İçeriğe atla

Seydi Mahmut Hayrani Türbesi

Seyyid Mahmûd-ı Hayrânî
(Alevî-Bektâşî Türkmen Pîri)
Ölüm1269
Akşehir
MilliyetTürkmen (Türk)
Etnik kökenAlevî Türkmen (Seyyid)
VatandaşlıkTürkmen (Türk)
Dinİslam (Alevî-Bektâşî)
Ebeveyn(ler)Seyyid Mesud Paşa (babası)
AileNecmeddin Ahmed (erkek kardeşi)
Alevî Türkmen Pîri Seyyid Mahmut Hayranî Türbesi

Seyyid Mahmut Hayrani Türbesi Akşehir’de bulunan tarihi bir türbedir. Türbeye adıni veren Seyyid Mahmud Hayranî Horasanlı Alevî Türkmen aşiretlerinden Kureyşan ocağı mensubudur.[1]

Yerleşim

Türbe Konya ili Akşehir ilçesinde kentin güney kesiminde Sultan Dağlarının kuzey yamaçları üzerinde ve 38°21′10″K 31°24′48″D / 38.35278°K 31.41333°D / 38.35278; 31.41333 koordinatlarındadır. Türbenin bulunduğu bahçe üzerinde ayrıca Ferruhşah Mescidi olarak bilinen bir mescit de yer alır.

Tarihi

Türbe Seyyid Mahmud Hayranî adlı bir sufi'nin türbesidir. İslam ansiklopedisi Seydi Mahmur hakkında şu bilgiyi vermektedir:Mahmûd-ı Hayrânî’nin Baba İlyas ve Hacı Bektaş ile münasebet içinde bulunduğuna bakılarak bu çevrelere mensup olduğu söylenebilir.[2] Mahmud Hayrânî'nin ölüm tarihi dikkate alınınca, türbenin bir 13. Yüzyıl türbesi olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar binanın yapılış tarihi hakkında bir kayıt yoksa da sanduka üzerindeki 667 (yani Miladi 1268) binanın yapım tarihi olabilir. Bir kitabeye göre mimarı Asilzade Abdullah oğlu Ahmet’tir.[3] Türbenin bahçesinde yer alan Ferruhşah Mescidi ise tarihi kayıtlara Osmanlı sultanı I. Bayezid’in (Yıldırım Bayezid) tutuklu olduğu yer olarak geçmiştir. 1402 yılındaki Ankara Savaşında Timur’a esir düşen Bayazit bir süre bu mescitte tutuklu kalmıştır. Osmanlı İmparatorluğunda Bayazit’in ölümünden sonraki Fetret devrinde Akşehir de Karamanoğlu Beyliği sınırları içindeydi. Bu dönemde Karamanoğlu 2. Mehmet Bey (1402-1420) türbeyi restore ettirmiştir.[4]

Seyyid Mahmud Hayrânî

İslam Ansiklopedisine göre Seyyid Mahmud'un babası Selçuklu devlet adamı Seyyid Mesut Paşa, dedesinin adı da Mahmut'tur.[5] Alevi Türkmenlerin Türbelerine adını veren Seyyid Mahmud Hayrânî, Mevlana Celaleddin Rumi’nin bir öğrencisidir.[1] Harran’da doğmuş, Konya’da Mevlana’dan ders almış, daha sonra Akşehir’e gelmiş ve 1268 yılında yine Akşehir’de ölmüştür. Büyük bir ihtimalle Nasrettin Hoca’nın da hocasıdır.[4]

Teknik özellikler

Türbenin alt kısmı dörtgen planlı olup üst bölümü ise dairesel planlıdır. Çatısı koniktir. Türbe içinde tahta işçiliği ile dikkati çeken dört sanduka vardı. Ancak bu sandukalar çalınmış, çalınan sandukalardan ikisi henüz yurt dışına çıkarılmadan önce bulunarak Türk ve İslam Eserleri Müzesine teslim edilmiştir. Diğer sandukalar Danimarka'daki Kopenhag David Samling Müzesindedir.

Kaynakça

  1. ^ a b Seyyid Mahmud Hayrânî Alevî-Bektâşî ve Türkmen Pîr ve Şeyhi'dir (Eski Yazar olan Rıza Zelyut, Seyyid Mahmud Hayrânî'nin Alevî-Bektâşî Horasan Pîri ve Türkmen Şeyhi olduğunu belgeledi.)
  2. ^ Ansiklopedisi
  3. ^ "Akşehir Postası". 20 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mayıs 2019. 
  4. ^ a b "Kimkimdir sayfası". 20 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mayıs 2019. 
  5. ^ "Islam Ansiklopedisi". 26 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Nisan 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Alevilik, Ali ve On İki İmam'ın öğretilerini öğretmiş olduğu varsayılan Hacı Bektaş-ı Veli'nin mistik Alevi İslami öğretilerini takip eden yerel bir İslami gelenektir. Alevi öğretileri dede adı verilen din adamları tarafından aktarılır. İslam'ın altı iman esası kabul edilir, ancak yorumlamada diğer mezheplerle farklılıklar bulundurur. Alevi öğretileri, yerel bir Türk dünya görüşüyle harmanlandı ve İslam'ın heterodoks bir yorumuna yol açtı. Geçmişin aksine günümüz Alevilerinin bir kısmı kendini Müslüman olarak tanımlandırmamaktadır. Hak-Muhammed-Ali teslis inancına bağlıdırlar.

