
İngiltere, Birleşik Krallık'ı meydana getiren dört ülkeden biridir. Ülke, kabaca %62'sini kapladığı Büyük Britanya adasında ve 100'den fazla küçük bitişik adada yer almaktadır. Kuzeyde İskoçya ve batıda Galler ile kara sınırı bulunmaktadır ve doğuda Kuzey Denizi, güneyde Manş Denizi, güneybatıda Kelt Denizi ve batıda İrlanda Denizi ile çevrilidir. Kıta Avrupası güneydoğuda, İrlanda ise batıda yer alır. Başkenti ve en büyük şehri Londra'dır.

İsa, 1. yüzyılda yaşamış olan bir Yahudi vaiz ve dinî lider. Günümüzde en çok mensuba sahip din olan Hristiyanlığın merkezî figürüdür. Hristiyanlar, Yeşua'nın Eski Ahit'te kehanet edilen ve beklenen Mesih, Tanrı'nın Oğlu ve Tanrı'nın enkarnasyonu olduğuna inanırlar. Yeşua'nın, Yeni Ahit'e göre Yosef (Yusuf) adında dünyevi bir babası olduğu için Yeşua, mensubu olduğu Yahudi toplumunda "Yosef'in oğlu Yeşua" olarak anılırdı.

Şeytan, Tanrı'ya veya dünyaya karşı duran kötü bir varlıktır. Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam'da dünyadaki kötülüklerin baş faili olarak kabul edilir. Diğer dinlerde ve kültürlerde, Şeytan mutlak kötülük fikrini taşıyan bir varlık olabilir.

Sihizm, Hint yarımadasının Pencap bölgesinde MS 15. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan tek tanrılı bir dindir. Sihizm, başlıca dinlerin en gençlerinden biri ve dünyanın en büyük beşinci organize dinidir. 21. yüzyılın başlarından itibaren yaklaşık 25 milyon Sih vardır.

Gürcüler veya Kartveliler, günümüzde büyük bölümü Gürcistan’da yaşamakta olan Kafkasya halkı. Gürcüler ayrıca Azerbaycan, İran, Rusya, Türkiye, ABD ve Avrupa’nın bazı ülkelerine de dağılmıştır. Tarihsel antropoloji açısından Gürcüler; Svanlar, Lazlar ve Megreller ile aynı kökenden gelen bir Kartveli halkı olarak kabul edilir. Halkın büyük çoğunluğu bir Kartveli dili olan Gürcüce konuşmaktadır.

Durga Hinduizm'de bir Devi, ulu tanrıça, formudur. Bir aslanı süren ve birçok kolunda öldürücü silahlar taşıyan, yüzünde bunların tam tersi barışcı ve güven verici bir ifade taşıyan, elleri mudra şeklinde bir kadın olarak tasvir edilir. Tanrıçanın bu formu dişil ve yaratıcı enerjinin (Şakti) tecessümü yani cismanileşmesi, vücut bulmasıdır.
Oryantalizm veya Şarkiyatçılık, Yakın Doğu ve Uzak Doğu toplumlarının, kültürlerinin, dillerinin ve halklarının incelendiği Batı kökenli araştırma alanlarının tümüne verilen isimdir. Sanat tarihi, edebiyatı ve kültürel çalışmalarda, Oryantalizm, Doğu dünyasındaki yönlerin taklidi veya tasviridir. Bu tasvirler genellikle Batılı yazarlar, tasarımcılar ve sanatçılar tarafından yapılır. Özellikle, daha spesifik olarak "Orta Doğu" yu tasvir eden Oryantalist tablolar, 19. yüzyıl akademik sanatının popülerlerinden biriydi ve aynı şekilde Batı edebiyatı Doğu temalarına da benzer ilgi göstermiştir. Edward Said'in Oryantalizm adlı kitabının 1978'de yayımlanmasından itibaren, çok sayıda akademik söylem “Oryantalizm” terimini, Batı'nın Orta Doğu, Asya ve Kuzey Afrika toplumlarına yönelik genel tavrına atıfta bulunmak için kullanmaya başlamıştır. Said'in analizinde Batı, bu toplumları statik ve gelişmemiş olarak özümsemekte, böylece emperyal gücün hizmetinde incelenebilecek, tasvir edilebilecek ve çoğaltılabilecek bir Doğu kültürü görüşü üretmektedir. Bu görüşü ile Said, Batı toplumunun gelişmiş, rasyonel, esnek ve üstün olduğu fikrini ifade etmektedir.
Ammonius Saccas, İskenderiye'den, genellikle Neoplatonizmin öncüsü ve/veya kurucularından biri olarak kabul edilen, Helenistik Platoncu, kendi kendini yetiştirmiş bir filozoftu. Esas olarak 232'den 242'ye kadar eğitim verdiği, Plotinus'un öğretmeni olarak bilinir. Kendi felsefi görüşleri hakkında çok az şey bilinmesine rağmen, Neoplatonizm'i geliştirmesinde Plotinus üzerinde şüphesiz en büyük etkiye sahipti. Daha sonra Hıristiyan yazarlar Ammonius'un bir Hristiyan olduğunu belirttiler, ancak şimdi genel olarak İncil metinlerini yazan farklı bir İskenderiyeli Ammonius olduğu varsayılmaktadır.

