
Dinozor (Dinosauria), ilk olarak Mezozoyik zamanda ortaya çıkan ve yaşayan tek üyeleri kuşlar olan arkozor sürüngen grubu. Dinozor adı, Richard Owen tarafından Grekçe "korkunç" anlamına gelen deinos ve "kertenkele" anlamına gelen sauros sözcüklerinin birleştirilmesinden oluşur. Dinozorlar, 243 ile 233 milyon yıl önce Geç Triyas döneminde ortaya çıkmış ve 66 milyon yıl önce kuşlar dışındaki tüm türlerinin soyu tükenmiştir. Dinozorlar, sıcakkanlı ve soğukkanlı arası özellikler gösteren mezoterm canlılardı. Mezozoyik'te oldukça başarılı biçimde tüm kıtalara yayılan dinozorlar çok farklı nişleri doldurdu. Yapılan araştırmalarda şimdiye kadar yaklaşık olarak 1.000 kadar kuş olmayan dinozor türünün yaşadığı belgelendi. Bugün dinozorların evrimsel olarak devamı olan kuşların 11.000 kadar türü vardır ki bu, yaşayan memelilerin tür sayısının (~6000) yaklaşık iki katıdır. Dinozorların nasıl yaşadığı, ne kadar çeşitlendiği ve ekosistemdeki yerleri kadar kuş olmayan dinozorların nasıl yok olduğu da bilim camiasını uzun zamandır meşgul etmektedir. Kuş olmayan dinozorları yeryüzünden silen yok oluşun aşamalı mı, yoksa yerbilimsel olarak katastrofik (ani) mi olduğu tartışmalıdır.

Iguanodon, erken Kretase devrinde Kuzey Amerika ve Avrupa'da yaşamış kuş kalçalı dinozor cinsi.

Kuş kalçalı dinozorlar veya Ornithischia, kuşlarınkini andıran kalça yapılarıyla karakterize edilen ve çoğunlukla otçul dinozorlardan meydana gelen soyu tükenmiş bir klad. Ornithischia veya "kuş kalçalı" kelimesi Eski Yunanca "kuşa ait" anlamına gelen ornith- (ὀρνιθ-) ve "kalça eklemi" anlamına gelen ischion (ἴσχιον), çoğul haliyle ischia kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Ancak kuşlar teropod dinozorlardan olduğu için bu grupla yalnızca uzaktan akrabadır.

Dinozorlar, 232-234 milyon yıl önce orta Triyas devrinin son zamanı olan Ladinyan döneminde arkozorlardan evrildiler. Dinozorlar iyi araştırılmış bir grup olup kafatası alnının üst kemiğinin mevcut olmaması, ön kol ile omuz eklemi arasındaki uzun kol kemiği olan humerus üzerinde deltopektoral aralık çıkıntısının eksikliği gibi birçok özellikler incelenerek tanımlanırlar.

{{

Dinozorların sınıflandırılması, genel olarak ilk takson sınıflandırması Aristotales tarafından yapılmışken, “Sir Richard Owen”in korkunç güçlü kertenkele anlamına gelen “Dinosauria” (dinozor) terimini bilim dünyasına kazandırmasıyla ve Iguanodon, Megalosaurus ve Hylaeosaurusu ‘kertenkele sürüngenlerin familyası ve alt takımı’ şeklinde 1842 yılında ayırmasıyla başlamıştır. 1887 ve 1888 yıllarında Harry Seeley dinozorları kalça yapılarına göre kertenkele benzeri kalçalı Saurischia (Saurişya)dinozorlar ve kuş benzeri kalçalı Ornithischia (Ornitişya) dinozorlar olarak ikiye ayırmıştır. Bu ayrımlarla dinozorların taksonomisindeki pek çok sismik değişiklikleri içeren kalıcı bir form oluşturulmuştur.

Stegosauria ,bir kuş kalçalı (Ornitischia) dinozor kladıdır. Stegosaurların boynundan kuyruğuna kadar uzanan kemik plakalara sahip olan, dört ayaklı bir otçuldur. Bu türün en tanınmış ve temsilcisi stegosaurustur.

Teropod veya Theropoda, kertenkele kalçalı dinozorlar (Saurischia) takımına bağlı, boş kemikleri ve üç parmaklı uzuvları ile karakterize edilen bir dinozor kladı. Karga boyutundaki Microraptor cinsi ile devasa Tyrannosaurus rex gibi boyutsal açıdan çeşitliliğe sahiptirler. Modern kuşlar da Theropoda kladına bağlıdır.

Kuşların evrimi, Jura döneminde başlamış, en eski kuşlar Paraves adlı bir teropod dinozor kladından evrimleşmiştir. Kuşlar, biyolojik olarak Aves sınıfında yer alır. Yaklaşık 150 yıl önce, Geç Jura dönemine yaşamış theropod cinsi dinozor Archaeopteryx lithographica, uzun bir süre en eski kuş olarak kabul edilmiştir. Modern soy bilimciler, kuşları bir dinozor kladı olan Theropoda'ya dahil etmiştir. Yaygın kanıya göre, Aves ve yakın akrabası olan Timsahlar takımı, Archosauria (arkozor) olarak bilinen bir "sürüngen" kladının yaşayan tek üyeleridir. 66 milyon yıl önce yaşanan Kretase-Tersiyer yok oluşundan dört farklı kuş soyu hayatta kaldı ve deve kuşlarına ve akrabalarına (Paleognathae), ördeklere ve akrabalarına (Anseriformes), uçamayan kümes hayvanlarına (Galliformes) ve "modern kuşlara" (Neoaves) hayat verdi.

