İçeriğe atla

Servet-i Fünûn

Derginin 24 Aralık 1908 tarihli nüshası

Servet-i Fünûn (Osmanlı Türkçesi: ثروت فنون), Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye'de 1891-1944 yılları arasında yayımlanan sanat ve edebiyat dergisidir. Edebiyât-ı Cedîde topluluğunun yayın organı olan dergi Türk basın tarihinin en uzun süreli ve en etkili dergileri arasındadır.[1] Basım tekniği ve içeriğiyle ön plana çıkan dergi, Türk edebiyatına birçok yeni isim kazandırdı ve Edebiyât-ı Cedîde sonrasında Fecr-i Âtî ve Millî Edebiyat hareketi ile Yedi Meşaleciler topluluğunun yayın organı işlevini 25 Mayıs 1944 tarihine kadar sürdürdü.[2]

2019'da TÜBİTAK destekli Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü projesiyle derginin 256. sayısı (1896) ile 553. sayısı (1901) arasındaki neşriyat çözümlenerek kategorize edilmiş şekilde dijital ortama aktarıldı.[3]

Hakkında

Ocak 1920 tarihli Spor Âlemi dergisinde Servet-i Fünun dergisi sahibi Ahmet İhsan Bey

Servet-i Fünûn Dimitris Nikolaidis'in yayımladığı Servet'in ilâve yayını olarak 27 Mart 1891 tarihinde Ahmet İhsan Tokgöz tarafından neşredildi. Tokgöz dergiyi ilk olarak günlük olarak çıkartmakta idi ve başlangıçta dergide ağırlıkla fennî konulara yer veriliyordu, sonrasında dergi haftalık olarak yayımlanmaya başladı ve asıl işlevini kazandıracak edebi konulara yer vermeye başladı. Bu ilk sayıların müellifleri arasında Ahmed Râsim, Nâbizâde Nâzım, Mahmud Sâdık, Ali Ferruh, Emrullah Efendi ve Besim Ömer gibi isimler bulunuyordu. İki yıl sonra Halid Ziya'nın hikâyeleri burada tefrika edilmeye başlandı. Bu aralıkta Alexandre Dumas, Alphonse Daudet, François Coppée, Théodore de Banville, Jules Verne ve Paul Bourget gibi Avrupalı yazarlardan tercümelere yer verilmeye başlandı. Dergi 1895'e kadar güncel olaylar ve magazin konuları dahil hem fennî hem de edebî konulara ağırlık verdi. Bu tarih sonrasında derginin adıyla anılır bir edebi hareketi doğdu. Kafiye ideali konusunda Recâizâde Mahmud Ekrem ile Musavver Ma‘lûmât başyazarı Mehmed Tâhir arasında vuku bulan edebi çatışma sonrasında Recâizâde'nin edebi tenkitlerini öğrencisi Tokgöz'ün çıkardığı Servet-i Fünûn'da yayımlamaya başlamasıyla derginin popülerliği arttı ve dergide yeni bir edebi anlayış cereyan etti ve bu yeni edebi anlayışa dahil olmak isteyen genç yazarlar dergi etrafında toplandı. Tevfik Fikret'in dergide yazı işleri müdürlüği görevine gelmesiyle de yeni edebiyat çehresi güçlendi. 265. sayı itibarıyla (1896) tam manasıyla edebi bir dergi niteliğene kavuşan Servet-i Fünûn, asli kimliğini de böylece kazanmış oldu.[2]

Dergiyle bir kimlik kazanan Edebiyât-ı Cedîde topluluğundan Cenap Şahabettin, Mehmet Rauf, Ali Ekrem, İsmâil Safâ, Hüseyin Sîret, Hüseyin Cahit, Hüseyin Suad, Ahmed Şuayb, Menemenlizâde Mehmed Tâhir, Ahmet Reşit, Süleyman Nesib, Faik Âli, Celâl Sâhir, Süleyman Nazif, Ahmed Hikmet ve Ahmed Kemal gibi isimler dergide yazı şiirler yayımladı.

