Paleozoyik Zaman, Fanerozoyik Üst Zaman'ın üç jeolojik zamanından en eskisidir. Paleozoyik adı İngiliz jeolog Adam Sedgwick tarafından 1838'de Yunanca palaiós (παλαιός), "eski" ve zōḗ (ζωή), "yaşam" anlamına gelen sözcükleri birleştirilerek oluşturulmuştur.
Devoniyen, Paleozoyik Zaman içinde 419,2 milyon yıl önce sonlanan Silüriyen'den, 358,9 milyon yıl önce Karbonifer'in başlangıcına kadar süren jeolojik bir dönem ve sistemdir. Bu döneme ait kayaçların ilk olarak incelendiği yer olan İngiltere'nin Devon bölgesine atfen adlandırılmıştır.
Karbonifer, Palezoyik Zaman'ın beşinci dönemidir. Yaklaşık 358,9 milyon yıl önce Devoniyen Dönemi'nin sonlanmasıyla başlamış ve 298,9 milyon yıl önce Permiyen Dönemi'nin başlamasıyla sonlanmıştır. Karbonifer, Latince kömür anlamına gelen carbō ve taşımak anlamına gelen ferō sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Bundan dolayı Karbonifer, Latincede "karbon-taşıyan" anlamına gelir.
Permiyen, jeolojik zaman cetvelinde, yaklaşık 298,9 milyon yıl öncesinden 251,9 milyon yıl öncesine kadar süren ve kayda değer çevresel değişikliklere sahne olan bir jeolojik dönemdir. Bu dönemde kara yaşamında bir dönüşüm görülmesine ek olarak hayvanlar ve bitkilerin evrimsel tarihinde dikkate değer olaylara sahne oldu. Permiyen Dönemi'nin adı, Rusya'da Ural Dağları çevresindeki çalışmalar sırasında, İngiliz jeolog Roderick Impey Murchison tarafından 1841 yılında tarihe kazandırıldı. Permiyen Dönemi, Karbonifer Dönemi ile Triyas Dönemi arasında yer alır ve bu dönemde gerçekleşen çeşitli birçok olaydan dolayı karada yaşayan canlı türlerinin evriminde ve çeşitliliğinde bir dönüm noktası olarak görülür.
Triyas, 251,902 milyon yıl önce (myö) Permiyen Dönemi'nin sonundan 201,4 myö Jura Dönemi'nin başlangıcına kadar 50,5 milyon yılı kapsayan jeolojik bir dönem ve sistemdir. Triyas, Mezozoyik Zaman'ın ilk ve en kısa dönemidir. Dönemin hem başlangıcı hem de sonunda büyük yok oluşlar görülmüştür. Triyas Dönemi, Erken Triyas, Orta Triyas ve Geç Triyas olmak üzere üç devreye ayrılır.
Pangea, Paleozoyik sonları ile Mezozoyik başlarında var olmuş dördüncü ve son süperkıtadır. Yaklaşık 335 milyon yıl önce daha önceki erken kıta parçalarından toplanarak bir araya geldi ve yaklaşık 200 milyon yıl önce ayrılmaya başladı. Günümüzdeki yeryüzünün aksine, bu süperkıtanın daha fazla bir kısmı güney yarımkürede bulunuyordu ve etrafı süper okyanus Panthalassa ile çevriliydi. Pangea magma tabakasındaki konveksiyonel hareketler sonucunda güneyde Gondvana ve kuzeyde Laurasia (Lavrasya) olarak ikiye bölünmüştür. İlerleyen evrelerde bu 2 kıta daha fazla parçaya ayrılarak günümüzdeki kıtalara dönüşmüştür. Pangea, günümüze kadar var olan süperkıtaların sonuncusu ve jeologlarca biçimi ortaya çıkarılanların ilkidir.
Trilobitler, Trilobita sınıfını oluşturan soyu tükenmiş deniz eklembacaklılarıdır. Trilobitler eklembacaklıların bilinen en eski gruplarından birini oluşturur. Trilobitlerin fosil kayıtlarında ilk kez ortaya çıkışı, Erken Kambriyen döneminin Kat 3 evresinin tabanını tanımlar. Trilobitler, uzun bir düşüşe geçmeden önce alt Paleozoyik süreci boyunca geliştiler; Devoniyen döneminde Proetida dışındaki tüm trilobit takımlarının soyu tükendi. Son trilobitler, yaklaşık 251,9 milyon yıl önce Permiyen'in sonundaki kitlesel yok oluş sırasında yok oldular. Trilobitler, neredeyse 270 milyon yıldır okyanuslarda var olan ve tanımlanmış 22.000'den fazla türle tüm erken çağ hayvanları arasında en başarılı olanlardandı.
