
I. Dünya Savaşı, 28 Temmuz 1914 tarihinde başlayıp 11 Kasım 1918 tarihinde sona eren Avrupa merkezli küresel bir savaştır. II. Dünya Savaşı'na (1939-1945) kadar Dünya Savaşı veya Büyük Savaş olarak adlandırılmıştır. Savaşın taraflarından biri olan Osmanlı İmparatorluğu'nda "Genel Savaş" anlamında Harb-i Umumi, halk arasında ise Seferberlik olarak adlandırılmıştır. 1917'de Amerika Birleşik Devletleri'nin savaşa katılmasına kadar bu savaş ABD basınında Avrupa Savaşı olarak anılmıştır. Savaşan taraflar, çoğunlukla Avrupa, Kafkasya, Amerika, Orta Doğu ve Afrika ile Asya'nın bazı bölgelerinde çatıştılar.

Sosyal bilim ve siyasette, İktidar, etkilerin sosyal üretimidir ve bu etkiler aktörlerin kapasitelerini, eylemlerini, inançlarını veya davranışlarını belirler. İktidar, sadece bir aktörün diğerine karşı zorlama yoluyla (zorlama) tehdit veya kullanımını ifade etmez, aynı zamanda kurumlar gibi yaygın araçlar aracılığıyla da kullanılabilir. İktidar, aynı zamanda aktörleri birbirine bağlı olarak düzenleyen yapısal biçimler olabilir ve söylemsel biçimler alabilir, çünkü mevkiler bazı davranış ve gruplara diğerlerine göre meşruluk sağlayabilir.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı bağlı olarak çalışan, dışişlerinden sorumlu olan bakanlık. Türkiye'nin diğer ülkeler ve uluslararası örgütlerle olan ilişkilerinin yürütülmesinden sorumlu olan bakanlığın başında şu an Hakan Fidan bulunmaktadır.
Uluslararası ilişkiler, siyaset biliminin bir dalıdır ve "uluslararası sistem" içindeki aktörlerin, özellikle de uluslararası ilişkilerin temel aktörü olarak kabul edilen devletlerin, diğer devletlerle, uluslararası/bölgesel/hükûmetler arası örgütler, çok uluslu şirketler, uluslararası normlar ve uluslararası toplumla olan ilişkilerini inceleyen disiplinlerarası bir disiplindir.

Diplomasi, uluslararası siyasî ve hukukî iletişim demektir. Sorunların çözümü için karşılıklı anlaşma/antlaşma imzalanır. Devletlerin temsilcilerinin sözlü veya yazılı konuşma eylemlerini ifade eder. Diplomatlar dış temsilcilik ve diplomatik görevler yoluyla faaliyet gösterir.

Emperyalizm, yayılmacılık veya ekspansiyonizm, bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışmasıdır. Etkileyen devlet, etkilenen devletin kaynaklarından "yararlanma" hakkına sahiptir.

