İçeriğe atla

Sekretin

Sekretin
Tanımlayıcılar
Başka adlar
Dış kimliklerGeneCards: [1]
Ortologlar
TürlerİnsanFare
Entrez
Ensembl
UniProt
RefSeq (mRNA)

n/a

n/a

RefSeq (protein)

n/a

n/a

Yerleşim (UCSC)n/an/a
PubMed aramasın/an/a
Vikiveri
İnsan'ı Gör/Düzenle

Sekretin; salgısı mide ve pankreasça düzenlenen, onikiparmak bağırsağının ortamını etkileyen ve kişide su homeostazının düzenleyiminin bir ögesi olan peptit yapılı bir hormondur. Sekretin bağırsak bezlerinde bulunan S hücrelerinde üretilmektedir.[1] Kişilerde sekretin peptidi SCT geni tarafınca kodlanmaktadır.[2] Sekretin tanımlanmış ilk hormondur.[3]

Sekretin onikiparmak bağırsağının pH durumunun düzenlenmesinde, midenin paryetal hücrelerinin salgılamasının baskılanmasında, pankreasın interkale kanalları ve sentroasiner hücrelerinden bikarbonatın salgılanmasının uyarılmasında görev alır.[4]

2007'de sekretinin hipotalamus, hipofiz ve böbrek üzerinden etkiyerek ozmoregülasyonda görev aldığı belirlenmiştir.[5][6]

Keşfi

1902'de William Bayliss ile Ernst Starling sinir sisteminin sindirim sürecini nasıl denetlediği üzerine çalışmışlardı.[7] Pankreasın onikiparmak bağırsağına (duodenuma) pilor sfinkteri yolu ile besin (besin bulamacı) geçişine karşılık olarak sindirim suları salgıladığı biliniyordu. Bayliss ile Starling (deney hayvanlarının tüm pankreasının sinirlerini keserek) bu süreci değil, bu sürecin sinir sistemince yönetildiğini keşfetti. Bayliss ile Starling; kan akımı yoluyla taşınıp pankreası uyaran, bağırsak zarınca salgılanan bir maddenin varlığını belirledi. Bu bağırsak salgısına "sekretin" adını verdiler. Sekretin, tanımlanmış ilk kimyasal habercidir. Günümüzde bu tür bileşiklere "hormon" denilmektedir, bu söyleniş 1905'te Bayliss tarafından ortaya çıkarılmıştır.

Yapısı

Sekretin başlangıçta prosekretin olarak bilinen 120 amino asitlik öncü protein biçiminde üretilir. Bu öncü bileşik N-terminal sinyal peptit, boşluk, sekretinin kendisini (28-54 kalıntılarını) ve 72 amino asitlik C-terminal peptidi içerir.[2]

Olgun sekretin peptidi 27 amino asitten oluşan ve 3055 molekül ağırlığında olan doğrusal bir peptit hormonudur. Bir sarmalı, 5 ile 13 konumları arası amino asitlerinden oluşturulur. Sekretinin aminoasit dizisi glukagon, vazoaktif intestinal polipeptit (VIP) ile gastrik inhibitör peptit (GIP) gibi bileşiklerinkiyle benzerlikler taşımaktadır. Sekretinin 27 aminoasidinin 14'ü glukagonunki gibi eş konumda, 10'u GIP gibi ve 7'si VIP gibi eş konumda bulunmaktadır.[8]

Sekretin ayrıca karboksil ucunda valin aminoasidiyle amitlenmiştir.[9] Sekretindeki amino asit dizilimi şöyledir: H–His-Ser-Asp-Gly-Thr-Phe-Thr-Ser-Glu-Leu-Ser-Arg-Leu-Arg-Asp-Ser-Ala-Arg-Leu-Gln-Arg-Leu-Leu-Gln-Gly-Leu-Val–NH2.[9]

Fizyolojisi

Yapım

Sekretin, başlıca onikiparmak bağırsağının, az miktarda boş bağırsağın mukozasında bulunan S hücrelerinin sitoplazmik salgı granüllerinde üretilir.[10]