Gondvana (Gondwana), Prekambriyen dönemi sonunda Antarktika, Avustralya, Afrika, Güney Amerika, Hindistan, Arabistan ve Madagaskar'ın birleşmesinden oluşmuştur. Geç Prekambriyen dönemi sonunda birleşen bu jeolojik yapı, erken Jura döneminde ilk parçalanma aşamasına gelmiştir.Birkaç kratonun birikmesiyle oluşur. Gondwana paleozoyik dönemin en büyük kitasal kabuğudur. Dünya yüzeyinin beşte biri kadar bir alan kaplamaktadır. Süper kıta olabilmek için Euramercia ile birleşti. Mesozoyik doneminde Gondwana ve pangea yavaş yavaş ayrıldı. Gondwana kalıntıları Güney Amerika, Afrika, Antarktika, Avustralya, Hindistan yarımadası ve Arabistan'da dahil olmak üzere bugünün kıta alanının yaklaşık üçte ikisini oluşturmaktadır. Gondvana (Gondwana) ismi Avusturyalı jeolog Eduard Suess tarafından üst Paleozoyik ve Mezozoyik yaşlı formasyonları bulunan merkez Hindistan'daki Gondwana bölgesine izafeten verilmiştir, zira bu bölge diğer güney kıtalarındaki bazı formasyonlara jeolojik yaş ve litolojik özellikler yönünden benzemektedir. ”Gondwana” terimi, bazı bilim adamları tarafından bölge ve süper kıta arasında açık bir ayrım yapmak için tercih edilmektedir.
Lavrasya (Laurasia), süperkıta Pangea'nın parçalanmasından sonra kuzeyde kalan kısım. Pangea öncesi 510 milyon yıl ile 280 milyon yıl ve Pangea sonrası 250 milyon yıl ile 55 milyon yıl önce var olmuştur. Günümüzde Kuzey Yarımküre'de bulunan Kuzey Amerika, Avrupa, 300 milyon yıl önce Lavrasya ve Gondvana çarpışarak Pangea'yı oluşturmuştur. 250 milyon yıl önce Pangea parçalanmaya başlayınca kuzeyde Lavrasya ve Gondvana kıtaları olmuştur. Ayrıca aralarında bugünkü Atlas Okyanusu görülmeye başlamıştır. 142 milyon yıl önce Lavrasya ve Gondvana da parçalanarak bugünkü kara parçaları oluşmuştur.
Permiyen-Triyas yok oluşu (P-Tr), 251,4 milyon yıl önce meydana gelen ve Paleozoyik ile Mezozoyik dönemlerin yanı sıra Permiyen ve Triyas jeolojik dönemleri arasındaki geçişi başlatan bir kitlesel yok oluştur. Bu yok oluş, tüm deniz türlerinin %96'sının ve karadaki omurgalı türlerinin ise %70'inin tükenmesine yol açan, dünyanın en şiddetli yok oluşu olarak bilinir. Bu yok oluş olayı, ayrıca şimdiye kadar böceklerde gözlemlenen tek kitlesel yok oluş olarak da bilinir. Bazı familyaların %57'si yok olurken tüm cinslerin %83'ünün nesli tükenmiştir. Bu yok oluşta biyoçeşitlilik büyük oranda tahrip olduğu için Dünya üzerindeki yaşamın kendini toparlaması diğer soy tükenmesi olaylarından daha uzun sürmüştür. Permiyen-Triyas yok oluşu, "tüm kitlesel yok oluşların anası" olarak tanımlanır.
Proto-Tetis Okyanusu geç Edikara'dan Karbonifer'e kadar (550-330 myö.) var olmuş antik bir okyanustur.
Kimmerya, güney yarımkürede Gondvana'dan parçalanan ve Kuzey yarımkürede ise Avrasya'ya eklenen antik bir kıta veya mikrolevhaların ve mikrokıtaların bulunduğu bir çizgidir. Bugün ise Türkiye, İran, Afganistan, Pakistan, Tibet, Çin, Myanmar, Tayland ve Malezya'nın parçalarından oluşmaktadır. Kimmerya, Erken Permiyen sırasında Tetis Okyanusu'nun Gondvana tarafındaki kıyılarından parçalandı ve Yeni Tetis Okyanusu arkasında açıldığında, Permiyen sırasında Eski Tetis onun önünde kapandı. Kimmerya, Gondvana'dan doğudan batıya, Avustralya'dan ise Doğu Akdeniz'e kadar yükseldi. Birçok enlem boyunca uzandı ve çok çeşitli iklim bölgelerine yayıldı.
