatlayan belgedir. Poliçe üzerinde sigorta şirketinin unvanı, adresi, sigortalının adı, riskle ilgili bilgiler, prim, sigorta başlangıç ve bitiş tarihleri, sigorta koşulları vs. yer alır.

Sigorta satışları bazen doğrudan sigorta şirketleri tarafından yapılmakla birlikte, genellikle sigorta aracıları tarafından yapılır. Sigorta aracıları belli bir sigorta şirketine bağlı çalışan acenteler ve sigorta şirketlerinden bağımsız çalışan sigorta brokerleridir. Aracıların başlıca görevleri, sigorta müşterisini riskler ve buna uygun çözümler hakkında bilinçlendirmek, prim ödemelerini, hasarların tazmin edilmesini ve poliçenin yenilenmesini takip etmek, gerektiğinde hatırlatmada bulunmaktır. Prim tahsil etme yetkisi bulunan acenteler, müşterilerden aldıkları primleri sigorta şirketine öderler. Bu hizmetlerine karşılık aracılar komisyon alırlar. Komisyon genellikle prim tutarına dahil edilir.

Sigorta edilmiş bir riskin gördüğü zarara hasar denir. Bir hasar gerçekleştiğinde, sigortalı, sigorta şirketinde ihbarda bulunur. Sigorta şirketi, hasarı kendisinden bağımsız bir eksperin incelemesini sağlar. Daha sonra eksper raporunu inceleyerek, sigorta teminatı içindeki zararı tazmin eder, sigortalıya tazminat öder.

Can sigortalarında ve bedeni hasarlarda ise tazminat, aktüer denilen uzmanların yaptığı aktüerya hesaplarının sonucuna göre ödenir.

Eğer bir hasar üçüncü bir şahsın kusuru sonucu oluşmuşsa ve sigortalının o şahıstan tazminat talep etme hakkı veya daha başka hakları doğduysa, halefiyet denilen hukuki ilke uyarınca bu haklar ödediği hasar oranında sigorta şirketine geçer. Sigorta şirketinin bu hakkını kullanarak kusurlu taraftan tazminat talep etmesine rücu adı verilir. Örneğin, A ve B araçlarının karıştığı bir kazada, B aracı kusurlu ise, A'nın sigortacısı önce A'ya tazminat öder, daha sonra, ödediği tazminatı B'den talep edebilir.

Sigorta şirketleri önce bu haklarını kusurlu kişilerle anlaşarak (sulhen) kullanmayı denerler. Sulhen giderilemeyen sorunların çözümü için mahkeme yoluna gidilir. Çağdaş sigorta şirketlerinde rücu ve hukuk işlerinde uzmanlaşmış bölümler bulunur.

Deprem gibi büyük felaketler sonucu ödenen hasarların sigorta şirketlerinin mali güçlerini aşan tutarlara ulaşması nedeniyle, sigortacılar da kendi üstlendikleri riskleri sigortalarlar. Bu yeniden sigortalama işlemine reasürans denir. Reasürans konusunda çalışan şirketlere reasürör adı verilir. Reasürörler, verdikleri teminat karşılığında sigorta şirketlerinden prim alırlar. Reasürans, uluslararası bir iştir. Bir sigorta şirketi, risklerini pek çok reasüröre devredebilir. Böylece, deprem gibi felaket boyutlarındaki riskler bile dünya çapında pek çok şirkete dağılarak ödenebilir hale gelir. Bu durumun bir yansıması olarak, dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelen bir felaket, tüm sigorta piyasasını etkiler. Örneğin, ABD'de meydana gelen 11 Eylül Saldırıları sonucunda, Türkiye'deki sigorta primleri de (Dünya çapında olduğu gibi) arttı.

Artan rekabet sonucu, çağdaş sigorta şirketleri müşterilerine tazminat ödeyerek yardımcı olmanın dışında sayısı giderek artan bazı yardım hizmetleri, örneğin yolda kalan araçlar için çekici, bozulan musluklar için tesisatçı temini gibi ek hizmetler vermektedir.

Sigorta şirketleri çoğu ülkede (ve Türkiye'de) hayat ve hayat dışı branşlarda çalışan şirketler olarak ikiye ayrılır.

Türkiye'de sigortacılık sektörü, Hazine Müsteşarlığı bünyesinde faaliyet gösteren Sigorta Denetleme Kurulu tarafından denetlenmekte, Sigortacılık Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenmektedir.