Uyarım

Sekretin, türden türe 2 ile 4.5 aralığında değişim gösteren düşük duodenum pH'sine yanıt olarak dolaşıma ve/veya bağırsak lümenine salınır.[11] Ayrıca, sekretin salınımı üst ince bağırsak mukozası yıkanırken protein sindirim ürünlerince de arttırılır.[12]

Asitlik pilor sfinkteri yoluyla mideden onikiparmak bağırsağına geçen besin bulamacındaki hidroklorik asitten (HCl'den) kaynaklanmaktadır. Sekretin, bağırsağa bikarbonattan zengin sıvı salgılayan bir organ olan pankreası amaçlamaktadır. Bikarbonat, asidi nötrleştirmeyi taban alır; böylelikle asit yanıklarından korur, başka bağırsak enzimlerinin etkinliği için uygun pH düzeyine olumlu katkı sağlar.[13] İnce bağırsağa eklenen bikarbonatlara ek olarak yağlı asitler, safra tuzları gibi etkenler sekretin salınımında başka etkenlerdendir.[14] Sekretin salınımı gastrik asit salımını arttıran H2 antagonistlerince baskılanır. Sonuç olarak, eğer onikiparmak bağırsağının pH düzeyi 4.5'in üstündeyse sekretin salınmaz.[15]

İşlev

Sekretin safra ile pankreas duktus epitelinden sulu bikarbonat salınımını uyarır. Pankreatik sentroasiner hücrelerinin hücre zarlarında sekretin almaçları bulunmaktadır. Sekretin  kendi almaçlarına bağlandığında adenilat siklaz etkinliğini uyarır ve ATP'yi siklik AMP'ye (cAMP'ye) dönüştürür.[16] Siklik AMP hücre içi sinyal iletiminde ikinci haberci gibi davranır ve sulu bikarbonatın salınımının arttırılmasında öncülük eder. Pankreasın bakımı, olağan büyümesi ile gelişimi için desteklediği de bilinmektedir.

Sekretin, asitli besin bulamacıyla gelen protonları tamponlayan duodenumun Brunner bezlerinden bikarbonat ile su salgılanımını arttırır.[17] Aynı zamanda sırasıyla, pankreas ile safra kesesinden sindirim enzimleri ile öd salgılanımını tetikleme kolesistokininin etkilerini artırmaktadır.

Ağızdan glikoz alımı sonrası pankreastan insülin salınımının artımıyla kanın glikoz yoğunluğuna karşı koyar.[18]

Sekretin gastrinomlardan gastrin saldırmasına karşın, normal mideden gastrin salınımını baskılar. Midenin paryetal hücrelerinden astit salgısını azaltır.[19] Bunu en az üç düzenek ile yapar: 1) Somatostatin salımını uyarmasıyla. 2) Pilorik antrumda gastrin salımını baskılamasıyla. 3) Paryetal hücrenin asit salgılayıcı mekanizmasının doğrudan aşağı-regülasyonu (altayarlanımı) ile.[20] Bu pankreas sindirim enzimleri (örn. pankreatik amilaz ve pankreatik lipaz) hafif bazik pH değerinde en uygun işlev olarak, mideden onikiparmak bağırsağına giren sindirim ürünlerin pH düzeyini nötrleştirmeye yardımcı olur..[17]

Ek olarak, sekretin besinlerin sindiriminde proteinleri yıkmaya yardımcı olabilen şef hücrelerinden pepsinojen salgılanmasını uyarır. Yine glukagon, somatostatin ve pankreatik polipeptidin salınımını uyarır.[11]

Kullanımı

Sekretin pankreas salgılarını arttırımından ötürü, özellikle pankreas işlevselliği testinde tıp alanında yaygınca kullanılır. Sekretin iğne ile[21] veya burundan, mideden geçirilmiş boru ile onikiparmağa verilir.[22] Bu test; gastrinomu, pankreatiti veya pankreas kanserini de kapsayabilip pankreasta bozukluğun olup olmadığı üzerinde bilgi sağlayabilir.

