İçeriğe atla

Sement

1.Diş 2.Mine 3.Dentin 4.Pulpa 7. Sement 17. 18. 22.

Sement (İngilizce 'cementum'; Almanca 'zement') diş kökünün yüzeyini kaplayan özelleşmiş kalsifiye olmuş bir maddedir. Sement diş kökünün içinde yer alan sementoblast denilen hücrelerden salgılanmaktadır ve kapladığı kök yüzeyinin ucunda en fazla kalınlığa sahiptir.Sarıya yakın bir renktedir ve daha az mineralize olmasına bağlı olarak mine ve dentine göre daha yumuşaktır.

Kaynakça

w:en:Cementum

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Diş fırçalama</span>

Diş fırçalama, diş macunu ile donatılmış bir diş fırçası ile dişleri fırçalama eylemidir. Diş fırçalama ile birlikte diş arası temizliği de faydalı olabilir ve bu iki faaliyet birlikte ağız hijyeninin ana unsurlarından biri olan diş temizliğinin birincil yoludur. Diş fırçalama için önerilen süre iki dakikadır.

Yapraklı kara yosunları (Bryopsida), Bryophyta bölümünün bir sınıfı.

<span class="mw-page-title-main">Diş hekimi</span> ağız ve diş sağlığıyla ilgilenen hekim, diş doktoru

Diş hekimi, diş doktoru veya diş tabibi, diş hekimliği mesleğini icra eden, ağız, diş ve dudaklardan oluşan ağız boşluğu ve çevre dokularının hekimidir. İnsan sağlığına ilişkin olarak dişlerin, diş etlerinin ve bunlarla doğrudan bağlantılı olan ağız ve çene dokularının sağlığının korunması, hastalıklarının ve düzensizliklerinin teşhisi ve tedavisi ve rehabilite edilmesi ile ilgili her türlü mesleki faaliyeti icra etmeye yetkilidir. Her yıl 22 Kasım günü ''Türk Diş Hekimleri Günü''; 6 Mart günü ''Dünya Diş Hekimleri Günü'' olarak kutlanır.

<span class="mw-page-title-main">İnsan dişi</span> besinleri parçalamak için kullanılan insanların ağzındaki kalsifiye beyazımsı yapı

İnsan dişi, besinleri yutmaya ve sindirmeye hazırlık aşamasında keserek ve ezerek besinlerin mekanik olarak yıkımında görev yapar. İnsanlarda, her birinin belirli bir işlevinin olduğu kesici diş, köpek dişi, küçük azı dişi ve azı dişi olmak üzere dört tip diş vardır. Kesici dişler besini keser, köpek dişleri besini koparır ve küçük azı ve azı dişleri besini ezer. Dişlerin kökleri maksilla ya da mandibula içerisine yerleşmiş ve diş eti ile kaplanmıştır. Dişler yoğunluğu ve sertliği farklı çeşitli dokulardan yapılmıştır.

Periodontoloji, diş hekimliğinin bir bölümü olup dişleri çevreleyen yumuşak ve sert dokuların anatomi fizyoloji ve histolojisini inceleyen; bu dokularda meydana gelen hastalıkları araştıran, bu hastalıkların tedavisini ve tedavi sonucu elde edilen sağlığın devamlılığını sağlayan bilim dalıdır. Dişleri çevreleyen bu dokular periodonsiyum ismi altında toplanan, dişeti, alveol kemiği, sement ve periodontal ligamenttir. Periodontolog, periodontoloji alanında ihtisas yapmış diş hekimidir ve eğitiminde diş hekimliği fakültesini bitirdikten sonra periodontoloji alanında uzmanlık veya doktora yapmıştır. Periodontitis ve türevi dişeti hastalıklarının tanı ve tedavisi, periodontal teşhis, periodontal muayene ve periodontal cerrahi ile ilgilenir.

<span class="mw-page-title-main">Dil (organ)</span> Çoğu omurgalının ağzındaki kas organı

Dil, tipik bir tetrapodun ağzında bulunan kaslı bir organdır. Sindirim sürecinin bir parçası olarak çiğneme ve yutma için yiyecekleri manipüle eder ve birincil tat alma organıdır. Dilin üst yüzeyi (dorsum) çok sayıda lingual papilla içinde yer alan tat tomurcukları ile kaplıdır. Tükürük tarafından hassas ve nemli tutulur ve zengin bir şekilde sinir ve kan damarlarıyla beslenir. Dil aynı zamanda dişleri temizlemek için doğal bir araç görevi görür. Dilin en önemli işlevlerinden biri insanlarda konuşmayı, diğer hayvanlarda ise ses çıkarmayı sağlamaktır.