Servet-i Fünûn'da “Sanat sanat içindir” görüşünde olan derginin genç yazarları Tanzimat edebiyatına bir reddiye hareketi yaratmışlardı ve ağırlıkla Fransız edebiyatından etkilenmişlerdi. Döneminin diğer dergilerine göre oldukça güçlü bir kadroya sahip olan Servet-i Fünûn'da yeni şiir ve hikâye dışında roman, edebî eleştiri ve tercümeler zamanla daha fazla yer almaya başladı. Eski-yeni çatışmasının taraflarından olan dergi savunduğu yeni edebi cereyanla muhtelif eleştirilere de uğradı. Ahmed Midhat derginin yazarlarını bozgunculukla (dekadanlıkla) suçlarken bu tartışmaya sonrasında Tevfik Fikret, H. Nâzım ve Ali Ekrem de katıldı; nihayetide Ahmed Midhat "Teslîm-i Hakîkat" başlıklı bir yazı kaleme alarak yanlış anlaşıldığını ifade etti.[2]

Tevfik Fikret'in dergiden ayrılmasıyla dergi yönetimine Hüseyin Cahit geçti ancak onun Fransızcadan çevirdiği “Edebiyat ve Hukuk” adlı makalesi (XX, no. 517, 3 Teşrînievvel 1317) jurnale uğrayınca dergi bir buçuk ay kapatıldı. Derginin edebi yönünün yeniden canlanması ise II. Meşrutiyet sonrasında oldu. 1914 sonrasında üç yıl günlük gazete formatını aldı ve 914 sayı çıktı ve I. Dünya Savaşı sonrasında Ahmet İhsan'ın sağlık sorunlarının da etkisiyle dergi dört yıl yayımlanmadı. 1924 sonrasında Cumhuriyet döneminde edebi kimliğini devam ettirdi ve devrin milliyetçi yazar ve kadrolarını bünyesine çekti. 1928'de Harf Devrimi gerçekleşince dergi Servet-i Fünûn-Uyanış adını aldı ve müdürlüğünü Halit Fahri Ozansoy üstlendi. Bu tarih sonrasında dergi Türk edebiyatında 1930-1940 kuşağının yetişmesinde (Cahit Sıtkı Tarancı, Ziya Osman Saba, Burhan Arpad, Halikarnas Balıkçısı, Selâhattin Enis Atabeyoğlu, Sabahattin Kudret Aksal, Samim Kocagöz, Cahit Külebi, Ahmet Muhip Dıranas vd.) mahfil niteliği görecekti. 25 Mayıs 1944’te çıkan 2461. sayı ile derginin yayın hayatı son buldu.[2]

Konuyla ilgili yayınlar

Kaynakça

  1. ^ Balta, Evangelia; Ayșe Kavak (2018-02-28). "Publisher of the newspaper Konstantinoupolis for half a century. Following the trail of Dimitris Nikolaidis in the Ottoman archives 19 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". In Sagaster, Börte; Theoharis Stavrides; Birgitt Hoffmann (eds.). Press and Mass Communication in the Middle East: Festschrift for Martin Strohmeier (PDF). University of Bamberg Press. pp. 33-. ISBN 9783863095277. - Volume 12 of Bamberger Orientstudien: 46.
  2. ^ a b c d Parlatır, İsmail. "SERVET-i FÜNÛN". TDV İslam Ansiklopedisi. 13 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Şubat 2021. 
  3. ^ "Kültür tarihimizin kilometre taşlarından Servet-i Fünûn dergisinin veritabanı dijital ortamda!". BOUN. 4 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Şubat 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tevfik Fikret</span> Türk şair, öğretmen, yayıncı

Tevfik Fikret, Osmanlı Türkü şair ve öğretmen. Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma sürecinde Servet-i Fünûn topluluğunun lideri olan Tevfik Fikret, devrimci ve idealist fikirleriyle Mustafa Kemal başta olmak üzere dönemin pek çok aydınını etkiledi. Türk edebiyatının Batılılaşmasında öne çıkan isimlerden birisi oldu. Farsçada "kuş yuvası" anlamına gelen Aşiyan ismini verdiği semt, yaşamının son yıllarını geçirdiği ve eserlerini kaleme aldığı yerdir.

