İçeriğe atla

Savunma

Kalkanlar

Savunma saldırıyı önleme için yapılan harekettir. Bir ülkenin savunması ülkenin güvenliğini ve korumasını sağlayan askerî birimler anlamına gelir. Kişisel savunma çeşitli zırh ve teçhizatlarla yapılır. Orta Çağda kişisel savunma olarak çeşitli beden zırhları ve kalkanlar vardı. Bunun yanı sıra birçok savunma sanatı, ilgili savunma teknik ve hareketlerinin eğitimi verilir. Örneğin judo, karete vb. dövüş sanatları "Savunma için kullan" ilkesiyle verilir.

Ülke savunması ise bir ülkenin kendi savunmasını yapması için, vatandaşlarının kendini güvende hissetmesi için ve diğer ülkelere karşı ben güçlüyüm hissini vermesi için gereklidir. Günümüzde savaşlar pek sıklıkla olmasa da 19. ve 20. yüzyıllarda savaşlar artık bir günlük aktivite olmuştu. Bunun için bir ülkenin bağımsızlığını koruması için gereken en önemli şey sağlam dostlar ve çelikden bir savunmaydı.

Karete

Karate'nin temeli pek çok Japon savaş sanatı gibi Okinava adasında, Derebeylik döneminde, savaşçı samuray kastı dışında kalan sıradan vatandaşların silah taşıması yasaklanınca silahsız olarak kendini savunmak isteyen kişilerin Budist rahiplerden kökeni Çin hatta Hindistan'a dek uzanan antik savaş sanatlarını öğrenmek istemesi neticesinde atılmıştır. Gichin Funakoshi tarafından 20. yüzyıl başında Japonya'ya taşındığında Japoncada aynı şekilde yazılan ama çok küçük farkla okunan Boş kelimesi Çin kelimesinin yerine geçerek Karate, Boş El anlamını almıştır.

Giysilerine Karate-gi, öğrencilerine karate-ka denir. Karate antrenmanları genel olarak üç kısımdan oluşur. Bunlar, Kihon, Kata ve Kumite'dir. Kihon karatedeki temel tekniklerin parça parça çalışılmasıdır. Kata, sıraları önceden belirlenmiş çeşitli tekniklerin belirli bir sıra ile uygulandığı Karatenin kuşaktan kuşağa aktarılması için oluşturulmuş alıştırmalardır. Kumite antrenmanda yapılan dövüş alıştırmasıdır.

Judonun ilk dönemlerinin eskimiş bilgiler, eski kafalar ve onun temellerini atmış olan matematik öğretmeni Kano Jigaro (1860-1938) (Japonca'da soyadı önce gelir) tarihçesi birbirinden ayrı düşünülemez. Kano yapılacak işi olan bir ailede doğmuştu. Dedesi Japonya merkezindeki Shinto Bölgesinde kendi geçimini sağlayan bir sake üreticisiydi. Kano'nun babası en büyük evlat olmadığı için işi devralmadı ve bir Shiton Rahibi ve Devlet Memuru olup, oğlunun Japonya İmparatorluk Üniversitesindeki ikinci senesine devam etmesini sağlayacak yeterli feyzi oğluna verdi.

Kano 17 yaşında iken Jujutsu ile başladı, o zamanlarda bayındır bir sanattı, ama kendisini ciddiye alacak bir hoca bulmanın da zorluğu ile az bir ilerleme gösterdi. 18 yaşında edebiyat öğrenmek için gittiği üniversitede, dövüş sanatı çalışmalarını sürdürdü, sonunda yaşayan en yaşlı Kano öğrencisi ve sayılı bir Japon/Amerikalı Judoka olan Keiko Fukuda'nın Atası ve Tenjin Shinyo Ryu ustası Hachinosuke Fukuda'nın öğretilerini benimsedi. Fukuda Judo'da biçimsel idmanların üzerine önemli bir tekniğe sahip olmanın, Kano'nun vurguladığı randori veya serbest judo çalışmanın tohumlarını ektiğini söylemiştir.

