İçeriğe atla

Sessiz Ev

Sessiz Ev
Sessiz Ev romanının kapağı
YazarOrhan Pamuk
ÜlkeTürkiye
DilTürkçe
TürRoman
Yayım1983
Yayımcı1. Basım: Can
ISBN975-510-215-9

Sessiz Ev, Orhan Pamuk'un Cevdet Bey ve Oğulları'ndan sonra yayımladığı ikinci romanıdır (1983). Roman, üç kardeşin babaannelerini ziyaret etmek üzere gittikleri İstanbul yakınlarındaki Cennethisar Kasabası'nda geçirdikleri bir haftayı anlatır.

Genel

Sessiz Ev romanı, otuz iki bölümden oluşur. Her bölüm, bir karakterin bakış açısıyla, birinci kişi ağzından anlatılır. Romanın kurgusunda belirdikleri sırayla beş anlatıcının adları şöyledir: Recep, Büyükhanım, Hasan, Faruk ve Metin. Açılış bölümünün anlatıcısı Recep, kapanış bölümünün anlatıcısı ise Büyükhanım’dır. Anlatıcıların her birine düşen bölüm sayısı, en çoktan en aza doğru, şöyledir: Hasan (8 bölüm), Büyükhanım (7 bölüm), Recep (6 bölüm), Faruk (6 bölüm) ve Metin (5 bölüm). Son olarak, anlatıcılar ile anlattıkları bölümlerin dağılımı şöyledir:

Anlatıcı Bölüm
Recep 1, 6, 13, 19, 27, 30
Büyükhanım 2, 7, 11, 16, 23, 29, 32
Hasan 3, 8, 12, 17, 20, 22, 26, 31
Faruk 4, 9, 14, 18, 24, 28
Metin 5, 10, 15, 21, 25

Yer ve zaman

Yer: Cennethisar.

Zaman: Temmuz 1980. Sessiz Ev, 12 Eylül 1980 askerî darbesinden yaklaşık bir ay önceki bir zaman diliminde geçer. O yüzden, roman büyük bir siyasal gerginliğin izlerini taşır.

Olay örgüsü

Behçet Necatigil, Edebiyatımızda Eserler Sözlüğü (Genişletilmiş beşinci basım, İstanbul: Varlık, 1994), s. 329-330'da Sessiz Ev'in olay örgüsünü şöyle özetler:

Sessiz Ev'in beş anlatıcısından biri olan tarihçi Faruk, Gebze'deki "düşsel" bir arşivde (Gebze Kaymakamlığı Arşivi) Osmanlı tarihi üzerine araştırmalar yapar.
  • Roman, Gebze’ye bağlı Cennethisar’da eski, büyük, sessiz bir evde başlar. Evin sahibi yaşlı, yalnız, acılı bir kadındır: Fatma Hanım [roman boyunca Büyükhanım ve Babaanne olarak da anılır]. Evin bütün işlerinden cüce Recep sorumludur. Büyükhanım'ı yedirip içirmek, kaldırıp yatırmak, bulaşıkları yıkamak, evi silip süpürmek, çarşıya gidip gelmek hep onun görevidir. Büyükhanım'ın üç torunu bir hafta kalmak üzere ertesi gün buraya geleceklerdir. Bunun için evde yapılması gereken hazırlıklar tamamlanmıştır.
  • Fatma Hanım gece yatağında torunlarını düşünür, onlarla neyi, nasıl konuşacağını tasarlar. Sonra zihni geçmişe dalar. Ölü kocası Selâhattin Bey’i anımsar. Bir film şeridi gibi yaşamı gözlerinin önünden geçer. Doktor Selâhattin Bey özgür düşünceli bir kişidir. İttihat ve Terakki yönetimini beğenmez. Bundan ötürü, Talat Paşa’nın da baskısıyla İstanbul’dan ayrılmak, Gebze’ye gitmek zorunda kalmıştır. Şimdi Fatma Hanım’ın oturduğu ev işte o sürgün yıllarında yapılmıştır.
  • Belirlenen günde torunlar gelirler. En büyükleri Faruk tarihçidir, üniversitede doçenttir. Nilgün toplumbilim öğrencisidir, devrimcidir. Metin lisede okumaktadır. Amerika’ya gidip orada zengin olmayı kurmaktadır. Konuşmalar sürerken Recep sofrayı kurar. Yemekten sonra Faruk’la Nilgün uzun bir söyleşiye dalarlar. Metin kapağı dışarı atar, arkadaşı Vedat’ı arayıp bulur. Birlikte zengin çocuklarının oluşturduğu topluluğa katılırlar. Metin onlar arasında karşılaştığı Ceylan adlı kızdan pek hoşlanır.
  • Ertesi gün Büyükhanım’la torunları Selâhattin Bey’in mezarına giderler. Dua ederler. Fatma Hanım kendini tutamaz, ağlar. Torunlarının duyarsızlığına üzülür. Faruk Gebze Kaymakamlığı Arşivi’nde araştırma yapar. Eski gazete ve dergilerle mahkeme dosyalarını incelemeye girişir. Bundan büyük bir tat alır. Amacı, yörenin geçmişini gün ışığına çıkarmaktır. Akşamleyin yemekte o gün okuduğu belgeler üzerinde tartışırlar. Metin her gün çılgınlar gibi gezip eğlenir. Yiyip içer. Sarhoş olduğu bir sırada Ceylan’a sevgisini açıklar, ama kız oralı olmaz.
Sessiz Ev coğrafyasının bir parçası: Eskihisar
  • Recep evdeki işleri bitirdikten sonra geceleyin gezmeye çıkar. Yalnız başına sokaklarda dolaşır. Gençlerin boyunun kısalığıyla eğlenmesinden çekinir. Recep’in yeğeni Hasan sağcı bir teröristtir. Örgüt arkadaşlarıyla geceleri yollara, duvarlara afişler asar, sosyalizmi, komünizmi kötüleyen sözler yazarlar. Gündüzleri tehditle ve uydurma makbuzla esnaftan para toplarlar. Hasan, Nilgün’ün çocukluk arkadaşıdır ve ona eğilim duymaktadır. Kız bunu sezer, ama Hasan’a yüz vermez. Her sabah erkenden bir kitapla kıyıya gider, orada hem okur, hem de denize girer. Dönüşte bir Cumhuriyet Gazetesi alır. Hasan onu izler ve solcu olduğunu anlar. Durumu arkadaşlarına açar. Onlar böyle bir kıza ilgi duymasını hoş görmezler. Kızarlar. Aralarında anlaşırlar: Kızın yolunu kesecek ve ona bir kötülük yapacaklardır. Hasan denizden dönerken Nilgün’ün karşısına çıkar. Amacı, arkadaşlarının kurduğu planı ona bildirmektir. Fakat Nilgün onu dinlemez, “Pis faşist!” diye bağırır. Bunun üzerine Hasan’ın tepesi atar, kızı sokakta kıyasıya dövüp kaçar. Nilgün’ü Recep’le eczacı hanım eve götürürler. Eczacı hastaneye yatırılmasını önerir, ama Nilgün razı olmaz. Oysa yüzü morarmıştır, vücudu çürükler içindedir.
  • Geceleyin üç kardeş toplanır, gündüz olup bitenleri konuşurlar. Ertesi gün İstanbul’a dönmeyi kararlaştırırlar. Sabahleyin Recep torunlarının kararını Büyükhanım’a haber verir. Gençler kahvaltıdan sonra yukarı çıkıp onunla vedalaşacaklardır. Kahvaltıdan kalkınca Nilgün’ün başı döner, midesi bulanır. Gidip uzanır. Durumu gitgide ağırlaşır. Sonunda beyin kanamasından ölüverir. Gençler şaşırırlar, üzüntüden ne yapacaklarını bilemezler. Büyükhanım ise yukarıda, onların gelip vedalaşmasını bekler. Recep’i çağırır, ama o da gelmez. Aşağı inmeye çabalar, beceremez. Yatağına uzanır, yorganını başına çeker. Ev tam bir sessizliğe bürünmüştür. Hasan istasyona gider. Büfeden aldığı gazeteleri merakla, kaygıyla gözden geçirir. Nilgün’le ilgili bir haber çıkıp çıkmadığına bakar. Trene binerek Cennethisar’dan ayrılır.

