İçeriğe atla

Selim Sabit Efendi

Selim Sabit Efendi (d. 1829, Vize - ö. 1910, İstanbul), Osmanlı eğitim bilimci.

İlk çağdaş Türk eğitim bilimcidir. Osmanlı modern eğitiminin doğuşunda önemli rol oynamıştır. Türk eğitim tarihinin en önemli eserlerinden birisi olan Rehnümâ-yi Muallimin (1870) adlı kitabın yazarıdır.

Yaşamı

1829 yılında Kırklareli'nin Vize ilçesinde doğdu. Babası, Kırım Tatar çiftçi Mehmet Ağa idi.[1] İlköğrenimini memleketinde tamamladıktan sonra eğitim hayatına devam etmek için İstanbul’a gitti[2] Hem medrese, hem Darülmuallim eğitimi gördü. Osmanlı Devleti’nin ilke Erkek Öğretmen Okulu olan Darülmuallimin’deki eğitimini 1855’te tamamladı; okulun ilk mezunları arasında idi. Mezuniyetinin ardından bursla Paris’e gönderildi. 6 yıl kaldığı Paris’te Mekteb-i Osmani adlı okulda ve Muradyan Mektebi’nde Türkçe öğretmenliği yaptı. Bu yıllarda Fransız eğitim sisteminden etkilendi, okullarda uygulanan bilimsel metotları benimsedi. 1861 yılında İstanbul’a döndü.

Yurda döndükten sonra eğitim ile ilgili birçok kurumda çalıştı. İlk görevi Süleymaniye semtindeki bir okulda idi. İlk defa bu okulda kendi oluşturduğu yeni tarzda öğretimi uyguladı. Ne var ki sıra, masa, hesap tahtası gibi araç gereçleri sınıfına koydurması tepki uyandırmış, Kur’an’a ve İslam’a karşı saygısızlık olarak yorumlanıp şikayetlere yol açmıştı. Devrin şeyhülislamı tarafından cezalandırılması için bir fetva yayımlanmasından sonra devreye padişah Abdülmecid, birdenbire değil yavaş yavaş ilerlemesi ve halkın düşüncesini unutmaması konusunda kendisini uyardı.[2] Görevden alınmaktan kurtulamayan Selim Sabit, bir süre belediyede ve Nâfia Nezareti’nde (Bayındırlık Bakanlığı) memur olarak çalıştı.

1868’de Mekteb-i Sultani’nin müdür yardımcısı olarak atandı. Ancak Fransız asıllı ikinci müdürle geçinemediği için bu görevi uzun sürmedi.[2] 1869’da Meclis-i Kebîr-i Maari (Talim ve Terbiye Kurulu) üyeliğine atandı. Aynı yıl, Darülfünun’da edebiyat dersleri vermeye başladı.

1887’de Encümen-i Teftiş ve Muayene Başkanlığı (Basın Kontrol Komisyonu Başkanlığı) yaptığı sırada bir nevi kitap sansürcülüğü olan bu iş onun gibi hür fikirli bir insana uygun olmadığından görevlerini II. Abdülhamit’in istediği gibi yerine getirilmedi ve azledildi.[1] İki yıl büyük yokluk ve sıkıntı çektikten sonra 1899 yılında emekliye sevkedildi. 1889'da açılan Yıldız Sağırlar Okulunda Türkçe öğretmenliği yaptı.[3] Emekli olduktan sonra yedi yıl süreyle Darülmuallimin’de öğretmenlik yaptı. Bu süre içinde İstanbul’da bir sürgün hayatı yaşadı.

Meslek hayatı boyunca özellikle ilköğretimde geleneksel eğitim yöntemlerinin yerine yeni ve etkili eğitim yöntemlerinin uygulanması için çaba gösterdi. İlk alfabeyi hazırladı. Dilbilgisi kuralları, mantık, söz söyleme sanatı, matematik, coğrafya konularındaki ders kitapları uzun yıllar okullarda okutuldu. 1910 yılında İstanbul’da öldü. Eyüpsultan'daki aile mezarlığına gömüldü.

Eserler

Selim Sabit, okuma yazma alanında kullanılan metotlarda ilk defa büyük değişiklikler yapan eğitimcidir. Okuma yazma öğretim ile ilgili fikirlerinin uygulanmasını ilk kitabı olan Elifbâ-yı Osmanî adlı eserinde yapmıştır. Bu kitap, Sıbyan mekteplerinde ders kitabı olarak kullanılmıştır.

1879-1884 arasında “İstanbul'da bulunan kütüphanelerin gözden geçirilmesi ve bu kütüphanelerdeki eserleri içeren numune defterlerin düzenlenmesi” ile görevlendirilmesi sonucu II. Abdülhamit’in kütüphanesindeki kitapların kataloğunu hazırlamış ve bu, bir kitap haline getirilmiştir.

