İçeriğe atla

Sekstant

Sekstant, yerküre üzerinde bulunulan yerin enlemini ve boylamını belirlemek amacıyla, bir gök cismiyle ufuk düzlemi arasındaki açısal mesafeyi ölçmekte kullanılan optik seyir cihazı.[1] 60 derecelik yaya sahip olduğu için Latincedeki sextus (altıda bir, altıncı) kelimesinden hareketle sextant adı verilmiştir.

Faydası

Denizde gemi her yönde sürekli hareket halinde olduğu için sekstant bir gök cismi ile ufuk çizgisinin birbirine olan açısını geminin ve sekstantı tutan elin hareketinden etkilenmeden, hassas bir şekilde ölçüm yapılabilecek şekilde yapılmıştır.

Enlem

Sekstantla en hassas mevki tayini, güneşin en yüksek noktasına ulaştığı öğlen vakti yapılır. Bu en yüksek noktaya güneşin üst yücelim noktası denir. Açının okunduğu anda yerel saatin ne olduğu kronometre ile hassas olarak tespit edilir. Ekvator üzerinde açı kuzey-güney yönünde ufka dik olacağından, dik açıdan farkı enlemi belirler.

Boylam

Aynı anda dünya üzerinde yeri kesin bilinen bir noktada saatin ne olduğu da kronometre sayesinde hassas olarak bilinir. Bu, doğu-batı yönündeki açının gözlem noktasında ne okunduğu ile (öğlen vaktinde açı doğu-batı yönünde ufka diktir) saate göre o yeri bilinen noktada ne olması gerektiğinin farkı, gözlem noktasının o noktadan boylam olarak ne kadar uzakta bulunduğunu hesaplama olanağı verir.

Tarihi

Yay biçimindeki parçası çemberin altıda biri büyüklüğünde bir açıya sahip olduğu için, bu gereç sekstant ismini almıştır. 1731 senesinde John Hadley (1682–1744) tarafından yapılan ilk 45 derecelik oktantla modern sekstant arasında hemen hiç fark yoktur. Sekstant aynı zamanda gemiden veya uçaktan herhangi bir gök cisminin yüksekliğini ölçmeye de yarar. Bunlardan en basiti kuzey yarım kürede kutup yıldızının açısal yüksekliğini bulmaktır.

Ölçme işlemi

Sekstantla açı ölçmek için, gemici sekstant dürbününden, ufuk hattına bakar. Gemici, gemi güvertesinde dik olarak durduğu ve gemiyle beraber sallandığı için ölçülecek açı hiç değişmez. Güneşin aynalardan yansıyan görüntüsü tam ufuk hattıyla çakıştığı an sekstant açısı okunur.

Modern sekstantlarda ufuk aynasının yarısı gümüşlenmiştir. Bu durumda sekstant teleskobundan bakıldığında teleskopta hem güneş, hem de ufuk düzlemi yan yana görülür. Ölçüm kolaylığı için güneşin parlaklığını azaltan filtreleme, açıyı hassas bir şekilde okumak ve açı değiştirmede süratli olabilmek için ince ayar (verniyer) sistemi de bulunur.

Sekstantın hava trafiğinde de önemi vardır. Uçak sekstantında çoğu kere ufuk düzlemi yerine su tesviye aleti ölçümde yatay hattı verir.

Kısımları

1-Büyük ayna (index mirror): Yayın merkez üzerinde yerleştirilmiş ayarlanabilen bir çerçeve içindedir.

2-Küçük ayna (horizon mirror): Sextant düzlemine dik, bir çerçeve içine yerleştirilmiş yarısı sırlı, yarısı sırsız bir aynadır.

3-Teleskop (telescope): Küçük aynaya doğru uzatılmış ve gök cisminin yansımasının düz bir hat içinde ve kuvvetli olarak alınmasına yarar.

4-Madensel çerçeve: Tüm kısımlar bunun üzerinde yerleştirilmiştir.

5-Yay (arc): Derecelere bölünmüş bir kısım olup açılar buradan okunur.

6-Uzade kolu (index arm): Yayın yaklaşık merkezinde hareket eden ve gök cisminin yansımasını ufka indiren bir koldur

Üstteki kısımlardan başka, parlak gök cismi için yüksekliğin alınmasında kullanılan renkli camlar (shades) bulunur. Bunlar az saydamdan çok saydama doğru sıralanmışlardır.