Türkiye'deki sigorta müşterileri, sigorta şirketi ile anlaşmazlığa düştüklerinde, Sigorta Tahkim Komisyonu'na, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği'ne[1] veya Hazine Müsteşarlığı'na[2] başvurabilir.

Kanunen "sigortalanamaz" olarak nitelenen riskler dışındaki tüm riskler sigortalanabilir. Başlıca sigorta türleri şunlardır:

Sigorta türleri, zorunlu olup olmamasına göre de sınıflanabilir. Türkiye'de başlıca zorunlu sigortalar Trafik Sigortası ile Zorunlu Deprem Sigortasıdır.

Tarihçe

Babilliler'in M.Ö. 1800 yıllarında geliştirdiği Hammurabi Kanunları, sigortanın bilinen ilk hukuki şeklini içeriyordu. Buna göre, bir kervana haydutların saldırması halinde, zarar kervan sahipleri arasında bölüşülür.

Antik Yunan ve Roma medeniyetlerinde bir tür nakliyat sigortası vardı. Gemi sahipleri, ticaret seferine çıkacakları zaman sermaye olarak deniz ödüncü denilen bir borç alırlardı. Eğer gemi sağ salim geri dönerse, gemi sahibi deniz ödüncünü misliyle geri öderdi. Ancak gemi yolda batarsa, deniz ödüncü gemi sahibinde kalırdı.

Yine aynı dönemde, Rodos Kuralları denilen bir düzenlemeyle müşterek avarya kavramı ortaya çıktı. Buna göre, kaptan bir tehlikeyle karşılaştığında gemisini kurtarmak için yükün bir kısmını denize atarsa, bu zarar gemi ve yük sahipleri arasında paylaşılırdı.

14. yüzyılda, Cenevizliler tarihte sigortaya özgü (diğer ticari konuları içermeyen) ilk sözleşmeleri yaptılar.

15. yüzyılda İspanya'da sigorta hukukuna ilişkin ayrıntılı düzenlemeler yapıldı. 1435 ve 1436 yıllarında kabul edilen iki kararname ile nakliyat sigortalarına dair kurallar kondu.

17. yüzyıldan itibaren İngiltere'de ilk sigorta şirketleri kurulmaya başladı. O zamana dek sigorta işi tüccarlar tarafından yapılıyordu. Ancak 1666'da 13.200 ev ve 87 kiliseyi yok eden Büyük Londra Yangını sonrasında öyle büyük zararlar oluştu ki, sadece yangın sigortası üzerine uzmanlaşan sigorta şirketleri kuruldu. Önemli bir ticaret merkezi olan Londra, bu yüzyıldan itibaren dünya sigortacılığının önde gelen şehri haline geldi.

Lloyd’s binası, Londra (önde, mavi vinçli). Arkadaki salatalık biçimli bina, büyük bir reasürans şirketi olan Swiss Re'ye aittir.

17. yüzyılın sonlarına doğru, Londra'nın dünya ticaretindeki artan önemi nedeniyle, bu şehirde nakliyat sigortacılığı konusunda da önemli bir talep doğmaya başladı. 1680'lerin sonuna doğru Edward Lloyd, Londra'da denizcilerin gittiği bir kahvehane açmıştı. Kahve, zamanla gemilerini veya yüklerini sigorta ettirmek isteyenler ile bu riskleri kabul etmek isteyenlerin buluşma noktası halini aldı. Lloyd's, zamanla kahvehaneden nakliyat ve özel riskler konusunda uzmanlaşmış dünya çapında bir sigorta borsası haline dönüştü.

Mucit ve siyaset adamı Benjamin Franklin, ülkesi ABD'de sigortacılığın gelişmesi için çaba gösterdi. Kurduğu sigorta şirketi, yangına karşı sigorta yaptığı gibi, sigortalıları yangın riskine karşı bilinçlendiriyor, yüksek riskli ahşap binaları sigortalamıyordu.

Türkiye'de sigortacılık

Sigorta kelimesi, Türkçeye İtalyanca sicurta kelimesinden geçmiştir.

Ahilik teşkilatı gibi mesleki loncalar, kurdukları yardım sandıklarıyla Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ilk sigorta örneklerini verdiler. Bu sandıklar yangın ve ölüm gibi bugün de sigorta konusu olan risklere karşı üyelerini koruyordu.

Bu ilk örnekler dışında, Türkiye'de sigortacılık geç gelişti. Bunun nedeni olarak İslam dininin kadercilik anlayışı gösterilir. Belki de daha önemli bir neden, ticaretin ve mali yapının Batı Avrupa'ya kıyasla geri kalmış olmasıydı.

