İçeriğe atla

Semantik hafıza

Semantik bellek ya da anlamsal bellek anlamlar, anlayışlar ve diğer kavram tabanlı bilginin işlendiği uzun süreli bellek bölümüdür. Dünya hakkında genel bilgiyi ve gerçek bilgilerin bilinçli hatıralarını içerir.[1] Genel kültür, kurallar, kavramlar, genellemeler bu bellektedir. Semantik bellek ve epizodik bellek birlikte belleğin iki önemli bölümünden biri olan bildirimsel belleği (açık bellek) oluştururlar. Epizodik bellek (olaysal bellek); uzay-zaman, aksiyonlar ve aktörlerden oluşur. Uzay-yer ve zaman bağlı olayları kapsar. Örneğin, geçmişteki tatil anılarını bu bellek saklar. Semantik bellek ise; öğrenilmiş sözcük bilgilerini saklar. Örneğin yapılan tatilin ayrıntılarını epizodik bellek saklarken tatilin yapıldığı yerin ismiyle ilgili bilgileri semantik bellek saklar. Semantik bellek kullanımı ile anlamsız kelime ve cümlelere anlam verebilir. Geçmişte öğrenilen şeyler hakkında bilgiler kullanılarak yeni kavramlar hakkında bilgi edinilebilir.[2] Bildirimsel belleğin muadili olarak, prosedürel bellek ya da örtük bellek kullanılır.[3]

Kaynakça

  1. ^ "THE BRAIN FROM TOP TO BOTTOM". 18 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ Saumier, D., & Chertkow H. (2002). Semantic Memory. Current science inc, 2, 516-522.
  3. ^ Tulving, E., & Schacter, D.L. (1990). Priming and human memory systems. Bum.Science, 247, 301 – 306.

Konuyla ilgili yayınlar

  • John Hart, Michael A. Kraut. 2007. Neural Basis of Semantic Memory. Publisher-Cambridge University Press. ISBN 0521848709, 9780521848701
  • Rosale McCarthy. 1995.Semantic Knowledge And Semantic Representations: A Special Issue Of Memory. Publisher Psychology Press. ISBN 0863779360, 9780863779367
  • Frank Krüger. 2000. Coding of temporal relations in semantic memory. Publisher-Waxmann Verlag. ISBN 3893259430, 9783893259434
  • Sandra L. Zoccoli. 2007. Object Features and Object Recognition: Semantic Memory Abilities During the Normal Aging Process. Publisher-ProQuest. ISBN 0549321071, 9780549321071
  • Wietske Vonk. 1979. Retrieval from semantic memory. Publisher Springer-Verlag.
  • Sarí Laatu. 2003. Semantic memory deficits in Alzheimer's disease, Parkinson's disease and multiple sclerosis: impairments in conscious understanding of concept meanings and visual object recognition. Publisher-Turun Yliopisto
  • Laura Eileen Matzen. 2008. Semantic and Phonological Influences on Memory, False Memory, and Reminding. Publisher-ProQuest. ISBN 0549909958, 9780549909958
  • William Damon, Richard M. Lerner, Nancy Eisenberg. 2006. Handbook of Child Psychology, Social, Emotional, and Personality Development. Publisher John Wiley & Sons. ISBN 0471272906, 9780471272908
  • Rohani Omar, Julia C. Hailstone, Jason D. Warren. Semantic Memory for Music in Dementia. Music Perception: An Interdisciplinary Journal, Vol. 29, No. 5 (June 2012), pp. 467–477
  • Ashley D. Vanstone, Ritu Sikka, Leila Tangness, Rosalind Sham, Angeles Garcia, Lola L. Cuddy. Episodic and Semantic Memory for Melodies in Alzheimer's Disease. Music Perception: An Interdisciplinary Journal, Vol. 29, No. 5 (June 2012), pp. 501–507
  • Edward E. Smith. Neural Bases of Human Working Memory. Current Directions in Psychological Science, Vol. 9, No. 2 (Apr., 2000), pp. 45–49

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Bellek ya da hafıza, yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücüdür.