Karakterler

Anlatıcılar

Recep

Recep Karataş. Kardeşi İsmail gibi o da, annesinin Doktor Selâhattin’le evlilik dışı ilişkisinden dünyaya gelmiştir. İki kardeş “sakat”tırlar: Recep cüce, İsmail ise topaldır. Recep’in düşünme tarzında neredeyse büyüsel denebilecek bir yan vardır: Yunus Peygamber’i düşünmesi, mide, vb. hakkında mistik yaklaşımı. Özellikle Büyükhanım, onu hep olumsuz imgelerle düşünür, ukala olduğunu, vb. söyler, sürekli aşağılar.

Fatma

Romanda, Büyükhanım ya da Babaanne olarak da anılır. Roman başladığında, kocası Doktor Selâhattin öleli yıllar olmuştur. Nilgün, Faruk ve Metin’in babaannesidir. Recep, kocası Selâhattin’in evlilik dışı çocuğudur. “Doksan yaşında” (s. 18).

Hasan

Piyangocu İsmail’in oğlu. On sekiz yaşındadır. Olayları anlatma şeklinden, okulla sorunları olduğu anlaşılır. Babasının okulla ilgili beklentisine karşılık veremez, ülkücü harekete katılarak, kimlik-kişilik sorununu çözmeye çalışır. Lise ikiden İngilizce ve Matematik derslerinden beklemeli (s. 66).

Faruk

Tarihçi, üniversite hocası, doçent. Evlenmiştir, ama çocuğu olmamıştır. Boşandığı eşi Selma bir başkasıyla evlenmiştir.

Metin

Cennethisar’a geldiğinde (1980 yazı), lise ikiyi bitirmiştir. En büyük emeli zengin olmaktır, sürekli Amerika hayaliyle yaşar (s. 41). Kız kardeşi Nilgün'le zıt kutuplardadırlar. Büyükanne’ye evi yıktırtıp, yerine apartman yaptırılmasını önerir. Zenginlerin çocuklarına özel ders verir (s. 46). Markaya düşkündür. Ceylan'dan hoşlanır.

Öteki birincil karakterler

Nilgün

Nilgün Darvınoğlu. Cennethisar’a geldiği yaz (1980) itibarıyla sosyoloji bölümünün birinci sınıfını bitirmiştir. Metin’in yorumu: “Tam bir komünist o” (s. 42). Annesi, o üç yaşındayken ölmüştür. Bir tür sevgi-nefret ilişkisiyle ona bağlanan çocukluk arkadaşı Hasan’ın dövmesi sonucunda, beyin kanaması geçirerek ölür. Beyaz Kale romanının kurgusal anlatıcısı Faruk, çalışmasını ona adayacaktır.

Selâhattin

Selâhattin Darvınoğlu (1881-1942), Büyükhanım’ın kocasıdır. Siyasi yaşamın düş kırıklıklarını gidermek üzere kendini 48 ciltlik bir ansiklopedi hazırlamaya vermiştir. Daha sonra hiçbir zaman bitiremeyeceği ciltlerin sayısını 54'e çıkarır (s. 147). "Günde iki şişe” (s. 17) içki içer. Pozitivist bilim anlayışı olan birisidir.

Ceylan

Metin’in sevdiği kız.

Hasan'ın arkadaşları

Mustafa ve Serdar.

İkincil karakterler

Doğan Darvınoğlu, bir süre Erzincan iline bağlı Kemah ilçesinde kaymakamlık yaptıktan sonra, Cennethisar'a, annesinin yanına döner.

Doğan

Doğan Darvınoğlu (1915-1967). Fatma’yla Selâhattin’in oğlu. Kemah’ta kaymakam olarak çalışmış; daha sonra bu görevinden istifa ederek, Cennethisar’a, annesinin (Babaanne Fatma Darvınoğlu) yanına yerleşmiştir. Faruk, Nilgün ve Metin’in babası. O da babası gibi bir yerden sonra kendini içkiye verir.

Gül

Gül Darvınoğlu (1922-1964). Doğan Darvınoğlu’nun eşi. Faruk, Nilgün ve Metin’in annesi. Gül’den zayıf, sessiz, varla yok arası birisi gibi söz edilir. “Kedi”ye benzetilir.

İsmail

Millî Piyango satıcısı; Recep’in kardeşi; topal.

