İçeriğe atla

Sebeilik


Sebeilik (Sebe’îyye); İslâm dinine ilk defa Allah'ın insanlara hulûl ederek insanın ulûhiyeti ilkesini sokan "ʿAbdullah bin Sebe" isimli Yemenli bir Yahudi tarafından Ghulat fikirler üzerine inşâ edilerek kurulmuş olan mezhep. Günümüzde Nusayrî inancında hâkim olan Ali'nin ulûhiyeti ve tanrısallığı ilkesi, Alevi fırkaları içerisine ilk defa bu mezhep mensûpları tarafından taşınarak karıştırılmıştır.[1]

İnanışları

İnanış esasları Ali bin Ebu Talib üzerinden şekillenmiştir. İbn-i Sebe, Tevrat'ta her peygamberin vekili olduğunu gördüğünü ve Ali bin Ebu Talib'in İslam Peygamberi Muhammed'in vekili olduğunu; Muhammed'in en üstün peygamber olduğunu, Ali'nin de en üstün vekil olduğunu dile getiriyordu. Ayrıca bunun da üzerine "Mesih İsa'nın döneceğini söyleyip de Muhammed'in döneceğini söylemeyene hayret ederim" demiştir.[]

Yine bazı Sebeilik mensûpları "İlah, Ali ve ondan sonra gelecek imamlara hulûl etmiştir." şeklindeki söylemleriyle İslâm'a insanın ulûhiyeti ilkesini sokmuşlardır.[]

Aralarından bir zümre de tanrının Ali ile birleştiğini iddia etmişler ve "Allah işte sensin" demiştir.[2]

Kaynakça

  1. ^ Kaynak: Mustafa Öz, Mezhepler Tarihi ve Terimleri Sözlüğü, Ensar, İstanbul, 2011.
  2. ^ Ebu Zehra, Muhammed (2017). Mezhepler Tarihi. Şener, Abdülkadir; Aytekin, Kerim; Karakaya, Hasan tarafından çevrildi. İstanbul: Hisar Yayınevi. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ali</span> İslam Devletinin dördüncü halifesi ve Şiilerin birinci imamı

Ali bin Ebu Talib, İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk erkek kişidir. Sünni İslam'a göre Ali, dört halifenin sonuncusu, Şii İslam'a göre ise imamların ilki ve Muhammed'in hak vârisidir. Şii ve Sünni İslam arasındaki farklılaşmanın ana nedeni Muhammed'in gerçek vârisinin kim olduğu konusundaki görüş farklılığından ileri gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Caferilik</span> İslam dininde bir fıkıh ekolü

Câferîlik ya da Câʿferîyye, İslam dininin Şii fıkıh mezheplerinden biridir. İsmini kurucusu olan Ca'fer es-Sâdık'tan (699-765) alır. Başta İran olmak üzere Azerbaycan ve Irak'ta yaygındır. Yer yer Türkiye'nin Kars, Iğdır gibi illerinde ve bazı İslam toplumlarında görülmektedir. İsnâ‘aşer’îyye'nin temelini teşkil eden fıkıh ekolüdür. Şiîlerin çoğunluğunun mensup olduğu fıkhî mezheptir. Günümüzde Şiîler başlıca üç ana fırkaya ayrılmışlardır. Bunlar nüfus oranlarına göre sırasıyla İsnâ‘aşer'îyye, İsmâ‘îl’îyye ve Zeyd’îyye fırkalarıdır. İran'nda hakim olan İsnâ‘aşer'îyye fırkasının %90'ının takip ettiği resmî fıkhî mezhep Câferîlik'tir. Ayrıca, İsmâ‘ilîğin Mustâ‘lî-Tâyyîb’îyye kolu tarafından da fıkhî meselelerde takip edilmekte olan mezheptir.

