İçeriğe atla

Sekaleyn Hadisi

Arapça
Arapçaحديث الثقلين
Çevriyazı
Sekeleyn hadisi
Anlamı
İki kıymetli ağır şey hadisi.

Sekeleyn hadisi (Arapça: حديث الثقلين), Muhammed Peygamber'den mütevatır (ardı ardına), Kur'an ve (Ehl-i Beyt) göre nakl olan hadistir. Sekeleyn hadisinin doğruluğu bir Doktora tezinde Darü'l Tekrib-i Mezahib-i islam-i (دارالتقریب بین المذاهب الاسلامیه)-de ispat edildi.[1]

Hadisin metni

إِنِّی تَارِک فِیکمْ أَمْرَینِ إِنْ أَخَذْتُمْ بِهِمَا لَنْ تَضِلُّوا- کتَابَ اللَّهِ عَزَّ وَ جَلَّ وَ أَهْلَ بَیتِی عِتْرَتِی أَیهَا النَّاسُ اسْمَعُوا وَ قَدْ بَلَّغْتُ إِنَّکمْ سَتَرِدُونَ عَلَی الْحَوْضَ فَأَسْأَلُکمْ عَمَّا فَعَلْتُمْ فِی الثَّقَلَینِ وَ الثَّقَلَانِ کتَابُ اللَّهِ جَلَّ ذِکرُهُ وَ أَهْلُ بَیتِی‏
Ben sizin aranızda iki ağır, kıymetli emenet bırakarak gidiyorum (bu Dünya'dan ayrılıyorum): Allah'ın Kitabı ve benim itretim[2] - Ehl-i Beyt'im ve onların soyundan gelen İmâmlar (Şia-yorumu) / Sünnet'im (Ehl-i Sünnet-yorumu) - Eğer siz onlara sa­­­rılır­­­sanız, benden sonra hiçbir vakit yolunuzu şaşırmayacaksınız. O zaman, siz bunlara sa­­­rılır­­­sanız yoldan çıkmayacaksınız ve bu iki yadigarım hiçbir zaman birbirlerinden ayrılmayacaklar.[3]

Ümmü Seleme'in Rivayeti

Ümmü Seleme'in Muhammed Peygamberden nakl ettiğine göre:
Ali Kur'an'ladır ve Kur'an Ali ile, bu ikisi birbirlerinden asla ayrılmayacaklar.[4]

Muvatta İmâm Mâlik'ten nakledilen Sünni görüşü

Yahya, İmâm Mâlik'ten şöyle nakletmektedir:

İmâm Mâlik bana Peygamber Muhammed'den, Salât ve Selâm üzerine olsun, şöyle işittiğini söyledi: Size çok değerli "İki şeyi" miras olarak bırakıyorum. Onlara sıkı sıkıya sarıldığınız müddetçe asla delâlete düşmeyeceksiniz. Bunlardan birisi Allah'ın kitabı olan Kur'ân-ı Kerîm, diğeri de benim Sünnetim'dir. (Hadis 46.3)

Şiîler'in yorum ve görüşleri

Şiî-Müslümanlar, Sünnîliğin ikinci halifesi Ömer bin Hattab'ın meşhur kelâmındaki:
Allah'ın kitabı kifâyet etmektedir (حسبنا کتاب الله)

şeklinde sarf ettiği sözünden dolayı, onun bu hadisi ayaklar altına alarak ona amel etmemiş olduğu için gasp ettiği hilafetini reddederler ve kendisini şiddetle kınarlar.[5][6]

Ehl-i Beyt'e sarılmak bu mümkün olmadığında da onları hatırlamak iddiası

İbn Teymiyye şöyle nakletmekte:

Sahih-i Müslim'deki hadis yalnız Allah'ın kitabına sarılmağı emr eder, lakin itret baresinde yalnız "onları hatırlatmak" ile kifayetlenir. Buna göre de üç defa “Üzekkirukumullahe fi Ehl-i Beyti” ifadesinin tekrarı aslında onlara sarılmanın emir olunmadığını gösterir!”.[7]

