İçeriğe atla

Sievert

Sievert
Japonya, Naraha'daki bir otelde, Fukuşima felaketinden beş yıl sonra, saatte mikrosievert cinsinden doz oranını gösteren arka plan radyasyonunu ekranı
Genel bilgi
Birim sistemiSI'dan türetilen birim
Neyin birimiEşdeğer dozaj
Sembol
Adını aldığıRolf Sievert
Boyut
Birim dönüşümleri
...... eşittir ...
  SI temel birimleri m2s−2
  Kütle tarafından yutulan enerji Jkg−1
  CGS birimleri (non-SI) 100 rem

Sievert (Sv sembolü ile gösterilir), canlı dokunun maruz kaldığı radyasyonun etkisini gösteren doz eşdeğerinin SI sistemindeki birimi.

Sievert, radyasyon dozu birimi olarak kullanılan bir ölçü birimidir. Bir Sievert, dokuların radyasyona maruz kalmalarından kaynaklanan hasarın miktarını ölçmek için kullanılır. Bu birim, adını bir radyasyon uzmanı olan Rolf Maximilian Sievert'ten almıştır.

Sievert, uluslararası birim sistemi (SI) tarafından tanımlanmıştır ve birim sembolü "Sv" olarak gösterilir. Bir Sievert, bir kilogram dokuda bir joule enerjiye eşit olan bir radyasyon dozu birimidir. Örneğin, bir Sievert, bir kişinin bir yıl boyunca maruz kaldığı radyasyon dozuna eşit olabilir.

Sievert, radyasyon kaynaklarından kaynaklanan tehlikelerin değerlendirilmesinde ve radyasyon koruma stratejilerinin belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Radyasyonun insan sağlığına etkisi, maruz kalınan radyasyon dozuna bağlıdır ve Sievert birimi, radyasyonun insan sağlığı üzerindeki etkisini değerlendirmek için kullanılan bir ölçüt olarak kabul edilir.

SI sistemindeki temel birimlerle ifade etmek gerekirse aşağıdaki eşitlikler kurulabilir;

1 Sv = 1 J/kg = 1 m2/s2 = 1 m2·s–2

Doz eşdeğerinin eski ölçüm Birimi REM'dir (rontgen equivalent man). 1 Sv = 100 REM'e eşdeğerdir (Q=1 için).

Nesnelerin yutmuş olduğu enerji miktarı (absorbed dose) ile karıştırılmamalıdır. Maruz kalınan radyasyonun tipine, etki süresine, parçacık tipi ve enerjisine bakılmaksızın, canlı doku üzerindeki etkisini gösterir.

İsveçli Sağlık Fizikçisi Rolf Sievert tarafından isimlendirilmiştir. Rolf Sievert "Radyasyon Doz Ölçümü ve Radyasyonun Biyolojik Etkileri" isimli araştırma çalışması ile ünlüdür.

Işımaya maruz kalma ve sınır değerler

Işımaya maruz kalma sınırını tespit ederken doğal ışıma değerleri göz önünde tutulmalıdır. Bu değer Almanya'da tespit edilen eşdeğeri yılda 2 mSv'dir. Şu değerler Almanya'da sınır değer olarak gösterilir:

Sakıncasız doz oranı Uzun vadeli taşınma için müdahale ölçütü
0.01 mSv (1.000 µSv)/yıl[1]0.0100 mSv (100.000 µSv)/yıl[2]
0.00,02 mSv (20 µSv)/hafta 0.02 mSv (2.000 µSv)/hafta
0.00,003 mSv (3 µSv)/gün 0.00,3 mSv (300 µSv)/gün
0.00,000 1 mSv (0,1 µSv)/saat 0.00,01 mSv (10 µSv)/saat
Işıma hastalığı klinik semptomları
Entegre doz olarak 150 mSv (150.000 µSv).[3]