Kısa süreli bellek, kısa bir süre için aktif, hazır bir durumda az miktarda bilgiyi işlemeden akılda tutma yetisidir. Örneğin, kısa süreli bellek, kısa bir süre önce söylenen bir telefon numarasını hatırlamak için kullanılabilir. Kısa süreli hafızanın süresinin saniyeler düzeyinde olduğuna inanılmaktadır. En çok bahsedilen kapasite, Miller'ın kendisinin figürün "bir şakadan biraz daha fazlası" olarak tasarlandığını belirtmesine rağmen, Büyülü Sayı Yedi, Artı veya Eksi İki' dir ve Cowan'ın (2001) daha gerçekçi bir figürün 4 ± 1 birim olduğuna dair kanıt sağlamıştır. Buna karşılık, uzun süreli bellek bilgileri süresiz olarak tutabilir.

Uzun süreli bellek ya da Uzun dönemli hafıza, iki depolama hafıza modeli teorisinin bir parçası olarak, öğeler arasındaki ilişkilerin depolandığı bellektir. Teoriye göre uzun süreli bellek, kısa süreli bellekten farklı işlevlere sahiptir. Bu da kısa süreli belleğin 20 ila 30 saniye içerisindeki bilgileri çağırmasından farklı olarak, depolanmış bilgileri uzun sürelerde tekrar, tekrar çağırabilmesidir. Bu iki bellek arasında bir fark görünmüyor gibi olsa da, her ikisi bilgiyi farklı yer ve alanlarda depolamaları bağlamında modelleri farklıdır.

<span class="mw-page-title-main">Alzheimer hastalığı</span> günlük yaşamsal etkinliklerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulmayla karakterize edilmiş, nöropsikiyatrik belirtilerin ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği nörodejeneratif bir hastalık

Alzheimer hastalığı (AH), genellikle yavaş yavaş başlayan ve giderek kötüleşen nörodejeneratif bir hastalıktır ve demans vakalarının %60-70'inin nedenidir. En sık görülen erken belirti yakın zamanda yaşanan olayları hatırlamada zorluktur.

Çalışma belleği, bellekte işlemlerin geçici olarak tutulduğu ve üzerlerinde değişikliklerin yapıldığı bellek bileşenidir.

Yankı belleği duyusal bellek kayıtlarından biridir; işitsel bilgiyi tutmaya özgü duyusal belleğin bir bileşenidir. Seslere yönelik duyusal bellek yalnızca insanların algıladıkları yankı belleğinin bir formudur. İçinde gözlerimizin uyarıları tekrar tekrar tarayabildiği görsel bellekten farklı olarak, işitsel uyarı tekrar tekrar taranamaz. Genel olarak, yankı bellekleri görüntüsel belleklerden biraz daha uzun zaman devreleri olarak depolanır. İşitsel uyarılar, işlenebilmeden ve anlaşılabilmeden önce kulak tarafından teker teker alınır/duyulur. Söz gelimi, radyoyu dinlemek bir dergi okumaktan çok daha farklıdır. Bir dergi tekrar tekrar okunabilirken, bir kişi belirli bir zamanda radyoya yalnızca bir seferlik kulak verebilir. Denilebilir ki yankı belleği bir bekleme tankı kavramı gibidir. Çünkü bir ses, takip eden ses duyulana kadar işlenmez (tutulur) ve ancak ondan sonra anlamlandırılabilir. Bu özel duyusal deponun büyük miktarlarda işitsel bilgiyi depolaması çok kısa bir zaman devresinde olabilmektedir. Bu yankısal ses zihinde yankılanır ve işitsel uyarının verilmesinden sonra çok bir kısa zamanda tekrarlanır (replay). Yankı belleği uyarıyı yalnızca bir dereceye kadar kabaca, primitif yönlerden şifreler, mesela ses perdesi (pitch), bağlantısız beyin bölgelerine yerleşimini belirler.

Hafıza güçlendirme ilk ediniminden sonra bazı bilgilerin hafızaya yerleşmesi için sürdürülen sürecin bütünüdür. Hafıza izi, bir şeyin ezberlenmesi sonucu sinir sisteminde meydana gelen değişikliktir. Hafızanın sağlamlaşması iki özel sürece ayrılır. Geç faz uzun vadeli güçlenmeye karşılık geldiği düşünülen ilk sinaptik güçlendirme, öğrenmeden sonraki ilk birkaç saatte sinaptik bağlantılarda ve sinir devrelerinde küçük ölçekte olur.

