İçeriğe atla

Sedef hastalığı

Sedef hastalığı
Sedef hastalığına yakalanmış bir genç
UzmanlıkDermatoloji Bunu Vikiveri'de düzenleyin

Sedef hastalığı (psoriasis), deride kabartılarla karakterize, uzun süreli, bulaşıcı olmayan bir otoimmün hastalık. HLA-Cw6 doku uygunluk antijeni birçok türünde genetik yönü oluşturur. Bu nedenle bazı hastaların ailelerinde de hastalık görülebilmektedir. Bazı ilaçlar ve duygusal dalgalanmalar hastalığı ortaya çıkarabilir veya aktifleştirebilir.

Stres, sedef hastalığını artıran faktörlerin başında gelmektedir. Ayrıca boğaz ve vücutta meydana gelen enfeksiyonlar, özellikle çocuklardaki damla tipi sedefi tetikleyen nedenlerdendir.

Bulguları

En sık görülen formu plak tipi sedef olup deride, özellikle diz, dirsek, sırt ve sakrum denen kuyruk sokumunda kızarıklık, pullanma ve deride dökülme ile karakterizedir. Fakat hastalık başka şekillerle de görülebilmektedir.

Çeşitleri

Plak tipi sedef
  • Plak tipi sedef (psoriazis): Hastalığın en sık görülen türüdür. Diz veya dirseklerde kızarıklık ve ayrıca pullanma ve kabuklanma görülür.
  • Ters (inverse) sedef: Sıklıkla koltuk altı, kasıklar gibi derinin katlanma yerlerinde ortaya çıkar. Sıklıkla kesin tanı öncesinde diğer egzama türleriyle karışır.
  • Eritrodermik sedef: Hastanın tüm vücudunda yaygın kızarıklık ve deri dökülmesi bulunmaktadır. Hastada sıvı ve elektrolit dengesizliğine neden olabildiğinden sıklıkla hastane şartlarında tedavi edilir.
  • Damla (guttat) tipi sedef: Özellikle çocuklarda görülen sedefin bu türünde sedef yaraları damlalar şeklinde tüm vücutta görülür.

Sedef hastalığının şiddeti, görüldüğü bölgeler ve görünüşü, çeşidine bağlı olarak değişiklik gösterir. Plak tipi psöriazis en yaygın formudur, her beş sedef hastasından dördünde bu tip görülür. Bunun dışında, guttate, püstüler, inversa psoriasis ise daha az yaygındır, eritrodermik psöriazis ise çok nadir görülür.

Sedef Hastalığı Engel Oranı

Sedef engel oranı, hastalığı şiddeti ve alt tipine bağlıdır, ancak şunları içerebilir: Engellilik değerlendirme tablosuna göre sedef engel oranı şekildedir;[1]

Sedef HastalığıEngel Oranı
Hafif: Vücudun %0-19’unu kaplayan %5
Orta: Vücudun %20-49’unu kaplayan %15
Şiddetli: Vücudun %50-79’unu kaplayan %30
Çok şiddetli: Vücudun %80-100’unu kaplayan psöriasis vulgaris ve generalize püstüler

psöriasis

%40

Tedavi çeşitleri

  • İlaç tedavisi (Çoğu hastalarda kortizon içeren kremler ve losyonlar gecici olarak lezyonlari ortadan kaldirdigi gorulmustur.)
  • Işık tedavisi (Fototerapi)
  • Biyolojik ajanlar: Etanercept (Enbrel), İnfliximab (Remicade),Adalimumab (Humira); bu iki biyolojik ajana dirençli ise Efalizumab kullanılır.
  • Doğal yağlar

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Sedef Hastalığı Engel Oranı". Engelli.com. 8 Ocak 2023. 8 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ocak 2023. 

Dış bağlantılar

Wikimedia Commons'ta Psoriasis ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur

Sınıflandırma
Dış kaynaklar


İlgili Araştırma Makaleleri

<i>Mycobacterium leprae</i>

Mycobacterium leprae, hareketsiz, sporsuz 1 – 8 mm boyunda ve 0,3 - 0,4 mm eninde, düz veya hafif kıvrık çomakçık şeklinde bir bakteri. Mikroskobik incelemelerde çalı demetleri gibi kümeler şeklinde görülür. Basillerin bu şekilde toplu halde bulunmaları zooglea adı verilen yapışkan bir madde meydana getirmelerinden dolayı oluşmakta ve bu bakteri topluluğuna globi adı verilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Alerjik konjonktivit</span>

