İçeriğe atla

Serebral dolaşım

serebral dolaşım
Beynin farklı bölgeleri farklı arterler ile beslenir. Resimde sarı ve kırmızı olarak boyanan alanlar ön dolaşım ile (anterior serebral arter ve orta serebral arter), mavi ve beyincik ise arka dolaşım (posterior serebral arter) ile beslenir.
Oksijen oranı azalmış kanı beyinden kalbe taşıyan veöz yapıların şematik gösterimi
Tanımlayıcılar
Microsoft Academic119671327
MeSHD002560

Serebral dolaşım kalpten pompalanan kanın beyin içerisindeki damar ağında dolaşımını ifade etmektedir. Bu dolaşım miktarı dakikada ortalama 750 ml'dir ve kardiyak çıkışın % 15'tir. Kalpten çıkan oksijenlenmiş kan, arterler ile beyne gelir, bu esnada glikoz ve diğer metabolitlerde beyne taşınır. Metabolizma ürünleri ve oksijeni azalmış kan ise venler ile toplanarak kalbin sağ kulakçığına getirilir. Beyne gelen kan miktarı bazı faktörler ile değişir ve bu değişimleri hızlı şekilde dengelemek için beynin otoregülasyon mekanizmaları vardır.

Anatomi

Serebrovasküler sistemin şematize edilmiş hali

Kan kaynağı

kortikal alanlar ve beslendiği arterler

Beyin beslenmesi 2 temel dolaşım ile sağlanır. Bunlar ön dolaşım (anterior sirkülasyon) ve arka dolaşımdır (posterior sürkülasyon). Ön dolaşımı sağlayan arter internal karotid arterdir. Arka dolaşımı sağlayan arter ise vertebral arterdir. Bu her iki sistemi kafa tabanında birbirine bağlayan yapı posterior komünikan arterdir. Bu bağlantı sayesinde beyin tabanın beyni besleyen ve birbirine bağlı bir halka gibi çalışan yapıya Willis poligonu denir. Bu kollateral dolaşım sayesinde herhangi bir damarda tıkanma olması durumunda dolaşımın devamlılığı sağlanabilir.

Ön dolaşım

Göz, beyin frontal ve parietal lobları, temporal lobların yüzeyini besler.

Arka dolaşım

Arka dolaşımın temelini boyundaki subklaviyan arterden çıkan vertebral arter sağlar. Vertebral arter beyincik, oksipital lob ve beyin sapı yapılarını besler. Her iki taraftan gelen vertebral arter medulla ve pons bileşkesinde birleşerek baziler arteri oluşturur.

Venöz drenaj

Beyin yüzeyele ve derin venöz drenajının şematize edilmiş hali

Beyinden kanı kalbe götüren toplardamar sistemleri (venöz sinüsler) yüzeyel ve derin venöz dolaşım olmak üzere ikiye ayrılır:

Yüzeyel dolaşım

Yüzeyel dolaşımın en büyük yapısı superior sagittal sinüstür. Süperior sagittal sinüs normal bir toplardamardan farklı olarak duranın her iki yaprağı arasında kalan boşluk tarafından oluşmuş bir sistemdir. Kafanın ön tarafından başlar, buraya korkesteki yüzeyel kortikal venler boşalır, arkaya doğru median sulkus içerisinde seyreder ve oksipital kemikte konfluens sinuum denen venöz bileşkede derin venöz sistemin venleri ile birleşir. Buradan her iki tarafa ya da bazen sadece sağ tarafa doğru transvers sinus olarak devam eder. Transvers sinüs yan tarafta aşağı doğru kıvrılarak sigmoid sinus yapısı olarak devam eder ve burada bulunan juguler foramenden çıkarak kafatasını terkeder, boyunda [[internal juguler ven olarak internal karotid arter ile birlikte karotid kılıf içerisinde seyrederek vena kava superiora dökülür.

Derin dolaşım

Derin dolaşım beynin orta ve merkezi yerlerindeki küçük venler birleşerek internal serebral venlerin, inferior sagittal sinus ve Rozental'in bazal veni gibi toplar damarları oluştururler. Bu venler orta beyin arkasında birleşerek sinus rektusu oluşturur ve bu sinüs konfluens sinuumda yüzeyel dolaşım ile birleşir.