<span class="mw-page-title-main">Uzun kısa süreli bellek</span>

Uzun kısa süreli bellek derin öğrenme alanında kullanılan yapay bir yinelemeli sinir ağı (RNN) mimarisidir. Standart ileri beslemeli sinir ağlarının aksine, LSTM'nin geri bildirim bağlantıları vardır. Yalnızca anlık veriyi değil, veri dizilerini de işleyebilir. Örneğin, LSTM bölümlenmemiş, bağlı el yazısı tanıma, konuşma tanıma ve ağ trafiğinde anomali veya IDS'lerde tespiti gibi görevler için geçerlidir.

Psikolojide konfabulasyon, kişinin kendisi ya da dünya hakkında uydurma, çarpık veya yanlış yorumlanmış anılar üretmesi olarak tanımlanan bir bellek hatasıdır. Konfabulasyon sergileyen insanlar, “ince değişikliklerden tuhaf uydurmalara” kadar, geniş bir ölçekte çeşitlenen yanlış anılar sunarlar ve çelişkili olduklarına ilişkin kanıtlara rağmen genellikle hatırladıkları anılardan çok emindirler.

Epizodik bellek, açıkça belirtilebilen veya bir araya getirilebilen günlük olayların hafızasıdır. Belirli zamanlarda ve yerlerde meydana gelen geçmiş kişisel deneyimlerin toplanmasıdır; örneğin, kişinin 7. doğum günündeki parti gibi. Semantik bellek ile birlikte, uzun süreli hafızanın iki ana bölümünden biri olan açık belleği oluşturur(diğeri örtük bellek).

Hazırlama etkisi, bir uyarana maruz kalmanın, bilinçli bir rehberlik ya da niyet olmaksızın bir sonraki uyarana tepkiyi etkilediği bir olgu. Örneğin, HEMŞİRE kelimesi DOKTOR sözcüğünü takip ederek EKMEK sözcüğünü takip etmekten daha çabuk tanınır. Hazırlama, algısal, çağrışımsal, tekrarlayıcı, pozitif, negatif, duyuşsal, anlamsal veya kavramsal olabilir. Bununla birlikte, araştırma henüz hazırlama etkilerinin süresini kesin olarak belirlememiştir, ancak başlangıcı neredeyse anlık olabilir.

Öngörü, gelecekte ne olacağını veya neye ihtiyaç duyulacağını tahmin etme yeteneği veya tahmin etme eylemidir. Araştırmalar, insanların günlük düşüncelerinin çoğunun gelecekteki potansiyel olaylara yönelik olduğunu göstermektedir. Bu ve bunun gezegendeki insan kontrolündeki rolü nedeniyle öngörü doğası ve evrimi psikolojide önemli bir konudur. Yakın zamanda yapılan nörobilimsel, gelişimsel ve bilişsel çalışmalar, geçmiş dönemleri hatırlama konusunda insanın yeteneğiyle birçok ortak yön belirledi. Science'ta, 2007'nin ilk on bilimsel buluşundan biri olan bu tür ortaklıklar için yeni kanıtlar ortaya konuldu. Bununla birlikte, zamanda zihinsel olarak geleceğe seyahat etmek ile geçmişe zihinsel olarak yolculuk etmek arasında temel farklılıklar bulunmaktadır.

Geçmişe dönüş ya da istemsiz tekrar eden bellek, bireylerin eski deneyimleri ya da eski deneyimlerin ögelerini ani ve genellikle güçlü bir şekilde yeniden deneyimlediği psikolojik fenomendir. Bu deneyimler sevindirici, üzgün, heyecan verici veya herhangi başka bir duygu olabilir. Geçmişe dönüş terimi, özellikle, anı istemsiz hatırlandığında ve/veya bu anı insanın tekrar yaşayabileceği kadar yoğun olduğunda, bunun gerçek zamanda yaşanmadığını, sadece bir anı olduğunu fark edemeyeceği durumlarda kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Hafıza ve yaşlanma</span>

Bazen "normal yaşlanma" olarak tanımlanan yaşa bağlı hafıza kaybı, Alzheimer hastalığı gibi demans türleriyle ilişkili hafıza kaybından niteliksel olarak farklıdır ve farklı bir beyin mekanizmasına sahip olduğuna inanılır.

