İçeriğe atla

Sermaye birikimi

Ekonomi

Ana hatlar
Genel sınıflandırma
Teknikler
Dalları ve alt dalları

Davranışsal · Kültürel · Çevresel
Büyüme · Gelişme · Tarih
Uluslararası · Ekonomiler
Monetarizm ve Finansal ekonomi
Kamu ve Refah ekonomisi
Sağlık · Çalışma · Yönetimsel
İşletme · Bilgi · Eğitim · Oyun kuramı
Endüstriyel organizasyon · Hukuk
Tarım · Yeşil · Ekolojik
Kent · Kırsal · Bölgesel
Ekonomik coğrafya

Listeler

Kategoriler · Başlıklar · Ekonomistler

Sermaye birikimi, söz konusu varlığın başlangıçtaki parasal değerini kâr, kira, faiz, telif hakları veya sermaye kazançları şeklinde bir mali getiri olarak artırmak amacıyla paranın veya herhangi bir mali varlığın yatırımını içeren, kâr peşinde koşmayı motive eden dinamiktir.

Sermaye birikiminin amacı yeni sabit ve döner sermayeler yaratmak, mevcutları genişletmek ve modernize etmek, sosyo-kültürel faaliyetlerin maddi temelini artırmak, rezerv ve sigorta için gerekli kaynağı oluşturmaktır.[1] Sermaye birikim süreci kapitalizmin temelini oluşturur ve kapitalist ekonomik sistemin tanımlayıcı özelliklerinden biridir.[2][3]

Tanım

Sermaye birikiminin tanımı, aşağıdakilere atıfta bulunabileceğinden tartışma ve belirsizlik konusudur:

  • mevcut servete net ekleme
  • servetin yeniden dağıtılması.

Çoğu zaman, sermaye birikimi hem net bir eklemeyi hem de ondan en çok kimin yararlandığı sorusunu gündeme getiren zenginliğin yeniden dağıtımını içerir. Daha önce olduğundan daha fazla zenginlik üretilirse, bir toplum daha zengin hale gelir; servetin toplam stok miktarı artar. Ancak bazıları yalnızca diğerlerinin zararına sermaye biriktirirse, servet yalnızca A'dan B'ye kaydırılır. Bazılarının diğerlerinden çok daha hızlı sermaye biriktirmesi de mümkündür. Kanunun haksız gördüğü hallerde bir kişinin bir başkası pahasına zenginleşmesine sebepsiz zenginleşme denir.[4] Prensip olarak, toplumun toplam servet stoku “azalsa da” birkaç kişi veya kuruluşun sermaye biriktirip daha da zenginleşmesi mümkündür.

Ekonomi ve muhasebede, sermaye birikimi, özellikle reel sermaye malları alanlarında, genellikle kar geliri veya tasarruf yatırımı ile eşittir. Sermayenin yoğunlaşması ve merkezileşmesi bu tür bir birikimin sonuçlarından ikisidir (aşağıya bakınız).

Sermaye birikimi genellikle şu anlama gelir:

  • sermaye akışını artırabilecek satın alma, araştırma ve geliştirme gibi somut üretim araçlarına gerçek yatırım.
  • kağıt üzerinde temsil edilen, kâr, faiz, kira, telif hakları, ücretler veya sermaye kazançları getiren finansal varlıklara yapılan yatırım.
  • değeri artan konut amaçlı emlak veya sanat eserleri gibi üretken olmayan fiziksel varlıklara yapılan yatırım.

ve uzantı olarak:

  • insan sermayesi, yani işten elde edilen kazancı artırabilen (potansiyel) işgücünün becerilerini artıran yeni eğitim ve öğretim.
  • sosyal sermaye, yani bir toplumdaki insanların bireyler veya şirketler olarak değil, ortak olarak sahip oldukları zenginlik ve üretim kapasitesi

Ek üretim genellikle üretim ölçeğini büyütmek için ek fonlar gerektirdiğinden, ekonomik büyüme için genellikle hem mali olmayan hem de mali sermaye birikimi gerekir. Üretimin daha akıllı ve daha verimli düzenlenmesi, sermayeyi artırmadan da üretimi artırabilir. Üretkenliği artıran icatlar veya iyileştirilmiş organizasyon, yeni varlıklar (petrol, altın, mineraller, vb.) keşifleri, mülk satışı vb. yoluyla artan yatırım olmadan sermaye yaratılabilir.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) günümüzde "birikimi" ifade etmesine rağmen modern makroekonomi ve ekonometri'de sermaye oluşumu terimi genellikle "birikim" yerine kullanılır.

Terim zaman zaman ulusal hesaplar içinde kullanılır.