Fars edebiyatı, Farsça sözlü kompozisyonlardan ve yazılı metinlerden oluşan dünyanın en eski edebiyatlarından biridir. 2500 yıldan uzun bir dönemi kapsayan Fars edebiyatına ait kaynaklar bugünkü İran sınırlarının ötelerine, Orta Asya, Batı Asya, Anadolu, Hint alt kıtası, Mısır ve Balkanlar'a yayılmıştır. Gaznelilerin Orta ve Güney Asya'yı fethinden sonra Afganistan, Pakistan, Hindistan ve Orta Asya'ya yayılmıştır. Yalnız İranlılar değil, Türk, Kafkas, Hint, Pakistanlı ve Slav şair ve yazarların Fars dilinde oluşturdukları eserler de Fars edebiyatı içinde sayılmaktadır.
Tarihte Yahudilik ile İslam arasındaki etkileşimin tarihi, İslamın Arap Yarımadası'nda doğup buradan yayılmaya başladığı 7. yüzyıla kadar uzanır. Gerek Yahudiliğin gerekse İslamın kökenleri Ortadoğu'da, İbrahim'e dayandığından, her ikisi de İbrahimi olarak kabul edilir. Yahudilik ile İslam'ın paylaştığı birçok ortak yön bulunmaktadır: temel dini görünümü, yapısı, hukuk felsefesi ve uygulaması ile İslam ile Yahudilik birbirine benzer. Gerek bu benzerliklerden ötürü, gerekse Müslüman kültürü ve felsefesinin İslam dünyası içinde yaşayan Yahudi cemaatleri üzerindeki etkisi yoluyla, geride kalan 1.400 yıl boyunca bu iki din arasında kesintisiz ve hatrı sayılır bir fiziki, teolojik ve siyasi örtüşme ortaya çıkmıştır.

Yunan matematiği, Doğu Akdeniz kıyılarında MÖ 7. yüzyıldan MS 4. yüzyıla kadar uzanan Arkaik dönemden Helenistik ve Roma dönemlerine kadar yazılan matematik metinleri ile ortaya çıkan fikirleri ifade eder. Yunan matematikçiler, İtalya'dan Kuzey Afrika'ya tüm Doğu Akdeniz'e yayılmış şehirlerde yaşadılar, ancak kültür ve dil açısından birleştiler. "Matematik" kelimesinin kendisi Antik Yunancadan türemiştir: Grekçe: μάθημα: máthēma Yunanca telaffuz: [má.tʰɛː.ma] Yunanca telaffuz: [ˈma.θi.ma], "eğitim konusu" anlamına gelir. Kendi iyiliği için matematik çalışması ve genelleştirilmiş matematik teorilerinin ve kanıtlarının kullanılması, Yunan matematiği ile önceki uygarlıkların matematiği arasındaki önemli bir farktır.