Sekretinin beyin-bağırsak bağlantısı varsayımına dayanarak otizm tedavisinde de yararlı olabileceği önerilmiştir. Ancak bunu destekleyen kanıtlar şimdilik yoktur.[23][24]

Ozmoregülasyon

Sekretin; pankreas dukt hücrelerinde,[25] karaciğer kolanjiyositlerinde,[26] epididim epitel hücrelerinde[27] su ve elektrolit taşınımını düzenler. Sekretinin vazopressin bağımlı böbrek su geriemiliminin[5] düzenleniminde görev aldığı bulunmuştur.[28]

Sekretin; hipotalamusun supraoptik ve paraventriküler çekirdeklerinin magnoselüler sinirlerinde, nörohipofiz ve nörohipofiz yolu boyunca bulunur. Ozmolalite artımı süresince arka hipofizden salınır. Hipotalamusta vazopressin salınımını etkinleştirir.[6] Anjiyotensin II'nin merkezi etkilerini gerçekleştirmek için de gereklidir. Sekretinden veya sekretin reseptöründen yoksun bırakılmış deney hayvanlarında anjiyotensin II'nin merkezi enjeksiyonu, su alımını ve vazopressin salınımını uyarmakta yetersiz kalmıştır.[29]

Bu tür sekretin salınım anormaliklerinin D tipi uygunsuz antidiüretik hormon salınımı sendromunun altta yatan anormallikleri açıklayabileceği ileri sürülmüştür.[6] Bu tür bireylerde akuaporin 2'nin anormal renal ekspresyonu, translokasyonu veya her ikisinin birlikte olması durumuna karşın vazopressin salınımı ve yanıtı normaldir.[6] "Posterior pitüiterden bir nörosekretuvar hormon olarak sekretin bu nedenle, on yıllardır klinisyenlerin ve fizyologların kafa yordukları bu bilmeceyi çözmek için uzun yıllardır araştırılan vazopressinden bağımsız mekanizma olabilirdi." diye bir sav ileri sürülmüştür.[6]

Besin alımı

Vücudun enerji homeostazının düzenlenmesinde birincil beyin bölgeleri olan paraventriküler nükleus ile arkuat nükleuslarını kapsayan hipotalamusun belirli çekirdeklerinde sekretin ve sekretin reseptörü bulunmuştur. Farelerde sekretinin merkezi ve periferik enjeksiyonu besin alımını azalttığı ve sekretinin anorektik bir rolünün olduğu belirlenmiştir. Sekretinin bu işlevine, merkezi melanokortin sistemi aracılık eder.[30]

Ayrıca bakınız

  • Sekretin ailesi
  • Sekretin reseptörü

Kaynakça

  1. ^ Häcki WH (September 1980).
  2. ^ a b Kopin AS, Wheeler MB, Leiter AB (March 1990).
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 19 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2016. 
  4. ^ Whitmore TE, Holloway JL, Lofton-Day CE, Maurer MF, Chen L, Quinton TJ, Vincent JB, Scherer SW, Lok S (2000).
  5. ^ a b Chu JY, Chung SC, Lam AK, Tam S, Chung SK, Chow BK (April 2007).
  6. ^ a b c d e Chu JY, Lee LT, Lai CH, Vaudry H, Chan YS, Yung WH, Chow BK (September 2009).
  7. ^ Bayliss W, Starling EH (Sep 12, 1902).
  8. ^ Williams, Robert L. (1981).
  9. ^ a b DeGroot, Leslie Jacob (1989).
  10. ^ Polak JM, Coulling I, Bloom S, Pearse AG (1971).
  11. ^ a b Frohman, Lawrence A.; Felig, Philip (2001).
  12. ^ William F. Ganong, MD (2003). "26.
  13. ^ "Arşivlenmiş kopya". 16 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2016. 
  14. ^ Osnes M, Hanssen LE, Flaten O, Myren J (March 1978).
  15. ^ Rominger JM, Chey WY, Chang TM (July 1981).
  16. ^ Gardner JD (1978).
  17. ^ a b Hall, John E.; Guyton, Arthur C. (2006). Textbook of medical physiology. St. Louis, Mo: Elsevier Saunders. ISBN 0-7216-0240-1. 
  18. ^ Kraegen EW, Chisholm DJ, Young JD, Lazarus L (March 1970).
  19. ^ Palmer KR, Penman ID (2010).
  20. ^ Boron, Walter F. & Boulpaep, Emile L. (2012).
  21. ^ "Human Secretin" 11 Mayıs 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  22. ^ "Secretin stimulation test" 5 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  23. ^ "The Use of Secretin to Treat Autism" 26 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  24. ^ Sandler, A. D.; Sutton, K. A.; Deweese, J.; Girardi, M. A.; Sheppard, V.; Bodfish, J. W. (1999).
  25. ^ Villanger O, Veel T, Raeder MG (March 1995).
  26. ^ Marinelli RA, Pham L, Agre P, LaRusso NF (May 1997).
  27. ^ Chow BK, Cheung KH, Tsang EM, Leung MC, Lee SM, Wong PY (June 2004).
  28. ^ Cheng CY, Chu JY, Chow BK (September 2009).
  29. ^ Lee VH, Lee LT, Chu JY, Lam IP, Siu FK, Vaudry H, Chow BK (December 2010).
  30. ^ Cheng CY, Chu JY, Chow BK (January 2011).

