İçeriğe atla

Ses değişmeleri

Ses değişmesi, dildeki konuşma seslerinden birinin diğerinin yerine geçmesi ya da türemesi ve düşmesi olarak tanımlanabilir. Dil bilimciler, dillerin çoğunlukla benzer ses değişimlerine uğradığını göstererek konuyla ilgili evrensel kurallar ortaya koymaya çalışmaktadır.

Dil biliminde ses değişmelerine yönelik üç farklı yaklaşım vardır: Yeni Dilbilgiciler (Neogrammarians), Yapısalcılar (Structuralists) ve Üreticiler (Generativists)

Ses Değişmelerinin Nedenleri

Ses değişmeleri dilin kendi iç dinamiklerinden kaynaklandığı gibi, dil dışı psikolojik, sosyolojik, nörofizyolojik nedenlerden meydana gelebilir. Bir biçim birimi (morfem, Türkçede kelime ve ekler) eş zamanlı ya da art zamanlı olarak ses değişmesine uğrayabilir. Özellikle köken (etimoloji) sözlükleri art zamanlı değişmeleri göstermesi bakımından önemli kaynakları oluşturur. Ses değişmeleri, bir dilin ses dizimi kurallarına uymayan alıntı biçim birimlerinde sıklıkla görülür.

Ses Değişmeleri

  • Aykırılaşma (Dissimilation)
  • Benzeşme (Assimilation)
  • a. Kaynaşım (Coalescence)
  • b. Eşsöyleyiş (Coarticulation)
  • c. Damaksılaşma (Palatalization)
  • d. Artdamaksıllaşma (Velarization)
  • e. Dudaksıllaşma (Labialisation)
  • f. Önötümlüleşme (Initial voicing)
  • g. Sonötümsüzleşme (Final devoicing)
  • h. Ünlü Atlaması (Metaphony)
  • Ünlü uyumu (Vowel Harmony)
  • Tını Değişimi (Umlaut))
  • i. Ünsüz Uyumu (Consonant harmony)
  • Birleşimli Biçim (Sandhi)
  • a. Ulama (Liason)
  • b. Ünsüz Değişimi (Consonant mutation)
  • c. Titremli Birleşimli Biçim (Tone sandhi)
  • d. Ünlü Boşluğu (Hiatus)
  • e. Derilme (Synalepha)
  • f. Ünlü Düşmesi (Elision)
  • g. Ünlü Göçüşmesi (Crasis)
  • h. Ünlü Çatışması (Synaeresis)
  • Karşıtı: İki Ünlünün Ayrılması (Diaeresis)
  • i. İki Ünlü Birleşmesi (Synizesis)
  • İz kalıntısı (Cheshirisation)
  • a. Denkleştirici Uzatma (Compensatory lengthening)
  • b. Genizsileşme (Nasalization)
  • c. Tonogenesis
  • d. Floating tone
  • Göçüşme (Metatez): Bir kelimede seslerin ya da hecelerin yer değiştirmesidir. Genellikle bitişik seslerin yer değiştirdiği görülür. Türkçede köprü=körpü, kibrit=kirbit, toprak=torpak, ei=eşki gibi.
  • Ses Düşmesi (Elision)
  • a. Önses Düşmesi (Aphaeresis)
  • b. İç Ses Düşmesi (Synocope)
  • c. Sonses Düşmesi (Apocope)
  • d. Hece Düşmesi (Haplology)
  • e. Kaynaşma (Fusion)
  • f. Demetçik Daralması (Cluster reduction)
  • Ses Türemesi (Epenthesis)
  • a. Ünlü Türemesi (Anaptyxis)
  • b. Ünsüz Türemesi (Excrescence)
  • c. Önseste Türeme (Prothesis)
  • d. Sonseste Türeme (Paragoge)
  • e. Unpacking
  • f. Vowel breaking (diphthongization)
  • Ses Yumuşaması (Lenition): Birçok dilde görülen ünsüz değişimi türüdür. Benzeşme ile birlikte, dillerin tarihsel değişimlerine öncülük eder.
  • a. Ünsüz Aşamalanması (Consonant gradation): Çeşitli derecelerde ünsüz değişiminin olduğu ünsüz değişimi türüdür.
  • b. Ünsüz Ötümlüleşmesi ve Ötümsüzleşmesi (Consonant voicing and devoicing): İngilizcede cat+s>ca ts
  • c. Sızıcılaşma (Spirantization)
  • d. R'leşme (Rhotacism)
  • e. L Ötümlüleşmesi (L-vocalization)
  • f. Yer Yitimi (Debuccalization)

Dipnotlar

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk alfabesi</span> Türkçenin yazımında kullanılan alfabe