Galeri

Kaynakça

  1. ^ Art of Celestial Navigation, Şems AKTUĞ (İngilizce). Piri Reis Üniversitesi. 2015. s. 91-121. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Batlamyus</span> Yunan matematikçi, astronom ve coğrafyacı (100–170)

Klaudyos Batlamyus, İskenderiyeli Yunan matematikçi, coğrafyacı, astronom ve müzik teorisyeniydi ve üçü daha sonra Bizans, İslam ve Batı Avrupa bilimi için önemli olan yaklaşık bir düzine bilimsel tez yazmıştır. MS 100–170 yılları arasında yaşadığı tahmin edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Öklid geometrisi</span> Öklide atfedilen matematiksel-geometrik sistem

Öklid geometrisi, İskenderiyeli Yunan matematikçi Öklid’e atfedilen matematiksel bir sistemdir ve onun Elemanlar adlı geometri üzerine ders kitabında tarif edilmektedir. Öklid'in yöntemi, sezgisel olarak çekici küçük bir aksiyom seti varsaymaktan ve bu aksiyomlara dayanarak birçok başka önermeyi (teoremleri) çıkarmaktan ibarettir. Öklid'in sonuçlarının çoğu daha önceki matematikçiler tarafından ifade edilmiş olsa da, Öklid, bu önermelerin kapsamlı bir tümdengelimli ve mantıksal sisteme nasıl uyabileceğini gösteren ilk kişi oldu. Elemanlar, ilk aksiyomatik sistem ve resmi ispatın ilk örnekleri olarak ortaokulda (lise) hala öğretilen düzlem geometrisi ile başlar. Üç boyutlu katı geometrisi ile devam ediyor. Elemanlar’ın çoğu, geometrik dilde açıklanan, şimdi cebir ve sayı teorisi olarak adlandırılan şeyin sonuçlarını belirtir.

<span class="mw-page-title-main">Tutulum</span>

Tutulum, ekliptik veya tutulum düzlemi ya da ekliptik düzlem, Dünya'nın Güneş etrafındaki yörünge düzlemidir. Dünya'da bulunan bir gözlemcinin bakış açısından, Güneş'in bir yıl boyunca gök küre etrafındaki hareketi, yıldızların arka planına karşı ekliptik boyunca bir yol izler. Ekliptik önemli bir referans düzlemidir ve ekliptik koordinat sisteminin temelidir.

<span class="mw-page-title-main">Astrometri</span>

Gök ölçümü, gökölçüm veya astrometri, yıldızların ve diğer gökyüzü cisimlerinin konumlarının ve hareketlerinin yüksek hassasiyetle hesaplanmasını içine alan bir gök bilimi dalıdır. Astrometrik ölçümlerden elde edilen bilgiler kinematik, Güneş Sistemi'nin fiziksel kökeni ve galaksimiz Samanyolu ile ilgili bilgiler sunar.

<span class="mw-page-title-main">Zodyak</span>

Astronomide zodyak, ekliptiğin her iki yanında 9° uzanan, Ay'ın ve ana gezegenlerin yörüngelerini kapsayan bir kuşağı ifade eder. Ekliptik üzerinde merkezlenen gökyüzü koordinat merkezinin bir özelliğidir, ekinoks noktasının doğusunda derece cinsinden ölçülen gök boylamının ölçülen değeridir.

<span class="mw-page-title-main">Teleskop</span> uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen, astronomların kullandığı, bir rasathane cihazı

Teleskop veya ırakgörür, uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen astronomların kullandığı, bir rasathane cihazıdır. 1608 yılında Hans Lippershey tarafından icat edilmiştir ve 1609 yılında Galileo Galilei tarafından ilk defa gökyüzü gözlemleri yapmakta kullanılmıştır. Uzaydaki cisimlerden yansıyarak veya doğrudan gelen görülen ışık, ultraviyole ışınlar, kızılötesi ışınlar, röntgen ışınları, radyo dalgaları gibi her türlü elektromanyetik yayınlar; kozmos hakkında bilgi toplamak için çok gerekli kanıtlardır. Bu kanıtlar, klasik manada optik teleskoplarla ya da çok daha modern radyo teleskoplarla incelenir.