Servet-i Fünûn edebiyatı veya topluluğun kendini anarken kullandığı adıyla Edebiyat-ı Cedîde, II. Abdülhamid döneminde, Servet-i Fünûn adlı derginin çevresinde toplanan sanatçıların Batı etkisinde geliştirdikleri bir edebiyat hareketidir.

<span class="mw-page-title-main">Recaizade Mahmud Ekrem</span> Türk şair ve yazar (1847-1914)

Recaizade Mahmud Ekrem, Türk şair ve yazardır. 19. yüzyıl Osmanlı dönemi Türk edebiyatının önde gelen isimlerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Fecr-i Âtî</span> Türk edebiyatının 1910-1912 arasındaki kısmı olan edebî topluluk

Fecr-i Ati bir edebi topluluktur. Fecr-i Ati'nin Edebiyat-ı Cedide’ye tepki olarak doğan bir akım olduğu savunulmuştur. Fecr-i Ati batıdaki benzerlerinde olduğu gibi belli ilkeler çevresinde birleşen bir yazın topluluğu biçiminde ortaya çıkmıştır. 1908 özgürlük bildirisiyle Servet-i Fünûn dergisinin çevresinde toplanan gençlerin açtığı bu çığır; en fazla "Fransız sembolizmi" üzerinde çalışarak Ahmet Haşim gibi büyük bir şairin doğmasına olanak hazırlar.

Ara nesil, Türk Edebiyatı'nda Tanzimat sonrası ikinci kuşak olan, Recaizade Mahmud Ekrem, Muallim Naci ve Abdülhak Hâmid’le Servet-i Fünûn edebiyatı arasında yer alan yazarlara verilen addır. 1884-1896 dönemi için söylenir. Beşir Fuad, Fazlı Necib, Mehmed Celal, Nâbizâde Nâzım, Hasan Fehmi adları ara nesilde anılanlardan birkaçıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hüseyin Cahit Yalçın</span> Türk gazeteci ve politikacı

Hüseyin Cahit Yalçın, Türk gazeteci, yazar, çevirmen, siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet İhsan Tokgöz</span> Türk bürokrat, siyasetçi, yazar, çevirmen ve spor yöneticisi

Ahmet İhsan Tokgöz, Türk gazeteci, tercüman, matbaacı, yayımcı, siyasetçi ve spor yöneticisi.

<span class="mw-page-title-main">Halid Ziya Uşaklıgil</span> Türk romancı ve yazar (1866–1945)

Halid Ziya Uşaklıgil, Servet-i Fünûn ve cumhuriyet dönemi Türk romancı ve yazar. Bâzı edebî yazılarını Hazine-i Evrak dergisinde Mehmet Halid Ziyaeddin adıyla yayımlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Cenap Şahabettin</span> Türk şair, anı yazarı ve hekim (1870 - 1934)

Cenap Şahabeddin, Türk şâir ve yazar.

<span class="mw-page-title-main">İsmail Safa</span> Türk şair, yazar ve eleştirmen

İsmail Safa, Türk şair, yazar ve eleştirmendir. Yazar Peyami Safa ve gazeteci İlhami Safa'nın babası, siyasetçi Ali Kami Akyüz'ün de ağabeyidir. Zaman zaman "Kâmil" takma adıyla da şiir ve yazılar yazmıştır. Servet-i Fünûn şairlerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Müftüoğlu Ahmed Hikmet</span> Türk yazar ve diplomat (1870 - 1927)

Müftüoğlu Ahmed Hikmet, Türk yazar ve diplomat.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Rasim</span> Türk yazar, gazeteci, tarihçi, milletvekili (1864 - 1932)

Ahmet Rasim, Türk yazar, gazeteci, tarihçi, milletvekili.

<span class="mw-page-title-main">Ali Ekrem Bolayır</span> Türk yazar, devlet adamı, öğretmen (1867-  1937)

Ali Ekrem Bolayır, Türk şair, yazar, öğretmen ve devlet adamı. Namık Kemal'in oğlu olan Ali Ekrem Bolayır, Servet-i Fünûn edebiyatı'nın öncüleri arasında gösterilmektedir.

