İçeriğe atla

Seküler hümanizm

Seküler hümanizm (alternatif olarak, hümanizmin diğer formlarından ayırt etmek için özellikle büyük H ile yazılan, bazı savuncuların bildiği şekliyle Hümanizm) felsefesi veya hayat duruşu, ahlakın temeli ve karar verme açısında özellikle dinî dogma, doğaüstücülük, sözdebilim ve batıl inancı reddederken insanî neden, etik ve felsefî natüralizmi kucaklar.[1][2][3][4]

Seküler hümanizm, insanoğlunun din veya bir tanrı olmaksızın etik ve ahlaklı olabileceğini ortaya koyar. Ancak ne insanların doğasında kötülük olduğunu veya doğuştan iyi olduğunu söyler, ne de insanları doğaya üstün olarak gösterir. Bunların yerine, hümanist hayat duruşu insanlığın karşı karşıya olduğu benzersiz sorumluluğun ve insanî kararların etik sonuçlarının önemini belirtir. Seküler hümanizm kavramının temelinde, ideolojinin -dinî veya siyasi olsun- her birey tarafından iyice incelenmesi ve sadece inanç üzerinde kabul veya reddedilmemesi gerektiği yönündeki güçlü görüş vardır. Bununla beraber, seküler hümanizmin önemli bir kısmı öncelikli olarak bilim ve felsefe aracılığıyla gerçeği arayışa sürekli bir uyum göstermektir. Birçok Hümanist ahlakî kodlarını evrimci etik, etik natüralizm veya yararcılık felsefesinden türetir ve Sam Harris gibi bazıları ise bir ahlak bilimini savunur.

Uluslararası Hümanist ve Etik Birliği (IHEU) 40'tan fazla ülkede bulunan yüzden fazla Hümanist, rasyonalist, dinsiz, ateist, Bright, seküler, Etik Kültür ve özgür düşünceli kuruluşun dünya çapındaki birliğidir. "Happy Human" (Mutlu İnsan), IHEU'nun resmî simgesi olmasının yanı sıra kendisini Hümanist olarak adlandıranlar için tüm dünyada bilenen bir simge olarak da kabul edilir. Seküler hümanist kuruluşlar dünyanın her yerinde bulunmaktadır. Dünya çapında, kendisini hümanist olarak adlandıran kişi sayısının dört ile beş milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir.

Gelişim süreci

Dünyada son otuz yıl içerisinde tanımlanmış bir kavram olan Seküler Hümanizm anlayışı; her bireyin kendi içerisinde dinin etkisi olmadan gelenekleri, dogmaları ve ideolojileri basit bir şekilde kabul etmeyerek sorgulaması gerektiğini, sorunlarının çözümü aşamasında kesin kararlarını verirken inanç etkisinde kalmadan hareket etmesi gerektiğini savunur. Öncelikli olarak insanoğlunun hem genelde hem de kendi içerisinde yaratıcılık ve büyüme potansiyelini kullanması konusuyla ilgilenmektedir. Hayata bakış açımızdaki eksiklikleri sürekli olarak yeni bilgi ve tecrübelerle kapatmamız gerektiğini, her insanın sosyal ve politik prensiplerini kendi içerisinde muhakeme ederek sorumluluklarını artırarak fikirlerini nedenleriyle birlikte tıpkı bir pazar yeri gibi ortaya açması gerektiğini böylece daha hoşgörülü ve ilerlemiş bir dünyanın ortaya çıkacağını ileri sürmektedir.

Dipnotlar

  1. ^ Council for Secular Humanism. "10 Myths About Secular Humanism". 12 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Haziran 2015. 
  2. ^ Edwords, Fred (1989). "What Is Humanism?". American Humanist Association. 18 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2009. Secular Humanism is an outgrowth of eighteenth century enlightenment rationalism and nineteenth century freethought... A decidedly anti-theistic version of secular humanism, however, is developed by Adolf Grünbaum, 'In Defense of Secular Humanism' (1995), in his Collected Works (edited by Thomas Kupka), vol. I, New York: Oxford University Press 2013, ch. 6 (pp. 115-148) 
  3. ^ Compact Oxford English dictionary. Oxford University Press. 2007. humanism n. 1 a rationalistic system of thought attaching prime importance to human rather than divine or supernatural matters. 
  4. ^ "Definitions of humanism (subsection)". Institute for Humanist Studies. 11 Mart 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2007. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Etik veya ahlak felsefesi, doğru davranışlarda bulunmak, iyi bir insan olmak ve insani değerler hakkında düşünme pratiğidir. Etik sözcüğü Yunanca "kişilik, karakter" anlamına gelen "ethos" sözcüğünden türemiştir.