Fizyoloji

Beyine belli bir zaman biriminde gelen kan miktarına serebral kan akımı denir.[1] Normal şartlarda normal bir insan beyninin kan akımı 750 ml/dakikadır. Bu miktar kalbin bir dakikada pompaladığı kanın yaklaşık % 15'tir. Bu durumda beyinde 100 mg doku başına kan akımı ortalama 50-54 ml/dk'dır (50-54 ml/dk/100gr).[2] Bu akım miktarı ortalama bir değer olup bu değer gri cevherde 80 ml/100gr/dk değerine çıkabilirken, beyaz cevherde 20 ml/100gr/dk miktarına düşebilir.[2] Beynin kan akımının bu sabit aralıklarda tutulması gereklidir. Bunun için beynin otoregülasyon mekanizmalarıbay mevcuttur.[2][3] Beyine çok fazla kan gelmesi durumuna hiperemi denir ve bu durumda kafa içi basıncı artar ve normal dokular zarar görür. Kan akımının azalması durumuna iskemi denir. Kan akımı miktarı 18-20 ml/100gr/dk'nın altına düşerse iskemi başlar, 8-10 ml/100gr/dk'nın altına düşerse geri dönüşsüz hasar meydana gelir. Bu hasar esnasında ortaya çıkan iskemik kaskadlar nedeniyle hasar artar. Bu nedenle özellikle Şok (dolaşım), inme, Beyin ödemi, travmatik beyin yaralanması gibi otoregülasyon mekanizmalarının bozulacağı durumlarda sağlık profesyonellerinin bu dengeyi sağlayabilmesi önem kazanmaktadır.

Serebral kan akımı (SKA) birçok faktöre bağlıdır. Bunlardan biri kanın viskozitesidir. Bunun dışında kan damarlarının çapı, serebral perfüzyon basıncı (SPB) gibi faktörler kan akımını etkiler.

  • SPB=OAB-KİB (SPB: Serebral perfüzyon basıncı, OAB: Ortalama arter basıncı, KİB: Kafa içi basınç)

Normal şartlarda serebral perfüzyon basıncı= 50 mmHg civarındadır. Kafa içi basıncı ise 10-15 mmHg civarındadır. Bu değer 15 mmHg üstüne çıkarsa artmış KİB durumunda bahsedilir. 20 mmHg üzerine çıkarsa kafa içi hipertansiyondan bahsedilir.[4] Serebral perfüzyon basıncı otoregülasyon mekanizmaları ile ayarlanır. Örneğin kan basıncı arttığında bunu algılayan reseptörler uyarıyı beyne taşır ve beyinden çıkan uyarılar ile kan damarlarının çapı daraltılır, tersi durumda kan basıncı düşerse beyne gelen damarların kasları gevşetilir ve damar çapı arttırılmış olur. Böylece beyne gelen kan miktarı belirli aralıkta tutulmaya çalışılır.

Kan akımı miktarı kan içerisinde kimyasalların düzeyine göre de değiştirilebilir. Bunlardan en önemlisi CO2 yani karbondioksittir. Beyindeki kılcak damarlarda (arteriol) CO2 düzeyi artarsa bu damarlar genişletilerek gelen kan miktarı arttılır, tersi olursa damarlar daraltılır. Örneğin kan karbondioksit basıncı (pCO2) düzeyi 40 mmHg (normali 38-42 mmHg)[5] olan birinde serebral perfüzyon basıncı 50 mmHg civarındadır. pCO2 düzeyinin 30 mmHg'ya düşürüldüğü durumda CO2 basıncında 10 mmHg düşme sağlanır. Böyle bir durumda beyin her 1 mmHg pCO2 düşme başına serebral perfüzyon basıncını 1 mmHg düşürür. Sonuçta Serebral perfüzyon basıncı da 10 birim düşerek 40 mmHg'ye düşer. Sonuç olarak pCO2 değerinde 10 birim düşme, Serebral perfüzyon basıncında 10 birim düşmeye denk gelir. Bu otoregülasyon mekanizması tabii ki kan pCO2 değerleri 20-60 mmHg aralığında kalırsa çalışır. Bu değerlerin dışına çıkılması durumunda otoregülasyon mekanizmaları çalışmaz. kan CO2 değerleri ile serebral kan akımı bu nedenle yakın ilişki halindedir.[2]