Tercümân-ı Hakîkat, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, İstanbul'da 1878-1921 yılları arasında yayınlanan günlük gazete.

<i>Tanin</i> 1908-1947 arasında İstanbulda yayımlanan İttihatçı bir gazete

Tanin, II. Meşrutiyet'ten sonra İstanbul'da yayınlanan İttihatçı bir gazete.

100 Türk Edebiyatçısı, 59. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde Millî Eğitim Bakanlığının (MEB) ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilere hem Türk Dili ve Edebiyatı dersi müfredatı ile ilişkilendirilerek yazarların kitaplarının okutulması hem de boş zamanlarını değerlendirmek üzere öncelikle başvurabilecekleri yazarların kaynak eserleri olarak tavsiye edilmesi için derlenmiş Türk yazarlar listesidir.

<span class="mw-page-title-main">Aşiyan Müzesi</span>

Aşiyan Müzesi, şair Tevfik Fikret’in 1906-1915 arasında yaşadığı, 1945 yılından bu yana müze olarak hizmet veren evidir.

<span class="mw-page-title-main">Servet-i Fünûn yazarlarının eserleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu listede, 1869 yılında Recaizade Mahmut Ekrem önderliğinde kurulmuş olan ve "fenlerin zenginliği" anlamına gelen Servet-i Fünûn dergisi çevresinde eserler veren popüler yazarların en bilindik eserleri verilmiştir.

Türk edebiyatı'nda hem sözlü hem yazılı, manzum ve mensur hikâye geleneğine sahip olmasına rağmen Tanzimat'tan sonra farklı yapısal özellikler taşıyan bir anlatı türü olarak yeni bir hikâye tarzı oluşmuştur. Giritli Ali Aziz Efendi tarafından 1796-97'de yazılan ve ilk defa 1852 tarihinde basılan Muhayyelât, Batı tesiri olmadan gerçekçi anlatıma olan yakınlığı noktasında modern Türk hikâyesinin başlangıcı sayılmaktadır. Bunun dışında, XIX. yüzyılda basımları yapılarak yaygınlık kazanmış olan meddah hikâyeleri "yeni hikâyeye" zemin hazırlayan eserler olarak görülmektedir. 1875-1890 yılları arasında Ahmed Midhat Efendi'nin devam eden Letâif-i Rivâyât serisinin dışında Mehmet Celal'in Venüs, Cemile gibi uzun hikâyeleri ile Nabizâde Nâzım'ın ilk dönem hikâyeleri bulunmaktadır. Samipaşazade Sezai'nin Küçük Şeyler adlı eseri Türk edebiyatında modern anlamda kısa hikâyenin başlangıcı kabul edilmektedir. Halid Ziya Uşaklıgil'in 1888'de yazdığı Bir Muhtıranın Son Yaprakları ile Bir İzdivacın Tarih-i Muaşakası adlı çalışmaları Avrupaî tarzda ilk hikâyeler kabul edilmektedir.

Edebi Hatıralar ya da Edebiyat Anıları, Servet-i Fünûn topluluğu yazarlarından Hüseyin Cahit Yalçın'ın edebi yaşamı ile ilgili anılarını içeren anı kitabı (1935). Eserde yazarın çocukluk yıllarından Servet-i Fünûn topluluğunun dağılmasına kadar olan süredeki anıları anlatılmaktadır. Genel olarak öne çıkan konular yazarın gençlik dönemlerinde okuduğu kitaplar, ilk romanı Nadide'nin yayımlanması, vatan ve özgürlük olguları, Mülkiye'deki öğrencilik dönemi, Servet-i Fünûn dönemi yazarlığı, Ali Kemal ile olan kalem kavgaları, basın grevi ve Edebiyat-ı Cedide'nin kurulmasındaki çabalarıdır. Aynı zamanda Tevfik Fikret ve Mehmet Rauf detaylı olarak anlatılır. Eser 1975 yılında Rauf Mutluay tarafından sadeleştirilerek Edebiyat Anıları adıyla yayımlanmıştır.