<span class="mw-page-title-main">Fatıma</span> İslam peygamberi Muhammedin küçük kızı

Fatıma bint Muhammed, Fatımatü'z-zehra, İslam peygamberi Muhammed'in kızı, Ali bin Ebu Talib'in eşi.

Şiilik veya Şia, Muhammed'den sonra devlet yönetiminin Ali'ye ve onun soyundan gelenlere ait olduğu fikrini savunan; Ali ile birlikte onun soyundan gelen imamların günahsızlığına, yanılmazlığına ve bizzat Allah tarafından imam olarak seçildiklerine dair inanışların ortak adıdır. İslam dünyası içerisinde Müslüman nüfusun yüzde 10-15'lik kısmını oluşturur. Siyasi saiklerle ortaya çıkan bu ayrılık, zaman içinde fıkhi ve itikadi bir alt yapı kazanarak mezhepleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Talib bin Abdülmuttalib</span> İslam peygamberi Muhammedin amcası, Alinin babası

Ebu Talib veya tam adıyla Abdümenâf bin Abdülmuttalib bin Haşim el-Kureşi, İslam peygamberi Muhammed'in öz amcası ve dördüncü İslam halifesi Ali'nin babasıdır. Abdülmuttalib bin Haşim'in on oğlundan biridir. Muhammed'in, 8 yaşından evlendiği yaş olan 25'e kadar bakımını üstlenmiş ve onu büyütmüştür. Muhammed evlendikten sonra dahi onu koruyup kollamaya hep devam etmiştir. 619'da Mekke'de ölmüştür. Muhammed'i en iyi tanıyanlardan biridir.

Zeydîlik, Batı'da Beşçiler olarak da bilinir. Zeyd bin Ali'nin tâkipçisi olan Şiâ mezhebidir. Zeyd’îyye fıkıhını tâkip eden kişiler Zeydî olarak adlandırılırlar ancak Zeydî Vâsıtî denilen Câferî bir grup da bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hüseyin</span> Alinin oğlu, Şianın 3. imamı, sahabe

Hüseyin bin Ali bin Ebu Talib, İslâm peygamberi Muhammed'in torunudur. Dördüncü Hâlife olan Ali bin Ebu Talib'in oğludur. Annesi, Muhammed'in kızı Fatıma Zehra’dır. On İki İmâmlar'ın üçüncüsü olan Hüseyin bin Ali, İslam Devleti’nin bir Emevî saltanatına dönüşmemesi için mücadele vermiş ve Emevîler tarafından öldürülmüştür. Soyundan gelenler Hüseynî ya da Seyyid olarak tanımlanır.

Keysanîlik (Dörtçüler), Şiîlik'te Mehdî kavramını ortaya atarak ilk defa İmam unvanını kullanan; Ali bin Ebu Talib'den sonra sırası ile Hasan bin Ali, Hüseyin bin Ali ve dördüncü İmâm olarak da Ali bin Hüseyin (Zeyn el-Âb-ı Dîn)’in yerine Ali bin Ebu Talib’in Bânû Hânife Kâbilesi mensûbu Havlet bint Câ'fer’den olan oğlu Muhammed bin Hânifîyye'nin imâmlık ve Mehdiliğini kabullenen; temelleri "El-Muhtâr bin Ebû ‘Ubeyd'ûl-Lâh el-Sâkafî el-Thâifî" tarafından atılan ve daha sonra da kendi içlerinden Abbâsî Hâlifeliği’ni çıkaran ghulât (köktendinci) mezhep.

<span class="mw-page-title-main">Hâşim bin Abdümenâf</span> İslam peygamberi Muhammedin büyükbabası

Haşim bin Abdümenaf, İslâm Peygamberi Muhammed'in anne ve babasının ortak cetleri olan Mürre bin Kâ’b'ın oğlu Kusay bin Kilab'ın torunudur. Abdümenâf bin Kusay'ın oğlu, İslâm Peygamberi Muhammed bin Abdullah ile dördüncü Sünnî halifesi Ali bin Ebu Talib'in dedeleri olan Abdülmuttalib'in (Şeybe bin Haşim) babasıdır. Aynı zamanda Hâşimîler sülalesinin de isim babası olarak tanınır.