Hadisin Senet ve yorumları

İmam Müslim hadisi Zeyd ibn Erkemden nakletmiştir. O, Übeydullah ibn Ziyaddan korduğuna göre hadisi tam şekilde nakl etmemiş, onun “itrata sarılmak” hissesini ihtisara salmıştır. Bu müddeanın delili budur ki, Zeyd ibn Erkem birçok hallarda bu hadise değinerek onun metnini meşhur yolla (tarikle) nakl etmiştir ki, orada “itrate sarılmak” emrolunur. Müslim, Zeyd ibn Erkemin hadisinin izahında "Ehl-i Beyt'e sarılmak" ibaresini getirmemiştir. Buna ilaveten Ahmed bin Hanbel, naklettiği hadiste ayniyle İmam Müslim'in ibarelerini kayd etmiş ve ona Ehli-beyte sarılmağa dair emr edilen hissesini ilave etmiştir.[8] Bu hadis takce İmam Müslim'in naklettiği tarikle hülaselenmir; aksine o diğer yollarla da nakl olunmuş ve onlarda “Kur'an ve Ehl-i Beyt'e sarılmak” yanaşı kayd olunmuşdur. Belli ki, İmâm et-Tirmizî hemin hadisi Zeyd ibn Erkemden bu şekilde nakletmiştir. Ehl-i Sünnet alimlerinden bir qrubu da İmâm et-Tirmizî'nin hadisinin senedini sahih bilmişler. Onların bazıları kayd edilir:

Vehhabiler'in hadis alanında imamları olan Nasireddin Elbani bu hadisi İmâm et-Tirmizî'nin Zeyd ibn Erkeme'ye dayandırılan senedleri ile naklettikten sonra – orada Allah'ın kitabına ve Peygamber itratına sarılınması emr olunuyor - diye yazmaktadır: “Hadisin senedi sahihdir.”[9] O, hadisi “Sahihu'l-Cami üs-Sağir” kitabında da sahih hesap etmiştir.[10] İbn Hacer Eskelani “Sekeleyn” hadisini naklettikten sonra – orada Allah'ın kitabına ve Peygamberin itratına sarılmağa emr ve teşvik ediliyor – diye yazmaktadır. “Hadisin senedi sahihdir.”:[11]:Diğer bir qrup da hadisi hemin mezmunla (Allah'ın kitabına ve Peygamberin itretine sarılmağa emr) nakl etmiş ve onu sahih saymışlar. O cümleden, İbn Hacer Heytami,[12] Buveysiri,[13] Yakub ibn Süfyan Fesevi,[14] Kenduzi Hanefi,[15] Mahmud Şükrü Alusi.[16] Onun, yazdığına göre ise: “Sekeleyn hadisi Sünnî ve Şiî fırkalarının nazarında sabittir.”
Müttaqi Hindi'nin “Kenzu'l-ummal”da naklettiğine esasen, İbn Cerir Taberi de hadisi sahih hesap etmiştir.[17] Celaleddin Süyutü “Müsnedi İmam Ali” kitabında – Mehamilinin “El-amali” kitabından – nakl edir ki, o da “sekeleyn” hadisini sahih bilir.[18] Hasan ibn Ali Sekkaf Şafei “Sekeleyn” hadisini Sünen-i Tirmizi'den naklettikten sonra şöyle yazıyor: “Hadis sened bakımından sahihdir.”:[19]:Hâkim en-Nişaburî hadisi Allah'ın kitabına ve Peygamberin itretine sarılmanın gerekliliğini vurgulayan kelimelerle nakl ederek onu Gadir-i Hum hadisi ile hatm etmekte ve şöyle yazmaktadır: “Hadis sened bakımından Buhari ve İmam Müslim'in şartlarına uygun olarak sahihdir. Bakmayarak ki, o ikisi bu hadisi nakl etmemişler.”[20] İbn Kesir şöyle yazıyor: “Sahih senedle sübut olunmuştur ki, Peygamber Gadir-i Hum'da öz hutbesinde buyurdu: “Ben sizin aranızda iki ağır ve kıymetli emanet koyuyorum...”[21] “Sekeleyn” hadisini Nisai'nin senedleri ile naklettikten sonra şöyle diyor: “Şeyhimiz Zehebi buyurmuştur ki, bu hadis sened bakımından sahihdir.”[22] Heysemi hadisi Allah'ın kitabına ve Peygamberin itretine sarılmanın lazım (zaruri) olmasını çatdıran mezmunla naklettikten sonra diyor: “Bu hadisi Teberani “Mocemu'l-kebir” kitabında nakletmiştir ve onun ricalarının hepsi sika ve itibarlıdır.”:[23] Cemaleddin Kasimi şöyle yazıyor: “Sahih senetle sübut olunmuştur ki, Peygamber öz hutbesinde buyurdu:

(Arapça: اِنِّى تَارِکٌ فِیکُم ُالثَّقَلَیْنِ; کِتَابَ اللهِ وَ عِتْرَتِى...) “Ben sizin aranızda iki ağır ve kıymetli emanet koyuyorum: Allah'ın kitabı ve itretim.”

Semhudi Şafeyi yazır: “Teberani bu hedisi “Mocemu'l-kebir”de senedlerle nakletmiştir ki, onun ricallarının hamısı sikedir.”[24] Ezheri de “sekeleyn” hadisini naklettikten sonra yazıyor: “Mehemmed ibn İshak bu hadisin “hasan” ve sahih olmasına etiket besleyir.”[25][26]

Kaynakça

  1. ^ "Vahdet ve islami birlik Ayatüllah Brucerdi görüşleri altında, Farsça". 15 Ekim 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2014. 
  2. ^ İtret: Soy, evlatlar, yavrular, torunlar, kuşak.
  3. ^ Şiîler'in tezini destekleyen ve doğrulayan kaynaklardan bazıları şunlardır:
    • Sahihi Tırmızi, c5,s663-662, 30 neferden çok eshaptan nakletmiştir.(صحیح ترمذی، ج ۵، ص ۶۶۳-۶۶۲، ۳۲۸ )
    • Müstedrek Hakim, Fazileti eshab bölümü, c3, s109, Hakim diyor ki bu hadis doğrudur ve onu iki büyük alim İmam Buhari ve İmam Müslim tasdik etmişlerdir. (مستدرک حاکم، فصل «فضیلت اصحاب»، ج ۳، ص ۱۰۹، ۱۱۰، ۱۴۸، ۵۳۳)
    • Sünen, İbn-i Mâce, c2, s432. (سنن ابن ماجه، ج ۲، ص ۴۳۲)
    • Müsnedi, Ahmed bin Hanbel, c3, s14, 17, 26, 59, c4, 366, 372, 370 (مسند احمد بن حنبل، ج ۳، ص ۱۴، ۱۷، ۲۶، ۵۹، ج ۴، ص ۳۶۶، ۳۷۲-۳۷۰)
    • Fezaili Sehabe, Ahmed bin Hanbel, c2, s585, 990-cü hadis (فضایل صحابه، احمد بن حنبل، ج ۲، ص ۵۸۵، حدیث ۹۹۰)
    • Kısaisi Nisai, s21.30 (خصایص نسایی، ص ۲۱، ۳۰)
    • Sevaikü'l Möhreke, İbn-i Heceri Heysemi, 11-ci Bölümü, 1-ci bahisi, s230 (صواعق المحرقه، ابن حجر هیثمی، فصل ۱۱، بخش ۱، ص ۲۳۰)
    • Kebir-i Tebrani, c3, s63.62.137. (کبیر طبرانی، ج ۳، ص ۶۳-۶۲، ۱۳۷)
    • Kenzü'l imal, Müteeki Hindi, Etisam be heblillah bölmümü, c1, s44. (کنزالعمال، متقی هندی، فصل اعتصام به حبل ا…ه ج ۱، ص ۴۴)
    • Tefsir-i İbn-i Kesir, c4, s113 (تفسیر ابن کثیر، ج ۴، ص ۱۱۳، )
    • Tebekat'il Kobra, İbn-i Sed, c2, s194,Livan çapı (طبقات الکبری، ابن سعد، ج ۲، ص ۱۹۴، )
    • El Cemiü'l el-Sağir, Siyuti, c1, s353 ve c2. (الجمیع الصغیر، سیوطی، ج ۱، ص ۳۵۳ )
    • Mecmeü'l Zvaid, Heysemi, c9, s163. (مجمع الزوائد، هیثمی، ج ۹، ص ۱۶۳)
    • Fatihü'l Kebir, Benhani, c1, s451. (فاتح الکبیر، بنهانی، ج ۱، ص ۴۵۱)
    • Cameü'l Usul, İbn Esir, c1, s187. (جامع الاصول، ابن اثیر، ج ۱، ص ۱۸۷)