Konuyla ilgili yayınlar

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Protein</span> polipeptitlerin işlevsellik kazanması sonucu oluşan canlıların temel yapı birimi

Proteinler, bir veya daha fazla uzun amino asit artık zincirini içeren büyük biyomoleküller ve makromolekül'lerdir. Proteinler organizmalar içinde, hücrelere yapı ve organizmalar sağlayarak ve molekülleri bir konumdan diğerine taşıyarak metabolik reaksiyonları katalizleme, DNA kopyalama, uyaranlara yanıt verme dahil olmak üzere çok çeşitli işlevler gerçekleştirir. Proteinler, genlerinin nükleotit dizisi tarafından dikte edilen ve genellikle faaliyetini belirleyen özel 3D yapıya protein katlanmasıyla sonuçlanan amino asit dizilimlerinde birbirlerinden farklıdır.

Endokrinoloji, Yunanca ἔνδον endon (iç) + κρίνειν krinein (salgı) + loji (bilimi) ve endokrin sistem, endokrin sisteme ait hastalıklar ve endokrin sistem tarafından salgılanan spesifik bileşikler olan hormonlar ile ilgilenenen bir tıp ve biyoloji dalıdır. Ayrıca hormonların neden olduğu gelişimsel olayların çoğalması, büyümesi ve farklılaşması ile metabolizmanın psikolojik veya davranışsal aktiviteleri, büyüme ve gelişme, doku fonksiyonu, uyku, sindirim, solunum, atılım, ruh hali, stres, emzirme, hareket, üreme ve duyusal algı ile ilgilidir. Uzmanlık davranışları davranışsal endokrinoloji ve karşılaştırmalı endokrinolojiyi de kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Mide</span> sindirim organı

Mide; kaslardan oluşan, genişleyebilen bir sindirim sistemi organıdır. Mide sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Mide anlamında Türkçede aşkazan sözcüğü de mevcuttur. Yemek borusu ile ince bağırsak arasında bulunur. Omurgalılar, derisidikenliler, haşaratlar ve yumuşakçalarda bulunur. Sindirimin ikinci fazında görev yapar. Yiyeceklerin geçici olarak büyük miktarda depolandığı organdır. Rahatlıkla 1.5 litre sıvıyı içinde tutabildiği gibi, maksimum 4 litre sıvı tutma kapasitesi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Hormon</span> İç salgı bezlerinden kana geçen ve organların işlemesini düzenleyen adrenalin, insülin, tiroksin ve benzeri fizyolojik etkisi olan maddelerin genel adı

Hormon,, çok hücreli organizmalarda fizyoloji ve davranışı düzenlemek için karmaşık biyolojik süreçler yoluyla uzak organlara veya dokulara gönderilen sinyal molekül sınıfıdır.

