
HTTP bir kaynaktan dağıtılan ve ortak kullanıma açık olan hiperortam bilgi sistemleri için uygulama seviyesinde bir iletişim protokolüdür. HTTP, World Wide Web için veri iletişiminin temelidir; burada köprü metni belgeleri, örneğin bir fare tıklamasıyla veya bir web tarayıcısında ekrana dokunarak kullanıcının kolayca erişebileceği diğer kaynaklara köprüler içerir.
Neptün ötesi cisim Güneş Sistemi'nde bulunup ortalama yörüngesi Neptün'ün yarı büyük ekseninden daha büyük olan küçük gezegenlerin genel ismidir. Uzayın bu bölümünde kalan Kuiper kuşağı, Oort bulutu ve dağınık disk cisimleri bu kategoridendir.
PubMed, öncelikle yaşam bilimleri ve biyomedikal konulardaki referans ve özetlerin MEDLINE veritabanına erişen ücretsiz bir arama motorudur. Ulusal Sağlık Enstitülerindeki Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Tıp Kütüphanesi (NLM), Entrez bilgi erişim sisteminin bir parçası olarak veritabanını korumaktadır.
Kaynak Tanımlama Çerçevesi, metadata model olarak tasarlanmış bir World Wide Web Consortium (W3C) spesifikasyonu olmasına rağmen, çeşitli sözdizim biçemlerinde bilgi modellemek için kullanılan genel bir metoda dönüşmüştür.
Teknoloji alanındaki gelişmeler insanların öğrenme yolarında da değişikliklere yol açtı. Geleneksel sınıf ortamı, uzaktan eğitimin gelişimine uyum sağladı ve okullar artan nüfus, masraf ve genişleyen coğrafi alanlar yüzünden çevrimiçi müfredatlar oluşturmaya başladı. Webe dayalı formatta, düşük masraflı, yüksek kaliteli eğitim oluşturmak için geleneksel sınıfa dayalı eğitim, materyal ve bilgi alma ihtiyacı öğrenme nesnesi kavramına giden yolu açtı. Öğrenme nesneleri; uzaktan eğitim maksadıyla hazırlanan ve Öğrenme Yönetim Sistemi'nde çalıştırılan e-öğrenme içeriklerine denir. Öğrenme nesnesi kavramındaki temel düşünce eğitimle ilgili içeriğin çeşitli öğrenme ortamlarında tekrar kullanılabilen küçük parçalara bölünmesidir. Geleneksel olarak, eğitimle ilgili içerik birkaç saatlik süreden oluşur. Öğrenme nesneleri ise süreleri iki ilâ 15 dakika arasında değişen çok daha küçük birimlerdir.

Dünya'ya Yakın Cisimler, yörüngeleri günberi noktasında Dünya'ya 1,3 Astronomik Birim (AB) mesafeden daha yakın olup Dünya'nın çok yakınına gelen gök cisimleridirler. Bunlar birkaç bin Dünya'ya Yakın Asteroit (DYA), Dünya'ya Yakın Kuyruklu yıldız (DYK), bir miktar Güneş etrâfında dolanan uzay aracı ve uzayda Dünya'yla çarpışmadan tâkip edilebilecek büyüklükte meteoritlerden oluşurlar. Makbul olan görüşe göre DYC'lerin geçmişte Dünya'yla çarpışmalarının gezegenimizin jeolojik ve biyolojik târihinde kayda değer rolü olduğu merkezindedir. Dünya'mıza getireceği tehlikelerin farkına varılmasıyla 1980'lerden beri gittikçe artan ilgiyle bu cisimler izlenmişler, gelebilecek tehlikeleri aktif olarak azaltmak için çözümler aranmaya başlamışlardır.

SOAP , Service-oriented Architecture felsefesini pratiğe uyarlayan iki interface'den biridir. Üzerinde bulunan Universal Description Discovery and Integration (UDDI) ile birlikte hizmet yönelimli mimarinin pratikte kullanılmasını mümkün kılar.