Serebral kan akımını etkileyen bir diğer faktör kardiyovasküler rezistanstır (CVR). Serebral kan akımı ile CVR ters orantılıdır. CVR'yi etkileyen 4 faktör bulunmaktadır

  • Metabolik faktörler
  • Kan basıncı
  • Kimyasal faktörler (pCO2 vb)
  • Nöral kontrol

Kafa içi basıncının rolü

Kafa içi basınç artışı serebral kan akımını 2 şekilde etkiler:

  • Artmış kafa içi basıncına bağlı beyin dokusu üzerinde oluşan mekanik bası etkisi nedeniyle beyin dokusu zarar görür
  • Artmış kafa içi basıncına bağlı vasküler sistem üzerine oluşan bası nedeniyle vasküler rezistans artar ve kan akımı azalır.

Serebral perfüzyon basıncı net olarak ortalama arter basıncından kafa içi basıncının çıkarılması ile elde edilir.

Kaynakça

  1. ^ Tolias, Cristos (9 Kasım 2019). "Initial Evaluation and Management of CNS Injury: The Problem, Relevant Anatomy/Pathophysiology, Management Principles". Medscape. 29 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2020. 
  2. ^ a b c d Fantini, Fantini (Temmuz 2016). "Cerebral blood flow and autoregulation: current measurement techniques and prospects for noninvasive optical methods". Neurophotonics. 3 (3). s. 031411. doi:10.1117/1.NPh.3.3.031411. PMID 27403447. 
  3. ^ Verive, Michael J (10 Kasım 2019). "Pediatric Head Trauma: Practice Essentials, Background, Anatomy". 23 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2020. 
  4. ^ Fundamentals of neurology : an illustrated guide (2. revised and updatedition bas.). ISBN 978-3-13-136452-4. 
  5. ^ "Blood gases: MedlinePlus Medical Encyclopedia". medlineplus.gov (İngilizce). 28 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Atardamar</span> Kanı kalpten alıp organlara götüren yani uzaklaştıran damarlar

Atardamar veya diğer adıyla arter, kalpten vücuda kan taşıyan damarlardandır. Pulmoner arter ve umblikal arterler dışında oksijenlenmiş kanı taşırlar.

<span class="mw-page-title-main">Dolaşım sistemi</span> hayvanlarda kan dolaşımını sağlayan organ sistemi

Dolaşım sistemi veya kardiyovasküler sistem maddelerin vücuttaki dolaşımını sağlayan organ sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Kan basıncı</span> kanın arter duvarlarına uyguladığı basınç

Kan basıncı veya tansiyon, dolaşım sistemi atardamarları içindeki kanın basıncıdır. Kan basıncı ölçümü tansiyon aleti yardımıyla yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Kan damarı</span> Kanı taşıyan dolaşım sisteminin tübüler yapısı

Kan damarları dolaşım sisteminin organlarındandır. Görevleri kanı vücudun bölümlerine taşımak olan kan damarlarının farklı türleri vardır. Temel kan damarı tipleri atardamarlar (arter) ve toplardamarlardır (ven). Atardamarlar kanı kalpten alıp vücudun farklı bölümlerine taşırken, toplardamarlar vücudun farklı bölümlerinden kanı kalbe taşırlar. Bununla birlikte iki istisna mevcuttur: pulmoner arter kirli kan, pulmoner ven ise temiz kan taşır. Vücuttaki en büyük damar kanın kendisi aracılığıyla tüm vücuda doğru pompalandığı aort atardamarıdır. Vücutta bulunan her organın en az bir tane temiz kanı kalpten getiren ve birden fazla kirli kanı kalbe götüren damarı vardır. İnsan vücudundaki damarların toplam uzunluğu 100 km kadardır.

<span class="mw-page-title-main">Koroner dolaşım</span> kalp kasının kan damarlarında (miyokard) kan dolaşımı​

Koroner dolaşım, kalp kası'nı (miyokard) besleyen atardamarlardaki ve toplardamarlardaki kan dolaşımı'dır. Koroner arterler kalp kasına oksijenli kan sağlar. Toplardamarlar oksijeni alındıktan sonra kanı boşaltır. Vücudun geri kalanı ve özellikle de beyin, en ufak bir kesinti dışında sürekli olarak oksijenli kana ihtiyaç duyduğundan kalbin sürekli çalışması gereklidir. Dolayısıyla dolaşımı sadece kendi dokuları için değil tüm vücut için, hatta beynin bilinç düzeyi için de an be an büyük önem taşır.

