İçeriğe atla

Sezyum-137

Sezyum-137 (Cs-137), sezyum elementinin radyoaktif bir izotopudur. Doğal ortamda bulunmaz; nükleer fisyon sonucu ortaya çıkar. En önemli kullanımlarından biri, tıbbi ve endüstriyel uygulamalarda radyasyon kaynağı olarak kullanılmasıdır.

Özellikler

Cs-137, beta ve gama ışınımı yayarak bozunan bir radyoaktif izotoptur. Yarı ömrü yaklaşık 30 yıldır.[1] Beta bozunmasıyla baryum-137m izomerine dönüşür ve bu izomer de gama ışınları yayar. Bu özelliği nedeniyle gama radyasyonunun gerekli olduğu uygulamalarda kullanılır.[2]

Kullanım Alanları

Sezyum-137'nin en yaygın kullanım alanları şunlardır:

  • Tıbbi radyoterapi: Yüksek enerjiye sahip gama ışınları, kanser tedavisinde tümörlerin yok edilmesi amacıyla kullanılır.[3]
  • Endüstriyel cihazlar: Sezyum-137, endüstriyel ölçüm cihazlarında malzeme yoğunluğunu ve kalınlığını ölçmek amacıyla kullanılır. Örneğin, kağıt, metal ve plastik üretiminde kalite kontrol için kullanılabilir.
  • Tarım: Radyasyonun bitkilerin büyümesine olan etkilerini inceleyen araştırmalarda kullanılabilir.
  • Güvenlik: Güvenlik kontrollerinde bazı cihazların taranmasında gama radyasyonu kaynağı olarak kullanılır.

Çevresel Etkiler

Cs-137, çevreye yayılması durumunda ciddi radyoaktif kirliliğe yol açabilir. Çernobil felaketi ve Fukuşima nükleer kazası gibi nükleer kazalar sonucunda geniş alanlara yayılarak çevre ve halk sağlığı üzerinde uzun süreli olumsuz etkiler yaratmıştır.[4] Toprakta uzun süre kalıcı olabilir ve besin zincirine dahil olarak insan sağlığını tehdit edebilir.

Depolanması ve Bertarafı

Sezyum-137'nin radyoaktif atık yönetimi, uzun yarı ömrü ve çevresel tehlikeleri nedeniyle dikkatle yapılmalıdır. Güvenli saklama yöntemleri ve bertaraf süreçleri büyük önem taşır. Çoğu zaman nükleer atık depolama tesislerinde cam ya da seramik yapıdaki katı atık formlarında depolanır.[2]

Sağlık Üzerindeki Etkileri

Yüksek düzeyde sezyum-137'ye maruz kalmak, radyasyon kaynaklı sağlık problemlerine neden olabilir. Akut maruziyet, radyasyon yanıkları, organ hasarı ve hatta ölüme yol açabilir. Düşük dozda kronik maruziyet ise kanser riskini artırabilir.[3]

Tarihçesi ve Önemli Olaylar

Cs-137, nükleer silah denemeleri sonrasında atmosfere salınan radyoizotoplar arasında önemli bir yere sahiptir. Çernobil ve Goiania gibi kazalarda ciddi çevre kirliliğine yol açmıştır. Goiania kazasında, bir tıbbi cihazdan sızan Cs-137, geniş bir alana yayılmış ve birçok insanın radyasyona maruz kalmasına neden olmuştur.[2]

Kaynakça

  1. ^ EPA. "Radionuclide Basics: Cesium-137". EPA.gov. Erişim tarihi: 30 Eylül 2024.
  2. ^ a b c IAEA. "Cesium-137 Information". IAEA.org. Erişim tarihi: 30 Eylül 2024.
  3. ^ a b NRC. "Cesium-137 Fact Sheet". NRC.gov. Erişim tarihi: 30 Eylül 2024.
  4. ^ WHO. "WHO FAQs on Cesium-137 Exposure". WHO.int. Erişim tarihi: 30 Eylül 2024.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Radyoaktivite</span> Atom çekirdeğinin kendiliğinden parçalanması