<span class="mw-page-title-main">I. Bayezid</span> 4. Osmanlı padişahı (1389–1402)

I. Bayezid veya Yıldırım Bayezid, dördüncü Osmanlı padişahı. 1389'dan 1402 yılına kadar hükümdarlık yapmıştır. Babası Sultan I. Murad, annesi ise Gülçiçek Hatun'dur.

<span class="mw-page-title-main">I. Mehmed</span> 5. Osmanlı padişahı (1413–1421)

I. Mehmed veya Mehmed Çelebi, beşinci Osmanlı padişahı. Tarihî kaynaklarda ismi, Mehmed isimli diğer padişahlarınki gibi, Muhammed şeklinde geçer. Babası I. Bayezid, annesi cariye olan Devlet Hatun'dur.

<span class="mw-page-title-main">Bektaşîlik</span> Sufi/tasavvufî tarikat

Bektâşîlik, adını 13. yüzyıl Anadolu'sunun İslâmlaştırılması sürecinde etkin faaliyet gösteren ve Hoca Ahmed Yesevî'nin öğretilerinin Anadolu'daki uygulayıcısı konumunda olan Hacı Bektaş-ı Veli'den alan, daha sonra ise 14. ilâ 15. yüzyıllarda Azerbaycan ve Anadolu'da yaygınlaşan Hurûfilik akımının etkisiyle ibahilik, teslis (üçleme), tenasüh ve hulul anlayışlarının da bünyesine katılmasıyla 16. yüzyılın başlarında Balım Sultan tarafından kurumsallaştırılan, On İki İmam esasına yönelik sufi/tasavvufî tarikat.

<span class="mw-page-title-main">Sarı Saltuk</span> Türk ermiş

Sarı Saltuk Baba Balkanların Osmanlılar tarafından fethedilmesinden önce başlıca Balkanlarda ve civârındaki bölgelerde seyahat ederek insanlara İslâm'ı tebliğ eden Alevî-Bektâşî şeyhi ve Türkmen bir Derviştir.

Hâlidîlik, İslam'ın Sünnîlik mezhebine bağlı bir tarîkat olan Nakşibendîliğin en yaygın kollarından biridir. Kol, adını Kürt İslam âlimi Halid Bağdadî'den alır. Türkiye'de etkinlik gösteren Nakşibendî şeyhleri genellikle Halidî'dir.

Balım Sultan, Alevî-Bektaşiliği sağlam bir sistemle hem Türkmen hem de Alevî ve ocaklarıyla kurumlaştırmasıyla bilinen Horasan kökenli Seyyid Alevî-Bektâşî bir Türkmen ve Tasavvuf âlimi olup, Alevî Pîri ve Horasanlı Türkmen Şeyhi Hacı Bektâş Velî'den sonraki ikinci Pîri'dir. Anadoluya Türk-İslam'ı yaymaya görevlendirilen Hacı Bektâş Velî ile birlikte kendisiyle Anadoluya gelen 90.000 Alevî Türkmen Horasan Erenlerin soyuna mensup olup, önemli bir kişiliği vardır. Alevî-Bektâşî Türkmenlerinin günümüz Türkiye'de en çok yoğun olarak Çorum, Tokat, Amasya, Nevşehir (Hacıbektaş) ve Türkiye'nin birçok yöreleri ve illerindeki gibi, Türkmen aşireti ve Balım Sultan'ın Alevî ocaklarından sorumlu olduğu gibi, Alevî-Bektâşî Müslümanların, Hacı Bektaş Velî'den sonra ikinci Pîr, yani Şia-î Batınîyye (Tasavvufî) âlimi bir Rehber, Pîr, Mürşid ve Önder olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Mescid-i Nebevî</span>

Mescid-i Nebevî veya Peygamber Mescidi, Hicret'ten sonra Medine'de İslam peygamberi Muhammed ile arkadaşları tarafından inşa edilen, Muhammed'in kabrinin de içerisinde bulunduğu mescit. "Nebevi" Arapçada "peygambere ait" anlamına gelir, "Mescid-i Nebevî" tamlamasının anlamı ise "Peygamber Mescidi"dir. Mekke'de bulunan Mescid-i Haram'dan sonra Müslümanlara göre ikinci en kutsal mescittir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Yesevî</span> Türk mutasavvıf ve şair

Ahmed Yesevî ya da Ata Yesevî (Kazakistan Türkçesi: Қожа Ахмед Яссауи; Özbekistan Türkçesi: Xoja Ahmad Yassaviy; 1093, Sayram - 1166, Türkistan, kendi gibi Türk asıllı olan Arslan Baba'nın talebesidir. "Pîr-i Türkistan" lakabıyla bilinen bir mutasavvıf ve şairdir.