Kano, Fukuda'nın Okuluna katıldıktan bir yılı aşkın bir süre sonra Fukuda hastalandı ve öldü. Sonrasında Kano, biçimsel katalara Fukuda'dan daha çok önem veren Masatomo Iso'nun Tenjin Shinyo okuluna katıldı. Kano kendisini adayıp kısa zamanda shihan yani usta unvanını alıp Iso'nun yardımcısı olduğunda 21 yaşında idi. Iso'nun da hastalanması üzerine daha öğrenmesi gereken çok şey olduğunu düşünen Kano, başka bir stil daha edindi, Kito Ryu hocası Tsunetoshi Iikubo'nun öğrencisi oldu. Fukuda gibi likubo da serbest çalışmadan daha önemli olduğuna inanıyordu ve diğer yandan Kito Ryu fırlatma tekniklerine Tenjin Shinyo Ryu dan çok daha üst derecede önem veriyordu.

Bu zaman içinde, Kano, kata guruma, uki goshi gibi teknikler geliştiriyordu. Fikirleri çoktan Kito ve Tenjin Shinyo Ryu' nun ilkelerini genişletmenin ötesine geçmişti, yeni gayeler ile doluydu, kısmen eğitiminin bir sonucu olarak, sağlam bilimsel ilkelere dayanan tekniklerle ve dövüş sanatlarındaki ilerlemeye ilaveten genç insanların kafa, karakter, vücut gelişimine önem vererek, kafasında jujutsuyu yeniden biçimlendirmişti. Kano 22 yaşında üniversiteyi bitirdikten hemen sonra, Eishoji Tapınağında kendi himayesinden jujutsu çalışmak için Iikubo'nun okulundan 9 öğrenciyi yanına aldı. Yerleri bu isimle anılmadan önce iki yıl geçti, Kano henüz Kito ryu da usta unvanını almamıştı, Iikubo öğretime yardım için haftada üç gün tapınağa geldi. Kodokan veya "yolu öğrenmek için mekân" böyle kuruldu.

Judo kelimesi, nazik olmak veya yol vermek anlamına gelen "ju" ve yaşamın yolu anlamına gelen "do", kanjilerinden türetilmiştir. Kelime karşılığı "nezaket yolu" veya "yol verme yolu" dur, "esneklik yolu", "uyum yolu", "bükülme yolu" şeklinde isimlendirildiği de olur.

Savunma planı

Savunma planı, bir mevzii veya bölgenin düşman taarruzu karşısında savunmasını temin etmek için gerekli teferruatı da içine alacak şekilde planlanmış tertibat ve manevralardır.

Komutan tarafından yapılan bu planlar, kıtaların muhtelif mıntıkalara taksimi, emniyetin tesisi, ateşlerin koordine edilmesi, karşı taarruzların teferruatı vesaire gibi hususları içine alır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Judo</span>

Judo silahsız bir modern Japon dövüş sanatı ve 1964'ten beri Olimpiyat sporudur. Judo 1882'de Kanō Jigorō tarafından melez bir dövüş sanatı olarak geliştirilmiştir. "Kata" yerine "randori"ye önem vermesi, saldırı ve silahlı dövüş öğelerinden arındırılması yönleriyle öncülerinden ayrılır. Judo, Tokyo Metropoliten Polis Teşkilatının ev sahipliği yaptığı turnuvalarda ünlü jujutsu okullarını alt etmesi sayesinde bilinirlik kazandı ve böylece teşkilatın öncelikli dövüş sanatı haline geldi. Judo dövüşçülerine "judoka" ve judo üniformasında "judogi" denir.

