İçeriğe atla

Seyyid Ahmet Arvâsî

Kontrol Edilmiş
Ahmet Arvâsî
Doğum15 Şubat 1932(1932-02-15)
Doğubayazıt, Ağrı
Ölüm31 Aralık 1988 (56 yaşında)
Kadıköy, İstanbul
Defin yeriEdirnekapı Şehitliği, İstanbul
MeslekSosyolog, pedagog, yazar

Ahmet Arvasî (15 Şubat 1932 - 31 Aralık 1988), Kürt-Arap asıllı Türk milliyetçisi toplumbilimci, pedagog ve yazar.[1] Kürt veya Arap kökenli olduğunu reddetmiş olup, Türk-İslam sentezi ideolojisini desteklemesiyle bilinir.[2]

Hayatı

Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde doğdu. Arvaslar neslindendir. Atalarının Anadolu'ya gelişini kendisi şöyle anlatmaktadır:

...Ailem "Arvâsî" adı ile bilinir. 650 yıldan beri Anadolu'da yaşar. Orhan Gazi ile tanışan ceddim Hacı Kasım-ı Bağdadi adında bir zattır. Onun oğullarından biri Van Gölü'nün güneyine (Arvas Köyüne) yerleşmiştir. Biz ondan türemiş ve çoğalmışız...

"Arvasîler" olarak bilinen aile, Soyadı Kanunu'nun çıkmasıyla, "Arvâsî" soyadını almıştır. Babası, Abdülhakim Arvâsî'dir. Fakat, Necip Fazıl Kısakürek'in manevî hocası olarak bilinen Abdülhakîm Arvâsî ile aynı kişi değildir. Ahmet Arvâsî'nin babası olan Abdülhakim Arvâsî bu isim benzerliğini 18 Nisan 1980'de, Mehmet İlhan Bey'e yazmış olduğu bir mektupta şöyle anlatmaktadır:

Şu an Ankara'nın Bağlum nahiyesinde yatan S. Abdülhakîm Arvâsî hazretleri ile aynı ailedeniz. Kendileri aynı zamanda babamın da isim babalarıdır. Babama kendi adlarını vermişlerdir.

Ailenin altı çocuğundan birincisi olan S. Ahmed Arvasî, ilköğretime Van'da başlayıp Doğubayazıt'ta tamamladı. Ortaokulu Erzurum'da okudu ve sonrasında Erzurum Erkek Öğretmen Okulu'nu bitirdi.[3] 1952 yılında Konya'nın Doğanhisar nahiyesinde ilkokul öğretmeni olarak göreve başlayan Arvasi, yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptı. Daha sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü - Pedagoji Bölümü'ne başladı ve buradan da 1958 yılında mezun oldu. Balıkesir, Bursa ve İstanbul'daki eğitim enstitülerinde hocalık yaptı. 1978 yılında İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü'nden 24 arkadaşıyla birlikte siyasî amaçlar için sürgün edilen Arvâsî, 1979 yılında emekli olmak zorunda kaldı.

Hayretle gördüm ki, bu ülkede Türk kelimesinden ürkenler var. Yine hayretle gördüm ki, bu ülkede İslam kelimesinden ürkenler var. Ve yine ürpererek gördüm ki, bu ülkede Türk ve İslam kelimelerinin yan yana gelmesinden dehşete kapılan kişi ve çevreler var.

— Seyyid Ahmet Arvasî

Emekli olduğu yıl, Milliyetçi Hareket Partisi Olağan Kongresi'nde "Genel İdare Kurulu Üyesi" sıfatıyla aktif siyasete atıldı. Diğer yandan çeşitli gazete ve dergilerde yazdı. Her Gün gazetesinde, "Türk-İslam Ülküsü" başlığı ile günlük makaleleri yayımlandı. 12 Eylül 1980 darbesine kadar partideki görevini ve yazılarını sürdürdü. Darbenin ardından Mamak Cezaevi'ne hapsedildi. Burada işkencelere maruz kaldı ve ilk kalp krizini burada geçirdi. Tahliye olduktan sonra ülkücü gazete ve dergilerde yazdı. Türkiye gazetesinde Hasbihal başlığı ile makaleleri yayımlandı.