<span class="mw-page-title-main">Çürük</span>

Diş çürüğü, bakterilerin ürettikleri asitle dişin sert yapısını oluşturan diş minesi, dentin ve sement tabakalarına hasar verdiği bir hastalıktır. Bu dokularda bakterilerin çalışması sonucu zamanla dişlerde kaviteler meydana gelmektedir. İki grup bakterinin bunların meydana gelmesinden sorumlu olduğu düşünülmektedir: Streptococcus mutans ve Lactobacillus.

<span class="mw-page-title-main">Diş minesi</span>

Diş minesi vücudun en sert ve en yoğun mineralleşmiş maddesidir; dentin sement ve pulpa ile beraber dişi oluşturan dört ana dokudan biridir. Normal olarak dişin görünür dental kısmıdır ve ve mutlaka alttan dentin ile desteklenmelidir. Minenin yüzde doksanaltısı mineralden geri kalanı ise su ve organik maddeden oluşur. Minenin normal rengi açık sarıdan grimsi beyaza kadar çeşitlilik gösterir. Minenin altında dentin bulunmayan dişin uç kısımlarında renk bazen hafif bir mavi tona dönebilir. Mine yarısaydam olduğu için, dentinin rengi ve mine altındaki herhangi bir dolgu maddesi bir dişin fiziksel görünümünü güçlü bir şekilde etkiler. Mine dişin yüzeyinde farklı kalınlıklarda bulunur ve en kalın olarak tüberkül denilen tepe çıkıntılarında 2.5 mm; en ince olarak ise klinik açıdan mine-sement sınırında bulunur. Minenin temel minerali bir kristalize kalsiyum fosfat olan hidroksiapatittir. Minedeki minerallerin büyük çoğunluğu yalnızca gücü açısından değil kırılganlık açısından da değerlendirilmektedir. Diş minesi, Mohs sertlik skalası açısından 5 ile değerlendirildiğinden insan vücundaki en sert maddedir. Dentin, 3-4 sertlik derecesi ile, daha az mineralize ve daha az kırılgan olarak, mineyi desteklemektedir ve sağlamlık için gereklidir. Dentin ve kemiğin tersine, mine kollajen içermez. Bunun yerine amelogenin ve enomelin adında iki benzersiz protein içermektedir. Bu proteinlerin işlevleri tamamen anlaşılmamış olsa da bunların diğer işlevlerinin yanı sıra, bir iskelet desteği gibi işlev görerek minenin gelişimine yardım ettikleri düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Periodonsiyum</span>

Periodonsiyum, dişi çevreleyen ve destekleyen dokular olan periodontal membran, alveol kemiği, sement tabakası ve diş etini kapsayan bölgedir.

Mine-sement sınırı, genellikle MSS olarak kısaltılır, bir diş üzerinde anatomik olarak belirlenen bir oluşumdur. Burası, normalde dişin taç kısmını saran mine ile dişin kök kısmını saran sementin karşılaştığı yerdir. Bu iki diş kökenli doku tarafından oluşturulan bu sınır, dişetinin genellikle dişeti iplikçikleri denilen iplikçiklerle sağlıklı dişe bağlandığı yer olduğu için yüksek bir öneme sahiptir.

Amelogenin diş minesinin gelişiminde bulunan düşük moleküler ağırlığı olan bir proteindir ve hücrelerarası madde proteinleri ailesindendir. Gelişmekte olan mine %30 proteinden oluşur ve bu proteinlerin % 90'ı amelogenindir. Henüz tam olarak anlaşılmamış olsa da, amelogeninlerin işlevinin diş gelişimi sırasında mine çubuklarını düzenlemek olduğu düşünülmektedir. Son araştırmalar bu proteinin, minenin mineralizasyonu sırasında hidroksiapatit kristallerinin harekete geçirilmesi ve büyütülmesini yönettiğini göstermektedir.Ayrıca amelogeninlerin dişin kök yüzeyindeki sementi oluşturan hücreleri yönlendirerek sement gelişimine yardımcı oldukları görülmektedir.