1870 yılında özellikle İstanbul'daki azınlıkların ve yabancıların mallarını etkileyen Beyoğlu yangını, sigorta düşüncesinin yaygınlaşmasına ve ilk sigorta şirketlerinin kurulmasına neden oldu. Bunların çoğu yabancı kökenliydi. İlk yerel sigorta şirketi, 1893 yılında kurulan Osmanlı Umum Sigorta Şirketi oldu. 1864 tarihli Deniz Ticareti Kanunu'nda sigortacılıkla ilgili ilk düzenlemeler yapıldı. Bu düzenlemeler 1906'da kara sigortacılığına özel hükümler kanunlaşıncaya kadar kıyas yöntemiyle kara sigortalarında da kullanıldı. Yabancı sigorta şirketlerinin başına buyruk çalışmalarını düzenlemek amacıyla 1914'te sigorta denetimi konusunda ilk kanun çıkarıldı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla birlikte, millî iktisat anlayışı doğrultusunda, sigortacılık alanında da yerel sermayenin varlık göstermesi için yeni sigorta şirketleri kuruldu.

1929 yılında, sigortacıların meslek kuruluşu olarak Sigortacılar Cemiyeti Daire-i Merkeziyesi kuruldu. Bu kuruluş, bugün de varlığını Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği adıyla devam ettirmektedir.[1]

1956 yılında düzenlenen Türk Ticaret Kanunu'nun beşinci kitabında, sigortacılıkla ilgili düzenlemeler yapıldı. 2007 yürürlüğe girecek yeni Türk Ticaret Kanunu'nun taslak çalışmasında sigortacılıkla ilgili önemli düzenlemeler öngörülmüştür.

1980'li yıllarda Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde uygulanan liberal siyaset sayesinde yabancı şirketler Türk sigorta sektörüne dönmeye başladı.

1990 yılında, o zamana kadar devlet tarafından belirlenen sigorta tarifeleri serbest bırakıldı.[3] Bunun sonucu olarak sigorta primleri ve şirket kârları hızla düştü, rekabet zorlaştı. Düşen kârlar ve 90'lı yıllarda yaşanan ekonomik krizler nedeniyle yabancı şirketler yavaş yavaş Türk sigorta piyasasından çekildiler. Ancak Türk sermayeli banka ve holdinglerin öncelikle kendi grup risklerini sigortalamak üzere çok sayıda şirket kurması nedeniyle sektörde bir daralma yaşanmadı.

1990'ların son yıllarından itibaren Türkiye'ye yabancı sermayeli sigorta şirketlerinin yeniden geldiği ve pazar paylarını giderek büyüttükleri görülmektedir. 2006 yılında sektörde yabancı sermayeli şirketlerin pazar payı %50'yi geçmişti.[4] İzleyen yıllarda bu eğilim devam etti ve Türk sigorta sektörü, büyük oranda yabancı sermaye etkisi altına girdi.

3 Haziran 2007'de sektörün uzun süredir beklediği Sigortacılık Kanunu kabul edildi ve yürürlüğe girdi. Kanun, özellikle Türk sigorta sektörünün Avrupa Birliği'ne uyumlu hale gelmesine yönelik hükümler içeriyordu.

Konuyla ilgili yayınlar

  • Nomer, Cahit; Yunak, Hüseyin Sigortanın Genel Prensipleri, Milli Reasürans TAŞ yayını, İstanbul, 2000
  • Pekiner, Kamuran Sigorta İşletmeciliği, İstanbul Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 1981
  • Çeker, Mustafa Yargıtay Kararları Işığında Sigorta Hukuku, Adana, 2004

Kaynakça

  1. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 7 Aralık 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2006. 
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Eylül 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2006. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 1 Ocak 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Kasım 2006. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 8 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Kasım 2006. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bağ-Kur</span> Türkiyedeki eski sağlık sigortası sistemi

Bağ-Kur, 16 Mayıs 2006 tarihinde kabul edilen 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı Türkiye Cumhuriyeti Sosyal Güvenlik Kurumu'na devir olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Aktüerya</span>

Aktüer finansal riskleri değerlendirebilen, çözümler öneren ve her çözümün uzun dönemdeki sonuçlarını irdeleyebilen bir profesyoneldir. Aktüer yalnızca bugünü değil yarınları da düşünerek finansal belirsizlikleri değerlendirir. İleriye yönelik projeksiyonlar yaparak stratejik kararlar için önerilerde bulunur.