<span class="mw-page-title-main">Pusula</span>

Pusula, başlıca olarak ulaşımda ve arazi incelemesinde kullanılan, dünya üzerinde yön tespit etmeye yarayan cihaz. Pusulalar; manyetik veya cayroskopik olarak ya da bir yıldıza göre yön belirleme prensipleriyle çalışırlar. En eski pusula türü, Dünya'nın manyetik alanına göre yönleri gösteren manyetik pusuladır ve sıklıkla pusula sözcüğü, manyetik pusula ile eşanlamlı olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Takımyıldız</span> Gökyüzünün bölündüğü 88 alandan her birine verilen isim

Takımyıldız, gökyüzünün bölündüğü 88 alandan her birine verilen isimdir. Terim genellikle, yanlış bir biçimde, görünüşte birbiriyle ilgili gözüken yıldız gruplarını tanımlamak için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Takiyüddin</span> Astronomi ve Matematik ağırlıklı Türk multidisipliner pozitif bilimci (1526 - 1585)

Takiyüddin bin Maruf-i (Osmanlıca: تقي الدين محمد بن معروف الشامي السعدي ; İngilizce: Taqi al-Din), Osmanlı Türkü hezârfen, gökbilimci, mühendis, matematikçi ve mekanik bilimci.

Açısal çap, açısal boyut, görünür çap veya görünür boyut, bir küre veya dairenin belirli bir bakış açısından ne kadar büyük göründüğünü tanımlayan açısal mesafedir. Görme bilimlerinde buna görüş açısı, optikte ise açısal açıklığı denir. Alternatif olarak açısal çap bir gözün veya kameranın, görünen bir dairenin bir tarafından diğer tarafına bakabilmek için dönmesi gereken açısal yer değiştirme olarak da düşünülebilir. İnsanlar çıplak gözleriyle yaklaşık 1 yay-dakika çapa kadar çözünürlük elde edebilirler. Bu, 1 km mesafede 0,3 m'ye ya da en uygun koşullarda Venüs'ün bir disk olarak algılanmasına karşılık gelir.

Hiperbolik geometri, Öklid geometrisinden bir aksiyomla ayrılır. Öklid'in paralel aksiyomunun tersini doğru olarak kabul eden geometride bir doğrunun dışındaki bir noktadan birden çok (sonsuz) tane paralel doğru geçebilir. Bunun anlamı hiperbolik geometride Öklid geometrisinin aksine herhangi bir açı oluşturmak için ışınların, doğru ve doğru parçalarının kesişmesine gerek yoktur. Bunun yerine düz olmayan tek bir doğrunun varolması yeterlidir. Ayrıca bir üçgenin iç açıları toplamı her zaman iki tane dik açıdan küçüktür.

<span class="mw-page-title-main">Sağ açıklık</span> boylamın astronomik eşdeğeri; karasal boylama karşılık gelen astronomik koordinat

Sağ açıklık, astronomide bir gök cisminin Dünya üzerindeki gözlemciye göre gökküredeki konumunu belirtmek için kullanılan ekvatoral koordinatlardan biridir. Coğrafi koordinat sistemindeki boylama denk gelir. Ölçüm aralığı 0-24 saattir. Saat(h), dakika(m) ve saniyeyle(s) ölçülür. 0h sağ açıklığı Güneş'in bahar ekinoksunda öğlen vaktinde bulunduğu noktadan yani Koç noktasından geçer. Bu nokta günümüzde Balık takımyıldızı sınırlarındadır. Koç noktası olarak adlandırılmasının sebebi bu noktanın ilk adlandırıldığı antik dönemde Koç takımyıldızında bulunmasıydı. Dünya'nın presesyon hareketi sebebiyle bu nokta yaklaşık 26.000 yıllık bir döngü ile değişmektedir.

Çukur ayna üzerine gelen ışınları belli bir noktada toplayan ayna.