Türk alfabesi, Türkçenin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Dilbilim</span> insan dilinin araştırılması

Dilbilim, dil bilimi, lengüistik ya da lisaniyat; dilleri dilbilgisi, söz dizimi (sentaks), ses bilgisi (fonetik), ses bilimi (fonoloji), biçimbilim (morfoloji) ve edimbilim (pragmatik) gibi çeşitli yönlerden yapısal, anlamsal ve bildirişimin çıkış bağlamını temel alarak sözlerin gönderimlerini ve iletişimde dilin yaptırım gücünü inceleyen bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yakutça</span> Yakutların konuştuğu, Türk dillerinin Sibirya grubuna bağlı dil

Yakutça veya Sahaca, Saha Türklerinin konuştuğu dildir. Çuvaşça ile birlikte Türkçenin toplam iki lehçesinden biridir. Türk dillerinin Sibirya grubuna bağlı dil 450.140 kişi tarafından konuşulur. Ayrıca Taymir Yarımadası'nın doğusunda yaşayan halkların ticaret dilidir. Konuşucuların çoğunluğu Rusya'ya bağlı Yakutistan'da yaşar.

Ğ, Latin alfabesinden türetilen Türk, Azeri ve Kazak alfabelerinde; ayrıca Kırım Tatarcası, Çerkesçe, Lazca ve Tatarcanın yazımında kullanılan Latin kökenli alfabelerde de bulunan bir harftir. Kullanıldığı yazı dizgelerinde ötümlü artdamaksıl sürtünmeli ünsüz olan /ɣ/, ötümlü artdamaksıl sürtünmesiz ünsüz /ɰ/ veya ötümlü küçükdilsil sürtünmeli ünsüz /ʁ/ seslerini temsilen yer almaktadır.

Eski Türkçe, Türk yazı dilinin ilk dönemidir. Dönem Orhun Türkçesi ve Eski Uygur Türkçesi olmak üzere iki altdönemde incelenir. Orhun Türkçesinin kesin tarihlere dayandırılabilir ilk belgesi olan ve VIII. yüzyılın ortalarına tarihlenen Orhun Yazıtlarından Uygur Türkçesinin tarihe karıştığı XIII. yüzyıla değin sürer. Doğu Asya'dan Doğu Avrupa'ya dek önemli bir coğrafyada konuşulduğu anlaşılmaktadır. İlk dönemlerinde yabancı etkilerden epey uzak ve dönemin diğer dillerine göre oldukça yalın olduğu, Uygur çağında git gide zenginleştiği ve yabancı dillerden etkilendiği anlaşılmaktadır. Dil XIII. yüzyılda ölse de türlü Türk toplulukları tarafından yazı dili olarak kullanıldığı XVII. yüzyıla tarihlenen Altun Yaruk nüshasından anlaşılmaktadır.

Osman Nedim Tuna, Türk dilbilimci.

Türkçe dil bilgisi, Türkçeyi meydana getiren ses, sözcük yapılışı, sözcük hazinesi, anlam değişmeleri, tümce kuruluşu ve yapısı gibi ögeleri inceleyip kurallara bağlayan dil bilgisi bütünüdür.

<span class="mw-page-title-main">Manavlar</span> çoğunlukla Doğu Marmara ve Güney Marmarada yaşayan yerleşik yerli Türk halkı

Manavlar, Manav Türkmenleri veya Manav Türkleri; kuzeybatı Anadolu'da yaşayan Hanefi Sünni yerleşik Türk Halkıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kıpçak grubu</span> Türk dillerinin bir kolu

Kıpçak dilleri, Ukrayna'dan Çin'e kadar uzanan Orta Asya ve Doğu Avrupa'nın çoğunda yaklaşık 28 milyon kişi tarafından konuşulan Türk dil ailesinin bir alt koludur. Bu grupta en çok konuşulan dillerden bazıları Kazakça, Kırgızca ve Tatarcadır.

GökTürkçe, Göktürk Türkçesi, Köktürk Türkçesi veya KökTürkçe, Türkçenin bilinen ve yazılı metinleri ele geçirilebilen en eski dönemine verilen isimdir. Eski Türkçe adlı dönemin ilk kısmını oluşturur. Devamında Eski Uygur dönemi yaşanmıştır.

Ünsüz türemesi, Türkçedeki Arapça kökenli sözcüklerin ünlü harfle başlayan ek aldıklarında veya başka bir sözcükle birleşmesi sonucunda, sözcüğün sonundaki ünsüz harfin tekrarlanmasıyla oluşan ses olayıdır.