Lenin her zaman amacının bir devlet, parti kapitalizmi olduğunu ortaya koydu. Bazı ajit-prop'lar onu 'sistem', 'kurallar' olarak sunsa bile ekonomi çoğunlukla tanımlayıcı bir bilimdir örneğin "A ve B hareket ettiğinde, genellikle C gelir" gibi çıkarım mekanizmalarını ve ekonomi hareketlerine katılan unsurları ele almak ister. Mükemmel gazlar veya konakçı savunma mekanizmalar için aynı kurallar da haksız müdahalelerden de istenmeyen olaylar gösterebilir.

Kaynakça

  1. ^ Caves, R. W. (2004). Encyclopedia of the City. Routledge. s. 65. 
  2. ^ Unbounded Organization and the Future of Socialism, by Howard Richards. 2013. Education as Change, Vol. 17, No. 2, pp. 229-242: "Capital accumulation is both a dynamic and a logic. It is a dynamic that motivates human action, namely the pursuit of profit. It is a logic that defines rational decision-making, namely optimizing profits by maximizing revenue from sales while minimizing costs...The case is better understood if one takes into account that accumulation is the mainspring (according to Marx, the invariable accompaniment and virtually the definition) of capitalism."
  3. ^ Capital, Encyclopedia on Marxists.org: http://marxists.org/glossary/terms/c/a.htm#capital 18 Haziran 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  4. ^ See generally: Mitchell et al, Goff & Jones Law of Unjust Enrichment (Sweet & Maxwell, 8th ed, 2011); Graham Virgo, The Principles of the Law of Restitution (3rd ed, 2015); Andrew Burrows, The Law of Restitution (3rd ed, 2011); Mason, Carter, and Tolhurst, Mason & Carter's Restitution Law in Australia (LexisNexis, 2nd ed, 2008). On unjust enrichment as a 'unifying legal concept', see the judgment of Deane J in Pavey & Mathews v Paul (1987) 162 CLR 221.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ekonomi (bilim dalı)</span> İktisat bilimi

Ekonomi veya İktisat, mal ve hizmetlerin üretim, dağıtım ve tüketimini inceleyen sosyal bilimdir. Ekonomi, ekonomik aktörlerin davranış ve etkileşimlerine ve ekonomilerin nasıl işlediğine odaklanır. Mikroekonomi, bireysel ajanlar ve piyasalar, bunların etkileşimleri ve etkileşimlerin sonuçları da dahil olmak üzere ekonomideki temel unsurlar olarak görülen şeyleri analiz eden bir alandır. Bireysel aracılar arasında örneğin hane halkı, firmalar, alıcılar ve satıcılar yer alabilir. Makroekonomi, üretim, tüketim, tasarruf ve yatırımın etkileşim içinde olduğu bir sistem olarak ekonomi ve emek, sermaye ve toprak kaynaklarının istihdamı, para birimi enflasyonu, ekonomik büyüme ve bu unsurlara etkisi olan kamu politikaları gibi ekonomiyi etkileyen faktörleri analiz eder.

<span class="mw-page-title-main">Adam Smith</span> İskoç filozof ve ekonomist (1723–1790)

Adam Smith FRSA, "Ekonominin Babası" ve "Kapitalizmin Babası" olarak anılan İskoç ekonomist, ahlak filozofu, politik ekonominin öncüsü ve İskoç Aydınlanması sırasındaki önemli bir figürdü.

<i>Kapital</i> Karl Marxın bir eseri

Kapital, Kapitalist Üretimin Eleştirel Bir Tahlili, Das Kapital veya Kapital, 1867, 1885 ve 1894 yıllarında üç cilt olarak yayınlanan, Karl Marx tarafından yazılmış, politik ekonomi eleştirisi ve tarihsel materyalizm teorisinin kurucu metinlerinden biridir. Marx'ın yaşamı boyunca yaptığı çalışmaların ürünü olan bu metin, Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo ve John Stuart Mill gibi klasik politik iktisatçıların görüşlerini izleyerek, kendi ifadesiyle “modern toplumun ekonomik işleyiş yasasını ortaya koymak amacıyla” tarihsel materyalizm teorisini uygulayarak ortaya koymaya çalıştığı bir kapitalizm analizi ve eleştirisidir. Metnin ikinci ve üçüncü ciltleri, notlarını derleyen meslektaşı Friedrich Engels tarafından Marx'ın ölümünden sonra yayımlanmıştır. Kapital, sosyal bilimler alanında 1950'den önce yayımlanmış olan en çok atıf yapılmış kitaptır.