<span class="mw-page-title-main">Gökküre</span>

Gökküre, Gökbilim ve seyrüseferde, Dünya'yla eşmerkezli ve eşeksenli, devasa çaplı varsayımsal bir küredir. Gökyüzündeki tüm cisimlerin iç yüzeyinde yer aldığı bir küre şeklinde düşünülebilir. Gök ekvatoru yer ekvatoruyla, gök kutupları da yerin kutup noktalarıyla aynı doğrultuda çakışıktır. Gökküre yansıtması gökcisimlerinin konumlarının belirlenmesi için çok pratik bir yöntemdir.

Gökyüzü koordinat sistemi, gökyüzü konum haritası için kullanılan koordinat sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Meridyen (astronomi)</span>

Gök biliminde meridyen, gökküre üzerindeki hayali bir çemberdir. Meridyen, ufukta kuzey noktasından başlayıp gök kutbu üzerinden zenit noktasına, oradan ufukta güney noktası üzerinden nadir'e ulaşır ve ufuk düzlemine diktir.

<span class="mw-page-title-main">Meridyen çemberi</span>

Meridyen çemberi, yerel meridyenden geçen transit olarak bilenen, yıldız geçidi zamanlaması için kullanılan bir alettir, aynı anda nadir'den açısal uzaklıklarını da ölçer. Bunlar meridyende ufkun kuzey noktasından(zenit) ve ufkun güney noktasından(nadir) geçen büyük daireyi işaretleme imkânı versin diye yapılmıştır. Meridyen teleskopları objeleri görüş alanına getirmek için dünyanın rotasına dayanır ve doğru batı ekseninde yatay olarak sabitlenmiştir. Benzer transit aleti, transit dairesi veya transit teleskobu aynı şekilde yatay eksende konuşlanmıştır ama eksen doğu-batı ekseninde sabitlenmek zorunda değildir. Örneğin ölçü teodoliti eğer teleskobu yatay eksen hakkındaki devrimlere hakimse transit aleti olarak iş görebilir. Daha az spesifik olmalarına rağmen, meridyen daireleri bu isimlerle bilinirler. Yıllarca transit zamanlaması göksel cisimlerin konumlarını belirlemede en doğru yöntemdi ve meridyen aletleri bu itinalı işi uygulamaya dayanır. Spektroskopi, fotografi ve yansıtmalı teleskopun mükemmelliğinden önce, konumları belirlemek gözlem evlerinin en önemli göreviydi.

<span class="mw-page-title-main">Zodyak ışığı</span>

Zodyak ışığı, sabah güneş doğmadan önce veya akşam battıktan hemen sonra, ufukta Güneş’in yakınından gökyüzüne doğru yükselen, hemen hemen üçgen şeklindeki sönük ışıktır. En güzel gözüktüğü zamanlar ilkbahar ve sonbahar aylarıdır çünkü o aylarda ekliptik denilen tutulma düzlemi ufka dik olur. Güneş ışınlarının tutulma düzlemindeki tozlardan saçılması sonucu oluşur ve o kadar sönüktür ki Ay ışığı veya ışık kirliliği varsa görünmesi çok zordur.

<span class="mw-page-title-main">Rubu tahtası</span>

Rubu tahtası ya da sinüs kadranı, Batlamyus’un yüksekliklerin ölçülmesi için öngördüğü büyük çaplı duvar kadranlarından ilham alınarak İslâm astronomları tarafından geliştirilmiş ve asırlarca kullanılmış bir araçtır. İslâm dünyasında bilinen en eski duvar kadranı 5 m. yarıçapında olup milâttan sonra IX. yüzyılda Şam'da kullanılmıştır. X. yüzyılda Rey şehrinde Hâmid b. Hıdır el-Hucendî tarafından yapılan ve “es-Südüsü’l-fahrî” adı verilen 20 m. çapındaki duvar kadranı bilinmektedir. Uluğ Bey’in XV. yüzyılın ilk yarısında yaptırmış olduğu 40 m. çapındaki kadran Semerkant’taki gözlem evinde kullanılmıştır. Rubu tahtası olarak adlandırılan taşınabilir kadranlar ilk defa XI veya XII. yüzyıllarda adı bilinmeyen Müslüman bir astronom tarafından muhtemelen Mısır’da gerçekleştirilmiştir.

Sakız Adalı Oenopides, MÖ 450 civarında yaşamış eski bir Yunan geometrici ve astronom.