Radyoaktivite, radyoaktiflik, ışınetkinlik veya nükleer bozunma; atom çekirdeğinin, daha küçük çekirdekler veya elektromanyetik ışımalar yayarak kendiliğinden parçalanmasıdır. Çekirdek tepkimesi sırasında veya çekirdeğin bozunması ile ortaya çıkar. En yaygın ışımalar alfa(α), beta(β) ve gamma(γ) ışımalarıdır. Bir maddenin radyoaktivitesi bekerel veya curie ile ölçülür.

Fizik mühendisliğinin konusu, doğadaki maddelerin yapısını ve aralarındaki etkileşimi inceleyen fizik bilimi bulgularının uygulama alanına dönüştürülmesi ile ilgilidir.

<span class="mw-page-title-main">İzotop</span> Aynı elemente ait farklı atomlara verilen isim

İzotoplar, periyodik tabloda aynı atom numarasına ve konuma sahip olan ve farklı nötron sayıları nedeniyle nükleon sayıları bakımından farklılık gösteren iki veya daha fazla atom türüdür. Belirli bir elementin tüm izotopları neredeyse aynı kimyasal özelliklere sahipken, farklı atomik kütlelere ve fiziksel özelliklere sahiptirler. İzotop terimi, "aynı yer" anlamına gelen Yunan kökenli isos ve topos 'den oluşur; isimin anlamı ise, tek bir elementin farklı izotoplarının periyodik tabloda aynı pozisyonda yer alması anlamına gelir. Margaret Todd tarafından 1913 yılında Frederick Soddy'ye öneri olarak sunulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Radyoterapi</span> Genellikle kanseri tedavi etmek için iyonlaştırıcı radyasyon kullanan terapi

Radyoterapi, iyonlaştırıcı ışın kullanarak kanser hastalığının tedavisidir. Hedef, tümör dokusunu komşu sağlıklı dokuları koruyarak yok edilmesidir. Bu konu ile ilgili anabilim dalına Radyasyon Onkolojisi adı verilir. İyonlaştırıcı ışınların biyolojik etkilerini Radyobiyoloji bilim dalı inceler. Radyoterapi kanser tedavisinde tek başına ya da cerrahi ve/veya kemoterapi ile birlikte kullanılabilir. Cerrahi tedavi ile benzer sonuçlar elde edilen hastalıklarda, organın koruyucu yaklaşım prensibi ile organ kaybı ve ilişkili fonksiyon kaybını önlediğinden tercih edilebilen tedavi yöntemidir.

<span class="mw-page-title-main">Çernobil Faciası</span> 1986 yılında Sovyet Ukraynasında yaşanan nükleer kaza

Çernobil Faciası, 26 Nisan 1986 tarihinde Sovyetler Birliği'ne bağlı Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin Pripyat şehri yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali'nin 4 numaralı reaktöründe gerçekleşen nükleer kazadır.

<span class="mw-page-title-main">Nötron</span> Yüke sahip olmayan atomaltı parçacık

Nötron, sembolü n veya n⁰ olan, bir atomaltı ve nötr bir parçacıktır. Proton ile birlikte, atomun çekirdeğini meydana getirir. Bir yukarı ve iki aşağı kuark ve bunların arasındaki güçlü etkileşim sayesinde oluşur. Proton ve nötron yaklaşık olarak aynı kütleye sahiptir fakat nötron daha fazla kütleye sahiptir. Nötron ve protonun her ikisi nükleon olarak isimlendirilir. Nükleonların etkileşimleri ve özellikleri nükleer fizik tarafından açıklanır. Nötr hidrojen atomu dışında bütün atomların çekirdeklerinde nötron bulunur. Her atom farklı sayıda nötron bulundurabilir. Proton ve nötronlar, kuarklardan oluştukları için temel parçacık değildirler.