Megalosaurus Güney İngiltere'de, Orta Jura döneminde yaşamış dev etçil teropod dinozorların soyu tükenmiş bir cinsidir. İlk bulunan ve betimlenen dinozordur. William Buckland isimli İngiliz doğa bilimci tarafından 1824'te adlandırıldı. Ayrıca 1676 yılında Robert Plot isimli bir kimya profesörü bir kemik numunesi bulmuştu ve bu kemikleri dinozor kavramı bilinmediğinden Roma döneminden kalma bir savaş filinin bir kemiği yahut Yeni Ahit'te de yer bulan dev canlılara ait bir testis olarak düşündü. Bu ifade Richard Brookes'un 1763 basımı doğa tarihi kitabından yer aldı.

Thyreophora erken Jura ile Geç Kretase dönemi arasında yaşayan kuş kalçalı (ornithischia) dinozorların oluşturduğu plakalı ve zırhlı dinozorların kladıdır.

Carcharodontosaurus Geç Kretase (Cenomanian) zamanında Kuzey Afrika'da yaşamış Carcharodontosaurid teropod bir dinozor cinsidir. Cins adı Carcharodon'dan gelir, Grekçe karchar[os] ve odōn sözcükleri ve -saurus ("kertenkele") son ekinin birleşmesiyle oluşur. Cins güncel olarak iki tür içerir; C. saharicus ve C. iguidensis.

Avemetatarsalia, 1999 yılında Britanyalı paleontolog Michael Benton tarafından, timsahlardan çok kuşlara daha yakın olan tüm taç grubu arkozorlar için oluşturulmuş bir kladdır. Ayrıca Panaves terimi de timsahlardan çok kuşlarla daha yakın akraba olan tüm yaşayan veya soyu tükenmiş hayvanlar için kullanılır. Hemen hemen tüm avemetatarsaliyenler, benzer bir ayrıma sahip Ornithodira alt grubunun üyeleridir. Ornithodira, dinozorların ve teruzorların son ortak atası ve onun soyundan gelenler olarak tanımlanır.

Tetanurae, günümüz kuşlarına Ceratosaurus'tan daha yakın akraba olan tüm teropod dinozorları içeren, geniş bir dinozor grubudur. Tetanurae, Triyas'ın sonlarında muhtemelen kardeş grubu Ceratosauria'dan ayrıldı. Tetanuranlar fosil kayıtlarında ilk olarak Erken Jura devri'nde, yaklaşık 190 myö, ortaya çıktı ve Orta Jura döneminde küresel olarak dağıldı.

Coelurosauria, Carnosauria'dan kuşlarla daha yakın akraba olan tüm teropod dinozorları içeren bir kladdır.

Averostra, çoğu theropod dinozorun içinde bulunduğu, Ceratosauria ve Tetanurae'yi içeren bir teropod dinozor kladıdır. Her iki klad'da Kretase dönemine kadar hayatta kaldı. Kretase-Paleojen neslinin tükenmesi olayı meydana geldiğinde, ceratosaurianlar ve Tetanurae grubundan, tyrannosauroidler ve Maniraptoriformlar hala mevcuttu. Ancak yok oluştan sadece bir Maniraptoran alt grubu olan Aves, sağ çıktı ve özellikle Kretase Paleojen yok oluşu sonrası türleşerek günümüzedeki kuşları oluşturdu.

Dracohors, dinozorları ve silesauridleri içeren dinosauriform arkozorların bir dalıdır. Bilinen en eski dracohortiyen, Orta Triyas döneminin Anisiyen çağında yaklaşık 245 milyon yıl öncesine tarihlenen Asilisaurus'tur. Andrea Cau'ya (2018) göre, dracohortiyenlerin sinapomorfileri şunlardır:

Eodromaeus, Arjantin'in Geç Triyas döneminde yaşamış, bazal teropod olduğu önerilmiş soyu tükenmiş bir dinozor cinsidir. Bilinen en eski dinozorların çoğu gibi, Kuzeybatı Arjantin'deki Ischigualasto-Villa Unión Havzası'nın Karniyen dönemindeki Ischigualasto Oluşumu'ndan geliyor. Keşfi üzerine, bir bazal sauropodomorf olarak yeniden yorumlanan çağdaş Eoraptor'un yerini alan en eski gerçek teropodlardan biri olduğu iddia edilmiştir.

Allosauroidea [tip cinsi Allosaurus'tan; allos (farklı) sauros (kertenkele)], Metriacanthosauridae, Allosauridae, Carcharodontosauridae ve Neovenatoridae familyalarını içeren bir teropod dinozor kladıdır. Allosauroidler, megalosauroidler ile birlikte Orta Jura ve Geç Kretase dönemlerinde süper yırtıcılardı. En tanınmış allosauroid, kalıntıları Kuzey Amerika'nın üst Jura tortullarında bulunan Allosaurus cinsidir.

Dinozor rönesansı, 1960'ların sonlarında başlayan ve dinozorlara olan akademik ve popüler ilginin yenilenmesine öncü olan küçük ölçekli bir bilimsel devrimdi. Dinozorların, yirminci yüzyılın ilk yarısında yaygın olan görüş ve tanımda olduğu gibi soğukkanlı ve uyuşuk değil, aktif ve sıcakkanlı hayvanlar olabileceğini gösteren yeni keşifler ve araştırmalarla kıvılcımlandı.