Metin’in arkadaşları

  • Cüneyt (s. 89)
  • Fahrünnisa (Fafa)
  • Fikret (s. 48)
  • Funda: Vedat’ın kız kardeşi. "Bu yıl" (1980) lise biri bitirmiş, İtalyan Lisesi’nde
  • Gülnur (s. 87)
  • Hülya: Turan’la “kırıştırmaya” başlamıştır (s. 47)
  • Mehmet (İngiliz kız arkadaşı Mary)
  • Selçuk ve kız kardeşi (s. 48)
  • Turan
  • Turgay
  • Vedat
  • Zeynep

Cennethisar esnafı

  • Çaycı Cemil
  • Sütçü Nevzat ve karısı Cennet
  • Kasap Mahmut
  • Bakkal Nazmi
  • Balıkçı Rasim
  • Eczacı Kemal Bey ve Eşi

Rıza

Gebze Kaymakamlık Arşivi'nde görevli.

Orhan ve Şevket

Orhan (Pamuk) ve Şevket (Pamuk) da, kısa birkaç cümleyle romanda yer alırlar.

Romanın bölümleri

Romanda 32 bölüm bulunmakta.

1- Recep Yaz Sinemasına Gidiyor

2- Babaanne Yatakta Beklerken

3- Hasan ve Arkadaşları Çarşıda Haraç Kesiyor

4- Faruk Arabayı Sürerken

5- Metin Arkadaşlarıyla Buluşuyor

6- Recep Kahvaltıyı Hazırlıyor

7- Babaanne Mezar Başında Ağlıyor

8- Hasan Etrafta Dolaşıyor

9- Faruk Arşivde Hikâye Arıyor

10- Metin Diğerleriyle

11- Babaanne Gümüş Şekerliği Çıkarıyor

12- Hasan Matematik Problemlerine Öfkeleniyor

13- Recep Süt Alıyor

14- Faruk Eski Belgeleri Okuyor

15- Metin Diskotekte

16- Fatma Küçük Narin Bir Kızmış

17- Hasan Sahile İniyor

18- Faruk Hikâye Ararken

19- Recep Akşam Yemeğini Veriyor

20- Hasan'ı Arkadaşları Sıkıştırıyor

21- Metin Partide

22- Hasan Takipte

23- Babaanne O Günü Hatırlıyor

24- Faruk'la Nilgün Tepeden Manzaraya Bakıyor

25- Metin Arabayı İtiyor

26- Hasan Plağı ve Defteri Vermek İsterken

27- Recep, Nilgün'ü Eve Götürüyor

28- Faruk Göbek Dansını İzlerken

29- Babaanne Gece Ziyaretçileri Kabul Ediyor

30- Recep Her Şeye Yetişiyor

31- Hasan Yola Çıkıyor

32- Babaanne, Sonunda İnsanın Elinde Bir Kitap Olmasının Hoşluğunu Düşünüyor

Orhan Pamuk'un gözlemleri

Orhan Pamuk'un Sessiz Ev üzerine gözlemleri, romanın daha iyi anlaşılması açısından son derece önemlidir. Aşağıdaki alıntıların hepsi, yazarın çeşitli yazılarını bir araya getirdiği Öteki Renkler'den olup, sayfa numaraları 1. baskıya (İstanbul: İletişim, 1999) gönderme yapar:

  • Yazarın romanına bakışı
Kitaplarımın içinde gençlerin en çok Sessiz Ev'i sevdiğini biliyorum. O kitapta benim gençliğime ilişkin, gerçekten benim ruhuma ilişkin bir şeyler olduğu için belki de... Sessiz Ev'de yer alan gençlerin her biri bendim. Her birinde gençliğin ayrı ayrı ruh hallerini kurcaladım ve eğlendim. (s. 132)
  • Romandaki aileler üzerine
Bu aileleri ise, buna yakın çevrelerde yetiştiğim, bunlara benzeyen babaanneleri, amcaları tanıdığım için, bir ölçüde, peki, kolayıma geldiği için anlıyorum. (s. 131)
  • Sessiz Ev'in doğuşu üzerine
Sessiz Ev'in birçok ilham kaynağından biri de dedemin anneanneme yazdığı bazı mektuplardır... Dedem yüzyıl başında hukuk okumak için Berlin'e gidiyor. Gitmeden önce anneannem Nikfal ile nişanlıyorlar onu. Dedem de, Berlin'de hukuk okurken, İstanbul'daki nişanlısına pek çok mektup yazıyor. Bu mektupların havası biraz Selâhattin Bey'in Fatma'ya ders vermesine benziyor... Anneannemin tepkisinin ise ilgisizlik ve "günah, yasak" çevresinde dolandığını biliyorum... Aralarındaki mutsuz ilişkiyi hayal edince, Sessiz Ev'i kurmaya başlamış oldum. (s. 132; vurgu eklenmiştir)
  • Sessiz Ev'in gençleri üzerine
Romandaki gençler çevresi, araba yarıştırmak, evlere toplanıp kafayı çekmek, diskoteğe gitmek, sahilde buluşup vakit öldürmek gibi ayrıntılar da 1970'lerin başındaki Bayramoğlu Sahil Mahallesi'nden benim ve arkadaşlarımın hikâyelerinden çıkmadır. Yazları bir dönem oraya gitmiştik. Babalarından araba alıp, yarıştırıp parçalayan, ama çok fazla da yaramazlık yapmayan bu gençlerin içinden geldim ve onları tanırım. Romanı yazarken onları sevgiyle hatırladım. (s. 132)
  • Selâhattin Bey üzerine
... Günümüzde ülkesini yalnızca kültürle ve radikal olarak değiştirmeyi amaçlayan daha az çıkıyor. Selâhattin Bey'in ansiklopedist torunları ise ne yazık ki onun gibi kendi istedikleri ansiklopedileri yazamıyorlar. Bugün bir düşünce ithalatçısı olarak da Selâhattin Bey kadar radikal değiliz, bence. Sonuç olarak Selâhattin Bey gibilerini küçümsediğim sanılsın istemiyorum. (s. 131)

Sessiz Ev'in aldığı ödüller

Sessiz Ev'in çevirileri

  • Fransızca
La maison du silence, çev. Münevver Andaç (Paris: Gallimard, 1988).
  • Hollandaca
Het huis van de stilte (1983).
  • İngilizce

Silent House, çev. Robert Finn (Faber and Faber, 2012).

  • İspanyolca
La casa del silencio (Metáfora Ediciones, 2001).
  • İsveççe
Det tysta huset, çev.: Dilek Gür (Stockholm : Norstedt, 1998).
  • İtalyanca
La casa del silenzio, çev. Francesco Bruno (Milano: Frassinelli).
  • Rusça
Тихий дом (Tihij dom) (1983).
  • Yunanca
Το σπίτι της σιωπής, çev. Panayotis Arabacis (Atina: Pataki, 1994).

Kaynakça

  • Aksungur, Bilal
    • Orhan Pamuk'un Romanlarında Şahıslar Kadrosu, Yüksek Lisans Tezi, Çanakkale OnSekiz Mart Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı. Tez No: 160927.
  • Aral, Fahri (yay. haz.)
    • Orhan Pamuk Edebiyatı. Sempozyum Tutanakları (İstanbul: Sabancı Üniversitesi, 2006).
  • Ecevit, Yıldız
    • Orhan Pamuk'u Okumak (İstanbul: Gerçek, 1996).
    • Türk Romanında Postmodernist Açılımlar (İstanbul: İletişim, 2006).
  • Güllü, Nuray
    • "Sessiz Ev" Üzerine Bir Metindilbilim Çalışması, Yüksek Lisans Tezi, On Dokuz Mayıs Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı. Tez No: 32187.
  • Karakaşoğlu, Yasemin
    • Fünf Stimmen im lautlosen Haus (Weisbaden: Harrassowitz, 1993). [kaynakça: s. 107-112]
  • Kılıç, Engin (der.)
    • Orhan Pamuk'u Anlamak (İstanbul: İletişim, 1999).
  • Kırkoğlu, Serdar Rifat
    • "Bir Zaman Romanı: Sessiz Ev", Çağdaş Eleştiri Dergisi, 1984.
  • Pamuk, Orhan
    • Öteki Renkler: Seçme Yazılar ve Bir Hikâye (İstanbul: İletişim, 2006).
      • Not: S. 130-133, Orhan Pamuk'un Sessiz Ev üzerine bir söyleşisini ve gözlemlerini içerir.
  • Tezcan, Asuman
    • 1980 Sonrası Toplumsal Değişimin Orhan Pamuk'un Romanlarına Yansıması, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Gazetecelik Anabilim Dalı. Tez No: 62869.
      • Not: Hem Sessiz Ev, hem öteki Orhan Pamuk romanlarının tarihsel, toplumsal, yazınsal art alanını genel çizgileriyle vermesi açısından son derece yararlı bir çalışma.
      • Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi adresinden PDF dosyasına ulaşılabilir.
  • Uğurlu, A. Ayşegül
    • Orhan Pamuk Romanında Atmosfer, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilim Dalı. Tez No: 142641.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Orhan Kemal</span> Türk romancı ve oyun yazarı