<span class="mw-page-title-main">Yinelemeli sinir ağı</span> bölümler arasındaki bağlantıların yönlendirilmiş bir döngü oluşturduğu yapay sinir ağı türü

Yinelemeli sinir ağı, düğümler arası bağların zamansal bir dizi doğrultusunda yönlü çizge oluşturduğu bir yapay sinir ağı çeşididir. Yaygın olarak İngilizce kısaltması olan RNN olarak anılır. İleri beslemeli sinir ağından türetilen RNN yöntemi, bir iç durum belleği kullanarak değişik uzunluktaki dizileri işleyebilir. Bu sayede yazı tanıma ve konuşma tanıma gibi problemlere uygulanabilir. Teorik olarak Turing makinesine denk (Turing-complete) olan yinelemeli sinir ağları, herhangi uzunluktaki bir girdiyi işleyebilen herhangi bir programı çalıştırabilir.

Otobiyografik hafıza, epizodik ve anlamsal hafızanın bir kombinasyonuna dayanan, bireyin hayatından hatırlanan bölümlerden oluşan bir bellek sistemidir. Bu nedenle bir tür açık bellek olarak kabul edilir.

Hasta KC olarak da bilinen Kent Cochrane, 25 yıl boyunca 20'den fazla nöropsikoloji makalesinde vaka çalışması olarak kullanılan geniş çapta incelenmiş hafıza bozukluğuna sahip Kanadalı bir hastaydı. 1981 yılında Cochrane, kendisini ciddi anterograd amnezi ve ayrıca geçici olarak dereceli retrograd amnezi ile bırakan bir motosiklet kazası geçirdi. Diğer amnezik hastalar gibi, Cochrane'in anlamsal hafızası sağlamdı, ancak tüm geçmişine ilişkin epizodik hafızadan yoksundu. Bir vaka çalışması olarak, Cochrane, bireysel bir hafızanın beyindeki tek bir yere lokalize olduğunu belirten amnezi ile ilgili tek hafıza tek lokus hipotezinin çökmesiyle ilişkilendirilmiştir.

Çoklu Mağaza veya Modal Model olarak da bilinen Atkinson-Shiffrin Modeli, 1968 yılında psikolog Richard Atkinson ve Richard Shiffrin tarafından önerilen bir bellek modelidir. Modele göre insan hafızasının üç ayrı bileşeni vardır:

  1. Duyusal Kayıt adı verilen duyusal bilgilerin belleğe girdiği bileşen
  2. Hem duyusal kayıttan hem de uzun vadeli bellekten girdi alan ve tutan Kısa Süreli Depo
  3. Kısa süreli depoda tekrarlayarak, prova yaparak hatırlanan, bilgilerin süresiz olarak tutulduğu Uzun Süreli Depo

Tekrarlı ön-hazırlama etkisi, uyaranlar tekrar tekrar sunulduğunda davranışsal bir tepkideki gelişmelere gönderme yapar. Gelişmeler, doğruluk veya tepki süresi açısından ölçülebilir ve tekrarlanan uyaranlar önceki uyaranlarla aynı veya benzer olduğunda ortaya çıkabilir. Bu gelişmelerin kümülatif olduğu gösterilmiştir, bu nedenle tekrar sayısı arttıkça yanıtlar en fazla yedi tekrara kadar sürekli olarak daha hızlı olur. Bu gelişmeler, tekrarlanan maddeler yön, boyut ve konum açısından biraz değiştirildiğinde de bulunur. Etkinin boyutu, maddenin sunulduğu sürenin uzunluğu ve tekrarlanan maddelerin ilk ve sonraki sunumları arasındaki sürenin uzunluğuyla da ayarlanır.

Richard Shiffrin Amerikalı psikolog, Indiana Üniversitesi, Bloomington'da Psikoloji ve Beyin Bilimleri Bölümü'nde bilişsel bilim profesörüdür. Shiffrin, psikoloji alanına bir dizi dikkat ve hafıza teorilerine katkıda bulunmuştur. 1968'de Atkinson-Shiffrin bellek modelini, o sırada akademik danışmanı olan Richard Atkinson ile birlikte yazmışlardır. 1977'de Walter Schneider ile birlikte dikkat teorisini yayınladı. 1980'de Jeroen GW Raaijmakers ile birlikte 2000'li yıllara kadar bilişsel psikologlar için standart hatırlama modeli olarak kullanılan İlişkisel Bellek Araması (SAM) modelini yayınladı 1997 yılında Mark Steyvers ile birlikte SAM modelini Bellekten Etkili Alma (REM) modeliyle genişletti.