<span class="mw-page-title-main">Pankreas</span> organ

Pankreas, midenin arka tarafında yerleşimli, hem sindirim için gerekli enzimleri üreterek kanal vasıtasıyla ince bağırsakların ilk kısmı olan duodenuma aktaran, hem de kan şekerinin düzenlenmesi için gerekli hormonları üreten bir salgı organıdır.

<span class="mw-page-title-main">Alkolizm</span> alkolik olma durumu

Alkolizm, alkollü içkilere kişinin fiziki ve psikolojik sağlığına zarar verecek şekilde olan aşırı tutkunluk. Alkolizm sorunu olan kişiye ise alkolik denir.

<span class="mw-page-title-main">İnsan sindirim sistemi</span> Gastrointestinal Kanal

İnsan sindirim sistemi, gastrointestinal kanal ile dil, tükürük bezleri, pankreas, karaciğer ve safra kesesi gibi sindirime yardımcı organlardan oluşur. Sindirim, yiyeceklerin giderek daha küçük parçalara ayrılması ve bu parçaların vücut tarafından emilmesi ve kullanılmasına kadar süren bir süreçtir. Sindirim süreci üç aşamadan oluşur: sefalik faz, gastrik fazı ve intestinal fazı.

<span class="mw-page-title-main">İnce bağırsak</span> Gastrointestinal sistemde yer alan bir organ

İnce bağırsak, sindirim kanalının mide ile kalın bağırsak arasındaki kısmıdır. Beş yaşından büyük insanlarda boyu 5–6 m arasındadır. Üç kısma ayrılır: duodenum, jejunum ve ileum. Mideden gıdalar duodenuma pilor veya pilorik sfinkter diye adlandırılan bir kas ile girerler. Daha sonra ince bağırsak boyunca peristaltizm olarak adlandırılan kas kasılmaları ile hareket eder.

<span class="mw-page-title-main">Oniki parmak bağırsağı</span> İnce bağırsağın ilk bölümü

Memeliler, sürüngenler ve kuşlar dahil olmak üzere yüksek omurgalılarda duodenum veya oniki parmak bağırsağı, ince bağırsağın ilk ve en kısa bölümüdür. Balıkta, ince bağırsağın bölünmeleri o kadar net değildir ve duodenum yerine "ön bağırsak" veya "proksimal bağırsak" terimleri kullanılabilir.

Gastrointestinal kanal sindirim sisteminin ağızdan anüse kadar uzanan bölümüdür. Bu kanal insanlarda ve diğer hayvanlarda yemek borusu, mide ve bağırsaklar gibi sindirim sisteminin ana organlarını içerir. Önce ağızdan alınan besinler sindirilir. Sonra besin maddeleri ve enerji emilir. En son ise dışkı anüs yoluyla dışkı olarak atılır. Gastrointestinal terimi, "mide ve bağırsaklarla ilgili veya bunlara ait" anlamında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Endokrin sistem</span>

Hayatta kalmak, büyümek ve çoğalmak için, insan dahil çok hücreli bir organizmanın, fizyolojik talepleri ve çevresel zorlukları karşılamak için dokular, organlar ve organ sistemleri arasında etkili bir uyuma sahip olması gerekmektedir. Endokrin sistem, iç ve dış koşullara yanıt vermektedir. Ayrıca kanalsız organ ve dokulardaki salgı hücreleri tarafından üretilen hormonlar aracılığıyla iletişim kurmaktadır.

Pankreas kanseri, pankreastaki sağlıklı hücrelerin kontrolden çıkıp hızla çoğalmaları sonucu ortaya çıkan hastalık. Pankreasın normalde yağ ve proteinlerin sindirilmesine yardımcı olan enzimlerin üretilmesi ve aralarında insülinin de bulunduğu hormonları salgılamak gibi işlevleri bulunur. Anormal hücreler, pankreasta tümör oluştururlar. Bu kötü huylu hücreler vücudun başka bölgelerine yayılabilirler (metastaz).

