
Böcekler eklem bacaklılar (Arthropoda) şubesinin sınıfı ve tür ve takson bakımından en kalabalık hayvan sınıfıdır. 1.000.000'dan fazla olan tür sayılarıyla Dünya'daki en fazla türe sahip canlılardır. Dünya'nın hemen hemen her yerinde bulunur ve bazen çok yoğun popülasyonlarda görülebilirler. Her yıl birkaç bin böcek türü tanımlanmaktadır. Toplam tür sayısının 2.000.000 ila 30.000.000 kadar olduğu tahmin edilmektedir. Tür, cins, familya gibi taksonomik kategoriler bakımından 6-10.000.000 sayıya ulaşırlar ve Dünya'daki hayvanların %90 kadarını oluştururlar.

Kuş; tüyleri, dişsiz gagaları, yumurtladıkları sert kabuklu yumurtalar yoluyla üreyen, yüksek metabolizma hızına sahip, dört odacıklı kalpleri ve hafif ama güçlü bir iskelet yapısına sahip, Aves sınıfını oluşturan sıcakkanlı omurgalı hayvanlar grubudur. Tüm dünyada yaygın olarak yaşayan kuşların boyutları arı sinek kuşunda 5 cm ila deve kuşunda 2,75 m arasında değişir. On bin kadar yaşayan kuş türü bulunur ve bunların yarısından fazlasını ötücü kuşlar oluşturur. Kuşların türlere göre farklılık gösteren kanatları vardır ve kanatsız olduğu bilinen tek grup kivi kuşu ve soyları tükenmiş olan moa ile fil kuşudur. Ön ayakların evrimleşerek kanatlara dönüşmesi kuşlara uçma yeteneği sağlamış ancak daha sonra yine evrimin devam etmesiyle penguenler, deve kuşları ve adalarda endemik olan bazı türler uçma yeteneğini kaybetmişlerdir. Kuşların sindirim ve solunum sistemleri de uçma yeteneğine uyum sağlamıştır. Özellikle deniz kuşları ve bazı su kuşları gibi kuşlar ayrıca evrimleşerek yüzme yeteneği de kazanmıştır.

Migren, nörolojik, sindirim sistemi ve otonom sinir sistemindeki değişikler ile beraber meydana gelen, aralıklı bir baş ağrısı bozukluğudur. Çoğunlukla otonom sinir sisteminde görülen orta şiddette ve şiddetli baş ağrısı ile karakterize kronik bir rahatsızlıktır. Kelimenin kendisi Yunanca ἡμικρανία (hemikrania), "başın bir tarafındaki ağrı" (ἡμι-, "yarım" ve κρανίον, "kafatası" ifadesinden türemiştir.

Örümcek, eklembacaklılar (Arthropoda) şubesinin örümceğimsiler (Arachnida) sınıfından Araneae takımının üyelerine verilen genel ad. Hemen hemen dünyanın her tarafında yaşar. 2012 rakamlarına göre 112 familyada ve 3879 cinste toplanan 43.244 türü bilinmektedir.

Frengi, spiroket bakterisi Treponema pallidum alttürünün sebep olduğu cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Cinsel yolla bulaşmanın yanı sıra kan transfüzyonlarıyla da bulaşabildiği gösterilmiştir. Aynı zamanda anneden fetüse, hamilelik ya da doğum sırasında bulaşabilir. Treponema pallidum ile alakalı olarak insanlarda görülen diğer hastalıklar arasında veremdutu, pinta ve endemik frengi bulunmaktadır.

Gastroenterit veya mide-bağırsak iltihabı (gastroenteritis), mide ("gastro"-) ve ince bağırsak’ı ("entero"-) içeren mide bağırsak kanalı’nın iltihabı ("-itis") ile karakterize olan ve ishal, kusma, karın ağrısı ile krampa sebep olan bir tıbbi durumdur. Mide iltihabından gastro, mide mikrobu ve mide virüsü olarak da bahsedilmiştir. Grip ile ilgisi olmamasına rağmen mide gribi ve gastrik grip olarak da adlandırılmıştır.