Arvasî'nin Mamak'ta geçirdiği kalp krizini Alpaslan Türkeş şöyle anlatıyordu:

Tutukevinde geçirdiği kalp rahatsızlığı dolayısıyla Ankara mevki hastanesi'ne kaldırıldı. O gün, daha dün gibi hatırımdadır. Görevliler kendisini hastaneye gitmesi için aşağıya indirdiler. Biz, yukarıda kalmıştık. Odamın penceresinden dış kapının açıldığı merdivenleri görebiliyordum. Arvasî hocamızı hastaneye götürecek cankurtaran henüz gelmemişti. Ayakta bekleyecek hali yoktu, bitkin bir vaziyette taş merdivenlere oturarak cankurtaranın gelmesini bekledi. Yukarıdan askerlere seslendim. Bir binbaşı çıktı. Kendisine Arvasî Bey'in rahatsız olduğunu, bir sandalye getirilmesi için emir buyurulmasını rica ettim. Bu ricamdan sonra bir sandalye getirdiler. Daha sonra cankurtaran geldi ve uzaktan birbirimize el sallayarak ayrıldık, vedâlaştık.

56 yaşındayken, Erenköy, Kadıköy'deki evinde, 31 Aralık 1988 günü öldü.

Eserleri

  • Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz
  • Doğu Anadolu Gerçeği
  • Eğitim Sosyolojisi
  • Hasbihal (6 cilt)
(Hasbihal, daha sonra konularına göre şu isimlerde yayınlanmıştır:)
  1. Emperyalizmin Oyunları
  2. Devletin Dini Olur mu
  3. Kadın Erkek Üzerine
  4. İnsanın Yalnızlığı.
  • İleri Türk Milliyetçiliğinin İlkeleri
  • İnsan ve İnsan Ötesi
  • Kendini Arayan İnsan
  • Şiirlerim
  • Türk-İslâm Ülküsü (3 Cilt)

Kaynakça

  1. ^ Uzer, Umut (2013). "The Kurdish Identity of Turkish Nationalist Thinkers: Ziya Gökalp and Ahmet Arvasi between Turkish Identity and Kurdish Ethnicity" (PDF). 14 (2). ss. 394-409. doi:10.1080/14683849.2013.802900. 29 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Nisan 2018. 
  2. ^ Habertürk. "SEYYİD AHMET ARVASİ ÖLÜMÜNÜN 27. YILINDA ANILDI - Samsun Haberleri". Habertürk. Erişim tarihi: 7 Nisan 2024. []
  3. ^ "Kendini Arayan İnsan: Seyyid Ahmet Arvasi kimdir?". NTV. 31 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Aralık 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Hüseyin Hilmi Işık, Türk din adamı. İslam dini hakkında yazdığı kitaplarla tanınmıştır. Ölümünden sonra fikir ve görüşleri doğrultusunda "Işıkçılar Cemaati" oluşmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Abdülhak Hamit Tarhan</span> Türk şair, oyun yazarı, diplomat, milletvekili

Abdülhak Hamit Tarhan, Türk şair, oyun yazarı ve diplomat.

Çandarlı Kara Halil Hayreddin Paşa. Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminde büyük katkıları olmuş bir Osmanlı devlet adamıdır. Tarihe Çandarlılar Ailesi olarak geçmiş olan ailenin üst düzey bir mevkiye gelmiş ilk bireyidir. İlmiye sınıfından yetişmiş; kadılık ve kazaskerlik görevlerinde bulunmuş; Eylül 1364 ile 22 Ocak 1387 tarihleri arasında 22 yıl 4 ay vezirlik yapmış ve vezirliği döneminde de Çandarlı Kara Halil Hayrettin Paşa ismiyle anılan devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Gürcü Mehmed Paşa</span> 81. Osmanlı sadrazamı

Gürcü Mehmed Paşa, IV. Mehmed saltanatında 27 Eylül 1651 - 20 Haziran 1652 tarihleri arasında sekiz ay yirmi üç gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamı.

Abdülhakîm Arvâsî Üçışık , Türk İslam âlimi.

<span class="mw-page-title-main">Eşrefoğlu Rûmî</span>

Eşrefoğlu Abdullah Rûmî, Türk şair, mutasavvıf. Eşref-i Rûmî veya Eşrefoğlu Rûmî olarak anılır.

Ülkücülük, Türk-İslam Ülküsü veya Türkeşçilik, Milliyetçi Hareket Partisinin Türkçülük ve İslamcılık üzerine temellenmiş kurucu ideolojisidir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Haşim</span> Türk şair

Ahmed Haşim, Fecr-i Ati topluluğu üyesi Türk şair ve yazar.