Ortaokullarda okutulan Mi'yâru'l-Kelâm (Sözün Ölçüsü) adlı bir dilbilgisi kitabı, Muhtasar Coğrafya Risâlesi (Kısa Coğrafya Kitapçığı) adlı coğrafya kitabı, Muhtasar Hesâb Risâlesi (Kısa Hesap Kitapçığı) adlı matematik kitabı, Nahv-i Osmânî (Osmanlıca Cümle Bilgisi) adlı dilbilgisi kitabı, sıbyan mekteplerinde okutulan Muhtasar Sarf-ı Osmânî (Kısa Osmanlıca Dilbilgisi) ve Muhtasar Târîh-i Osmânî (Kısa Osmanlı Tarihi - Sıbyan mekteplerinde okutulan ilk tarih kitabıdır-) onun eseridir.

Ona asıl ününü getiren eseri, Rehnümâ-yı Muallimîn (Öğretmenler için Kılavuz) adını taşır. Bu kitap, 1869’da sıbyan mekteplerinin düzenlenmesi ile ilgili olarak Eğitim Bakanlığı’na gönderdiği 48 sayfalık rapordur.

Arşın, endaze, mu¬rabba, aşar vb. ağırlık ve uzunluk ölçü birimlerini modern ölçü birimlerine çevirmeye yarayan tablo ve çizelgelerden oluşan 47 sayfalık Tahvîl-i Mikyâs Levhâları (Ölçü Karşılaştırma Tablosu) adlı bir eseri daha vardır.

Risâle-i Elifbâiyye (Abece Kitapçığı) adlı kitabı Tatar Türkçesine çevrilmek suretiyle Kazan'da Yengi Elifbâ-yı Türkî adıyla basılmıştır.

Usul-i Cedid

Selim Sabit Efendi, ezberlemek yerine harfleri birbirine bağlayarak heceleri ve kelimeleri okutma esasına dayalı yöntemi eğitim hayatına getirmiştir. Uyarladığı bu yeni öğretim sistemine Usul-u Cedid denildi. 1900’lerin başında İstanbul’daki 265 iptidai ve taş mektepten bir kısmı numune mektebi haline getirildi ve bu yöntem uygulandı.

Okuma yazmayı kolaylaştıran bu sisteme yönelen okullara usul-u cedid okulları adı verildi.[4] Öğrenci sırası, öğretmen masası, harita, yerküre gibi ders araçları bu okullara girmiştir.

Kaynakça

  1. ^ a b "Selim Efendi'nin Öğretim Yöntemleri ile Ödül ve Ceza Vermeye İlişkin Görüşleri Üzerine Genel Bir Değerlendirme". Milli Eğitim Dergisi, Sayı 158, Bahar 2003. 28 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2016. 
  2. ^ a b c Özer, Ahmet Ali. "Selim Sâbit Efendi Hayatı ve Eserleri". Yağmur Dregisi Sayı 41, Şubat-Mart 2009. 5 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2016. 
  3. ^ "Yücel Tanyeri". web.archive.org. 27 Haziran 2010. 27 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ocak 2021. 
  4. ^ Sakaoğlu, Necdet. "İptidai'den Darülfünun'a Mektep Hayatı" (PDF). Osmanlı Bankası Arşive ve Araştırma Merkezi 9 Ocak 2008, konuşma metni. 8 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2016. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Şemsi Efendi Mektebi, Selanik'te Muallim Şemsi Efendi tarafından 1872’de kurulan özel okuldur.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Cevdet Paşa</span> Osmanlı devlet adamı

Ahmed Cevdet Paşa veya Lofçalı Ahmed Cevdet Paşa, Osmanlı Devleti'nde on dokuzuncu asırda yetişen Türk devlet ve ilim adamı, tarihçi, hukukçu, şair.

Dârü'l-Muallimât; 1870 yılında Osmanlı Devleti’nde, ilk ve orta öğretim kız okullarına öğretmen yetiştirmek için açılan eğitim kurumu. Kız öğretmen okulu.

<span class="mw-page-title-main">Abdurrahman Şeref</span> Son Osmanlı vakanüvisi ve devlet insanı (1853 - 1925)

Abdurrahman Şeref Efendi, son Osmanlı vakanüvis ve devlet adamı.

Işık Okulları, Feyziye Mektepleri Vakfı çatısı altında hizmet veren İstanbul'daki eğitim kurumları.

<span class="mw-page-title-main">Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn</span> Osmanlı İmparatorluğu’nda askeri mühendislik eğitimi veren okul

Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn, İstanbul'da 1795 yılında kurulan; Osmanlı ordusu için topçu ve istihkâm subayı yetiştiren askerî okul. III. Selim devrinde yeniden yapılanmanın en önemli kurumlarından biri olarak 1795‘te Hasköy’de açılmıştır. 1773’te kurulan Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyun’dan sonra imparatorluğun ikinci mühendishanesidir. Örneklerini, Fransa’da Mouradgea D’Ohsson’un ve özellikle Viyana’da Ebûbekir Râtib Efendi’nin gözlemlediği askerlik ve mühendislik akademilerinden almıştır. Kuruluş sebebi Nizâm-ı Cedîd ordusunun teşkil edilmesiyle bağlantılıdır. İlk dönemiyle ilgili belgelerde Fünûn-i Harbiyye Tâlimhânesi, Mekteb-i Fünûn-i Harbiyye veya Mühendishâne-i Sultânî gibi isimlerle, ardından da Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn olarak anılmıştır.