Hümanizm, insan odaklılık veya insanmerkezcillik, kanunların düzenlenmesinde Tanrı'nın değil insan aklının esas alındığı rasyonalizm ile ampirizme odaklanan, 14. yüzyıl ile 16. yüzyıl sonlarında Avrupa'nın geniş bir kesiminde kabul görmüş felsefi düşünce öğretisi ve edebiyat akımıdır.

<span class="mw-page-title-main">Émile Durkheim</span> Fransız toplum bilimci (1858 – 1917)

Émile Durkheim, Fransız sosyolog, sosyolojinin kurucularından sayılmaktadır.

Ahlak ya da sağtöre, kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığı anlamına gelir. Terim genellikle kültürel, dinî, dünyevi ve felsefi topluluklar tarafından, insanların çeşitli davranışlarının yanlış veya doğru oluşunu belirleyen bir yargı ve ilkeler sistemi kavramı ve/veya inancı için kullanılır. Ahlak, kelimesinin etimolojik kökeninin Arapça “hulk” ; ” sözcüğüne dayandığı bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Sekülerizm</span> Akıl ve mantığı esas alan örgütlü bir toplum yaratmayı amaçlayan düşünce akımı

Sekülarizm veya sekülerizm; toplumda ahiretten ve diğer dinî, ruhani meselelerden ziyade dünya hayatına odaklanılması yönündeki hareket. TDK, sekülerizm kavramına karşılık olarak dünyacılık sözcüğünü önermiştir. Sekülerizm, din merkezli veyahut dinî öğeleri sosyal, hukuki ve siyasi anlamda tayin edici kılan bir yaklaşımın tersine, bunları sosyal, hukuki ve siyasi kümeden ayıran bir yaklaşımı tanımlar. Çok geniş bir terim olan sekülerizm, içinde birçok farklı akım, tür ve teori barındırır. Seküler kelimesi, dünyevi veya çağa uygun olanı belirtir ve dünyanın nesnel hâlinin göz önünde tutulması demektir. Latince çağ anlamına gelen Saeculum sözcüğünden İngiliz dili için türetilen Secularism (Sekülerizm) Türkçeye laiklik, çağdaşlaşma veya dünyevileşme olarak üç farklı terimle çevrilebilmektedir. Fransa'da laiklik için Laïcité (Laicisme) terimi kullanılmaktadır. Bu terim, somut ve bilimsel olan ile soyut ve dinsel olanın birbirine karıştırılmamasını ifade etmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Adalet</span> Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması

Adalet, en geniş bağlamda, hem adil olanın sağlanmasını hem de felsefi açıdan neyin adil olduğunun tartışmasını içerir. Adalet kavramı; etik, akılcılık, hukuk, din, eşitlik ve hakkaniyeti de içeren birçok alana, farklı görüşlere ve perspektiflere dayanmaktadır. Sıklıkla adaletin genel tartışması felsefe, dinbilim ve dindeki genel durumu ve hukuk bilimi ve hukukun uygulanması gibi prosedürel adalette bulunan iki farklı alana yoğunlaşır.

<span class="mw-page-title-main">Richard Dawkins</span> İngiliz biyolog, etolog ve yazar

Clinton Richard Dawkins, Britanyalı etolog, evrimsel biyolog ve yazar. Oxford Üniversitesi bünyesinde 1995 yılında Charles Simonyi tarafından oluşturulmuş Bilimin Kamu Tarafından Anlaşılması için Smonyi Kürsüsü'nde 2008 yılında emekli oluncaya kadar görev yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Varoluşçuluk</span> Felsefi ve edebi akım

Varoluşçuluk veya egzistansiyalizm, 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyılda kendi içlerindeki derin öğretisel farklılıklarına karşın felsefi düşüncenin salt düşünen özne ile değil eyleyen, duyumsayan, yaşayan bir birey olarak insan öznesi ile başladığı inancını paylaşan belli başlı Avrupalı filozofların çalışmalarına karşılık gelen terim. Varoluşçu düşüncede her ne kadar 'özgürlük' yaygın olarak tepe nokta kabul edilse de akımın ilksel erdemi, otantisitedir. Varoluşçuluğa göre bireyin başlangıç noktası "varoluşsal tutum" olarak adlandırılan tutumla, yani görünürde anlamsız veya absürt bir dünya karşısında bir kopma ve keşmekeşlik duygusu ile nitelenir. Pek çok Varoluşçu, geleneksel ya da akademik felsefeyi biçim ve biçemsel yönden gerçek insan deneyiminden fazlasıyla soyut ve uzak olarak görmüştür. Ruhbilimsel ve kültürel devinimlerin bireysel deneyimlerle birlikte var olabileceğini savunan bu felsefi akımda, erdemlilik ve bilimsel düşünce birlikteliğinin insan var oluşunu anlamlandırmak için yeterli olamayacağını, bundan dolayı mevcut birlikteliğin gerçek değer yargıları içinde yönetilen ileri düzey bir kategori olduğu düşünülmüştür. İnsanın varoluşunu anlamlandırma, kesin olarak bahsedilen bu otantik gerçeklikle mümkündür.