Askeriye veya ordu, ağırlıklı olarak savaşa yönelik, toplu olarak silahlı kuvvetler olarak da bilinen, ağır silahlı, son derece organize bir güçtür. Genellikle egemen devlet tarafından resmi olarak yetkilendirilir ve muhafaza edilir, üyeleri farklı askerî üniformalarıyla tanımlanabilir. Bir ordu, donanma, hava kuvvetleri, uzay kuvvetleri, deniz kuvvetleri veya sahil güvenlik gibi bir veya daha fazla askerî şubeden oluşabilir. Ordunun ana görevi genellikle devletin savunulması ve dış silahlı tehditlere karşı çıkarları olarak tanımlanır.
Uluslararası politik ekonomi, uluslararası ilişkileri, politik ekonomiden faydalanarak inceleyen, sosyal bilimlere ve tarihe bir bakış açısıdır. Kısaca, uluslararası politik ekonomi, devlet politikalarının ve pazar ekonomisinin birbirleriyle olan ilişkilerinin sonuçlarını uluslararası düzeyde incelemekle görevlidir.
Neoliberalizm veya neo-liberalizm, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra gerileme yaşayan serbest piyasa kapitalizmiyle ilişkilendirilen 19. yüzyıl fikirlerinin 20. yüzyılın sonlarında yeniden ortaya çıkması için kullanılan bir terimdir. Muhafazakar ve liberteryen örgütlerin, siyasi partilerin ve düşünce kuruluşlarının yükselişinde önemli bir faktör olan neoliberalizm, genellikle ekonomik liberalleşme politikalarıyla ilişkilendirilir. Bu politikalar arasında özelleştirme, düzenlemelerin kaldırılması, küreselleşme, serbest ticaret, para politikası, kemer sıkma politikaları ve devlet harcamalarının azaltılması gibi unsurlar yer alır. Bu politikalarla ekonomi ve toplumda özel sektörün rolünün artırılması amaçlanır. Neoliberal proje aynı zamanda kurumların tasarlanmasına odaklanmakta ve bir siyasi boyutu bulunmaktadır. Neoliberalizmin düşünce ve pratikte belirleyici özellikleri, büyük ölçüde akademik tartışmanın konusu olmuştur.
Yumuşak güç, üzerinde etki kurma yöntemiyle bir kişi ya da topluluk üzerinde söz sahibi olma, dediğini yaptırma yeteneğidir.
Uluslararası İlişkilerde Güç birkaç farklı şekilde tanımlanabilir. Siyaset Bilimciler, tarihçiler ve diplomatlar siyasi gücün aşağıdaki kavramlarını kullanırlar:
- Devletlerin veya liderlerin bir amacı olarak güç
- Sonuçlar, olaylar, aktörler ve meseleler üzerinde nüfuz veya kontrol ölçüsü olarak güç
- Çatışmada galibiyeti yansıtması ve güvenliğin erişimini sağlaması açısından güç
- Kaynaklar ve imkânlar-kabiliyetler üzerinde kontrol olarak güç

Amerikan emperyalizmi terimi, Amerikan siyasi, ekonomik, kültürel, medya ve askeri etkisinin Amerika Birleşik Devletleri sınırlarının ötesine yayılmasıdır. Bu terim ilk kez Meksika-Amerika Savaşı sırasında, 1846 yılında kullanılmıştır. Yorumcuya bağlı olarak, doğrudan askeri fetih yoluyla emperyalizmi içerebilir; gambot diplomasisi; eşit olmayan antlaşmalar; tercih edilen grupların sübvansiyonu; Rejim değişikliği; veya özel şirketler yoluyla ekonomik nüfuz, ardından söz konusu çıkarlar tehdit edildiğinde potansiyel olarak diplomatik veya zorlayıcı müdahale olabilir.

Realizm, uluslararası ilişkiler teorisi geleneklerinden biridir. Uluslararası anarşi ve güç politikası konularını merkeze alan Realizm felsefi olarak temelde Thomas Hobbes ve Niccolo Machiavelli’nin çalışmalarına dayanmaktadır. Realizm bir uluslararası ilişkiler yaklaşımı olarak, 20. yüzyılda iki savaş arası dönemde ortaya çıkmıştır.