Darülfünun, Arapça dar ve fünun (fenler) sözcüklerinden türetilmiş, "üniversite" anlamında kullanılan bir sözcüktür. Aynı zamanda 1900 yılında Avrupa üniversiteleri tarzında kurulan Darülfünun-ı Şahane veya İstanbul Darülfünununu ifade eder. Bu kurum 1933 reformuyla İstanbul Üniversitesi'ne dönüştürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Rasim</span> Türk yazar, gazeteci, tarihçi, milletvekili (1864 - 1932)

Ahmet Rasim, Türk yazar, gazeteci, tarihçi, milletvekili.

Çapa Fen Lisesi, İstanbul'un Fatih ilçesinin Çapa semtindeki tarihi okuldur.

Atatürk Eğitim Fakültesi, Marmara Üniversitesine bağlı bir fakülte. İstanbul'un Anadolu Yakası'nda, üniversitenin Göztepe Yerleşkesi içerisindedir. Türkiye'nin en köklü öğretmen yetiştirme okullarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Satı Bey</span> Osmanlı eğitimci, teorisyen ve siyasetçi (1880 - 1969)

Mustafa Satı Bey, Mustafa Satı-el Husri, Sāti` al-Husrī, Arapça: ساطع الحصري, Osmanlı eğitimci, teorisyen ve siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Necip Asım Yazıksız</span> Türk asker, müderris, tarihçi, Türkolog, milletvekili

Necip Asım Yazıksız, asker, müderris, tarihçi, Türkolog, milletvekili.

<span class="mw-page-title-main">Hoca Tahsin Efendi</span>

Hoca Tahsin Efendi veya Hoca Hasan Tahsin, son dönem Osmanlı astronomi bilgini ve düşünür.

Ali Ulvi Elöve, Türk şair, öğretmen, çevirmen ve dilci.

<span class="mw-page-title-main">İsmail Hakkı Baltacıoğlu</span>

İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Türk eğitimci, yazar, hattat, siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Nail Bey</span> Osmanlı siyaset ve devlet adamı

Mustafa Nail Bey, Osmanlı devlet adamı. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra kısa bir süre maarif nazırlığı yapmış ve bu süre içinde daha sonraki İkinci Meşrutiyet eğitiminin temellerini atmıştır.

Darülmuallimin, Sultan Abdülmecid döneminde, 16 Mart 1848'de, rüştiyelere erkek öğretmen yetiştirmek üzere açılan okuldur. 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı ile başlayan bugünkü modern eğitim ve öğretimin ilk modelini oluşturan Rüştiye Mektepleri’nde başarılı öğretim yapılabilmesi için ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının karşılanması gerekiyordu. Darülmuallimin, Darülmuallimin-i Rüşdi olarak da anılır. Darülmuallimin'in açılmasından sonra sırasıyla Darülmuallimin-i Sıbyan (1870), Darülmuallimin-i İdadi (1877) ve Darülmuallimin_i Ali açılmıştır. Böylece Türkiye'de öğretmenlik orta öğretimin ilk basamağından sonra ilköğretim basamağı ile ortaöğretimin ikinci basamağında da çağdaş anlamda meslekleşme sürecine girmiştir. Bu girişimde Darülmuallimin-i Rüşdi bahsi geçen öğretmen okullarının öncüsü kabul edilir.

Mehmet Kazım Nami Duru, Türk asker, eğitimci ve siyasetçidir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim</span> Osmanlı Devletinde eğitim sistemi

Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim. İslam eğitim sisteminin temel kurumu olan medrese, Osmanlılar dönemininde de eğitimin temeli olmuş, Osmanlı İmparatorluğu'na uygun biçimsel gelişmeler göstermiştir. Medrese sıbyan mektebinden sonra orta, lise, yüksek okul ve üniversite eğitimi veren, İslami kimliği nedeniyle yalnızca Müslümanların devam ettiği bir eğitim kurumu özelliğindedir. İmparatorluk sınırlarındaki Müslümanların eğitimi ulema adı verilen dindar topluluk tarafından İslam dininin hükümlerine göre denetlenmekteydi. II. Mahmut dönemine kadar İslami örgütlenme yürütülmüştür. Bu dönemde batı biçimi kurumlar oluşturulmadan önce, memur yetiştirmek amacıyla Acemi Oğlanlar Ocağı ve Enderûn Mektebi; sivil halkın eğitimi amacıyla Sıbyan Mektepleri ve Medreseler kurulmuş idi. İlk medrese 1331'de kurulan İznik Orhaniyesi'dir.

Şirvanlı Ahmed Hamdi Efendi, 19. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde yaşamış çok yönlü bir devlet ve bilim insanı.