Onikiciler ya da İsnâ'aşer'îyye, On İki İmam'a inanan Onikicilik mensuplarını tanımlamak için kullanılan tabir. On İki İmama inanmalarından dolayı (Onikicilik/On İki İmamcılık) olarak adlandırıldıkları da olur.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Zer el-Gıfârî</span> İlk Müslümanlardan biri

Cündeb bin Cünâde bin Süfyân, lakabı Ebu Zer, Ebu Zer el-Gıfârî, İslam'ı ilk kabul eden sahabilerden biriydi. İslam peygamberi Muhammed kendisine Abdullah adını vermiştir. Beni Gifar kabilesindendi. Doğum tarihi bilinmemektedir. 652 yılında, Medine çölü yakınlarındaki El-Rabaza kentinde ölmüştür.

Velâyet ya da Evliyâlık, İslâm'da Allah'a dost veya Allah için dost olan kimselerin dindeki konumunu tanımlamak için kullanılan dini terim.

Ebû Şu'ayb Muhammed bin Nusayr el-Bekri el-Nümeyri Ben-i Nümeyr kabilesine mensup, son üç İmam döneminde yaşamış, onların hizmetinde bulunmuş, zamanın alimiydi. İki pencereli odada yattığından Acem dilinde pencere ismi nusayra olduğundan Bin Nusayr lakabı ile lakablandırılmıştır. Ardından inananlar akidesine iltihaklarından dolayı Nusayri ismiyle isimlendirilmişlerdir. İmamlar ile halk arasında bir köprü olmuş, onlardan aldığı bilgiyi üzerinde hiçbir değişiklik yapmaksızın aktarmıştır. Yani Muhammed bin Nusayr asla yeni bir din anlayışı getirmemiş, yeni bir mezhep veya tarikat kurmamış, on iki İmam'ın çizgisinden taviz vermemiş gerçek bir Aleviydi.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed bin İsmâil eş-Şâkir</span>

Muhammed bin İsmâil eş-Şâkir ya da Muhammed bin İsmâil el-Mektûm İsmail bin Ca'fer es-Sâdık'in oğlu ve İsmaililik Mezhebi'nin kurucusudur. Abbâsîler devrinde çeşitli Şîʿa fırkaları tarafından yönetime karşı gizli bir muhalefet hareketi tertip edilmekteydi. Bu muhalefet gruplarının arasında Ön-İsmâ'îlî topluluklarının destekçilerinin en tanınmışlarından olan “Mûbârek’îyye” adı verilen fırka da yer almaktaydı. İsmâ'îlî düşünce sistemine göre, İmâm Câʿfer es-Sadık ikinci oğlu olan İsmâil bin Câ'fer el-Mûbarek’i İmâmet’e veliaht olarak tayin etmişti. Bununla beraber, İsmâ‘îl'in babasından evvel ölümü üzerine bazıları onun gizlendiğini iddia ettiyseler de, Ön-İsmâ‘îlî fırkaları onun ölümünü kabullenerek İsmâ‘îl’in en büyük oğlu olan Muhammad bin İsmâ‘îl’i imâmları olarak tanıdılar.

Abdullah bin Sebe, Sebeilik mezhebinin kurucusu olan kişi.

Hattâb'îyye, İslâmiyet'e ilk defa hulûl bâtıl i'tikadının girmesine vesile olan "Cifr İlmî" mûcidi Ebû'l-Hattâb el-Esedî tarafından kurulan bir Ghulat-i Şîʿa fırkasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Gadîr-i Hum</span> Muhammedin 632 yılında damadı Ali lehine bir beyan içeren vaazı.