<span class="mw-page-title-main">Enflasyon</span> mal ve hizmetlerin zaman içinde değerinin artması, hayat pahalılığı

Enflasyon veya parasal şişkinlik, ekonomideki mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki genel artıştır. Bu genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılarak ölçülür. Genel fiyat seviyesi yükseldiğinde, her bir para birimi daha az mal ve hizmet satın alır; sonuç olarak, enflasyon paranın satın alma gücünde bir azalmaya karşılık gelir. TÜFE enflasyonunun tersi, mal ve hizmetlerin genel fiyat seviyesinde bir düşüş olan deflasyondur. Enflasyonun yaygın ölçüsü, genel bir fiyat endeksindekinin yıllık olarak yüzde değişimi olan enflasyon oranıdır. Hanelerin karşılaştığı fiyatların hepsi aynı oranda artmadığından, bu amaçla genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılır.

Sosyalizm, sosyal ve ekonomik olarak toplumsal refahın, katılımcı bir demokrasiyle gerçekleşeceğini ve üretim araçlarının hakimiyetinin topluma ait olduğunu savunan, işçi sınıfının yönetime katılmalarına ağırlık veren, özel üretim yerine kamu bazlı üretimi destekleyen, telkin ve propagandalarını eğitim, tarım ve vergi reformları üzerinde yoğunlaştıran ekonomik ve siyasi bir teoridir. Siyasi yelpazede ve dünyanın çoğu ülkesinde sosyalizm, standart sol ideoloji olarak kabul edilir. Sosyalizm türleri, kaynak tahsisinde piyasaların ve planlamanın rolüne ve kuruluşlardaki yönetim yapısına göre değişir.

<span class="mw-page-title-main">Finans</span> Akademik disiplin

Finans, para, döviz ve sermaye varlıklarının incelenmesi ve disiplinidir. Mal ve hizmetlerin üretimi, dağıtımı ve tüketiminin incelenmesi olan ekonomi ile ilgilidir ancak ondan farklıdır. Kapsama dayalı olarak Finansal sistemlerde finansal faaliyetlere ilişkin disiplin, kişisel, kurumsal ve kamu finansmanı olarak ayrılabilir.

Yatırım, belirli bir kaynağın ya da değerin, gelir sağlamak amacıyla kalıcı bir biçimde kullanılmasıdır. Tüketim kavramından temel farkı, kullanılan kaynak ya da değerin işlem sonunda tükenmemesidir. Yatırım harcamasının sonucunda ortaya çıkan yatırım, orta ve uzun dönemde getiri sağlamaya devam eder.

Kapitalizm ya da diğer adlarıyla sermayecilik ve anamalcılık, üretim araçlarının özel mülkiyetine ve kâr amacıyla işletilmesine dayanan ekonomik sistemdir. Kapitalizmin tanımlayıcı özellikleri arasında sermaye birikimi, rekabetçi piyasalar, fiyat sistemleri, özel mülkiyet, mülkiyet haklarının tanınması, kişisel çıkar, ekonomik özgürlük, meritokrasi, iş ahlakı, tüketici egemenliği, ekonomik verimlilik, hükûmetin sınırlı rolü, kâr güdüsü, kredi ve borcu mümkün kılan finansal bir para ve yatırım altyapısı, girişimcilik, metalaşma, gönüllü değişim, ücretli emek, mal ve hizmet üretimi, inovasyon ve ekonomik büyümeye güçlü bir vurgu yer alır. Bir piyasa ekonomisinde kararlar ve yatırımlar, servet, mülk veya sermaye ya da üretim kapasitesini yönlendirme yeteneğine sahip kişiler tarafından belirlenir. Fiyatlar, mal ve hizmetlerin dağıtımı ise büyük ölçüde mal ve hizmet pazarlarındaki rekabet tarafından şekillendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Kent sosyolojisi</span>

Kent sosyolojisi, tanım olarak Batı'da 19. yüzyıl sonlarında ortaya çıkmış olan disiplinin adıdır. Sosyoloji disiplinleriyle aynı zemini paylaşmakla birlikte büyük ölçüde bu disiplinlerden ayrılan yönlere sahip olarak şekillendi. Kent sosyolojisinin ana sorunu ya da meselesi, modern kent toplumlarının yapısal özelliklerini ve sorunlarını anlamaya çalışmak olarak şekillenmiştir. Buna göre, kent sosyolojisi alanı içinde, belirli bir yöntemsel tercihle araştırmacılar, kentte meydana gelen sosyal gruplaşmaları, bu grupların birbirleriyle olan ilişkilerini, etkileşim ve çatışmalarını, kentsel kurumlaşmaları ve örgütlenme biçimlerini, demografik dağılımın sosyal bağlantılarını ve söz konusu grupların kent sosyal yaşamına uyum problemlerini vb. ele alıp irdeleyebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Antikapitalizm</span>

Antikapitalizm ya da kapitalizm karşıtlığı, bugüne kadar genel veya özel bir isim almamışsa da, genellikle sosyalist ya da anarşist politik görüşlü insanların istediği düzen biçiminin bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">İslami bankacılık</span>

İslami bankacılık olarak adlandırılan sistem, aktivitelerini şeriatı esas alarak belirlemektedir. Şeriat, ödünç verilen paradan para kazanmayı yasaklamaktadır.