Dağınık disk veya saçılmış disk, geniş Neptün ötesi cisimler ailesinin bir alt kümesi olarak genel itibarıyla buzlu küçük Güneş Sistemi cismi popülasyonuna sahip olan Güneş Sistemi'ndeki uzak bir çöküntü çemberidir. Dağınık disk cisimleri (SDO'lar-Scatterd Disk Objects) 0,8'e kadar değişen yörünge dışmerkezliklerine, 40°'ye kadar yüksek eğimlere ve 30 astronomik birim (4,5×109 km; 2,8×109 mi) daha büyük günberi mesafelerine sahiptir. Bu aşırı yörüngelerin gaz devleri tarafından kütleçekimsel “saçılmanın” bir sonucu olduğu düşünülmektedir ve bu nesneler Neptün tarafından tedirgin edilmeye devam etmektedir.
Bilgisayar bilimleri'nde NoSQL, klasik ilişkisel veritabanı yönetim sistemlerinden (İVTYS) bir şekilde farklı olan veritabanı yönetim sistemleri için kullanılan bir kavramdır. Bu veri depolarının sabit tabela düzenlerine ihtiyaçları olmayabilir, alışılagelmiş join işlemleri kullanılmaz, tipik olarak yatay ölçeklemeye gidilir. Akademisyenlerce ve makalelerde tipik olarak böyle veri depolarına yapılanmış bellek denir. Bu kavram klasik ilişkisel veritabanlarını altküme olarak görür. Bu kavram aynı zamanda SQL ve Daha Fazlası olarak da adlandırılmaktadır.
Sloan Dijital Gökyüzü Araştırması ya da SDSS, New Mexico Apache Point Gözlemevi, Amerika Birleşik Devletleri’nde, 2,5 metre, geniş açılı optik teleskop kullanılarak yapılan çok filtreli görüntüleme ve spektroskopik kızıla kayma araştırmasıdır. Proje adını projeye önemli bir bağış yapan Alfred P. Sloan Kuruluşu’ndan almıştır. 2000 yılında başlayan veri toplama sürecinde nihai görüntüleme verileri 500 milyon civarında cismin fotometrik gözlemi ve 1 milyondan fazla cismin spektrumu ile gökyüzünün %35’ten fazlasını kapsamaktadır. Asıl örnek gezegenin z=0,1’in orta redshift’ine sahiptir; parlak kırmızı galaksiler için z=0,7 olduğu sürece redshift vardır ve z=5 olduğu sürece kuasarlar da vardır; ve z=6’nın ilerisindeki redshiftlerdeki kuasarları gözlemlemek için görüntüleme anketlerde katıldılar. Ocak 2011’de yayınlanan 8. veri sürümü (DR8) SDSS görüntüleme kamerasıyla yapılan gökyüzünün 14.555 kare derecesini kapsayan bütün fotometrik gözlemleri içermektedir. 31 Temmuz 2012 tarihinde yayınlanan 9. veri sürümü Baryon Salınım Spektroskopik Araştırması’ndan (BOSS) gelen 800.000 den fazla yeni spektrum içeren ilk sonuçları kapsamaktadır. Bunların içinde 500.000'den fazla spektrum evrende 7 milyar yıl önce var olan nesnelere aittir. 31 Temmuz 2013 tarihinde halka açıklanan 10. veri sürümü (DR10) önceki sürümlerde yayınlanan tüm verileri ve APO Galaktik Evrim Deneyi (APOGEE) spektrografından gelen, Samanyolu Galaksisi’nin yıldızlarının 57.000'den fazla yüksek çözünürlüklü (kızılötesi) spektrumunu içeren verileri kapsamaktadır. Ayrıca DR10 verileri uzak evrendeki galaksilerin ve kuasarların 670.000'den fazla yeni BOSS spektrumunu içermektedir.

Annus Mirabilis makaleleri, Albert Einstein tarafından 1905 yılında Annalen der Physik bilim dergisinde yayınlanan makalelerdir. Bu dört makale modern fiziğin temelinin oluşturulmasına büyük ölçüde katkıda bulunmuş ve uzay, zaman, kütle ve enerji üzerindeki görüşleri değiştirmiştir. Annus Mirabilis, İngilizcede Miracle Year veya Almancada Wunderjahr olarak adlandırılır ve mucize yıl anlamına gelir.
Otorite kontrolü, bilgi biliminde kütüphanecilikte katalog ve bibliyografik bilgilerin tek ve eşsiz bir ad verilerek düzenlenmesi sürecine verilen isimdir. Otorite kontrolündeki otorite kelimesi, insanların, yerlerin, şeylerin ve kavramların isimlerinin yetkilendirildiği, yani belirli bir biçimde oluşturulduğu fikrinden türemiştir. Farklı adlarla anılan aynı kişinin ya da aynı isme sahip farklı kişilerin tek bir eşsiz numara ile tanımlanarak karışıklıkların önlenmesini amaçlar. Bazı ülke ve kuruluşlar kendilerine özgü otorite kontrol sistemleri geliştirmişlerdir. Bu türünün tek örneği olan başlıklar veya tanımlayıcılar, ilgili otorite dosyasını kullanan kataloglar boyunca tutarlı bir şekilde uygulanır ve bağlantılar ve çapraz referanslar gibi diğer veri düzenleme yöntemleri için uygulanır. Her kontrollü giriş, kapsamı ve kullanımı açısından bir otorite kaydında tanımlanır ve bu düzenleme, kütüphane personelinin kataloğu korumasına ve araştırmacılar için uygun hale getirmesine yardımcı olur.
Dart, ilk kez Google tarafından geliştirilen ve daha sonraları ECMA tarafından standart (ECMA-408) haline getirilen açık kaynaklı ve genel-amaçlı bir programlama dilidir. Dart dili kullanılarak web, sunucu, mobil uygulamalar ve IoT cihazları geliştirilebilir.
Handle Sistemi, kalıcı tanımlayıcıların veya işleyicilerin bilgi kaynaklarına atandığı Ulusal Araştırma Girişimleri Şirketi'nin tescil kaydı sistemidir.