Süper kıta Pangea, birbirine yakın olduğunda tüm karasal kara kütlelerini tanımlayan bir isimdir Pangea, başka bir değişle Pangea kıtaların ayılmadan önceki şekline verilen isimdir. Süper kıtalar jeolojik geçmişte birçok kez birleşti ve dağıldı. Modern tanımlara göre, bugünün dünyasında süper kıta mevcut değildir. Kıtaların konumları Pangeanın dağılmasından bir süre önce erken Jurassic'e (Jura) doğru bir şekil belirlenmişti. Daha önceki kıta Gondwana, Baltica, Laurentina ve Sibirya toprakları o zaman ayrı olduğu için süper kıta olarak kabul edilmez.
Avalonya paleozoik çağda bir mikro kıtaydı. Bu eski mikro kıtaların kabuk parçaları güneybatı Büyük Britanya'nın, Güney İrlanda'nın ve Kuzey Amerika'nın doğu kıyılarının altında yatmaktadır. Batı Avrupa, Atlantik tarafındaki Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri kıyılarının eski kayalarının çoğunun kaynağıdır. Avalonya, Newfoudland'daki Avalon Yarımadası olarak adlandırıldı.
Dimetrodon, Permiyen döneminde yaşamış bir bazal sinapsid. Dimetrodon yeryüzünün ilk kara yırtıcılarından biriydi ve güçlü bir çenesi, hançer gibi dişleri olan uzun ve dar bir kafatasına sahipti.
Kuzey Amerika Kratonu veya Laurentia, Kuzey Amerika'nın eski jeolojik çekirdeğini oluşturan büyük bir kıtasal kratondur. Laurentia, başlangıçta Grönland'ın kratonik bölgelerini ve İskoçya'nın Hebridean Mikrolevhası olarak bilinen kuzeybatı bölümünü de içermesine rağmen, günümüzde Kuzey Amerika biçiminde olduğu gibi geçmişinde de birçok defa tek başına bir kıtaydı. Geçmişindeki diğer zamanlarda, Laurentia daha büyük kıtaların ve süper kıtaların bir parçası olmuştur. Laurentia'nın kendisi de Erken Proterozoyik orojenik kuşaklardan oluşan bir ağ üzerinde toplanmış birçok küçük mikrolevhadan oluşur. Küçük mikrokıtalar ve okyanus adaları, sürekli büyüyen Laurentia ile çarpışarak üzerine kenetlendi. Kenetlenen bu parçalarla birlikte bugün görülen stabil Prekambriyen kratonu oluştu.
Ural Orojenezi, Ural Dağları'nı meydana getiren uzun süreli doğrusal deformasyon ve dağ oluşum olaylarıdır. Paleozoyik Zaman'ın, Geç Karbonifer ve Permiyen dönemlerinde başladı ve Triyas'tan Erken Jura dönemlerinde gerçekleşen son kıta çarpışmaları serisiyle sonlandı.
Sibirya Trapları Rusya'nın Sibirya bölgesinde büyük magmatik bölge olarak bilinen geniş bir volkanik kaya alanıdır. Trapları meydana getiren yanardağ patlaması, son 500 milyon yılda gerçekleşen en büyük volkanik olaylardan biridir.
Wilkes Toprakları krateri, Doğu Antarktika'daki Wilkes Toprakları buz tabakasının altında gizlendiği tahmin edilen, iki adet birbirinden ayrı çarpma krateri vakası için geçerli olma ihtimali bulunan gayriresmî bir terimdir. Bunlar, yayınlanmış başlıca referans kaynaklarda kullanılan terimlere göre aşağıda Wilkes Toprakları anomalisi ve Kütlesel yoğunlaşma başlığı altında verilmiştir.
Iapetus Okyanusu jeolojik zaman ölçeğinin geç Neoproterozoyik ve erken Paleozoyik dönemlerinde var olan bir okyanustu. Iapetus Okyanusu, Güney yarımkürede Kuzey Amerika Kratonu, Baltika ve Avalonya paleokıtaları arasında yer alıyordu. Bu üç kıta Lavrasya adı verilen büyük bir kara kütlesini oluşturmak üzere birleştiğinde okyanus kayboldu.