Peygamberdevesi (Mantodea), Polyneoptera üsttakımına bağlı bir böcek takımıdır. Dönencel ve sıcak bölgelerde yaşar, başka böcekler üzerinden beslenir.

Kalp krizi, kalp enfarktüsü ya da akut miyokard enfarktüsü, kan akımının azalması veya durması sonucunda koroner arterlerden birinde meydana gelen enfarktüs ile karakterize edilir. Tipik belirtiler arasında, sıklıkla sol omuz, kol veya çeneye yayılan, göğüs kemiğinin arkasında (retrosternal) göğüs ağrısı veya rahatsızlığı bulunur. Bu ağrı, bazen mide yanması gibi algılanabilir.

Lepus europaeus, Lepus cinsine bağlı Avrupa'ya özgü bir hayvan türüdür. Avrupa ve Asya'nın bir bölümünde görülür. Bayağı tavşan, yabani tavşan veya tavşan olarak da adlandırılabilir. Takımındaki iri türlerden biridir ve ılıman açık araziye uyum sağlamıştır. Genellikle gececil ve otçuldur. Otların yanı sıra özellikle kışları olmak üzere ağaç kabukları, taze dallar ve tomurcuklarla beslenir. Doğada yırtıcı kuşlar, Canidae ve Felidae türleri tarafından avlanır. Uzun ve kuvvetli bacakları ve büyük burun delikleri sayesinde avlanmaktan kaçmak için yüksek hızlı uzun süreli koşulara dayanıklıdır.

Ototomi hayvanların bir veya daha fazla uzvunun kendi kendine düşüp ayrılmasıdır. Genellikle, avcıdan kurtulmak için uygulanan bir özkorunma mekanizmasıdır. Kaybedilen uzuv sonradan yenilenebilmektedir.

Ateş veya pireksi insanlarda, organizmanın enfeksiyona karşı savunma mekanizmasının bir belirtisidir ve vücut sıcaklığının hipotalamustaki sıcaklık set noktasının artması nedeniyle normal aralığı aşmasıyla ortaya çıkar. Normal sıcaklık için üzerinde mutabık kalınmış tek bir üst sınır yoktur: Kaynaklar insanlarda 37,2 ve 38,3 °C aralığında değerler kullanmaktadır. Set noktasındaki artış, artan kas kasılmalarını tetikler ve soğuk veya üşüme hissine neden olur. Bu durum, daha fazla ısı üretimine ve ısıyı koruma çabalarına yol açar. Set noktası sıcaklığı normale döndüğünde, kişi sıcak hisseder, kızarır ve terleme başlayabilir. Nadir olarak, ateş ateşli nöbeti tetikleyebilir, bu durum özellikle küçük çocuklarda daha yaygındır. Ateşler genellikle 41 ila 42 °C aralığını geçmez.

Yemek borusu kanseri, boğaz ile mide arasında uzanan ve özafagus olarak da bilinen yemek borusundan kaynaklanan bir kanser türüdür. Sık görülen belirtiler arasında yutma güçlüğü ve kilo verme sayılabilir. Diğer belirtilere örnek olarak yutma sırasında ağrı, ses kısıklığı, köprücük kemiği etrafındaki lenf bezlerinin şişerek büyümesi, kuru öksürük ve muhtemelen kanlı öksürük ya da kan kusma (hematemez) verilebilir.

Layşmanyaz, Leishmania cinsi protozoa parazitlerinin sebep olduğu ve belli tatarcık (yakağan) sineği türlerinin ısırmasıyla bulaşan bir hastalıktır. Hastalık kütanöz, mukokütanöz ve viseral layşmanyaz (kala-azar) olmak üzere üç şekilde görülür. Kütanöz tip hastalığa deri ülserleri eşlik ederken, mukokütanöz tipte deri, ağız ve burun ülserleri görülür. Viseral (içorgansal) layşmanyaz ise deri ülserleriyle başlar ve daha sonra ateş, alyuvar sayısında azalma ve dalak ile karaciğerde büyüme görülür.
Kuru tedavisi olmayan, Papua Yeni Gine'nin kabile bölgelerine endemik bir dejeneratif nörolojik bozukluktur . İnsanlarda bulunan bir priondan kaynaklanan bir tür bulaşıcı süngerimsi ensefalopatidir.