Nindokai tanım olarak insanın kendisini savunabilmesiyle ilgili bir sistemin adı olup, Japon ve diğer dövüş sanatlarını esas almak suretiyle yapılabilen bir savunma tekniği üzerine kurulmuş tur. İlk etapta tasarım halinde bulunan sistemin fiiliyata konulması Almanya'da 1990 yılında Dr. Gerhard Schönberger tarafından yapılmış olup, 21. yüzyılın bir buluşu olarak günden güne gelişme göstermesiyle bu sistem Emniyet ve Güvenlik birimlerince kabul görmüş ve gün geçtikçe bu husustaki taleplerde büyük artışlar olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Karate</span>

Karate, silahsız savaş sanatı karate-do (空手道:からてどう) için yaygın kullanılan kısaltılmış terim olup Japonca kara (空:から) boş + te (手:て) el + do (道) yol, sanat kelimelerinden oluşmakta ve silahsız elin yolu/sanatı anlamına gelmektedir. Zen Budizmi ve Japon kültürü ile yoğrulan karate, kişinin kendini, bedensel ve zihinsel olarak eğitmesi ilkesi üzerine kurulu, eğitim sistemi sayesinde insanı şiddetten uzaklaştıran, barışçıl duygular beslemesini sağlayan bir disiplindir. Japon dövüş sanatları, Çin dövüş sanatları ve Kore dövüş sanatları'nda önemli yere sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Dövüş sanatları</span>

Dövüş sanatları veya savaş sanatları, çeşitli kurallara bağlanarak sistemleştirilmiş fiziksel mücadele ve talim geleneklerinin ve spor dallarının ortak adı. Günümüzde bu sporlar; fitness, kendini koruma, zihinsel disiplin, karakter gelişimi, kendine güven ve karşılıklı mücadele amacıyla yapılmaktadır. Bir kısmı özel silah ve ekipmanlar gerektirir.

<span class="mw-page-title-main">Karma dövüş sanatları</span>

Karma dövüş sanatları, tarafların karşılaşmalarda üstünlük sağlamak için her türlü dövüş sanatı tekniğinden faydalanabildiği dövüş sporu. Grappling, karate, boks, kick boks, Brezilya Jiujitsusu, güreş, hapkido, judo, sambo, sumo, tekvando, jujutsu, pankration, capoeira, Muay Thai gibi popüler dövüş sanatlarını birleştirir. En çok tanınan karma savaş sanatları organizasyonları; Ultimate Fighting Championship ve Pride Fighting Championships'tir.

<span class="mw-page-title-main">Jujutsu</span>

Jujutsu / Juijutsu , Japonya kökenli bir Uzak Doğu savaş sanatıdır. Samurayların savaşlarda silahsız kaldıklarında kullandıkları tekniklerle ortaya çıkmıştır. Rakibin saldırısından faydalanarak vuruş kırış fırlatma boğma ve kilitleme tekniklerinden oluşmaktadır. Uzun ve çok tekrara dayanan bir sistemi vardır. Genel amaç güç kullanmadan uygulanan tekniklerle rakibi etkisiz hale getirmek olduğundan güç gerektirmeyen bir sanattır. İlk olarak 858-876 yıllarında Daito Kalesi'nde öğretilmeye başlanmıştır. Daito-ryu stilinin adı da bu kaleden gelmektedir. Daito-ryu stilinden Hakko-ryu stili, ondan da Kokodo-ryu stili doğmuştur. Judo, Aikido, Hapkido gibi savunma sanatları juijutsu tekniklerinden yola çıkılarak üretilmiştir.

Gōjū-ryū (剛柔流), Shōtōkan-ryū (松涛館流), Shitō-ryū (糸東流), Wadō-ryū (和道流) ile birlikte Dünya Karate Federasyonu 'nın resmi olarak kabul ettiği dört Karate sitilinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Chojun Miyagi</span> Japon karateci (1888 – 1953)

Chojun Miyagi, Okinawalı dövüş sanatları ustası, Goju Ryu Karate stilinin kurucusudur.

Kyokushin Kaikan, Masutatsu Oyama tarafından 1964 yılında geliştirilen tam temaslı karate stili. Japoncadaki anlamı "nihai hakikat için toplum"dur.

