İçeriğe atla

Seküler (anlam ayrımı)

  • Seküler, dinden bağımsız, dinî ya da ruhanî olmayan; manastır düzeninin bir parçası olmayan.
  • Sekülerite, devlet ve dinin ayrı olması veya özellikle bir dine bağlı veya karşı olmaması; dinî ve sivil işlerin birbirinden ayrılması inancı.
  • Sekülerizm, ahiret ve diğer dinî, ruhanî meselelerden ziyade dünya hayatına odaklanılması yönündeki siyasi düşünce.
  • Sekülerizasyon, din temeline dayalı olan devlet yönetimini sona erdirme ve dinden ayrıştırma hareketi.
  • Seküler hümanizm, insan aklını, ahlakî değerlerini, sosyal adaleti ve natüralist felsefeyi temel alan; dini, dogmatizmi, doğaüstü güçleri, sözdebilimi, batıl inançların tümünü reddeden ve karar verme mekanizması olarak laik ahlak ölçülerini benimseyen akım.
  • Fransız sekülerizmi, sekülerizmin Fransa'da laïcité adı altında uygulanılan hususi hali için tanımlanan Fransızca bir tabir.
  • Seküler ruhban sınıfı, Hristiyanlıkta laikattan olan laik din görevlileri.
  • Seküler etik, laik ahlak.
  • Seküler devlet, laikliği temel politika olarak benimseyen devlet.
  • Seküler hukuk, laik hukuk.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Émile Durkheim</span> Fransız toplum bilimci (1858 – 1917)

Émile Durkheim, Fransız sosyolog, sosyolojinin kurucularından sayılmaktadır.

Teokrasi ya da din erki, dine dayalı yönetim biçimini tanımlamak için kullanılan terim. Daha doğru bir anlatımla, dini otorite organlarının siyasi otorite organları yerine devlet idaresini elde tuttuğu devlet biçimidir. Teokrasi en yalın anlamda "devlet işlerinden yönetim ile görevli din adamları sınıfının sorumlu olduğu ve devlet işlerinin dini temellere dayandırıldığı sistem" olarak tanımlanabilir.

Laiklik veya laisizm, devlet yönetiminde dinin veya dinsizliğin referans alınmamasını ve devletin din veya dinsizlik karşısında tarafsız ve tepkisiz olmasını savunan ilkedir.

<span class="mw-page-title-main">Sekülerizm</span> Akıl ve mantığı esas alan örgütlü bir toplum yaratmayı amaçlayan düşünce akımı

Sekülarizm veya sekülerizm; toplumda ahiretten ve diğer dinî, ruhani meselelerden ziyade dünya hayatına odaklanılması yönündeki hareket. TDK, sekülerizm kavramına karşılık olarak dünyacılık sözcüğünü önermiştir. Sekülerizm, din merkezli veyahut dinî öğeleri sosyal, hukuki ve siyasi anlamda tayin edici kılan bir yaklaşımın tersine, bunları sosyal, hukuki ve siyasi kümeden ayıran bir yaklaşımı tanımlar. Çok geniş bir terim olan sekülerizm, içinde birçok farklı akım, tür ve teori barındırır. Seküler kelimesi, dünyevi veya çağa uygun olanı belirtir ve dünyanın nesnel hâlinin göz önünde tutulması demektir. Latince çağ anlamına gelen Saeculum sözcüğünden İngiliz dili için türetilen Secularism (Sekülerizm) Türkçeye laiklik, çağdaşlaşma veya dünyevileşme olarak üç farklı terimle çevrilebilmektedir. Fransa'da laiklik için Laïcité (Laicisme) terimi kullanılmaktadır. Bu terim, somut ve bilimsel olan ile soyut ve dinsel olanın birbirine karıştırılmamasını ifade etmektedirler.

Kökten dincilik, genellikle dinî esaslı aslî kaidelere geri dönme talebiyle kendini belli eden ve bu kaidelere katı bir biçimde bağlı olan, diğer görüşlere karşı toleranssız ve laiklik karşıtı dinî hareket veya bakış açısı. Kökten dincilik, genellikle dinî tabiattaki bir dizi kurala sıkı sıkıya bağlı, çağdaş, sosyal ve siyâsî yaşam ile ilgili üzerinde uzlaşılmış prensiplere karşı tepkisi olan inancı belirtir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de laiklik</span> Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması

Türkiye'de laiklik, Osmanlı İmparatorluğu zamanında yargı ve devlet yönetiminde kısmen kendini göstermeye başlamış, Cumhuriyet devrimi ile anayasanın temel unsurlarından biri haline gelmiş, din ve siyasetin birbirine karışmaması ilkesidir. Laiklik terimi Fransızcadaki karşılığı Laïcité kelimesinden Türkçeye uyarlanmıştır.

Seküler hümanizm felsefesi veya hayat duruşu, ahlakın temeli ve karar verme açısında özellikle dinî dogma, doğaüstücülük, sözdebilim ve batıl inancı reddederken insanî neden, etik ve felsefî natüralizmi kucaklar.

Türkiye'de nüfusun %95'e yakını İslam dinine mensuptur. Ülkedeki Müslümanların çoğunluğu Sünniliğin Hanefi mezhebine bağlıdır. Günümüzde modern Türkiye'yi oluşturan bölgede İslam'ın yerleşik varlığı, Selçukluların Doğu Anadolu'ya doğru genişlemeye başladığı 11. yüzyılın son yarısına kadar uzanmaktadır.