    • Tarik-i ibn-i Esakir, c5, s436. (تاریخ ابن عساکر، ج ۵، ص ۴۳۶)
    • Darü'l Mensur, Hafizi Siyuti,c2,s60.(درالمنثور، حافظ سیوطی، ج ۲، ص ۶۰)
    • Yenabiü'l Mevedde, Kenduzi Henefi, s38, 183. (ینابیع المودة، قندوزی حنفی، ص ۳۸، ۱۸۳)
  4. ^
    • Müstedrek Hakim, c3, s124, مستدرک حاکم، ج ۳، ص ۱۲۴
    • Sevaikü'l Mührike, İbn-i Hecer, 9-cü fasl, 2-ci bölüm, s191.194صواعق المحرقه، ابن حجر، فصل ۹، بخش ۲، ص ۱۹۱، ۱۹۴
    • Tarikü'l Hülefa, Celaleddin Siyuti, s173, تاریخ الخلفا، جلال الدین سیوطی، ص ۱۷۳
  5. ^
    • Sahih-i Buhari, babi kitabe'l elm men babi kitabel elm, c1, s22 (صحیح بخاری، باب کتابه العلم من کتاب العلم، ۱/ ۲۲ )
    • Müsnedi Ahmed bin Hanbel, Tehkik Ahmed şakir, 2992-ci hadis (مسند احمد حنبل، تحقیق احمد محمد شاکر، حدیث ۲۹۹۲)
    • Tebekati ibni sed, c2, s44, Beyrut çapı (طبقات ابن سعد، ۲/ ۲۴۴، بیروت.)
  6. ^ I'm strongly condemning you because of the inaproprate and insultive language that you are using against Ömer ibn Hattab.
  7. ^ “Minhac us-sünne”, 4-cü cild, sah. 104.
  8. ^ “Dirasatul-lebib fil-usvetil-hesenati bil-habib”, sah. 231-237
  9. ^ “Sahihu Sünen-i Tirmizi”, 3-cü cild, sah. 543, hadis: 3788.
  10. ^ “Sahihul-camius-sağir”, 1-ci cild, sah. 842, hadis: 2457.
  11. ^ “El-metalibul-Aliye” 4-cü cild, sah. 65, hadis: 3972.
  12. ^ “Es-savaikul-muhrike”, 2-ci cild, sah. 428.
  13. ^ “İthafu'l-Kiyaretu'l-muharra”, 9-cu cild, sah. 279.
  14. ^ “El-ma'rifetu vet-tarik”, 1-ci cild, sah. 536.
  15. ^ “Yenabiul-meveddet”, 1-ci cild, sah. 120, numara: 45.
  16. ^ “Mukteserut-tuhfe”, səh. 52.
  17. ^ “Kenzu'l-ummal”, 1-ci cild, sah. 379, hadis: 1650.
  18. ^ “Musnedu Ali (aleyhis-selam)”, sah. 192, hadis: 6050.
  19. ^ “Sahihu salatin-Nebi (sellallahu aleyhi ve alih)”, sah. 29.
  20. ^ “Müstedrek”, Hakim, 3-cü cild, sah. 118, hadis 4576.
  21. ^ “Tefsiru İbn-i Kesir”, 4-cü cild, sah. 122.
  22. ^ “El-bidayetu ven-Nihaye”, 5-ci cild, sah. 228; “Es-Sirat'un-Nebeviyye”, İbn-i Kesir, sah. 416.
  23. ^ “Mecmeuz-Zevaid”, 1-ci cild, sah. 170.
  24. ^ “Cevahir'ul-Ekdeyn”, sah. 236.
  25. ^ “Tehzibul-luğət”, 25-ci cild, ssh. 264.
  26. ^ Ali Osger Rizvani, “İmamşünaslık ve şüphelere cevab”, (2), sah. 342.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hadis</span> İslam peygamberi Muhammede isnat edilen sözler ve fiiller