Plesiadapoidea, Kanada, Avrupa ve Asya'da Paleosen ile Eosen dönemleri arasında yaşamış bir plesiadapiform üst familyasıdır.
Biçim algısı, nesnelerin görsel öğelerinin, özellikle şekiller, desenler ve önceden tanımlanmış önemli özelliklerle ilgili olanların tanınmasıdır. Bir nesne retina tarafından iki boyutlu bir görüntü olarak algılanır, ancak görüntü aynı nesne için görüntülendiği bağlam, nesnenin görünen boyutu, bulunduğu açı açısından farklılık gösterebilir. Görüntülendiğinde ne kadar aydınlandığını ve görüş alanının neresinde bulunduğunu gösterir. Bir nesneyi gözlemlemenin her örneğinin benzersiz bir retina tepki modeline yol açmasına rağmen, beyindeki görsel işleme, bu deneyimleri benzer olarak tanıyabilir ve değişmez nesne tanımaya izin verir. Görsel işleme, en düşük seviyelerin çizgileri ve konturları tanıdığı ve biraz daha yüksek seviyelerin sınırları tamamlama ve kontur kombinasyonlarını tanıma gibi görevleri yerine getirdiği bir hiyerarşide gerçekleşir. En yüksek seviyeler, tüm bir nesneyi tanımak için algılanan bilgiyi bütünleştirir. Esasen nesne tanıma, onları kategorize etmek ve tanımlamak için nesnelere etiketler atama, böylece bir nesneyi diğerinden ayırt etme yeteneğidir. Görsel işleme sırasında bilgi oluşturulmaz, bunun yerine uyarıcının en ayrıntılı bilgisini ortaya çıkaracak şekilde yeniden biçimlendirilir.
Microsoft Windows uygulama programlamasında, OLE Otomasyonu, Microsoft tarafından oluşturulan süreçler arası bir iletişim mekanizmasıdır. Başlangıçta Visual Basic olan komut dosyası dilleri tarafından kullanılması amaçlanan Bileşen Nesne Modeli'nin (COM) bir alt kümesine dayanmaktadır, ancak şimdi Windows'ta birkaç dil tarafından kullanılmaktadır. IDispatch arabirimini uygulamak için tüm otomasyon nesneleri gereklidir. Otomasyon denetleyicileri adı verilen uygulamaların, diğer uygulamalar tarafından dışa aktarılan paylaşılan otomasyon nesnelerine erişebildiği ve bunları değiştirebildiği bir altyapı sağlamaktadır. Uygulamaların birbirini kontrol etmesi için daha eski bir mekanizma olan Dinamik Veri Değişimi'nin (DDE) yerini almaktadır. DDE'de olduğu gibi, OLE Otomasyonunda otomasyon denetleyicisi "istemci"dir ve otomasyon nesnelerini dışa aktaran uygulama "sunucu"dur.

Anne Marie Treisman, bilişsel psikoloji alanında uzmanlaşmış bir psikolog.
Bir belge türü beyanı veya DOCTYPE, belirli bir XML veya SGML belgesini bir belge türü tanımıyla (DTD) ilişkilendiren bir talimattır. 4.0). Belgenin serileştirilmiş biçiminde, belirli bir sözdizimine uyan kısa bir işaretleme dizisi olarak ortaya çıkar.
Derin Ekliptik Araştırması (DES) Ulusal Optik Astronomi Gözlemevi'nin (NOAO) olanaklarını kullanarak Kuiper kuşağı nesnelerini (KBO'lar) bulmaya yönelik bir projedir. Baş araştırmacı Robert L. Millis'tir.