Kara taşıtları sigortası ya da kısaca kasko; bir aracın kaza geçirmesi, yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi sonucu oluşabilecek zararları güvence altına alan bir sigorta sözleşmesi. Trafik sigortasından farklı olarak, poliçe sahibinin kendi aracının hasarını da kısmen veya tamamen karşılar. Trafik sigortasının aksine, zorunlu değildir.

<span class="mw-page-title-main">Reasürans</span>

Reasürans, sigorta şirketlerinin üstlerindeki riskleri tekrar sigortalatarak kendilerini güvence altına alması.

Millî Reasürans TAŞ, Türkiye merkezli faaliyet gösteren bir reasürans şirketi.

Reasürans anlaşması (trete), sigorta şirketleri ile reasürörler arasında yapılan ve risk devir esaslarını belirleyen anlaşma.

Sigorta poliçesi, bir sigorta sözleşmesinin koşullarını içeren belge.

Depo primi, bir sigorta veya reasürans sözleşmesinde, taraflardan biri tarafından diğerine iade edilmek üzere tutulan prim, bir tür depozito.

Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası ya da kısaca trafik sigortası, otomobil, kamyon, motosiklet ve diğer kara yolu taşıtları için sigortadır. Trafik sigortasının amacı herhangi bir kaza durumunda "karşı tarafın" malına veya canına verilen hasarı -kabahat oranına bağlı olarak- kısmen veya tamamen karşılar. Araç sigortasının özel şartları her bölgede yasal düzenlemeler ile değişebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Lloyd's</span>

Lloyd's, Londra, İngiltere'de bulunan büyük sigorta borsası. Risk üstlenen yatırımcılar olan üyelerin bir araya gelerek risklerin bölüşülmesini sağlar. Böylece Lloyd's reasürans işlevini yerine getirir. Ancak klâsik reasürörlerin aksine Lloyd's bir şirket değildir.

Munich Re, Dünya'nın en büyük reasürans şirketlerinden biri. Yaklaşık 5000 müşterisine 160 ülkede hizmet vermektedir.

Koasürans, genel anlamıyla sigorta edilen riskin çeşitli taraflar arasında bölüşülmesi. Koasürans, Türkçeye Fransızcadan geçmiş bir terimdir ve "birlikte sigorta" anlamına gelir.

Sigorta havuzu, bir grup sigortacının bir araya gelerek kabul ettikleri risklere ortak teminat vermesi.

Kümül, sigortacılıkta risk birikimi.

Zorunlu deprem sigortası sistemi, topraklarının yüzde 96’sı, nüfusunun yüzde 98’i aktif deprem bölgelerinde bulunan Türkiye tarafından geliştirilmiştir. Sistemi yönetme sorumluluğu ise Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı olarak 2000 yılında kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu’na (DASK) verilmiştir.

İşsizlik sigortası, bir işyerinde çalışırken, kendi istek ve kusuru dışında işini yitirenlere, uğradıkları gelir kayıplarını kısmen de olsa karşılamayı amaçlayan, devlet tarafından kurulan zorunlu bir sigorta türüdür. Türkiye'de Mart 2002 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmış işsizlik sigortasının yasal dayanağı 4447 sayılı kanundur.

TARSİM Türkiye'de devlet destekli tarım sigortası poliçelerinin üretim ve hasar işlemlerinin yapılması, riskin paylaştırılması ve reasürans koruması için kurulan havuz.

Sigortam.net, Türkiye'de 2001 yılında kurulmuş sigorta sektöründe hizmet veren internet sitesi.

Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş., Anadolu Sigorta tarafından yürütülmekte olan hayat sigortacılığı faaliyetlerini devralarak Türkiye'nin ilk hayat sigorta şirketi olarak kuruldu.

Mülkiyet sigortası bir mülk sigorta'sı türüdür. Yangın, hırsızlık ve bazı hava koşullarında meydana gelen zarar ve risklere karşı koruma sağlar. Bu, yangın sigortası, sel sigortası, deprem sigortası, ev sigortası veya kazan sigortası gibi özel sigorta türlerini içerir. Açık tehlikeler, özellikle politikada hariç tutulmayan tüm kayıp nedenlerini kapsar. Açık tehlike politikalarında deprem, kar, sel, fırtına, kasırga, nükleer kaza, terör eylemleri ve savaştan kaynaklanan hasarlar yer alır. Belirtilen tehlikeler, sigortanın sağlanması için fiili hasar nedeninin poliçede listelenmesini gerektirir. Daha yaygın olarak adlandırılan tehlikeler, yangın, şimşek, patlama ve hırsızlık gibi hasara neden olan olayları içerir.