Hadis, Muhammed'e atfedilen ve onun sözleri, fiilleri, onaylamaları ve sıfatlarını içeren bilgilerdir. Hadis âlimleri buna sahabe ve tabiînin söz ve fiillerini de eklemişlerdir. Ancak bunlar kaynak olma bakımından Muhammed'in fiil ve sözleri ile aynı seviyede değildirler ve hadis ilmi içerisinde farklı şekilde isimlendirilirler.

<span class="mw-page-title-main">İsrafil</span> Kuranda geçen 4 büyük melekten biri

İsrafil, İslam inançlarına göre dört büyük melekten birisidir. İsrâfil'in görevi kıyamet günü Sûr'a üflemektir.

<span class="mw-page-title-main">Buhârî</span> Buharalı Fars muhaddis

Buhârî ya da tam künyesiyle Ebû Abdillâh Muhammed bin İsmâîl bin İbrâhîm el-Cu'fî el-Buhârî, Buharalı Fars bir muhaddistir. Yazdığı Sahih-i Buhârî diye bilinen eser, daha sonradan Sünni Müslümanlar için güvenilir hadis kaynaklarını teşkil eden ve Kütüb-i Sitte diye anılan serinin ilk kitabıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sahih-i Buhârî</span> Hadis kitabı

Sahîh-i Buhârî ya da asıl adıyla el-Câmiu's-Sahîh, Buhârî'nin hadis derlemesi. Bu kitabın dünya kütüphanelerinde tespit edilebilen eksiksiz en eski tarihli yazma nüshası Ebû Zer rivayetinin “Bâcî – Sadefî” tarikiyle günümüze ulaşan Süleymaniye Kütüphanesi’nde kayıtlı bulunan H. 550 tarihli yazma nüshadır. El-Câmiu’s-Sahîh’i Buhârî’den doksan bin kişinin dinlediği rivayet edilmiştir. Fakat sonraki nesillere rivayet edenlerin sayısı oldukça azalmış olup, sadece Firebrî ve Nesefî nüshaları intikal etmiştir. Firebrî rivâyeti, VI. asırdan itibaren Sahîh-i Buhârî’nin sonraki nesillere intikalinin yegâne rivâyeti olma imtiyazını kazanmıştır. Bu asra kadar Buhârî’nin eseri üzerine yapılan bazı çalışmalarda Nesefî rivâyeti kullanılmışsa da, Firebrî nüshası bu nüshayı unutturmuştur, Nesefî, Sahîh’in sonlarına doğru küçük bir kısmını, doğrudan doğruya Buhârî’den dinlemek imkanını bulamamış, ondan icâzet yoluyla almıştır. Kitapların semâ ve kırâ’at yoluyla nakledilmesine büyük önem verildiği bir dönemde, tam bir semâ yoluyla gelmiş olan Firebrî nüshası tercih edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İslam'ın beş şartı</span> İslam dininin beş ana ögesi