Alerjik konjonktivit aslında bir grup hastalığı tanımlayan genel bir terimdir. Temelde tip I aşırı duyarlılık reaksiyonu ile birlikte görülmekte birlikte, süreğen -kronik- tiplerinde hücresel bağışık yanıt da -tip IV reaksiyon- rol oynamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Lupus</span>

Lupus, teknik adıyla Sistemik Lupus Eritematozus (SLE) veya Yaygın Lupus Kızarıklığı, Otoimmun, Kelebek Hastalığı kökenli multisistem hastalıklarının en sık görülen tipik örneğidir. Lupus sözcüğü, Latincede “kurt” anlamında olup ciltte çıkan yaraların yıkıcı özelliğini ifade eder. 1872 yılında Kaposi, hastalığın sadece cildi değil vücudun değişik organlarını etkileyen bir hastalık olduğunu fark etmiştir. Otoimmun antikorların büyük bölümü ANA niteliğindedir. Sessizce gelişebilir ya da akut olarak başlar. Ateşli ataklar biçiminde alevlenmeler gösterir. Organizmanın tümünü etkileyebilir, ancak deri, eklemler, böbrekler ve seröz zarlar zarar gören başlıca dokulardır.

<span class="mw-page-title-main">Şarbon</span> Bacillus anthracis adlı bakteri nedeniyle oluşan bulaşıcı bir hastalık

Şarbon, antraks veya anthrax; Bacillus anthracis adlı bakteri nedeniyle oluşan zoonotik karakterde bulaşıcı bir hastalık.

Porfiria, hem biyosentezinde yer alan enzimlerin doğuştan ya da kazanılmış bozukluğu ya da eksikliği sonucunda gelişen bir hastalıktır. Fotosensitivite ve nöropsikiyatrik bulgular sebebiyle vampir efsanelerinin yayılmasına sebep vermiştir. Porfirinlerin ya da kimyasal öncülerinin biriktiği yere göre akut (hepatik) porfiria ya da kutanöz (eritropoetik) porfiria olarak iki ana grupta incelenir. Ortaya çıkışları nörolojik komplikasyonlarla, cilt bozukluklarıyla ya da nadiren her ikisiyle olur. Hastalık, ismini Yunancada morumsu pigment anlamına gelen porphyra kelimesinden almıştır. Bu da, atak sırasında hastaların idrar ve dışkılarının bu rengi almasıyla ilgilidir.

<i>Neisseria meningitidis</i> Menenjite neden olabilen bakteri türü

Neisseria meningitidis veya meningokok mikroskopta çift kahve çekirdeğine benzeyen bir bakteridir.

<span class="mw-page-title-main">Epilepsi</span> beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan sinirsel bozukluk

Epilepsi ya da sara, beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan sinirsel bozukluktur. Beynin normal faaliyetlerini sürdürmesini sağlayan elektriğin, aşırı ve kontrolsüz yayılımı sonucu oluşur. Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden olur. Epilepsi nöbetleri farklı şekillerde ortaya çıkar. Bazı nöbetlerden önce korku hissi gibi olağan dışı algılamalar ortaya çıkarken, bazı nöbetlerde kişinin ağzı köpürebilir veya kişi yere düşebilir. Bu da kemik kırılması dâhil bazı fiziksel yaralanmalara sebep olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Lösemi</span> kemik iliğinde oluşan kan kanserleri

Lösemi, kan hücrelerinin özellikle de akyuvarların normalin üzerinde çoğalması ile kendini gösteren bir kanser türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Apandisit</span> körbağırsak üzerinde apandisin iltihaplanması

Apandisit, körbağırsak üzerinde apandisin iltihaplanmasıdır. İltihaplı apandisin kesilip çıkarılmasıyla tedavi edilir. Apandisitin belirtileri, lokalize edilemeyen yaygın karın ağrısı, iştahsızlık ve dışkılama dürtüsüdür. Ağrı 6-8 saat sonra karnın sağ alt kadranına geçer ve lokalize edilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Egzama</span> Deri hastalığı

Egzama, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan ve deride kızarıklık, veziküller, kaşıntı gibi belirtilerle görülen daha çok alerjilerin neden olduğu deri hastalığı. Başlıca özelliği, kızarık deri üzerinde beliren kabarcıklardır. Akut, kronik, yaş ve kuru egzama gibi türleri vardır.

<span class="mw-page-title-main">Kızıl (hastalık)</span>

Kızıl, özellikle 3-7 yaş aralığındaki çocuklarda görülen bakteriyel bir enfeksiyon hastalığıdır. Adını genelde hastanın vücudunda, özellikle dil, yüz, koltuk altları ve kasık bölgesinde kırmızı lekeler oluşturmasından alır. Ancak bu lekelerin hiç oluşmadığı enfeksiyonlar da görülür. Yetişkin yaşlarda da hastalığa yakalanmak mümkündür.