Örnek
<span class="mw-page-title-main">Sesbilim</span> insanların çıkardığı sesleri inceleyen bilim dalı

Ses bilimi (fonoloji, fonetik dil), belirli dil seslerini (fonemler) inceleyen bir bilim dalıdır. Ses bilimi dil içindeki seslerin işlevlerini inceler. Konuşma seslerinin eklemlenmesi (articulatory), nakli (transport), alınması (receival) ile ilgili bir bilim dalıdır. Fonetiğin bu üç çalışma alanına karşılık gelen üç branşı vardır: boğumlama (articulatory), akustik ve işitim fonetiği. Fonolojiye zıt olarak, fonetik konuşma seslerinin fiziki yönüyle ilgilenir. Konuşma seslerinin tam bir transkripsiyonunu vermek için, birkaç özel alfabe vardır. Bu alfabelerden en çok kullanılanı bu metinde bulacağınız alfabe olan IPA’dır.

Kaynaştırma ünsüzü veya yardımcı ünsüz, Türkçede iki ünlü harf yan yana gelemeyeceği için, ünlü ile biten bir kök veya gövdenin sonuna eklenen ve yine bir ünlü ile başlayan ekin önüne gelen ünsüzü belirtir. Sadece Türkiye Türkçesi için değil, bütün tarihî ve çağdaş Türk yazı dillerinde temel kaynaştırma ünsüzü veya yardımcı ünsüz /y/ ve /n/ sesleridir. Bu ünsüz; kök+ek veya ek+ek durumlarında, iki ünlü yan yana geldiğinde kullanılır.

Büyük ünlü uyumu ya da kalınlık-incelik kuralı, Türkçedeki iki ses uyumundan biri. Kökeni Türkçe sözcüklerin ayırt edilmesinde kullanılır. Türkçedeki öz Türkçe sözcüklere ait ortak bir özelliktir.

Ses türemesi; Türkçede bir sözcüğe, çeşitli seslerin eklenmesi olayı. Bu sesler çoğunlukla söyleyişi kolaylaştırmak, yeni bir sözcük yaratmak veya anlamı vurgulamak için eklenir.

Eski Anadolu Türkçesi veya Eski Türkiye Türkçesi, 13. yüzyılın başlarında oluşup sonrasında Anadolu ve Rumeli'de kullanılan Oğuz Türkçesi temelindeki ölü dildir. Batı Türkçesinin ilk dönemini teşkil eden Eski Anadolu Türkçesine Batı Türkçesinin bir oluş, bir kuruluş devresi olarak bakılmaktadır. Batı Türkçesini Eski Türkçeye bağlayan birçok bağlar bu devrede henüz kendisini iyice hissettirmektedir. Bu devreden sonraki Türkçede görülen birçok yeni şekiller bu devrede henüz Eski Türkçedeki eski şekillerinin izlerini taşımaktadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Ünlü (dilbilim)</span>

Ünlü, sesli veya vokal; ses yolu görece açık durumda iken, ses tellerinin titreşmesi ile bir engele takılmadan oluşan; hecenin en küçük birimini oluşturan konuşma sesi. Ünsüz veya sessiz karşıtıdır. Ünlülük kavramı harflerden ziyade "sesleri" tanımlar zira bir harf kimi sözcüklerde ünlü, kimi sözcüklerde ise ünsüz bir sesi simgeleyebilir.

Ünsüz, sessiz ya da konsonant; m, r, g gibi, oluşması esnasında, kısmen de olsa, bir engele çarpan konuşma sesi. Ünsüzler, ünlülerle birlikte kullanılarak heceleri meydana getirirler: de, le, em, es, bi, si gibi.

Batı Rumeli ağızları Türkiye Türkçesi ağızlarının Rumeli ağız bölgesinde yer alan alt ağız gruplarından biridir. Batı Rumeli sınırları içinde, tamamen veya kısmen olmak üzere Bulgaristan, Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Karadağ, Sırbistan, Bosna-Hersek devletleri bulunur. Romanya ve Yunanistan’ın Rumeli ana bölgesindeki alt grup aidiyeti tartışılmaya muhtaçtır.

Bürünbirimcik ya da mora, bazı dillerdeki vurgu ya da dilsel eş değerlemenin boyutunu ortaya koyan, hece değerinin belirlendiği ses bilimsel birimdir. Bürünbirimcik, hece kavramından farklı olup heceden farklı bir zamansal ölçüme dayanmaktadır. Bununla birlikte, bürünbirimciğin birçok farklı tanımı vardır. İngilizcede kullanılan mora terimi Latincede "kalabalık, gecikme" anlamlarına gelir ve Yunanca "chronos" kelimesinin birebir çevirisidir. 1968'de Amerikan dil bilimci James D. McCawley bürünbirimciği "iki parçadan oluşan uzun bir hece ya da tek bir parçadan oluşan kısa bir hece" olarak tanımlamıştır.