Yahudiler veya Yahudi milleti, tarihî İsrail ve Yehuda'nın İsrailoğulları ve İbranilerinden köken alan bir etno-dinî grup ve millettir. Yahudilik, Yahudi milletine özel etnik bir din olduğundan Yahudi etnisitesi, milleti ve inancı birbiriyle güçlü bir şekilde ilişki içerisindedir.
Mısırlılar İncili ya da Yüce Görünmez Ruhun Kutsal Kitabı, Nag Hammadi kütüphanesinde bulunan kıptîce yazılmış apokrif bir incildir. Nag Hammadi metinleri arasında iki farklı versiyonu bulunan incil, orijinali yunanca olan bir başka metinden çevrilmiştir. Metin içerik itibarıyla Şitçi gnostisizm akımına aittir. Adem'in oğullarından birisi olan Şit, ışık güçlerinden birisidir. Mısırlılar İncili, Kilise babaları Klement ve Origenes'in metinlerinde bahsi geçen Yunanca yazılmış Mısırlılar incilinden farklıdır.

Hakikat İncili Kıptîce yazılmış, Nag Hammadi kütüphanesi kapsamında bulunan gnostik bir metindir. 2. yüzyılda yazıldığı tahmin edilen metin, Nag Hammadi metinlerinin ilki olan ve Jung Kodeks olarak da bilinen kodeksin bir parçasıdır. Hakikat İncili'nin bir kısmı Kodeks XII'te de yer almaktadır. Kilise babası İreneyus metinlerinde bir Hakikat İncili'nden bahsetse de, onun bahsettiği incilin Nag Hammadi'de bulunan incil olup olmadığı belli değildir. Hakikat İncili, metinin başında yer alan iki kelimedir, metin yapısı itibarı ile bir incil olmaktan ziyade, didaktik ve uyarıcı bir vaaz niteliği taşımaktadır.
Zostrianos, Nag Hammadi metinleri arasında bulunan 3. yüzyılda yazılmış Şitçi gnostik bir metindir. Nag Hammadi'den ele geçen metin büyük ölçüde zarar görmüştür.
Nag Hammadi Kütüphanesi 1945'te Yukarı Mısır'da Nag Hammadi kasabası yakınlarında keşfedilen erken Hristiyan ve Gnostik metinlerin bir koleksiyonudur.
Felsefede noetik, aklın yanı sıra aklın incelenmesiyle ilgilenen bir metafizik dalıdır. Ayrıca, yazılı sözcüğün verileri aracılığıyla düşünme ve bilme, düşünce ve bilgi alanlarının yanı sıra zihinsel işlemleri, süreçleri, durumları ve ürünleri kapsayan noetik bilimine bir gönderme de vardır.

Bilgelik; bilgi edinme, idrak, görgü, sağduyu ve sezgisel anlayış ile birlikte bu hususiyetleri özümseyebilme ve uygulayabilme kapasitesidir. Aynı zamanda akıl ya da sağgörü; bilgi, deneyim, anlayış, sağduyu ve içgörü kullanarak düşünme ve hareket etme yeteneği olarak da tanımlanır. Bilgelik, tarafsız yargılama, merhamet, deneyimsel öz-bilgi, kendini aşma ve bağlanmama gibi öz niteliklerle ve etik ve iyilik gibi erdemlerle ilişkilidir. Bu vasıfları taşıyan kişiye bilge denir.
Bu sayfa bir antik felsefe konuları listesidir.

Nevar Budizmi, Vacrayana Budizmi'nin Nepal'deki Katmandu Vadisi'nde yaşayan Nevar halkının tarafından uygulanan bir biçimidir. Budizmin bu biçimi, Nevar kast sistemine ve babasoyluluğa dayalı, manastır dışı bir Budist topluluğu da içeren kendine özgü sosyal ve dini unsurlar geliştirmiştir. Ritüel rahiplerinin (guru) oluşturduğu kast, vacraçarya ve şakya, olarak ikiye ayrılır ve bu iki grup bakir olmayan din adamları kastını oluşturur. Uray gibi diğer Budist Nevar kastları ise onların hamisi olarak hareket eder. Uray sınıfı ayrıca Tibet Vacrayanası keşişlerini, Teravada ve hatta Japon keşişlerini de himaye eder. Nevar Budizmi, Vacrayana geleneğinin bilinen en eski mezhebidir ve ortaya çıkışı Tibet Vacrayanasından en az 600 yıl daha eskidir.