<span class="mw-page-title-main">Willis poligonu</span> Beyni besleyen temel arterlerin dolaşımsal anastomozu

Willis poligonu veya çemberi, beyin ve çevresindeki dokulara kan sağlayan bir anastomoz. İngiliz hekim Thomas Willis'e (1621-1675) atfen isimlendirilmiştir.

Karotis arter şu anlamlara gelebilir:

<span class="mw-page-title-main">Embolizm</span> Atardamar, arteriyol ve kılcal damar hastalıkları

Embolizm, bir kütlenin kan akımıyla sürüklenerek damarları tıkamasına embolizm (embolism), bu cisme embolus denir. Kan akımıyla sürüklenen kütle maddenin her türden fiziksel niteliğini taşıyabilir. Bir embolizm sürecinin etkisi, embolusun kaynağı ve izlediği yol ile belirlenir. Trombuslardan kökenli emboluslar en sık görülen embolizm türünü oluşturur (tromboembolizm).

Serebral perfüzyon basıncı veya SPB kanın beyin içerisine akışını sağlayan net basınç farkıdır. Bu basınç farkı sınırlı aralıkta tutulmaktadır. Düşük serebral perfüzyon basıncında kan akımı azalacağından iskemi ve kalıcı veya geçici beyin hasarı meydana gelebilir. Fazla olduğu durtumlarda ise kafa içi basınç arttırır.

<span class="mw-page-title-main">Kafa içi basıncı</span> kafatası içerisinde kan, BOS ve beyin dokusunun oluşturduğu basınç

Kafa içi basıncı (KIB) veya intrakraniyal basınç (İKB) kafatası içerisindeki Beyin-omurilik sıvısı ve beyinin oluşturduğu basınçtır. Ölçü birimi milimetre-cıva (mmHg)'dır. Düz zeminde uzanan sağlıklı bir erişkinde normal aralık 7-15 mmHg aralığındadır. Vücut kafa içi basıncını denge halinde tutmak için bir takım mekanizmalara sahiptir. Kafa içi basıncında 1 mmHg civarında oynamalar meydana gelebilir. Bunlar pozisyon, beyin omurilik sıvısının emilimi veya üretimi esnasında olur ve hızla dengelenir. Kafa içi basınç değişikliklerine sebep olan etkene bağlı olarak kafatası sabit bir hacime sahip olduğu için içerideki diğer bileşenlerde hacimsel değişimler meydana gelir. Öksürmek veya ıkınmak gibi bazı manevralardan sonra da göğüs içi ve karın içi basıncındaki artışa bağlı ana toplar damarlar üzerindeki basınç ve dolayısıyla direnç artacağından kafa içi basıncıda yükselir. Normal şartlarda kafa içi basıncı sağlıklı bir erişkinde 7-17 mmHg civarındadır. Bu değerin 20 mmHg'nin üstine çıkması durumunda artmış kafa içi basıncı veya kafa içi hipertansiyonu olarak adlandırılır ve tedavi gerektirir.

<span class="mw-page-title-main">Vertebral arter</span> Beyni besleyen ana damarlardan biri

Vertebral arter boyunda bulunan önemli arterlerden biridir. Tipik olarak Vertebral arterin orijini Subklaviyan arterdir. Her iki damar boynun her iki yanında kafa tabanına doğru yükselirler. Kafa tabanında kafatası içerisine girerler ve beyin sapı önünde birleşerek baziler arter'i oluştururlar. Vertebrobaziler sistem olarak tarif edilen omurilik, beyin sapı, beyincik ve beyinin arka bölgesini besleyen temel yapılardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Baziler arter</span> Beyin sapını besleyen arter

Baziler arter (/ˈbæz.ɪ.lər/) beyni besleyen büyük atardamarlardan biridir. Baziler arteri oluşturan her iki vertebal arter ile birlikte bu yapılara vertebrobaziler sistem denir ve beyin sapı, beyincik ve beynin arka tarafının beslenmesini sağlarlar. Ön dolaşımı sağlayan Internal carotid arter ile birleşerek willis poligonunu oluştururlar.