Mehmet Raşit Öğütçü, yazar olarak Orhan Kemal, aydınlık gerçekçi Türk roman ve oyun yazarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Fatma Aliye Topuz</span> Türk yazar, çevirmen ve feminist (1862–1936)

Fatma Aliye Topuz veya Fatma Aliye Hanım, Osmanlı Türkü yazar, çevirmen ve aktivist. Tanzimat'tan İkinci Meşrutiyet'e uzanan süreçte roman, felsefe, İslam, kadın hakları ve tarih üzerine eserler vermiştir. Zafer Hanım'ın 1877 yılında yayımladığı Aşk-ı Vatan adlı bir roman mevcut olsa da, yazarın tek romanı olduğu için Zafer Hanım değil, beş roman yayımlayan Fatma Aliye Hanım ilk kadın romancı unvanını aldı. 2009 yılında 50 Türk lirası'nın arkasında portresine yer verildi.

<i>Cevdet Bey ve Oğulları</i>

Cevdet Bey ve Oğulları, Orhan Pamuk'un ilk kez 1982'de yayımlanmış; bir tüccar ailesinin 1905'ten 1970'e kadar yaşadıklarını ve bu hikâye etrafında Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumsal, ekonomik ve kültürel tarihinin de anlatıldığı ilk romanıdır. Romanın ilk baskısı Karacan Yayınları tarafından basılmıştır.

<i>Çalıkuşu</i> (roman) Reşat Nuri Güntekinin romanı

Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin'in ilk defa 1922'de tefrika edilmeye başlanıp 1923'te kitap olarak yayımlanan, 1937'de büyük değişikliklerle tefrika edilen romanıdır.

<i>Kar</i> (roman) Orhan Pamukun bir romanı

Kar, Orhan Pamuk'un ilk baskısı 2002 yılında İletişim Yayınları tarafından yayınlanan romanı.

<span class="mw-page-title-main">Oktay Rifat</span> Türk şair, romancı ve oyun yazarı

Ali Oktay Rifat, Türk şair, oyun yazarı ve roman yazarı. Türk şiirinin en büyük isimlerinden birisi kabul edilir. Orhan Veli ve Melih Cevdet'le birlikte Garip Akımı'nın kurucularındandır. 1955 yılından itibaren İkinci Yeni adlı şiir akımına yönlenmiştir. Şiir dışında roman ve oyun türlerinde de eserler vermiştir. Şair Nazım Hikmet'in kuzenidir.

<span class="mw-page-title-main">Orhan Pamuk</span> Nobel ödüllü Türk roman yazarı

Orhan Ferit Pamuk, Türk romancı. Birçok başka edebiyat ödülünün yanı sıra, 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü ve 54 yaşında, bu ödülü kazanan en genç edebiyatçılardan biri oldu. Kitapları altmış üç dile tercüme edildi, yüzden fazla ülkede yayımlandı ve 13 milyon baskı yaptı. 2006 yılında Time dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 kişisi arasına seçilen Pamuk, Nobel ödülüne lâyık görülen ilk Türk'tür.

<i>Aşk-ı Memnu</i> Halid Ziya Uşaklıgilin eseri

Aşk-ı Memnu, Halid Ziya Uşaklıgil'in realist-naturalist bir romanıdır. İlk olarak 1899-1900 yıllarında Servet-i Fünûn dergisinde tefrika edildikten sonra 1901'de kitap olarak yayımlanmıştır.