İş icabı ışınlara maruz kalan kişilerde izin verilen en yüksek yıllık dozaj 20 mSv olmasına karşın iş yaşamı boyunca 400 mSv'den fazla ışın almamalıdır. Normal halk için (doğal ışımayı ve tıbbî tedbirleri hesaba katmadan) 1 mSv'dir. Doğmamış çocukların doğuma kadar 1 mSv'i geçmemelidir.[4]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Çevre, Doğayı koruma ve Nükleer Reaktör Güvenliği Bakanlığı. Strahlenschutzverordnung 2008, §5, § 46 1 Nisan 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ Çevre, Doğayı koruma ve Nükleer Reaktör Güvenliği Bakanlığı. Empfehlung der Strahlenschutzkommission 2001, Abschnitt 4.4.5 27 Nisan 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  3. ^ BM für Umwelt, Naturschutz und Reaktorsicherheit. Empfehlung der Strahlenschutzkommission 2001, Abschnitt 3.2 27 Nisan 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  4. ^ "Grenzwerte im beruflichen Strahlenschutz". Bundesamt für Strahlenschutz (BfS). 24 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2011. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Radyoaktivite</span> Atom çekirdeğinin kendiliğinden parçalanması

Radyoaktivite, radyoaktiflik, ışınetkinlik veya nükleer bozunma; atom çekirdeğinin, daha küçük çekirdekler veya elektromanyetik ışımalar yayarak kendiliğinden parçalanmasıdır. Çekirdek tepkimesi sırasında veya çekirdeğin bozunması ile ortaya çıkar. En yaygın ışımalar alfa(α), beta(β) ve gamma(γ) ışımalarıdır. Bir maddenin radyoaktivitesi bekerel veya curie ile ölçülür.

<span class="mw-page-title-main">Radyoterapi</span> Genellikle kanseri tedavi etmek için iyonlaştırıcı radyasyon kullanan terapi

Radyoterapi, iyonlaştırıcı ışın kullanarak kanser hastalığının tedavisidir. Hedef, tümör dokusunu komşu sağlıklı dokuları koruyarak yok edilmesidir. Bu konu ile ilgili anabilim dalına Radyasyon Onkolojisi adı verilir. İyonlaştırıcı ışınların biyolojik etkilerini Radyobiyoloji bilim dalı inceler. Radyoterapi kanser tedavisinde tek başına ya da cerrahi ve/veya kemoterapi ile birlikte kullanılabilir. Cerrahi tedavi ile benzer sonuçlar elde edilen hastalıklarda, organın koruyucu yaklaşım prensibi ile organ kaybı ve ilişkili fonksiyon kaybını önlediğinden tercih edilebilen tedavi yöntemidir.

<span class="mw-page-title-main">Radyasyon dozu</span>

Radyasyon dozu, İyonize radyasyon parçacıkları tarafından ortama bırakılan enerjinin, birim kütle başına değerini ifade eden bir büyüklüktür. Soğrulan doz ya da sadece doz olarak da kullanılır. SI birim sisteminde birimi gray(Gy)dir. Gray, bir kilogram kütle başına, joule cinsinden ortama aktarılan enerjiyi ifade eder. Eskiden kullanılan CGS birim sisteminde birimi rad'dır. Ancak rad biriminin kullanımı yaygın değildir. Radyasyon dozu, makroskopik bir nicelik olup parçacık geçişine bağlı olarak ortamda sonradan meydana gelen fiziksel değişimleri ya da hasarı tahmin etmede bir ölçü olarak kullanılır. Eğer fiziki ortam biyolojik bir materyal ise ya da canlı bir organizmanın doku ya da organları radyasyona maruz bırakılmışsa, hasarın tahmin edilmesinde radyobiyolojik etkilerin de dikkate alınması gerekir.

<span class="mw-page-title-main">Geiger sayacı</span> iyonlaştırıcı radyasyonu ölçen bir çeşit parçacık dedektörü

Geiger sayacı veya Geiger-Müller sayacı, iyonlaştırıcı radyasyonu tespit etmeye ve ölçmeye yarayan bir cihazdır. Cihaza adını veren Geiger–Müller tüpünün içindeki alçak-bansınçlı gaz tarafından üretilen iyonizasyonun kullanılmasıyla, alfa parçacıklarından, beta parçacıklarından veya gama ışınımlarından kaynaklanan nükleer ışımayı tespit eder. Taşınabilir ışıma (radyasyon) tetkik cihazı olarak geniş ve yaygın kullanımı nedeniyle, belki de toplumda en iyi bilinen ışıma (radyasyon) tespit cihazıdır.