<span class="mw-page-title-main">Kaygusuz Abdal</span>

Kaygusuz Abdal asıl adı "Gaybi" olan Alevî-Bektaşî halk ozanı ve Türkmen şairi.

<span class="mw-page-title-main">Ahî Evran</span> Alevî Türkmen pîr ve şeyhi

Ahî Evran, Pîr Ahî Evrân Velî veya tam adıyla Pîr Mahmud bin Ahmed Nasirûddin Ahî Evran bin Abbas Velî 13. yüzyılda yaşamış Ahilik teşkilatının kurucularından ve debbağların piri.

<span class="mw-page-title-main">Tekke</span> tarikattan olanların barındıkları, Tanrı’ya tapındıkları, dinsel törenler yaptıkları yer, dergâh.

Tekke, tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh gibi yapılardır. Osmanlı İmparatorluğu'nda tekke anlamında günümüz Türkiye'deki Müslüman Türkmen Alevî-Bektâşîlerin Cem Evi, yani Mescid'in yanı sıra dergâh, âsitane sözcükleri olarak kullanılmıştır. Bazı tarikatlarda hankâh ve âsitane yalnızca merkez tekkeye denir.

<span class="mw-page-title-main">Şeyh Edebali Türbesi</span>

Şeyh Edebali Türbesi, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin kayınpederi ve hocası Şeyh Edebali'nin cenazesinin bulunduğu türbedir. Bilecik, Cumhuriyet Mahallesi'nde yer almaktadır.

Hubyar Sultan veya Hubyar Sultan Dede, 16. yüzyılda yaşamış Alevî-Bektâşî Türkmen Pîr ve Şeyhi olup, Alevîlerin Türkmen Pîr ve Şeyhi olan Seyyid Hacı Bektaş Velî'nin Alevî-Bektâşî tarikatına mensup büyük Alevî-Bâtınî tasavvuf alimlerindendir. Celali isyanları sırasında Tokat ili Almus ilçesi Hubyar köyüne geldiği ve burada türbesi bulunan Alevî Türkmen ocağı olan Hubyar Ocağının kurucusu olarak bilinen kişidir. Ayrıca Hubyar Sultan'ın Anadolu'ya geldikten sonra Antalya tarafında konakladıktan sonra Tokat Erkilet isimli köye yerleştiği de iddia edilmektedir.

Velâyet-nâme-i Hacı Bektâş-ı Velî, Vilâyet-name-i Hacı Bektaş-ı Velî veya Manâkib-ı Hacı Bektâş-ı Velî 15. yüzyılda yazılmış, Hacı Bektaş-ı Veli'nin hayatı hakkında menkıbe türü bir eserdir.

<span class="mw-page-title-main">Muradiye Külliyesi</span>

Muradiye Külliyesi, Sultan II. Murad'ın Bursa'da 1425-1426 yıllarında yaptırdığı külliye. Bulunduğu semte de ismini verir.

Dede Garkın, Dede Kargın ya da Seyyid Dede Karkın Vefâ’îyye tarikâtının Türkmen Pir ve Şeyhi'dir ve Horasanlı 90.000 Alevî Türkmen erenlerindendir. Türbesi Çorum ilinde medfundur. İsmi veya lakabı 24 Oğuz boyundan Karkın boyundan gelir.

<span class="mw-page-title-main">Cem Sultan Türbesi</span>

Cem Sultan Türbesi, başta Sultan II. Murad'ınki olmak üze­re Muradiye Camii'nin için­de bulunan pek çok türbeden biridir. Ço­ğu sanat açısından üstün bir değerde olan bu türbeler arasında Cem Sultan Türbesi diye anılan yapı iç süslemesi ba­kımından en zariflerindendir. Kitabesi olmayan türbe, kubbe için­deki nakışlarda bulunan "Sultan Musta­fa" ve "rahmetullah" yazılarından anla­şıldığına göre Fâtih Sultan Mehmed'in büyük oğlu Şehzade Mustafa için yaptırılmıştır. Ancak maceralı bir sür­gün hayatından sonra 1495'te İtalya'da ölen Cem Sultan'ın cenazesi 1499'da yur­da getirildikten sonra buraya defnedil­miş ve türbe, daha ünlü olduğu için onun adıyla anılır olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Yıldırım Külliyesi</span>

Yıldırım Külliyesi, Bursa'da 14. yüzyıl sonunda Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid ve Sultan Süleyman Han tarafından yaptırılmış yapı topluluğu.

Türkiye'deki türbeler listesi, türbelerin illere göre düzenlenmiş bir referans listedir.