<span class="mw-page-title-main">Alopesi areata</span>

Alopesi areata veya halk arasındaki adıyla saçkıran ya da kılkıran hastalığı; saçlı deri, sakal bölgesi, kaşlar, kirpikler ve diğer vücut kıllarının, belli bir belirti olmaksızın tüm vücuda yayılmış bir biçimde dökülmesiyle kendini gösteren bir hastalıktır.

<span class="mw-page-title-main">Diyabet</span> Kandaki glikoz seviyesinin aşırı artmasından kaynaklanan metabolik bozukluk

Diabet ya da Diabetes mellitus, sıklıkla yalnızca diabet ya da diyabet veya halk arasında şeker hastalığı olarak adlandırılan, genellikle kalıtımsal ve çevresel etkenlerin birleşimi ile oluşan ve kandaki glukoz seviyesinin aşırı derecede yükselmesiyle (hiperglisemi) sonuçlanan metabolik bir bozukluktur. Vücutta kan şekerinin düzenlenmesi pek çok sayıda kimyasal madde ve hormonun karmaşık etkileşimi sonucunda sağlanır. Şeker metabolizmasının düzenlenmesinde rol oynayan hormonlardan en önemlisi pankreasın beta hücrelerinden salgılanan insülin hormonudur. Diyabetes Mellitus ya insülin salgılanmasındaki yetersizlik ya da insülinin etkisindeki veya insülin cevabındaki bir bozukluk sonucunda ortaya çıkan yüksek kan şekerinin yol açtığı birkaç grup hastalığı tanımlamak için kullanılan ortak bir terimdir.

Mantar hastalığı, 50 kadar mantar türünün sebep olduğu çeşitli cilt ve tırnak hastalıklarıdır.

Pirazinamid, özellikle tüberküloz tedavisinde kullanılan, etki şekli bilinmeyen zayıf bakterisidal etkili bir antibiyotiktir. 500 mg tablet formları mevcuttur. Yiyeceklerle emilimi azaldığından yemeklerden önce alınmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Afrika at vebası</span> vektörel hastalık

Afrika at vebası çok bulaşıcı ve ölümcül bir hastalıktır. Çoğunlukla at, eşek ve katırlarda etkilidir, zebralar, filler ve köpekler hastalık belirtisi göstermeden hasta olurlar. Hastalık Vektörel bir hastalıktır

<span class="mw-page-title-main">Dişeti büyümeleri</span>

Dişeti büyümeleri, dişler arasında yer alan piramit biçimindeki dişetlerinin büyümesidir.

<span class="mw-page-title-main">Apremilast</span>

Otezla markası altında satılan Apremilast sedef hastalığı ve psöriatik artrit türlerinin tedavisi için kullanılan bir ilaçtır. Ayrıca bağışıklık sistemi ile ilgili diğer inflamatuar hastalıklar için de faydalı olabilir. İlaç, fosfodiesteraz 4 (PDE4) enziminin seçici bir inhibitörü olarak görev yapar ve insan romatoid sinovyal hücrelerinden kendiliğinden TNF-alfa üretimini engeller. Ağızdan alınır.

Progresif multifokal lökoensefalopati (PML), beynin (-ensefalo-) birden fazla lokasyonunda (multifokal) ilerleyici hasar (-pati) veya beyaz cevherin (leuko-) iltihaplanması ile karakterize, nadir görülen ve genellikle ölümcül olan viral hastalıktır. Normalde selim olan ve bağışıklık sistemi tarafından kontrol altında tutulan JC virüsü neden olur. JC virüsü, bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlar dışında zararsızdır. Genel olarak, PML'nin ilk birkaç ayda ölüm oranı %30-50'dir ve hayatta kalanlar çeşitli derecelerde nörolojik sekellerle kalabilir.

Polisitemia vera, polisitemia rubra vera ya da kısaca PV, kemik iliğinin normalden fazla kırmızı kan hücresi üretmesiyle karakterize, nadir görülen bir myeloproliferatif neoplazm olarak bilinir. Sıklıkla janus kinaz 2 geninde gerçekleşen JAK2 V617F somatik mutasyonu sebebiyle ortaya çıkar. Bu mutasyon, ilgili genin 617. pozisyonundaki valin amino asidinin yerine fenilalanin amino asidinin kodlanması sonucu görülür.