İslam'ın beş şartı, İslâm Dini'nin Ehl-i Sünnet ve Ca'feriyye mezheplerine göre büyük önem arz eden beş ibadeti. Bu şartlar sırasıyla: Şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, oruç tutmak ve hacca gitmektir. Şehâdet etmek dışındaki şartlar itîkâdî yani dininin inanç esaslarına dâir olmayıp, âmeli yani davranışsal, ibâdetsel şartlardır. Çoğu İslam âlimi dini inanç esaslarına dâir kurallar benimsendiğinde kişinin Müslüman kabul edileceğini, davranışsal ve ibâdetsel yönlerin en azından inanan olmak açısından bağlayıcı olmadığını öne sürmüşlerdir. Bazı İslam âlimleri ise imanın yani inancın ancak davranış ve ibadetlerle tamam olacağını bu nedenle şehadet getirip Müslüman olduğunu iddia eden kişinin ibadetlerini yerine getirmemesi halinde Müslüman kabul edilemeyeceğini ileri sürmüşlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Sünnilik</span> en yaygın İslam mezhebi

Ehl-i Sünnet ve'l-Cemâat, kısaca Ehl-i Sünnet ya da Sünnîlik, İslam dininin dünya üzerindeki iki büyük kolundan biri ve %77-80'lik bir oran ile en büyük mensubunun bulunduğu mezhepler grubudur. Zaman zaman Sünnî İslam veya Sünnî mezhebi ifadesi de kullanılır. Günümüzde Sünnîlik, kendi içerisinde günümüzde yaşayan iki akaid mezhebi, dört fıkıh mezhebini içermektedir.

<i>Kütüb-i Sitte</i> İslam inancının klasik hadis eserleri

Kütüb-i Sitte, Altı Kitap anlamına gelen, Ehl-i Sünnet tarafından en sağlam Hadis kaynakları olarak kabul edilmektedir:

Sahih, doğru, gerçek anlamında sıfat.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Hureyre</span> sahabe

Ebu Hureyre (Arapça: أبو هريرة‎ ‎;, Yemen asıllı sahabe. Gerçek adı bilinmemekle birlikte Müslüman olmadan önceki adının Abdüamr, Sükeyn, Abdüşşems olduğu yönünde farklı rivayetler vardır. Sahipsiz kedi yavrularını besleyip büyütmesinden dolayı Kedicik babası anlamına gelen Ebu Hureyre ismiyle anılırdı.

Ehli Aba veya Ehli Kisa hadisi, İslam peygamberi Muhammed'in sırtında abası olduğu halde, abanın altına, Fatıma'yı, Ali bin Ebu Talib'i, Hasan'ı ve Hüseyin'i alması ve Ahzab Suresi'nin "Ey Ehli Beyt! Allah sizden günahı gidermek ve sizi tertemiz kılmak istiyor." mealindeki 33. ayetini okumasını anlatır. Ehl-i Aba olayı, Şiilikteki İmametin köklerinin dayandığı önemli olaylardandır.

Muhaddis, Hadis bilimi ile uğraşan kimselere verilen İslâmi bir unvandır. Muhaddisler hadisleri derleyen ve onları kendi tespit ettikleri kriterlere göre sınıflandıran kişilerdir. Buna karşın Fakihler hadisin anlamı, içeriği ile ve hadislerden çıkarılabilecek ikinci anlamlar gibi konularla ilgilidirler. Bu kapsamda şeriat ve ibadetlerle ilgili dini kuralları fakihler koyarlar.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa İslamoğlu</span> Türk ilahiyatçı, araştırmacı, şair ve yazar

Mustafa İslamoğlu, Türk yazar. Fıkıh, tefsir, hadis gibi alanlarda çalışmakta ve bu konularda kitaplar yazmaktadır.