<span class="mw-page-title-main">Nesîmî</span> 14. yüzyılda yaşamış Türk divan şairi

İmadeddin Nesimî, 14. yüzyılda yaşamış Hurûfi meşrep Azerbaycanlı divan şairi. Alevilik ve Bektaşilikte Yedi Ulu Ozan'dan birisi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Yesevî</span> Türk mutasavvıf ve şair

Ahmed Yesevî ya da Ata Yesevî (Kazakistan Türkçesi: Қожа Ахмед Яссауи; Özbekistan Türkçesi: Xoja Ahmad Yassaviy; 1093, Sayram - 1166, Türkistan, kendi gibi Türk asıllı olan Arslan Baba'nın talebesidir. "Pîr-i Türkistan" lakabıyla bilinen bir mutasavvıf ve şairdir.

Ahilik , Ahi Evran tarafından Hacı Bektaş-ı Veli'nin tavsiyesiyle kurulan esnaf dayanışma teşkilatıdır. Aslen Horasan kökenli olup Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu’da yaşayan Alevî-Bektâşî Müslüman Türkmen halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan, onları hem ekonomik hem de ahlaki yönden yetiştiren, çalışma yaşamını iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenmedir. Temel mesleği "Dabbaklık"tır. Kendi kural ve kurulları vardır. Günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahilik iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzendir.

<span class="mw-page-title-main">Bağlum</span> semt

Bağlum, Ankara'nın Keçiören ilçesine bağlı 54.488 nüfuslu semttir. Hisar, Kafkas, Karakaya ve Karşıyaka mahallelerinden oluşmaktadır.

Yesevîlik, adını Nakşibend’îyye tarikâtı şeyhi Yusuf Hemedanî'nin müritlerinden Hoca Ahmed Yesevî'den alan, İslâm'da kadın-erkek denkliğini yaşatan, Anadolu Alevîliği üzerinde bir hayli tesirleri olan, Bektâşî Tarikâtı'nın da beslendiği tasavvufî yol ve Türk tarikatı.

<span class="mw-page-title-main">Hacı Bektaş-ı Veli</span> Anadolu ermişi

Hacı Bektâş Velî ; mistik, seyyid, mutasavvıf, âlim ve İslam filozofu. Alevi-Bektâşiliğin fikir ve isim öncülerindendir. Kendisinin yolunu takip edenlere Bektâşi adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Ebu'l-Vefa el-Bağdadi</span>

Ebu'l-Vefâ el-Bağdâdî, el-Kâkes veya el-Kürdî lakaplarıyla da bilinen Ebu'l-Vefâ Tâcü'l-Ârifîn Seyyid Muhammed bin Muhammed Arîz el-Bağdâdî, Vefâ'îyye tarikâtının kurcusudur. Menâkıbnâme'sinde Ali el-Mûrtezâ'nın soyundan bir seyyid olduğu kaydedilmiştir.

Dede, Alevilikte Ehl-i Beyt soyundan geldiğine inanılan şerif ve seyyidlere, içtimai ve dinî liderlere, yani önderlere verilen addır.

Türkiye'de nüfusun %95'e yakını İslam dinine mensuptur. Ülkedeki Müslümanların çoğunluğu Sünniliğin Hanefi mezhebine bağlıdır. Günümüzde modern Türkiye'yi oluşturan bölgede İslam'ın yerleşik varlığı, Selçukluların Doğu Anadolu'ya doğru genişlemeye başladığı 11. yüzyılın son yarısına kadar uzanmaktadır.

Işıkçılar Cemaati veya Işıkçı Cemaati, Kaşgarî Dergâhı'nın müridi Hüseyin Hilmi Işık'ın yolunda giden bir cemaattir.

Aşıkpaşazade Derviş Ahmet Âşıkî, Vefai dervişi ve Osmanlı tarihçisi. Asıl adı Derviş Ahmed ve mahlası Aşıkî'dir. Fakat büyük dedesi Âşık Paşa olduğu için "Aşıkpaşazade" adıyla anılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Musa es-Sadr</span>

Musa es-Sadr din adamı ve siyasetçidir. İran'ın Kum şehrinde Lübnanlı Şii El-Sadr ailesinin bir ferdi olarak dünyaya geldi. Babası Sadruddin Sadr ona Musa ismini verdi. Musa Sadr çocukluk ve gençlik yıllarını bu mahallede geçirdi. Dini eğitim ve akademik eğitimini tamamladıktan sonra siyasi hareketlerin içinde ve başında yer aldı. Lübnan İç Savaşında Emel ordusunun komutanlarındandı. Hayatta olup olmadığı bilinmemektedir.