<span class="mw-page-title-main">X ışını</span> Elektromanyetik radyasyon

X ışınları veya Röntgen ışınları, 0,125 ile 125 keV enerji aralığında veya buna karşılık, dalgaboyu 10 ile 0,01 nm aralığında olan elektromanyetik dalgalar veya foton demetidir. 30 ile 30.000 PHz (1015 hertz) aralığındaki titreşim sayısı aralığına eşdeğerdir. X ışınları özellikle tıpta tanısal amaçlarla kullanılmaktadırlar. İyonlaştırıcı radyasyon sınıfına dahil olduklarından zararlı olabilirler. X ışınları 1895'te Wilhelm Conrad Röntgen tarafından Crookes tüpü (Hittorf veya Lenard tüpleri ile de) ile yaptığı deneyler sonucunda keşfedilmiştir. Klasik fizik sınırları içinde, X-ışınları aynı görünür ışık gibi bir elektromanyetik dalga olup, görünür ışıktan farkı düşük dalga boyu, dolayısıyla yüksek frekansları ve enerjileridir. Morötesi'nin ötesidir. X Işınlarının ötesi ise Gama ışınları'dır.

<span class="mw-page-title-main">Radyasyon</span> Uzayda hareket eden dalgalar veya parçacıklar

Radyasyon veya ışınım, elektromanyetik dalgalar veya parçacıklar biçimindeki enerji yayımı ya da aktarımıdır. "Radyoaktif maddelerin alfa, beta, gama gibi ışınları yaymasına" veya "Uzayda yayılan herhangi bir elektromanyetik ışını meydana getiren unsurların tamamına" da radyasyon denir. Bir maddenin atom çekirdeğindeki nötronların sayısı, proton sayısına göre oldukça fazla veya oldukça az ise; bu tür maddeler kararsız bir yapı göstermekte ve çekirdeğindeki nötronlar alfa, beta, gama gibi çeşitli ışınlar yaymak suretiyle parçalanmaktadırlar. Çevresine bu şekilde ışın saçarak parçalanan maddelere radyoaktif madde denir.

<span class="mw-page-title-main">Radyonüklit</span>

En basit çekirdek olan hidrojen çekirdeği hariç bütün çekirdeklerde nötron ve proton bulunur. Nötronların protonlara oranı hafif izotoplarda birebir oranındayken periyodik tablonun sonundaki ağır elementlere doğru bu oran gittikçe artmaktadır. Bu oran daha da artarak nüklitin artık kararlı olmadığı bir noktaya gelir. Daha ağır nüklitler, dışarıya verecekleri fazla enerjileri olduğundan kararsızlardır. Bunlara radyonüklit denir. Bu süreçte radyonüklid radyoaktif bozunmaya uğrar ve bu esnada gama ışını ve/veya atom altı parçacıklar yayabilir. Bu parçacıklar iyonlaştırıcı radyasyonu oluştur. Radyonüklidler doğada bulunabildikleri gibi yapay yollarla da üretilebilirler.

<span class="mw-page-title-main">K-19</span>

K-19 Sovyet 658, 658м, 658с sınıfı denizaltılardan ilk nesil nükleer denizaltı olup nükleer balistik füzeler ile donatılmış denizaltıdır. 1958'de kızağa konulup, 1959'da denize indirilmiş, 12 Temmuz 1960'ta ilk kez donanma bayrağı çekilmiş ve tüm teslim edilme testleri 12 Kasım 1960 tarihinde tamamlanmıştır. Inşaat ve hizmet ömrü boyunca geçirdiği çok sayıdaki kazalar nedeniyle, denizciler ve subaylar arasında resmi olmayan "Hiroşima" takma adını almıştır.

Dozimetri direkt veya dolaylı olarak radyoaktif ışımaya maruz kalan bir malzemenin veya canlı dokunun ne kadar ışımaya maruz kaldığını ölçme ve hesaplama tekniğidir.

<span class="mw-page-title-main">Arka plan radyasyonu</span>

Ard alan ışınımı veya arka plan radyasyonu, Dünya'da yaşayan herkesin maruz kaldığı, doğal ve suni kaynaklardan yayılabilen ve her yerde bulunan iyonlaştırıcı ışınımdır.