<span class="mw-page-title-main">Posterior serebral arter</span>

Posterior Serebral Arter (PCA) ya da arka beyin atardamarı insan beyninin arka kısmı olan oksipital lobu ve bazı beyin sapı alanlarını besleyen bir çift arterdir. Baziler arterin terminal kısmının çatallanması ile her iki yana doğru uzanır. Posterior komünikan arter ile internal karotid arter ve orta serebral arter ile bağlantı kurar.

<span class="mw-page-title-main">Posterior komünikan arter</span>

Posterior komünikan arterler (PcomA) ya da arka iletici atardamarı beyin tabanında, iki taraflı olarak internal karotid arter ve Posterior serebral arter arasında bağlantı sağlayan bir arterdir. Willis poligonunun yapısına katılır. Beyin temel olarak internal karotid arter ve dallarının oluşturduğu ön dolaşım ve Posterior serebral arter ve dallarının oluşturduğu arka dolaşım sistemleriyle beslenir. PcomA ise bu iki sistemi birbirine bağlar. Herhangi bir şekilde bu sistemlerden birinde problem olduğu zaman beyin dolaşımının sürdürülmesi için diğer sistemden kollateral bağlantı sağlanmış olur.

<span class="mw-page-title-main">Anterior serebral arter</span>

Anterior serebral arter (ACA) ya da ön beyin atardamarı beynin frontal loblarının ve parietal lobunun ön üst orta kısmının ve her iki lobun dış korkelsinin orta hatta yakın bölümlerini besler. ACA Willis poligonunu oluşturan arterlerden biridir ve önde anterior komünikan arter ile her iki ACA bağlantı halindedir. ACA tıkanıklığına bağlı inme bu alanın beslediği alanlardaki fonklsiyonların kaybına bağlı tipik bulgular verir. Tıkanan ACA'nın karşı tarafında bacakta kuvetsizlik ve bilişsel fonksiyonlarda değişiklikler görünür.

<span class="mw-page-title-main">İnternal karotid arter</span> Beyni besleyen ana dallardan biri

Şah damarı ya da internal karotid arter (İKA), boynun her iki tarafında derinde bulunan, ortak şah damarından köken alan ve beyin ve gözleri besleyen ana damarlardan biridir. ortak şah damarın 3. ve 4. omur seviyesinde dallanmasıyla İKA ve göğüs şah damarından oluşur. Göğüs şah damarı boyun bölgesindeki organları, saçlı deriyi, yüzü, beyin zarlarını besler.

<span class="mw-page-title-main">Orta serebral arter</span>

Orta beyin atardamarı ya da diğer adıyla orta serebral arter (MCA) beynin dış yüzeyinde sylvian yarık içerinde seyrederek beynin dış yüzeyinin büyük kısmını besler. Bu arter internal karotid arterden çıkar. Direkt olarak Willis poligonunun yapısına katılmaz. Önce anterior serebral arter ve arkada posterior komünikan arter ile posterior serebral arter ile dolaylı bağlantı içerisindedir.

<span class="mw-page-title-main">Kavernöz sinus</span>

Kavernöz sinus dural venöz sinuslerden biridir. Sella turcicanın yanında, sfenoid kemik ve temporal kemik arasında, lateral sellar kompartman olarak tanımlanan alan içerisinde bulunur.

İnsanlarda, subklavyen arterler, köprücük kemiğinin altında yer alan üst toraksın ana arterleridir. Aort arkından kan alırlar. Sol subklavyen arter, sol kola kan sağlar ve sağ subklavyen arter, baş ve toraksı besleyen bazı dallar vererek sağ kola kan sağlar. Vücudun sol tarafında, subklavyen arter doğrudan aort kemerinden çıkarken, sağ tarafta subklavyen arter,sağ common karotid arter ile beraber brakiyosefalik arterden çatallanır.

<span class="mw-page-title-main">İntrakraniyal anevrizma</span> serebrovsküler hastalık

Beyin anevrizması veya Serebral anevrizma olarak da bilinen intrakraniyal anevrizma, çoğunlukla bir serebral arter duvarındaki zayıflık sonucu damarda lokal bir genişleme veya balonlaşmanın gerçekleştiği serebrovasküler hastalıktır.