<span class="mw-page-title-main">Radyoaktif atık</span> İstenmeyen veya kullanılamayan radyoaktif maddeler

Radyoaktif atıklar, serbestleştirme sınırlarının üzerinde aktivite konsantrasyonu içeren ve bir daha kullanılması düşünülmeyen nükleer ve radyoaktif maddeler ile radyoaktif madde bulaşmış ya da radyoaktif olmuş yapı, sistem, bileşen ve malzemelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Alfa parçacığı</span>

Alfa parçacığı (alfa, Yunan alfabesindeki ilk harf ile gösterilir, α) parçacık ışınları arasında yüksek derecede iyonlaştırıcı bir ışın formudur. İki proton ve iki nötronun helyum çekirdeğindekine benzer bağları sebebiyle He2+ olarak da gösterilir. Alfa parçacığının kütlesi 6.644656×10−27 kg olup, 3.72738 GeV enerjiye denktir.

<span class="mw-page-title-main">Radyasyon</span> Uzayda hareket eden dalgalar veya parçacıklar

Radyasyon veya ışınım, elektromanyetik dalgalar veya parçacıklar biçimindeki enerji yayımı ya da aktarımıdır. "Radyoaktif maddelerin alfa, beta, gama gibi ışınları yaymasına" veya "Uzayda yayılan herhangi bir elektromanyetik ışını meydana getiren unsurların tamamına" da radyasyon denir. Bir maddenin atom çekirdeğindeki nötronların sayısı, proton sayısına göre oldukça fazla veya oldukça az ise; bu tür maddeler kararsız bir yapı göstermekte ve çekirdeğindeki nötronlar alfa, beta, gama gibi çeşitli ışınlar yaymak suretiyle parçalanmaktadırlar. Çevresine bu şekilde ışın saçarak parçalanan maddelere radyoaktif madde denir.

<span class="mw-page-title-main">Radyonüklit</span>

En basit çekirdek olan hidrojen çekirdeği hariç bütün çekirdeklerde nötron ve proton bulunur. Nötronların protonlara oranı hafif izotoplarda birebir oranındayken periyodik tablonun sonundaki ağır elementlere doğru bu oran gittikçe artmaktadır. Bu oran daha da artarak nüklitin artık kararlı olmadığı bir noktaya gelir. Daha ağır nüklitler, dışarıya verecekleri fazla enerjileri olduğundan kararsızlardır. Bunlara radyonüklit denir. Bu süreçte radyonüklid radyoaktif bozunmaya uğrar ve bu esnada gama ışını ve/veya atom altı parçacıklar yayabilir. Bu parçacıklar iyonlaştırıcı radyasyonu oluştur. Radyonüklidler doğada bulunabildikleri gibi yapay yollarla da üretilebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Arka plan radyasyonu</span>

Ard alan ışınımı veya arka plan radyasyonu, Dünya'da yaşayan herkesin maruz kaldığı, doğal ve suni kaynaklardan yayılabilen ve her yerde bulunan iyonlaştırıcı ışınımdır.

Medikal fizik genellikle fizik konularının, teorilerinin ve metodlarının sağlık ve ilaç sektöründe kullanılmasına dayanır.Hastanelerde çalışan fizikçilere medikal fizikçi denmektedir. Medikal fizikçiler genellikle özel sağlık görevlerinde doktorların yeterli bilgisinin olmadığı, radyoloji, nükleer medikal, radrasyon onkolojisi alanlarında çalışırlar. Bu alanlarda doktor fizikçi ilişkisi esastır. Medikal fizikçilerin diğer çalıştıkları alan ise psikolojidir ve psikiyatri alanıdır. Bu alanda hastaların psikolojik verilerinin toplanması ve analizinin yapılmasından sorumludur. Birçok ülkede medikal fizikçiler sağlık sektöründe etkin bir rol oynamaktadırlar. Örneğin, Finlandiya'da nürolojik bilimlerde ve Hollanda'da odyoloji alanında bile çalışmaktadırlar.