<i>Masumiyet Müzesi</i> Orhan Pamuka ait roman

Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk'un 29 Ağustos 2008 tarihinde İletişim Yayınları tarafından piyasaya sunulan aşk romanıdır.

<i>Bereketli Topraklar Üzerinde</i> Orhan Kemal tarafından yazılan roman

Bereketli Topraklar Üzerinde, Orhan Kemal'in yazdığı, 1954 tarihli romandır.

<i>Perihan Abla</i> Türk televizyon dizisi

Perihan Abla, 8 Ekim 1986 ile 3 Temmuz 1988 tarihleri arasında TRT 2'de yayımlanan komedi ve dram türündeki Türk yapımı televizyon dizisidir. Başrollerini Perran Kutman ile Şevket Altuğ paylaşmaktadır. 2 sezondan oluşan dizi, 74. bölümü ile sona erdi.

Emine Semiye Önasya veya Emine Semiye Hanım, Türk edebiyatçı, öğretmen, kadın hareketi öncüsü.

<i>Kuyucaklı Yusuf</i> (film) film

Kuyucaklı Yusuf, Feyzi Tuna'nın senaryosunu yazıp yönettiği 1985 yapımı film. Sabahattin Ali'nin aynı adlı romanından uyarlanmıştır.

Zehirli Çiçek, Erler Film imzalı, 2000 yapımı Show TV'de yayımlanan dram ve gerilim türündeki Türk televizyon dizisidir. Toplam 2 sezondan oluşan dizi, 21. bölümü ile sona erdi.

Bay Kamber, 1994 yılında Star TV'de yayımlanmış olan komedi, macera ve polisiye türündeki Türk televizyon dizisidir. Senaryosunu Oya Yüce'nin yazdığı dizinin yönetmenliğini ise Ünal Küpeli üstlenmiştir. 11 bölüm süren dizide Bay Kamber rolünü Kemal Sunal oynadı.

Saf ve Düşünceli Romancı, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un, Harvard Üniversitesi'nin Charles Eliot Norton Dersleri adlı konferans serisi için hazırladığı ders notlarından ve konuşma metninden oluşan, ilk olarak The Naive and the Sentimental Novelist adıyla İngilizce yayımlanan kitabıdır. Türkçe ilk baskısı 2011 yılının Eylül ayında İletişim Yayınları tarafından yapılan kitap yedi ana bölümden oluşmakta ve Pamuk'un edebiyat ve sanat anlayışını bir bütün olarak ortaya koymaktadır. Pamuk kitabı bir dönem birlikte yaşadığı Hint yazar Kiran Desai'ye ithaf etmiştir.

<i>Ağaçlar Ayakta Ölür</i> (film, 1964)

Ağaçlar Ayakta Ölür, İspanyol yazar Alejandro Casona'nın 1949 tarihli aynı adlı tiyatro oyununun uyarlaması olan 1964 tarihli sinema filmi. Başrollerinde Yıldız Kenter, Hulusi Kentmen, İzzet Günay ve Semra Sar'ın yer aldığı film, 1964 Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllerini kazandı.

<i>Son Eseri</i> Halide Edib Adıvarın yazdığı ve 1913 yılında tefrika edilen bir aşk romanı

Son Eseri, Halide Edib Adıvar'ın yazdığı ve1913 yılında tefrika edilen bir aşk romanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Masumiyet Müzesi (müze)</span> Müze

Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk'un aynı adlı eserinden yola çıkarak oluşturduğu müzedir. İstanbul'da 19. yüzyıldan kalma bir ev yazar tarafından müzeye dönüştürüldü. Müze, bir romanın kurmaca evreninden yola çıkılarak oluşturulan ilk müzedir. 17 Mayıs 2014'te Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'nü aldı. Romanın kahramanı Kemal Basmacı'nın aşkı Füsun'un evine yaptığı ziyaretler ve o ev ziyaretinde topladığı eşyalardan oluşan Masumiyet Müzesi, romanda Füsun ile ailesinin yaşadığı ev olarak yer alıyor. Müzede, kitabın seksen üç bölümüne düşecek şekilde seksen üç ahşap vitrin düzenlenmiş durumda.

<i>Veba Geceleri</i> Orhan Pamuk romanı

Veba Geceleri, Orhan Pamuk'un 23 Mart 2021'de yayımlanan romanıdır.