İçeriğe atla

Senkretizm

Senkretizm[a], sıklıkla çeşitli düşünce ekollerinin uygulamalarını ve yollarını karıştırarak ayrı veya çelişkili inançları birleştirmek veya birleştirmeyi denemektir. Özellikle teolojide ve din mitolojisinde başta birbirinden farklı olan geleneklerin birleştirilmesi ve kıyaslanmasına yönelik olan, böylece farklı inançlarda temelde yatan bir birliği öne sürerek farklı inançlara karşı daha kapsayıcı bir duruşu savunan hareket ve denemeler için de bu terim kullanılabilir.

Tanımı

Terim, Oxford Muhtasar İngilizce Sözlüğü tarafından basit bir şekilde "farklı din, kültür veya düşünce ekollerinin birleşimi" olarak tanımlanırken,[2] Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlük'te "Birbirinden ayrı düşünce, inanış veya öğretileri kaynaştırmaya çalışan felsefe sistemi"[1] olarak tanımlanmıştır.

Kültürel bir fenomen olarak senkretizm, edebiyat, müzik, mimarî, temsilî sanatlar ve diğer kültürel ifadelerde de gerçekleşebilir. Bununla birlikte eklektizmden farklıdır. Ayrıca senkretik siyasetten de söz edilebilirse de siyasi sınıflandırma açısından bu bağlamda terimin anlamı biraz daha farklıdır.

Notlar

  1. ^ (Türkçeye Fransızca syncrétisme'den,[1] o da modern Latince syncretismus'dan, o da Yunanca sunkrētismos kelimesinden, o da Yunanca sunkrētizein [üçüncü bir partiye karşı birlik(te)] sözcüğünden gelmiştir[2])

Kaynakça

  1. ^ a b "senkretizm". TDK Güncel Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu. 2009. 
  2. ^ a b "syncretism". Concise Oxford English Dictionary. Oxford University Press. 2004.  Kaynaktaki özgün tanım ile: "the amalgamation of different religions, cultures, or schools of thought."

İlgili Araştırma Makaleleri

Mitoloji, mit veya söylen bilimi belirli bir din veya kültürdeki insanlık ile evrenin yaratılış ve doğasını, geleneklere özgü inanç ve uygulamaların sebebini açıklamaya yönelik söylencelerin tümü. Mit (söylen) sözcüğü gerçekte doğru olmayan bir hikâye veya anlatı için tercih edilir ve çoğunlukla bir yanlışlık, doğru olmayan unsur vurgusu barındırır.

Tanrı ya da ilah, Klasik teistik inanç sistemlerinde Mutlak Varlık, Mutlak Benlik ve tüm varoluşun temel kaynağı olarak görülen varlık. Tek tanrılı inançlarda evrenin tek yaradanı ve yöneteni olarak kabul edilir. Çok tanrılı inançlarda genelde ilahların cinsiyeti bulunur ve eril olanlarına tanrı, dişi olanlarına tanrıça denir. Tektanrılı ve henoteistik inançlardaki Tanrı kavramını tanımlamak için ise sadece tanrı sözcüğü kullanılabilir.

Âyin ya da ritüel (Fransızca:rituel), genellikle önceden belirlenmiş kimi kurallara göre yapılan dinî tören. Ayinlerde çoğunlukla sembollerden ve tanrısal kavramlardan faydalanılır. Genellikle tapınaklarda, özel giysilerle ve bazı dinlerde özel makyajlarla yapılır. Yanlış bir kanı olarak genellikle Hristiyanlığa yüklenir. Türk Tasavvuf Teriminde kullanım alanı vardır. Örneğin: Mevlevî Âyin-i Şerîfi.

<span class="mw-page-title-main">Sekülerizm</span> Akıl ve mantığı esas alan örgütlü bir toplum yaratmayı amaçlayan düşünce akımı

Sekülarizm veya sekülerizm; toplumda ahiretten ve diğer dinî, ruhani meselelerden ziyade dünya hayatına odaklanılması yönündeki hareket. TDK, sekülerizm kavramına karşılık olarak dünyacılık sözcüğünü önermiştir. Sekülerizm, din merkezli veyahut dinî öğeleri sosyal, hukuki ve siyasi anlamda tayin edici kılan bir yaklaşımın tersine, bunları sosyal, hukuki ve siyasi kümeden ayıran bir yaklaşımı tanımlar. Çok geniş bir terim olan sekülerizm, içinde birçok farklı akım, tür ve teori barındırır. Seküler kelimesi, dünyevi veya çağa uygun olanı belirtir ve dünyanın nesnel hâlinin göz önünde tutulması demektir. Latince çağ anlamına gelen Saeculum sözcüğünden İngiliz dili için türetilen Secularism (Sekülerizm) Türkçeye laiklik, çağdaşlaşma veya dünyevileşme olarak üç farklı terimle çevrilebilmektedir. Fransa'da laiklik için Laïcité (Laicisme) terimi kullanılmaktadır. Bu terim, somut ve bilimsel olan ile soyut ve dinsel olanın birbirine karıştırılmamasını ifade etmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Umut</span> Kişinin kişisel yaşamı ve durumlarla ilgili olumlu sonuçlar çıkabileceği olasılığı duyumsadığı duygu