<span class="mw-page-title-main">Radyoaktif kirlilik</span>

Radyoaktif kirlenme veya radyoaktif kontaminasyon, radyoaktif maddelerin yüzeylerde; katı, sıvı veya gaz içinde kasıtsız ve istemeden bulunması durumudur.

Radyasyon koruması, bazen radyolojik korunma olarak da ifade edilir, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) tarafından "Bireyleri iyonlaştırıcı radyasyonun olumsuz etkilerinden koruma ve bu amaca ulaşma yolları" olarak tanımlanmıştır. UAEK ayrıca "Radyasyon korunması sadece bireyler için geçerlidir. Bu korumanın insan olmayan türler ve çevre için geçerli olup olmadığı tartışmalıdır." bildirisini yapmıştır.

Kozmik ışınlarının sağlık tehdidi, Galaktik kozmik ışınların ve solar enerji parçacıklarının Van-Allen Kuşakları veya dış Dünya'nın manyetosferinde gerçekleşen gezegenler arası görevler ya da herhangi bir görev sırasında astronotlar üzerindeki tehdididir . Galaktik kozmik ışınlar (GCRler), yüksek enerjili proton (%85), helyum (%14) ve diğer yüksek enerji çekirdeklerinden oluşur. Solar enerji parçacıklarının büyük bir kısmı, Güneş püskürtüleri ve taçküre kütle atımları sırasında oluşan yüksek enerjili protonlardan oluşur. Bu tehditler İnsanlı uzay uçuş programının gezegenler arası seyahat planları önündeki en büyük engellerdendir.

<span class="mw-page-title-main">Akut radyasyon sendromu</span>

Radyasyon hastalığı olarak da bilinen Akut Radyasyon Sendromu (ARS), kısa bir süre boyunca yüksek miktarlarda iyonlaştırıcı radyasyona maruz kalınması nedeniyle ortaya çıkan sağlık etkileridir. İlk günlerde semptomlar mide bulantısı, kusma ve iştahsızlığı olabilir. Bunu birkaç saatliğine ya da haftalığına küçük semptomlar takip edebilir. Bundan sonra, toplam radyasyon dozuna bağlı olarak, insanlarda enfeksiyon, kanama, dehidrasyon ve şaşkınlık gelişebilir veya az semptomlu olarak geçirilebilir. Son olaraksa bunu ölüm ya da iyileşme izler. Belirtiler bir saat içinde başlayabilir ve birkaç ay sürebilir.

Gray Uluslararası Birimler Sisteminde kullanılan bir birimdir. Bu birim radyasyona maruz kalan bir maddede soğrulanan enerji miktarının ölçümünde kullanılır. Kısaltması Gy dir. Birim adını İngiliz fizikçi Louis Harold Gray'den almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Radyasyon hasarı</span>

Radyasyon hasarı, iyonlaştırıcı radyasyonun fiziksel nesneler üzerindeki etkisidir. Radyobiyoloji, iyonlaştırıcı radyasyonun ve radyasyonun insan sağlığına etkileri de dahil olmak üzere canlılar üzerindeki etkisini araştıran bilim dalıdır.

Anatoliy Stepanovych Dyatlov, Çernobil Nükleer Santralinin işletilmesinde eski başmühendis yardımcısıydı.

Leonid Fedorovych Toptunov 26 Nisan 1986 Çernobil Faciası'nın yaşandığı gece Çernobil Nükleer Santrali 4 numaralı Reaktör Ünitesinde kıdemli reaktör kontrol mühendisi olan bir Sovyet mühendisti.

Rem canlı dokuların absorbe ettiği etkin radyasyon birimidir. Bu birim CGS birim sisteminde kullanılan eski bir birim olmakla birlikte Amerika Birleşik Devletlerinde hala kullanılmaktadır. Ancak Uluslararası Birimler Sisteminde (MKS) sievert birimi kullanılmaktadır. Buna göre ;

1 rem=0.01 sievert

Rad Radyoaktif bir ışımaya maruz kalan 1 kilogramlık bir maddenin 10‐2 joule'lük enerji soğurduğunda aldığı radyasyon miktarıdır. Soğurulan enerji parçacık veya foton olabilir.