Bireycilik, bireyin özgürlüğüne büyük ağırlık veren ve genellikle kendine yeterli, kendi kendini yönlendiren, görece özgür bireyi ya da benliği vurgulayan siyaset ve toplum felsefesidir.

Yahudilik'in bir alt kolu olan Hümanist Musevilik Tanrı'dan çok Yahudi kimliğinin bir parçası olan Yahudi kültürü ve tarihine önem verir. Felsefesi hümanizm ve Seküler hümanizm'den türemiş bu sektin ayin ve törenlerinde Tanrı'ya yakarış yoktur. İnançları özetle şunlardır:

Çoğu dinler etik unsûru, genelde iddia edilen doğaüstü vahiye veya irşada dayandırılır. Felsefenin önemli kollarından biri olan etik, doğru davranışın ne ve iyi hayâtın nasıl olması gerektiğini konu edinir. Genelde anlaşıldığı üzere iyiyle kötüyü ayırt etmekten daha geniş kapsamlıdır. Etiğin önemli konularından biri "iyi yaşam", yaşamaya değen, insanı tatmîn eden hayattır. Bu konu birçok filozofça ahlâkı yaşamaktan daha önemlidir.

<span class="mw-page-title-main">Seküler hümanistler listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Hümanist olduğu bilinen kişiler listesi, ünlü seküler ve dini hümanistlerin kısmi bir listesidir.

Metaetik, etik anabilim dalının etik özelliklerinin, anlatım ve bildirimlerinin, tutumlarının ve yargılarının doğasını anlamak, arayıp bulmak ve ortaya çıkarmak maksadıyla uğraşan koludur.

Sherwin Theodore Wine, ABD'li hümanist, Yahudi din adamı.

Bakım etiği, özen etiği ya da bakım/özen etiği kadınlara duyulan saygınlığı, kadın çalışmalarının ahlak felsefesi açısından önemini ve ahlak felsefesinin bazı temel problemlerine kadın bakış açısının verebileceği cevapları merkezi bir konuma yerleştirerek ahlak felsefesinde alternatif bir bakış açısı sunmayı başarmış önemli bir yaklaşımdır. Bu bakımdan bakım/özen etiği, geleneksel etik teorilerden oldukça uzak ve eleştirel bir yaklaşım olarak ortaya çıkmıştır. Bakım/özen etiği, özellikle Batı düşünce tarihi içerisinde 1960'lara kadar dayanan feminist düşünce hareketlerinden kaynaklanarak geliştirilmiştir.

Antihümanizm ya da anti-hümanizm sosyal bilimler ve felsefede geleneksel hümanizme yöneltilen eleştirilerden meydana gelen düşünce akımıdır.

Sentientizm, ahlaki düşüncenin duyarlılığa dayandığı etik bir felsefedir. Sıklıkla hayvan hakları felsefesiyle ilişkilendirilir ve son zamanlarda türcülüğe bir alternatif olarak ve farklı bireylerin ahlaki değerini belirleyen diğer yöntemlere tartışılmıştır.

Jim Herrick (d.1944) laiklik taraftarı bir İngiliz Hümanist. Cambridge Üniversitesi, Trinity College'da tarih ve İngiliz edebiyatı okudu ve ardından yedi yıl öğretmenlik yaptı. Hümanizm ile özgür düşünce tarihi üzerine birkaç kitap yazdı ve editörlük yaptı.

Seküler liberalizm, özellikle seküler prensipler ve değerler ile bazen dini olmayan etik değerlerin vurgulandığı bir liberalizm biçimidir. Bu akım, din ile devletin ayrılmasını destekler. Ayrıca, seküler liberaller genellikle liberal demokrasiyi ve açık toplumu, istikrarlı ve barışçıl toplumları düzenlemek için modeller olarak savunurlar.