Umut veya ümit bir kimsenin kişisel yaşamındaki olay ve durumlarla ilgili olumlu sonuçlar çıkabileceği ihtimaline dair duygusal inancı olarak tanımlanabilir. Türk Dil Kurumu ise umut sözcüğünü "Ummaktan doğan güven duygusu, ümit" veya "Bu duyguyu veren kimse veya şey" olarak tanımlamaktadır. Ummak ise aynı TDK sözlüğünce "Bir şeyin olmasını istemek, beklemek" veya "Sanmak, tahmin etmek" olarak tanımlanmıştır. Buna göre umut genellikle "iyi bir sanıdan doğan güven veya iyi bir sanıya olan inanç duygusu" olarak tanımlanabilir. Umut genellikle belirli bir oranda sebat içerir yani tersi yönde belli kanıtlar dahi olsa bir şeyin muhtemel olduğuna inanmayı içerebilir.

Spiritüalizm, öte âlemcilik ya da tinselcilik terimi Latince “ruh” anlamına gelen “spiritus” sözcüğünün sıfatı “spiritualis” sözcüğünden türetilmiş olup ruhçuluk anlamında kullanılmaktadır. Türkçede tinselcilik olarak da adlandırılmaktadır. Günümüzde dinsel, mistik ve felsefi alanlarda pek çok akım, ekol ve gruplar kendilerine spiritüalist adını vermekteyse de aralarında ilke, görüş ve kavram bakımından önemli farklar bulunmaktadır. Aralarındaki temel ortak nokta, ruh denilen manevi bir unsurun varlığını kabul etmeleridir. Fakat bunlardan bir kısmı, ruhun orijinal ve kendine özgü olduğunu kabul etmez, bir kısmı ruhun sürekli gelişim içinde olduğuna karşıdır, bir kısmı ise ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğini kabul eder. Bu yüzden kimi ansiklopedilerde spiritüalizm denen ruhçuluk iki kısımda ele alınır:

<span class="mw-page-title-main">Tapınak</span> dinî ve manevi faaliyetlerin gerçekleştirildiği yapı

Tapınak, ibadethane ya da mabet; yüce bir varlığa tapınılan ve bazı diğer dinî ritüellerin gerçekleştirildiği kutsal yapı. Türkçe tapınak sözcüğü tapmak kökünden gelir. İbadethane sözcüğü Farsça ve mabet sözcüğü Arapça kökenlidir.

<span class="mw-page-title-main">Entelektüel</span> eleştirel düşünme ve akıl yürütme ile uğraşan kişi

Entelektüel, aydın ya da münevver, zekâsını ve analitik düşünme yetisini mesleği gereği ya da kişisel amaçlarına erişmekte kullanan kişi. Entelektüel kelimesinin kökeni Latince intellectus (anlamak) sözcüğüne dayanır ve günümüzde genellikle şu anlamlardan birinde kullanılır:

İkiyüzlülük veya mürailik kişinin sahip olmadığı duygu, düşünce, erdem, değer veya özellikleri, sanki sahipmiş gibi davranması veya sahip olduğunu iddia etmesidir. Ahlâk psikolojisine göre ikiyüzlülük, kişinin kendi ifade ettiği ahlâki kural ve prensiplere kendisinin uymamasıdır. Çağdaş Türkçede bu anlam için sıklıkla ikiyüzlülük sözcüğü kullanılır, mürailik ise ikiyüzlülük sözcüğüne oranla bugün pek fazla kullanılmamaktadır, eskimiştir. Bazı Batı dillerinde ikiyüzlülük anlamında kullanılan sözcük Latince hypocrisisden türemiştir ki, bu sözcüğün kökeni de Yunanca ὑπόκρισις yani hypokrisis sözcüğünden türemiştir. Bu iki sözcüğün de anlamı "rol yapmak"tır.