Kata, tek ya da eşli olarak yapılan, detaylı olarak düzenlenmiş hareketler dizisi anlamına gelen Japonca bir sözcüktür. Kata sözcüğü, dövüş sanatları, geleneksel Japon tiyatrosu Kabuki ve geleneksel çay seremonisine kadar birçok Japon kültürü öğesinde kullanım alanı bulmuştur. Kata, aikido, iaido, judo, jujutsu, kendo ve karate gibi tüm Japonya ve Okinawa kökenli dövüş sanatlarında kullanılır. Taiciçüen ve tekvando gibi diğer sporlarda da, Kata yerine Çince ya da Korece isimlerle aynı tür eğitim yapılır.

Gogen Yamaguchi, karatenin başlıca dört kolundan biri olan Goju Ryu'yu örgütleyen hoca.

<span class="mw-page-title-main">Gichin Funakoshi</span> Japon karateci (1868 – 1957)

Gichin Funakoshi, Okinavalı karate ustasıdır. Karateyi 1922 yılında resmi olarak Japon anakarasına getirmesi ve yaptığı yenileştirmeler ile tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Morihei Ueshiba</span> Japon aikidocu (1883 – 1969)

Morihei Ueshiba, Aikido adlı savunma sanatının kurucusu.

Budo kelimesi BUDO, Bursa Deniz Otobüsleri anlamına gelebilir.

Meşru müdafaa, yasal savunma veya meşru savunma; uğranılan bir saldırı karşısında kişinin kendisini veya bir başkasını koruması. Saldırıyı durdurmak veya saldırının etkilerini azaltmak amacıyla orantılı güç ile gerçekleştirilen karşı saldırı da meşru müdafaaya dahildir. Örneğin üzerine silahla ateş açılan bir kişinin, kendi silahını kullanarak saldırganı etkisiz hale getirmek için ateşle karşılık vermesi meşru müdafaa kapsamındadır; ancak yumrukla saldıran bir kişiye ateşli silah ile karşılık vermek, orantısız güç kapsamındadır ve meşru müdafaa değildir. Meşru savunmanın amacı cezalandırmak değildir. Saldırıyı def etmeye yetecek kadar güç kullanılmalı ve saldırı bitince savunma da sona ermelidir. Bazı kişiler sınırlı pasifist bir yanıtı tercih ederken başkaları silah veya mücadele sanatlarından öğrendikleri teknikleri kullanmayı tercih edebilmektedirler.

Bir Japon budō terimi olan Aiki, en basit haliyle koşullu bir uygulayıcının rakibinin gücünü reddetmesine ya da yeniden yönlendirmesine izin veren bir ilkedir. Aiki uygulayıcısı, uygulandığında saldırganın eylemlerini minimum çabayla ve genellikle fiziksel eforla ilişkili belirgin bir kas gerginliği olmadan kontrol eder.

Masaaki Hatsumi , önceden Yoshiaki Hatsumi, Bujinkan Organizasyonu'nun kurucusu ve eski Togakure-ryū sōke 'dir. Şu anda Noda, Chiba Japonya'da yaşayıp artık eğitim vermemektedir.

Gendai budō (現代武道) veya Shinbudō (新武道) terimleri Meiji Restorasyonu (1866–1869) sonrasında kurulmuş Japon savaş sanatlarını ifade eden terimlerdir. Meiji Restorasyonundan önce kurulan eski dövüş sanatlarına atıfta bulunan Kobudō ise bu terimlerin zıt anlamlısıdır.

Doğu Asya dövüş sanatlarında, siyah kuşak uzmanlıkla ilişkilendirilir, ancak dövüş sanatına bağlı olarak yalnızca yeterliliği de gösterebilir. Renkli kuşakların kullanımı, 1880'lerde ortaya çıkmış nispeten yeni bir icattır.

Kumite, kata ve kihon ile birlikte karate eğitiminin üç ana bölümünden biridir. Kumite, bir kişinin kihon ve kata'dan öğrenilen teknikleri kullanarak bir düşmana karşı antrenman yaptığı karate bölümüdür.