Esmâ bint Mervân, 7. yüzyılda yaşamış Medineli bir Arap Yahudisi kadın şairdir. Muhammed'in Medine'ye hicretinden sonra, İslam karşıtı şiir söyleyen şairler arasında sınıflandırılmaktadır. Muhammed'in isteği üzerine Ümeyr b. Adî tarafından öldürüldü.

<span class="mw-page-title-main">Gadîr-i Hum</span> Muhammedin 632 yılında damadı Ali lehine bir beyan içeren vaazı.

Gadîr-i Hum İslam peygamberi Muhammed'in 16 Mart 632 tarihinde vereceği vaaz için Müslümanların toplanmış olduğu tarihsel etkinliktir. Şiilerin ve Arap Alevilerinin inancına göre İslam peygamberi bu vaazinde, Ali bin Ebu Talib'i kendisinden sonra gelecek halef tayin etmiştir. Bu günün hicri yıldönümü Şiiler ve Arap Alevileri tarafından her yıl Gadir-i Hum Bayramı olarak kutlanır.

<span class="mw-page-title-main">Hadis çeşitleri</span> bir rivayet zinciri ile İslâmdaki önemli kişilere isnad edilen söz, fiil veya davranışlar

Hadisler bir rivayet zinciri ile İslâm'daki önemli kişilere isnad edilen söz, fiil veya davranışlardır. Hadisler, muhaddis denilen hadis âlimleri tarafından değişik sınıflandırmalara tâbî tutulmuşlardır. Ancak bu sınıflandırmalar mutlak olmayıp sınıflandırmayı yapan kişinin bilgi altyapısı, ön kabulleri, tanımları ve değerlendirmeleri gibi öznel unsurlara dayanır..

İslam peygamberi Muhammed'in hadislerde ve Kur'an'da yer alan isimleri ile Müslümanların ona verdiği çeşitli farklı isimler bulunmaktadır. Hadislerde ve Kur'an'da; Muhammed'i adlandırmak için 80'den farklı isim kullanılmıştır.

Kırtas Vak‘ası, Kalem kağıt hadisi veya Perşembe günkü felaket Muhammed'in ömrünün son günlerinde bir şeyler yazdırmasını istediği bir olayı ifade eder. Tarihi kayıtlarda tevatür haddinde yer alan bu hadis, Şii ve Sünni kaynaklarda nakletmiştir.

Hadis terminolojisi, İslam dininde, birincil kaynak Kur'an'dan sonra en önemli ikinci kaynak sayılan Muhammed'in hadislerinin, tespit edilip ilk dönemde sözlü daha sonraki dönemlerde yazılı olarak aktarımıyla uğraşan ilim dalındaki tüm terimleri ifade eder. İslam ilim tarihinde bu ifade daha çok ulumu'l hadis terimiyle karşılanabilir ki bu hadis ilmini ve onun alt disiplinlerini ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Silsiletu’z Zeheb Hadisi</span>

Silsiletu’z Zeheb Hadisi ; şiilerin sekizinci imamı olan Ali er-Rızâ tarafından nakl edilmiş kudsi hadis. Şii inancına göre, şii imamlar bu hadisi atalarından ve sonra İslam peygamberi olan Muhammed tarafından nakl etmişler. Genel olarak bu hadis tevhit ve şartları hakkındadır. Ali er-Rızâ, bu hadisi, Merv’e doğru giderken Nişabur’da beyan etti.

Hadis eleştirisi, İslam peygamberi Muhammed'in söz, eylem, sessiz onaylarından oluşan ve kanonlaştırılmış İslamî literatür türünün eleştirisidir.