İktisadi kıtlık ya da ekonomik kıtlık kâr amaçlı ekonomik sistem tarafından kar elde etmek amacıyla kasıtlı olarak yaratılan ve bir toplumun sahip olduğu üretim kaynaklarının, mevcut teknolojik gelişmişlik düzeyiyle işletilmesi ile ulaşılan üretim düzeyinin, sonsuz insan ihtiyaçları ve isteklerini karşılamakta yetersiz olduğunu ifade eden iktisadi bir terimdir. Gündelik hayatta kullanılan kıtlık kavramı somut bir yokluğu veya yetersizliği ifade ederken iktisadi anlamıyla kıtlık, mevcut kâr bazlı ekonomik sistem ve üretim teknolojisiyle ulaşılan üretim düzeyi ile ilgili bir yetersizliği ifade eder. Her adım başı üretilmiş envai çeşit ürünlerle dolup taşan çeşitli dükkân ve marketlerin boy gösterdiği günümüzde, ekonomi biliminin temeli olan kıtlığın anlamı üzerine derin düşünmek gereklidir.

<span class="mw-page-title-main">Emek değer teorisi</span>

Emek-değer teorileri heteredoks ekonomik değer teorileridir. En çok Marksist ekonomiyle anılmakla birlikte Adam Smith ve David Ricardo gibi klasik ekonomi teorisyenlerine de temel oluşturur.

Karl Marx'ın Das Kapital'ine göre, sermaye birikimi kuralı, kapitalist üretim biçiminde sermaye birikim sürecinin nasıl gelişmesi gerektiğine işaret eder.

<i>Emperyalizm, Kapitalizmin En Yüksek Aşaması</i>

Emperyalizm, Kapitalizmin En Yüksek Aşaması, Bolşevik lider Vladimir Lenin'in Ağustos-Ekim 1916 tarihleri arasında yazdığı ünlü eseri. İlk kez 1974 yılında Cemal Süreya tarafından Türkçeye çevirilen kitap, ilk kez Sol Yayınları tarafından 1979 yılında Türkçe olarak yayımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Menkul kıymetler borsası</span>

Menkul kıymetler borsası, hisse senedi komisyoncuları ve tüccarların hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetleri satın alıp satabildiği borsalardır.

<span class="mw-page-title-main">Marksist ekonomi</span>

Marksist iktisat veya Marksist iktisat okulu, politik iktisadi düşüncenin heterodoks bir okuludur. Temelleri Karl Marx'ın ekonomi politik eleştirisine kadar uzanmaktadır. Bununla birlikte, ekonomi politik eleştirmenlerinin aksine, Marksist iktisatçılar ekonomi kavramını ilk bakışta kabul etme eğilimindedir. Marksist ekonomi birkaç farklı teoriden oluşur ve bazen birbirlerine karşıt olan birden fazla düşünce okulunu içerir; birçok durumda Marksist analiz diğer ekonomik yaklaşımları tamamlamak veya desteklemek için kullanılır. Ekonomik olarak Marksist olmak için siyasi olarak Marksist olmak gerekmediğinden, iki sıfat eşanlamlı olmaktan ziyade kullanımda bir arada bulunur: Anlamsal bir alanı paylaşırken, aynı zamanda hem yananlamsal hem de düzanlamsal farklılıklara izin verir.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan Devlet Petrol Fonu</span>

Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Fonu ya da kısa adıyla SOFAZ, enerji ile ilgili gelirlerin gelecek nesiller için biriktirildiği ve verimli bir şekilde yönetildiği ulusal varlık fonudur.

Rehn-Meidner modeli, 1951 yılında İsveç Sendikalar Konfederasyonu (LO), Gösta Rehn ve Rudolf Meidner araştırma departmanında çalışan iki iktisatçı tarafından geliştirilen bir ekonomi ve ücret politikası modelidir. Ulaşılması gereken dört ana hedef şunlardı:

Marksist ekonomide ve önceki teorilerde, sermayenin ilk defa birikimi sorunu, sermayenin en baştaki kökeniyle ve dolayısıyla mülk sahibi olanlarla olmayanlar arasındaki toplumsal sınıf ayrımlarının ilk defa nasıl ortaya çıktığı ile ilgilenmektedir.