İsrail’de laiklik, din ve devlet işlerinin birbiriyle nasıl alakalandığını gösterir. Laiklik, devlet kurumlarının, dini kurumlardan ve kurallardan ayrıl tutulması ilkesidir. Ayrıca laiklik dini kabul etmemeye karşı devletin tutum geliştirmemesidir. İsrail’de laiklik, herhangi bir dine mensup olmayan kesim ile Yahudi toplumu içinde kendini herhangi bir mezheple tanımlamayanlar olarak kendini gösterir. 1948’de, İsrail’in yeni bir devlet olarak kurulmasıyla birlikte, yeni İsrailli nüfus için yeni ve farklı bir Yahudi kimliği ortaya çıktı. Bu nüfus, İsrail kültürü ve İbranice’yle tanımlandı ve Holokost ile yaşananlar toplum için bir bağ oluşturdu.

Sekülerite veya sekülerlik, dinle ilişkisiz veya dine karşı tarafsız olma durumudur. Latince saecularis, "dünyevi" veya "geçici" anlamına gelmekte olup devlet ve dinin ayrı olması veya özellikle bir dine bağlı veya karşı olmama anlamını taşır. Sıfat hali sekülerdir.

Lâik ahlâk dinsel gelenek ve öğretiler dışında ahlâkla ilgilenen felsefe alanıdır.

Lâik hukuk insanların bir toplum olarak birlikte yaşama ihtiyacından doğan, kaynağını doğrudan insan aklından alan, toplumsal gereksinimlere göre değişebilen, evrensel nitelikte genel geçerliliğe sahip olduğu kabul edilen hukuk anlayışıdır.

Lâik devlet bir devletin dinî konularda resmen tarafsızlığını belirten, ne dini ne de dinsizliği desteklemediğini ifade eden lâiklik kavramıdır. Lâik bir devlet, aynı zamanda tüm yurttaşlarına dinsel inançlarına bakılmaksızın eşit uygulamada bulunmayı iddia ve taahhüt eden ve belirli bir din/dinsizliğin diğer din/dinsizlik görüşlerinden imtiyazlı bir ön tercihe göre herhangi bir muameleden kaçındığını iddia ve taahhüt eden devlettir.

<span class="mw-page-title-main">Laik</span>

Laik, Türk Dil Kurumu sözlüğünde bulunan tanıma göre, Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan. Örneğin, "Türkiye ... laik ve sosyal bir hukuk devletidir." Kısaca Laikler, kelime anlamı olarak Türkçeye ruhban sınıfından olmayanlar olarak girmiştir ve ruhban sınıfı (Dinî ibâdetleri topluca yürütmekle görevli olanlar) dışında kalanların tümü için kullanılır.

Seküler ruhban sınıfı, Hristiyanlıkta keşişler sınıfından olmayan ya da dinî kuruluşlara bağlı bulunmayan piskoposluk bölgesi lâik din görevlileri olarak da bilinen din adamı ve diyakozlar.

<span class="mw-page-title-main">Hindistan'da laiklik</span>

Hindistan'da lâiklik veya sekülerizm Hindistan'da, devletin bütün dinlere eşit yaklaşması anlamında kullanılmaktadır. Lâiklik veya sekülerizmin batıda içerdiği din ve devletin ayrılığına yakın biçimde tanımlanan kavramsal ifadenin dışında yer alan bir anlam içererek, Hindistan'da dinsel hukuk; devlet yasal yapısına bütün dinler için eşit katılımlı olmak üzere eklemlendirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İslam ve laiklik</span> Laiklik ile İslam dini arasındaki ilişki

İslam ve laikliğin uyumlu ve bir arada olabileceği konusu Müslüman ülkelerinde tartışılmış ve değişik İslami çoğunluğa sahip ülkeler değişik uygulamalar benimsemişlerdir. Bunlardan Türkiye gibi bazı ülkeler kesin laik uygulamaları, bazıları kısmen şeriat yasalarının uygulanmasını, bir kısmı da tamamıyla şeriatın uygulanmasını esas almışlardır.

Suriye'de lâiklik, 1920 yılında Suriye'yi işgal eden Fransızlar tarafından oluşturulan Manda yönetimi tarafından başlatıldı. Fransızlar tarafından bastırılan 1920 Halep İsyanı'nı başlatan İbrahim Hananu seküleristti. İbrahim Hananu, isyanın bastırılmasından sonra Suriye'nin bağımsızlığı için mücadele etmeye devam etmiş ve Ulusal Blok'u kurmuştur. Ulusal Blok, laik temelli bağımsız bir Suriye kurma hedefi ile hareket etmiş ve yapmış olduğu siyasi mücadele ile 1946 yılında Suriye'yi bağımsızlığa kavuşturmuştur. Lâik sistem, bağımsızlıktan sonra da devam etmiştir. Bu dönemde yükselişte olan Arap sosyalizmini benimseyen Baas Partisi 1963 yılında bir darbe ile iktidara gelmiştir. Arap sosyalizmi, milliyetçiliği ve lâikliği birleştirmiş bir düşünceydi.

<span class="mw-page-title-main">Din ve devletin ayrılması</span>

Din ve devletin ayrılması, din örgütleri ile ulus devlet arasındaki ilişkide siyasi mesafeyi tanımlayan felsefi ve hukuki bir kavramdır. Kavramsal olarak bu terim, laik bir devletin kurulması ve dini kurumlar ile devlet arasındaki var olan resmi bir ilişkinin değiştirilmesi yoluyla dinin devletteki egemenliğinden yoksun bırakılması anlamına gelir.