Nükleer dönüşüm, bir kimyasal element ya da bir izotopun birbirine dönüşmesidir. Her element atomlarındaki proton sayılarıyla tanımlanırlar. Başka bir deyişle, atom çekirdeği içindeki proton ya da nötron sayısında değişim gerçekleştiğinde nükleer dönüşüm meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Radyoaktif kirlilik</span>

Radyoaktif kirlenme veya radyoaktif kontaminasyon, radyoaktif maddelerin yüzeylerde; katı, sıvı veya gaz içinde kasıtsız ve istemeden bulunması durumudur.

Radyasyon koruması, bazen radyolojik korunma olarak da ifade edilir, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) tarafından "Bireyleri iyonlaştırıcı radyasyonun olumsuz etkilerinden koruma ve bu amaca ulaşma yolları" olarak tanımlanmıştır. UAEK ayrıca "Radyasyon korunması sadece bireyler için geçerlidir. Bu korumanın insan olmayan türler ve çevre için geçerli olup olmadığı tartışmalıdır." bildirisini yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Çevre sorunları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu liste, insan faaliyetlerinin, biyofiziksel çevre üzerindeki zararlı etkilere sebep olan çevre sorunlarının bir listesidir. Genel anlamda; sorunlar, etkileri ve hafifletici unsurlar olarak sınıflandırılırlarsa da, etkilerin birbirine bağlı olduğu ve yeni etkilere neden olabilecekleri gözden uzak tutulmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Radyasyon hasarı</span>

Radyasyon hasarı, iyonlaştırıcı radyasyonun fiziksel nesneler üzerindeki etkisidir. Radyobiyoloji, iyonlaştırıcı radyasyonun ve radyasyonun insan sağlığına etkileri de dahil olmak üzere canlılar üzerindeki etkisini araştıran bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sezyum klorür</span> Kimyasal Birleşik

Sezyum klorür, CsCl formülüne sahip inorganik bileşiktir. Bu renksiz tuz, çeşitli uygulamalarda önemli bir sezyum iyonu kaynağıdır. Kristal yapısı, her bir sezyum iyonunun 8 klor iyonu ile koordine edildiği önemli bir yapısal tip oluşturur. Sezyum klorür suda çözünür.

<span class="mw-page-title-main">Kızıl Orman</span>

Kızıl Orman, Çernobil Nükleer Santralini çevreleyen 10 kilometre karelik bir orman. Polesiye bölgesinde yer almaktadır. İsmini Çernobil Faciasının ardından yüksek düzeyde radyasyona maruz kaldıktan sonra renkleri solan kızıl-kahverengi çam ağaçlarından almaktadır. Kızıl Orman'ın bulunduğu alan günümüzde dünyada en çok radyoaktif kirliliğin olduğu yerlerden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Kimyasal atık</span>

Kimyasal atık, çoğunlukla büyük fabrikalarda üretilen kimyasallardan açığa çıkan atıktır. Kimyasal atıklar çevreye zarar verebilir ve sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle kimyasal atıklar Birleşik Krallık'taki COSHH veya ABD'deki Clean Water Act ve Resource Conservation and Recovery Act gibi yasal düzenlemelere tabi olabilirler. ABD'de, Çevre Koruma Ajansı (EPA), Mesleki Güvenlik ve Sağlık İdaresi (OSHA) ve eyalet yönetmelikleri ile yerel yönetmelikler de kimyasalların kullanımı ve bertarafını düzenlemektedir. Radyoaktif atıkların bertarafı ve yönetimi, radyasyonun çevre ve sağlık açısından riskleri ve emniyetli bir biçimde bertaraf etme zorlukları nedeniyle düzenleyici kurumların çalışmalarında odaklanılan noktalardan biridir.