Etimoloji veya kökenbilim, sözcüklerin köklerini, hangi dile ait olduklarını, ne zaman ortaya çıktıklarını, ilk olarak hangi kaynakta kayıt altına alındıklarını, ses ve anlam bakımından geçirdikleri dönüşümleri inceleyen bilim dalıdır.
Arap harfleri, 7. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren Emevi ve Abbasi imparatorlukları aracılığıyla Orta Doğu merkezli geniş bir alana yayılma olanağı bulmuş İslam dininin benimsendiği coğrafyalarda kabul gören, kökeni Arap alfabesine dayalı, ünsüz alfabesi türünde bir yazı sistemidir. Dünyada Latin alfabesinden sonra en çok kullanılan yazı sistemidir.
Fince (
Doğal Dil İşleme, yaygın olarak NLP olarak bilinen yapay zekâ ve dilbilim alt kategorisidir. Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca gibi doğal dillerin işlenmesi ve kullanılması amacı ile araştırma yapan bilim dalıdır.
Rusça, Hint-Avrupa dil ailesinin Slav dilleri koluna bağlı bir dil. Rusça, Belarus ve Ukrayna dilleri ile yaşayan üç Doğu Slav dilinden biridir. Yaklaşık 260 milyon konuşanı olan Rusça dünyanın en çok konuşulan dillerinden biri olup Rusya, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova (Gagavuzya) ile kısmî olarak tanınan Abhazya, Güney Osetya, Transdinyester'de resmî dil statüsündedir. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler'in altı resmî dilinden biri ve Uluslararası Uzay İstasyonu'nun İngilizce ile birlikte kullanılan iki dilinden biridir. Orta Asya, Kafkasya, Ukrayna ve kısmen Baltık devletlerinde lingua franca olarak kullanılmaktadır.
Uluslararası Ses Abecesi veya Uluslararası Fonetik Alfabe, seslerin kâğıt üzerinde gösterilebilmesi için oluşturulmuş standart alfabedir. Tüm dillerdeki konuşma seslerini bir örnek biçimde kodlayabilmek için oluşturulmuş işaretler ve simgeler sistemidir. Bu sistemden en çok dilbilimde ve sözlüklerin hazırlanmasında yararlanılır.
Moğolca, Moğolistan ve civardaki bazı özerk bölgelerde resmî dil olan Asya dilidir.
Kelime veya sözcük, tek başına anlamlı, bir ya da birbirine bağlı birden fazla biçimbirimden (morfem) oluşan, ses değeri taşıyan dil birimidir.
Ayırıcı im, fonetik işaret veya diyakritik; telaffuz, ton ve diğer ayırıcı unsurları belirtmek için gliflere eklenen imdir. Örneğin Latin harflerine geçiş döneminde Türkçedeki ötümsüz artdişyuvasıl sürtünmeli ünsüz sesini karşılamak için yeni arayışlara gidilmiş ve mevcut S harfine sedil eklenerek Ş harfi elde edilmiştir. O > Ö veya A > Â ya da Y > Ý gibi harflerde ayırıcı imlere örnekler görülebilir.
Ses bilimi (fonoloji, fonetik dil), belirli dil seslerini (fonemler) inceleyen bir bilim dalıdır. Ses bilimi dil içindeki seslerin işlevlerini inceler. Konuşma seslerinin eklemlenmesi (articulatory), nakli (transport), alınması (receival) ile ilgili bir bilim dalıdır. Fonetiğin bu üç çalışma alanına karşılık gelen üç branşı vardır: boğumlama (articulatory), akustik ve işitim fonetiği. Fonolojiye zıt olarak, fonetik konuşma seslerinin fiziki yönüyle ilgilenir. Konuşma seslerinin tam bir transkripsiyonunu vermek için, birkaç özel alfabe vardır. Bu alfabelerden en çok kullanılanı bu metinde bulacağınız alfabe olan IPA’dır.
Ses bilgisi ya da fonetik dilsel seslerin öğelerini araştıran modern dilbilim, biyoloji, akustik bilimi, sinirbilim, tıp ve diğer bilimlerle ilişkili olan kendine özgü, disiplinler arası bir alandır. Ses bilgisinin araştırma nesnesi, konuşulan dildir. Dilde gerçekleşen ses olayları da bu bilim dalının konularından biridir.
Ses, canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir. Fiziksel boyutta ses, katı, sıvı veya gaz ortamlarda oluşan basit bir mekanik düzensizliktir. Bir maddedeki moleküllerin titreşmesi sonucunda oluşur.