<span class="mw-page-title-main">Paratiroid hormon</span>

Paratiroid hormon, parathormon veya PTH, paratiroid bezi tarafından salgılanan, vücutta kalsiyum metabolizmasının düzenlenmesinde rol alan hormon.

<span class="mw-page-title-main">Pankreatik lipaz</span>

Pankreatik lipaz, pankreasın duktal hücreleri tarafından salgılanan, trigliserit moleküllerini hidroliz eden, lipaz türü bir enzimdir. Kofaktör olarak kolipaz ve safra asitleri kullanır. Hidroliz reaksiyonu sonucu açığa monoasilgliserol ve yağ asitleri oluşur. Trigliserit hidroliz ürünleri ince bağırsak tarafından emilir, epitel hücrelerinde başka enzimler tarafından tekrar trigliserite dönüştürülürler, sonra da vücuda dağıtılmak üzere, kilomikronlar içinde lenf sistemine salgılanırlar.

Pankreatik lipaz ilişkili protein 2, insanda PNLIPRP2 geni tarafından kodlanan bir enzimdir. PLRP2, pankreatik lipaz enzimine olan benzerliğinden dolayı adlandırılmış bir lipazdır. Trigliserit, fosfolipit ve galaktolipitleri hidrolizler.

<span class="mw-page-title-main">Gastrin</span>

Gastrin hormonu, mide suyunun salgılanmasını uyaran ve mideden salgılanan peptit hormonuna denir. Gastrin hormonu çeşitli moleküler oluşumlar şeklinde dolaşımda ve dokularda mevcut bulunmaktadır. Gastrin salınmasında fizyolojik uyarı olarak beslenme düşünülmektedir. Protein sindirim ürünü olarak bilinen aminoasitler ve peptitler ile uyarıcı etki oluşturur. Dolaşıma gastrin salınması antral şişme, vagal ve kolinerjik uyarı ve p adrenerjik uyarı ile olmaktadır.

Kolesistokinin, sindirim sisteminde peptid hormon. Yağ ve protein sindiriminde rol oynar. Geçmişte "pankreatozimin" adı verilen kolesistokinin, ince bağırsağın ilk bölümü olan oniki parmak bağırsağındaki hücrelerce salgılanır. Pankreastan sindirim enzimlerinin ve safra kesesinden safranın salınmasını sağlar ve açlık bastırıcı rol oynar.

Somatostatin, pankreasın Langerhans adacıklarının D-hücrelerinden ve hipotalamustan salınan bir peptit hormondur; hipofizden salınan büyüme hormonu salınımını inhibe eden faktör olarak da bilinir. Somatostatin, insülin ve glukagon salınımını inhibe eder; bu hormonların salınımında parakrin bir düzenleyici olarak işlev görür. Somatostatin, gastrin ve sekretinin salgılanmasını, glukozun gastrointestinal emilimini, pankreasın ekzokrin işlevlerini bastırır; safra kesesi kontraksiyonunu azaltır; gastrik boşalmayı ve duodenal motiliteyi yavaşlatır. Somatostatin, beyinde nörotransmitter olarak işlev görür.

<span class="mw-page-title-main">İnkretin</span> kan glikozu düzeylerinde azalmayı uyaran metabolik bir hormon grubu

İnkretinler, kan glikozu düzeylerinde azalmayı uyaran metabolik bir hormon grubudur. İnkretinler yemekten sonra salgılanır ve Langerhans adacıklarının pankreasın beta hücrelerinden insülinin salgılanmasını kan şekerine bağımlı bir mekanizma ile arttırır.

<span class="mw-page-title-main">Amilin</span>

Amilin veya adacık amiloid polipeptidi (IAPP), 37 kalıntılı peptit hormonudur. Pankreasın β hücrelerinden yaklaşık 100:1 (insülin:amilin) oranında insülin ile eşgüdümlü olarak salgılanmaktadır. Amilin, mide boşalmasını yavaşlatarak ve tokluğu artırarak glisemik düzenlemede rol oynamaktadır, böylelikle yemek sonrasında kan şekeri düzeylerindeki ani artışları önlemektedir.