Lakap, ayama veya epitet; herhangi bir kimseye veya gruba belirli bir özelliğinden dolayı başkaları tarafından verilmiş takma ad. Lakaplar bir kimsenin fiziksel bir özelliğine atfen verilmiş olabileceği gibi yaptıkları işlere atfen de verilmiş olabilir. Lakaplar olumlu veya olumsuz anlamlar içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Çok eşlilik</span> İlişki biçimi

Çok eşlilik veya poligami, bir kimsenin aynı esnada birden fazla kişiyle evli ya da birlikte olmasıdır. Terim çok karılılık (polijini), çok kocalılık (poliandri), eşcinsel çok eşlilik ve grup evliliği durumlarını kapsamakla birlikte -yaygın olması nedeniyle- genellikle polijini ile eşanlamlı olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Saray</span> mimari yapı

Saray, hükümdarların veya dinî liderlerin ikâmet ettiği büyük ve gösterişli yapı. Günümüzde zaman zaman otel veya kamu hizmetinde kullanılan bazı büyük yapıları tanımlamakta da kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Mühimmat</span>

Mühimmat; askerî terminolojide savaş için gerekli, demirbaş olmayan tüm yedek parça ve cephaneyi kapsayan bir terim. Cephane ise ateşli silahlardan atılmak üzere hazırlanmış her türlü patlayıcı veya delici malzemedir.

Türkçedeki alıntı sözcüklerin değiştirilmesi, Atatürk'ün Türkleştirme politikasının bir parçasıdır. Osmanlı Türkçesi, Arapça ve Farsçadan birçok alıntı sözcüğe sahipti, aynı zamanda Fransızca, Yunanca ve İtalyanca gibi Avrupa dillerinden bulunan diğer alıntı sözcükler de resmî olarak Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından önerilen Türkçe karşılıkları ile değiştirildi. Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin (alıntı) Türkçeleştirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra Atatürk Devrimlerinin daha geniş çerçevesindeki kültürel reformların bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Batı dünyası</span> Avrupa kökenli ortak kültüre sahip ülkeler

Batı dünyası, Batı medeniyeti ya da kısaca Batı, dünyanın diğer medeniyetlerine kıyasla Avrupa ve Kuzey Amerika ile Avustralya ve Yeni Zelanda'yı kastetmek için kullanılan siyasal kavram. Soğuk Savaş esnasında Batı kavramı Batı Bloku olarak Avrupa'daki ve Kuzey Amerika'daki komünist olmayan ülkeleri kastetmek için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Şer</span> kötü davranış, düşünce, bencillik ve fenalık

Şer ya da kötü, birçok din ve kültürde tanımlanan, kötü davranış, düşünce, bencillik ve fenalıklar. Şer sözcüğü sıklıkla "hayır" sözcüğü ile karşılaştırmalı ve zıt anlamlı olarak kullanılır. Bazı dinlerde şer, evrende hüküm süren kötü bir güç olarak tanımlanır ve şeytan, ahriman gibi varlıklarda vücut bulur.

<span class="mw-page-title-main">Ünlü (dilbilim)</span>

Ünlü, sesli veya vokal; ses yolu görece açık durumda iken, ses tellerinin titreşmesi ile bir engele takılmadan oluşan; hecenin en küçük birimini oluşturan konuşma sesi. Ünsüz veya sessiz karşıtıdır. Ünlülük kavramı harflerden ziyade "sesleri" tanımlar zira bir harf kimi sözcüklerde ünlü, kimi sözcüklerde ise ünsüz bir sesi simgeleyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Kutu</span> çoğunlukla düz bir tabanı ve kapağı bulunan; genellikle küp veya dikdörtgenler prizması şeklinde üretilmiş kap

Kutu; çoğunlukla düz bir tabanı ve kapağı bulunan; genellikle küp veya dikdörtgenler prizması şeklinde üretilmiş kap. Bununla birlikte gündelik kullanımda, çok farklı amaçlarla kullanılan, pek çok farklı geometrideki nesne de tanımlama kolaylığı açısından kutu olarak adlandırılır. Kutular çoğunlukla tahta, metal, karton ya da plastik gibi sert ve dayanıklı malzemelerden üretilir. Çoğunlukla nesneleri taşımak ya da muhafaza etmek için kullanılır.

Yalancı eşdeğerler, farklı dillerde yazım veya söyleniş bakımından aynı olan ya da birbirine çok benzeyen; ancak anlamları tamamen veya kısmen farklı olan sözcüklerdir. Örneğin magazin sözcüğü Türkçede başlıca "sosyete haberleri" anlamında kullanılırken İngilizce magazine sözcüğü şarjör ve dergi anlamlarında kullanılır. Benzer şekilde İngilizce asparagus sözcüğü "kuşkonmaz" anlamına gelirken Türkçe asparagas sözcüğü "yalan, uydurma" anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Laik</span>

Laik, Türk Dil Kurumu sözlüğünde bulunan tanıma göre, Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan. Örneğin, "Türkiye ... laik ve sosyal bir hukuk devletidir." Kısaca Laikler, kelime anlamı olarak Türkçeye ruhban sınıfından olmayanlar olarak girmiştir ve ruhban sınıfı (Dinî ibâdetleri topluca yürütmekle görevli olanlar) dışında kalanların tümü için kullanılır.