Carter Doktrini Amerika Birleşik Devletleri başkanı Jimmy Carter'ın, 23 Ocak 1980 tarihinde, Temsilciler Meclisi ve ABD Senatosu üyelerinin katıldığı ortak oturumda, geleneksel olarak her yıl yaptığı konuşmada açıkladığı ve ABD'nin ulusal çıkarlarını korumak için İran Körfezinde gerekirse askerî güç kullanmaktan kaçınmayacağı yolundaki politikaya verilen isimdir.
Gelecek 100 Yıl, George Friedman'ın 2009 yılında çıkarılan bir kitabı. Friedman kitapta, 21. yüzyılın başlıca jeopolitik olaylarını ve eğilimlerini öngörmeye çalışıyor. Friedman ayrıca, bu dönemde gerçekleşebilecek teknoloji ve kültür değişiklikleri üzerine kitapta spekülasyon yapıyor.
Vargas dönemi, Brezilya tarihinde Getúlio Vargas'ın devlet başkanı olduğu 1930 ve 1945 arası dönemi kapsayan dönemdir. 1930'dan 1937'ye kadar olan dönem, İkinci Brezilya Cumhuriyeti olarak bilinir ve 1937'den 1946'ya kadar olan Vargas Dönemi'nin diğer kısmı, Üçüncü Brezilya Cumhuriyeti olarak bilinir. Getúlio Vargas, ülkede yansımaya başlayan uluslararası jeopolitik belirsizlik anında Brezilya'nın başkanı oldu. Demokratik temsili siyasi partiler hiçbir zaman Brezilya DNA'sının bir parçası olmadılar ve bu 1930'larda bir kez daha kanıtlandı. Avrupa'da artan kutuplaşmayı yansıtan Brezilya'nın siyasi süreci, biri Komünist Parti'den büyük ölçüde etkilenen ve tenentes şöhretinin karizmatik Luís Carlos Prestes'i - Ulusal Kurtuluş İttifakı (ANL) tarafından yönetilen iki karşıt gruba ayrıldı. Sağ, Plínio Salgado adında havalı bir figürün önderlik ettiği, faşistten ilham alan bir hareket olan Integralizm'de vücut buldu. Bu iyi örgütlenmiş ve finanse edilmiş gruplar 1930 Liberal İttifak'ın kalıntılarını hızla bastırdı ve sokaklara hakim olmaya başladı. Getúlio kendi elementindeydi. Birbirlerini dikkatlice birbirine düşürdü ve ortalama Brezilya vatandaşı arasında açık, rekabetçi siyasetin hem lüks hem de tehlikeli olduğu izlenimini yarattı.
Uluslararası ilişkiler ve siyaset biliminde akıllı güç(ingilizce: smart power) terimi, sert güç ve yumuşak güç stratejilerinin bir tür birlikteliğini ifade eder. Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi tarafından, "güçlü bir ordunun yanı sıra, kişilerin prestijlerini ve nüfuzlarını genişletmek ve eyleminin meşruiyetini sağlamak için ittifaklara, ortaklıklara ve her düzeydeki kurumlara yoğun yatırım yapan yaklaşım" olarak tanımlanıyor.
Yumuşak dengeleme, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana, özellikle de 2003 Irak Savaşı sonrasında ortaya çıkan askeri olmayan dengeleme biçimlerini tanımlamak için kullanılan, güç dengesi teorisine yakın zamanda eklenen bir kavramdır. Bir strateji olarak yumuşak dengeleme Robert Pape ve T. V. Paul’un çalışmalarına dayandırılır. Stephen Brooks, William Wohlforth ve Augusto Dall’Agnol tarafından ise eleştirilmiştir. Yumuşak dengeleme Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika gibi birçok gelişmekte olan ülkede uygulanmıştır. Çoğu ülkenin ortak paydası güçlü bir askeri güce sahip olmamalarıdır, bu nedenle saldırgan güç yerine iç güç kullanmaktadırlar.

Dengeleme kavramı, realist düşünce ekolünün en etkili teorisi olan ve çok devletli bir sistemde hegemonya oluşumunun ulaşılamaz olduğunu çünkü hegemonyanın diğer devletler tarafından bir tehdit olarak algılandığını ve bunun da potansiyel bir hegemona karşı dengeleme yapmalarına neden olduğunu varsayan güç dengesi teorisinden türemiştir.
Liberal kurumsalcılık, devletler arasında uluslararası işbirliğinin mümkün ve sürdürülebilir olduğunu ve bu işbirliğinin çatışma ve rekabeti azaltabileceğini savunan bir uluslararası ilişkiler teorisidir. Neoliberalizm, liberalizmin gözden geçirilmiş bir versiyonudur. Neorealizm ile birlikte liberal kurumsalcılık, uluslararası ilişkilere yönelik en etkili iki çağdaş yaklaşımdan biridir.