Gadîr-i Hum İslam peygamberi Muhammed'in 16 Mart 632 tarihinde vereceği vaaz için Müslümanların toplanmış olduğu tarihsel etkinliktir. Şiilerin ve Arap Alevilerinin inancına göre İslam peygamberi bu vaazinde, Ali bin Ebu Talib'i kendisinden sonra gelecek halef tayin etmiştir. Bu günün hicri yıldönümü Şiiler ve Arap Alevileri tarafından her yıl Gadir-i Hum Bayramı olarak kutlanır.

Râvend'îyye; Abbâsî Ailesi'nin reisi ve Keysân’îyye imâmı sıfatıyla Muhammed bin Ali'nin dâ’îleri listesinde yer alan "'Abd Allâh el-Râvendî" tarafından oluşturulan ve Ghulat-i Şîʿa’dan olan bu fırka zaman içerisinde Horasan'da fa'aliyet gösteren tüm Abbâsî taraftarı ve Emevî aleyhtarı Keysân’îyye fırkalarını bünyesinde barındırır bir hâle gelmişti. Râvend’îyye'nin İmâmet i'tikadına göre Allâh’û-Celle-Celâle’hû kendi ruhunu önce peygambere, peygamberden sonra da sırasıyla önce peygamberin amcası Abbas bin Abdülmuttalib'e sonra onun oğlu Abdullah bin Abbas'a intikâl ettirdikten sonra, Abbâsî Ailesi fertlerinden olan Ali, Muhammed, İbrahim, Ebû’l Abbâs "es-Seffah" ve Ebû Câfer "el-Mansûr"'nin bedenlerine hulûl ederek onlar aracılığıyla yeryüzünde tecelli etmiştir. Daha sonraları ise "Râvend’îyye" mensuplarının Hâlife El-Mansûr'a uluhîyyet isnâd etmeğe başlamaları üzerine Mansûr tarafından aleyhlerinde şiddetli bir tâkibât başlatılarak mezhebin taraftarları ağır cezalara çarptırılınca, "Râvendîler" önce onun imâmlığını reddetmişler, sonra da imâmeti gasp etmekle ithâm ederek kendisine sûikâst tertip etmişler ama Hâlife El-Mansûr bu sûikâstten sağ olarak kurtulmuştu.

Rizâm’îyye; Rizâm bin Rezm'e mensup ama Râvend’îyye bünyesinde olduğu düşünülen Ebû Müslim Horasânî'ye karşı aşırı sevgi ve bağlılık gösteren bu fırkaya göre Ali bin Ebâ Talib Merkedî'den sonra İmâmet sırasıyla önce oğlu Muhammed bin el-Hânifîyye'ye, sonra Muhammed bin el-Hânifîyye'nin oğlu Ebû Hâşim Abdullah bin Muhammed'e, sonra Abdullah bin Abbas'ın oğlu Ali'ye, ondan sonra da sırasıyla önce Muhammed "el-İmâm" olarak tanınan Ali bin Abdullah'ın oğluna, daha sonra da Ebû Müslim Horasânî adına faaliyet gösteren Muhammed el-İmâm'ın kardeşi İbrahim bin Ali bin Abdullah'a ve en sonunda da Ebû Müslim Horasânî'ye geçti. İkinci bir rivayete göre ise Muhammed el-İmâm'dan sonra Ebû Müslim'e geçmeden evvel önce Ebû'l-Abbas Seffah'a ve daha sonra da Ebû Müslim Horasânî'ye geçmiştir.

Neccariyye; El Hüseyin bin Muhammed en-Neccar, tarafından kurulan bir İslam dini itikadi mezhebinin adıdır. Mezhebin kurucusu En-Neccar, Abbasi halifesi Me'mun devrinin bir kelamcısı olup 844 senesinde ölmüştür. Şehristanî ve Râzî gibi alimler bu mezhebi Cebriyeci olarak göstermişlerdir. Bu mezhep mensupları bazı bakımlardan Eşariye'ye bazı bakımlardan da Mutezile'ye uymuşlardır.