Cinsiyet tercihli kürtaj, bebeğin tahmin edilen cinsiyetine dayalı olarak bir gebeliği sonlandırma uygulamasıdır. Dişi fetusların tercihli olarak kürtaj yapılarak alınması, kültürel normların erkek çocuklarına kız çocuklarından daha fazla değer verdiği alanlarda en yaygındır. Buna en çok Doğu Asya ile Güney Asya'nın bazı kısımları, Kafkasya ve Batı Balkanlar'da rastlanır.

Spermatofor veya sperm kabarcığı, çeşitli hayvan türlerinin erkeğinde bulunan ve spermatozoa içeren bir kütle veya kapsüldür. Özellikle semenderler ve eklem bacaklılarda görülen spermatofor, üreme sırasında tamamen dişinin oviporeuna aktarılır. Spermatoforlar, ayrıca çalı çırçır böceğinde olduğu gibi dişi için besin içerebilir. Bu durumda bir "evlilik hediyesi" olarak kabul edilir. Toksik güve Utetheisa ornatrixin durumunda ise, spermatofor; sperm, besin maddeleri ve pirolizidin alkaloid içerir. Pirolizidin alkaloid çoğu organizma için zehirli olduğu için spermatoforu korur. Bununla birlikte, Edith'in ekose desenli kelebeği gibi bazı türlerde, "hediye" az miktarda besin değeri sağlar. Çiftleşmede transfer edilen spermatofor, dişilerin üreme organları üzerinde çok az etkiye sahiptir. Spermatoforun faydalarını gösteren alternatif bir hipoteze göre, spermatoforu yiyen dişinin bir sonraki çiftleşmesi engellenir. Böylece dişinin, erkeğin spermine döllenmesi için daha fazla zaman gerekir. Bununla birlikte bazı kafadan bacaklılarda, tek bir dişi içinde aynı anda birden fazla erkeğin spermatoforu mevcut olabilir.

Hipergami, sosyal bilimlerde kendisinden daha yüksek kast veya sosyal statüye sahip bir eşle evlenen bir kişinin eylemi veya uygulaması için kullanılan bir terimdir.
Anne yamyamlığı ya da maternal kanibalizm, annenin yavrularını yeme durumudur. Özellikle memeli hayvanlarda rastlanır. Genelde doğumdan sonraki ilk saatlerde gerçekleşir. Anne, yavruların tamamının ya da bir kısmının ölümüne sebep olabilir. Primatlarda nadir olarak gözlenir. Vahşi bonobo ve şempanzelerde bildirilmiştir.
Yamyamlık veya kanibalizm, aynı türden başka bir bireyi yiyecek olarak tüketme eylemidir. Yamyamlık, hayvanlar aleminde yaygın bir ekolojik etkileşimdir ve 1500'den fazla tür içerisinde gözlemlenmiştir. İnsan yamyamlığı hem eski zamanlarda hem de günümüzde son derece iyi belgelenmiş bir davranıştır.

Majungasaurus, 70 Milyon yıl öncesinden 66 milyon yıl öncesine kadar yaşamış bir seratozoriyen teropod dinozor cinsidir. Fosilleri Madagaskar'da bulunmuştur. Madagaskar'daki kalıntıları –ayrıca Madakskar'da bulunan ilk teropod kalıntıları– 1890'larda bir Fransız askerî personeli tarafından keşfedildi ve daha sonra Charles Depéret (1896) tarafından tanımlandı. Uzunluk tahminleri 6-7 metre arasındadır.