Latinizasyon (Romanizasyon) tabiri genel olarak Latin alfabesi dışındaki ses sistemlerinin Latin alfabesine çevrilmesini ifade eder. Arapçanın Latin alfabesine çevirisi yapılırken bu uygulamaların hiçbirinde (fonetik alfabeler hariç) ortak bir uygulama geliştirilememiştir. Çünkü her ülke kendi harflerini esas alan bir çeviri sistemi benimsemiştir. Fakat yine de ana hatlarıyla genel kabul görmüş bazı sesler ve simgeler tercih edilmeye başlanmıştır. Ortak Türkçe alfabesi esas alınarak yapılan bir işaret sistemi büyük oranda geliştirilmiş durumdadır. Fakat yine de çeşitli ülkelerin, sesleri simgelerken kullandıkları harflerin değişik olması nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmaktadır.
Yunancanın romanizasyonu, genelde Yunan alfabesi ile yazılan Yunanca metinlerin, Latin alfabesi ile temsili veya bunu yapmayı sağlayan bir sistemdir. Yunancanın romanizasyonu için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemler, kaynak metnin Eski Yunanca mı Modern Yunanca mı olduğuna ve arzu edilen dönüştürmenin transkripsiyon mu transliterasyon mu olduğuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir.
Ortografik transkripsiyon, aktarma yapılacak olan dilin standart ortografisi kullanılarak yapılan bir transkripsiyon yöntemidir.
Fonetik transkripsiyon, semboller kullanılarak konuşma seslerinin her birinin bir karakterle gösterilmesidir. Fonetik transkripsiyonun en yaygın hali, bir fonetik alfabe kullanılarak yapılan çeşididir, bunun en bilineni Uluslararası Fonetik Alfabe’dir (IPA).
Dişsil ünsüz, dilin üst dişlere değdirilmesiyle eklemlenen bir ünsüzdür. Bu ünsüzlerin bazı dillerdeki örnekleri /d/, /n/, /t/ ve /l/'dir, fakat bunlar, dilin dış yuvası sırtıyla temas yaptığı dişyuvasıl ünsüzlerle karıştırılmamalıdır. Bazı dillerde dişyuvasıl ünsüzler, belirli fonetik ortamlarda dişsilleşme geçirir; bu süreci geçirmiş sesler Uluslararası Fonetik Alfabe (IPA)'de simgesiyle işaretlenir. Kimi dillerde dişsilleşmiş ünsüzler, dişyuvasıl ünsüz sesbirimlerin altsesbirimlerinden birini teşkil eder; ör. İngilizce "in theory" lafındaki < n > harfinin hemen sonrasında < th > yer aldığı için /n/ sesbirimi kendisi de dişsilleşme geçirir ve şeklinde eklemlenir. Kimi dillerde ise bu tür dişsilleşmiş ünsüzler kendileri fonemiktir ve bu ünsüzlere dayalı olarak diğer sesbirimlerle yalın çift oluşturmak mümkündür; ör. Mapuçecede /n/ sesbirimini içeren sözcüğü "çok" anlamına gelirken, /n̪/ sesbirimini içeren sözcüğü "anne tarafı kuzen" anlamına gelir.
Gırtlaksıl ünsüzler, eklemleme yerinin gırtlakta bulunan ünsüzlerdir. Eklemleme sürecinde ses tellerinin arasındaki açıklık hareket eder. Bazı fonetikçiler bu tür gırtlaksıl seslerinin aslında ünsüz olmayıp sırf gırtlağın geçiş hâlleri teşkil ettiklerini savunurlar. Buna rağmen, bu sesler birçok dilde sesbirim veya altsesbirim teşkil ederler. Örneğin, Fasih Arapçada, çoğu sözcük üç ünsüzden oluşan köklerden türer; bu bağlamda // ile // sesleri de Arapçadaki diğer ünsüzler gibi bu tür sözcük köklerinde yer alırlar.
Mordvin dilleri, Ural dillerinin bir koludur. Birbiriyle yakın bağları olan ve ikisi de Mordovya bölgesinde konuşulan Erzyan ile Mokşan dillerinden oluşur. Bu grubun eskiden tek bir "Mordvin dili"ni teşkil ettiği düşünülürdü, ancak mevcut durumda küçük bir dil grubu olarak görülür. Sesbilim, sözcük ve dilbilgisi farklılıkları nedeniyle Erzyanca ile Mokşanca birbiriyle karşılıklı anlaşılabilirlik göstermemektedir; hatta gruplar arası temaslarda sık sık Rus dili kullanılır.
Avrupa Portekizcesi veya bilinen diğer adlarıyla Portekiz Portekizcesi, İberya Portekizcesi ve Yarımada Portekizcesi Portekizce: português peninsular) Portekiz'de konuşulan Portekizce lehçelerinin tümüne verilen addır.