Daha önce mine prizması denilen, çapı yaklaşık olarak 4 μm - 8 μm uzunluğunda olan mine çubuğu, düzenli bir yapı içinde sıkıca bir araya getirilmiş bir hidroksiapatit kristalleri paketidir.Enine kesiti alındığında en güzel bir anahtar deliğine benzetilebilecek olan bu yapının üst kısmı ya da başı dişin taç kısmına doğru ve alt kısmı veya kuyruğu diş köküne doğru durmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Köpek dişi</span> Memeli ağız anatomisinde bulunan uzun sivri diş

Köpek dişi, memeli oral anatomisinde incelenen uzun ve sivri diş. Fakat daha düz bir şekilde ortaya çıkabilirler. Bunun sonucu öndeki kesici dişlere benzerler. Öncelikli olarak sert yiyeceği parçalamakla görevlidirler. İkincil kullanımları ise saldırıya yöneliktir. Çoğunlukla bütün memelilerde en büyük dişlerdir. Çoğu memelide ikisi alt çenede ve ikisi üst çenede olmak üzere dört adet köpek dişi bulunur. Aynı çenede bulunan köpek dişlerini birbirinden, kesici dişler ayırır. Örneklerini köpeklerde ve insanlarda görebiliyoruz.

<span class="mw-page-title-main">Diş eti çekilmesi</span>

Dişeti çekilmesi, dişeti kenarının kaybı veya geri çekilmesiyle diş kökünün açığa çıkmasıdır. Dişeti çekilmesi 40 yaşın üzerindeki bireylerde sık rastlanan bir sorundur, ancak ergenlikten itibaren veya 10 yaş civarında da görülebilir. Kuron-kök oranının azalmasıyla birlikte olabilir ya da olmayabilir .

<span class="mw-page-title-main">Diş anatomisi</span>

Diş anatomisi, anatominin çalışma alanlarından biri olup insan dişi yapılarını inceler. Dişlerin gelişimi, görünüşü ve sınıflandırılması bu çalışma alanı içerisine girer. Diş oluşumu doğumdan önce başlar ve dişlerin doğal morfolojisi o sıralarda belirginleşir. Diş anatomisi aynı zamanda taksonomik bir bilimdir. Dişleri ve onları oluşturan yapıları isimlendirmek çalışma alanı içerisine girer ve bu bilgiler diş tedavilerinde pratik bir amaca hizmet eder.

<span class="mw-page-title-main">Mandibular birinci azı dişi</span>

Mandibular birinci azı dişi veya altı yaş dişi, mandibular ikinci premoların distalinde ve mandibular ikinci moların mezialinde konumlanmıştır. Alt çenede bulunur ve normal sınıf I oklüzyonda maksiller birinci molar ve maksiller ikinci moları karşılar. Bu moların işlevi çiğneme esnasında besini öğütmektir. Mandibular birinci molarların genellikle beş adet iyi gelişmiş tüberkülü bulunmaktadır. Bunlardan iki tanesi bukkalde iki tanesi lingualde ve bir tanesi de distaldedir. Gelişimsel ve ikincil olukların şekilleri "M" harfini andırır. İşlevleri benzer olsa da süt mandibular birinci molar ile daimi mandibular birinci molar arasında büyük farklar vardır. Süt dişlenmede mandibular molarların yerini tutan diş yoktur. Molar denmesine karşın süt molarların arkasından daimi premolarlar sürmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Odontoblast</span>

Omurgalılarda, odontoblast, diş pulpasının dış yüzeyinin bir parçası olan nöral krest kökenli bir hücre olup dentinogenezde görev alır. Dentinogenez, kök yüzeyindeki sementin üstünde ve diş minesinin altında bulunan dentin maddesinin yapımıdır.

Diş kökü erimeleri, diş hekimliğinde "kök rezorpsiyonu" olarak nitelenir.

Sementoblast, dişin kökü etrafındaki foliküler hücrelerden oluşan bir biyolojik hücredir. Sementoblastlar, sement üretimi anlamına gelen sementogenezden sorumludur. Sementoblastların farklılaşma mekanizmaları tartışmalı olsa da ikinci derece kanıtlar epitelyum ya da epitel bileşenleri dental kese hücrelerinin boylarında uzama ile birlikte sementoblastlara farklılaşmasına sebep olabileceğini öne sürmektedir. Diğer teoriler Hertwig Epitel Kök Kılıfının rol aldığını öne sürer.

<span class="mw-page-title-main">Periodontal ligament</span> Dişleri içinde bulundukları kemiğe bağlayan lifler

Periodontal ligament, genellikle PDL olarak kısaltılır, dişi içinde bulunduğu alveol kemiğine bağlayan bir grup özel bağ dokusu lifidir. Bir tarafı kök sementine, diğer tarafı alveol kemiğine bağlanır.